25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
tnsaırînı Üzerme Söyleşi MERİÇ KARACAOVALI 6 Kasım seçımlerı hukumetının bır uyesı ılk demeçlennden bmnde şoyle demıştı "Kaliteli iosan yetiştireceğız". "Kalıte" sozcuğunun ıçerığını ve ınsanla bağlantısının ıktıdarca ne yönde değerlendırıleceğını beklerken, bu kez de "Bır ınsan tıpı, manevı hasletlerle dolu bır ınsan tıpı >aratmak ıstı>oruz" dıyen Devlet Bakanı Sayın Oksay'ı dmledık TV'de Daha sonra, yaratılmak ıstenen "ınsan tıpı" ıçın gerekenlen de gazetelerden öğrendık. "îş yerlennde ve fabrıkalarda kurulacak "dın eğıtımı bırım"lenyle ışçıler, esnaf kuruluşlarında oluşturulacak bırımlerle de esnaf yurttaşlar, hastanelerde doktorlar, hemşıreler, hasiabakıcılar "aynı dınsel yoldan eğıtılerek" manevı hasletlerle dolu "ınsan tıpı" halıne getırıleceklermış' kapkaranlık sona nasıl geldığını gormek her zaman olasıdır Felsefe tarıhınde ılk kez bır dızge (sıstem) kurduğu kabul edılen eskıl (antık) çağın buyuk fılozofu Platon (M O 428347), böylesı bır duşu, pek tanınmış "Devlet" adlı yapıtmda dıle getırır Fılozof, ulkuledığı, devlet duzenının vaşatılması, vurutulmesı ve korunması ıçın gereklılığme ınandığı "insan"mı, adım adım oluşturarak sergıler, anılan kıtabında Konu bır "insan tipi" yaratmak olunca, kendı özu gereğı, hemen "yasaklanmalaria" karşı karşıya gelınır Platon'da, on kıtaplik yapıtının daha ıkmcısınde başlar buna tlk olarak unlu ozanlar Homeros ıle Hesiodos'u sakıncalılar lıstesıne alır Oysa Homeros'un destanlan (Odysse1a ve llyada) o tanhlerde Atına Yaratılacak bu " ınsan" ın yurt okullannda ders kıtabı olarak genelınde yavgınlaşması ıçın, ul okutulmaktadır Yasaklama nederüen Platon'a kenın ötekı kurumlarında da "dın eğıtımı bırım'Merının, söz göre bır değıl pek çoktur, örnegelımı, "Devlet Opera \e Bale ğın, Homeros'un "Tanrılan sı"nde va da "Devlet Tıyatrola kahkahalarla guler gostermesi'n"nda veya "Tıcaret ve Sanayı 'nı ya da "Tannlann bırbırleriOdaları" gıbı kuruluşlarda da ne tuzak kdrup boguştuklarını oluşrurulması sürdürulecektır soylemesi'm (Devlet 2 389 a, 378 c) hıç uygun bulmaz Platon herhalde' Nedenı açık, aman vermez bır UYGARLIK duzenbağı (dısıphn) ıle yognılup, TARtHtNİN DERSİ sertlık aşılanarak yaratılacak Oysa uygarlık tarıhının yakın "ınsan tıpı", kahkahalarla gulve uzak geçmışınden alınacak kı meyı ve bırbırlerıvle uğraşmayı mı kesıtlerınde, duşlenıp varatıl Tann'ların da vaptığını Homemak ıstenen ve>a yaratıhp boy ros'un bu dızelennden öğrenırgösteren "ınsan tıpı"nın, yanar se, "otorite"ye gözu kapalı baş döner pırıltılı başlangıcmdan eğmesı zorlaşmaz mı 7 "Yasaklama" halkalarının zıncırıne muzık de eklenır "In san"ının oluşturulmasında buvuk yer verdığı, bu konuya da, sınırlamalar getırır Platon Savaşma ısteğını alevlendırecek, vığıthk, sertlık aşıla>acak, acımasızlık u>andıracak nıtelıkte gorduğu "Dor" ve "Fngja" muzık makamlannı kabullenır, aşırı duygusal bulduğu "tonıa" ve "Lydıa" ezgı melodılennı aşağı lar, her turlu makamı çalmava elverışlı "flufun de vasaklanmasını ıster (Devlet 3 399 a, d) Pekıy, Hesıodos neden okun mamalı1' "lşler ve Gnnler" adlı yapıtının daha ılk savfasında "lki turlu kavga vardır bu dun>ada / Biri ovulmeye değer, oleki yenlmeve ' İnsanı kanlı savaşa goturur birisi / (...) Kotusu hiçbır olumlu sevmez onu." (1) dıyerek savaşı kötuleyen ozanın okunması, sakıncalıdır Platon'un "ınsan"ı ıçın Ya Aıskhylos'a (M O 525480) neden çatar Platon9 "Zincire Vurulmuş Prometheus" adlı trajedı turundekı ovu nunda ozan, yan tann soyundan Prometheus'un. "ateş"ı Tanrılar katından çalıp ınsanlara ulaştınşını şu dızesınde anlatır "Bir gun Narthe>'in kamışı ıçınde / çaldım goturdum ınsanlara ateşin tobumunu" (2) Bo>lece kurulu duzene, otonteve bır "başkaldınş" dıle getırdığınden, Aıskhylos da sakıncalılar arasın da yerını almaktan kurtulamaz Platon'un "ülkusel devlet"ı ıçın oluşturduğu, turlü yasaklar CUMHURIYET/2 la sınırlanmış, vonlendırılmış, edılgen, sert, acımasız "ınsan''ının yer aldığı "Devlet"e karşı ılk genış kapsamlı eleştın, oğren cısı Arısto (M O 384 322)dan gelır Bılındığı gıbı yırmı yıl Platon'un Akademı'sıne devam eden Arısto "Polıtıka" adlı yapıtının buvuk bolumunu, hocasının "Devlet"ını eleştırmeve oz gulemıştır Eleştınlerınden ılkı, "Ben bunu seMvonım" tumce sının Platon'un dıısledığı devlet duzenınde soylenemeyeceğını (Polıtıka 2 böl 4) bovleceva ratılan "ınsan"ın sevgıden yokbun olacağım anımsatmasıdır Antık çagdakı Sparta Devle tı'nın ve vurttaşlarının, Platon'a esın kaynağı olduğu ılerı surulur Bu kent devletı ıçın çağımız duşunurlerınden Bertrand Russel şovle der "Spartalı vurttaşın tek •şı, doguştan başlavarak alıştırıldıgı savaştı. (.. ) Her şey savaştakı başanva feda edılmıştı" (3) Russel e hak vermemek elden gelmez Belırlı bır amaca yonlendırılerek vetıştırılmış ınsanlan>la, uç yuz yıl etrafına korku ve dehşet salan Sparta'dan gunu muze, ne bır mımarı kalıntı, ne bır yontu, ne bır felsefı duşun veva bılımsel kuram, ne bır yazınsal >apıt kalmıştır OZGUR KAFALARIN URETTİĞİ üysa o tanhlerde ozgurce duşunup so>le>ebılen, edılgen değıl etken, dola>ısıyle >aratıcı ınsanlann yetışmesıne olanak veren bır duzenın vururlukte bulunduğu Anadolu'nun Ege kıvılannda Milet'te bır "Thales" yetışıp, felsefenm başlangıcı sayılan duşun, goruş ve buluşlarını ortaya kovabılmesı, ya da Efes'te bır "Heraküt" yetışıp, "A>><ı ırmağa ıki kez adım atamazsın" (4) ozdeyışıyle "orensel değışmeyı" dıle getırmesı, koşullandınlmayan ozgur kafalann neler uretebıleceğının orneklerındendır 2500 vıl oncesınden yuzyılımı za, 1930'lara gelehm Bertrand Russel'ın "Sparta, nazılerın utkulu (muzaffer) olmaları durumunda kuracaklan devletın, mın>atur bır modelı gıbı gorunu>or" (5) u>arısı ıle adım atar sak, Hitler'ın "Kavgam" adlı kı tabında kurgusunu ('), ıktıdarı donemınde de uygulamasını vaptığı ırkçıhğa davanan bır "ınsan tıpı" yaratma çılgınlığı ıçıne duşuverırız 1925 guzunde yavımlanan "Kavgam"da, Hıtler "IUm ve kultur bakımından ıptıdaı (!), fakat vucutça saglam" oyle kı, "fikir avrılıgından doğan bır uyuşmazJığı vumnıkla halledebılecek" kuvvette, avrn.a "hakettıgı veya etmediği bir tekdir karşısında sessız kalmava" katlana bılecek kertede "ıtaatkâr' ve kendıne dogru olarak gostenlenlen hıç ıtıraz etmeden kabullenen" bır "ınsan tıpı"nın nasıl oluşturulacağını sergıler (6) Hıtler, Almanya'yı bınlerce >ıl (') yönetıp yaşatacak olan bu "ınsan"ı ıçın sakıncalı bulduğu yazarların, bılım adamlannın, duşunurlerın urunlerını de, ıktıdannın daha ılk aylannda yasaklar Bununla da yetınmeyıp, özgur duşuncevı, ınsan olma bılıncını aşılayacak bu yapıtları bılındığı gıbı kent alanlarında alev alev yaktırır Yenılığe açık, kalıpcılığı kıran, başkaldıran, ılerıye dönuk sanatçılar da Hitler'ın "ınsan"ı ıçın tehlıkelı olabıleceğınden, Cezanne, Van Gogh, Gaugın, Matısse, Pıcasso vd 'nın 6500 tablosu Alman muzelennden kaldınlır (7) Artık robotlaştırılan toplum, >aratıcısının buyruğundadır Böylece Hıtler, Avnıpa'nın dört bır vanına ve Afrıka'ya salar, bu "robot surusu"nu Sonuç Izlerı hâlâ sılınmeven, ınsanhk ıçın onulmaz, acılı ya ralar açan, o >uz kızartıcı olav lar ve bılınenler Aynca ne bır bılım, ne bır vazın, ne bır sanat vapıtı uretılmeden alev alev ya kılıp yok olan yıllar Tıp yaratarak toplum oluştur ma'nın ınsanlara hiçbır zaman mutluluk, erınç getıremeyeceğı, bu varatma duşuncesının kendı ozunde saklıdır Çunku ıster Sparta'da olduğu gıbı "kesin utku ıçın savaşçı", ıster Hitler'ın kı gıbı "ustun ırk", ya da "manevı hasletler" ortusu altında "ınanç topluluğu" yanı "ummet" yaratmak olsun, hepsınde de ortak davranış, ınsana vergı olan "bilıncin" koreltılmesı ve "dusunce özgurlugu"nun yasaklanmasıdır Bunlann olmadığı toplumlarda gerçek "mutluluk' 'tan soz edılemez Bıze gelınce, şu soruyu sormaktan kendımızı alamıyoruz Ulusal mutluluğumuz, emekçılerın çalışma yerlennde "dın eğıtımı bırımlen" kurup, onlan "bır lokma, bır hırka" göruşu ıçınde ozetlenen vazgıcı, katlanıcı "ınsan tıpı" olarak yetıştırmek ve "uhıs bıreyı" olmabıhncını "dın kardeşlığı" kavramı ıçınde erıtmek volu>la mı gerçekleşecek, başka bır de>ışle, sozunu ettığımız "ınsan tıp"lennden oluşan bır toplum yaratarak mı, mutlu olacağız9 (1) HeaodosEsen vf Kayn»kl»n, Çrr $ Ejubotlu A Ert»t,TurkT«rihKunımu (1977) (2) Zincırt V unılmuş Promtlheus, (s it) Çtv A Erhal, S Eyobotl», Bilgi V»jıMVI <196I) (31 (4) ($) Bau Fdsefcsj Tırihı. B Rasscl, Kıt»ş Yay (1969) (6) Kavgam (s 408, 410.418), Adolf Hılfer, Yagmar Yajın (1972) (7) >an tmpanuortatu d h l . s 3S7,WBban Skırer Agao«lu Yayıa (1961) PENCERE 12 NISAN 1984 Kafa, ense, tokat.. Oğretmen öğrencısıne not verır "Batı" da bıze not verıyor IMF Dırektoru Jacques de Larosıere son yoklamada sınıfı geçtığımızı müjdelemış Turkıye, tyı bır sınav verdı" Ancak 'Batı var, "Batı" var, uygar Batı, emperyalıst Batı, . komünıst Batı, laık Batı, sosyalıst Batı, Hırıstıyan Batı, kapıtalıst Batı, ılerıcı Batı, gerıcı Batı ıç ıçe yaşar Mustafa Kemal emperyalıst Baft'yı Turkıye'den kovmuş Atatürk uygar Batı'yı benımsemıştı IMF bıze lyı not verıyor Sevınıyomz Avrupa Konseyı ıse ıkırcıkiıdır, demokrası sınavında geçıp geçmedığımız bellı değıl Oğretmen öğrencısıne not verır Batı da bıze not verıyor, karnemıze yazıyor * IMF bıze "geçer" notu verdıkçe bır sevınıyoruz, bır sevınıyöruz, bır sevınıyoruz, basınımızın manşetlerını kocaman puntolarla donatıyoruz, başyazılar dokturuyoruz Daha dun 70 sente muhtaç Turkıye'nın bugun Batı'da kredısı yvkselmıştır Avrupa Konseyı bızı dışladıkça öfkeden kopuruyoruz, veryansın edıyoruz Turkıye bağımsız bır devlettır Avrupa Konseyı kurulmadan önce de bız vardık AET'nın kapısında yırmı yıldan ben beklıyoruz Daha ne kadar bekleyeceğız? Bılemıyoruz Batı Avrupa ulkelerı Turk pasaportlulara vıze uyguladıkça kafamızın tası atıyor Turkıye'den kaçıp Batı'ya sığınmış olanları Avrupa devletlerı gozettıkçe kızıyoruz, dışardakı ışçılerımızı Avrupalı horladıkça yıne kızıyoruz Duygularımızıngelgrtlennde kımı zaman zevkten dort koşe oluyoruz, kımı zaman aşağılık duygularına kapılıyoruz Batının bır tek Batı olmadığını, Batı uygarlığının da butun uygarlıklar gıbı celışkılerını kendı yapısında taşıdığını oğrenemedıkçe Batıyı akılla değıl duygularımızta, tepkılerımızle, ofkelerımızle değerlendıreceğız Batı uygariığını aklın ve bılımın ışığında değerlendırdığımızde zaten çağdaş uygariığın gereğını yerıne getırdığımızden sorun kalmayacak * Bız Tanzımat kafasını ıkı omuzumuzun ustunde taşıdıkça, Batı hep bıze oğretmen gıbı not verecek (Arkası 11. sayfada) EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Zaman zaman bır kâğrt çıkarıriar önünuze, 'imzala bunu' derter Bır bıldındır, bır açıklamadır, bır karşı çıkıştır Batı'da sık sık görulen bır olgu Le Monde' sayfalarında göruruz, yazarlar, oğretım uyelert, hukukçular hekımler, bılgınler, öğretmenler, hatta halktan ınsanlann ımzasını taşıyan açıklamaları, bıldırılen Bır sorun, bır konu karşısında tepkı duymak ınsan olmanın gereğıdır Bıze sunulan her şeyı olduğu gıbı benımsemek zorunda değılız Yanlış bulduğumuz bır davrantşı, bır kararı, bır yargıyı açıkça belııimek, hemen 'tavır' almak, uygarca bır yurttaşlığın, bılınçlı bırey olmanın koşullarından bındır Paul Eluard'ın "Ozan ve Gölgesı" adlı bır kıtabı çıktı son günlerde Özdemır Ince'nın çevırdığı, şıır, sanat ustune duzyazılan, konuşmaları şıırierı Şıır seven okurlanmın edınmelen gereken bır kıtap bence Pek çok kıtap yayınlanıyor, hepsıne yetışmek guç Hem parasal açıdan, hem de vakıt yok Kıtaplığımın 'hemen okunması gerekenler' bölümundekı yığın günden gune yukselıyor Zaman zaman umutsuzluğa kapılıyorum ya hepsını okuyamazsam dıye1 Yeğledıklerım var ıçlerınde Işte bırı de bu, Paul Eluard'ın "Ozan ve Gölgesı" Bu tür yapıtları gereğınce tanıtmak gerekır Bunu da köşe yazariarı değıl, eleştırmecıler yapmalı Bızler, ancak zaman zaman okuduklarımıza ortak edebılırız okur dostlanmızı, duyduğumuz bır tadı, bır guzelltğı onlara sunabtlınz ama eleştın başkaşey Işte o söze bu kıtapta rastladım 'Onayladığını, imzala" Paul Eluard bu sozu nerde, nıçın söylemış, bılmem Ama az çok bılıyorum oyle 'aydın'lar var kı belıriı bır duşünceyı, btr göruşu, bır karşı çıkış bıldırısını okuyoriar, sızınle aynı kanıda otduklarını soyluyorlar ama 'imzala bunu' dedığımızde hayır, ımzalamam' dıye yanıtlıyorlar Eluard da boyle aydınlara 'onayiadığınt, imzala" dıye çıkışıyor' Bu tür durumları bılırım En açık, en haklı, en guncel bır konuda ımzaya açılan bır bıldın'yı ımzalamaktan kaçınanlar pek çoktur 'Bu duşunceler doğru, ben de katılınm, ama ımzalamak ıstemem' Bu, bır korkunun, bır çekıngenlığın beJırtısı mıdır? Yoksa o goruşlere, duşünuşlere katılmamak mıdır' Madem kı beğenmıyorsun, öyleyse bıldır göruşunu Şu şu şu yonlerden bu 'karşı çıkış' yanlıştır, zamansızdır de Ama hem onaylıyacaksın, hem de ımzanı atmaktan, o yanda yer aldığını belırtmekten, kamuoyu önünde 'tavır' almaktan kaçınacaksın Bu olmaz ışte Ben sıze Eluard'ın 'Ozan ve Gölgesı'nden soz etmek ıçın bu konuya gırmıştım, söz başka alana kayıverdı Oysa "şıır' nedır ne değıldır, şaır kımdır kım değıldır" sorularının yanıtı Eluard'ın şıır ustune yazdıklanndan çıkarılabılır Pek çok okurum sık sık bu tur sorular sorar, yanıtlar, hepsı bu kıtapta var Eluard'ın unlu "Özgurtuk" şıınnı nasıl yazdığını anlatan şu satırlarını buraya almak ıstenm "Bu şıırı 1941'de yazdım Şu ılk krtalan "Okul defterienme Sırama ağaçlara Kumlara. karlara Yazdım adım Yaldızlı resımlere Askenn stlahlanna • Taçlanna krallarm Yazdım admı' yazarken sonuç olarak sevdığım ve bu şıın adadığım kadının admı açıklamayı tasarlıyordum Ama kafamda 'ozgurluk' sözcüğünden başka bır sozcük bulunmadığının hemen aynmına vardım Ve bır sözcuğun gucüyle Başlıyorum tekrar yaşama • Senı tanımak ıçın doğdum ben Senı adlandırmak ıçın • Özgütiük' Böylece sevdığım kadın kendısınden daha buyuk bır ısteğın sımgesı oluyordu Onu en yuce esınımle kanşttrıyordum Ve bu sözcuk, özguriük sözcüğü, ışgalcıden kurtulmak ısteğını ölumsüzleştırmeyı amaçlıyordu Demek kı şıır araçtardan çok amacı, oktan çok hedefı göstermekten hoşlanır Bır şıır yüruyüşü guzelleştırıp ufku gerıletmek zorundadır Insanın çabasıyla yenı bır ufuk, tıpkı suyun suzgeçlerden geçerek arılaşması gıbı " Pek çok güzel, yarariı, anlamlı yazı var Ozdemır Ince'nın başarılı bır Turkçeyle bızlere sunduğu ' Ozan ve Gölgesı' nde " Onaylıyorsan, imzala" dıyen şaır şıırını, yaşamıyla butunleştırmış, hem toplumda onculuğun, hem şıır sanatında en özgun yapıtlar ortaya koyabılmenın örneğını vermıştır Yazımı Eluard'ın şu anlamlı sözlerıyle bıtırsem "Şıır, ancak karşılıklı olduğu andan ıtıbaren kanlı canlı olacak Bu karşılıklılık, butunüyle ınsanlar arasındakı mutluluğun eşıtlık ılkesıne bağlıdır Ve mutlulukta eşıtlık ınsanı bugun aklımızın ucundan bıle geçmeyen yukseklıklere çıkaracak" Şu umutlu kesınlemeyle bıtınyor Eluard 'Bu mutluluk olanaksız değıldır " OKURLARDAN "Pom ukkale'nin Âydınhtanbul arası çahşması ekonomik değil rağmen MUh Eğıtım Bakanhğı yetkUUerinden bu konuda herhangı bır açıklama aradan uzun bır sure geçtığt halde yapümamışur. Yasalara uymamak her kamu gorevusı ıçın suç unsuru olusturması bakımından, durumun açıkağa kavusturularak, duraksamaya meydan venlmemesi ve bu konuda doğacak hukukı sakmcalann ortadan kaldmhnası gerekmektedir. AHMET ÖZALP ÜSKÜDAR/tSTANBUL Gozettnizın 23.3J984 guntu nushasmm 2. sahıfe 3. süaouında "•Pamukkale Ekspresi Aydmtstanbul arasmda Çahşsm" başüğı ıle yaymkman kupur korutsu inceUrmııştu: Demtryolu şebekemizde çaüşmakta olan lokomottf \e vagonlarm belırlı sure içensmde bakımlarvun yapdması gereknğınden, ışletmecılik açtsmdan Pamukkaie Ekspresuun Aydına kadar uzatılması mumkun oiamamaktadtr. BasmaneDenızlıBasmane arasmda ışletüen trenlerle, Deruzli Aydın bağlantıst sağlanmış olduğundan, boyle uzun bir parkurda ışletüecek tren yeterh yolcuyu bulamıyacağtndan ekonomik de obnayacaktır. Bdgi ve gereğmı nca edenz. HALİL EKTAN TCDD DIŞ İLÎŞKİLER VE İDARÎ tŞLER DAtRESİ BAŞKANI "Onayladığım imzala... Meyakzede Oğretmen MEYAK kesintUertnüz bu kez de okuUann ve saymanhklann kaytt eksıklen vuzunden venlememektedır. Şoyle kı; 1970 kasım, 1971 ekım aylannın kesmtı belgelenm Gultepe Ortaokulu ve saymanhkta bulunamamışnr. Ancak keseneklerden \azgeçmem haimde dığerlenm alabıleceğım sovienmıştır. 10 sene onceki bır evrak nasıl kaybolur? Bunun sorumlusu yok mudur? Oğretmenın mağdur olduğu drvv daha ne kadar surecektır. SÜHA SARIÇİFTÇI BEŞİKTAŞ KIZ LISESÎ MVZİKÖĞ SOLO KONSER ÖMER ÖZGEÇ Şiirlerden M C Anday 0 Ozgeç E Gökçe C naksoy R llgaz 0 Rıfat A Kadır Shakespeare C Kulebı 0 Velı B Necatıgıl C Yücel Hodrı Meydan Kültür Merkezı Zıncırlıkuyu Tarib 16 Nlsan Pazartesi 18.30 222 sayılı tlkoğretun ve Eğıtım yasasmm 19. ntaddesme gore ükokuOarda gorevh mudur, mudur yardtmcüan üe ükoğretim mudur ve yanhmctlannm yonetmehğınde beUrlenen esaslara gore, bağtmsız sıruf ve ders okutmalan hukme bağlanmış bulunmakta ıdu Ancak, 2917 sayılı yasanın 17. maddesı iie 222 sayılı kanunun 19. maddesı yururiukten kaldınlmış bulunmaktadır. Aynca 5 Arahk 1983 tanh ve 18241 sayılı Resmı Gazetede yaymkman Bakanlar Kurulunun 83/7332 sayılı Milti Eğıtım Bakanhğı oğretmen ve yonetıcılenne odenecek ek ders ucretlen karamamesmde ıse ükokuUarda gore\lı mudur ve mudur yardtmcüarmm maas karşıhğı okutmakiı yukumlu olduklan ders saatlennden bahısle eklı çızelgede haftada altı saat ders okutulacağmdan bahseduerek soz konusu yasa iie açık bır çelıskıye duşubnektedır. Bakanlar Kurulunun soz konusu kararı hukukı dayanaktan yoksun bulunmaktadır. Zıra yasa yururluğe gvdıkten sonra bundan once yayınlanan karamame, genelge, yonetmetikler, emırler geçeri lığmı yıtırmektedır. Yasa yururluğe gırdıkten sonra yayınlanan Bakanlar Kurulunun ilkokul yoneticileri ıçın sozu edılen karar da yasaya aykın bulunmaktadır. Butun bunlara Bir çelişki Ustune... kalitenin, güvencenin, farkın buluştuğu nokta Blaupunkt dünya pazarlannın tercih ettigi marka, Blaupunkt Türkiye'nin tercih ettigi marka... Blaupunkt bir Bosch grubu kuruluşudur. Bu önemli noktayı unutmayın mavi noktayı abn. BOSCH Grubu BLAUPUNKT I 8 Robert Bosch GmbH Stuttgart ve Blaupunkt VVerke GmbH Hıldesheımın Turkıye umum mumessılı D I Z E L M A G N E T TîcveSan A~S Ahmet Velı Menger Holdıng A Ş kumtuşudur
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle