17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
? NÎSAN 1984* • • HABERLERİN DEVAMI Özal'ın Sürpriz Paketi'nden mi?.. Konseyi'ndeki insan haklan mekanizmalannın 1963'ten beri "sorun çıkmasm" diye Türkiye iarafmdan işletilmemiş olmasını ya da "Kıbkabul eden Avrupa İskân Fonu'nun Rum dens Rum yönetimi gibi gaynmeşru bir devlet kalegelerine vize verebiliyoruz?... tıldıkça biz Konse/de yokuz' denemeyişini Verebiliyoruz demek ki... 'soğukkanlı diplomasi' adma bir an için hoş • gördük diyelim, ama kanımız hiç tanımadığıKâğıdı daktiloya geçirmeden Mümtaz Soymız bir devlete kucak açıp tek tanıyanı biz olsafın M/ffîyefteki yazısına göz atıyoruz. Soyduğumuz bir devleti kapıda bırakacak kadar sal, yorumunu bu konuda yazıp mesleğimida mı donmuştur? zin deyimiyle bizi "atlatmış" bile. Bir daha yiBu büyük gaf mutlaka düzeltilmelidir. nelememek için aynen katıldığımız satırlarıToplantıya katılacaklar ama bayrakları çenı "Alçak Profil" başlıklı yazısından köşemikilmeyecek, devletlerinin adı masalarda göze almaya karar verdik: zükmeyecek' gibi özürter, davranışın özündeki "Şuna bakm: Avrupa İskân Fonu'nun yıllık yanlışlığı düzeltemez. Kıbrıs Rum yönetimiytoplantısı haziran ayının ikinci haftasında Türle başka zamanlarda, başka formüllerle, başkiye'de yapılacakîır ve Türk diplomasisi Kıbka toplantılarda yan yana gelmiş olmamız da, ns Rum yönetiminin bu toplantıya "Kıbrıs tam şu sırada böyle bir tutuma razı olunmaCumhuriyeti" olarak katılmasına razı olmuş, sını affettirmez. 1963'ten beri gaynmeşru ilan ettiğimiz o sözTam şu sırada, yanı Washington'dakı yönede devletin temsilciterine vizelerini bile vermiş timin "Aman, alçak profil gösterin" dediğı sıtir. Detegeter İzmifde toplanacaklar, sonra Av rada. rupa iskân Fonu'nun desteklediği en büyük Alçak profil, yerin dibine geçmek demek proje olan Ankara'daki Batıkenfi bile görmedeğiidir. yerin dibine geçmeye razı o/mayanden İstanbul'da ağırlanacaklar. lar/n iki eli de bu karar düzelinceye kadar soYa Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti? rumlulann yakasında olacaktır" Ankara, daha beş ay önce tanıdığı bu dev• letin toplantıya alınmamasına, ortalıkta göMümtaz Soysal'ın yazısı böyte. zükmemesine "Evet" demiştir. Acaba, diye düşündük, Rum delegelere viBu ne biçim diplomasidir ki, kendi topraze verilmesi Başbakan Özal'ın Yunanistan'a ğında bile kendi kararmın gereğini yerine gedönük "sürpriz pater/'nden çıkmış olmasın... tiremez ve hiç olmazsa, 'KKTü katılmadıkça Özal yönetimi, bu "sürpriz paketi" ıle Paböyle bir toplantı düzenlemiyorum" diyemez? pandreu'yu köşeye sıkıştıracağı kanısında İskân Fonu'nun şimdiye kadarki 1 milyar dogözüküyor. larlık harcamalanndan Yunanistan ve Kıbrıs Sonunda köşeye sıkıştırılan biz olmayaRum yönetimiyle biıiikte bize de düşmüş olan lım... birkaç yüz milyonluk pay bunu söyletemeyeNe dersiniz sayın Özal?... cek kadar da mı önemlidir? Haydi, Avrupa (Baştarafi 1. Sayfada) Silkinme gereği (Baştarafi 1. Sayfada) kez toplu halde bir araya gelecekler. Umarız, yarınki toplantıda, "Biz seçimlerde şu kadar oy aldık. Neden bu kadar oy aldık, neden alamadık. Şu i) neden beş yüz oy az aldı, bu il neden altı>üz ! geridengeldi" gibi sadece sevıtn tartışmalarına girilmez. Bu tür seçim ve oy hesapları Parti Genel Merkezi'nde zaten her gun yapılvyor. Oy ve rakam hesabı elbet yapılıyor, ama "Küçük Kurultay" sadece oy ve rakam hesaplarının uzerine oturtulamaz. Amabu hesaplann ötesinde, Küçük Kurultay'da dile getirilmesi beklenen başka önemli scrunlar var. Yine eğer son anda bir değışiklik olmazsa, Genel Başkan Erdal tnönü'nün yapması beklenen konuşması, hem partinin, hem de Türkiye'nin önemli sorunlarına değinecek. Ve herhalde artık partiyi belli bir yörüngeye oturtacak. Nedir SODEP'in kuçük Kurultay'ındajı ve Genel Başkan İnönü'den beklenen? Ana başlıklarla bunları şöyle sıralamak mümkun: Parlamento dışı muhalefet: Sanıyoruz SODEP bir "kısıriık" içinde. Politika üretmekte kısırlık çekiyor. Muhalefet yöntemini belirlemekte kısıriık çekiyor. Hem yuzde 24 oy alıp, hem de parlamento dışında kalarak, "ana muhalefet partisi" olmak elbette kolay değil. Ancak Özal Hukümeti. "hiçbir muhalefetle karşılaşmadan" almış başını gidiyor. Mecliste ne bir ses, ne bir nefes, çıt yok. Meclisteki suskunluk ve beceriksizlik SODEP'in işini daha da güçleştiriyor. îşte, yarınki Küçük Kurultay, herhalde oncelikle "pariamento dışı muhalefetin" yontemleri uzerinde duşunmek zorunda. Muhalefet sadece yapılanlara karşı genel başkanın, şu ya da bu yetkilinin ağzından "karşı çıkan biidiriler" yayınlamak anlamını taşımıyor. Karşı çıkılan noktanın onerisini de beraberinde getirmek gerekiyor. Soldaki bütünleşme: SODEP Kuçuk Kurultay'ında il başkanlanmn yanıtını aradıkları bir başka soru, "solda diğer partilerle ilişkiler." Özellikle Halkçı Parti ile birleşme konusunda, HP'nin tavnndan bağımsız olarak, ne gibi bir politika çizilecek? SODEP Genel Merkezi'nde Halkçı Parti ile birleşme konusunda iki farklı görüş var. Bir göruş "Birleşelim \e bu birleşmenin yontemlerini belirleyelim. HP ile masaya oturalım" derken, bir başka gorüş, "HP ile birleşme asla olmaz" savını öne suruyor. Küçük Kurultay'ın bu soruna bir açıklık getirmesi zorunlu. Küçük Kurultay'da ve haziran başlannda Genel Kurultay da bu yönde çizilecek politika, aslmda Türkiye'nin yannını belirleyecek, Türkiye'deki solun kaderini etkileyecek güçte. Bu nedenle de, soldaki bütünleşme konusunda Küçük Kurultay'ın sorumluluğu hiç de azımsanacak olçüler taşımıyor. Parti iç sorunlan: Bizim bir gözlemimiz var. SODEP Genel Merkezi, partiyi yönlendirmekte oldukça zayıf. tl ve ilçe örgutleri de, acemi. Bu belki doğal ya da yeni kurulan bir parti için doğaldı. Ancak şimdi "ana muhalefet partisi" olarak bu acemiliklerin geride kalması gerekiyor. Genel Merkez'in partiyi yönlendirmesi gerekiyor. Partinin "boş zamanlan degerlendirme kuliibü" ha\asından kunulması gerekiyor. Geçmiş yıllarda gözlenen "hizip çalışmaları tuzağından" uzak kalması gerekiyor. Kişisel gösterilerden, çocukluk hastahklarından arınması gerekiyor. Bunun için de, kendi içinden en iyi kadroyu çıkarması gerekiyor. Politika üreten, düşunce yenileyen, yarın "sosyal demokrat bir iktidan" hedefleyen hırslı ve bilinçli kadroların işbaşına getirilmesi gerekiyor. Ozetle İstanbul Belediyesi, pazartesi günü yapüacak Vnîversitelerarası 1. Basamak Sınavına girecek öğrencilere kolaylık sağlamak amacıyla çeşitli önlemler aldı. Belediye Başkanı Bedrettin Dalan yaptığt açıklamada, Topkapı 'daki Anadolu ve Trakya otogarlarıyla Harem Vapur İskelesi ve Haydarpaşa DDYgannda birer büro kurulduğunu, sınav tanıtma kartmı gösteren öğrencilere 1316 nisan rarihleri arasında otel ve lokantalarda yüzde 20 indirim yapılacağınt, isteyenlerin belediye koru ve parklanna ücretsiz glrebileceğini, sınav günü İETT otobüslerinde indirimli tarife uygulanacağını bildirdi. Istanbul'un çeşitli semtlerinden yaklaşık 14 milyon liralık soygun yapan 8 kişi yakalandı. Hırsızlık Masası ekiplerince ele geçirilen Ergün Gülcan, Bülent Gülseven, Yunus Çakmak, Ahmet Salgtner, Mekan Toplu, Ali Durak, Mürsel Çolak ve Suzan Küçük'ün, Bakırköy, Fatih, Şişli, Beyoğlu, Beşiktaş ve Karaköy 'de 23 ev ve işyerini soyduklan belirlendi. Sınav için önlemler PENCERE (Baştarafi 2. Sayfada) CUMHURİYET/11 8 kişi yakalandı Bir örnek: Tımes 5 mart 1862'de şöyle yazıyordu: ' İngiliz halkının Türk topraklarında gözü yoktur; ülkenin istikrar ve özgurlüğünü sağlayan ve halkm refahını arttırmayı a/naçlayan önlemlerin alınması dışında, Osmanlı hükümetini etkilemek istemez. Sermaye sahiplerimiz ve girişimcilerimiz Türkiye'ye gidip ülkenin büyük potans'ıyele sahip olduğunu ve yapılacak olan yatırımlann yüksek kâr bırakabileceğini görmüşlerdir. Türklerin elindeki topraklar zengindir, ancak bunları değerlendirebilecek olan para, bilgi ve atılıma yaklaşımdan yoksunduriar. Oysa bizde bunlann üçü de var; su nasıl yolunu bulursa bunlar da Türkiye'ye doğal olarak övle akacaktır. Ne var ki, özel girişimlerin yaygmlaşmasının birtakım siyasal sonuçlar doğurabileceğini yadsımıyoruz. (...) Ticaretın gelişmesi, telgraf ve demiryollannın korunması, Hindistan ve Avustralya"daki İngiliz sömürgelerine ulaşımı sağlamak zorunluğu sonucu olarak nüfuzumuzun Osmanlı Imparatorluğunun bütünlüğünu oerçekte koruyabilecek derecede yoğunlaşmasını bekleyebilmz." (Osmanlı imparatorluğu'nda Avrupa Mali Denetimi Oonald C. Blaisdell, sayfa 4647). • Aradan 122 yıl geçmiş; bu mantığı a!, güncel bir Amerikan gazetesine ya da bizim boyalı basının başyazısına koy; fırından yeni çıkmış gibi taze taze oku... Bizde bu kafayla bu ense, Batıda bu para oidukça, biz daha çoook tokatlamnz. Tapu için özel btiro furyası (Baştarafi 1. Sayfada) (H) grubu yeminli teknik özel bürolar, 1 ve 2 katlı yığma yapılar için belge verirken (G) grubu bürolar 2 kattan fazla yapılara belge veriyorlar. Ancak, bu grup bürolar aynı zamanda (H) grubunun da yetkilerine haiz bulunuyorlar. Ticaret odasına ve meslek odasına kayıt belgesi, bir de noterden 1500 liraya ahnacak "yemin etmiştir" belgesi ile bir han odasında yeminli büro faaliyete geçiyor. Yasaya göre, "devletin bir kurumu" gibi görev yapacak olan bu burolan açacaklar için, sabıka kaydı istenmiyor. Ayrıca, yönetmelığe gore büronun aldıgı işi "ne kadar siire içinde biürmesi gerektigine ilişkin bir hükıim bulunmaması, bundan da önemlisi ahnacak iicretter icin hiçbir objektif olçü getirilmeıniş olması" yurttaşların aldatılmasına, yol açacak bir nitelik taşıyor. Bu anlamda ülkenin daha değişik bir boyutta yeni bir "bankerlik macerası"na surüklenebileceğinden korkuluyor... Bu arada sayıları fazla olmamakla bırlıkte, gazetemiz burosuna başvurarak yeminli bürolardan yakınanlar görülüyor. Kâmil Tekbaş, Necatibey'de bir yeminli buroya başvuruyor. Burada kendisine bir form veriliyor ve 5000 TL istenıyor. Tekbaş, ilk başta bunu kabul ediyor. Ancak, daha sonra Tekbaş'ın Çankaya Çukurca Mahallesi'ndeki evini görmeleri gerektiğini söylüyorlar ve Tekbaş'tan taksi tutmasını istiyorlar. Tekbaş, bunun uzerine yapacaklan işin ne kadara mal olacağım soruyor. Aldığı yanıt: "Senin için metrekaresini 500 liradan yapanz".. Tekbaş, 100 meuekarelik evinin 50.000. TL'ye mal olacağını anlaymca, plan ve proje cizdirmekten vazgeçiyor. Tekbaş şunlan söylüyor: "Ben 10 bin lira maaşlı bir memurum, bu parayı nasıl veririra, 6 çocuğum \ar, Bu işi yeminli bürolara vaptırmak şart mı? Hiç lanımadığım bir muhendis ya da mimara muracaat etsem, bundan daha az para isterler. Sonra senin için 500 liraya yaparız ne demek, Sanki pazarlık yapacakmışız gibi. Eğervatandaşyalnız bunlann eline kalırsa, isterse ber isteyene tapu versinler, bu kadar parayı ödeyerek tapu aJmak herkesin harcı değil." kıyönetim Komutanlığı 2 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde görülmekte olan THKPC Kurtuluş davasında 1 sanık ömür boyu, 20 sanık 3 yıl ile 13 yıl 4 ay arasında değişen hapis cezalanna çarptırıldı. 23 sanığın beraat ettiği davada 4 samğın dosyası ayrıldı. Mahkeme sanıklardan Cihan Aktaş'a kurtuluş örgütü uyesi olmak ve Anayasal duzeni silah zoruyla değiştirmek suçundan once ölüm cezası verdi. Sonra bu cezayı ömür boyu hapis cezasına çevirdi. » Kurtuluş davasında omur boyu hap ıs cezası Haber Merkezi Istanbul Sı Alsancak THY Köln ve Hamburg'a yaptığı Charter seferlerini tarifeli seferlere dönüştürdü. 27 nisan cuma günü başlayacak olan yeni uygulamaya Köln ve Hamburg a işçi taşıyan Charter uçaklanmn yolcu, kargo ve posta taşımacılığında kullanılabilmesi amacıyla gidildiği bildirüdi. Tarifeli seferlere dönüştürüldü UGUR MUMCU GOZLEM Türkiye Denizcilik Kurumu Izmir işletmesi adına Haliç Tersanesi'nde yapılan 1500 kişilik ''Alsancak" adlı yolcu gemisi dün törenle denize indirildi. Bu arada bir gemiyle bir botun omurgalan kızağa kondu, 2 motorla bir römorkör ilgili işletmelere teslim edildi. denize indirildi SATILIK Sahibinden Fatih'te acele satılık daire Tel: 521 63 71 (Baştarafi I. Sayfada) kararlan ile saptanıyor. Bu konuda pazarlık hiç yapılamıyor... İşçi ücretlerinde de aynı düzen egemendir. Toplu pazarlık düzeni çok sıkı kurallara bağlanmıştır. Sermaye sahıbi parasını ve tş olanaklannı dilediği gibi pazarlayabiliyor. Ancak işçi emeğini aynı serbestlikle pazarlama olanağından yoksun bırakılıyor. Memur derseniz, onlar büsbütün kapıkuludur. Ne sendikalan vardır ne de örgütleri. Memurların aylıklan da hükümet kararlanna bağlıdır. Memur, aylığını toplu pazarlık yoluyla arttırma olanağından yoksundur. Bu konularda liberallik hiç, ama hiç söz konusu olmuyor. Konu, yabancı sermaye olunca, her türlü yasak, her türlü engel kaldırılıyor. Liberallik, ancak yabancı sermaye için geçerli oluyor. "Serbeşt rekabet düzeni" şirketler için de geçerli değiidir. Dış Ticaret, beş on büyük ve ayrıcalıklı şirketin elindedir. Bu şirketlerin bazıları ile ANAP içli dışlıdır. Sözgelişi, DPT eski Müşteşarı Yıldınm Aktürk, ENKA Holding'in üst düzey yetkilisidir. Dışişleri Bakanı Ha/efoğ/u'nun oğlu aynı şirketin dişsatım müdürüdür, "bakanlar üstü müsteşar" Ekrem Pakdemirii, bu onyedi şirketten, İzmir'deki İZDAŞ şırketinin eski danışmamdır. ENKA Holding, Cağaloğlu yokuşunun ünlü yazarlarının şirketlerine de ortaktır. Yeni dışsatım düzeninde şirketler arasında seçim yapılmış ve dış ticaret alanmda "serbesf rekabet" kuralı açıkça terk edilmiştir. "Serbest rekabet düzeni" yerine sermaye şirketleri arasında "tekelcilik" doğuracak uygulamalara kapılar açılmıştır. Küçük şirketleri batıracak, orta işletmeleri iflaslara sürükleyecek bir sistem, adım adım uygulanmaya başlanmıştır. "Alaturka tiberalizm", devlet desteği ile beş ön dı tım şirketini güçlendirecek bir oligarşik yapı oluşturmaya yönelmiştir. Liberallik, işçi için, liberallik köylü için, liberallik küçük şirketler için hiç, ama hiç söz konusu değiidir. "Piyasa ekonomisi" diye sık sık övdükleri düzen, seçim hesaplan ile iyice yozlaştırılmış, yerel seçimler. erkene alınmış, zamlar, seçim sonrasına ertelenmiştir. "Tapu tahsis belgesi" diye düş dünyalarına sokulan gecekondu halkı, şimdi seçim sonrası zam şoku ile sarsılmıştır. Muz üreticisirvden korkup, "Çikita muzunu" geri çevirenler bunlardır. Çay üreticisi ses çıkarır diye ingiliz çayım getiremeyen yine bunlardır. İş söze kaldı mı, "himayeciliği" eski dönemlerden kalan korkunç bir işkence yöntemi gibi kınayanlar da yine bunlardır. "Siyasalliberalizm" derseniz, o büsbütün gündem dışıdır. Beş on şirketin tekelci yapısını, "serbesf rekabet düzeni" diye sunan Özal ve yandaşları, şimdi zam uzerine zam yapmakta ve orta direği bir daha ayağa kalkmamak üzere çökertmektedirler. Bankaları ve holdingleri batıran düzen, şimdi de orta direği iyice çökertmek üzeredir. Bu tabloyu başta beş on şirketin teketci yapısını, "gerçek liberalizm" olarak sunmaya kalkan Cağaloğlu yokuşundaki söz ustası eski Marksistlerimiz olmak üzere, yurt dışından doktoralı "holding profesörleri'ne ve "cümle Müslümanlara" saygıyla ve kaygıyla sunarız... ÇUKLJROVA Hidrostatik ForkIift Serisi ÇF 30/35/40 J1 Türk sana^îcisinîn hizmetinde Çukurova îthalat ve îhracat T.A.Ş. îstanbul Tesisleri'nde gerçekleştirilen Çukurova ÇF serisi Hidrostatik Forkliftier, Türkiye koşullanna en uygun özellikleri taşımaktachrlar. TEKNİK ÖZELÜKLER 33,54 ton Kalârma Kaoasitesi • Hidrostatik Transmisyon • Dizel Motor • Şişme veya Dolma Lastik • 3.660 mm Kaldırma Yüksekliği • Üstün manevra kabiliyeti Gerçek garanti Yedek parça desteğj Özal: Paralı eğitim (Baştarafi 1. Sayfada) kitabını bilgisayarla yapmaya başladığını belirten Özal, Boğaziçi ÜniversitesPnde futbol sahasında bir sandalye uzerinde öğrençilerle sohbet etti. Özal, sonıları yanıtlarken Türkiye'nin en önemli sorununun enflasyon olduğunu söyledi. Seçimlerdeki başanları için, "Sizler gibi en son metodlan, hatta videoyu kullandık. Sanıyorum, gelişmiş teknolojiden yaraıianmamız bu başandaki en önemli nedenlerden biridir" dedi. Bir öğrenci "Bazı bankalann, şirketler uzerinde yaptıklan baskılar artıyor. Örneğin, Başak Grubu bunlardan biri" deyince Özal, "Baban o şirkette mi çalışıyor?" karşı sorusunu yöneltti ve "Evet, ama istifa etti bu yüzden" yanıtını altı. "Burayı da nu satacaksınız" diyen bir öğrenciye Özal "böyle giizel bir yer satılır mı?" yanıtını verdi. Paralı eğitim konusundaki bir başka soruya da "Parah eğitim olursa önce buradan başlar, haberiniz olsun" dedı. Özal, üniversitelerle bakanhklar arasında işbirliği sağlanacağını bildirdi. "Araştırma ile öğrendik. Bugiine kadar doğru zannettiğimiz birçok ş«yin doğnı olmadığını gördük. Onun için analiz ve arastırma şart. İşte iiniversitelerimizden burada yararlanmayı diisüniiyoruz" dedi. TURKIYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI İDARE MERKEZİNDEN ÇUKUROVA Khalat ve İhracat T A £ İstanbul Umum Müdürtük: Büyukdere Cad 14, Ştşh Tel H7 48 30147 42 15 147 41 85 Teİ€X 22 693CADATR Istanbut Dawtpaşâ, Kışla Yo)u Cad No 46 Topkap Tel 577 14 55 (5 hat) Tclex. 22 483 CAZA TB Adana: Havaalaru k a r ş s . 33B Tel. 14 723 18 951 13 hat) Telex 62 156 CAVA TR Kısa tesfan siiresi / Spariş kaydı deuam etmektedir. Ankara. Eskışehır Yolu. 9 km 92 Tel: 23 11 00 Telex 42 364CTAŞTR Dtyaıfaakır Dıyarbakır • Urfa Karayohı. 6 km. Te! 15 412 (5 hat) Tetex: 72 103 CUD1 TR Izmlr Yeni Ankara Yohj uzennde, Mansa kavşağmdan 2 km. Tei: 18 24 75 (5 hat) Telex: 52 325 CIZA TR Bankamızca, 1211 sayılı kanunun verdiği yetkiye dayanılarak 13 Nisan 1984 tarihinden itibaren tedavüle Çikanlacak olan 10000 liralık banknotların üzerindeki imzalar başkan "Yavuz Canevi" ve Başkan Yardımcısı "İbrahim Kurt" şeklinde değiştirilmiş bulunmaktadır. Bu kupürümüz boyut, renk ve diğer nitelikler itibariyle 25 Ekim 1982 tarihinde tedavüle çıkarümış bulunan 10000 liralık banknotların aynı olup, bu banknotlarla birlikte tedavül edecektir. Keyfiyet duyurulur. Basın: 6655
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle