14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 ŞUBAT 1984* * * * HABERLERİN DEVAMI (Baştnrafı I. Sayfada) Brezilva'dan ithal edilen " J a mak alışkanlığımızın" rekabet tehdıdı altında olup olmadığını sorunca Hızıkaya Hatem, "alakası yoktur," dedi. "Bunu içen belli bir zümredir. Ben ullardır sabah kahtaltısındaNeskafeiçerim ama öğle vemeğinin ardından mutlaka Türk kahvesi isterim." İthal malı kahve özü, bakkaliye dağıtımının normal kanallan kullanılarak, mahalle bakkallarına kadar ulaştırılacak. Ayrıca marketlerde satılacak. 100 gramlık kavanozlar 2 bin, 200 gramlıklar 3 bin 800 lira olacak. Hızıkaya Hatem'e göre gazeteciler "biraz" yanlış yazmışlar. Doğrusunu sorduk, ithalat masrafları 25 bin değil 40 bin dolarrnış. Getirilen miktarda 14 değil 4 tonmuş. Hatem, "İlk parti 2324 bin kutu getirdik," dedı. Piyasaya çabuk surülebilsin diye Almanya'dan, karayoluyla getirilmiş. Meraklıları için, kahve ozlerinin "Alman blendi, normal, toz," niteliklerıni taşıdığını söyleyelim. İthal malı kahve ozlerinin müşterilerinin ayrı olduğu göriışune, "Kuru kahveci Mehmet Efendi Mahdumlan" markasından tanıdığımız, torun Mehmel Kurukahveci de katılıyor: "Türk kahvesinin tiryakisini etkilemez. Ama hazırlama kolaylığı nedeniyle, işyerierinde lercih edilebilir." Mehmet Kurukahveci'ye gore tuketicinin tercihini fiyat da belirleyecek. Kurukahvenin bugün 2600 liraya satıldığını belirten Kurukahveci, ithal kahve özünun kilosunun 19 bin lirayı bulmasının 5nemli bir etken olduğunu söyledi. CUMHURİYET/ll lunduğu" ancak "eksik kalmış birkaç hizmet için 1984 yıl/nda 200.000.00Ck 7L."lık bır ihalenin daha düzenlenecegı kaydedilmektedir. Kesin hesabın ise "Tıp Fakültesi İnşaat Müdürlüğü'nün bugün için kalkmış olmasına rağmen... Bu inşaatın en başından beri görevli teknik personel tarafından'' sürdürüldügü de açıklanmaktadır. Rektörlüğün yanıtında, "1983 yılı içinde hizmet ve iş yaptınldığı" bunun karşılığında 85 milyon TL'lık istihkak ödendiği belirtilmekte. Ayrıca, jeneratör montajının henüz tamamlanmadığı, "Trafo arızaları" için soruşturma açıldığı, kardiyoloji binası için 3 müteahhit değiştiği, sorumlu müteahhit ve fakütte personeli hakkında dava ve soruşturmalar açıldığı ve çıkmaza girmiş sorunlann bugünkü yönetimce çözülerek Hazine'nin büyük bir zarardan kurtarıldığı ileri sürülmektedir. Rektörtüğe, özetlemeye çalıştığımız bu ayrıntılı yanıtı için teşekkür ederiz. Bilebildiğimiz kadarıyla. Fakülte İnşaat Müdurlüğü 1982 yılı şubat ayına kadar etkinliğinı sürdürmüştür. Tartışma konusu "55 nolu istihkak" 28.2.1982 tarihinde düzenlendiğine göre bu tarihe kadar yapılan istihkak konusu işlerin İnşaat Müdurlüğü tarafından incelenmesine niçin karşı çıkılmıştır? İnşaat Müdurlüğü, "54 nolu istihkak"da 25 milyonluk bir kesinti yapmıştır. Rektörlük bu kesintiyi, 55 nolu istihkaka eklemiş midir? İnşaat Müdürlüğü'nce kesin hesabın çıkartılması için rektörlük makamına çeşitli tarihlerde yazılar yazılmış mıdır? Geçici kabul işlemıne başlanmışsa, niçin istihkak ödenmiştir? 54 nolu ıstıhkaktan sonra ne gibi gelişmeler olmuştur? Kiralanan son trafo da şu günlerde yanmış mıdır? Görüldüğü gibi konu çok yönlü ve karmaşıktır Bu nedenle bu gibi konuların karşılıklı yazışmalarla çözüme bağlanması kolay değildir. Amacımız, bu konuların gerekli denetim organlannca incelenmesidır. Böyle bir denetim yolu açılırsa, elimızdeki bütün belgeleri vermeye hazır olduğumuzu belirtmek isteriz. Bu arada, Ankara Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sayın Ahmet Sonel'ın Tıp Fakültesi alımları ile ilgili "7/p, Tıp, Tıp" başlıklı yazımızı okuduğunu, gereken duyarlıkla yazıda yer alan konuları ıncelettiğini bikjirdiğini de okuyucularımıza duyurmak isteriz. Bu gibi konulan ortaya atmaktaki amacımız, kamusal denetim birimlerini göreve çağırmaktır. "K/s/teflte uğraşmak" gibi bir amacımız yoktur. Ama ne yapalım ki, kişiler de konuların ayrılmaz parçalarıdır.. Çok Sıkıcı Değil mi?.. ğıldır: Tabıı kı Kıbrıs... Madem ki, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhurıye" Öngörulen yardım miktan bizim ihtiyaçlanmızı karşılayacak düzeyde değildir. Reagan ti ilan edilmiş ve Türkiye de yeni devletı tanımıştır; o halde bu kararını geri alıncaya kayönetiminin Kongre'den talep ettiği yardım dar Türkiye'ye Amerikan yardımı kesilmelimiktarından memnun olduğumuzu söylemek dir... Temsilciler Meclısi'nin ilgilı komisyonunimkânını bulamıyoruz." daki bır önergenin ıçerıği böyle dıyor... Dışişlerı sözcüsünü meslektaşlarımız sıkışYardımın tümüyle askıya alınmasına şımtırmışlar: Silahlı Kuvvetlerimizin ivedi modemizas dilik pek ihtimal verilmiyor. Fakat bu olasılığa karşı ne yapabıleceğinı Ankara, VVashingyon ihtiyacı Washington tarafından da bilinton'a resmen bildirmiş durumda: Amerikan diğine göre, öngörulen yardım miktan yeteraskeri üslerini kapatmak... sız değil mı?" İşlerin bu noktaya kadar varabileceğini Soru, yerındedir. Çünkü, Amerikan Savunbekleyenler bugün için yok gibi. Ancak, ma Bakanlığı Pentagon'un kendi hesaplaABD'de yeni bir başkanlık seçimı dönemine malanna göre, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin sagirilmiş olmasını gözönünde tutanlar, Kongvaş gücünün NATO standarttarına çıkanlmare'de işlerin çok zor olduğu kanısındalar sı için her yıl en az 1 milyar dolarlık askeri Başkentte, Amerikan Büyükelçiliği çevreyardıma ihtiyaç vardır. lerınde estirılen hava da bu doğrultuda. DipSoruya yanıt kısadır: «. tomatik muhabirimız Sedat Ergin'ın bu konu Memnun olmadığımızı söyledim..." da bize çektiği not şu ılgınç satırları içeriyor: Ankara'nın memnuniyetsızliği bu kadarta "Biliyorsunuz, ABD'nın başkentteki Büyükda kalmayacak. Öyle gözüküyor. elçilik kadrolan büyük olçüde değişti. EskıReagan Yönetimi'nin yardım miktarını saden, bazı konularda daha çok diplomatik dıbit tutmasına karşılık, Amerikan Kongresi bulin inceliklerine sığınılır, bazı eğilimler açıkça nunla da yetinmeyecektir. Türkiye'ye yardıdeğil de imalarla dile getırilırdi. Bugün artık mın Kongre'de daha da azaltılacağına kesin böyle bir jargonun ardına saklanma çabası gözüyle bakılıyor, ama ne kadar budanacagörülmüyor. Örneğin diyorlar ki: ğını kestırmek şımdilik olanaksız... Yfef»/ mali yıl için öngörulen yardımın Kongre'de yardımı tümüyie askıya almak, Kongrs'den çıkması hayli çetin olacak.. yeni bir ambargoya yönelmek söz konusu Nedenini sorduğum zaman yanıt hep ayolabilir mi? Temsılciler Meclısi'nin ilgili komisnı: yonlanna "ambargd'yu öngören bazı öner Kıbnş... Kıbns..." geler şimdiden verilmiş durumdadır. GeAynı filmi bakaltm daha ne kadar seyrederekçesinı tahmin etmek ise, o kadar güç deceöjz.. Cok sıkıcı deöil mi?.. (Baştarafı I. Sayfada) İtl.nl GOZLEM UGUR MUMCU (Baftarafı 1. Sayfada) ilgili olduğu, 210 milyon TL. keşif bedelli inşaatın yüzde 40 ek iş verilmesiyie 294 milyon f L'ye ulaştığı, ancak inşaatın 1982 yılına kadar bitirilemediği kaydedılmektedir. Tıp Fakültesi Dekanlığı'nın 1981 aralık ayı içinde Yüksel İnşaat ile ek mukavele yapmak için girişimde bulunduğu, ancak buna Maliye Bakanlığı'nın izin vermediğınin belirtildiği yanıtta, 26 şubat 1982 günü süresi biten "Ana Mukavele" ile "54 adet istihkak" düzenlendiği, bu istihkakların ödenmesinden sonra 142 milyonluk ödenek artığı belirtilmektedir. YÖK ile biriikte, dekanların "İta amirlikleri"n\n kaldınldığı, bu yetkinin rektör tarafından yardımcılarına, dekanlara ve "bunun gibi kişilere" devredilebıleceğini kaydeden Dinçer, Üniversite'nin eski rektörü sayın Türkan Akyol'un da bu yetkisini kullanarak, Tıp Fakültesı Dekanı'nın "İta amirliğini" kaldırdığını yazmaktadır. Yanıtta, bu yetki devri ile biriikte Tıp Fakültesi ile ilgili inşaat hizmetlerinin Rektörlük Yapı İşleri Daire Başkanlığı'nageçtiği belirtilmektedir. Rektörlük Yapı İşleri Daire Başkanlığı tarafından 1280 yatakh hastane inşaatı için 1981 mali yılı içinde kalan 142 milyon TL'lık 1982 ytlı içindeki 350 milyonluk ödeneklerin "Değerlendirilmesi" için çaiışmalar yapıldığı, bu amaçla Yüksel İnşaat ile sözleşme imzalandığı, bu sözlesmenin de Sayıştay tarafından onandığı da yazılmakta ve Fakülte İnşaat Müdürlüğü'nün "devreden çıkanlması"n\n bir süreç içinde gerçekleştiği ve bu sürecin eski rektör Akyol tarafından başlatıldığı ileri sürülmektedir. Yanıtta, Fakülte İnşaat Müdürlüğü'nün "Kesin hesapiarm çıkanlması" ile görevlendirildiği, ancak Müdüriüğün kesin hesabın çıkarılması için "55 nolu istihkaka ihtiyaç duyulduğunu" belırttıdiği vurguianmaktadır. Rektörlük Yapı İşleri Daire Başkanlığı'nca55 nolu istihkakın ödendiği, kesin hesabın çıkarılması için bu istihkaka gerek duyulmadığını İnşaat Müdüriüğü'ne bildirdiklenni Fakülte İnşaat Müdürlüğü'nün "kesin hesapların inceleme ve onayı aşamasında devreden çıkanlmadığını vurgulayan mektup", İnşaat Müdürlüğü'nün YÖK gereğınce kurulması öngörulen "Yapı İşleri ve Teknik Daire"sinin oluşması nedeniyle devreden çıkarıldığını ileri sürmektedir. İnşaat Müdür Vekili'nin yeni bir göreve atandığı, ancak göreve gitmediği için "müstafi sayıldığı" belirtilmektedir. Yanıtta, Yüksel Inşaat'a bu güne dek 2.019.316.785.20^TL ödendiği, inşaatın "7983 yılı sonu itibariyle bitmiş bu Büyük kent belediye başkanları (Boftorafı I. Sayfada) yasa gucundeki kararnamenin taslağımn bu hafta sonunda tamamlanması bekleniyor. Kararname hazırhklan, lçişleri Bakanlığı'nın Mahalli İdareler Genel Müdurlüğü yetkilileri ile bakanlık uzmanlannca yürütüluyor. Uzmanlarca hazırlanan kararna•ne taslağımn 3040 maddeden oluşması duşünuluyor. Taslaktaki ana noktalar şöyle belirlendi: • Buyuk kent yönetimleri valinin yanı sıra ana kent belediye başkanlarınca gerçekleştirilecek. • Ana kent belediye başkanı asıl olarak kentin bütunlük gerektiren ve tek elden yürutulmesinde zorunluluk bulunan ulaşım, kanalizasyon, metro, elektrik, su ve çeşitli altyapı yatınmlan gibi hizmetleri yürütecek ve bu hizmetlerden sorumlu olacak. • Ana kent belediye başkanı kent belediyesini temsil eden kişi olacak. • Ana kent belediye başkanının yanı sıra kent içerisindeki ilçeler için de belediye başkanları seçilecek. İlçe belediye başkanları, kendi ilçelerinin tek elden yürütülmesinde zorunluluk bulunmayan yani ilçeye ilişkin hizmetleri yürutmekle sorumlu olacak. • İlçe belediye başkanlarının ana kent belediye başkanına sorumluluk açısından bağlanması dolayısıyla ilçe belediyelennin ana kent belediyesinin birer şubesi olması formülü benimsenmedi. • Üç büyük kentin belediye sınırları içerisinde oturan kişiler, yerel seçimlerde hem kendi ilçe belediye başkanları hem de ana kent belediye başkanı için oy kullanacaklar. • Ayrıca uç büyük kentte oturan yurttaşlar, sadece kendi ilçe belediye meclisi için oy kullanacaklar. Çünkü, ana kent belediye meclisi, ilçeler belediye. meclislerı üyelerinin bir bölümünün seçmen sayısı ile orantılı olarak belirlenecek sayıların katılınundan oluşacak. • Ayrıca ana kent belediye başkanlığı ile ilçeler belediye başkanlığının gelir ve giderlerinin dağılımlan ile ilgili düzenlemeler de yenileniyor. Bu konudaki yeni ilkeler üzerinde çaiışmalar sürüyor. • Kararnamenin bir bölümüne de üç büyuk kent belediyesinin yöneticilerinin yeni yönetim biçimine uyuraunu sağlamak için geçici maddeler konulacak. • Üç buyuk kent belediye sınırlarının genişletilmesi formülunden şimdilik vazgeçildi. Uzmanlarca benimsenmeyen bu görüşün bakanhk ya da Bakanlar Kurulu'nca benimsenmesi olanağı da bulunuyor. Bu konudaki görüşler daha sonra ortaya çıkacak. Valinin, metropoliten yönetimde ana kent belediye başkanının üzerinde yetki sahibi olmayacağı konusu açıklık kazandı. Ancak, hükümetin belediye başkanının kentin asıl yöneticisi olarak yetkilerle donatılması göruşunü benimsediği belirtiliyor. Bu konudaki ilke daha sonra kesinlik kazanacak. Ana kent belediye başkanının yetki sınırlan genişletilebilecek. Ayrıca, üç büyük kentin il sınırlarının genişletilmesine ilişkin formülün de hükümet tarafından benimsenebileceği kaydediliyor. Uzmanlann kararname taslağını bu hafta sonunda tamamlamasından sonra konu bakanhk düzeyinde incelenecek. Daha sonra da Başbakan Turgut Özal'ın incelemesine sunulduktan sonra Bakanlar Kurulu gündemine gelecek. Yasa gücündeki kararnamenin Yerel Seçimler Yasası uyannca yerel seçimlerin yapılacağı tarih olan 25 mart öncesinde yurürluğe girmesi gerekiyor. (Baştarafı 1. Sayfada) Ozal işçilere vaadini nasıl tutacak ıırmandırarak sendikaların pakumetinin uygulamaya çalıştığı ekonomi politikasının genel çerçevesiyle ücret artışlan konusunda " c ö m e r t " bir yaklaşımı birbıriyle bağdaştırmak acaba ne olçüde mumkun? Iç pazarın daralmasını ve işgucu maliyetleri dahil tum uretim maliyetlerinin duşurulmesini. böylelikle dış pazarda rekabeı şansının artmasını ongoren bir yaklaşımla işçi ücretlerinin serbestçe arttırılması ne ölçude tutarlı? Buna benzer ekonomi politikalarıyla kısmen de olsa başarı sağladıkları soylenen ulkelerde ucretlerin, sendikaların son yıllardaki durumu neyi gosteriyor? Turkiye'de 1980'den bu yana vaşanan gelişnıelerle ucretlerin sınai maliyetler içindeki payının onemli olçüde düştuğü ve pek çok sektörde finansman giderlerının i>çılik giderlerini çok aştığı, hatta iki katına çıktığı biliniyor. Bu nedenle, ucretlerde sağlanacak artışların maliyetlere yansımasının sınırlı kalacağını ve hiç değilse ilk yıl için bir sorun olu>ıurma>acağını duşunmek mumkun. Ama olaya biraz daha geniş bir perspektif içinde bakıldığında, ucret artışlarının başını alıp gitmesiyle Turkiye'de uygulanmaya çalışılan ekonomi politikası arasında bir çelişki olduğunu gormemek olanaksız. Bunun böyle olduğunu anlamak için bir Amerika'da, bir Ingiltere'de ve kemer sıkma politikalarının gündeme geldiği diğer ulkelerde olup bitenlere bakmak yeterli. Başkan Reagan'ın ve Bayan Thalcher'ın ekonomi alanında sağlamışgörundukleri kısmi başannın altında yatan temel neden, is,M/liği korkunç boyutlara zarlık gucunu önemli olçüde kırmış olmalan. 30 ocak tarihli Financial Times gazetesindeki bır habere gore, geeen yıl ABD"deki ücret artısları bu konuyla ilgili kayıtlann ıııtulmaya başlandığından bu yana en duşük düzeyde kalmış. Bjyuk işyerlerinde çalışıp geçen yıl toplu sözleşme yapan işçilere 16 yıldan ben ilk kez yüzde 2.6 lık birinci yıl zamrrn verilmiş. Aynı işçilerin ıkiuç yıl once yaptıkları toplu sozleşmelerde yuzde 9'un üzerinde ilk yıl zammı aldıklan da haberde belirtiliyor. Bunun yanı sıra, ABD'de en guçlü sendikaların son ikı yıl içinde ücret zammı şöyle dursun kazanılmış ucret artışlanndan geri donmeyi bi!e kabul ettikleri ve genel olarak ucret artışlarının enflasvona yctışmekte guçluk çektiği biliniyor. Margaret Thafcher'ın İnşiUe dikalann gucunun kırılması ve re'sinde de durum farklı değil. işçi ucretlerinın dusuk tutulmaÇok değil beşaltı yıl once ülke sı başarının birinci koşulunu yönetimindehukumetlerdenfazoluşturuyor. Bu konuda daha la soz sahibi halıne geldikleri başanlı olan ulkeler ABD \e lnsoylenen sendikalar, işsizliğin regiltere gibi ekonomide aldıkları kor duzeylere ulaştığı "demir le>di Thatcher" doneminde ade sonuçlar bakımından da daha başanlı gorunüyorlar. Ve butun ta kuzuya donmuş durumdalar. bunlar demokrasi içinde gerçekÜcret pazarlıklarında eskisi gibi leşebılıyor. başanlı olamadıklan gibi, ka/aTurkiye kuşkusuz birçok banılmış pek çok diğer haklarının kımdan farklı bir ulke. Ancak, yasal değişikliklerle ellerinden Turkiye'de de "Özal modelialınması karşısında da fazla etnin" başarıya ulaşması için uckili olamıyorlar. Time dergisinin ret anışlarının sınırlı tutulması son sayısında yer alan geniş bır \e bunu sağlayacak kurumsal yazıya gore, Fransa'da, ltalya'duzenlemelerın yapılması gerekida, Almanya'da ve Hollanda'da yor. 12 Eylul'den sonra yasalarda sendikaların geleneksel guda yapılan değişiklikler de bu cunde bir gerileme gozleniyor. konuda Ozal'a geniş olanaklar Gorunen o ki, kapitalist düzen ianıyor. Butun bu gerçeklerin içind** rekabet guçlerini arttırışığında Ozal'ın onceki günkü mak ve ekonomilerinde yapısal beyanını ise, yerel seçimler ondeğişikliği piyasa güçlerinin dürcesınde yapılmış bir "i>i nijel lusuyle, yönlendirilmesiyle çozkjste^ejıjüfl^ülkelerde^sen, ^ BimikTuboı^ şinıdi en bimik! '•* . ^ H I ^ ^ tmı Genişleyen tesisleri, artan kapasitesi ve Turkiye'de eşi bulunmayan ileri teknolojisiyle, Türkiye'nin en kaliteli birasını üreten büyük Tuborg, şimdi en büyük oldu. Şimdi saatte yüz binlerce Tuborg şişeleniyor Tuborg tesislerinde. En son dünya teknolojisiyle. Tamamen otomatik makinelerde. El değmeden. Bilgiyle, özenle, sevgiyle yaratılıyor nefis Tuborg birası. Dünyanın 126 ülkesinde ve Turkiye'de, bunun için, en sevilen bira Tuborg. TUBORG TUBORG, bir YAŞAR HOLDtNG kuruluşudur.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle