14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 ŞUBA T 1984 EKONOMİ CUMHURİYET/9 Güniin aynası Esnaflar: BağKur bizinı malımız, ancak bizden uzak ANKARA, (a.a.) Ankara Merkez ve llçeleri Esnaf ve Sanatkârlar Kooperatifi'nin, 19. Genel Kunıl toplantısı dün yapüdı. Toplantıda, Kooperatifin 1983 yıh çalışma raporunu okuyan Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Alkan, "BagKur, kunıluş itibariyle bizim malımız, ancak idare ediliş sekli Ue bizden uzak" dedi. BağKur primlerinin yüksek olduğunu savunan Mehmet Alkan, kurumun yatırım yapmamasını eleştirdi. Alkan, BağKur'un hastane, dispanser gibi sağlık hizmetlerinden yoksun bulunmasını eksiklik olarak nitelendirdi, "Bankalardan faiz geliri alarak, hizmet verdiklerini zannediyorlar" şeklinde konuştu. Dolann bımktığı bayrağı Ahnan tnarkı götürüyor Almaıı Marla lira karşısuıda son iki ayda yüzde 13 değer kazandı MURAT KÖPRÜ EKONOMINOTLARI OSMAN ULAGAY Doların ve altının geleceği 1983 başından beri "dolann artık düşmesi gerektiğini" söyleyenler çok yanıldılar. Üstelik bu yanılanlar en gelişmiş bilgisayar sistemlerinin yardımıyla, pek çok değişkeni hesaba katarak tahmin yapan tanınmış ekonomistler, ünlü piyasa ve banka uzmanlarıydı. Wall Street Journal'm bir haberine göre bu yanılmalar geçtiğimiz yıl bazı Amerikan bankalarına çok pahalrya mal oldu. Doların düşeceğini tahmin eden Bank of Amerika, Chase Manhattan ve Bankers Trust gibi önde gelen ABD bankalarının kambiyo kârlarında yüzde 10 ile yüzde 27 ara ., sında değişen düşüşler görüldü. Son haftalarda doların değer yitirme eğilimi ağır basarken, iki yıldır dünya para piyasalarını birbirine katan, tüm tahmin ' cileri yanıltarak tırmanışını sürdüren ABD parasının kaçınılmaz inişinin başladığı yolundaki görüşler bir kez daha güncellik kazandı. Yüz milyarlarca dolar "sıcak para"ya yön veren yatırımcı ve spekülatörlerin son haftalardaki davranışları da bu görüşü destekliyor ve doların "tılsımını" kaybetmeye başladığını gösteriyordu. Amerikan dolarının iki yıldır bozulmayan "tılsımını" nasıl kazandığını ve neden kaybedebileceğini tartışmadan önce bu "«• sım" olayının önemine kısaca değinmekie yarar var. Dünya . nın dört bir yanındaki yatırımcılar, özellikle de kısa vadeli ve çok oynak fonlara, yani "sıcakpara"ya hükmeden kişi ve kuruluşlar, pek çok etkeni bir arada değeriendirerek belli dönemlerde belli bir yatırım aracına özel bir ilgi ve güven duyuyorlar. Adeta "tılsımlı" bir nitelik atfedilen bu yatırım aracı dönemin koşullarına göre altın olabiliyor, dolar olabiliyor, bunların yani sıra daha kısa dönemler için Alman Markı olabiliyor. 197980 döneminde altındı bu "tılsımlı" araç ve ekonomik ge . lişmeler bir yana, her önemli politik çalkantı altın fiyatlarında çok ani sıçramalara yol açabiliyordu. Altının bironsunun (yaklaşık 31 gramının) Sovyetler'in Afganistan'a girmeleri sonrası nda 800 doları, Iranlrak savaşının başladığı gün 700 doları aşmasını başka türlü açıklamak mümkün değikji. 1980den sonra ise altının "tılsımı"dolara kaymaya başladı. Yeni Başkan Reagan'ın sıkı para ile gevşek maliye politi ~ kalarını bir arada uygulaması ABD'de faiz oranlarını rekor düzeylere tırmandırırken enflasyonun yüzde 14'lerden yüzde 4'lere doğru çekilebilmesi ve ABD'nin dış politikadaki kararlı tutumu, doları en kârlı ve güvenceli yatırım haline getiriyordu. 1983 yılında ABD ekonomisinde hızlı büyümenin gündeme gelmesi ve Amerikan şirketlerinin kârlılık potansiyelinin artması da ABD'ye dışardan oluk gibi yabancı kaynak akışını hızlandınyordu. Bu arada ABD bankalarının dışa açtıkları yeni kredilerin tutarı, ilk kez 1983'de tahsil ettikleri eski kredilerle faizlerin altında kalıyor, bu olay da ABD'ye sermaye girışine katkıda bulunuyordu. ABD yönetimi hem içerdeki bütçe açıklarını, hem de hızla büyüyen dış ticaret açığını dev boyutlardaki. bu sermaye ithaliyle finanse ediyor, dolar tüm tahmincileri ya' nıltarak değer kazanmaya devam ediyordu. Ûnemli politik çal • kantılar da artık altın fiyatlarını fazla etkilemezken dolann gücüne güç katıyordu. Burada ilginç olan doların "tılsımlı" yatırım aracı olarak görülmesinin ABD parasının gücüne güç katan en önemli etken' lerden biri olmasıydı. Bu "Ws/m"ın bozulacağı kanısı yaygırv laştığında mekanizma bu kez tersine işleyecek, dolardan kaçış hız kazanırken ABD parasının değer kaybı da hızlanacaktı. 1984 başından bu yana açıklanan rakamlar ve yapılan kımi beyanlar doların"Ws;m/"ını bozabilecek etkenlerin güç kazanmakta olduğunu gösteriyor. Bunların başlıcalarını şöyle sıralamak olası: • ABD'nin 1983'de 70 mityar dolara yaklaşan dış ticaret açığının bu yıl 100 milyarı aşması, cari işlemler açığının 80 milyar doları bulması bekleniyor. • ABD Merkez Bankası (Federal Reserve) Başkanı Volcker, ABD'nin bu yıl açıklarını finanse etmek için en az 80 milyar. dolar dış kaynak ithal etmek zorunda olmasının tehlikesini vurguluyor. Bu çapta bir yabancı sermaye girişi sağlanamadığı takdirde dolann değerini tutmanın mümkün olmayacağı,ayrıca dış kaynak akışının yetersiz kalması halinde devletin bütçe açığını iç kaynaklarla finanse etmek zorunda kalmasının faiz oranlarını yükselterek büyüme hızını düşüreceği ileri sürülüyor. • Doların her yüzde 10'luk değer kaybının ABD'de enflasyonu yüzde 1.5 artıracağı hesaplanıyor ve bu da doların mark ve yen gibi paralar karşısında değer kaybını hızlandıracak bir etken gibi görünüyor. • Faiz oranlan konusundaki belirsizlik ve büyüme hızının düşmesi olasılığı ABD şirketlerinin hisse senetlerinin çekiciltğini azaltıyor ve Wall Street'de geçen yıl gözlenen tırmanış yerini belirgin bir inişe bırakmış bulunuyor. • ABD ekonomisi konusundaki tereddüt işaretleri artarken başta F. Almanya olmak üzere diğer sanayileşmiş ülkelerdeki ekonomik gelişme umutları artıyor, hükümetler ve şirketler geieceğe daha umutlu bakıyorlar. Tüm bu etkenlere ek olarak 1984'ün ABD'de başkanlık seçimi yılı olduğu da anımsandığında dolann "tılsımını" bu yıl koruması oldukça güç görünüyor. Nitekim Başkan Reagan'ın danışmanları ve diğer uzmanlar da bu yıl dolann değer kaybedip kaybetmeyeceğini değil bunun hızını ve zamanlamasını tartışıyorlar. Geçen yıl ABD'ye akan dış fonlann yarıya yakınının kısa vadeli "sıcak paralar" olması hızlı bir dolardan kaçış olasılığını akla getiriyor ve dolann örneğin Alman Markına karşı bir yıl içinde yüzde 20'nin üzerinde değer kaybedebileceği belirtiliyor. Doların bütün bu olumsuz koşullara karşın değerini koruyup koruyamayacağını zaman gösterecek. Dolann "tılsımı" bozulurken altının yeniden panltı belirtileri göstermesi ise onsu halen 400 dolar dolayında işlem gören altının bir kez daha "tılsımlı" yatırım olabileceğini düşündürüyor. Dünya altın talebinin en önemli ögelerinden biri olan mücevherat sanayii talebinde bu yıl beklenen canlanma, dolarda beklenen düşüş, ABD enflasyonunda beklenen artış ve petrol fiyatlannın nisbi bir istikrara kavuşmuş görünmesi de bu olasılığı artınyor. Sardar: Sanatkâr ve küçük sanayici işyeri kapatma noktasına geldi Ekonomi Servisi Türkiye Madeni Eşya Sanatkârlan Federasyonu Genel Başkanı Turan Sanlar, "Çok güç şartlar altında üretimi sürdürmeve çalışan 2 milyondan fazia samatkâr ve küçük sanayici yıllaruı ihmali sonucu işyeri kapatma noktasına gelmiştir", dedi. Alınan istikrar tedbirleri sonucunda iç piyasada talebin daraldığını ve küçük sanayicinin ürettiğini bile satamaz duruma düştüğünü belirten Sanlar, lstanbul Makine Imalatçıları Sanatkârlan Derneği'nin dünkü kongresinde yaptığı konuşmada daha sonra şunlan söy"İmalat sanayiinin yüzde 90'ını meydana getiren sanatkâr ve küçük sanayicilere ucuz ve yeterli kredi verilmesi, sanayi sitelerinin bir an once bitirilmesi ve vergilerie harçlardan muaf tutulması, bunların altyapılarının devletçe yapılraası, aynca makine imalatçılannın ithal ettiği takım ve tezgahlara kur garantisi getirilmesi şarttır. Biz falura iadesi, vergi iadesi degil yeni iş imkfinları yaratılması istiyonız." Dolar Türk lirası karşısında bir buçuk aydır yerinde sayadursun, Mark aldı başını gidiyor. Ocak ortalarında döviz alış kuru 307 lira dolayında olan dolar, bugüne kadar yalnızca 1,5 liralık artış kaydedebildi. Mark ise aynı sürede 108 liradan 117 lıraya yükselerek, liraya karşı yüzde 8 değer kazandı. Markın yılbaşından bugüne kadarki değer kazancı ise yüzde 13'e ulaşıyor. Dünya döviz borsalarındaki tırmanışını özellikle geçen yılın son üç ayında başdöndürücü bir hıza ulaşarak sürdüren dolar, Türk Lisannı da ezip geçmiş ve üç ayda 245 liradan 280 liraya yükselmişti. 29 aralık kararlanyla bankalara döviz alım satım izni çıkması Türk Lirasının değer kaybını daha da hızlandırdı. Bankaların sürekli olarak, kendi belirlediği esas kurun en üst sınınna çıktığını gören Merkez Bankası, döviz alış kuruyla esas kur arasındaki ilişkiyi değiştirdi ve dolann döviz alış kurunu yükseltti. Bu toz duman arasında, dünya bor Merkez Bankası Döviz Alış Kuru nasıl gelişti? Dolar 2 Ocak 280.00 13 Ocak 307.22 23 Ocak 306.95 3 Şubat 307.37 13 Şubat 310.7S 23 Şubat 310.10 27 Şubat 308.70 Mark 103.79 108.12 109.90 111.30 113.55 116.25 117.40 Yılın ilk 13 gününde lira karşısında %10 dolayında değer kazanan ABD Doları o günden bu yana yerinde sayıyor. salanndaki tırmamsının da etkisiyle dolar 13 ocak tarihinde 307 liraya çıktı. Böylece, 12 günde 27 lira birden yükselen dolar Türk lirası karşısında yüzde 10'a yakın değer kazanmış oldu. Ancak, 13 ocak bir dönüm noktası oldu ve bu tarihten sonra dolann nefesinin kesildiSi gözlendi. DUnya borsalannda geri adım atmaya başlayan dolar Türk Lirası karşısında da eski itibannı yitirdi. 13 ocaktan bu günrkadar geçen yaklaşık bir buçuk aylık sü Mark gidcrek hızlanan bir artış gösteriyor. Yılbaşında 104 lira civarında gezinen markın alış kuru, 13 ocağa kadar 108 liraya, bundan sonraki bir buçuk ay içinde de 117 liraya tırmandı. Böylece mark Türk Lirası karşısında yılın ilk iki ayında yüzde 13 oranında değer kazanmış olMarkın dolara karşı de du. Yani, 1984 yılıyla birlikte ğer kazanması işçi döviz dolar mark lira arasındaki tur lerinin satmalma gücünü nuvada şampiyonluk markın eline geçti. arttırabilecek, petrol fa Türk Lirasının dolar karşısınturasımn ödenmesini da sağlamlaşması, buna karşın mark karşısında belinin bükülkolaylaştıracak. mesi iki farklı sonuca yolaçabilir gibi görünüyor. Liranın dore içinde Türk lirası karşısında inişli çıkışlı bir eğri gösteren do lara karşı değer kaybının yavaşlaması Türkiye'nin petrol fatular gide gide bir arpa boyu yolu rasını azaltırken, markın dolara gidebildi. 1 ocakla 13 ocak arakarşı yükselmesi işçi dövizlerinin sında 27 lira gibi rekor bir yükalış gücünü artıncı yönde etkili seliş gösteren dolann bu tarihten olabilir. Buna ek olarak dolann sonraki başarı hanesine yalnıztırmanışındaki duruklamanın ca 1,5 lira yazıldı. Doların döviz Özal hükümetini yerel seçimler alış fiyatı bugün Merkez Bankaöncesinde önemli bir dertten sında 308,70 lirayı jjösteriyor. kurtaracağı ve bu gelişme nedeDolann bankalardaki döviz saniyle, seçim öncesindeki tartışma tış kuru ise 13 ocakta neyse bugündeminde "tılusal para" kogün de o. Yani 312 lira 40 kuruş. nusu daha az ağırlıkla yer alacağı söylenebilir. Dolann bu ani frenine karşın, Ataklı: thracat kredi faizlerinin yükseltilmesi yararlı olabilir tSTANBUL (THA) lstanbul thracatçı Birlikleri Genel Sekreteri Macit Ataklı, ihracatçılann kredi bulmakta büyük zorluk çektiklerini belirterek, "thracat kredi faizlerinin yüksettilmesinden sonra, belki zorluk çekmeden kredi bulabiliriz." dedi. Ihracat kredi faizlerinin 5 puan yükseltilmesinin pek önem taşımadığını belirten Ataklı, önemli olanın zamanında kredi alabilmek olduğunu kaydetti. Ataklı şöyle konuştu: "Sanırım hükümet, başka kaynaklardan kredi alabilmemiz ve rahat bir şekilde kredi bulabilmemiz için bu yola başvurdu. Yarariı olacagına inamyorum." thracat kredi faizlerinin yüzde 40'a yükseltilmesinin bankalar açısından da cazip olacağı ve bu karardan sonra bankaların kredi vermek için ihracatçı arayacaklan öne sürüldü. Söz konusu yüzde 40 oranındaki ihracat kredi faizi uygulaması 1 mart 1984 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek. 750 milyon dolarlık iki kredi anlaşması martta imzalanıyor Londra'da imzalanacak anlaşma ile bir yabancı bankalar konsorsiyumundan 300 milyon dolar sağlanacak. Bir diğer anlaşma HeAtatürk Barajı için 450 milyon dolarlık kredi ahnacak. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye'nin mart ayının ikinci yansında imzalayacağı toplam 750 milyon dolarlık iki dış kredi anlaşması için "kesin teyid" sağlandı. Londra'da imzalanacak olan birinci anlaşmayla T.C.Merkez Bankası bir yabancı bankalar konsorsyumundan 300 milyon dolar sağlayacak. Yaklaşık 450 milyon dolarlık ikinci kredi ise Atatürk Barajı'nın elektro mekanik aksamının finansmanında kullanılacak. Alınan bilgiye göre Merkez Bankası'nın Manufacturers Hanover Bankası önderliğinde bir bankalar konsorsyumundan sağladığı kredi "döviz rezervlerini güçlendirme" amacına yönelik olup koşulsuz kullanılabilecek. Atatürk Barajı'nın elektromekanik aksamının finansmanı için lsviçre bankalan öncülüğünde bir konsorsyumdan sağlanan 963 milyon lsviçre Franklık kredi ise bağlı kredi niteliği taşıyor. TÜRKİYELİBYA GÖRÜŞMELERİ BAŞLADI Özdağlar: Libya'dan 1.5 milyon ton petrol ahıcağınuzı ilan ederek, iyi niyet elimizi uzcUtık ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye'nin en büyük alacaklısı Libya ile zorlu görüşmeler dün Tripoli'de başladı. Görüşmelerde, Türk tarafını temsil eden Devlet Bakanı tsmail Özdağlar Libya'ya hareketinden önce Cumhuriyet muhabirinin sorulannı yanıtlarken "ilk elde 1,5 milyon ton yeni bir petrol alım anlaşması ile Libya'ya iyi niyet elimizi uzatımş oluyonız" dedi. Libya'da yapılacak görüşmelerde 600 milyon dolar tutanndaki müteahhitlik alacaklannın tasfiyesi 1,5 milyon tonluk yeni bir petrol alım anlaşması, Türk bankalarının verdiği teminat mektuplannın kabulü, iki ülke arasındaki dış ticaret hacminin arttınlması konusu yer alıyor. Görüşmeler öncesi Devlet Bakanı İsmail Özdağlar Cumhuriyet'in sorularına şu yanıtlan verdi: Alacak konusunun çözümlenmesini umuyor musunuz? ÖZDAĞLAR Her seyden önce sıcak bir siyasi ilişki kurmak ve ilişkileri pekiştirmek istiyoruz. Bu tutum ile görüşmelerde somut noktalar ele alınabilir. Biz iyi niyetimizi 1.5 milyon ton yeni petrol alacağımızı ilan etmekle ifade etmiş olduk. Şimdilik umutlu olduğumuzu söylemek isterim. Ticaret haciminin geliştirilmeşine dönük neler olabilir? ÖZDAĞLAR Dost Libya, ÇÖZÜM ARANAN SORUNLAR 600 milyon dolar tutarındaki müteahhitlik alacaklannın tasfiyesi 1,5 milyon tonluk yeni bir petrol anlaşması Türk bankalarının verdiği teminat mektuplannın kabulü İki ülke arasındaki dış ticaret hacminin arttınlması. petrol konjonktürü nedeniyle bazı harcamalarını gözden gecirmiş bulunmaktadır. Ama öte yandan bircok malı Türkiye'den alabilir. Bu nedenle şu an içinde bulunduğumuz ihracaat seviyesinin yeterli olduğu açık. tkili görüşmeler sonrası sürdürülecek sıcak ilişkiler içinde ihracatın sıçramalar gösterebileceğini sanıyorum. 1984 yılı içinde ahnacak olan l.S milyon ton petrol ile bu yıl 4.5 milyon ton petrol mu ahnacak? ÖZDAĞLAR Hayır. Geçen hükümet döneminde sayın llkel özellikle müteahhitlik alacaklannın tasfiyesi için 1.5 milyon tonluk ek bir bağlantı yapmıştı. Şimdi biz 1.5 milyon ton normal koşullarda petrol alımı yapacağız. Toplam alım 1984 yılmda 3 milyon ton olacak. Alımda fiyat belli oldu mu? ÖZDAĞLAR lşte burası henüz belirsiz. Ama bu karşılıklı görüşmeler içinde belirlenecek. Daha önceki anlaşmada olduğu gibi dünya fiyatının üstünde bir alım söz konusu olabilir mi? ÖZDAĞLAR Bu konu ancak görüşmeler başladıktan sonra belli olacak. Esasen bu amaçla üç gün olarak planlanan görüşmelerin bu gibi nedenlerle uzatılması ihtimaline karşılık, kendimizi 5 gün için hazırlamış bulunuyoruz. Bazı bankaların tasfiyesi sonrası Libya, Türk bankalannın teminat mektuplannı kabul etmemeye başladı. Bu konuda olumlu bir gelişme var mı? ÖZDAĞLAR Daha önce yapılan görüşmelerde bir sonuç sağlanmadı. Ama Türk bankalannın, Merkez Bankası teminatı altında olduğunu Libyalı dostlarımıza açıkça bir kez daha ifade edeceğiz. Bu konunun çözümlenmesini umuyorum. Heyete teknisyen olarak Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarı Ekrem Pakdemirli katılıyor. Alınan bilgiye göre, alacak konusunun görüşülmesi nedeniyle alacaklı olan birçok şirket, temsilcilerini Libya'ya yolladı. Ayrıca gezi öncesi bazı müteahhitlik gruplarının Hazine Müsteşarlığı'ndan İş ve İşçi Bulma Kurumu aracılığıyla işçi yollanması koşulunun kaldınlmasını istediler. Alınan bilgiye göre geçmiş gezilerde olduğu gibi bu gezide de bir yandan TürkLibya görüşmeleri sürdürülürken öte yandan Türk resmi yetkilileri ile çeşitli konularda işbirliği çözümleri aranacak. Soğan fiyatlaruıdaki ttrmanış, dişsatunda gerUeme yaratU ÎSTANBUL (THA) Soğan fiyatlannın yüksek olmasının ihracatta gerileme yarattığı bildirildi. Soğan miktarını azalttığını, hunun da ihracatta gerilemeye neden olduğunu açıkladılar. Müftü Ersoy ve ortakları soğan ihracat şirketi yetkilisi Müftü Ersoy, yaptığı açıklamada, şu anda soğanın kilosunun 100110 lira olduğunu ve çürümenin de fiyat artışlanna neden olduğunu belirtti. Ersoy, "Bu fiyatlarta ihracat yapmamız olanaksız. Ancak yazı beklememiz gerekiyor. Çünkü soğan yaz mevsiminde daha az tüketilen bir gıda maddesi" şeklinde konuştu. Soğan ihracatını Ortadoğu ülkelerine yaptıklannı bildiren Ersoy "Sezon sonuna kadar soğan fiyatlannın daha fazla artacağını sanmıyorum" dedi. Ote yandan konuya ilişkin açıklama yapan soğan toptancılan ise, soğan fiyatlannın daha da artacağını belirterek, ihracatın yapılmasının soğan oranını azalttığını bunun da fıyatlarda artışa neden olduğunu söylediler. DISBANKi 27 Şubat 1984 TARİHLİ DÖVİZ KURLARI ALI$ SATIS 1 Amenkary8otar 309.46 312.40 1 B.AImarL.Mar* 118.80 117.68 Demirdöküm Şofben şimdi 4300 4300 Çağdaş su ısıtKisı DIŞSATIMDA "İLK"LER Federal Almanya'ya 411 kilo gümüş sevkedildi tSTANBUL (THA) Türki ye'den ilk gümüş dışsatımı, Demir Eksport Anonim Şirketi tarafından Federal Almanya'ya yapıldı. 411 kilo olarak gerçekleşen dışsatımın önumüzdeki yıllarda artması bekleniyor. Koç Holding Genel Koordinatörü Uğur Keser, yaptığı açıklamada, gümüşün en önemli kullanım alanının fotoğrafçılık olduğunu belirterek, şunlan söyledi: "Karadeniz'deki maden ocağı ve zenginleştirme lesislerinde elde ettiğimiz konsantreden çıkan gumüşü F.Almanya'ya ihraç ediyoruz. 411 kilo olarak gerçekleşen ihracatımız önumüzdeki yıllarda da giderek artan miktariarda devam edecektir. Koç Holding'e bağlı bir kunıluş olan Demir Eksport'un ilk gümüş ihracatını gerçekleştirmesi, meranuniyet verici bir olaydır." Demir Eksport ayrıca ilk gümüş dışsatımını yapan kuruluş olması nedeniyle, Türkiye Maden İhracatçılan Birliği tarafından altın madalya ile odüllendirildi. S^irabistana gidişdönüş vizesi abnayan amçiar sokıdmuyor ..lnasıl o SOFBEN Üstun kalitesı TSE kalite ve uygunluk bekjesıyle kanttlannrnştır. Demırdokfcn Şofben TSE devtet «antilidır. ödersınıi. ANKARA (THA) Kuveyt Ticaret Müşavirliği tarafından ticaret ve sanayi odalarına gönderilen bir yazı ile Suudi Arabistan'a veya bu yollarla Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelere mal taşıyanlar uyarıldı. Uyarıda Suudi Arabistan hükümetinin gümrük kapılanndan çift vize almamış (gidişdönüş) araç sahip ve şoförlerini geri çevirmek konusunda bir uygulamaya girdiği bildirildi. Sadece giriş vizesi, veya müteahhit giriş vizesi ile veya tek transit geçiş vizesi ile Suudi Arabistan'a girmenin veya buradan geçmenin mümkün olmadığı, ayrıca Kuveyt'teki Suudi Arabistan Büyükelçiliği'nin bu konuda vize veremediği hatırlatıldı. Hamsi kolonynsı dışsatımı için çalışmalar sürüyor RİZE (THA) Karaca Kimya Sanayii tarafından piyas...*açıkanlan "hamsi kolonyası"nın dışsatımının yapılabilmesi amacıyla çalışmaların sürdürüldüğü bildirildi. Karaca Kimya Sanayii sahibi Osman Karaca, "Türkiye'de ilk kez hamsi kolonyasını üreterek piyasaya sürdük. Hamsinin yani sıra çay, fındık ve mısırın da kolonyalarını yaptık. Çeşitli ülkeler ile dışsatım gerçekleştiği zaman, önemli ölçüde döviz girdisi sağlanacaktır." şeklinde konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle