25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Faizde yeni tavan: Banka %52, özel tahvü %559 devlet %43 YORUM Bugünkü faiz oranları değişmezse 500 bin liranız nerede ne getirir? 1. PARA BANKAYA YATARSA 1 yıl vadeli (dönem sonu faiz ödemeli) 364 gün vadeli (dönem sonu ödemeli) 6 ay vadeli (6 ay sonunda çekilirse) 6 ay vadeli faiziyle (ikinci kez 6 aylık yatınhrsa) 3 ay ihbarlı (3 ay sonra çekilirse) 3 ay ihbarlı (faziyle 2. kez 3 ay yatınhrsa) 3 ay ihbarlı (faiziyle 3. kez 3 ay yatınhrsa) 3 ay ihbarlı (faiziyle 4. kez 3 ay yatınhrsa) 1 yıl vadeli (üç ayda bir faiz ödemesi) 1 yıl vadeli (üç ayda bir faizle yıllık faizi) 6 ay vadeli (üç ayda bir faiz ödemesi) 6 ay vadeli (üç ayda bir faizle 6 aylık faizi) 2. ÖZEL SEKTÖR TAHVİLÎ ALINIRSA Geneüikle 15 yıl vade, yıllık faiz ödemesi 3. DEVLET TAHVtLİ ALINIRSA 1 yü vade, yıl sonunda faiz ödemesi 202.500 210.500 105.750 233.865 55.125 116.330 194.280 259.715 42.750 171.000 47.250 94.500 250275.000 243.000 7 ŞUBAT 1984 EKONOMİ CUMHURİYET/9 J 0 şubatta satışına başlanacak %43 net faizli devlet tahvilleri 50 bin, 100 bin ve 1 milyon liralık kupürler halinde piyasaya sunulacak. Pakdemirli: Yüzde 43 net faizli devlet tahvilleri bankalara zarar vermez. Ekonomi Senisi Bankalara yatırılan mevduattan kesilen gelir vergisi stopajının yuzde 10'a duşürülmesi \e yüzde 43 net faizli devlet tahvilleri çıkartılacağının açıklanması, parasını değerlendirip faiz geliri elde etmek isteven tasarruf sahipleri için yeni bir tablo orıaya çıkardı. Buna gore enflasvonun düşmemesi ve faizlerin aşağı çekihnemesi halinde bankalarda üç ay ihbarlı hesap açıp bunu uç ayda bir yenileyerek yüzde 52'ye çok yakın bir faize erişmek mumkün olacak. Özel tahvillerle yılda net yuzde 5055 arasında gelir elde edilmesi mumkün görünürken devlet tahvilleriyle de ilk kez yüzde 43 net gelir sağlamak ola nağı doğacak. 10 şubat günu Merkez Bankası ile Ziraat Bankası'nın tüm şubelerinde satışa çıkamlacak olan yüzde 43 net faizli ve yıllık faiz ödemeli "de\let iç borçlanma tahvilleri"nin 9 mart gunüne kadar kalacağı belirtildi. Soz konusu tahviller 50 bin, 100 bin ve 1 milyon liralık kupürler halinde ihraç edilecek. Bu arada, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarı Prof. Ekrem Pakdemirli, 10şubatta piyasaya çıkanlacak olan yüzde 43 net faizli devlet tahvillerinin "banka lara ve serbest piyasaya zarar vermesinin soz konusu olmadığını" söyledi. Prof. Pakdemirli bu konuda çeşitli çevrelerde tereddüt ve kuşkular oluştuğuna isaretederek şöyle konuştu: "Bu devlet tahvillerinin bankalara ve serbest piyasaya zarar vermesi diışünülemez. Çünkü, satışa sunulacak tahvillerin toplam tutarı yalnızca 5 milyar liradır. İleride çıkanlacak tahviller günün ekonomik ve mali şartlan içinde aynca değerlendirilecektir." YALÇIN DOGAN Bir terslik var, amma... Fransa'nın en büyük nakliye firmalarından biri geçenlerde bir başka ülkenin tersanesine üç gemi ısmarlayınca, Fransız halkı kıyameti kopardı: "Vay efendim, içerde bunca işsizlik varken, nasıl olur da, bir başka ülkeye gemi ısmarlanır." Gemileri yaptran Fransız firmasının temsilcisi "Ne yapayım, ucuza geliyor" doğrultusunda bir demeç verince, herkes koro halinde yaygarayı kopardı: "Devlet buna bir çare bulsun, dışardan daha ucuza gelmesini bahane ederek, buradaki işsiz sayısı artarken, dışarıya üç gemi ısmarlamak da neyin nesi." Firma gördüğü direniş karşısında, gemileri dışardan satın alsın mı almasın mı, düşünüyor. Avrupa ülkelerinde olay; gemi, araba, elektronik eşya ya da uzaya fırlatılan füzeler değil. Malın ya da eşyanın türü değil. Sorun, ekonomik bunalımdan kaynaklanryor. Nerdeyse on yıla yaklaşan ekonomik bunalımı sonuçlandırmak üzere Avrupa ülkelerinde son aylarda çarpıcı bir eğilim gözleniyor: Devlet müdahalesi. Ekonomideki çeşitli sanayileri korumak amacıyla Fransa'sından İsviçre'sine, Norveç'inden hatta Batı Almanya'sınadek, devletin ekonomiye müdahalesi artıyor. Yerli ^sanayilerini korumak amacıyla, ülkeler gümruk duvarlarını yükseltıyor ya da başka araçlarla kendi sanayilerini bir anlamda "Dış rekabete kapalı" hale getirmeye özen gösteriyorlar. Artan devlet müdahalesini tekrarlamakta, üzerine basa basa vurgulamakta yarar var: Avrupa ülkelerinde ekonomik bunalım ve bunun toplumu en kemiren uzantısı olan işsizlik henüz atlatılmış değil. Batı'nın gelişmiş dev ülkeleri, kapitalizmin, yani serbest piyasa ekonomisinin devleri, böylesine bir bunalımı geride bırakabilmek için "ekonomilerini korumaya" alıyortar. Korumak amacıyla da, devlet ekonomiye daha çok müdahale etmeye başiıyor. Hatta, bu müdahale bazen halkın da katılımıyla, belki de gerçekten ekonomiye yarar sağlayacak üç geminin dışardan satın alınmasının önüne çıkılmasına dek uzanıyor. Türkiye'de bu alanda ne oluyor?... Tam tersi. Batı'nın dev serbest piyasalan kendilerini koruma önlemleri alırken, Türkiye "serbest piyasa" uğruna, ülkenin kapılannı sonuna kadar yabancı mala açmış durumda. Avrupa'nın tam tersine, burada "rekabet edemeyen ölür" deniyor. Serbest piyasa ekonomisinin beşiğinde ise, "korumak uğruna, bazı ihtiyaçlarımızdan vazgeçeriz" deniyor ve üç geminin satın alınması soruna dönüşüyor. Burada ince bir nokta var. O da, işin en can alıcı noktası. Kendi kapılannı biraz da olsa, kapamaya çalışan Avrupa ülkeleri, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere hep bir ağızdan aynı öneriyi götürüyoriar: "Siz kapılarınızı açın ve serbest piyasa ekonomisi uygulayın". Kendi sanayilerini korumak amacıyla önlemler alan Batı'nın dev ülkeleri devam ediyor: "Dünyanın yaşamakta olduğu ekonomik bunalım henüz atlatlmadı. Bunalımın aşılması için uluslararası ticaretin daha da gelişmesi gerekir. Uluslararası ticaretin gelişmesi ise, ancak ve ancak gelişmekte olan ülkelerin pazarlannı açmalanyla mümkündür. Yoksa, bunalım içinden çıkılmaz hale gelir." Bilinen bir kuram. Batı ülketerinin kendi bulanımlarını gelişmekte olan ülkelere ihraç etmeleri olayı. Batı'daki bunalımın aşılması için, diğer ülkeler kendi sanayilerini dış rekabete açıyorlar. Gelişmekte olan ülkelerin sanayileri de Batı'nın dev ürünleriyle rekabet edemeyince, Batı ülkelerinin bunalımı atlatılıyor, çünkü Batı mallan artık geri kalmış ülkelerde daha çok revaç görüyor. İşin gerçekten bilinmeyen yönü yok. Bunlar hep biliniyor ve daha önce de çok yaşandı. Ancak, günümüz için ilginç olan yönü, Türkiye'nin Batı'nın bu tavsiyelerine uyarak kapılannı nasıl da sonuna kadar açmış oldugu. Batı ülkeleri için nasıl da, "geniş bir pazar oluşturma"r\eves\ne kapıldığı... Adamlar "demokrasi ve insan hakları" dediklerinde, biz ayağa kalkıyoruz: "Vay, bunlar bizim iç işlerimize karışyoriar." Adamlar "Serbest piyasa ve bunalım aşkına gümrükleri kaidınn" diyoriar, biz derhal kabulleniyoruz: "Hay hay efendim, önce siz buyrun"... Bu işte bir terslik yok mu, sizce?... İTHALAT ATEŞİNİN ÜSTÜNDEKİ SÜT KAZANI Pınar Süt Genel Mtidürü Rıza Kibar: Günün aynası TürkIrak Karma Ekonomik Komisyonu toplandı ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) TürkIrak Karma Ekonomik Komisyonu dün toplandı. Toplantıda, Tiirk tarafını Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cemal Büyükbas, Irak tarafını ise Petrol Bakanı Kasım Taki temsil ediyor. Görüşmelerin en önemli yanını TürkIrak petrol boru hattının genişletilmesi konusu oluşturacak. Bu arada geçen toplantıların önemli bir konusu olan Fırat nehrinin kullanımı konusunun bu toplantıda ele alınmayacağı öğrenildi. Görüşmeler konusunda bilgi veren Petrol Bakanı Taki, "Daha önce ele alınmış konulan detaylandırmak için Türkiye'de bulunuyoruz. Yarariı görüşmelerin ola. cagı kesin" ifadesini kullandı. Çeşitli çevrelerden alınan bilgiye göre görüşmelerde şu konular ele alınacak: • TürkIrak petrol boru hattının genişletilmesi, • Irak'ın Türkiye üzerinden geçecek yeni bir doğal gaz hattı (bu konuda Irak'ın yeni bir teklif getirmesi bekleniyor), • TürkIrak demiryolu hattının yeniden düzenlenmesi. (Ulusu hükümeti döneminde yapılan Ulaştırma Karma Komisyonu toplantısında Türkiye içinden uzanan demiryolunun Suriye topraklarına girmesinin önlenmesi için anlaşma sağlanmış ve bu konuda Türk hükümetince üç yeni proje sunulmuştu. Bu toplantıda nihai karar alınması bekleniyor), • Irak transit yolunun onarımı (Irak'ın Türkiye üzerinden geçirdiği IskenderunHabur yolunun onanmı konusunda bir ortak proje getirilmesi düşünülüyor). Avrupa süttozlan analiz edüsin, yalnız kaüteti olanlar Türkiye'ye sokulsun CELAL BAŞLANGIÇ İZMİR Fonlar, gümruk ve ithalat rejiminin son durumuna bakarak, Türkiye'de sut ve süı ürünleri sanayiinin durumunu bir tümceyle özetleyiverdi Pınaı Süt Genel Müdürü Dr. Rıza Kibar: "Fabrikalar süt alımını durdurur, fiyatlar duşer, üretici sütçülükten cayar, hayvanlannı kasaba gönderir, et fiyatları kısa bir süre için düşer, sonra da süı fiyatlanyla biriikte çok yüksege çıkar." Dr. Kibar, Türkiye'de üretilen sütün yüzde 10'unun sanayiden gecerken, yüzde 90'ının mandralarda işlendiğini anlatarak, "600 bin ton işleme kapasitesi varken bile ülkemizde ancak bunun yüzde 10'u kullanılabiliyor" dedi. AET ülkelerinde ise, süt sektörünün durumuna ilişkin olarak şunları söyledi: "AET ülkeleri yogun bir şekilde sütçülüklerini destekleyerek geliştirmişler. Bunlar. kendiliginden olmuyor. II. Dünya Savaşı'ndan sonra, kendi kendilerine yetmek için çeşitli önlemler A vrupa 'da satılan kaliteli süttozu, Türkiye'ye ithal edilecek olursa, bunların kendi ürünleri ile rekabet edemeyeceğini söyleyen Kibar'a göre, kararname ve fon uygulaması bu haliyle kalırsa, ülkeye "kalitesiz süttozu" girecek. almışlar. Rekabete karşı gümhik duvarlanyla sanayilerini korumuşlar. Sütün değer fiyattan alınması için tavsiye mekanizması getirmişler. " "Işte" dedi Dr. Kibar, "Bunlar, tüketim kapasitelerinin yüzde 120'sinin üstünde üretim yaptıklan için ellerinde bol miktarda süttozu, tereyağ, peynir (oplanıyor. thraç edemezlerse, kısa sürede bozulması mumkün olan bu maddeleri Üçüncü Dün Bu yıl 1 ıtıilyar dolarlık yabancı sermaye bekleniyor ANKARA, (ANKA) Devlet Planlama Teşkilatı Yabancı Sermaye Dairesi Başkanı Namık Kemal Kılıç, bu yıl içinde 1 milyar dolarlık yabancı sermaye yatırımı beklediklerini söyledi. Kılıç, öngörulen yabancı sermaye yatırımlarında yabancı ortak payının 300400 milyon dolar düzeyinde olacağını belirtti. 1983 yılında, seçim olması nedeniyle, yabancı girişimcilerce "BekleGör" politikası izlendiğini kaydeden Kılıç, bunun sonucu olarak yabancı sermaye girişinin beklenen düzeyde gerçekleşmediğini ifade etti. Kılıç, ithalat ve ihracat ile kambiyo rejimindeki değişikliklerin yabancı sermaye girişini hızlandıracağı ınancında olduğunu belirterek "bunun yanı sıra, şu anda Bakanlar Kurulu'nca yatınm indirimi oranlannın yükseltilmesi ve vergi oranlarının düşurülmesi yönünde surdürulen çalışmalar, yabancı sermayeyi de kapsaması nedeniyle büyük önem taşıyor." şeklinde konuştu. Yabancı Sermaye Dairesi Başkanı Kılıç yabancı, ortak bulmakta zorluk çekmediklerini, en büyük sıkıntılanrun yerli girişimci bulunmayışı olduğunu belirterek, "Yabancı ortak her zaman bulunur. Ancak, elinde projesi ve yabancı ortakla calışacak yerli müteşebbis yok. Bunun sıkıntısını çekiyoruz" dedi. ya ülkeleri ne gıda yardımı olarak hibe şeklinde veriyoriar. Türkiye'ye gelecek olanlar da bu mallardır. Yani ellerinde birikmiş, uzun süre beklemiş ve kalitesini yitirmiş süttozu, lereyag ve peynir..." SÜTTOZU Üstünde en çok tartışması yapılan süttozu dışalımının Türkiye'ye ne getirip ne götureceğini sorduk Dr. Kibar'a. Şöyle yanıtladı: HOLDİNGLER 1983'U NASIL KAPATTI MERAL TAMER Sar Holding: lfeni hükümetin destek olduğu alanlara yaünm yapıyoruz Sar Holding'e ait bilgileri, holdingin Murahhas Azası ve Genel Koordinatörü Yılmaz Çakır'dan sağladık. • 1983 Cirosu: 11.2 milyar lira. 1982'deki 8 milyar liralık ciroya göre yüzde 40'lık bir artış görülüyor. Holdingin bu yılki toplam ciro hedefi ise 15 milyar lira. • 1983 dışsatımı: 3 milyon dolar. 1984 için 3.6 milyon dolarlık dışsatım hedefleniyor. • Şirket sayısı: 12. Iştiraklerle biriikte 16. • Çalışan sayısı: 2500 Yılmaz Çakır, Sar Holding bünyesindeki şirketleri 3 ana grupta topluyor: • tnşaat \e taahhüt şirketleri: Bu grupta yer alan en buyük şirket Tefa, 6.6 milyar liralık cirosuyla Sar Holding'in toplam cirosunun yarıdan fazlasını tek başına gerçekleştirmiş bulunuyor. İnşaat şirketlerinden Erte'nin 1983 cirosu ise 236.5 milyon lira. • Sanayi şirketleri: Bu gruba 1983'te katılan 6.5 milyar değerindeki Doysan yağ sanayi 2.1 milyar liralık cirosuyla, aynı zamanda holdingin ikinci büyük cirolu şirketi. bu grupta yer alan şirketlerden Sardemir'in 1983 cirosu 470 milyon lira, Sarmak'ınki 334 milyon lira. • Ticaret ve turizm şirketleri: 1983 yıhnda 970 milyon lira ciro yapan Polsar Pazarlama ve 545 milyon lira cirolu Sarpa İhracat'ın yanı sıra SarBesi ve SarTur bu grupta yer alıyorlar. Sar Holding Murahhas Azası ve Genel Koordinatörü Yılmaz Çakır, holdinge bağlı şirketlere ait bu rakamsal verilerin ardından yatırımlar konusunda şöyle konuşuyor: "1983'de başlanmış, bu yıl başlanacak ve 1985 ve 19866'ya sarkacak 12 milyar liralık yatınm projesi nden söz edebiliriz. Yatınmlarımızın tümü, buğütnkü hükümetin desteklediği alanlardadır: 1 Tuzla'da yatırım tutarı 3.5 milyar lira olan tersane inşaatının yansı tamamlandı. 2Trakya'da yatırım tutarı 2 milyar lira olan tohumculuk projesine bu yıl başlanıyor. 3 İzmir'de 500 milyon liralık satsuma ve besicilik yatırımıraız var. 4Trakya'da 3 milyar liralık yatırımla entegre besicilik ve et tesisi kuruyonız. 5 Turizm sektöriinde de 3 milyar liralık yatırımımız var." Yılmaz Çakır, holdingin yatırımlarını böylece sıraladıkıan sonra sozlerini şöyle noktalıyor: "Yatır.msızlık döneminde bu tür yatınmlara girişmek ba>ağı curetkâr bir davranış. Ama biz doğru yolda oldugumuza inanıyoruz. Tek gerçek, Türkiye'de yatınm yapılmasıdır. Kafamızda daha başka projeler de var. Önümuzdeki yıllar ne gösterir bilemiyoruz. Suudi Arabistan \e Libya'da 245 milyon dolarlık taahhüt işlerimiz var. Bu işlerden kâr edebilirsek, örneğin mermercilik alanına girmek istiyoruz. Mermerciliğin Türkiye SAR HOLDİNG'İN 1983 KUNYESI Ciro: 11.2 milyar lira Dışsatım: 3 milyon dolar Yatırınv 12 milyar lira (4 yıl için) Şirket sayısı: 12 (iştiraklerle biriikte 16) Çalışan sayısı: 2500 açısından istikbalini parlak görüyoruz. Yatınm projelerini hazıriarken daha çok dışarı bakıyoruz. Zaten hükümetin politikası da bu. Gerçi dünya petrol fiyatlarındaki duşüş. Ortadoğu inşaat piyasalannda tereddüt yarattı, ama Suudi Arabistan piyasası gelecek 3 yıl için iyi görünmüyor. Cezayir'in de Türk müteahhitlerine iş verecegini umuyoruz. Yurt dışındaki işlerimizin ödemelerinde gecikme olmazsa, Türkiye'deki işlerimizi hiç kredi kullanmadan, yani sıfır para maliyetiyle çevirebileceğimizi tahmin ediyoruz." "Bunlar ilhalatı kesinlikle yukanda andığımız müdahale fiyatıyla yapmıyorlar. Bir de yüzde yüzün üstünde vergi iadesi alıyorlar. Piyasayı araştırdım, Avrupa'dan gelecek süttozunun nakliye hariç tonu 700 ile 872 dolar. Tabii ihraç fiyatı bunlar. Bizim ürettigimiz süttozunun fiyatı ise 2 bin dolara geliyor. Ama dışarıya 700872 dolara sattıklan süttozunun Almanya'da iç piyasaya veriliş fiyatı 17501800 dolar arasında." "Bu fiyatla gelmesi halinde rekabet şansınız var m ı ? " "Türkiye, bunun için bazı önlemler almış: Yüzde 50 gümruk ve ton başına 250 dolar fon. İşle sorun burada dügümleniyor. Çünkü Avrupa'da satılan kaliteli bir süttozu Türkiye'ye gelirse, fiizle rekabet edemez. Fiyatlan yüksek olur. Ancak, Avnıpa'nın elinde bulunan kalitesiz, yani uzun süredir stoklanmış süttozu gelirse ki, bunun Türkiye'ye girişi kilosu 450 lira ile 470 liradan olur, fon, kalitesiz süttozu karşılamaz. Bizim ürettigimiz kaliteli sültozu, 650 liradan satılıyor. Bunlar 600 liradan satsalar, yüzde 35 kâr edecekler. İnanın süttozu üretenler bu kârı yapmıyor." Pınar Süt Genel Müdüru Dr. Kibar'a göre; kararname ve fon uygulaması bu şekliyle kalırsa, ulkeye kesinlikle "kalitesiz süttozu girecek", yüksek fiyatla satılacak, aracı haksız kazanç elde edecek. Zaten yarım kapasite ile çalışan süt ve süt ürünleri sanayii kapasite düşürecek, bu sanayinin maliyetini arttıracak. Dr. Kibar bu görünümü çizdikten sonra soruyor: "Biz bundan ne kazandık?" Dr. Kibar, Türkiye'ye girecek süttozunun analizden geçirilmesi ve sadece kaliteli olanlarının Türkiye'ye sokulmasından yana. Tereyağ ve peynir ithali konusunda ise şunları söylüyor: "Bunların da iyisi var kötüsü var. Fon, Türkiye'ye daha kalitesiz tereyag girmesine engel olamayacaktır. Peynirde de durum aynı. İhracat oldu mu kilosunu 600 liraya kadar düşürüyoriar. Oysa bizde kaşar peynirinin satış fiyatı 950 lira." Merkez Bankasrnm dövizi bir ayda 104 milyon dolar asaldı ANKARA (ANKA) Merkez Bankası'nın kullanım konu. su döviz birikimi yılın ilk ayında 104,1 milyon dolarlık azalma kaydetti. Kullanım konusu döviz birikiminin 1 milyar 106 rv.iiyon dolar düzeyinde bulur.duğu hesaplanırken, bunun 946,7 milyon "' dolarlık bölümünün net döviz, 159 milyon dolarlık bölümünün net altın birikiminden oluştuğu belirlendi. Kullanım konusu döviz birikiminde yılın ilk ayında gözlenen düşüş, Merkez Bankası'nın yoğun dış borç ödemelerinden kaynaklandı. Bilindiği gibi, Merkez Bankası aralık ayı başından 10 ocak tarihine kadar 700 milyon dolarlık dış borç ödemesi gerçekleştirdi. Dışsatımcı sermaye şirketleri: Rekabet yok, dayanışma var tSTANBUL (THA) Dışsatımcı sermaye şirketleri, aralarında rekabet yerine birlik olduğunu belirttiler. Şirket yetkilileri, ilk kez bu kadar sıkı bir dayanışma içinde olduklannı bildirerek, rekabet yerine birbirlerine destek olmanın gerektiği görüşünde birleştiler. Şirket yetkililerinin konuya ilişkin görüşleri şöyle: Ram Dış Ticaret A.Ş. Genel Müdüru İbrahim Yazıcı Dışsatımcı sanayi şirketleri kurulduklarından bu yana, ilk kez bu kadar sıkı bir dayanışma içine girdiler. Aramızda rekabet olması mumkün değildir. Imalatçı fîrmalara verilen primlerin arttırıldığı söylentisi yaygın, bu söz konusu değildir. Zira, ticarette kesin bir reklam söz konusu olamaz. Bu herhangi bir reklam olabilir. Cam Pazarlama A.Ş. Genel Müdürü Nedim Uzman Bizim rekabete kesinlikle ıhtiyacımız yok. 50 milyon dolan aşmak isteyen firmalar, böyle bir rekabete girebilirler. Ancak, biz 50 milyon doları aştık. Diğer yandan, 50 milyon dolan aşmamış olan firmaların da boyle bir rekabete girdiği doğru mu bilmiyorum. Ancak, rekabetle kötü sonuçların dışında hiçbir şey elde edilemez görüşündeyim. Dayanışma içinde olmamız gerekir ve zaten dayanışma icindeyiz. Akpa Tekstil thracat Pazarlama A.Ş. thracat Genel Müdür Yardımcısı Recai Özkan Biz böyle bir rekabet içine girmedik. Diğer firmaların da rekabette olduğunu zannetmiyorum. Prim artışı yapan firmalann varolduğunu da bilmiyorum. Ancak, bizim imalatçılanmız kendi kurumumuzun ortaklandır. 1977 yılında bu firmalarla ilk imalatııruzı yaptık. Aynı prim sistemi ile devam edeceğiz. YARIN: Alarko Holding DÖVİZ KURLARI Merkez Bankası dolann esas kurunu 295 lira 81 kuruş olarak belirledi Dövizin Cinsi 1ABD Dolan 1 Avustralya Dolan 1 Avusturya Şilini 1 Batı Alman Markı 1 Belçika Frangı 1 Danimarka Kronu 1 Fransız Frangı 1 HoUanda Florini ltsveç Kronu 1 İsviçre Frangı 100 Italyan Lireti 100 Japon Yeni 1 Kanada Dolan 1 Kuveyt Dinan 1 Norveç Kronu 1 Sterlin 1 S.Arabistan Riyali Döviz Alıs 309.57 285.21 16.00 112.65 5.51 31.05 36.69 99.86 38.27 139.92 18.34 132.66 248.49 1055.11 39.82 440.67 88.20 Döviz Satıs 312.67 188.06 16.16 113.78 5.57 31.36 37.06 100.86 38.65 141.32 18.52 133.99 250.97 1065.66 40.22 445.08 89.08 Efektif Alıs 309.57 270.95 16.00 112.65 5.23 31.05 36.69 99.86 38.27 139.92 17.42 126.03 236.07 1002.35 37.83 440.67 83.79 Efektif Satıs 313.50 288.83 16.20 114.08 5.58 31.44 37.16 101.13 38.76 141.70 18.57 134.34 251.65 1068.51 40.33 446.27 89.32 ÇAPRAZ KURLAR / ABD 19.3481 Avusturya Şilini 56.1833 Belçika Frangı 8.4374 Fransız Frangı 8.0891 Isveç Kronu 1687.94 ttalyan Lireti 1.2458 Kanada Dolan 3.5098 S.Arabistan Riyali 1 Avustralya Dolan: 1 Kuveyt Dinan: 1 Sterlin: DOLARI 2.7480 9.9700 3.1000 2.2124 233.35 7.7742 0.9213 3.4083 1.4235 B. Alman Markı Danimarka Kronu Hollanda Florini İsviçre Frangı Japon Yeni Norveç Kronu ABD DOLARI ABD DOLARI ABD DOLARI , . ... Gelişen seracılık toprak ister... İster istemesine de toprak nasıl sağlanacak, nereden kazanılacak. Ne neye feda edilecek... Antalya yöresinde üreticiler bir zamanlar bir çocuk özeni ile baktıklan portakal bahçelerini artık "evden kovuyorlar..." "Evden kovuyoriar", dediğimize bakma. yın, hayat damarlarını kesip yerine seralar kunıluyor. Peki neden? Neden portakal bahçeleri yerine seralar? Girdi fiyatlanndaki artışlar, üretim koşullanndaki olumsuzluklar, pazarlama sonınuyla bütünleşince üreticiler alın terlerinin karşıhgını alamryor. Alamıyorlar ama portakal ağaçlannın yerine açılan seralarda y^pılacak sebzeciliğin geleceği de pariak görülmüyor uzmanlarca... Gelecek yülarda pazarlanmızda bol bol portakal göremeyecegiz bu gidişle. Çünkü porUkal üretimi her yıl belirgin bir şekilde düşüyor... (Fotoğraf: MESUT KARAKOYUNLU) Çok turfandaaz tngiliz işadamlarının Türkiye ziyureti artıyor Ekonomi Servisi Türkiye'ye gelen Ingiliz işadamlarının sayısında geçen yılın sonlarına doğru önemli artış kaydedıldı. İngiliz Havayollan Güney Avrupa Bölgesi Genel Müdürü Rod Lynch, Londra'da yaptığı bir açıklamada Türk ekonomisindeki gelişme ile bankacılık ve öteki iş alanlarında sağlanan istikrann Türkiye'ye olan güveni artırarak tngiliz işadamlarının Istanbul gezilerinin çoğalmasına neden olduğunu söyledi. Lynch, 1983 yılının son üç ayında Londra İstanbul hattındaki yolcu sayısının yüzde 44 oranında yükseldiğini bildirdi. 7 Şubat 1984 TARİHİNDEKİ DÖVİZ KURLARI T.C. ZİRAAT BANKASI DÖVİZ 311.50 287.20 16.10 113.11 5.53 31.23 36.88 100.31 38.41 140.54 18.42 133.39 249.91 1061.31 39.94 442.70 88.72 313.40 288.95 16.20 113.80 5.56 31.42 37.11 100.93 38.65 141.40 18.54 134.21 251.44 1067.78 40.18 445.40 89.26 DÖVİZ CİNSİ 1 AB0D0UM 1 AVVSTRALYA DOLARI EFEKTİF 311.50 272.84 16.10 113.11 5.25 31.23 36.88 100.31 38.41 140.54 17.50 126.72 237.41 1008.24 37.94 442.70 84.28 313.55 289.09 16.20 113.85 5.57 31.43 37.12 100.97 38.67 141.46 18.55 134.27 251.56 1068.29 40.20 445.61 89.31 1 AUŞTL SAT1ŞTI. AUŞTL SATIŞTL 1 AVUsnmvA şiüNi 1 IAT1 A U U N MARKI ALTEN GUMUS FIYATLARI Cumhuriyet Reşat 24 Ayar (gr.) 22 Ayar bilezik 900 Ayar gümüş ALIŞ 27.400 27.500 4.150 3.770 88.00 TUFK DIS T.CARE1 3ANKAS 1 BaçİKAFBANGİ 1 DAJriMAJUU KRONU 1 FMN9ZFRAMI 1 HOUANDA FUMİNİ 1 İSVEÇ KRONU SATIŞ 27.600 28.000 4.160 4.000 90.00 MUİİ Tütün Konıitesi toplanıyor İZMİR (Cumhuriyet Ege Burosu) Bugun loplanacak olan Milli Tutün Komitesi'ne Türkiye Ziraat Odaları Birliği ilk kez fiyat önerisiyle gitmek için gerekli hazırhkları yaptı. llgilı bakanhkça 15 şubatta açılacağı bildirilen 1983 ürunu Ege tütun pivasasının bir an once açılmasını isteyen TZOB Genel Başkan Vekili Reşil Kurşun. "Tülüne ne kadar erken başlanırsa. o kadar kaliteli iinin alınır. Pivasanın açılmasında her gecikilen gün, 1984 iirününun kalitesini duşunıyor" dedi. 1 teVİÇRE FRANGI DISBANK 7 SUBAT 1984 DÖVİZ KURLARI 7 Şubat 1984 TARİHLİ DÖVİZ KURLARI ALIŞ 1 ABD DOLARI 1 B. ALMAN MARKI SATIŞ 100 İTALYAN ÜRETİ 100 JAPON YENİ 1 KANADA DOLA» 1 KUVEYT DNURI 1 NORVEÇ KRONU 1STERÜN 1 S. ARABİSTAN RİYAIİ ALIŞ 310.46 112.83 SATIŞ 313,56 113.96 311.95 313.50 ' AMERIKAN DOLARI f 1 B ALMAN MARKI f 113.55 114.70 | T.C. ZİRAAT BANKASI " G ü c ü n e erişüemez"
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle