15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ÇUMHURtYET/10 SPOR 16 ŞUBAT 1984 Iviç: Bu hafta zor, gelecek haftalar kolay G. Saray çalıştırıcısı F. Bahçe ile aralannda puan farkının kaybolmasmdan sonra Denizli deplasmanının en korkulu maçlardan biri olacağını belirterek, "Pazar akşamı liderlik ya bizde kalacak, ya da gidecek" dedi. Spor S«rvisi Lider Galatasaray'ın 5 günlük deplasman yolculuğu yarın başlıyor. Hafta sonunda liderlik savaşıtnı için Denizlispor'un önüne çıkacak olan SarıKırmızılılar, önümüzdeki çarsamba günü de Federasyon Kupası 4. kademe ilk maçında yine dış alanda Eskişehirspor ile karşılaşacaklar. Hava sıcaklığının düşmesi üzerine çahşmalan salona alan Iviç, salonun kaygan ve tatbiki çahşmaya müsait olmaması nedeniyle yine Florya'nın soğuğuna dönmek zorunda kaldı. Ankaragücü maçında yakalandığı grip nedeniyle yer almayan ve hafta başından bu yana çalışmalara izinli olarak çıkmayan kaptan Fatih de dün sıkıca giyinmiş bir vaziyette antrenmana iştirak etti. Ankaragücü maçında takımda yer almadığı için hakkında Iviç ile arası açıldı, şeklinde söylentiler çıkarılan Fatih Terim, "Bu maksatlı yalanlarla, beni kullanarak Galatasaray'ı içten yıkmaya çalçıyorlar. Ne benim Iviç'le ne de Iviç'in benimle berhangi bir anlaşmazlığı yoktur. 40 derece ateşle yatarken bu yalanlan uyduranlan tviç'le olan diyaloğumuzu görmeye cağuinm" dedi. Öte yandan SanKırmızıh takım Teknik Direktörü Tomislav Iviç, Denizlispor maçı ile ilgili hazırhklannı yürütürken, futbolcusu B.Mustafa'dan da YeşilSiyahlı takımda yer alan Ege'li futbolcular hakkında bilgi topluyor. Fenerbahçe ile aradaki puan farkının kaybolmasmdan sonra Denizlispor deplasmanının en korkulu maçlardan biri olduğunu söyleyen lviç, "Liderlik pazar akşamı ya bizde kalacak, ya da bizden gidecek. Denizlispor maçında bizim mutlak puan almamız gerek. Hafta sonu liderliği için en yakın aday masa üstünde şu an için Fenerbahçe. Liderliği bu hafta yitirmezsek; haftaya da, bir dahaki haftaya da kaybetmeyiz. Şu an kadromun dar olduğu zaman sakat futbolculanm var ve hafta içinde kupa maçı oynayacağım. Daha çok sakat vermekten korkuyurum. Ligin başanlı takımlan arasında yer alan Denizlispor Beşiklaş'ı yenerek sahasında oynayacagı rakiplerine ne denli güçlü bir takım olduğunu gösterdi. sahasında daha bir mağlubiyeti yok. Ankaragücü maçının ardından«zor bir karşılaşma olacak. Ama, kazanmaktan başka yol yok." Ozetle Voleybolde bayanlar finali Voleybol Federasyonunun 19831984 sezonu faaliyet programına gö're büyük bayanlar final müsabakalan bugün Aydın 'da başlıyor. Müsabakalar tek devreli lig usulü oynanacak, gruplannda birinci olan takımlar deplasmanlı şekilde oynanacak fınal müsabakalanna katılacak. Finallere İstanbul birincisi Eczacıbaşı, ikincisi Arçelik ile Ankara birincisi ODTÜ takımlan katılacak. Finaller deplasmanlı lig usulü toplam altı takım arasında oynanacak. (TSA) Futbolumıızda kıırmzı kart olayı ve ardındakiler Vehbi Emre Turnuvası'na katılacak takımlar gelmeye başladı Uhtslararası Vehbi Emre Serbest Güreş Turnuvası 17 şubat cuma günü Spor ve Sergi Sarayı 'nda başlayacak. Turnuvaya katılacak olan yabancı kafileler gelmeye başladılar. Bulgaristan, Macaristan ve Amerika Birleşik Devletleri dün Türkiye'ye geldiler. diğer ekiplerin bugün gelmeleri bekleniyor. Tumuvayla ilgili olarak Milli Takım antrenörü Mahmut Atalay, "Turnuva olimpiyatlar öncesinde bizim için iyi bir hazırlık sınavı olacak. Böylece eksiklerimizi görüp rakiplerimizi tanıyacağız" dedi. Sahanın tek hâkimi hakem, futbolcuyu sahadan neden atarl Sahadan atılan futbolcu her zaman haksız mıdır? Futbolsahalannda suçlu ile suça teşebbüs eden aynı derecede ceza yer mi? Ve televizyonun belgeleri kanıt olarak kabul edilmez mi? Sonuç: Futbolcu her zaman savunmasızdır ve hakemin dediği olur. TEMEL OZALAK Yasalara aykırı bir eylemde bulundunuz diyelira. Tutuklanırsınız doğal olarak... Sonra da mahkemeye çıkanlırsınız... Mahkemede kendinizi ya kendiniz savunacaksınızdır, ya da bir avukat.. Çünkü hukukun en vazgeçilmez unsurudur "savuama hakkı..." Ama ülkemizde futbol oynayanların bu hakkı yoktur. Bir maçta hakem tarafından oyundan ihraç edilirler, sonra Ceza Heyetine sevkedilirler... Buraya kadar tamam... Ama ya ötesi... bile Ziya'nın atılmasını "halcsız" buldu.. "Hakem Denizli'den bir kişi atıyorum, bari ola>ı dengeleyeyim diye onlardan da Ziya'yı attı... Hem de hiç günahı yokken" diye demeç verdi gazetelere... Bahtiyar zaten sinirlilıği ile tanınan bir oyuncu... Her maçta hakemlerin gözü onun üstünde... Bu da onu çileden çıkarmaya yetiyor da artıyor bile... Hayır, Bahtiyar'ı ya da yaptıklannı savunuyor değiliz.. Ama Bahtiyar'a diğer futbolcular ile eşit hareket edilmediği de bir gerçek... Yıllar önce Fenerbahçe'de oynarken, takımı penaltı atarken ceza sahasına girdi diye oyundan atılmıştı da, formasını ynrtmıştı hırsından... Ne o güne kadar, ne de o gunden sonra böyle garip bir şekilde oyuncu atıldığına tanık olmamıştık... Ziya'ya gelince; hırslı, mucadeleci futbolcu olduğu için her maçta' tekmeyiyor rakiplerden... Ve rakiplerinin yaptığı fauller hakem tarafından san kartla cezalandınlmadığı için giderek sinirleniyor... Sonunda da rakibınin görmesi gereken kartı, kendi görerek atıhyor sahadan... Fenerbahçeli futbolcular • 250 bin lira primi az buldular Spor Senisi Fenerbahçeli futbolcular Yönetim Kurulu'nun 4 maçta 8 puan için belirlediği 250 bin liralık primi az buldular. Dün Fenerbahçe antrenman sahasına gelen Başaran Ulusoy ve Kulüp Müdürü Serkan Acar ile konuşan ldari Menajer Erol Togay'a, kaptan Onur ve Cemilk önce miktann ne kadar olduğunu sordular. 250 bin lira olduğunu öğrendiklerinde, "Arkadaşlar arasında miktar 300 bin lira olarak geçiyor. Bundan önce de iki kez 300 bin, bir kez 400 bin lira almıştık" dediler. Ulusoy miktann daha sonra kesinleşeceğini söyledi. Bu arada antrenmandan sonra ısıtma aletleri yeterli olmadığından futbolcular soğuk suda duş yaptılar. Çift kale maç yapan SanLacivertli takımda, lacivert takım, san takımı 75 yendi. Lacivert takımın gollerini Selçuk (3), llyas (2), Engin ve Repçiç, san takımın gollerini ise Özcan (2), Mustafa, Arif ve Karaliç attılar. Oldukça sert ve sinirli bir havada geçen antrenmanda Stankoviç ve futbolcuların oldukça gergin oldukları gözlendi. Mustafa Çakar: Ben o Çakar değilim Merkez Hakem Komitesi eski As Başkanı Dr. Mustafa Çakar, pazar günü yapılan Beşiktaş kongresinde olay çtkaran Mustafa Çakar ile bir ilgisi olmadığını, isim benzerliğinden dolayı meydana gelen bu tatsız durumdan şikâyetçi olduğunu belirtti ve Cumhuriyet aracıhğı ile şu mesajı iletti. "Ben oMustafaÇakar değilim." SCHRAMM ÜMİTLİ Son )npılan Avrupa Şampiyonası'nda oldukça başansız olan F. Alman Norbert Schramm, Sarayevo'da mutlaka bir madaJya kazanacağına inanıyor. Yargıç durumunda olan Merkez Ceza Heyeti, savcı durumunda olan, yani iddiada bulunan hakemin r a p o runa göre biçer cezayı... Futbolcunun kendini savunmasına fırsat vermeden. ona bu hakkı tanımadan... Geçtiğimiz günlerde Denizli'de oynanan DenizlisporBeşiktaş maçında maçın hakemi Talat Tokat, Bahtiyar ile Ziya'yı oyundan attı... Nedenini kendi raporunda belirtecek şüphesiz... Ama oyundan atılan Bahtiyar Kraliçe T&D'yi kutladı "Bizi ıııutlıı ettiniz" ABD Başkanı Reagan da Washington 'dan Sarayevo'yu telefonla aradı, altm vegümüş madalya kazanan 2 bayan kayakçıyı kutladı. Dean çiftine telgraf çeken Thatcher, kutlama mesajında "Enfes gösterileriniz için sizleri kutlanm. Bize, hiç bir zaman unutamayacagımız anlar yaşattınız" deniliyor. Bu arada Ingiliz gazeteleri, dün Torvill Dean çiftinin başanlannı birinci sayfadan manşet olarak verdi. Ünlü dans sanatçılan Fred Astaire ve Rudolf Nureyev ise yaptıklan açıklamalarda, "Bizce onlan yenilmez yapan, aralanndaki sihirli yakınlıktır" dediler. Torvill Dean çiftine Sarayevo'daki kış oyunlanna hazırlanmaları için para veren Nottingham Belediyesi dün bir açıklama yaptı. Açıklamada "Kendileri için yaptığımız tüm harcamalar. verdiğimiz tüm paralar helal olsun" denildi. Nottingham BeLONDRA (AP) İngiltere Kraliçesi Elizabeth ve Başbakanı Margareth Thatcher, önceki gece buz dansında Kış Oyunları sampiyonu olan Dean Torvill çiftini telgrafla kutladılar. Buckingam Sarayı yetkililerinin yaptıklan açıklamaya göre Kraliçe Elizabeth, Dean Torvill çiftinin şampiyon oldukları gösteriyi televizyon başında izledi. Kraliçe, daha sonra Buckingham Sarayı'ndan îngiltere'nin Belgrad'daki büyükelçiliğine bir telgraf çekti. "Enfes göslerileriniz için sizi candan kutlanm. Ülkemize bir altın madalya kazandırdığınızı görmek beni son derece mutlu etti" denilen telgraf, "Elizabeth R" imzasını tasıyor. Buckingham Sarayı basın sözcüsünün yaptığı açıklamaya göre kraliçe ve kralın kişilere kutlama mesajı göndermesi sık sık rastlanan bir olay değil. Basın sözcüsü, söz konusu açıklamayı yaparken, "Evet çok sık rastlanan bir durum değil, ancak bu sefer durum farklı" dedi. ingiltere Başbakanı bayan Margareth Thatcher de, Torvill Dean çiftini bir telgrafla kutladı. SSCB Devlet Başkanı Yuri Andropov'un cenaze töreni için gittiği Moskova dönüşü Torvill Sahanın tek egemeni: Hakem Futbolcuyu san ya da kırmıa kartla tecziye etmek hakemin hakkı şüphesiz... Ama sahadan atılma nedenleri arasında da dağlar kadar fark var.. Küfür etme, (bu sadece hakem ile atılan futbolcunun bildiği şey) rakibe lekme, yumruk, kısaca futbol dışı hareketler... Üstelik sadece oy\ınun gidişatını ve disiplinini elinde tutabilmek için bile hakem futbolcuyu sahadan atabilir... Oyunun tek hakimidir çunkü.. Eğer topa sert girdi dive atılan bir oyuncu ile oyun sahasını savaş alanına çevirmeye çahşan bir futbolcu ceza heyetinden aynı cezayı yerse işin rengi değişiyor. Çünkü her ikisinde de ceza hakem raporuna göre veriliyor. "Tekme atan ile küfür edene aynı cezayı verdiklerini çok gördiim, çunkü hakem raporuna ikisi için de 'küfür etti' diye yazıtuştı." diyor eski bir futbolcu.. Bizde bugun futbolcudan sadece bir mektup isteniyor. O da "adet yerini bulsun" diye.. Yoksa o mektuba rağbet edildiği yok.. Zaten futbolcu da bunu bildiğinden iş uzamasın diye, kufur etmemişse bile "eUim" diye yazıyor mektuba... O mektubun varlık nedeni "dosyadaki formalitryi tamamlamadan" öteye geçmiyor... Ceza heyeti tayin ettiği cezayı zaten veriyor... Futbolda ileri gitmiş ülkelerde ise, futbolcunun savunması alınıyor.. 3 yıl Avrupa'da top koşturan Fenerbahçeli Engin bu yıl sahadan atıldığı bir maçtan sonra "hakem de bana küfretti, o beni sahadan attı, ben onu kime şikayet edeceğim," demişti, hatırlayacaksınız.. Ve ılave etmişti: "Avrupa'da futbolcuyu da dinliyorlar ceza vermeden önce.." Beşiktaş Antrenoru Miliç de Avrupa'daki uygulamayı şöyle anlatıyor: "Maç biter bitmez hakem. atılan futbolcunun ve teknik direktorun ifadesi soyunma odasında yazıIv olarak alınır. Saha müşahidinin de tabii.. Eğer iliraz edilecekse o anda edilir ve itirazın kabul edilip edilmedigi en kısa zamanda bildirilir o kulübün yöneticikrine.." Futbolda niye mi geriyiz? Altyapı, tesis ve buna benzer şeyler. Bırakın hepsini bir kenara, daha futbolcumuza ceza vermesini bile bilmiyoruz... VOLEYBOL Eczacıbaşı: 3 • Makospor: 0 SALON: tzmit Atatürk HAKEMLER: Haluk TUncay (6), Aydın öztürk (6). ECZACIBAŞI: Ata (7), Faruk (7), Fanık (7), Mite (6), Selim (7), Barbaros (6), Raif (6). MAKOSPOR: Sedat (5), Payidar (4), tbrahim (4), Şükrü (4), tsmet (5), Murat (4), Hikmet (3), Erham (3), Şenol (?). SETLER: 155, 153, 154. VEDAT DANACI tZMİT Türkiye voleybol ligi yarı fınal karşılaşmaları Izmit ve Adana'da dün başladı. Beyaz grup maçlarının oynandığı tzmit Atatürk Spor Salonu'nda günün ikinci maçında bu grubun favori takımı Eczacıbaşı Bursa ekibi Makospor'u zorlanmadan 30 yenmeyi başardı. DİĞER SONUÇLAR tzmit: Altınyurt Karşıyaka: 31, AEG Eti Kandıra Otomarsan: 31 Adana: Petrol Ofısi Oyak Reno: 32, G.Saray Kolej: 30, G.Sanayi Arçelik: 30. lediyesi de Torvill Deançiftine bir telgraf çekerek başanlarını kutladı. ABD'nin ilk madalyalarını kazanmasının yankıları sürerken, ABD Devİet Başkanı Ronald Reagan Bayanlar büyük slalomda madalya kazanan Armstrong ve Cooper'i tebrik etmek için Sarayevo'ya telefon açtı. Yaklaşık 10 dakika hattın bağlanması için bekleyen ABD'li bayan kayakçılar Reagan ile konuştuklan için son derece heyecanlı idiler. Konuşmanın başlangıcı şöyle idi: Telefonu alan Armstrong, "Alo sayın başkan ile mi görüşüyonım?" diye sordu. Daha sonra Reagan'ın sesini duyunca "Selam Ronnie nasılsın" dedi. Reagan ise kendilerini başarılanndan dola>i kutladı. TV'DE BUGÜN 19.00 Büyük slalom erkekler (bant yayın). 22.00 Artistik patinaj erkekler serbest program (canlı yayın). SporToto'nun 21. hafta kesin değerlendirme sonuçlan açıklandı. Bu hafta 13 artı biri bilen üç kişi 12 milyon 415 bin 603'er lira alacak. SporToto Teşkilat Müdürlüğü 'nden yapılan açıklamaya göre, diğer derecelere düşen ikramiyeler şöyle: 13 bilen dört kişi 6 milyon 983 bin 77Tşer üra, 12 bilen 477 kişi 102 bin 487 lira, 11 bilen 11 bin 139 kişi dört bin 388 lira (a.a.) 13+1 bilenler 12 milyon lira alacak Fatih: Biz önce insanız "Bizler futbolcuyuz ama önce insanız.. Kimsenin bizimle edep dışı konuşması mümkün degil.." Bu sözlerin sahibi Galatasaray ve Milli Takım kaptam Fatih Terim.. Ve şoyie surdürüyor sözlerini:"Di\elim bir maçta hakemle diyaloğum olumsuz geçiyor.. Hakem ağabeylerimiz fulbolcuya küfreımezler ama olumlu veya olumsuz diyalog olabilir.. Dediğim gibi bana sertçe sozler söylüyor.. Ben de takım kaptam olarak, 'hocam biraz daha yumuşak olun' desem... O da çıkarıp kırmızı kartını beni oyundan alsa... Ne olur dersiniz?" Ne olacak? Fatih ceza kuruluna gider... Hakem de raporunda bir neden gostermek zorunda olduğundan en akla yakın nedeni bulur ve raporuna "bana devamh küfretti, ben de sahadan attım" diye yazar... Merkez Ceza Heyeti de bu rapora göre cezayı keser... Bunda kesilen