Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/8 \MAR ANLAT 3 beyazlardan şeker sanayii (19231940 Tüı* ekonomisi) KENAN MOKTAN sordu, CELAL BAYAR yanıtladı MUSTAFA EKMEKÇİ ANKARA NOTLARI Memleketçi Hasan Ali 27 ŞUBAT 1984 İsmet Paşa şeker fabrîkasına karşıydı Sizden biraz da sermayenin geriye kalan 750 bin liralık kısmının nasıl meydana geldigini ve bunları kimlerin taahhüd ettiğini öğrenmem rnümkun mü acaba? BAYAR: Bu hısseler büyük bir kısmıyla hatır için alınmışt;r. Bir kısmı ise bunu Atatürk'ün istediği, benimsediği bir proje olduğunu sezerek hisse senedi almışlardır. 1000 liralık hisse senedi verdik, beher pay karşılığı. Bugun bu kurucu hisse senetlerinin 750 bin lira olduğunu öğreniyoruz. Yani bankanın başlangıç sermayesi bugün bir kurucu hissenin karşılığı oluyor. Banka muvaffak olduktan sonra insanlar para çalıştırmak için çevrelerine imtiyaz vermek için hisse senedi almaya başladı. Bize de bunu kusurumuz olarak söylediler. Hatır için bizden hisse senedi alan insanları bu defa bizim zengin etmeye çalıştığımız isnadında bulundular. Bu işler gerek içerde gerekse dışarda oldu. Bunlardan biri de eski Maliye Nazırlarından Cavit Bey idi. Üstelik bunu söyleyenler, bize bankacı olarak beş ay ömür biçenlerdi çoğunlukla. Unutmamak gerek ki, başta Osmanlı Bankası olmak üzere bu tür çevreler bizim başarıh olmamız halinde başlarına ne geleceğini çok iyi biliyordu. İsmet Paşa Şevket Süreyya'nın tesiri altında idi. Hususi teşebbüs olarak muvaffak olmamızı istemiyordu. Muvaffak olduğumuz her hadisede ise bir yan bularak, bir bahane bularak veya uydurarak aleyhinde bulunuyorlardı. Turhal şeker tesisi viicuda getirilirken başından itibaren hükümet on para vermemiştir. Kaynağı hep biz banka olarak temin etmişizdir. Biz bu parayı verirken kombine ekonominin şeker sanayiinin içinden doğacağmı görmüştük. Esas olay bankaya nitelikli adam bulmak meselesiydi. Çünkü bankanın çahşmak ve atılım yapmak gibi bir meselesi vardı. Bu sırada ben işte çok sıkıntı çektim. Bir de Kadroculann itirazı çıkmıştı ortaya. Şevket Süreyya İsmet Paşa'yı etkileyip olayı başansız kılmak istiyordu. Askere kaput arıyoruz. Yok. Yünümüz ise çeşitli blokajlar nedeniyle Avrupa'da satılamıyor. Yünü eğirip dokutmaya da muktedir değiliz. Yün satılamıyor. Ne yapıyoruz? Avrupa'dan kumaş getirip ordumuzun pantolon ve ceket ihtiyacını karşılıyoruz. Vaziyet bu merkezde. Banka olarak milli sanayiyi kurmak vazifemiz. Atatürk'ün Alpullu Şeker Fabrikası'nın defterine yazdıgı izlenimler. rufun sistematik bir şekilde teşSize bir noktayı anlatmak isviki var. İkinci nokta ise banka terim. Askere kaput arıyoruz. nın kaynaklarını uretken alanla Yok. Yunümüz ise çeşitli blokajra yatırması. Bunların başında lar nedeniyle Avrupa'da satılaşeker sanayii geliyor. Ancak şe mıyor. Yünu eğirip dokutmaya ker, kolay kâr veren bir nesne da muktedir değiliz. Yün satıladeğil. Banka hem şeker gibi kâr mıyor. Ne yapıyoruz? Avrupa'lılığı sınırlı bir alana para yatı dan kumaş getirip ordumuzun np, hem de kârlılığı nasıl tesis et pantolon ve ceket ihtiyacını karti efendim? şılıyoruz. Vaziyet bu merkezde. BAYAR İnsanlar tasarruf Banka olarak milli sanayiyi kuriçin teşvik edilmiştir. Her vasıta mak vazifemiz. O güne kadar ihkullanılmıştır bu konuda. Kâr mal edilmiş mıimkün olamamış lılığa gelince... Bunu işten ran daha önce bahsettiğim nedenlerdıman sağlamaya bağlamak le. Bütçenin imkânları ise mahmümkündür. dut. Bunları kısa zamanda kısır îmkânlarla yapmasına imkân yok. killeri daha çok luccar asıllı kişiler mi? BAYAR Bu çok enteresan bir bahistir. Bunu söyleyenler başta İsmet Paşa olduğu halde heyeti vekile idi. Peki niçin bunu söyluyorlar? BAYAR İsmet Pasa Şevket Süreyva'nın tesiri altında idi. Hususi teşebbüs olarak muvaffak olmamızı istemiyordu. Muvaffak olduğumuz her hadisede ise bir van bularak, bir bahane bularak veya uydurarak aleyhinde bulunuyorlardı. En temiz iş lerimizde bile. Onun tesiri ile ismet Paşa, "Neden Sovyet usulü bir devletçilik kurulmuyor" endişesi içindeydi. Çünkü İsmet Paşa bu gibi iktisadi konularda sürekli olarak gizli bir telkin altındaydı. Bu konuda siz bir örnek verebilir misiniz? BAYAR Tabii. Bir önemli hatıramız bu konuda Turhal Şeker Fabrikası'nın kuruluşudur. 1934 yılı yani. BAYAR Hayır o açıhşıdır. Ben kuruluş karanndan söz ediyorum. Kâzım Taşkent Beyi Alpullu Şeker Fabrikası'ndan tanırdım. Başarılı bir kimyagerdi. Onu şeker politikasının başına getirdim. Turhal'ın yatırım kararını verirken her fabrikada olduğu gibi kurulacağı veri tetkik etmeye gittim. Muvafık buldum.Turhal o senelerde 30 evden muteşekkil fakir bir yer ve muhit durumunda. Fakat mevkii olarak fabrika sahası olarak çok müsait. Suyu var bir kerre. Toprağı da mumbit iyi pancar yetişecek yani. Orada Taskent bana, "Celâl Bey her şeyimiz hazır" dedi. Sözün nereye gideceğini anlamamıştım. Taşkent şöyle devam etti: Gelmişken temelini at da, öyle git. Sonra anlayacaktım sebebini. Kaynağı banka olarak hep biz temin ettik Bu tesis vücuda getirilirken başından itibaren hükümet on para vermemiştir. Kaynağı hep biz banka olarak temin etmişizdir. Biz bu parayı verirken kombine ekonominin şeker sanayiinin içinden doğacağını görmüştük. Atatürk de bunu anlamıştı. Mutedil bir devletçi olarak Atatürk bu konuda bizim tarafımıza gelmişti. Hatta İsmet Paşa'dan uzaklaşmıştı... Peki muhterem efendim... BAYAR Müsaade edin devam edeyim. Arada bir böyle istirdat yaparım ama konuya hep dönerim. "Peki Taşkent atalım temelini"dedim. Zira her şey hazırdı. Sermaye temin edilmişti. Yatırım mahalli de belli olmuştu. Ankara'ya dönduğumde İsmet Paşa beni buldu. Aramızda geçen konuşma şöyleydi: Turhal'da şeker fabrikasının temelini atmışsın. Bu işten >azgeçemez misin? Neden? diye sordum. Vazgeçmelisin, dedi. Niçin? diye sordum. Sebep yok ki, vazgeçeyim. Vah vah, dedi. Ben meseleyi bitti zannediyordum ki, İsmet Paşa bunu kâfi gormeyip bu defa konuyu Vekiller Heyeti'ne getirdi. Vekiller Heyeti'nde, "Şeker sanayi kurulsun mu, kunılmasın m ı ? " diye takrir açtırdı. Nitelikli insan sorunu Peki Osmanlı Bankası ve diger raali çevrelerin bankanın kuruluşu sırasında iıirazları ne olmnştu? BAYAR Bankanın kurulmasmı istemiyorlardı. Mesela, Türkiye'nin Paris'teki sefıri Fethi Bey'e, "Başaramazsınız. Yeni Cumhuriyet için üstelik bu skandal olur" demişler açıkca. Yalnız bir istisna olan banka vardır. O da Hollanda asıllı Holents Bank idi. Bana başvurarak Istanbul'da muhabirimiz olmak istediler. Ama bence esas' olay bankaya nitelikli adam bulmak meselesiydi. Çünkü bankanın çalışmak ve atılım yapmak gibi bir meselesi vardı. Bu sırada ben işte çok sıkıntı çektim. Bir de kadroculann itirazı çıkmıştı ortaya. Şevket Süreyya, İsmet Paşa'yı etkileyip olayı başansız kılmak istiyordu. Çünkü Şevket Süreyya, tsmet Paşa'yı iktisadi konularda nufuzu altına almıştı. lş Bankası'nın bugün içinde bulunduğu fevkalade iyi mevkiyi o zamanlar bana hayal olarak bile söylemiş olsalardı, tasavvur edemezdim. Bankanın muvaffak olacağından emindim. Ama bundan da öte, dünya çapında bir müessese haline gelmiştir ve kimse onu yıkamamıştır. Çünku kurduğumuz esas çok sağlamdı. tş Bankası'nın kuruluşunda iki nokta dikkatimizi çekiyor. Birincisi, 'Tasamıf ve Yerli Mallar Haftası' ile surekli olarak dile gelen tasarruf politikası. Tasar İsmet Paşa gizli bir telkin altındaydı Beyefendi size bir sualim olacak bu konuda. 1934 yılı butçe gönişmeleri sırasında bir kısım mebus ayağa kalkıp Türkiye'nin şeker üretmesinden otüru gümrük resimlerinden mahrum kaldığını bunun sonucu bütçeye açık verdirdiğini bildiriyor. Bunu söyleyen millet>e Turhal... Şeker Fabrikası'nın onünden Uçenin görünümü... YARIN: Kumbara reklamı SOSYAL StGORTALAR KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN YAPI tŞLERİ İLANI 1 Eksilüneye konulan iş ERSİN İŞ HANIİNŞAATI olup, ilk keşif bedeli 1983 yılı Bayındırlık Bakanlığı rayiç ve birirn fıatlanna göre l04.000.000.TL.dir. 2 Eksiltme 5/3/1984 tarihine rastlayan PAZARTESİ gunü saat 16.00'da Ankara S.S.K Genel Müdürlüğu 2.Nolu Satmalma Komisyonu'nda Mütehavvil birim fıat esası ttzerinde kapalı zarf usulü ile yapılacaktır. 3 lsteklilerin bu işe ait ihale dosyasını Ankara Adakale Sk. No: 30'da Genel Müdürlük Yapı tşlerı Dairesi Başkanlığı Keşif ve İhale Şefliginde mesai günleri saat 14.00'den sonra incelemeleri milmkündür. 4 Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin, a) Ilan tarihinden sonra alınmış Ticaret Odası Belgesıni, b) 3.120.0OO.TL.lik geçici teminatını, c) Yeterlik Belgesini, kapalı zarflanna koyacaklardır. 5 Yeterlik Belgesi alınraa şekli a) İsteklilerin en geç 28 ''2/1984 SAH günü mesai saati sonuna kadar bir dilekçe ile S.S.K Genel Müdurluğu'ne milracaat etraeleri (Muracaatta Umumi Evrak Kayıdı muteberdir. Telgrafla muracaat kabul edilmez.) ve dilekçelerine, b) Bayındırlık Bakanlığı'ndan alınııuş münhasıran (A) grubundan müteahhitlik karnesi aslını veya aslının ibrazı jartı ile karne suretini, c) Münhasıran Müteahhit olarak 400 mılyon Tl. bu önemde benzeri işi tamamlayıp, kabullerini yaptırmış olduğuna dair ilgili daireden alınmış belge asıllannı veya ashnı ibra2 şartı ile belge suretlerini, d) Noterden tasdikli yapı araçları, Makine ve Elektrik Muhendisi bildirileri, e) Mali durum bildirisi ve Banka referans mektuplannı, 0 İsteklilerin şirket olması halinde şirket tüzüğünün ilan edildiği Ticaret Sicil Gazetesini, g) Bu işin Şantiye şefliğini ve fenni mesuliyeüni yapacağına dair bir mimar veya inşaat milhendisinden alacaklan noterden tasdikli taahhüt beyannamesini, h) Kurum Keşif ve İhale Şefliği'nden alınan dosya tetkik belgesini eklemeleri laamdır. 6 1983 yılı birim fıatları ile hesaplanan 1. keşif özeti, 1984 yılı birim fiatlan ile değerlendirelerek. kesin teminat buna göre ahnacaktır. 7 Firmalann Kurumumuzla olan münasebetlerinde, kendileri veya noter marifetiyle yetkili kılacaklan temsilcilerinin muhatap olması gerekmektedir. Firmalara daha önce Yeterlik Belgesi verilmiş olması bu ihaleyi bağlamaz. 8 İsteklilerin bu işe ait ihale dosyası ve ilan hukümlerine göre tanzim edeceklen teklif mektuplannı eksiltme gunu saat 15.00'e kadar makbuz mukabilinde S.S.K. Genel Müdurlüğtl Mithatpaşa Cad. No: 7 Sıhhiye Ankara 2. Nolu Satınalma Komisyonu Başkanlığına vermeleri veya bu saatte Komisyon Başkanlığı'nda bulunacak şekilde iadeli taahhütlü olarak postalamaları lazımdır. Postadaki gecikmeler kabul edilmez. 9 Kurum Yeterlik Belgesini verip vermemekte, ihaleyi yapıp yapmamakta, kısmen yapmakta veya dilediğine yapmakta serbesttır. GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA tLÂNI BURDUR İCRA MEMURLUĞU'NDAN Dosya No: 1983/2889 Satılmasına karar verilen gayrımenkulün cinsi, kıymeti, adedi, evsafı: 1 4.180.000 TL. Burdur Askeriye kdyü Yaka mevkiınde 8.360 m : nüktannda pafta 75, parsel 5024'de kayıtlı taşınmazın arsa bedeli, 16.231.248 TL. Parsel 5024'de kayıtlı taşınmaz üzerindekı fabrika binası 922.23 ırr X 176.000 TL.'dan, 50.000.000 TL. Yine parsel 5024'de kayıtlı taşınmaz üzerindekı fabrika binasının içerisinde mevcut fınn 650 KW güçlük trafo Burulör ve tertibatı Yakıt tankı Ana volan Ana motor Şanzıman Üçlü kutu Ana ve tali ayaklar Malzeme çıkış rolesi Viraj yolluklan Firkete tertibatı Götürücu Konveyör Elektrik motorları Ana geçiş merdiveni Kanal ızgaraları Diğer parça ve aparatları ile birükte. 2 9.980.000 TL. değerinde Burdur Askeriye köyü Yaka mevkıinde pafta 75, parsel 5020'de kayıtlı arazi 19.960 m ; 'si X 500 TL.'dan. Sauş Şartlan: 1 Satış 20.3.1984 gunu saat 14.00'ten her parsel için 30 dakika ara ile ASKERİYE KÖYÜ DÖKÜM HATSAN A.Ş.'de açık arttırroa suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin "* 75'ini ve rüçhanlı alacakhlar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhudü baki kalmak şartiyle 29.3.1984 saat 14.00'ten her parsel için 30 dakika ara ile ikinci arturmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da rüçhanlı alacaklılann alacagıru ve satış masraflarını geçmesi şartiyle en çok arttırana ihale olunur. 2 Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin 1* 10'u nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para ıledir. alıcı istediğinde 20 günü geçmemek uzere mehil verilebilir. Dellaliye resmi ihale pulu, tapu harç ve masraflan alıcıya aittir. Birikmiş vergıler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin ( + ) bu gayrimenkul üzerindekı haklanru hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialannı, dayanağı belgeler ile onbeş gun içinde dairemize bildirmeleri laamdır; aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu'nun 133. maddesi gereğince ihale fesheUUir. İki ihale arasındaki farktan ve % 10 faizden alıcı ve kefîlleri mesul tutulacak ve hiçbir tıükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örnegi gönderilebilir. 6 Satısa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi aimak isteyenlerin 1983/289 sayılı dosya numarasiyle memurluğumuza başvurmalan ilan olunur. 14.2.1984 ( + ) tlgUUer tabirine irtifak hakkı sahiplcri de Jahildir. Basın: 2293 GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA ÎLÂNI EYÜP 1. İCRA MEMURLUĞU'NDAN Sayı: 1983/960 T. Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, adedi, evsafı: Eytip ilçesi tapunun Silahtarağa mahallesi, Şehnazsilahtaraga mevkiinde, cilt 6, sahife 593, pafta 35, ada 17, parsel l'de kayıtlı olan : 27 hektar 4780 m alanında bulunan tarlanın 131472/1957104 hissesi 46.147.500. TL.'sı muhammen bedelle açık arttınna suretiyle satışa çıkanlmıştır. İMAR DURUMU: Kesinlik kazanmamıştır. SATIŞ ŞARTLARI: 1 Satış 16.4.1984 pazartesi günü saat 15 ila 15.30 arasında EYÜP 1. İCRA DAİRESİ'NDE AÇIK ARTTIRMA SURETİYLE YAPILACAKTIR. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin "b 75'ini ve rüçhanlı alacakhlar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhudü baki kalmak şartiyle 26.4.1984 gunü aynı yer ve saatte ikinci arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da rüçhanlı alacaklılann alacağım ve satış masraflarım geçmesi şartiyle en çok arttırana ihale olunur. 2 Satışa iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin % 10'u nis petinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğınde 20 günü geçmemek uzere mehil verilebilir. Dellaliye resmi ihale pulu, tapu harç ve masraflan alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin ( + ) bu gayrimenkul üzerindeki haklarım hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialannı, dayanağı belgeler ile onbeş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içerisinde ödenmezse tcra ve İflas Kanunu'nun 133. maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve *?« 10 faizden ahcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi almak isteyenlerin 1983/960 T. sayılı dosya numarasiyle memurluğumuza başvurmalan ilan olu( + ) tlgililer tabirinc irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 2321 Hasan Ali Yücel'in ölümünün dün yirmi üçüncü yılıydı. Dünkü "Cumhuriyet"te, Hıfzı Veldet Velidedeoğlu'nun yazısı içimi açtı, "Ankara Notlan"nı bugün de Hasan Ali Yücel'e ayırmayı düşünüyordum, iyi oldu. Hasan Ali Yücel, politikadan aynlıp, yazarlikla yaşamını sürdürdüğü sıralarda, bir gun İstanbul'da dolmuşa biner. Doimuştaki konuşmalar, Hasan Ali Yucel üstünedir. Kimi küfreder, kimi horlar, yalnız bir kişi, bir öğretmen Hasan Ali Yücel'i savunmaya çalışmaktadır... O da taıiışmalara katılır, kendisini savunan öğretmene karşı, Hasan Ali Yücel'e demediğini bırakmaz. Bir küfür de o savurur! Hasan Ali Yücele sövenler de, bu yeni saldırgan karşısında susarlar, "pes" derler. Oysa o susmaz! Bir durakta inerken, savunan öğretmen sorar: Hepimizden çok siz yüklendiniz, peki siz Hasan Ali Yücel'i bu denli yakından tanıyor musunuz? Yücel, şoföre parayı uzatırken, karşılık verir: Ben, O'yum! der. Ortalıkta korkunç bir sessizlik olur. Şoför, para almak istemez: Helal olsun sana abi, adammışsın! der... Hasan Ali Yücel, Türkiye'de aydının yazgısını yaşadı. Tonguç gibi birçok aydın gibi. Zaman zaman çok kimse söyler: Köy Enstitüleri kapatılmasaydı, Türkiye bugün başka bir Türkiye olurdu, diye... Köylünün çocuğunu okutabildiği kurumlardı Köy Enstitüleri. Buralar kapatılınca, nereye gönderecek? Ya Kuran kursuna, ya da imam hatip okuluna. O da öyle yaptı... Hasan Ali Yücel'in Köy Enstitülerine gittiği zaman, nasıl heyecanlandığını, anlatanlardan dinlerdim. O, Köy Enstitülerinde okuyan, köy çocuklarına: Benim karaoglanlar! dermiş. Ne oldu, karaoglanlar bir düşünür müsünüz? Köy Enstitüleri, köylü kızlarının da okuma olanağı bulabildiği yerlerdi. Boz giysiler içinde, kavrulmuş yüzlerini anımsıyorum kızlann. Ne güzel yetişiyorlardı... Yücel, politikadan çekildikten sonra, yazılarıyla uğraşırken, Uzunköprü'de öğretmen Mehmet Özgürel'den bir mektup alır. Duygulanır besbelli. şu karşılığı yazar: "Aziz kardeşim, Yaşınızı iyi bilmediğim için "kardeşim" dedim. Belki "oğlum" demek daha yerinde olurdu. Hangisi olursa olsun, sizi tebrik ederim. İtiraf ve nedamet, insana vergi yüksek duyguların en kıymetlileridir. Anmak hakikata götürecek yolun yarısına gelmektir. Benim naçiz ve mütevazi hakikatimi böyle bulmuşsunuz. Beni çocukken sevmemiş olmanızı pek tabii bulurum. Küçük yaşta bir yavrunun çıbanını yarıp temizleyen bir hekim, ona sevimli gelebilir mi? Fenalık. olgunlaşmaya başladığı halde can acıtan iyilikleri takdir edememektir. Halka hizmet için hayat verenler, çok kere ve çok yerlerde ve zamanlarda "halk düşmanı" ilan edilmişlerdir. Bundan korkanlar, büyük ve tesirli hizmetlere namzet olamazlar. Ben hiçbir zaman yürüdüğüm yoldan dönmedim ve kimseye "teslım" olmadım. Sevgilisinden mahkeme kararı ile ayrılmaya mahkum edilmiş bir koca durumundayım. Sevmemekliğime ve ilgilenmemekliğime kendi vicdanım karar vermediği için o sevgili her an ve hâlâ benimdir. Onu benden ve gönlümden kimse alıp koparamaz. Ben devlet adamlığı sıfatımı muhafaza ederek mücadele etmekteyim. Meydan nutku çekemem, mücadele ediyorum diye kimseye tecavüz edemem. Edep, benim sosyal içgüdümdür. Köy Enstitüleri için söyledikleriniz, hakikatın ta kendisidir. Ne yapayım ki, onu yıkmaya önce benim siyaset arkadaşlarım ve ardçılarım başladılaF. Mutlaka bu doğru yola tekrar dönülecektir. Hiç kimseye hınç beslemeyen ruhum, böyle söylüyor ve inanıyorum ki, doğru söylüyor. "Hürriyete doğru" size bu yolda hizmet ettiyse pek bahtiyar olurum. Sevgiler ve başarı dileklerimle." O'nun ölüm yıldönümünde, Sabahattin Eyüboğlu'nun 1961'lerde yazdıklarını okudum. Şöyie diyor Sabahattin Eyüboğlu, "Yücel" yazısında. "Memleketçi insan. Memleketi de insanı da yeni Türkiye'nin gerçeklerine uygun olarak düşünürseniz, bu iki kelime size erken yitirdiğimız, kadrini birçok değerlerimiz gibi sonradan Dilecegimiz Hasan Ali Yücel'in kişiliğini özetler. Yücel, çağdaş aydının bütün sorunlarını memleket açısından ele alır, her düşünceye memleketinde uygulanabildiği ölçüde değer verir, bu yüzden dünya açısından düşünen dostlarıyla çatışır, dar görüşlü sayılmaya razı olurdu. Gündelik yaşayışında bile Yücel, ayağının memleket gerçeklerinden yurttaşlarının zevk ikliminden kesilmesini istemezdi... Yücel, ayağı kaydırılmak, arkasından vurulmak bahasına, daha kötüsü, gerçek dostlarını yitirmek bahasına, her insanın düşünce sofrasında içebiliyordu. O kadar ki Yücel, en sağcı ve en solcu düşünceleri bile, memleketçi olmak şartıyla hoşgörürlükle karşılar, nice aydınlarımızın düştüğü yersiz, memleket için yararsız bağnazlıklara, parlak da olsa verimsiz aşırılıklara düşmezdi. Yücel bu memlekette, kelimenin cömert, su götürmez anlamıyla iş görmüş adamdır. Koşulların gönlümüzce olmadığı, koyunun kurttan ayrılmadığı, derdin de devanın da alacakaranlıkta göründüğü bir yerde iş görmenin, gereğince öğretmen, müfettiş, eğitim bakanı, yazar olmanın zorluğunu bilmeyen bilmez, anlatmaya çalışmak da boştur... Bizim gömlek değiştiren yurdumuzda iş görmenin ilk şartı kendi kabuklarını kırmaktır. Kabuklarını Yücel'den daha çok kıran, ondan daha yeni düşüncelere ulaşanlarımız vardır, ama kendi kabuklarını kırmak başka, kendisiyle birlikte on binlerin yüz binlerin kabuklarını kırmak başkadır. Yücel, köşesinden konuştuğu zaman bile, bir köşe adamı değildi, orta insana, ortanın insanına seslenmek, onunla yan yana ilerlemek istiyordu. Bir kişinin atabileceği dev adımından çok, bin kişinin atabileceği insan adımlarını istiyordu Yücel..." Sabahattin Eyüboğlu'nun güzel yazısı bu kadar değil, daha uzun. Bunu, "Köy Enstitüleri Üzerine" adlı yapıtından aldım... İLAN EYÜP 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDEN Esas No: 1982/274 Karar No: 1983/621 Karar tarihi: 28111983 Davacı Hazine Vekili tarafından davalı, Kemal Yılmaz aleyhine ikame ettiği tazminal davasının yapılan açık yargılaması sonunda. 21.600 lira katı teminatın Hazine'ce irat kaydına, ve 210.400 liranın 24.4.1981 tarihinden itibaren % 5 kanuni faizi ile birlikte davaUdan tahsili ile davacı ve 6315 lira bakiye harcın keza davalıdan alınmasına dair temyizi kabil olmak üzere verilen karar, davalının Eyüp Demirkaprda Yılmaz Makine Endüstrisi Makine İmalat ve Taahhüt ve Ticaret, Avas Köyü yolu Avas Sanayi Sitesi No: 107'deki adresine tebliğ edilmemiş olduğundan iş bu hüküm özeti davalıya karar tebliğ makamına kaim olmak uzere ilan olunur. Basın: 2029 MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞI İSTANBUL GÜMRÜKLERİ BASMÜDÜRLÜĞÜ GİRİŞ GÜMRÜK MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN SATIŞ İLANI 18254 sayılı 17.12.1983 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan Tasfıye Tözüğüne istinaden 1.125.000 adet oto ampulü 12.3.1984 günü saat 11.00'de Çıkış Gümrük Müdürlüğu Karaköy Kat: 5'deki toplantı salonunda açık arttırma ile satılacaktır. 1 Açık arttırmaya katılacakların 12.3.1984 tarihine kadar geçici teminat olan 6.431.550. TL'yı Başmüdürlüğümüz Saymanlığına nakıl olarak yatırrp.alan gerekır. 2 Açık arttırmaya kaalacakların kimliklerini belirtir. bir belgeyi, iş ve ikametgâhlannı gösterir bir belgeyi satış kuruluna vermeleri gerekir. 3 Eşya, kunılumuzdan alınacak bir belge ila Salıpazarı 2 nolu ambarda görülebilir. 4 Eşyanın satış anından ambardan çıkış gününe kadar olan ardiye, tellaliye ve yükleme gibi ücretler alıcıya ait olacaktır. İlan olunur. Basın: 11978 İLÂN TAPU VE KADASTRO GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN Tokat ili Almus ilçesi belediye sınırlan içerisindeki taşınmazların, 2613 sayılı yasa uyarınca kadastrosu yapılacaktır. Keyfiyet sözü edilen yasanın 8. maddesi gereğince ilân olunur. Basın 11698 DR. KÂZIM SARI Genel Cerrahi Uzmanı Mua.: Mecidiyeköy, Kervangeçmez Sok. No. 5 Mua.: 166 47 48 Keramet Apt. (Keçeciler Garajı yani) Ev: 167 39 17 OPERATÖR