Katalog

CUMHURİYET/8 3 Brzezinskfnin kaleminden ŞAH'EV DÜŞÜŞÜ Çetiren: TARIK GLLSERSEL ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇI 7 NtSAN 1984 Brzezinski: Orduyu darbeye teşvik edelim Carter: Yapamayız, orduda uygun lider yok Şah'ın zayıflığı ve kararsızlığı 26 aralıkta Sullivan'la yaptığı görüşmede iyice ortaya çıktı: Şah "ABD ne yapmamı istiyor?" dedi. Sullivan ABD'nin hukuk ile düzenin yeniden kurulması şeklindeki isteğini tekrarladı. Şah, şöyle sordu: "Çok kan dökülecek bile olsa demir yumnık çöziimü raii tavsiye ediliyor. Sonuç almama ihtimali olsadımı demir yumnık?" Sullivan, Şah'ın kendisi olduğunu, ABD'nin hiçbir sorumluluk üstlenmeye niyetli olmadığını, kendi kararlarmı kendisinin alması gerektiğini belirtti. Bu görüşme, Şah'a yol göstermekte başansız kaldığımız şeklindeki kanımı güçlendirdi. 28 aralıkta Carter'la görüşüp desteğini aldım. Sonra da büromda Vance. Turner, Brovnı ve Duncan ile toplantı yapıp Şah'a muhtaç olduğu teşviki sağlayacak bir telgraf hazırladık. Brown beni destekledi ve Vance'a tereddütlerini gidermesinde yardımcı oldu. ABD, bu mesajla, Iran'ı yönetiyor olmadan Şah'a ne yapması gerektiğini açıkça belirtmiş oluyordu. Turaut Bey güçlü mü, degn mı?.. Huyser bize gönderdiği ilk mesajda, bazı komutanların, Şah giderse ordunun bölüneceğinden korktuklarını ve BBC'nin Şah aleyhtarı yayınlarından çok tedirgin olduklannı belirtmişti. Brown da Başkan 'a yolladığı mesajda ordunun darbeye hazır olmadığını belirtiyor, Huyser'in ordu ile din adamlatının birleşmesi fikrini aktarıyordu. BRZEZÎNSKt VANCE VE CARTER Brzezinski, o günlerde Vance ile ilişkilerinin gerginleştiğini, Başkan Carter'ın da her yönden sıkıştırıldığını belirliyor. belirtiyor, Huyser'in ordu ile din mesi üzerine Brown ordunun seçmemize gerek olmadığını, biz beyi, ancak bütün alternatifler Huyser kadar iyimser, ne de Suldarbe sinyali verince ortaya za denendikten sonra gerçekleştir adamlarının birleşmesi fikrini birliğini koruduğunu, ama Hulivan kadar kötumserdik. ten bir lider çıkacağını savun mekten yana olduğunu belirti (gerçekçi bulmadığını ekleyerek) meyni'nin dönmesi haiinde neSinyal verilmiyordu. Hiç verilaktarıyordu. Derken, Huyser, ler olacağı konusunda tedirginyordu. Bahtiyar hükümeti bir dum. meyeceği kaygısıyla, 18 ocakta lran ordusunun en üst düzeyde lik bulunduğunu bildirdi. Bahtiyar hükümetinin kurul süre başanlı olup, sonra başarıkopyasız olduğunu vurguladığım ki komutanlannı artık tam bir Ertesi günkü raporunda masıyla Şah'ın rejimi sona ermiş sızlaşabilir, Humeyni'ye daha bir notu Başkana sundum. Notbirlik haiinde gördüğünü bildir Bronn komutanlann endişesinin oluyordu. Yeni sorun, Şah uygun gelen başka bir hükümet ta, tran'da ak ile kara arasında hatta çeşitli hükümetler kuru di. Carler şunu yazdı, Huyser' sürdüğünü, ama hızla toparlanaleyhtarı olsa da nisbeten ılımlı olan yeni hükümetin ayakta ka labilir ve ancak bütün bunlardan in mesajına: "Umanm öyledir." dıklarını ve bir hafta sonra bu tercih yapacak durumda olmagünden daha hazırlıkh olacakla yacağımızı, durumun gittikçe lıp kalamayacağıydı. Ayrıca, sonra darbeye başvurulabilirdiv kötüleşmesi sonunda ABD için Muhalefete katılmalar rını söyledi. Nitekim iki gün sonŞah'ın seçtiği ve ona sadık olan Ben bu kanıda değildim. Her uluslararası düzeyde son derece ordu komutanlarının Şah gidin yeni hükümetin bir öncekinden 13 ocak raporunda Brown ge ra gelen rapor, son derece teşvik olumsuz sonuçlara yol açacağıce birbirlerine düşmelerinden daha solda olacağı inancınday neral Huyser'e şöyle dediğini ediciydi. Ne var ki, sonraki ranı savundum. İran ordusu daha korkuyorduk. Çıkacak iç savaş dım. Bahtiyar düşerse Huyser söyluyordu: "Huyser'e, İranlı porların tonu giderek kötüleşti. politikleşecek, morali daha botan Sovyetler yararlanabilir, ik " C " (darbe) planını uygulama komulanlara güçlii bir askeri 22 ocakta Huyser, Humeyni'nin zulacak, ayrıhklar derinleşecektidara Humevni gelebilirdi. müdahaleye asla zemin buluna donüşünün bir felakete yol açalıydı. ti. lran, muhtemelen adım adım, İran'a ordu komutanlannı iyi Şah, Iran'ı 16 ocakta tCTket mayacağı veya en kötü sivil yö cağını savundu. Bahtiyar hükuLibya'ya benzeyecek, veya anarnetimin bile askeri yönetimden meti o takdirde dayanamazdı. 29 tanıyan General Huyser'i yolla ti. Şimdi sorun, lran ordusunun şiye batacaktı. Bu ise, Körfez'i>i olduğu seklinde bir izlenim ocakta, Humeyni'nin İran'a dık. Huyser'e Bahtiyar hüküme kapasitesinin yeterli, Washingdönme ihtimalinin güçlendiği ra deki durumumuz için son dereti başanlı olamazsa komutanla ton'un ise, kararh olup olmama vermekten dikkalle kaçınması poru geldi Duncan'dan. Dun ce tehlikeli olacaktı. Arap düngerektiğini bildirdim." rı darbeye sevketmesi konusun sıydı. yasında gözden düşecektik; İsrail savunma kaygısıyla daha uzBrown, General Huyser'e, bir raporunda laşmaz bir tavır alacaktı. Sovyetİran'a ordu komutanlannı iyi tanıyan şöyle dediğini söyluyordu: Huyser'e İranlı ler'in Güneybatı Asya'daki etkiGeneral Huyser'i yolladık. Huyser'e si artacak, müttefiklefimiz bizi komutanlara, güçlü bir askeri Bahtiyar hükümeti başanlı olamazsa, yetersiz görecek, petrol fiyatı armüdahaleye asla zemin bulunamayacağı tacak, Salt görüşmeleri için komutanları darbeye sevk etmesi önem taşıyan bazı hassas aletler veya en kötü sivil yönetimin bile askeri konusunda talimat vermemiz gerektiği ile istihbarat gücümuzde kayıpyonetimden iyi olduğu seklinde bir lar verecektik. Bütün bunlar, ülkanısındaydım. Brown, Duncar ve kemizde de önemli politik soizlenim vermekten dikkatle kaçınması Schlesinger'in de desteğiyle. Huyser'e bu nuçlara yol açacaktı. Önümüzgerektiğini bildirdim. de üç alternatif vardı bence: Haltalimat verildi. deki tavrımızı surdurmek, koada talimat vermemiz gerektiği 14 ocakta Brovvn şu raporu Darbeye hep karşı olan Sullican darbe vaktinin geldiği kanılisyon doğrultusunda daha baskanısındaydım. Brown, Duncan van, ordunun işin altından kal verdi: Komutanlara, ordu alter sında olduğunu belirtiyor, ama kılı davranmak, askeri darbe ve Schlesinger'in de desteğiyle, kamayacağı görüşündeydi. Dı natifinin imkânsızlaşmakta ol Sullivan'ın aynı kanıda olmadı yaptırmak. Koalisyon, özetlediHuyser'e bu talimat verildi. şişleri Bakanhği'onunla aynı fi duğu kanısında olduklan an, ğını ekliyordu. ğim kötü sonuçlara yol açacakkirdeydi. îstihbarat servisimiz bu ona bildirmelerini söylemişti. Washington'a dönmüş olan tı. Darbeye hemen olmasa bile Darbe konusunda konuda bizi aydınlatabilmekten Her gün 5001000 askerin kalben Huyser 5 şubatta Başkanla Be en geç iki hafta içinde mutlaka uzaktı. Görüştüğüm bazı İranh veya fiilen dini ve siyasi muhaısrar ediyorum yaz Saray'da şahsen görüştü. karar vermemiz gerekecekti. AySullivan, Humeyni'nin bir lslâm rıca, iç politikada doğabilecek Başkan 12 ocaktaki haftalık lar ise, ordunun birşeyler yapa lefete katıldığı tahmin ediliyordu. Ama bu, 500 bin kişilik bir Cumhuriyeti kurması haiinde tepkileri düşünerek ordunun raporumu hiç benimsenebilir bileceği kanısındaydı. eninde sonunda demokrasiye va ekonomiyi işler halde tutabilecebulmadı. Raporumda, îran uzBu belirsizlik, Huyser'in de orduda oluyordu. nlacağı kanısındaydı. Huyser ise ği görüşünü savurmaya başlamanlarımızla aynı fıkirde olma ğerlendirmesine daha büyük Ertesi gun Huyser'e komutangidişatın komünizm yönünde mamızı önerdim. Oarbe >apan dığımı belirterek, bütün mesele önem kazandırıyordu. lann Bahtiyar hükümetinin düşordunun iş kotarabilir hükümet olacağını düşünüyordu. nin Şah'tan ibaret olmadığını, Huyser bize 9 ocakta gönder mesi haiinde uygulayacakları bir Ulusal Cephe'nin saygın bir bil diği ilk mesajda, bazı komutan plan olup olmadığını sordum. Huyser, Washington sinyal kurabildiği durumları örnek olage olarak ülkeye dönen Humey lann Şah giderse ordunun bölü Komutanların dort beş gündür verdiğinde ordunun başanlı bir rak gösterdim. Ford, Kissinger ni karşısında yönetimde kalama neceğinden korktuklarını ve böyle bir plan üzerinde uğraştıkdarbe yapıp yapamayacağını ve Senatör B>rd ile senator Bayacağını savunuyor, Başkanı sorduğumda olumlu cevap ver ker ile de göruşüp bize politik BBC'nin Şah aleyhtan yayınla larını belirtti. Orta ve küçük rütdestek sağlamasını tavsiye ettim. darbenin gerekliliği konusunda rından çok tedirgin olduklannı beli subayların tavırlarını sordi. iknaya çalışıyordum. belirtmişti. 10 ocakta Brown, dum. Komutanlara güvendikleAskeri çözümün mümkün olduğuna son ana kadar inandık. Bu sırada General Huyser, Başkana yolladığı mesajda ordu rini sandığını söyledi. YARIN: Sancıh günler gönderdiği mesajda, askeri dar nun darbeye hazır olmadığını Şah'ın ülkeyi 16 ocakta terket Ordunun morali konusunda ne Carter parlamentonıın istikrar getirebileceğini savunuyor Ne var ki, Şah bizim bu mesajırnızı almak üzereyken, tam aksi yönde adım atmış, ulusal cephe liderlerinden Şahpur Bahtiyar'a yeni hükümet kurması teklifinde bulunmuştu. Parlamento desteği isteyen Bahtiyar, Şah'ın ülkeden ayrılmasını şart koşuyordu. 3 ocakta Washington'daki tartışmalarda Şah'ın kararsızlığı nedeniyle sahneden çekilmesinin elbette ki gerekli olduğunu, ama çekilmesini ABD'nin söylememesi gerektiğini savundum. Söylersek, ilerde zarannı görebilirdik. Turner ile Vance, Şah'ın Iran'ı terketmesi gerektiğini söylediler. Zaten almaya eğilimli olduğu bu kararı kolaylaştırırsak, Bahtiyar'ın başanlı olma şansı artardı. Carter tercihimizi Şah'ın karannı destekliyor olmak biçiminde sunabileceğimizi belirtti. Ben kendimizi aldatmamamız gerektiğini, Iranlıların tavrımızı Şah'a çekilmesini tavsiye etmek olarak yorumlayacaklarını söyledim. İranlılar bize psikolojikman bağımlıydılar ve dostlanmızı zor durumda bırakmamaya özen göstermeliydik. Vance ordunun yönetemeyeceğini ileri sürdü. Carter parlamentonun istikrar getirebileceğini söyledi ve Iran'ın tarafsızlaşmasının ABD'nin gerilemesi olarak görülmeyeceğini savundu. Tartışma Vance'ın Dışişleri Bakanhğına telefon etmek üzere masadan kalkmasıyla kesildi. Vance California'da Şah için sürgün yeri hazırlanmasını emretti. Başkana gereken her şeyi yapmadığımızı söyledim. Ne kastettiğimi sordu, tedirgin halde. Orduyu darbeye teşvik etmeliydik, dedim. "Yapamazdık" dedi Carter. "Hem uygun bir lider yok orduda". Ben, bizim lider İLAN Müessesemizce 9 ton kaolin değirmeni öğutme bilyası (ö 60 ve b 30 mm. çaplı) satın alınacaktır. Bu işe ait şartnameler mesai saatleri içinde müessesemiz Ticaret Şefliği'nden veya; SEKA Genel Müdürlü|ü tkmal Dairesi Başkanhğı tZMİT SEKA tstanbul Alım Satım Müdürlüğü Karaağaç Cad. No: 115 SÜTLÜCE/tSTANBUL SEKA Ankara Alım Satım Müdürlüğü Selanik Cad. No: 5 YENİŞEHİR'ANKARA SEKA Izmir Alım Satım Müdürlüğü 27 Mayıs Meydanı Gümrük İş Hanı No: 42 Kat: 3 KONAK/tZMİR adreslerinden bedelsiz olarak temin edilebilir. Teklif verecek firma ve kuruluşların tekliflerini 27.4.1984 günü saat 17.00'ye kadar MDessesemiz Haberleşme Şefliği'ne vermeleri rıca olunur. Postadaki vaki gecikmeler dikkale ahnmaz. Müessesemiz 2886 sayılı kanuna tabi olmayıp ihaleyi kısmen veya tamamen yapıp yapmamakta veya istediğine vermekte serbesîrir. tlan olunur. Basın: 14155 SEKA DALAMAN MÜESSESESİ MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İŞLETME FAKÜLTESİ MUHAŞEBE ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN "BÜTÇELEME VE BÜTÇE KONTROLÜ KURSU" 7 Mayıs 25 Mayıs 1984 Kursun Araaa ve Süresi: Ekonomik koşullardaki hı?Jı değişmeler özellikle üretim işletmeleri için etkin bir planlama. bütçeleme ve standart maliyet sistemine sahip olraayı zorunlu kılmaktadır. Bu alanda görev alanlann eğitimini sağlamavı, bilgilerini arturmayı amaçla>an uzmanluk kursu, toplam 45 saat olup, gunde uç saatten 15 iş gununü kapsamaktadır. Başhca Konular: Planlama ve bütçeleme, bütçe çe^itleri, bütçenin hazırlanması ve geliştirilmesi, tüm aşamalan ile işletme hutçeleri ve uygulaması, enflasyon ortamında bütçeleme, esnek buıçeler, sıfır tabanlı bütçeleme, bütçe kontrolu, standart maliyet yontemi, sistemin işleyişi, sapma analızleri. başarı değerleme. Yöotem, yer gün ve saatler: Kuramsal ve uygulamalı olarak ılgili vak'a ve problemlerin çözümü ve tartışılması biçiminde Muhasebe Enstitüsu öğretim üyelerince yürütülecek olan kurs, Istanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi yeni binasında (Hisarüstü ET1LER) haftanın 5 iş günü saat 16.45 19.45 arasında gerçekleştirilecektir. Her lürtü bilgi ve kayıt için: İstanbul Üniversitesi İjletnıe Fakültesi Muhasebe Enstitüsu Hisarüstü Rumelihisarı İST. adresine ve\a 165 97 50 (Santral) no'lu telefondan dahili 36 ve 58 nolara ba>\urulabilinir. Basın: 13429 GAYRİMENKUL AÇIK ARTTIRMA İLANI KARTAL 1. İCRA MEMURLUĞU'NDAN Uosya No: 1983/5389 Esas İpotekÜ olup satılmasına karar verilen Kartal Ajagı MahalJe Hamam mevkiinde 45 pafta, 1 P 7 ada, 70 parselde kayıtlı 291.50 m J miktarlı arsa üzerine inşa edilen apartmanm 1 katta 41 No.lu 1/164 arsa paylı buro açık arttırma ile satılacaktır. Ga>rimenkulün e\safı: Gayrimenkül Kartal Asağı Mahalle Hurriyet Caddesi 41 No.da Paker İş Haru'nda birinci katta beton merdivenle çıkıldıkta kuzey yönde koridorun sol tarafında ön yol cephesinden bir evvelki buro olup halen buro olarak kullanıldığı, beden duvarlarının lambiri olarak yapümış şehrin ticaret merkezinde bulunduğu tespit edilmiştir. İmar dunımu: İstanbul Belediye İmar Mudurlüğü'nün 2.3.1984 tarih 84/1931 sayılı imar durumunda bitişik nizama tabi dort katlı bina inşasına müsait bulunduğu büdirilmiştir. Kıymeti: Yukarıda evsafı belirilen büroya gunün alım ve satış rayiçlerine göre 2.000.000.00 TL. kıymetinde bulunduğu tespit edilmiştir. Satış Şartlan: 1 Satış8.5.1984gunusaat 11.00'den 11.30'a kadar Kartal İcra Dairesi'nde açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin Vt 75'ini ve rüçhanlı alacaklılar \arsa alacakları mecmuunu ve satış masraflanm geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şaniyle 18.5.1984 günü aynı yerde saat 11.00 11.30'da ikinci arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da rüçhanlı alacaklıların alacağını ve satış masraflanm geçmesi şartiyle en çok aniırana ihale olunur. 2 Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin «b 10'u nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin parailedir, alıcı istediğinde 20 günü geçmemek üzere mehı! vorilebilir. Dellaliye resmi ihale pulu, tapu harç ve masrafları ahcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden odenir. 3 Ipotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin ( + ) bu gayrimenkül üzerindeki haklannı hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialannı, dayanağı belgeler ile onbeş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu'nun 133. maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve % 10 faizden alıcı ve kefilieri mesul tutulacak ve hiçbir hükme haceı kalmadan kendflerinden tahsil edilecektir. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herke«in görebılmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde istryen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatım kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 983/5389 T. sayılı dosya numarasiyle memurluğunıuza başvurmaları ilan olunur. 24.4.1984 (+ > ilgililcr labirinc iriifak hakk< sahipleri de dahildir. Bu, "Ankara Notları"na, Avni Memedoğlu'nun önceki akşam gördüğüm sergisiyle girmek istedim. Ankara Sanatevi'ndeki sergide tanıdım Avni Memedoğlu'nu. Eşine: Bak, yazılarını okuduğum Ekmekçi buymuş, dsdi. Nuri Memedoğlu, 1924 yılında Erzurum'un Taşkale ilçesinin, Taşagil köyünde doğmuş; yoksul mu yoksul bir ana babanın çocuğu. 1944 eylül ayında, istanbul Güzel Sanatlar Akademisi resim bölümünün yetenek sınavına giren 80 aday arasında sınavı başarıyla kazanan 8 öğrenciden biri olur Memedoğlu. Sergide. Turan Erol: Memedoğlu benım sınıf arkadaşım! dedi. Leopold Levy, Avni Memedoğlu'nun resimlerini çok sever okuldayken, 1958'den beri, Ankara'da ilk sergisi bu. Memedoğlu'nun. Serginin adını, "Geçtiğım Yollar" koymuş. Helal olsun! Çatıda ikinci konu, gardiyanlarm başına gelenlerle ilgiliydi. Adalet Bakanlığı'nda dürüst mü dürüst kişinin adı, Kemal Tekerek'ti. Onu yıllar önceden, adından tanır, saygı duyardım. Ceza ve tevkifevleri gene! müdürlüğü yapmıştı. Son görevi, müsteşar yardımcılığıydı. İstanbul'da "Sağmalcılar" cezaevınde, bazı görevlı gardıyanlar kendisine başvurarak, cezaevine esrar, eroin sokulduğunu, burada usulsüzlükler olduğunu ileri sürmüşlerdi. Tekerek, başvuranlara: Siz merak etmeyin evladım, ben mayısta İstanbul'a geleceğim, her şey düzelecek! dedi. Kemal Tekerek, İstanbul'a gtdip olayları yerinde göremeden geçenlerde öldü. Sonra ne mi oldu? Kemal Tekerek'e de, başka yerlere de başvurularda bulunan gardıyanlar, İstanbul'dan oldukça uzak yerlere nakledildiler. Olayın hem Bakanlıkça, hem İstanbul Sıkıyonetim Komutanlığınca. hem de en yukanlara dek sıkı sıkıya incelenmesi gerek. Burası bir sivıl cezaevi; olup bitenlerin baş sorumluluğu, Adalet Bakanlığı'na, onun üst görevdekı yetkiliierine düşüyor. Haksızlıklar, usulsüzlükler varsa, onları düzeltemiyortarsa görevlerinden çekilirler efendim. Kımse kamuyu ılgilendiren, adaleti ilgilendiren konularda: Ne yapalım, o kadartna gücümüz yetmedi! diyemez. • * * "Özal'la bırsöyleşi... "nin, daha bazı bölümlerini vermeliyim, dıye düşundüm. Konuşmamız sırasında. Turgut Bey'ın gerçekten güçlü olup olmadığını gözlemeye çalışıyordum. Yumuşak konuşuyordu, iyi ediyordu. Sıkı bir dönemden geçenler, bir yumuşaklıkla karşılaşınca biraz rahatlarlar. Bir rahatlık duyarlar içlennde. Ancak. Turgut Bey'i derinde öylesine rahat görmedim. Bazı sorulara yanıtında satır arasında bu anlaşılmıyor değildi. Kenan Mortan, geçen hafta cumartesi gunu, Cumhuriyet'te çıkan ekonomıyle ılgili bazı soruları yöneltti. Turgut Bey, rahatça karşılıyordu. Topu aldım. sordum: Yatırımlan teşvik konusunda girişimler. yasalar var; bunları gerçekleştirirken nasıl bir sıralama düşünüyorsunuz? Köprü satışından tutun, madenlere dek, diyelım boraks ne olacak? Boraksı gelıp bir Amerikalı kapettığı zaman, adam işletmezse, geri ahnabilecek mi? Şımdı bir kere her şey, üç tane metot getirdık biz oraya. Bir tanesi, gelın satar. Yani. devlet teşebbüslerı ışletir, mevcutlar gehrini satar. O bir nevi gelir senetleri suretiyle, köprüydü, barajdı böyle yapılır. Bir şekli kiralama suretiyle, benim bir tesısim var, "arkadaş. on beş sene müddetle kiraladım. Gel burada, şunları gözeterek ışletmeni yap!" Madenler bile böyle yapılabilır, istenırse kiralanır, yapılır. Üçüncü şekıl. hısse senetleri çıkararak devretme yolu. Devretme derken siz bir kısmına gene sahip olabilirsıniz. Bir kısmını da halka açarsınız vs. Tabii buna yabancılar da gelebilir, gelmesinde bir mahzur yok, Ama, her zaman şunu düşünmek lazım. Yani, hükümetler buna karar verecek. Yani, memleketin neyse faydasma, o kendisinin takip ettiği bir politika var; bizim maalesef, geçtiğimiz yıllarda hep şu nüans gelmiş: "Hükümetler aman yanlış yapmasın! Biz kaydı koyalım şuraya; sen şunu yapamazsın, bunu yapamazsın!" Yani bu, gâvur değıl bu hükümet, bu hükümet de bu memleketi.. esas yönetecek olan bu. Demek kı, biraz elını kolunu bağlamayın da, rahat karar verme imkânını bulsun. Elini, kolunu bağladığınız zaman, bu sefer yanlış yerlere gidiliyor; doğrusu serbest bırakmaktır. Turgut Bey. Mortan'ın altın birıktirme olayından başlayıp, bankalarla noktaladığı sorusunu şöyle yanıtladı : Onun için dıyorum. bu bir zaman meselesı; onun için dışarıdakıleri getirdik, görsünler. öğrensinler diye. Yani. bu rekabet olmadan, emın olunuz, birçok şeyler düzelmez. Ben sizinle rekabet etmeliyim ki, düzeiteyim Bakın bir misal daha vereyim; geçenlerde birisi söyledi, "Yahu, keççap da getirtilir mi?"... "Niye olmasın?" dedim, keççap gelecek, keçcap üreticısi Türkiye'de, tüketici bakacak, "Yahu, ne guzel ambalajı var. tadı da güzel! Bu pahalı. ama acaba biz bunu alamaz mıyız?" Şımdi üretici onu düşünecek, emin olunuz, ona göre de kendilerini ayarlayacaklar. Bize ayrılan süre epey taşmıştı; düşunüyordum. Turgut Bey, seçım sonrası ellerini başının üstünde birleştırip, gövde gösterisı yaptığı gibi güçlü müydü? Bazı sıkıntıları olduğunu da bıliyor gibiydim. Örneğin, örgütlenme işlerinde görevli olan bazılarından sıkıntıları olmalıydı. Kadrolaşmada ise, onlar egemen gibi miydiler? Sağmalcılar konusunu ele alabileceK mı? diye geçirdimıçimden... Kapıya dek konuştuk, tam kapıda sordum: Turgut Bey, en beğendiğiniz politikacı kim? İçerıde, dışarıda olabilir... Söylemem doğru olmaz! Anlamlar çıkarılır... Ben size en beğendiğim gazeteciyi söyleyebilirim. Sen söylersin, ben söyleyemem, doğru olmaz! ÇALIŞANLAREN SORÜLARI/SORUINLARI YILMAZ ŞfPAL Sakatlıkta vergi i n d i r i m i ü z e r i n e : SakaflıkJan nedeniyle 193 sayılı Gelir Vergisi Vasası'nın bağışıklığından yararlanan 1, 2, 3. derece sakatlann vergilerinde yar rarlanraa oranlan giderek düşmektedir. 1982 yılında bu oran o'40, 1983 yüında »*o36 ve 1984'te Vo30'dur. Bu oranm 1985te ise *o25 olması yasa gereğidir. 1. derecede sakatlar için 18.000 TL. ücretin bağışıkhğı karşılığı vergi kazancı 7.200 TL. iken bu tutar 1983 \ilmda 1.800 TL. azalarak 5.400 TL.'ye inmistir. Ve 1985 yılında ise 4.500 TL.'ye inecektir. 2. derece sakatlar için 1982 vılında 3.600 TL. olan vergi kazancı 1984'te 2.700 TL. olmuştur ve 1985'te bu kazanç 2.250 TL.'ye inecektir. 3. derece sakallar içinse 1982 yılındaki vergi kazana ayda 1.800 TL. iken, 1984'te 1.350 TL. olmuş ve de 1985'te ise 1.125 TL. oiacaktır. Yaşam koşullannın giderek agırlaştığı giinümüzde yukandaki açıklamamın uznn söze gerek bırakmavacağı kanısındayım. Bu indirimler ancak paranın değer kazanması (deflasyon) dönemlerinde geçerlilik kazanır. Özellikle Gelir Vergisinde duzenleme yapılacağını duyduğumuz bu dönemde açıkladığım çelişkinin giderilrresi için de gerekenin yapılacağı kanısındavım. H. K. Kahramanmaraş YANIT: Gelir Vergisi Yasası'nın 31. maddesi, 1. derece sakatlar için ücretlerinden 18.000 TL., 2. derece sakatlar için 9.000 TL. ve 3. derece sakatlar için ise 4.500 TLlnin vergi dışı bırakılması gerektiğini vurgulamıştır. Bu vergi dışı bırakılan ücretler her yıL artan enflasyonun yani sıra azalan vergi'oranları karşısında giderek azalmaktadır. Sakatlık indirimlerinin vergi kazançlarmın her yıl çoğalması yerine, ters orantılı olarak azalmasının göz önüne alınması gerektiği görüşündeyiz. Ücretlere uygulanan bu indirimin ya her yıl saptanan enflasyon oranına göre arttınlması ya da sakatlara ayn bir oran uygulanması yolu ile çözümlenebilir. Sayın okurumuzun dileğini, ilgililere bu yazımızla iletmek de bizim görevimizdir. ILAN GÜRÜN BELEDİYE BAŞKANLIĞI'NDAN A) B) C) D) E) 1) 2) 3) 4) 5) 6) F) Gurün Belediye oto grajı işi ihaleye çıkarılmıştır. Şartname ve ekleri Belediye Fen ve Imar işİerinde gönilebilir. Ihale 20.4.1984 cuma günü saat 14.00'de 2886 sayılı kanunun amilhükümlerine göre kapalı teklif usulüyle Gürun Belediye Encümeni huzurunda yapılacaktır. İşin muhammen bedeli 7.487.860 lira olup geçici teminat miktarı 224.635 liradır. îsteklilerin aşağıdaki belgeleri ibraz etmeleri gerekir. En az (C) grubu müteahhitlik karnesi. Ticaret Odası kayıt belgesi 1984 yıu. Teknik personel beyannamesi. Araç gcreç beyannamesi. Mali durum bildirgesi. Talepliler gerçek ve tüzel kişi oiacaktır. Tekliflerin engec 20.4.1984 cuma günü saat 12.00'ye kadar Ihale Komisyonu Başkanlığı'na verilmesi gerekir. Basın: 14103 ERZURUM 1. AŞLİYE HUKUK HAKİMLİĞİ'NDEN 984/192 Davacı Erzurum Belediyesi adma vekili Avukat Abdulkadir Tuzoıay tarafından. Davalılar Öraer oğlu Mehmet Çavuş mırasçılan: Mecbure, Kemal, Yaşar. Hacı, Melahat, Remziye Timur ve Nebahat Kızılyol aleyhine Erzurum Gez Mahallesi Çaygara mevkii pafta 20, ada 281, parsel 7'de Mehmet Çavuş adına kayıtlı arsanın 1.013.400, lira takdiri bedeli e ıstimlak olunduğunu, takdıri bedelin bankaya yatırıldığı ve 22.1.1984 gün 12849 sayılı Hurriyet gazetesinde ilanen tebligat yapıldığı, dava açılmadığını ve rızayı feragata yanaşılm^dığı beyanla 2942sayılı kamulaştırma kanununun 17. maddesine göre lcaydın tamamının terkinini dava etmiş olup. Adrcsleri tesbit olunamıvan davalıların 4/5/1984 larihinde saat 9 JO'da duruşmada hazır bulunmaları veya kendilerini a\ukatla temsil ettirmeleri, aksi halde evrak üzerinde karar verileceği davetiye yerine kaim olmak üzere kendilerine ilanen tebliğ olunur. Basın: 14128