cezamn azlığı ya da çokluğu önemli değil... Ama ceza kesilirken, itham edilen kişinin çağrıK maması, dinlenmemesi önemli... ' Aslında buna da bir kılıf uydurulmuş... Futbolcudan bir mektup alıyorlar... Ama bu mektup ne işe yanyor dersiniz? Sadece suçu kabullenmeye... Nasıl olur demeyin? Şaşırmayın? "Eğer" diyor, bir futbolcu,"hayır küfür falan etmedim" diye yazar gönderirsem cezamın daha fazla olma ihümali var... O nedenle 'evet, hakem haklı, raporunda ne yazmışsa olay öyle ceryan elmiştir" diye yaayoruz cevabırmzı, böylelikle az bir ceza ile kurtuluyonız.." " Ceza heyetine en çok giden futbofculardan birideartık futbolu bırakmış olan Gökmen.. "Futbolcunun savunması alınmalı, ama öyle nsulen bir mektupla değil... Ankara'ya çağnlarak.. Ben sebepsiz yere atıldığım bir maçtan sonra aldığım ceza ile gerçekten atılmam gereken bir maçtan sonra aldığım cezamn aynı olduğuna çok şahit oldum." diyor. SARAYEVO NOTLARI T&D" Oyunları SERHAT HURKAN Tüm Sarayevo'nun gözbebeği haline gelen İngilizTorvillDean çifti kendilerini izleyen herkesi büyüledi. Salı gecesi yaptıklan görkemli gösteriden sonra Yugoslavlar oyunlara "T&D Oyunları" adını taktılar Yeni lâkablan Sarayevo'da bulunan İngilizler tarafından oldukça tutuldu. T&D yarış sonrası yaptıkları açıklamada şöyle diyorlardı: "Program öyle çabuk oldu ki, inanın hiçbir şey hatırlamıyoruz." Ingiliz çift daha sonra kendilerine altın madalya kazandıran son gösterinin şimdiye kadar yaptıklarının en iyisi olduğunu söylediler. Ingiliz çift mart ayında yapılacak olan Dünya Şampiyonası'ndan sonra kendilerine önerilen milyarlarca liraya dayanamayarak profesyonel olmaya karar vermişlerdi. Bu arada Jure Franko'nun erkekler büyük slalomda kazandığı ilk madalya üzerine Yugoslavlann sevincine diyecek yok. Ayrıca bu madalya Yugoslavya'nın şimdiye kadar Kış Oyunlannda kazandığı ilk madalya niteliğini taşıyor. Büyük slalomda gümüş madalya kazanan Yugoslav Jure Franko ülkede bir milli kahraman haline geldi. Salı günü yapılan yarışta Franko'yu yaklaşık 7000 taraftarı destekliyordu. Franko'nun ikinci olduğu açıklanırken Yugoslav ların hali gerçekten görülmeye değerdi. Madalya altın olmasa da, kazandıkları gumüş onlan bir altın madalya kadar sevindirmişti. Yarıştan sonra Sarayevo sokaklarına dökülen binlerce kişi "Olimpiyat rüyamız Jure" veya hiç durmadan "Jure, Jure, Jure" diye bağırıyorlardı. Trajediye Çeyrek Kala... TURGAY RENKLtKURT Ne zaman antrenör veya yöneticilere ters, düşmanca tutumundan dolayı önce cezalandırılan, sonra araya girenlerce "e/ öptürülüp" affedilen haylaz futbolcuların öyküsü basında yer alsa... Ne zaman, yine bu futbolcuların aman vermez birer kazanova" okJuklarını belgeleyen resimler magazin dergilerini süstese, içim sıziar "Bu gençlehn haylaz deg7/, nevrotik savunma mekanizmasının dişlileri arasında eztlen, kısa zamanda psikoza girecek kişiler otduğunu anlayjp, yardım edecek bir Allah'ın kulu yok mu?..." diye bağırmamak için kendimi zor tutanm. Her öykü gibi, nevrotik davranışlann da bir başlangıcı, kökeni vardır. Çocukluk yıllarında kusurlu anababa tutumlan sonucu sevgi, sevecenlik ve anlayıştan yoksun bir ortarnda büyüyen kişi, düşmanlık duygulan geliştirir. Sürekli bilinçatiına itilen düşmanlık duygularının yöntendirmesiyte zaman içinde nevrotik davranışlar boy vermeye başlar.Davranışlanna, çocukluğunda kendilerine verilmeyen sevgi yokluğunun yarattığı düşmanlık duygusu, bu duyguyu denetim attında tutma çabası ve sonsuz bir sevgi arayışı üçlemi yön verir. Bir yanda aranılan sevginin birgün bulunacağı umudu, öte yanda giderek tüm insanlara duyulan düşmanlık hissi birbiri ile çelişki içersindedir. Nevrotik kişi, düşmanlık duygularını belli etmemek için.loplumca benimsenen uysal ve onay toplayan davranışlar geliştirir. Bu "Rolünü" iyi oynayamayıp ters davranışlar ortaya koyduğunda, uysal ve onay gören bir tutuma çevrenin zoru ile sokulursa, diğer insanların kendisini gerçek varlığı ile değil, bu lutumu nedeniyle kabul ettiklerini varsayar. Bu ise ondaki düşmanlık duygularının daha çok pekişmesine etmen olur. Örneğin yaptığı ters davranışın neden kaynaklandığı araştırılacağına "Ya ceza yersin, ya da e/ öpup affedilirsin" türünden zorlamalı secimlerle karşı karşıya kalması gibi... Nevrotik kişi, sürekli olarak güçlü yönlendirici olma gereksinmesi içersindedir. Elde ettiği güçle diğer insanlar üzerinde denetim kurmak ister. Güçlü olduğu zaman da, bilinçaltındaki düşmanlık duygusı.nun itimi ile çevresini şaşkına döndürecek eylemlerde bulunur, güjünü kendi bikJiği doğrultuda kullanır. Örneğin; bir hafta harika futbol oynar, bir ay sahalarda dolanır. Tam "Bu adam bitmiş" denirken, birden akıllara durgunluk verecek bir performans ortaya koyar. Normal bir insan, kendisinden başka bir şeyi gerçekleştirdiği zaman kendisini de gerçekleştirir. Nevrotik bir kişi, bu temel yasanın dışında kalmak ister. Kendinden veımeden tamamlanmak, birşey yapmadan sevinmek arzusunu duyar. Bir kadınla, koşullu ve karşılıklı yükumlülükler içeren bir aşk bağlantısı, evlilik düzeni yapamaz. Bir annenin koşulsuz ve tek yanlı verici sevgisini kendisine sunacak kadını bulmak ister ve tüm yaşamı boyunca bu arayış içinde çırpınır durur. Bu nedenle de, çevresince büyük bir cınsel açlık içinde olan, sifa bulmaz bir kazanova zannedilir. Oysa; tüm bunlar "psikoz" olgusunun döngeline yakalanmak üzere olan nevrozlu bir kişinin ibret verici portresinden başka birşey değildir. Sürekli olarak spor kulüplerimizde psikotog Dulundurulması gerekJiliğini, sorunların "öp babanm elinil..." ilkel anlayışı ile çözülmesinin olası olmadığını yazdık, söyiedik. İtiraf edelim ki; bu ugraşımızda tek bir tarihi yanılgıya düştük. O da; sorunu çözmek işini "sporsever" yöneticilerden bekleyişimız. Yanılgımızı kabul edip, bu kez "insansever" yöneticilere dönüp sesleniyoruz: Bu çocuklann geçmişlerinden kaynaktanan dramlanna, uzman psikologlatia kalıcı çözüm mü getireceğiz, yoksa bu dramın trajediye dönüşmesine seyirci mi kalacağa?.." D.Âlmanlar sürat pateninde rakipsiz SARAYEVO (Cumhuriyet) 14. Kış Oyunlan'nda çarşamba gününün ilk altın madalyasını 4x5 bayanlar kros bayıak yarışında Norveç ekibi 1:06.49 ile kazandı. Norveç ekibi Helen Nybraaten, Anne Jahren, Brit Pettersen ve Berit Aunli'den oluşuyordu. Yarışda' ikinciliği 1:07.34 ile Çekoslovakya kazanırken, üçüncülüğü 1:07.34 ile Finlandiya aldı. SÜRAT PATENİ BAYANLAR 3000 METRE Günün en önemli yarışı bayanlar sürat pateni 3000 metre?de oldu. Yarış sonunda ilk üç sırayı D.Alman bayan patenciler aldı. Altın madalyayı 4:24.79 ile yeni Olimpiyat rekoru kıran Andrea Schoene kazandı. Eski Olimpiyat rekoru 4:32.13 ile Norveçli Eva Jensen'e aitti. Yarışta ikinciliği şimdiye kadar üç madalya kazanan Karin Enke 4:26.33 ile kazanırken gümüş madalyarun sahibi ise 4:33.13 ile Gabi Schoenbrunn oldu. ÇİTF ERKEKLER KIZAK (LUGE) Erkekler çiftli kızak yanşlann1 da ise altın madalya F.Almanya nın oldu. Hans Stangassınger Franz Wembacher'in derecesi ise 1:23.628. Gümüş madalyayı 1:23.902 ile D.Alman çifti kazanırken, bronz madalyayı D.Alman çifti 1:23.887 ile aldı. BAYANLAR tNİŞ YARIŞLARI ERTELENDİ Bayanlar iniş yarışları kötü hava koşulları nedeniyle ertelendi. Yetkililerin yarış tarihini saptamak amacıyla toplanacakları bildirildi. Yarışlar daha önce de dört gün ertelenmişti. Danimarka'nın Kopenhag kentinde yapılan Dünya Tekvando Şampiyonası'nda 68 kiloda Dünya Sampiyonu olan Yılmaz Helvacıoğlu'na Emlâk Kredi Bankası tarafından verilen evin anahtarı ve tapusu dün teslim edildi. Baymdırlık ve îskân Bakanı Safa Giray, Yılmaz Helvacıoğlu 'na Izmir Karşıyaka 'daki evinin anahtarını ve tapusunu verirken yaptığı konuşmada, "Dünyada şampiyon olmak çalışma ve bilgi ister. Herkesten önce gelmek büyük başandır. Yeni getişmekte olan bir spor dah olan tekvandoda böylesine büyük bir başannm kazanılması sevindiricidir. Yılmaz Helvacıoğlu 'na verilen bu ödül kazandığı başarının değerinin yanında çok büyük değildir" dedi. (THA) Helvacıoğlu 'na evinin anahtarı teslim edildi Televizyon ne güne dunıyor Buraya kadar futbolcunun savunma hakkını savunduk... Çünkü inanıyoruz ki, yargıcı, savcısı, suçlusu olan bir olayda iddianamenin karşılığı savunma olmalıdır... İstiyoruz ki, cezalar daha adaletli kesilsin... tstiyoruz ki, maçı çığrından çıkaran, futbolu çirkinleştiren bir futbolcuyla, maçın selameti için sahadan atılan, ya da haksız atılan bir futbolcu üç aşağı beş yukan aynı cezayı almasın.. Suçlar raporlara gerçek yazılsın.. Yoksa en hafif sebep olan "küfretti" deyip geçilmesin.. Ve futbolcu bilsin ki, "tekme, yumruk atarak. rakip döverek sahadan atılmanın cezası 2 maç müsabakalardan men" değildir.. Ama burada televizyona da görev düştüğü bir gerçek... Nasıl spor programlarında gol, penaltı gibi önemli anları gösteriyorsa, kırmızı kart öncesi ve sonrasını da göstersin.. Bir belge olsun bu.. Son Denizli maçında sahadan atılan Ziya bu konuda şunlan söylüyor; "Beni bu sene Trabzon'daki maçta da sahadan atmıslardı... Aynı anda peşpeşe 3 tekme attı Trabzonlu futbolcu bana.. Ben de ona ayağıını kaldırdım ama vurmadım, benim önceden san kartını olduğu için hakem beni attı, ona san kart gösterdi.. Şimdi sonıyorum, ben lekme attıysam, ona niye san kart gösterdi.. O anı televizyon göriintülemeyi başarsaydı, tekme atmadığımı da herkes görmüş olacaktı.." RASGELE RaifErtem dimız kırlettik. yaktık, yok ettık. Sonra da ellerimizle ufak bir doğa parçası yaratmaya çalışıyoruz. Etkin olduğumuz, arzumuza göre şekilOdakule'de açılan "Doğa Sergilendirebileceğimiz bir doğa... si" çok ilgi çekti. Öğrenciler akın Bu burukluk Sayın Anday'ın yaakın sergiyı gezdiler. Gazetelerde zısında da seziliyordu. Bilmiyorum coşkulu yazılar çıktı. Melih Cevdet bu kıyımı yerınde görseler ne düşüAnday ve genel sergiler dolayısıynürlerdi? Bir de sincapların kendi le İsmaıl Cem yazılarında doğaya yaşamları içinde koşuştuklarını. donüş özlemlerini dile getirdıler. büibüllerin metrelerce yükselen Sayın Anday, "Uygarhk insana ağaçların arasında, su ve ınsan doğayı unutturdu. Eski sağlıkh dusesleriyle yarışırcasına ötüşlerini rumumuzu yeniden kazanmak için, görseler ve duysalar ne hayvanlardan ve bitkilerden yardıma yaparlardı?.. gerek duyacağımızdan korkanm. Birgün Çatalca Ormanlı DeresiOnlardan bunca koptuğumuza, ayn negitmiştik Bıraz balık tuttuk, ateş düştüğümüze ne denli üzülsek yeyaktık, yanımızda içeceklerimiz de ridır " dıyordu vardı. Yorgunluk çıkarmağa uğraSayın Cerfı de, "İnsanırnızın do şıyorduk. Ormanlı Deresi çırpınarak akıyordu. Ağaçlar gökyüzüne erişğadan kaynaklanmış meraklara yonelmesı, sevındıhcıdir ve umutludur. mek ıçtn çabahyorlar. Gökyüzünü küçük deliklerden görebiliyoruz. İlgi alanlan genişlemiş ve doğanın oria sunduğu binlerce güzelliğı, bin Suyun şırıltısından başka ses, canlılar çekılmış, çıt yok. lerce dersi almağa başlamış bir toplum, her alanda daha güzel ve doğEtkilenmişiz. Bız de konuşmuyoru olanı arayabilecek. seçebilecek ruz. bir toplumdur " görüşündeydi. Arkadaşım cep radyosunu açtı. Madenı bir ses yükseldi. Hep bir Bu doğaya dönuş cok sevındirıağızdan "kapa şunu" dedik "8u cı bir olgu. Okudukça. önce sevınsesı her zaman duyuyoruz. " Kapadim, sonra içime buruk bir acı çökdı. O anda bızı gözelleyen sıncap tü. içinde yaşadığımız doğayı ken Doğaya dönüş başını kaldırdı, baktı, kayboldu. Arasıra başını çıkarıp yine bakıyor. Bir süre sonra, bizden bir zarar gelmeyeceğini anlamış olacak, ağacın çatalına çıktı, oturdu. Bizi izlemeye başladı. Korkusuzdu sanki. Yavaş yavaş diğer canlılar da yerlerıni aldılar. Ne kadar zaman geçti bilmiyorum. Hava karardı. Golgeler suyun parırtısını örttü. KımıkJamak canımız ıstemıyor. Kalalım mı? Kalalım. Ateşe bir iki parça dar a odun attık. Tavaya birkaç balık öardaktakı suyun rengi ağardı. Scyleşi kızıştı. İşte bülbüllerı o zaman duyacaktınız! Sanki bizim sesımizi bastırmak için çırpınıyorlardı. Arkadaşım radyosunu açtı, büibüllerin sesı daha da yükseldi. Sonunda ',enılgıyi kabullendik ve onlara bıraktık Doğaya dönüşün sevindırıcı olduğu kadar üzücü olmasından da korkuyorum. Bu sevgi bizi aoğayı korumaya yoneltırse ne mutlu! Ama doğayı yok edıp, yapay doğa parçalarıyla, kafeste canlılarla eğlendirmeğe yonlendırirse üzücü. Yine de, Rasgele... "Korkma sen de ona "inanın, Bahliyar'm maç başından beri altığı yumruklar bir boks maçında bile atılmazdı..." diye başladı söze Sanlı Sarıalioğlu.. "Bu kadar yıl futbol oynadım, bu kadar yıl futbolun içindeyim, bir kişinin böylesine çok yumruk, lekme salladığı bir maçı hiç görmedim.." Sanl^'ya göre maçın daha 2. dakikasında atılması gerekmiş Bahtiyar'ın.. Ama onu tüm ilk yarı boyunca oyunda tutan Talat Tokat, maçın ikinci yarısının başında bir san kart göstermiş... Ama Bahtiyar'ın attığı yumrukların kırmızı kartla cezalandırılmaması. diğer fulbolculan da etkiliyor şüphesiz... Örneğin yumruklara hedef olan Kadir'ı... Bayağı bayağı gözü korkmaya başlıyor ve Bahtiyar'ın yanınayaklaşmamayadikkat ediyor... Bunu goren takım arkadaşı Ziya koşarak geliyor Kadir'in yanına: "korkma, sen de ona vur, ne yapa vur' lım, nasılsa hakem yumnık uıam »hadan atmıyor" deyiveriyor.. Ne var ki, maç başından beri atılan yumrukları görmeyen Tokat, Ziya'nın sözlerini duyuyor ve çıkarıyor kırmızı kartını Ziya'ya.. Sonra da galiba Ziya'nın sözlerinde ki gerçek payı aklma geliyor olmalı ki, dönüveriyc Bahtiyar'a, onu da "bir sizden, bir onlardan" deyip atıveriyor oyundan.. Şimdi iki futbolcu da Ceza Heyetine gidecekler.. İkisi de muhtemelen "yumruklaştıklan" için... Yani ceza ikisi için de aynı sebepten istenecek.. Tabii, alacaklan ceza da öyle çok farklı olmayacak.. Biri "suç" u işleyen adam, diğeri "suca teşvik eden"... Bakalım, "öldüren" ile "öldürmeye teşebbüs eden" suçlanna göre mi cezalandırılacaklar, yoksa aynı cezayı mı alacaklar... Ya da ikisi arasındaki fark ne olacak?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle