Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 ŞUBA T 1984 KÜLTÜR YAŞAM CUMHURIYET/5 YAYEV DÜNYASEVDA SANAT EDEBIYAT Bir başyapıt a m a neden? Dilbitim açmndan Türk Romanma Eleşürel Bir Bakış/Yazan: Berna Moran/286 sayfa/İletişim Yayınları. JALE PARLA Turk Romanına Eleştirel Bir Bakış, Berna Moran'ın çali^ma sının onemını yansıtmakta vetersız, alçakgonullu bır başhk Yakınlarda Hilmi Yavuz'un da so>ledığı gıbı, bu çalışma bırden fazla >onuyle eleştırı geleneğımızde bır başyapıttır Eleştırıde bıçımcı ve tarıhsel yöntemlerın kısıthlığının ustesınden yalnızca eleştırmenın bılgısı ve malzemesjne hakımıyeiı gelebılır Salt yönteme ılışkın bılgı, edınılmesı en kola> bılgıdır, ıncelenen konuyu, konunun gerektırdığı yontemle kavramak ve sunmaksa uzun ve tıtız bır çahşmayı, sağlam bır değerlendırmeyı, sunuşta sentezı, sentezde ağırlık ve oncelıklerın dengelenmesını ve sonunda onemh >enı öge ya da ögelerın açığa çıkanlmasını gerektınr Bema Moran'ın roman geleneğımıze yaklaşı mında bu kusursuz bılgı ve yonDaphnıs Kai Khloe gıbı Batı romanslarını da çevırecek kadar bu ture ılgı du>duklarını bıldırıyor Genel romans turu ıçınde Aşık Hıkâ>elerı'nın bızım geleneğımızde nasıl kurumsaüaştığını, orneğın "hak âşıgı" kavramıvla avrıştırdıktan sonra, bu hıkâvelerın nasıl ılk romanlarımızın gızlı yapısını oluşturduğunu, ıkı tur arasındakı yapısal koşutluk ları ornekleyerek kanıthyor Bu bolumu, Berna Moran'ın kuramsal yetkınlığını nasıl usta bır denetlemeyle kullandığını, ture ne denlı hakım oiduğunu, sunuştakı vurgu ve saptamalarının venılığını gorerek ve bu saptamalann onemını kavrayarak okuvoruz On planda birejsel dıklarını, bu olgunun da Edebıjatı Cedıde'cılerın dunva goruşune neden denk duştuğunu göruyoruz Gene roman geleneğımız ve toplumsal değışım sureçlerınde kadına bakış, ruh ve madde çatışması, mırasyedılık gıbı temasal sureklıhklerın yanısıra, alafranga zuppe tıpının de ıdeoiojık değışım surecınde nasıl alafranga haın tıpıne donuştuğunu ızlıvoruz Duyduk Gördük Incüi Çavuş, Rıza Jevjîk ve Süleyman Nazif Milliyet Yayınları resimli bir gulmece dizisi yayımüyor, bu dizide yakın tarihimizm unlu kısilerini, fıkralan ve nukteleriyle tamtıyor, ozellikle de genç kuşaklara çok yararlı bir hizmet veriyor. Kitaplardan biri Ekrdoğan Tokmakçıoğlu'nun yazdığı, Sınan Gurdağcık'ın resimlediği "Inalı Çavuş" Ve de kitaptaki "Çatal Çatal" fıkrası. Kurban Bayramı oncesi Ldimekapı 'da iyi bir kurbanhk koç arayan tncılı, zamanın varlıkh, hoppa ve hafifmeşrep kadınlanndan birine raslamış. Kendisi gibi surudeki hay vanlan gozden geçiren kadının yantna sokulmuş. Buralarda ne arıyorsunuz muhterem hanımefendi? Kurbanhk anyordum Çavuş hazretleri, kimsem olmadığmdan kendim geldim buraya. Aman hanımefendi, kurbana ne gerek? Ben sizin kurbanınız olayım. Kadın bu sozUrden çok hoslanmıs ve: İyi ama sizin boynuzlanmz yok, demiş. tncılı yerlere kadar eğilip kadını selamladıktan sonra: Önemli değil, demiş, sizin evde bir gun kalırsam çatal çatal boynuzlanm çıkar. Aynı dizide Mehmet Kasım'ın yazdığı, Tan Oral'm resimlediği bir "Rıza Te\fîk" de var. Ve kitabın sonunda Rıza Tevfık "m I. Dunya Savaşı sırasındaki kıtlığı yaşayıp can duşmanı olduğu îttihatçılara seslenışi: "Benı hacetyok şımdı tesellıye / Ben keyfı uydurdum çıftetellıye /Kahve doksanbese, şekerellıve ' Gıt Asmaaltı'ndasafayı seyret'" Gaz da ortadan kalkıp gaz kuyruklan oluşunca, Rıza Tevfık yine kendini tutamaytp kalemi eline almış: "Gaz yok tur, dedıler, bu da naz, dedım / Yuz dırhem, dedıler, pek de az, dedım / Şıseye ışedım, ıste gaz, dedım " Yalvaç Ural'ın yazıp Haslet Soyöz'un resimlediği "Süleyman Nazıf'i de gazetecileri yakmdan ilgilendiren fıkrasıyla analım: Bir gun gazetecilik hakkındaki fikri sorulan Süleyman Nazıf, "Şu bızım gazetecilik mesleğı omursuz bır meslektır" demiş. "Bır şaır bır mısra yazar, asırlarca söylemr Bız sutunlarca makale yazarız, ancak vırmı dört saat yaşarız " yönlendirici ve tanıUcı bir kitap MEHMET RİFAT {nsan bılımlerı arasında a>ncalıklı bır yer tutan ve kımı araştırmacılar tarafından yontem açısından öncu bır bılım dalı olarak gorulen dılbilim alanında, XX yuzyılın başlarından bu yana yoğun bıçımde surdurulen çalışmalar, ulkemızde de gıderek ıstenılen aşamaya doğru ılerlemektedır Gerçekten de, gunumuzde artık, dılbıhm konusunda, gerek tehf, gerekse çevırı yapıtların yayımlandığı gorulmekte, dılbıhm terımlerının yalnızca konunun uzmanları tarafından değıl, yazın eleştırmenlerı, çevırıbıhmcıler, sınemacılar, tıyatro tanhçılerı, mımarlar, toplumbıhmcıler, vb tarafından da kullanıldığı saptanmaktadır Kuramsal Dılbilime Gıriş/Yazan: John Lyons/ Çevıren: Ahmet Kocaman/449 sayfa/TDK Yayınu lime Gınş" adlı çahşmasının >anısıra anlambilim konusundakı temel yapıtıyla da ("Semanties", 1977, Fransızca'ya 1978 ve 198O'de 2 cılt olarak çevrılmıştır) tanınan J.Lyons'ın dılımıze aktanlan yapıtındakı bır başka onemh nokta da, dılbilime son vırmı yıl ıçınde gerçek değerını kazandıran anlambilimi açık seçık bır bıçımde ışlemesıdır Boylesıne joğun bır yapıtın dılımıze aktarılmış olması dıl sorunlarına eğılenler açısından kuşkusuz ılgı çekıcı bır olaydır Burada, yazımızın dar sınırlan ıçınde, kıtabın çevınsı ustunde durmayacak, yalnızca bırkaç önerımızı belırtmekle yetıneceğız. A. Kocaman'ın dılımıze buyük bır çaba harcayarak aktardığına ınandığımız bu yapıt, ılerde ıkıncı baskısı gerçekleştırıhrken, T D K 'nun yayımladığı öbur dılbıhm kıtaplanvla terım bırlığı açısından bır kez daha gozden geçırılebılır va da kullanılan değışık terım önenlenyle ılgıh açıklamalar eklenebılır, anlatım açısından Ingıhzcenm tumce yapısına çok fazla bağlı kalan bölumlere bır esnekhk kazandınlabılır, ıhnek/töz gıbı yerleşmış terımler kaçınılmadan kullanılabılır, ozel adlann (kışı adlannın) özgun yazıiışlanna yer verıiebıhr Açıktama J Lvons, yapıtında, F de Saussure 'un "Genel Dılbilim Derslen"nın ılk ya\ım yıhnı 1915 olarak gostermış, oysa 1916 yıtında çıkmıştır yapıtın ılk baskısı Bır başka nokta da, Turkçede Arap yazısının yerını Latın yazısınm aldığı tarıhın 1926 olarak gösterılmesıdtr, 1928 olması gerek ır Eleştiri bilgiçlik taslamanıalı. bilgi >ermelidir * çöziımlemeler Ahmet Mitbat'la başlavıp Ahmet Hamdı Tanpınar'a dek Recaizade Ekrem, Halit Zi>a Uşak Berna Moran'ın kitabı yalnızca bir edebiyat sosyolojisi çalışması olarak tammlanmamalı. Çünkü kitap, yüz yıllık roman geleneğimizin anlatı evrimini de inceliyor. tem bıleşımını bulduk Çalışmanın bu ozellığı nasıl ıçerdığını bır örnekfe belırtmek ıçın kıtabın ıkıncı bölumunde Âşık Hıkâvelerı'yle ılk romanlarımız arasındakı ılışkıyı aydınlattığı yere ba kalım Âşık Hıkâvelen'nı anla tırken, gereksız dıpnotları>!a okurun ılgısını dağıtmak verıne, Rus Bıçımcılerı'nden Northrop Frye ve LeviStrauss'a değın kuramsal ıncelemelerı ve romans turunun örneklennı, genelde romans ve roman, ozelde Âşık Hıkâyelerı ve ılk romanlarımız arasındakı bağıntıları kurmakta kullanıvor Berna Moran. Ahmet Mithat Efendı, Samipaşazade Sezii gıbı ılk romancılarımızın , Âşık Hıkâyelerı'nı bılmelennın * yanısıra, Tanzımat yazarlannın lıgil, Huseyin Rahmi Gurpınar, Halide Edip Adıvar, Vakup Kadri karaosmanoğlu. Pe>amı Sefa'nın onemlı romanlarında odaklaşırken, her yapıtın metınsel ozellıklennı, yazıldığı donemdekı anlam ve onemmı, roman geleneğımızdekı yerını ve toplumsal değışım sureçlerındekı sorunsallarla bağıntısını kurarak bu metınlerı hem eşzamanlılık (svnchrony), hem de sureklılık (dıachrony) boyutlarıyla ıncelemevı gerçekleştırıyor Ornek alınması gereken bu yontemıne bır ornek, "Aşkı Memnu" mcelemesıdır Berna Moran'ın bu romanda kışılerın duygusal yaklaşma ve uzaklaşmalarının bır baleyı andırdığını soyleverek romanın ıç dmamığıne bıçımsel bır çozumleme getırırken, bu çozumlemeye bır zıhın egzersızı olarak değıl, "Aşkı Mernnu'nun temel tematık çatışmasını belırlemek ıçın başvurduğunu goruyoruz Bıhter'ın ruhsal bunalımı ve guduk kalmaya mahkum özlemlerıyle Nıhal'ın vetışme oykusunun karşıtlığında oluşan bır çatışma Bu metmsel ozelliklenyle 'Aşkı \femnu*1nun romanımızda Mehmel Rauf un "E>lul"u ve Halide Edip Adıvar' ın ılk romanlarıyla ayrı bır çızgı oluşturduğunu, bu çızgıde romancılarımızın toplumsal gerçekiığı art plana ıtıp bıreysel çozumlemelerı on plana çıkaı Ruhi Su ikinci kez plaklarmı imzalayacak Yukarıda sovledıklerımın çerçevesınde kalıp Berna Moran'ın kıtabmı yalnızca bır edebiyat sosyolojısı çalışması olarak tanımlayıp sınırlamak ıstemem Çunku kitap değışık toplumsal sureçlerle değışen duyarlık ve algılamaların romanlarımızdakı vansıjnasını saptamakla kalmıvor, bunun yanısıra yuz yıilık roman geleneğimizin anlatı evrımı nı de, bıldığım kadarıyla, ılk kez ıncelıyor. Bır bakıyoruz övkulerını olabıldığmce geleneksel bır yapıya \aslayan Ahmel Mifhat Efendi, bırdenbıre yenı bır buluşla ortaya çıktığını söylüyor ve metaroman denemesıne gırışıyor, Recaizade Ekrem, romanımızın emekieme dönemınde ıç monolog teknığını de zaman zaman aşarak bılınç akımı anlatısı kullanabılıyor. Bu şaşırtıcı deneysellıklerın yanısıra, romanımızda anlatı teknığının gıderek ustalaştığını göruyoruz Yazarlarımızın meddahmudahıl anlatıdan, ozetleyıcı ve çözumleyıcı "tanrısal" yazar anlatısına, buradan da gosterme ve "kişiyi vansıtıcı merkez" olarak kullanma teknığıne yoneldığını (Matmazel Noralıya'nın Koltuğu ), sovut betımlemelerden somut ımgese! betımlere ulaştığını ("Yaban"), tek yonlu roman kışılerınden, tıpbırey bıleşımını gerçekleştırme çabalarına geçtığını ("Kiralık Konak"), ıçerık ve bıçım butuniuğunu sağlamak amacıyla muzıkten esınlenen estetık anlatıyı denedığını ("Huzur"), kısaca romancıhğımızm geçırdığı tum anlatı aşamalarmı, usta bır eieştırmenın yalın kalemınden okuyoruz Yetkın ve saygın eleştırı ıçın geçerh şu kurala ınanıyorum Eleştın \oizeysel kuramcılığın konu»unu bulandırmamasına azamı tıtızlığı gostermelı, bılgıçlık taslamamah, bılgı vermehdır. Bılgı, yontem, araştırma \e gözlemın eksıksız ve kusursuz bır bıleşımınden oluşan bu katkısıyla Berna Moran'ın eleştırı geleneğımızı bır donum noktasına getırdığını soylemek yanlış olmaz ODTÜyv egenıen olan bilimsel kafa Ortadoğu Teknik Lmversitesi Kutuphanest'ne dunyanın çeşıtli ulkelermden bilimsel yayınlar gelıyor. Bu arada Doğu Bloku ulkelerınde yaymlanan bilimsel penyodıkler de ODTV KutuphanesUnde yer alıyordu. 4ncak son gunlerde bazı penyodıkler kutuphane raflanndan kaldmldı. Bir oğretım gorevlısi matematikle ilgılı bazı yayınları raflarda bulamaymca merak edip sordu. Aldığı yanıt: "Bunlar Doğu Bloku'nunyayınları olduğu ıçın depo\a kaldırdık " oldu. ODTÜ'de şu sıralar, bu turden çeşitlı orneklere rastlamak olası... Kuşkusuz, böyiesıne olumlu bır gelışım surecı ıçınde, unıversıtelerımızdekı dıl bölumlerının yanısıra, dıl konusuyla ılgılı yayınlar yapan ozel kuruluşların ve bu arada Turk Dıl Kurumu'nun büyuk katkısı olmuştur Gerçekten de, T D K son yıllarda yayımladığı tehf (sözgelımı, D Aksan, "Her Yonuvle Dil") ve çevırı (sozgehmı, F de Saussure, "Genel Dilbilim Dersleri": "DUbilim Seçkisi") yapıtlar çağdaş dılbıhm konusunda bılgı edınmek ıstevenler ıçın temel başvuru yapıtlarıdır 1983 >TII ıçınde, T D K. bu kıtaplara bır yenısını daha eklemıştır Bu, dünyanın çeşıtlı unıversıtelerınde dılbıhm ders kitabı olarak okutulan Introduction to Theoretical Linguistics'tır ("Kuramsal Dilbilime Giriş"). Edınburgh Unıversıtesı genel dılbıhm profesoru J . Lyons'ın 1968'de Ingılızce olarak vayımladığı bu yapıt (Fransızcaya 1970'te çevrılmıştır) tanıtıcı bır elkıtabı olduğu kadar, bazı bolumlerıyle, en yoğun kuramsal tartışmaların gerçekleştırıldığı yönlendirici bır araştırma kıtabıdır. Çağdaş dilbılimın teme! ılke ve kavramlarını, sesbilim, sesbilgisi, dilbilgisi, anlambilim gıbı başlıca alanlarda ınceleyen, bu aianlardaJa yöntemlen en kuçuk ayrıntısına dek açıklayan, N.Chomsky tarafından gelıştınlmış en tutarlı dılbıhm kuramlanndan ureticidonuşumsel dilbilime ağırlık veren bu yapıtın bır başka ozelhğı de dılbıhm tarıhıne (geleneksel dılbılgısı) >er vermış olmasıdır "Kuramsal Dilbi Bu gorip "Sızıntı" nereden geliyor? Televizyonda "dehşetengız" bir ilan. MHU Eğitim Bakanhğı tarafından okullara da tavsiye edilmış bir derginin ilanı bu. Adı mı ? Gotik harflerden ozenle seçilerek oluşturutmuş bir sozcuk bu ad: SIZINTI. İçeriğine gelince, genellikle ruhlara, yaşamotesi olaylara ısık tutan konular ağır basıyor. Evet efendiler! Kimler bu "sızma" merakhsı "Sızmtı"yı çıkaranlar. Kimler MHU Eğitim Bakanhğı *na kabul ettirenler? Kimler devletin teleıizyonunda ilanını gczu kapalı kabul edenler? Yoksa ortak bir "sızmtı" mı soz konusu? Kaç sattığı bilınmeyen bu "Sızmtı" televizyonun "astronomık" fiyatlannı kabul edip nasıl ilan verebiliyor ? Özetle, bu ışın içinden pis kokular geliyor. Var mı bir meraklısı, açıklama yapmaya niyetli olan, bu "sızıntımn" kaynağma ınmek isteyen! Yoksa bir inen bulunur nasılsa. HAYVANLAR Ismail Gülgeç '• 1 Kultur Servısi Ruhı Su, 2 Vıdeo ve Muzık Fuan'nda 12 şur bat pazar gunu saat 15 0019.00 arası ıkıncı kez plaklarmı imzalayacak TUYAP tarafından duzenlenen 2 Vıdeo ve Muzık Fuarı'nda 4 şubat cumartesı gunu gerçekleştırılen ımza gununde Ruhı Su'nun plak ve kasetlennın buyuk ılgı görmesı ve kısa zaman. da bıtmesı uzerine TUYAP yonetıcılen, fuann son gunu olan • 12 şubat pazar gunu Ruhı Su ıçın ıkıncı bır ımza gunu duzenledı ler Yayın raporu PATRON\ Yazan: Kenm Korcan / 620 sayfa YAZKO Yayınlan Kerim Korcan, "Linç", "tdamlıklar" ve "Ter Adamlan" adlı romanlarından, "Tatar Ramazan" adlı öyku kıtabından, "Dimilrof Geciyor" adlı vapıtından sonra kendıne özgu bır tarıh romanına yonelıyor Kerim Korcan, roman boyunca yen geldıkçe davandtğı kajnakları vererek, duzyazının \anı sıra koşuktan da yararlanarak destansı bır anlatımla dıle getırıyor kahramanını Ancak, belkı daha da ılgınç olanı, Korcan'ın 1730'dakı Pa«rona başkaldırısını gunumuze kadar gelmış yerleşık değerlendırmelerden çok değışık bır yaklaşımla ışlemesı Bu açıdan bakıldığında, "Patrona" romanının bır edebiyat yapıtı olmanın yanı sıra tarıh ve toplumbılım vonunden de tartışılacağı soylenebılır TURK VE DLNYA SINEMA ANSİKLOPEDİSİ Hazırlayanlar: Atilla Dorsay ve Turhan Gurkan / 672 sayfa / Hurriyet Gosteri Vavınları Atilla Dorsay ıle Turhan Gurkan'ın ozenle hazırladıkları "Turk ve Dunva Sınema Ansiklopedisi", ulkemız \e dunya sınemasının bellıbaşlı oyunculan, Nonetmenlerı, akımları, turlerı, ulkesınemaları, deyrım, kavram ve tanımlamalan ustune ansıklopedık bır dokum nıtehğınde Burada, ansıklopedıyı hazırlavanlann bırkaç açıklamasına \er vermekte varar var "Turkije'de uzun zamandır ılk kez >apılan bu sınema ansiklopedisi çalışmasında, sinemanın verlisınden yabancısına, geçmışinden bugunune onem ve anlam taşı»an birçok ısmi ele aldık... Klasik ansiklopedi havasının dışına çıkarak. asık suratlı değil ama guler yuzlu, bazen alavcı. çokluk targılayan, vorumlavan bir tavır aldık." ZOR ZAM4NDA KONLŞMAK Ismel Ozel'ın vazıları / 388 sayfa / Dergah Vayınları Ozan tsmet Ozel'ın gazete \azılan, "Zor Zamanda Konuşrnak" başlığıvla bır kıtapta toplandı kıtapta yer alan yazılar "Yeni Devır" aazetesınde 1977">9 v e 198182 yıllarında çıkan gunluk fıkralar arasından seçılmij Bu yazılan yedı bolume avıran Ozel, her bölumun bır butunluğu olmasına ozen göstermış. Ilgınç bır kalemın ısmı bakış açısmdan yaşadığımız dunyavı, ulkeyı, sanatı, ınsanımızı, tanh ve teknolojıyı değerlendırmesı!. GIZEMLİ ŞİİRLER Hilmi Yavuz'un şıirleri / 47 sayfa / Cem Yayınevı Turk Sanatçılan Dızısi "Gizemh Şiirier" Hilmi Vavuz'un beşıncı şıır kitabı 1969'da "Bakış Kuşu'nu, 1975te "Bedreddin Uzerine Şiirter"ı, 1977'de "Doğu Şürteri"nı, 1981'de"Yaz Şiırieri"nı yayımlayan Hilmi Yavuz, bıhndığı gıbı, deneme ve ın celemelerını de "Felsefe ve Ulusal Kultur" (1975), "Roman Kavramı ve Turk Romanı" (1977) adlı kıtaplarda topladı 1978'de "Doğu Şıirleri" adlı vapıtıyia Yedıtepe Şıır Armağanı'nı kazanan Yavuz'un son kitabı "Gizemli Şıirler"den bır ahntı vaparsak "derin alıntı! kırlar / yazıdır dildeki goncada / kar ki ovkunun beyazı ' ve bir kıtabın bahçesı gorunur guldeki tumcede / ' derın alıntı! sen artık / bize yolları iletsen / koklere uzanmış dallan / ortuyu gizleyen teninin sozudur işlenen kılimde e\ okur! beni anla ve unut / guller sadece okunur bu şiirde." PtRAMtT Yazan. \\ ıllıaın Golding / Turkçesı: Armagan Ilkın / 268 sayfa ' Altın Kıtapları Yayınevı Nobel Edebıyat Odulu'nun bu vılkı sahıbı William Golding, ulkemızde bır tek "Sıneklerin Tannsı" adlı romanıvla tanınıvordu "Piramit" vazarın dılımıze çevrılen ıkıncı kitabı Bazı eleştırmenlere ve edebiyat tarıhçılerınegoreen ı>ı >apıtı Unlu "Guardıan" gazetesı de romandan, çıktığı gunlerde ovguvle soz etmış ve şoyle demıştı "fngıliz kırsal ve kentsel vasamını katı bir gerçekçilikle >e zengin bır anlatımla ortava kovmuş. Golding'ın en cesur ve gerçekçı romanı..." Ulkemızde az bılınen bır vazarı daha ıyı tanımamızı sağlaması >önunden edınılmesı gereklı bır kitap OZ ÇALGIMIZ/KAVAL V azan: Burhan Tarlabaşı • Ken' dı yayını / 164 sa»fa Istanbul Teknık Unıversıtesı Turk Musıkısı Devlet Konserva tuvarı Oğretım Gorevlısı Burhan Tarlabaşı, "Oz Çalgımız Kaval" adlı >apıtını hazırlamasının amaçlannı şovleaçıklıvor "Kavalın oz anlam ve gecmışının kavranılması, gerçek biçimivle tanıtılıp oğrenilmesi, halk muzigimız ıçindeki jerinin çağdaş anlamda da belirlenip duyurulabilmesi." Nota yazıminı Şendoğan Karadeli ve Oğuz Parlar'ın gerçekleştırdığı kıtabın bırıncı bolumunde kaval ustune genel bılgıler verılıyor. "Metod" başlıkh ıkıncı bolumde, kavalın yapısı, ozellıklerı \e çahnışı konusunda ayrıntılı bılgıler sunuluvor Uçuncu bolumde ıse notalarıjla bırlıkte ezgılerın çahnışı yer ahvor Burhan Tarlabaşı'nın kıtabını edınmek ısteyenler, "P.K. 166 Kızıltoprak, tstanbul" adresıne başvurabılırler BİR DENİZİN İKI KIY ISI Mahmut Alptekın'ın oykuleri • ' 150 sayfa / YAZKO yayını 1970 yılından bu yana TRT'de program yapımcısı olarak çalışan Mahmut Alptekin'ı. "Sonbahar Durağı", "Ataturk'e Şiirler" ve "Bagımsızlık Bekçisi" adlı uç şur kıtabından tanıyoruz Alptekin'ın avrıca bır anı kitabı ("Cumhuriyete Kan Verenler"), Saıt Faık uzerine ıkı ıncelemesı ve Derman Bayladı ıle bırlıkte hazırladığı "Nesini Soyleyim" adlı bır halk şıırı ıncelemesı var "Bır Oenizin tkı Kıyısı", >azarın 20 oykusunu bır araya getırıyor \9$4 Yazan: George Orwell / Çeviren: Nuran Akgoren ' 344 sayfa ' Can Yayınları George Orvvell'ın "1984"u vavımlandığından bu \ana yeryuzunde pek çok kışı 1984 vıhnın gelmesmı bır de Orwell'm gözuyle beklemıştır kuşkusuz. En sonunda, bu beklenılen >ıl, 1984 geldı Orvvell'ın çızdığı gorunum, bır yandan bılım adamlannca, ote vandan sanat \e yazın adamlannca tartışılıvor George Orwell'ın " 1 9 8 4 " u bu vıl en çok KİM KİME DUM DUMA Behiç Ak . bem, herlıesın <?rhwn<kı kendı kendme gu\er\e, delMend^ğınden haberın uoMalıba'ded/. • Jfilliam GoldingHn son romanını eleştirmenler topa tuttu LONDRA (AP) 1983 Nobel Edebiyat Odulu'nu alan İngılız romancı William Goldingm odulu aldıktan sonra yayımladığı ılk roman, eleştırmenlerın yaylım ateşıne tutuldu Golding'ın "The Paper MenKâğıttan Adamlar" adlı on ıkıncı romanı, Sundav Observer gazetesınde "basmakalıp". Sunday Telegraph gazetesınde "her turlu çekicilikten yoksun", Sundav Express gazetesınde de "Ulanç verecek olçude çalakalem" olarak nıtelendı Ulkemızde "Sinekier Kralı" ve "Piramit" adlı romanlan yavımlanan Golding'ın odul kazanan bır romancıyı anlattığı son romanı yalnızca Financial Times gazetesınde yazan Anthony Curtis'den olumlu eleştırı aldı Curtis, yazısında, romanın usta ışı oiduğunu. ekonomık bır dılle kaleme ahndığını belırttı TARIHTE BUGUN Mümtaz Arıkan fBRAHlM'İN TAHTA CIKISI 164O'TA BUGUN, OSMAMUSULTANı rg. KAU/M TAHTA GEÇMIŞT/ DGAKLA MA OEVRNlN 6UÇUJ PA C£Sl AfJIDEtJ OLMU$TU HALK» TUTüN VB tÇKIyr YASAKUtyAH MU&4T, ALKOLSUZ AŞAMK6EÇ A ŞlNDA SAĞLI&IMI OLÜMÛ UZBfilNE MA VE $EH2ADELE* MlReSlHDEUc fBRAMM'E HA8ER SALIfJDI KAPl A&ASI "$EHZAt>EM,MU8AI<E*C &4$ NI2 £A£ OL&UfJ, Bl>ZADEf?)Nt2 VEFAT ETTI, SALTANAT T2>nn sıztupıg SuyURUU OEY'VCE.AKIL OEAIGESl BOZUK OLAM I8BAUIM ONLARA /UAHMAMI$, Dt&ER KABP£$LEf!l Sigı OLPURÛLECE&IHI SAKIMl$TI "BENI SALTANATTA GOZUM 9 Şubat YOK, KARlNDAŞllu MURAT SA& OL MAyt REPPETMIŞTI VAUDE SULTANIN DA GEUP PUÜUMU AHLATMASl ETKIU OLMAYIHCA, KOLÜ4RINA SıBıP ZORLA J H ÖLUSUNU &OSBAKrrHoiLAH, BuAlA RASMEN HALA KUgKULUYDU TAUT ODASINA YUHlje. KEN &ER: DONUP CESEDE TEKRAR SAKT! TAHTA OTURDU&UNDA OLDUKÇA SAKlNLEÇMlŞTi MURAT ıM CENAZE MESASiMI DE AYMI &UHVAP/LD/ SEPERLE&1NJE BlMOlĞI ATUHZ TEfZS EĞEIS<EKIMıŞ OLARAK TOZEUE GETlSlLDl. SAZAy HALKI V£ OEI/LET <SOZ Saçak dergisi yvni bir içerikle yvniden yayımlamyor Kultur Servisi Bır suredır yayımna ara veren Saçak dergısı bu ay yenı bır ıçerık ve bıçımie yenıden yayımlanmava başladı Dergının Şubat 1984 sayısında "Aydınlar ve Halk" başlıkh bır ınceleme, Halıl Berktay'ın "1980lerin Ortalarında Turkiye'nin Fikir Hayatı Uzerine Duşunceler" başlıkh ıncelemesı, Feyza Zileli'nın "Neden Bagımsız Bir Kadın Harekelı" başlıkh yazısı, Salih Urarm "Tarihi Kadim \e Fikret'te Inkılapçılıgın Temelleri" konulu bir araştırması, M.Ozdemir'ın "\ttila Hhan ve Batıhlaşma Sorunu" başhklı yazısı ve Asaf Savaş Akat'ın, Tu1 ran Guneş'ın, Chrıstopher Hill ın ve Haldun Gulalp'ın yakın zamanlarda vayımlanan kıtapları ustune ıncelemeler yer alıyor 50 YIL ONCE Cumhuriyet Silahlar meselesi LO\DR4 8, (a.a.) Avam Kamarası 'nda, muhafazakârlardan Blarrı 'nin lngiltere ile Ingıltere Imparatorluğu 'nun bır hucuma karşı fena bır şekilde almış olduğu mudafaa sıstemıne nazarı dikkatı celbeden takrırtn muzakeresı esnasmda M. Baldun, tngıltere 'nın Mılletler Cemnetı'ne sadık oiduğunu tekrar ettıkten sonra ahnacak kararların yalnız silah kuııetıle tatbık edılebıleceğınden endışe etmekte oiduğunu soylemış \e şunları üa\e etmtştır: " Eğer silahları bırakma hakkmda anlaşma teşebbusu mu v affak ly etsızlik le karşılaşırsa, hukumetm vazıfesı ev\ ela lngiltere nın menfaatıvle uğraşmak olacak tır. " 9 Şubat 1934 (Galatasaraylılar )urdu) ismı altmda bir kulup açmaya karar lermışlerdır. Ankara'da Galatasaray 'da okumuş, me\ki sahıbı birçok zevatla muhtelıf vekaletler \e muesseselerde çaltşan birçok genç vardır. lran Sefıri Hazretleri de eski bır Galatasaray lı oldukları ıçın kulube yardım \aadinde bulunmuşlardır. Bu vazıyete gore Ankara'da açılacak Galatasaraylılar Yurdu, birçok azası bulunan bır kulup olacak tır. 19341984 basılan kıtaplardan bırı olacak anlaşılan Ingılızlerın unlu romancısı ve yazın kuramcısı E. M. Forster şo>Ie dıvor Orwell ıçın "Onvell'ın kıtapları, bızden sonrakı kuşaklar ıcin bile, her şe\in çozumlendigı bir gelecegın rahatlatıcı umudunu taşımaz. Or»ell'ın tek getırdıgi, yakınımızdakı kuçuk sevlere. lyıliğe. barışa ve dogruluğa inançtır." 4nkara"(la (* a la tasa raylı la r Ankara'dakı Galataiuraylıluı, PERTRUCS c«p f«Kx pıllcri PERTRİKS anot b>t*rr«Un Duaradı üKraıt pıfkrtn fn» kındedır Toptaa ve perakemle Mtıı TBrkıre uanmî Tckılı ELEKTRON MCIe*MMtı, 1 urtlu Mıret Ru<ru uAe Vcboct Hnrt Calata Postt kutoaıı 1144