16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 MART 1984 KÜLTÜR YAŞAM CUMHURİYET/5 Ozetle Gaziantep'te Necati Cumalı Gaziontep Ses Tiyatrosu ve Sanat Evi, tiyatro çalışmalarmı hızlandırdı. Şu sıra Necati Cumalı 'nın 1981 Kültür ve Turizm Bakanhğı Oyun Yarışması Ödülü'nü almış olan "Dün Seredeydınız" adlı yapıtını sahneleyen topluluk, gene Necati Cumalı 'nın "Naltnlar" adlı oyununun da provalarını sürdürüyor. Gaziantep Ses Tiyatrosu ve Sanat Evi, aynca yaz tatilinde tiyatro kurslan açmak için de ön çalışmalarda bulunuyor. ÇOCUK TTCATROLARI Çocugunu tiyatroya götüren, oyun seçerken büinçli mi? ESEN ÇAMURDAN Türkiye'de bunca yıldır tiyatro yazılır, üyatro yapılır, tiyatro tartışıhr da şu çocuk tiyatroları bir turlü gundeme gelip tüm boyutlanyla irdelenmez, uygulamaya dönük çalışmalar yapılmaz. Ara sıra "Çocuk Tiyatrolan" konulu seminerler duzenlenir, ama bunlar bittikleri yerde kalır. Ne oynanan oyunlar ustune tartışmalar açılır, ne de çocuğun tiyatrosal eğitimi doğrultusunda doğrular ve yanlışlar konuşulur. Basında da nedense çocuk tiyatrolan pek ele alınmaz, eleştiriler yazılmaz, ayrıntılı haberler, söyleşiler yayımlanmaz. Öte yandan, bir bakanz çocuk tiyatrosu şenlikleri yapılıyor, ama kimsenin, değil başka bölgelerde, kendi kentinde oynanan oyunlardan bile haberi yok. Haberli olanlar da, ancak çocuklan olup onları tiyatroya götürme zahmetıne katılanlar. Tiyatronun çocuğun eğitiminde, gelişmesinde, toplumsallaşmasında etken olduğuna inanan ana babalar. Işte asıl sorun burada başlıyor. Bu insanlar çocuklannı götiirdukleri, onları sanatsal yoldan sağlıklı bir biçimde yonlendirsin diye ellerine bıraktıklan sanatçıları nasıl seçiyorlar? Başka bir deyişle, onlan yönlendiren kim? Duyduk Gördük Hgüüer bu durumu nasıl açıklar? Kırk yıllık gazeteci Alaetıin Büte dertli. Derdi, birçok yurttasımız gibi 'inşaaı anarşisi'nden kaynaklamyor. Bursa Valiliği'ni de uyarıyor ve bu kırk yıllık gazetecinin asağıya aktardığımız serüvenini ibretle okumalannı diliyoruz: "Bursa İli, Gemlik İlçesi, Armutlu Bucağı, İskele mevkii 21 ada, 2128 parseldeki 20 daireli Lale SitesVnde 13 numaralı dairenin malikiyim. Aynı yerin 2129 parseline 1982 yılında baslatılan inşaatın bitisik düzende yapıldığını. kıyı şeridini ihlal edip komşu mesafesini hiçe sayarak yan binanın tum gorüşünu, kapı, pencere gîbi yerlerini kapatıığını İmar Bakanhğı ile Bursa İmar Müdurlüğü 'ne dilekçe ile bildirdim. İnşaatın 20 dairelik siteye zarar verdiğini ve 6785 sayılı İmar Yasası 6/B maddesi ile 21.3.1983 gun ve 17994 saydı Resmi Gazete 'de yayınlanan 2805 sayılı yasanın ek geçici 4. maddesine göre yıktırılması gerektiğini anlattım. Bursa tl İmar Müdurlüğü 2 haziran 1983 tarihli cevap yazısında, kaçak inşaatın yıktınbnast gerektiğini tarafıma bildirdi. 12 gün sonra, 14 haziran 1983'te adresime gönderilen yazıda ise, kaçak inşaatın bir bölümünün yıktırıldığı haber verildi. Ancak yapnğım araştırmada yıkım işleminin gerçekleşmediğini gördüm. 8 şubat 1984 tarihli bir yazıda ise, konu tamamen sapttnlarak, inşaatın "Orman Bakanhğı Kamp Tesisleri" içindeyaptırılıp yaptınlamayacağı şekline dönüştürüldü ve Bursa Vali Yardımcısı Halıt Tokullugil imzab yazıyla aynı yere yapılacak inşaatın iki katı geçemeyeceği bildirildi. Önce "Kaçaklır, yıktırıiacaktır" deniyor. Sonra "Orman Bakanhğı kamp sahası değildir, iki kata kadar inşaat yapılabilir" diye ifade değiştiriliyor. tkiyüayakın bir zaman süresi içinde "Yapılan inşaat bıze zarar veriyor, nefes alacak yer bırakmayan bir durum yaratıldı" diye dilekçe üstüne dilekçe verdim. "Yıkılacak, yıktırıldı" denilirken de "iki kat inşaat yapılır" oldu. Bu durumu İlgililer nasıl açıklar, merak ediyorum." 1 f)iş Hekimliği Fakültesi'nde tiyatro Istanbul Üniversitesi Dış Hekimtiği Fakültesi Tiyatro Grubu, Ephraim Kıshon'un "Tavuk Kümesinde Tilkı" adlı yapıtını sahneliyor. Aynı adlı romandan Sedat Küçükay'm oyunlaştırıp yönettiği "Tavuk Kümesinde Tilki"nin şarkı sözlerini Sema Öngün, muziklerini Metin Alatlı, giysilerini Neşe Şen hazırladı. Oyunun çevre düzeni gnıp çalışmasıyla oluşturuldu. 2, 9 ve 16 nisan pazartesi günleri saat 18.00 ve 20.30'da Harbiye Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu'nda sergilenecek oyunda bashca rolleri Serdar Sıralar, Neşe Şen, Haluk Ramazanoğlu, Engin Sönmez, Adnan Takacı, İsmeı Yasal, Canan öztürk, Sibel Tümer, Yiğiter Uluğ paylaşıyor. açtır, değil mi çocuklar?" türü sloganlarla sürdüruluyor. Ya da şoyle bir söyleşiyle karşılaşıyoruz: Çocuk: "Akarsuyun suyutıu kovaya koyu\orum, bunu içmesuyu olarak şakacıktan satıp insanları zehirliyorum." Soytarı: "Aferin çocugum! Zehirle >avrum!" Sonuçta, kara maskeli "amcalarca" koltuktan kaldınlan çocuk, yeniden kendi odasına dönmek zorunda kalıyor. Yani kendi kabuğuna çekiliyor, yalnızlığa mahkurn ediliyor. "Yerli T a r z a n " l a bilinçlendirme per, çocuk seyirciyi başka bir boyutta "bilinçlendirmeye" çalışıyor. Onu gecekondu mahallesine götüruyor, sorunları aktarıyor. Çocuklann göz önüne alın "Yerli Tarzan"la Zafer Di "ekmek arslanın ağzında" deyimini açıklamak için çocuklan aslan yapıp ağızlanna bir çıkından çıkartılan ekmek parçaJarını tıkmaya çalışmak, kanımca son derece bilinçsiz, sorumsuz tutumlar. "Masaldan kaçan K loğlan" > da çocuğu bilinçlendirme çabasında. (Akbank Çocuk Tiyatrosu, Yöneten: Erol Günaydın). Bu kez çocuğa buyüyünce başına gelecekler anlatılıyor. Ninesinin ağzından zamammıza düşen Keioğlan bir süre tiyatroda çalışıyorsa da yapamıyor ve yeniden kendi dünyasına dönüyor. Bu arada gerek yaşadıklanyla, gerekse söylenenlerle yaşantımız uzerine iyice bilgi ediniyor. Aynca insanlann acımasız olduğu, ünlenip para kazanmak için arabesk söylemek gerektiği alınan dersler arasında. Keloglan'ın çıkardığı bu sonuç, aynı zamanda kahramanı olduğu çocuklann da Yıldız Kenter'in yönettiği (Yapı ve Kredi Bankası Çocuk Tiyatrosu) "Sihirii Fındıklar" bu tür yaklaşımın en belirgin orneği. Daha oyun başlamadan karşımıza "çagdaş" bir masala amca çıkıyor. "tyi" giyinmiştir (takım elbise, kıravat), ağır başlıdır, çocuklara sevecen bakarak nasıl olduklarını, kahvaltılarını edip etmediklerini sorar, erken yatıp erken kalkmanın yararlarından soz eder. Oyunda barış içinde, çalışmadan yaşama özlemiyle düşsel bir çiftlik arayışı içindeki genç hayvanların, "büyüklerinin" yolundan ayrıldıkları için başlarına gelenler anlatılıyor. Çocuğun o renkli, capacanlı evreninin çok dışında, bir burokrat görunümunde olan masalcı amca, oyunun başında olduğu gibi sonunda da seyirciye ders veriyor. Bir briç öyküsü tzmirli "Kartal" avukatı bir süre önce sütunlanmızda tanıtmıştık. Kendisi, başta Şiar Yalçın üstadımız olmak üzere, pek çok yurttaşımız gibi büyük bir briç tutkunudur. Kimi günler iş dönüşü uğradığı bir lokalde geçen akşam hararetli bir briç karesine düstü. Bir ara üstlendiği oyunun hakkrnı tamamlamak üzereyken, son anda yaptığı hata sonucu çıkması gereken oyunu batırdı. Birden ortalığı, en başta eşinden ve onunla birlikte yakmlanndan gelen ağır bir eleştiri dalgası kapladı. Bir türlü sonraki ele geçilemiyordu. "Kartal" uzun süre ses çıkarmadan kendisine yöneltilen eleştirileri dinledi. Ama sonunda dayanamadı, iki elini eşine doğru uzatarak sert bir sesle sordu: Devlet Tiyatroların da "Son Gülen" Ankara Devlet Tiyatrolan Yeni Sahne 'de, bugünden başlayarak ' 'Son Giılen'' adlı oyun sahneleniyor. Anthony Shaffer'ın yazdığı ve Goksel Kortay 'ın dilimize çevirdiği oyunu İslemi Betil sahneye koydu. Çevre düzenini Suar Saylan'm, giysilerini ise Nalan Türkoğlu 'nun gerçekleştirdiği oyunun miizik düzenlemeleri de Turgay Erdener 'e ait. "Son Gülen"de, "tstemi Betil, Mümtaz Sevinç, Muammer Tekin, Ege Mutlu ve Levent Atalay oynuyorlar. (a.a.) İstanbul'daki çocuk oyunlarından dokuzu Beni bu tur duşüncelere, giderek kaygılara salan, son aylarda İstanbul'da izleyebildiğim çocuk oyunları oldu. Çocuk tiyatrolarının tümü hep aynı gün ve saat lerde oyun sahnelediğinden bu süre içinde, ancak dokuzunu görebildim. Oyunları seçerken ku ruluşlara gore dağılımlara (dev let, şehir, özel, banka, Hürriyet Çocuk Kulübü) olanaklar elverdiğince dikkat etmeye çalıştım. Bunlardan yola çıkarak, çocuk için oyun sergileyen tiyatrolar, amaçlara göre dört kesime ayrılabiliyor: a. Çocuğu "bilinçlendirmeje" yönelik oyunlar, b. "Örnek bir bıiyiik olma" oyunları, c. "Masal anlatan" oyunlar, d. Diğerleri. Bu kesime giren üç oyunun da amacı çocuğa toplumun aksayan tüm yanlannı birden "öğretme>e" çalışarak onu "bilinçlendirmek", yarına hazırlamak. Diğer bir ortak nokta her oyunda aynı zamanda yönetmenlik yapan yazarın meslekten yazar olmaması (Nedim Saban, Zafer Diper, Erol Giınaydın). Koltuktan KaJkmayan Çocuk (Beş Kafadarlar Tiyatrosu. Yöneten: Nedim Saban). Doğum günıinde beş dakikalığına başkan koltuğuna oturtulan çocuğun yaptıklarını anlatıyor. Her şeyin karmakanşık, kopuk, her türlü estetikten yoksun olduğu bu oyunda eleştirilen "buyükler" şunlar: Cadı gibi çizilmiş, dev cetveliyle çocuklan tehdit eden matematik oğretmeni, korkunç şınngasıyla çocuklan korkutan hemşire, üfürukçu, manav ve kara maskeli "amcalar." Bilinçlendirme kaygusu yer yer "Zenginler hep yer, fakirler hep Hürriyet Çocuk Kulübü'yle Milli Eğitim Bakanhğı Vakfı'nın ortaklasa düzenledikleri "Mulluluk Sirki" (Yöneten: Tekin Akmansoy), tiyatro oyunundan çok bir sirkin oyuncularca canlandırılması. "Eğitici ve yararlı" olsun diye gösterilere son derece yapay bir oykucük bağlanmış. "Sihirii Fındıklar"daki masalcı amcanın yerini burada iyi büyükbaba ve fedakâr palyaço alıyor. Onun kadar açıkça öğüt vermeseler de örnek davranışlanyla çocuklan etkilemeye çalışıyorlar. Mutluluk Sirki'nde çocuklan en çok heyecanlandıran ve büyük olasılıkla da beklenilen olay, Adile Naşit'in oyunda emeği geçenleri "kuzucuklanna" tanıtmak üzere sahneye çıkışı ve kendisini "kuzucuklarından" ayırmadığı için Hürriyet Çocuk Kulübu'ne teşekkur edişı. Ve sonra sahneye fırlayıp el opmek için yarışan çocuklar, ardından belki 2025 kez dinletilen Hürriyet Çocuk Kulübü sarkısı. Sen Şiar Yalçm'm "10 Derste Briç" adlı kitabını gördün mü, okudun mu? Herkes, "Kartal'm yaptığı hataya bilimsel bir açıklama getireceğini sandı ve sustu. Eşi herkesten önce atılarak: Evet, dedi, ne olmuş? Ne olsun? Ben o kitabın henüz birinci dersindeyim. Ortalığı bir kahkaha tufanı kapladı. Böylesi bir bahaneye herkes pes etmişti doğrusu. Sorular ve yanıtlar Yazar dostumuz Savaş Büke'nin ilkokul 3. sınıfa giden oğlu Baran, bir gun televizyon izlencesinden duyarak ve de biraz meraklanarak sorar. Baba, ergenlik çağt nedir?.. O sıralarda birşeylerle uğrasmakta olan Buke durumu geçiştirmek ister: Eh işte be oğlum, lise çağlarına ergenlik çağt denir.. Sorun böyle çözüldü sanılırken bu kez de nereden aklına geldiyse eşi bir soru sorar: Bizim Nadire'lerin oğlu kaçıncı sınıfta? Yanıtı Baran verir henten: Ergenlik iki de, ergenlik iki de!.. 100.000 lirayu manda ve kadın Pencap yöresindeki pazarlarda bir mandanın fiyatı yaklaşık 100.000 Türk Lirası. Güzel Lilav/atı'yisatın almak isteyen iki Hintlinin ödediği para da bu. Kalkütalı birparya olan Lilawati'nin asıl adı Usha. Kendisini kaçıran beyaz kadın tüccan tarafından satıldığı kişiler de Bamji ve Ram Av/atar. Bu iki kişi onu üç yıl süreyle, birkaç rupi karşılığında çevrelerindekilere peşkeş çektikten sonra başkasına devretmeye karar vermişler. Litavvati'nin bu arada bir de çocuğu olmuş. Ancak ayakbağı olabitecek bu çocuk iki ortak tarafından öldürülmüş. L ılawati 'nin fiyatı da hızla yüksebniş, Ram Prakesh adlı biri tarafından 6000 rupiye satın alınmış. Ama bebeğin ölüsü bulunup olay meydana çıkarılmca, çocuk katilleri tutuklanmış ve Lılawati'nin durumu anlaşılmış. Genç kadının son "hatnisi" Ram Pradesh ise şikâyetçi. Mahkemeye itiraz ediyor ve noterden tasdikli satış belgesini yargıca sunarak Lilawati'yi yasal bir biçimde satın aldığını, hakkını sonuna kadar arayacağını belirtiyor. SÜRECEK HAYVANLAR Ismail Gülgeç YtNE "POLL YANNA "Şehir Tiyatrolanmn seçtiği çocuk oyunlanndan biri "Pollyanna." Ama bu "mutluluk oyunu "na artık çocuklann bile kanmadığını kimsenin duşündüğü yok. madığı, onların dunyaiarı, algılama biçimleri, olayları yorumlayışlan hiç araştırılmadan hazırlanmış bir oyun. Diğerlerinde de dikkati çeken bir nokta, burada iyice belirgm: Çocuğa yetişkin düşüncesiyle bakıhyor, ona bu açıdan birşeyler verilmeye çalışılıyor. Birkaç örnek duruma açıklık kazandıracak: Çocuk seyirciye ışığın ne denli yararlı olduğunu kanıtlamak için sahne karartıldı \e karanlık üstüne korku verici bir şarkı söylendi. (îzleyen çocuklann o gunku yaş ortalaması 58 idi.) Bu yöntemin çocuğu ürkütmesi bir yana, gereken mesaj da iletilemedi. Sahne yeniden aydınlandığında, bundan ne anladığı sorulan bir çocuğun yanıtı şöyle oldu: "Karanlıkta teJevizyon izleyemeyiz! " Aynı biçimde çocuk seyirciye gecekondunun kanalizasyon sorununu yansıtmak, orman yasasını öğretmeye kalkışmak, \a da aldığı bir derstir. Keloglan kurtuluşu, ana rahmine girer gibi ninesinin ağzına girmekte bulur. Peki ama ya seyirci çocuklar ne yapacaklardır bu durumda? Oyunun güldurü yanı da yetişkinlerin kendi aralarında, "sululuk" olsun diye yaptıklan bir takım düzeysiz, anlamsız şakalardan ibaret. Arabeskçi, artist \b. taklitleri, adların artist martist, tiyatro miyatro olarak kullanılması... Ferreri MutVye karşı Alman yönetmen Schlondorff'un Proust uyarlamasıyla bir kez daha dikkati çeken tialyan yıldız Ornella Muti, bu kez yurttaşı yönetmen Marco Ferreri'yk kapıştı. "11 Futuro e Donna'' adlı filmde Hanna Schvgulla ve Niels Arestrup'la oynayan Muti, ttalyan maliyesiyle başı derde girdiği için ttalya 'ya giremeyen kocası yüzünden filmin tsviçre 'de çekilmesini istiyor. Cinecitta'da muhteşem bir dekor hazırlatan Ferreri ise, buna yanaşmıyor. Sonucunun ne olacağı hâlâ belli değil. KİM KİME DUM DUMA Behiç Ak "Örnek bir büyiik olma" oyunları Asıl amaç, yetişkinlerin ideolojisini çocuklara aşılamak. Sahnede toplumun geçerli değer yargılanna, uygun giyinmiş, uygun konuşan, uygun davranan ülküsel birer örnek gösterip çocuklara onun, onlann yolunda gitmelerini dolaylı ya da dolaysız olarak vurgulamak. DUYURU Topkapı Sarayı kitabı Yapı ve Kredi Bankası tarafından her yıl yayımlanan Topkapı Sarayı Müzesi kitabınm "Portreler" adlı 10. sayısı da çıktı. Topkapı Sarayı 'nda bulıtnan yağlıboya padişah tablolarının yer aldığı bu sayıda, Dr. Filiz Çağman ve Dr. Zeren Tanmda'nın yazılanyla 16. ve 17. yüzyıl ekolleri tanıtüıyor. (TH A) #/ MART AYI Söyleşi Günler Bu Hafta Tekirdağ'da şan konseri htanbul Devlet Opera ve Balesi solistlerinden Soprano Melek Çeliktaş, Soprano Giıler Keskinkaya, Mezzosoprano Lynn Trepel Çağlar, Tenor Erol Uras ve Bariton Mesut İtku bugün saat 20.30'da Tekirdağ Belediye Salonu 'nda bir şan konseri verecekler. Sanatçtlara piyanoda Nurten Kolçak Tezmen eşlik edecek. 21 mart Çarşamba 15.92 20.90 24 mart Cumart esi 13. Bfi 20.0S Rıfat llgaz A. Kadir Asım Bezirci Seyyit Nezir Hüseyin Haydar Salah Birsel Pınar Kür Bertan Onaran Işıl Özgentürk Üç Çiçek'in iki yeni kitabı Derneğimiz 26. OlaŞan Genel Kurul toplantısı, 7.4.1984 tarihinde, saat: H.OO'de "Baymdır Sok. No: 10. Yenişehir/Ankara" adresindeki TürkIş toplantı salonunda, aşağıda belirtilen gündem gereği yapılacaktır. Üyelere ve delegelere duyurulur. TÜRKİYE ZtRAATÇILAR DERNEĞt GLNDEM: 1. Açıhş, 2. Divan Kurulu'nun olu$turulması, 3. Ulu önder Atatürk için saygı duruşu, 4. Anıtkabri ziyaret, 5. Genel Başkanın Konuşması, 6. Konukların konuşması, '.Yeniderneğimiz anatuzuğünün Genel Kurul'a sunulması, 8. \onetim ve denetleme kurullan raporlarmm okunması, göruşulmesı ve aklanması, 9. Dernek Organlan'nın seçimi, 10. Dilek ve temenniler, 11. Kapanış. NOT: Çoğunluk sağlanamadığı takdirde bir hafla sonra 15.4.1984 tarihinde aynı saatte ve aynı yerde toplanılacaknr. TARIHTE BUGUN Mümtaz Arıkan FAUH RfFK/ ATAY 1971'DE SU&UN, GAZereCt V£ YA2AK RlFK/ ATAY 77 YAŞINOA İSTANBUL'PA ÖU>Ü. KUflTUUJŞ SAVAŞt SWAS/AJOA,ARICAPA$lAIZ.tYLA îsmAIBUL'OA ÇtkAep/Ğt "AKÇAM"6A2eTE\\ S/NB, MİLLİ MÜCAPEieyt DESTEZÜrEH rAZILA^} YA2DI&1 İÇİN tDAMOAN ZO£ MJRTULMUŞTU. SA VAÇTArJ SONRA, MİLLETVEKİU OLARAK YIUABCA GĞRBV YAPTI. &AZI GAZ£TELE&N BAÇYAZARLIG/NI DA ÜS7LBNEN ATAY, gATILlLAÇMANIN VE DEVB/MLEGİAISAVUHUCUSUYPU. BU TVnJMUfJU 196O'A OEGİN £ÜG.PU£EC£*TİR. YAZARIN KİTAPLARI, SEZİ, DEMEME VEANI TÜR LE£İNİN(pzELLJKLEAlATÜRK'LE İL&İUANILAfO İLS/A/C Ö/WEKLEXJDİ/Z.. 20 Mart BÛYOK TENOR GIGLI.. Bü6aN,ÜNLÛ 7BVCK? BENtAMINO GlGU^JİLYI OKUNU&) İTMLYA'DA DOĞPU. ROMA KDNSEgl/ATUAIV'NISİriRPİKTENSDNMİLANO'MKİ 'L4 SCAIA" SAHNESİN. DE ÇEŞİTLİ OPERA ROLLERİYLE ILSI TOP. LA YACAÜ, İ92O 'O£ AMEHİKA' YA 6İDER£K,NEWYOe.K "MEmoPOUTAN" OPERASl'NPA 12 YIL ÇALlŞACAtCT/R. 6UZEL SESİ VE TEKNlĞİYLE BÜYÜK. 8AŞARI KAZANAN &IGLI, DAHA £ONM AVgUFH'YA DÖNECEKTİR. FAÇİST£>İKTATDR MUSOOÜNİ'yLEOOSTUtâU NBDENİYLE SUÇJLANACAK. OLAN TENOKU "iTALYAN MÜZİSYENLER gİRLİĞİ" AJCLIYACAfCr/R.. 19341984 Hz. nin nutukları vardır. Altmcı ve son kısım büyük resmi geçidi ve Ankaranın Cumhuriyet bayramı münasebetile elektriklerle donatılmış halini göstermektedir. •• Üç Çiçek Cevat Çapan çevirisiyle George Thomson'm "Şiır Sanatı "nı ve Ûzdemir Ince çevirisiyle Pablo Neruda'nm "Joaauin Murieta'nm Ihtişam ve Olumu" adlı yapıtı yayunlanacak. George Thomson'm "Şiir Sanatı" adlı kitabı, şiir sanattnı kökenlerinden alıp günümüze kadarki gelişim süreci içinde inceleyen temel bir yapıt niteliğinde. Neruda'nm onuncu ölümyıldönümü dolayısıyla yayımlanacak kitabı ise, çevirmeni Özdemir İnce tarafından bizdeki Köroğlu söylencesine benzetiliyor. Öte yandan, Neruda 'nın destansı oyununun 198485 döneminde Ankara Sanat Tiyatrosu 'nca sahneleneceği belirtiliyor. bilge kitap kulübü Valikonağı Cad. 73Ni«a ntaf ı Üye kayıtlanmız sürmektedir. Ayrmtılı bilgl için >ş<tKUkı kupondan yarananabil!rsinlx. İ LA N KADIKÖY İKİNCİ SULH HUKUK HAKİMLİĞİNDEN 1984/190 vesayet Halen Kadıköy Fikirtepe Mandıra Caddesi Can Sokak sonu, Hakkı Uzar Çıkmazı No: 3 adresinde ikâmet eden HÜSEYİN SARILI, Burdur Cezaevi'nde hukumlü bulunan Salıh SARlLl'>a \a>i layin edilmiştir. Keyfiyet ilan olunur. Basın: 3298 * Yurt kimliğimi, pasomu, şebekemi yitirdim. Geçersizdır MUSA ATAV 50 YIL ONCE Cumhuriyet "Türkiyenin Ankara" kalbi "Türkiyenin Kalbi Ankara" isimli filmi yapan Sovyet sinemacüarından rejisör M.İutkeviç dün kendisile görüşen bir muharririmize bu filim hakkında şu izahatı vermiştir: "Filmi Türkiye Maarif Vekâletı hesabına çevirdik. Bu münasebetle bugün veya yarın Ankaraya giderek filmi Vekâlete lakdim edeceğiz. "Türkiyenin Kalbi 'Ankara" filmi 2400 metredir ve Türkiyenin inkılâpta inkişafını gösteren altı kısma ayrılmıştır. Birinci kısım Anadoluyu ve Ankaranın eski halini tasvir etmektedir. İkinci kısımda Türkiye Cumhuriyeünin onuncu yıldönümıi münasebetile A nkarada yapılan terazahüratta bulunmak uzere memleketinize gelen ve Jeneral Voroşilofun riyaseti altında bulunan Sovyet heyetinin Ankaradaki temasları ve kendilehne yapılan samimî hüsnü kabul görulmektedir. Üçiincü kısım, filmin azıl mevzuunu teşkil etmektedir. Mevzuun kısaca hulâsası şudur: Cumhuriyet 20 Mart 1934 bayramının onuncu yıldönümü münasebetile yapılan tezahüratı görmek üzere civar köy sakinlerinden Ahmet Ağa isminde bir ihtiyar Ankaraya gelir. Ahmet Ağa A nkarada genç ve münevver bir Turk izci kız ile tanışır. Genç kız bu yaşlı köylüye Ankaranın her tarafmı gezdirerek, az zamanda yapılan bu büyük işler ve Cumhuriyet idaresinin irade kabiliyetı hakkında izahat verir. Dördüncü kısım Ankaranın bugünkü halini göstermektedir. Beşinci kısımda Reisicumhur Gazi Aşk Fırtınalan I P C K F ' LM 1 .MMMI Tbtf» ttm ıkrMt Adınız, Soyadınız:. Mesleğiniz: İş Adresiniz: Ev Adresinir Tel: l l l t IMFEI*'"İtl{l{ JtlEI İPEK sinemasında > m i^m'd. U* 0+ bth' G » lıl
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle