16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 20 MART 1984 ZEYNEP ARUOB4 Ş4HIA ALPAY BAITDA UMVERSITE REPORMU POLITIKA VE OTESI MEHMED KEMAL Yükseköğretim önemli istihdam alanı oldu 1 Yuksek oğretım, son yıllarda ulkemızde hukumerlerı ve kamuoyunu en vok ılgılendıren konulardan bın durumuna gelmıştır 1950'lerden başla>arak Yuksek Oğretım Kurumları'nın giderek çoğalması, bu kunımlardakı öğrencı sayısındakı genişleme, yuksek oğretımın devlet butçesınden aldığı payın buvumesı, nıhayet 1960'ların sonlarından ıtıbaren unıversılelerde yaşanan huzursuzluk, yuksek öğretımı kamuoyunun başlıca ılgı konularından bın halıne getıren gelışmeler arasındadır 12 Mart sonrasında 1961 anayasasının unıversıtelerle ılgılı maddesı değıştırılmış, 1973'te 1750 sayılı üniversiteler kanunu kabul edılmıştır 1979'da yenı bır üniversiteler kanunu tasarısı hazırlanmıştır 12 Eylul ertesınde yapılan sıyasal ve kulturel hayatla ılgılı başlıca duzenlemelerden bın, yıne Yuksek Oğretım Kurumları'yla ılgılıdır 6 Kasım 1981'de çıkarılan 2547 Savılı Yuksek Oğretım Kanunu ıle >uksek öğretıme yepyenı bır yapı verılmıştır Parlamenter demokrasıyı verleştırme uğraşımızda ornek aldığımız Batı Avrupa ulkelennde de, 1960'ların sonlarından ıtıbaren yuksek oğretım ve araştırma kurumlarıyla ılgılı çeşıtlı du^enlemelerın yapıldığı göruluyor Bu ulkeler, Ikıncı Dunya Savaşı ertesınde refahın topluma yayıldığı hızlı bır ekonomık buyume yaşadılar Yuksek oğrenımden vararlananların sayısı görulmemış bır artış gosterdı Yuksek oğrenım olanaklan tarklı top lum kesımlerıne yayıldı Toplu mun en buyuk sektorlerınden bırı halıne gelen vuksek oğretımdekı çeşıtlı sorunlar, 1960'ların sonlarında, ekonomıde bunalım dönemının ılk belırtılerının ortaya cıkışı>la bırlıkte, hemen butun Batı Avrupa'vı sarsan oğrencı hareketlerıyle gundeme geldı duğu sonuçlar, araştırmacılan \uksek oğretımın yapısı ve ışlevışı konularında çalışmaya vonelttı Başlatılan reform çalışmalannda da bu araştırmalann bulgularından onemlı olçude vararlanıldı Yuksek oğretımın giderek bu\uyen ve sadece bır seçkınler zumresını değıl, butun toplumu ılgılendıren bır sektor halıne gelmesı, bu sektordekı çeşıtlı sorunların 1960'ların sonlarında oğrencı hareketlerı ıle su vuzune çıkması, sorunların orta\a çıkmasından sonra çareler aranmaya başlaması ve venı duzenlemeler yapılması, Batı Avrupa ulkelennde ve Turkıye'de gozlenen ortak eğılımler Ozgurlukçu demokratık duzenın oldukça guçlu bır şekılde yerle^mış olduğu Batı toplumlan ıle bu duzenı verleştırme mucadelesı verılen ulkemızde yuksek oğretımde ortaya çıkan sorunların ve getınlen çozumlerın karşılaştırılmasının, yuksek oğretım alanındakı sorunlarımızın daha lyı anlaşılmasına yardımcı olacağına ınanıyoruz Bu karşılaştırmalı bakışa kuçuk bır katkıda bulunmak amacıyla, bu yazıda genel olarak Batı demokrasılerını ve ozel olarak farklı deneyımlerı olan Ingıltere, Fransa ve Isveç'ı kapsayan bır araştırmanın (Bkz Rune Premfors, The Polıtıcs of Hıgher Educatıon ın a Comparatıve Perspectıve [Karşılaştırmalı bır bakışla Yuksek Öğretım Polıtıkaları], Stockholm 1980 bulgularından yararlanarak, Batı'da karşılaşılan sorunlar ve getırılen çozumlerı en ana çızgılerıyle ortava koymaya çalışacağız Sonra, bu konularda ulkemızın deneyımlerı uzerıne bazı gozlemlerde bulunacaYuksek oğretımde karşılaşılan sorunların ve bunlann çozumu ıçın benımsenen polıtıkaların, bırbırlerıyle yakından ılışkılı, dort ayrı boyutta ele alınabıleceğı söylenebılır Bu boyutlar şunlardır 1) Yuksek oğretımın >onetim yapısı 2) Yuksek oğretımın >a>gınlıgı, 3) Yuksek oğretımın kurumsal \apısı ve 4) Yuksek oğretımden yararlanma. Bu boyutlar, sırasıyla, şu sorunlarla ılgılıdır Yuksek oğretım kurumları kımler tarafından vonetılmelıdır 9 Bır toplumda yuksek oğretımın nıcelığı ve nıtelığı ne olmalıdır? Yuksek oğretım ıçın en lyı yapı, butun yuksek öğretım kurumlarının tek bır sektorde toplanması mı, yoksa bırden çok yuksek öğretım sektöru bulunması mıdır1' Ve nıhayet Yuksek oğretımden kımler vararlana caktır 9 Yiıksek ö ğ r e t i m i n yönetimi Batı Avrupa ulkelennde Ikıncı Dunya Savaşı ertesınde bır seç kınler zumresını değıl genış bır kıtleyı kapsar hale gelmesı, yuksek öğretımı marjınal bır konu olmaktan çıkardı Yuksek oğretıme tahsıs edılen kaynaklar giderek genışledı bu sektör onemlı bır istihdam alanı halıne geldı 1960'ların sonunda gorulen oğrencı hareketlerıyle de yuksek öğretım, gerek hukumetlerın gerekse kamuoyunun başlıca ılgı konulanndan bın oldu Gırışden reformlarda unıversıtelenn yonetımı açısından iki ana eğilımin gozlendığı söylenebılır • Bır eğılım Yuksek Oğretım Kurumları'nın yönetimine profesörler dışındakı akademık personelin, öğrencılerın, unıversıtenın dığer çahşanlarımn, unıversıtedışı çıkar gruplarının (beledıyeler, sendıkalar, vb ) temsılcılerının katılmasıdır Boylelıkle unıversıte vönetımıne katılma yaygınlaşmış; üniversiteler "profesorier universilesı" olmaktan vikmışür Oğretım ve araştırma ıle uğraşan personelin de sendikalaşması Yuksek Öğretım Kurumları'nın yönetimi açısından onemlı bır başka gelişme olarak ortaya çıkmıştır Dığer bır eğılım unıversıteler uzerındekı hukumet denetımının artışı nedeniyle, unıversıtelenn ıdarı özerkliğinde gorulen nısbı daralmadır Gozlemcılere gore bu gelişme, Yuksek Oğretım Kurumları'nın toplumdaki yerının giderek buyumesı ve onem kazanmasıvla ılgılıdır Ancak araştırmacılar, geleneksel olarak merkezıvetçı olan sıstemlerde, ademı merkezıvetçılığe doğru bır yönelme görulduğunu, bu nedenle, bu konuda bır genelleme yapmanın guçluğu uzerınde duruyorlar Yarın: İdari ozeklikte daralmaya ragmen bilimsel ozerklik korundu ÎSniversite yönetimine katılma yaygınlaşmış; üniversiteler "profe İJniversiteler üzerindeki hükümet denet\minin artışı nedeniyle, üni Server Tanıllı dostumuz, Voltaıre'm Kandıd'ını dılımıze yenıYenıden kazandırdı dıyorum, çünku daha önsörlerin üniversiteleri" olmaktan çıkmıştır. Öğretim ve araşîırma versitelehn idari özerkliğinde nispi darâlma görüldü. Gözlemcile den kazandırdı dılımıze Mıllı Eğıtım Bakanlığı yayınları arasınce de bu kıtap ile uğraşan personelin sendikalaşması da yükseköğretim kurum re göre bu gelişme, yükseköğretim kurumlarının toplumdaki yeri da Fehmı Baldaş tarafından "Safoğlan" dıye çevrılmıştı Çok oldu arasam kıtaplığımda bulabılır mıyım k ı ' larının yönetimi açısından gelişme olarak ortaya çıkmıştır. nin giderek büyümesi ve önem kazanmasıyla ilgilidir. Çiçeklerimizi ekelim L'ni>ersitenin araştırılması Batı Avrupa ulkelennde unıversıtenın başlı başına bır araştırma konusu halıne gelmesı de, vuksek oğretımde sorunların patlak vermesıyle başladı 1960'larda unıversıtelerde goru len oğrencı hareketlerı, bu hare ketlerın toplum açısından doğur Fransız Devrımınden hemen sonra anılan yüzyıla "Aydınlıklar Yuzyılı' derier Bır devrımı ve ozgurluklen getıren yuzyıl boyte sımgelenır Bunun ıçın de bırçok sıyasetcı bulunduğu gıbı Vo\taıre de vardır Bunuvazı, koylulerle, ışçılerle bırlık olarak soylulan yıkmış, yenne kendı geçmış, sonra soylularia bırlık oldu, köyluler ve ışçılerden ayrılmış, ıktıdar ortaklığını bozmuş Fransız Devrımınde devrımcı sınıflar kadar, devrımcı kışılerın de emeğı bulunur Vbltaıre, somut onerıler getırmış, bunlann somut karşılıklarını ıstemıştır Isteklerının başında, keyfı tutuklamalara son verılmesı, ışkencenın ve olüm cezalarının kaldırılması, cezaların suçlarla orantılı olması, vıcdan ve duşunce özgurluğunun tanınması bulunmaktadır Voltaıre, bundan ıkı yuz yılı aşkın bır zaman ıçınde bunları ıstemıştır ama bır çok ülkede bunlar daha gerçekleşmemıştır Kandıd, çağına göre bır romandır Bugun, bu tur yazılara roman denebılıyor m u ? Bır safoğlan butun dunyayı dolaşır, saflığından olacak çevresı ıle alay eder. Roman sonunda, "Bahçemızj yebştırmemız gerek " dıye emeğı kutsayarak bıter Server Tanıllı dostumuz, anarşının azdığı dönemde kurşunlara hedef oldu. Canını, kurşunların kıyıcılığından guc kurtardı Yılmadı, şımdı yurt dışında, kültur alanında özverıyle çalışıyor Kandıd çevırısı de ulkesının kulturune bır katkıdır Dahası var, kıtap elıme erıştığı zaman dıkkat ettım, Server Tanıilı dostumuz, buradan kıtapları Strasburg a getırtmış orada ımzalayarak bız dostlarına yenıden yollamış Buyuk bır nezaket olduğu kadar cok buyuk bır sabır ve çabadır da Doğrusu hayranlığımı soylemeden edemıyeceğım sağolsun varolsun' • Serdar Işın'ı bundan bırkaç yıl önce beledıyeler ustune bir televızyon fılmı yaparken tanımıştım Fılmın yönetmenı, kameramanı arasında Serdar da sescısı ıdı Sescılıkte sanat payı bulmuş olacak kı asıl ısını bırakmış, bunu yeğlemıştı Sanırım şımdı de ekmek parasını sescılıkle kazanıyordur Teknık bır okulu bıtırdığı ıçın televızyona teknıker olarak gırmıştı Turkıye'nın ne kadar dağı, tepesı varsa, oralara televızyon antenlerı dıkıyordu Bu yüzden, hanı, bılmedığı, gormedığı yer kalmamıştı. Aramızda en gencımız olduğu ıçın yolculuk sırasında ona "ıhtıyar' dıye takılırdım Bunca genç yaşta, bunca şeylerı bılmek kolay değıldı Ihtıyar adı, bıraz kızdığından mı nedır, tuttu, çekım boyunca onu, öyle çağırdık Bır kıtap kurduydu, durmadan okurdu Gızlı bır şaır olduğunu arkadaşlarından ışıtıyordum Ne kadar usteledıysem de o gunlerde şıırlennı okuttaramadım Hızını alamamış olacak kı, dergıye benzer seçkı kıtapiarı çıkarıyor "Nısan Kıtap Bır, Mart 1984' olanı elıme gectı Gerçekten ozenle hazırlanmış, tıtızlıkle derlenmış Salah Bırsel dostumuz sıgarayı nasıl bıraktığını anlatıyor Gerçekten sıgarayı bırakabılmek buyuk bır sabır ışı . Kırk yılı aşkın sureden berı ıçerım Gunde uç pakete kadar çıkmıştım Şukur bır daha başlamazsam bende bıraktım, bırakalı sekız ay oldu Bazen ruyamda ıçıyorum da, korkuyla hemen uyamyorum Çoğu tıryakıler ıçın en guzel sıgara ıçımı rüyada olur derier, benım ıçın değıl Alı Lutfu, bır aşk şaırı oian Eluard'ı anlatıyor 1949'da, Meksıka'da Domınıque Lemor ıle tanışıyor "Sen geldın huzünluydüm evet dedım / Senınle evet dedım dunyaya / Kuçuk kız senı bır çocuk gıbı sevdım / Yalnızca kendı çocukluğunu sevebılen bır çocuk gıbı" Serdar Işın da şıırlennı yayınlamıs Yenılıkler aradığını, ktmseye benzemeyen şıırler yazmayı amaçladığını soylerdı Şıır çok zor ışlerden bındır Herkes her dıledığını ılle de şıırle soylıyecek değıl ya, söylemenın başka yolları da vardır Penceremde' adlı şıırınden bır parça alacağım Dızeler kısa kısa olsa da, tadı boyle çıkar dıyerek dızelerı bölmeyeceğım taşta tohum duvarda salkım paramça yağmur kı (sevmenın uzun harfı ruzgâr) Serdar Işın'ın bırkac şıın var Hepsı de bır yenılık, değışım anyor gıbı Genç şaırler kuşlara benzer, çırpınıp dunırlar. LISELILER NEDEN TV SEYREDIYOR? Çok sayıda liselinin TV'den başka seçeneği Yuz öğrencıden 60'ı ozgıir zamanlarını evde geçiriyor. Kızlarda bu oran yuzde 82.4 'e, İmam Hatiplı kızlarda 90.3 'e çıkıyor. Bu oranlar TV'nin liselilerın yaşamındakı rolünu açık şekilde ortaya koyuyor. YAŞAR SÖKMENSÜER Lıselılere ne amaçla televızyon seyrettıklerı sorulduğunda öğrencılerın yuzde 34'u "hoşuma giden bazı prograr.dan gosterdiği için" yanıtını vermış (1) "Eğitici ve yararlı bir araç olduğu için" TV seyredenlerın oranı ıse ^o 30 Yuz gençten 19'u da televızyonu "zaman geçirmek için eglenceli bır araç" olarak gormekte. Lıse öğrencılennın yuzde 8'ı, "yapacak başka işlerı olmadığı", yuzde 5'ı de "para harcama)i gerektirmeyen bir eğlence aracı oldtıgu" için televızyon seyrettıklerını belırtmışler Son ıkı hatta uç yanıt, televızyonu yalnızca zaman geçır yok Lise öğrencilerinin televızyon izleme nedenleri lisefiler Hoşuma giden bazı programlan gosterdiğinden Eğitici ve yarariı bir araç olduğu için Zaman geçirmek için eglenceli bir araç olduğu için Yapacak başka bir işim olmadığı için Para harcamayı gerektirmeyen bir eğlence aracı Televizyon izlemiyorum ten bır araç olarak görme eğılımıyle ılışkılı Lstelık bu grubun onemlı bır bölumu de, "başka olanak olmadığından" TV ıle zaman geçırıyor Bu arada liselilerın yuzde 3 u de televızyon ızlemedığını söyluyor Televızyon izleme nedenlerı okul turlerine gore onemlı farklılıklar taşımakta Televızyonu eğıtıcı ve yarariı bır araç olduğu ıçın ızleyenler en yuksek oranda (yuzde 33) meslek lıselennde. Bu Ozel Liseüler 41.7 13.6 29.1 8.9 2.0 3.0 Meslek İmam Liseüler Hatipliler OtaJama 32.2 33.0 19.0 7.2 6.5 1.8 38.2 28.0 10.4 7.0 3.4 11.9 34.1 30.5 18.6 8.1 5.1 3.1 33.7 31.2 18.7 8.7 4.9 2.5 oran ozel (yabançı dılde eğıtım veren) lıselerde yuzde 13 6'ya duşuyor Yıne "para harcamayı gerektirmeyen bir eğlence aracı olduğu için" televız\on seyredenler en vuksek oranda meslek lıselennde, en duşuk oranda ıse özel lıselerde Bu sonuçlar, bu ıkı lıse turu arasındakı toplumsal, ekonomık \e kulturel farklılıklara net bır ornek oluşturmakta özel lıse öğrencılennın yuzde 4l'ı "hoşlanna giden bazı prog ramlan gosterdigı için" televızyon seyrettıklerını belırtmış Aynı lısemn öğrencılennın buyuk bır kısmı da (vuzde 38) zaman ge«,ırmek ıçın \e yapacak başka ışlerı olmadığından televızyon seyrettıklerını soyluyorlar liselilerın TV izleme oranlarının dığer gruplara göre duşuk olmasının nedenlerını, öğrencılerın ınaniannda, değerlerınde, dunya göruşlennde ve bu butunun bıçımlenmesınde etkılı olan aıle, arkadaş, okul çcvrelerının genel yapısal özellıkennde aranacak anlamlı olabılır Gorulduğu gıbı, liselilerın buyuk bır bolumu şu ya da bu nedenle televızyon seyredıyor. Durumu tersınden alsak, orneğın aynı soruya bır soru kâğıdı aracılığıyla değıl de, öğrencılerle göruşerek yanıt arasak ve bır öğrencı çıkıp "Yahu, TV izlemeyip de ne yapalım?" dese, ne yanıt verılebılır1' Ustelık araştırma bulgularına göre, genelde vuz öğrencıden altmışı özgur zamanlarını evde geçırıyor, kızlarda bu oran yuzde 82 4'e, imam hatıp lıselı kızlarda yuzde 90 3'e çıkıyor (1) Konuya ılîşkin veriler, Gençlik ve Spor Bakanhğı ile H. Ü. Sosvai Çalışma ve Sosyal Hızmetler bolumunde bir grup oğreüm gorevhsmm işbırlığıyle gerçekleştirılen bir araştırmadan derlenmiftir. TV izleme>enler Televızyon ızlemeyenler arasında bırıncı sırada (yuzde 12) imam hatıp lısesı, en alt sırada ıse meslek lısesı (yuzde 1 8) öğrencılen yer alıyor imam hatıp DARUŞŞAFAKA CEMİYETİ'NDEN VEFAT Cemiyetimizin kıymetli bağışçılanndan iyiliksever insan, emekli öğretmen, DUYURU GÜNEY EGE LİNYİTLERİ İŞLETMESİ MÜESSESESİ lVfÜDÜRLÜĞÜNDEN MUHTELİF MALZEME SATINALINACAKTIR Aşağıda aynntılı durumu göstenlen muhtdıf malzeme, 1 Şartnamesıne göre kapalı zarfla teklıf abnmak suretıyle yapılacak ıhalenın en son teklıf verme gun ve saatlerı karsılannda gösterılmıstır Mahcmcnin Cinri: Dosya No: Mikfn: thalc Tarihi: Saati: 1 Cıvata 19GELİY/84108 297 Kalem 2 4 1984 15 00 2 Muhtehf Hortum 39GELÎY/84120 46 Kalem 5 4 1984 15 00 3 Muhtehf cıns Elektrık kablosu oto tesısat kablosu ve emaye bobın telı 37GELİY/84119 34 Kalem 13 4 1984 15 00 2 Teklıf zarflan uzerıne fırma adı ve adresı ıle ıhale konusu yazılarak en geç saat 15 00'e kadar Müessesemız Genel Muhaberat Servısı'ne venlmıs olacaktır 3 Teklıf zarfları ıhalenın yapılacağı gUnde ve saat 15 30'da Müessesemız Satınalma Komısyonu huzurunda acılacaktır 4 Konu ıle ılgılı şartnameler a) Ankara'da TKİ Genel Müdurlılğu, Satınalma Daıresı Başkanlığı'ndan, b) istanbul'da TKİ Satınalma Mudurluğu'nden (Odakule işhanı Kat 12 Beyoğlu) c) Müessesemız Tıcaret Şube Mudurluğu'nden (THK lş Hanı No 3 MUĞLA) DİLEKÇE \e ( ) TL karşılığında lemın edılebılır 5 Postadakı geakmeler dıkkate alınmayacaktır 6 Müessesemız, Devlet Ihale Yasasına tâbı degıldır Basın 13243 ÇAUŞANLARIN SORULARI/SORUNLAR1 YILIVIAZ ŞÎPAL MUTAHHARE BEYTUR 18.3.1984 günü hakkın rahmetine kavuşmuştur. Aziz naşı 20 Mart 1984 Salı gunu Beylerbeyi Camii'nde kıhnacak öğle namazından sonra Beylerbeyi Kupluce mezarlığında toprağa verilecektir. Akraba ve dostlarına ve tum Darüşşafaka topluluğuna başsağhğı dileriz. Tanrı rahmet eylesip DARÜŞŞAFAKA CEMİYETİ Huzurevleri güzeldir Sosyal Sıgortalar Kurumu Huzurevlerı Yonetmelığı " \ aşlılann bir ev ortamı içerisinde bakılıp konınmalan ve her turlu ıhtıyaçlannın gidenlmesı amacıyla, kendilerıne sunulacak çağdaş anla>ış ve koşullara uvgun duzeydeki hızmetin uygulanma esaslanm" belırtmektedır Yönetmehk "Huzurevlennin bu amaca yonelik gorevleri"m de şöyle sıralamaktadır "Y aşlılann çagdaş hızmet anlayışı içinde bakımlannı gerçekleştirmek, fizıksel ve nıhsal sağlıklannı korumak ve surdurmek, sosyal ilişkilerinı duzenlemek, kendı kapa.sıtelerı oranında uretici duruma getirmek, )aşamlarını huzur, guven, sağlık ve mutluluk ıçınde snrdurmelen temel ılke kabul edilerek aşagıda belirtilmiştir. a) Yaşlıların fiziksel, ruhsal, entelektuel ve sosyal ihtiyaçlannı tanımak ve karşılamak. b) Yaşlıların ilgilenecekleri uğraşı alanlarını araştırarak bulmak ve bunlara en uygun yaratıcı çabaları sağlamak, c) Yaşlılann boş zamanlannı değeıiendinnek, yaşamlannı yarariı ve doyurucu bir biçimde surdurebilmeleri için gerekli olanaklan hazırlamak suretiyie kendilerinde yaşama arzu ve isteği varatmak, d) Vaşlılann kişiliğine. ozgurluğune, duşunce ve inançlarına saygı gostermek." Huzurevı muduru ıse, i) Yaşlılann gunluk hizmetlerinın en iyi şekilde yapılmasını, fizıksel ve nıhsal saglıkları. temizlikleri, kazalardan korunmaları, yeterince ilgı ve şefkat gormelerı hususunda gerekli tedbırleri almak, j) Yaşlılann hijjen koşullanna uygun olarak beslenmesıni teminen yemeklerin nıtelik ve nicelık yonunden yeterlı ve lezzetli çıkmasını ve en iyi şekilde servise konmasını sağlamak "la görevh kılınmıştır. Kuşkusuz huzurevlerınde kalanların da yukumlulukleri olacaktır "Madde 40 Vaşlılar huzurevlerindekı yaşantının huzur içinde geçmesı için aşagıdaki kurallara riayel ederler: a) Vaşlılar sabah kahvaltısına ve yemeklere giyimli inerler ve odalanna genel temızlik bitmeden dönemezler. b) Genel salonlarla, oturma odalan, kitaplık ve bahçeler idarece tesbit edilen saatlerde yaşlılar ve mısafırlen ıçın açık tutulur. Bellı başlı ve çeşitli polıtik goru^len yansıtan gazete ve dergilere abone olunur. Genel kıtaplıktan belirlı surelerle kıtaplar getirilir. c) Y aşlılar her kattaki çav mutfaklanndan faydalanırlar. tdarenin uygun bir yere koyacağı çamaşır makınası ve utuyu, ııfak (efek eşyalarını yıkamak ve utulemek ıçın kullanabılirler. d) Yaşlılar uygun havalarda bahçeye çıkmakta. ıdarece bir sakınca olmadığı takdirde şehre alışverişe veva gezmeye gitmekte serbesttırier. e) Huzurevi dışına çıkmasında sakınca olmayan ve ozel izin almamış yaşlılar kışın gece saat 9'a, yazın 10'a kadar dışarda kalabilırier. Vemek zamanında bulunmayanlar için aynca servis yapılmaz. Vaşlılar, bir yakınlan yanında geçirmek ıstedıkleri geceler için onceden ıdareden ızin alıriar. f) Yaşlılar yemek saatleri dışında yemek salonlanna giremez, bufelerdekı tabak ve bardaklan kullanamaz veya buralardakı masaları işgal veya ıdarece alınmış tedbırlen ihlal edemezler." Ev guzeldır Huzur da guzeldır Ama ıkısı bır arava gelnîedıkçe Huzurevlerı daha guzeldır TÜRKİYE KIZILAY DERNEĞİ GENEL MERKEZİNDEN: Turkıye Kızılav Derneğı'nın 1984 Yılı Olağan Genel Kongresı açılış törenı 6 Nısan 1984 Cuma gunu saat 10'da Ankara'da Karayollan Genel Mudurluğu Konferans Salonu'nda yapılacak ve çalışmalanna 78 Nısan 1984 Cumartesı ve Pazar gunlerı de aynı yerde devam edecektır Kongre, ılk gunu çoğunluk olmadığı takdırde ertesı gunü aynı yerde ve saatte toplanacaktır TURKİYE KIZILAY DERNEĞİ GENEL MERKEZ KURULU 1984 YILI OLAĞAN GENEL KONGRE GLNDEMİ 1 Yoklama ve Genel Baskamn Genel Kongreyı açışı 2 Başkanlık Dıvanı ıçın bır Başkan, ıkı Başkan Vekılı ve en az ıkı sekreter seçımı 3 Saygı Duruşu (Ataturk, Şehıtler, Kızılaycılar) 4 Genel Başkanın konuşması 5 Genel Merkez Kurulu ve Denetçıler Kurulu Raporlarının takdımı 6 Genel Merkez Kurulu ve Denetçıler Kurulu Raporlanyla, Butçe, Bılanço, Katı Hesap cetvellerı, Dıleklen ve Tuzuk Tatbıkat larıyla değışıklıklenne taaluk eden ışlen ıncelemek uzere en çok onbırer uyeden tesekkul etmek uzere Buıçe, Dılek Komısyonunun ve Tuzük Komısyonunun seyilmesı 7 Komısyonlann çalışmalarından sonra, vereceklen raporlar uzerıne a) Genel Merkez Kurulunun çalışma raporunu, bılanço ve kesın hesap cetvellcnyle, Denetçıler Kurulu Raporunun göruşulmesı ve Genel Merkez Kurulunun ıbrası b) 1984 Yılı Bütçe Tasarısının mcelenerek onaylanması c) Genel Kongreye sunulmuş bulunan Şube dıleklenyle, delegelenn ılen sureceklerı serbest dıleklerın ve Genel Merkez Kurulunca yapılacak teklıflenn Tuzuk hukumlerıne göre karara baglanması. 8 Genel Merkezce yapılacak teklıflerın görüşulmesı a) Madalya ıle taltıflen teklıf edılenler b) Şube Kongrelerının ve Genel Merkez kurulu'nun terkın taleplerı 9 Genel Merkez Kurulu'ndan kıdem sırasıyle avrılacak 10 üye ıle boş olan bır uyenın yenne yenılerının \e yedeklenn seçrlmesı 10 Uç uyelık Denetçıler Kurulu ıle yedeklerının seçılmesı 11 Tüzük Komısyonu Raporunun görüşulmesı 12 Kapanıs ajrdınlar özelsayıa çıktı! ^ankara sanat tiyatrosu GÜNEYLI BAYAN BİLGESU ERENUS I S I K 3 NİSANDAN İTİBAREN I KENTER TİYATROSU'NDA Tel: 146 35 89 Bılttlcr nOu sanBİnntur Yön«t«n RUTKAYAZIZ Çev OüzOlytl YUCELTANYERI ^Â Toplum Vî.ve ılım Yayın Kurulu ıle Haberleşme Adresı NecatıbeyCad 21/35 Yenışetıır ANKARA Yoneöm Yerı ve Isteme Adresı AnkaraCad Guncer Han 45/18 StrkecıIST REKLAMCILIK VE TCARET ANONIM SIRKETI ARTAS arıyor. Otd otobfc, tam pmâyoa konaklaıııa, Ortur &enm 8ARB*RÖSBULVARI. 35 B£$İKTAS4ST TEL 161107416182261617211 KAOIKÖY 337*101 Ajans deneyimli BayanBay yaratıcı GRAFİKERLER Alıyon Sokak Hanıf Apartmanı 11/4 Beyoglu ISTANBUL (Yenı Melek Sıneması yanı) DosUar Böro Malzemeleri Sanayii ve Ticaret Limrted Şiriceti • Elektronık ve mekanık yazı hesap makınderı satış • Elektronık ve mekanık yazı hesap makınelen tamırı • Yazar kasalar satış ve tamırı ADRES Kemankeî Cad No 7 i KARAKÖY (Denızcılik Bankası Genel Müdürlüğü Meydanı Cıtızen mağazası) Tel 144 79 82 145 51 08
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle