14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 KASIM 1984 YÖNETENŞAHL\ ALPAY KÜLTÜR YAŞAM CUMHURİYET/5 YAYIN DUNYASINDA İNCELEMEARAŞTIRMA HAYVANLAR isMAiı, GÜLGEÇ 1 Türkiye'de aile nasıl değişiyor? 'Secat Erder ve diğerleri, TÜRKİYE'DE AİLENİN DEĞÎŞİMÎ: TOPL UMBİLİMSEL İNCELEMELER, Türk Sosyal Bilimler Derneği Yayını, Ankara 1984, 272 s. Türk Sosyal Bilimler Derneği, (TSBD) ülkemizde sosyal bilimler alanmda araştırmalann artmasıru ozendirmek; sosyal bilimciler arasında iletişim ve işbirliği sağlamak; araştırma ve yayınlar yoluyla düşünce hayatınuza katkıda bulunmak amacıyla çahşan bir kuruluş. 1%6 yılında faaliyete geçen derneğe sosyal bilimler alanmda araştırma yapanlar üye olabiliyor. Kuruluşundan bu yana başkanhğmı sırasıyla Şerif Mardin, Süleyman Ç. Ozoğlu, Bozkurt Güvenç ve Nermin Abadan Unat'ın yaptığı derneğin şimdiki başkanı Türköz Erder. A. Ü. Hukuk Fakültesi eski oğretim üyesi Hicri Fişek'in sunduğu Yasal Açıdan İneetemeler'de ise aileye ilişkin yasaların uygulanmasında karşılaşılan sorunlar ve bunlan gidermeye yönelik değişiklik önerileri tartışılmakta. Tuğrul Ansay, Eralp Ozgen, Nuşin Ayiter, Aydın Zevkliler katkıda bulunanlann bazıları. "Sanatın toplumsal olayların anlaşılmasında toplumbilimciler için vazgeçilmez bir kaynak" olduğu noktasından hareketle hazırlanan üçüncü kitap da Sanat Açısından İncelemeler'den oluşuyor. A. Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi eski öğretim üyesi llber Ortayh'nın sunduğu kitapta Füsun Akatlı, Sevda Şener, Nilgün Abisel ve Yazgülü Aldoğan Türk romanı, tiyatrosu, sineması ve basınında aile konusunu irdeliyorlar. Türk Sosyal Bilimler DemeğVnin 3 yeni kitabı da Kadın" ve 1981'de "Kentleşme Sürecinde Bütünleşme Sorunları" derneğin düzenlediği bilimsel toplantılardan bazıları. Büyük bölümü tükenmiş ve çeşitli baskılan yapılmış yayınlan, TSBD'nin her dönem aynı yoğunlukta olmayan faaliyetlerinin başlıcası. Derneğin bu yıl yayınladığı üç kitaptan oluşan dizi, Türkiye'de Ailenin Degişimi konusunu sosyoloji, hukuk ve sanat açısından ele alan incelemeleri kapsarnakta. "Türk Medeni Kanunu'nda özellikle aileye ilişkin yasal düzenlemelerde temelli değişiklikler yapılmasmın" gündemde olduğu şu sırada yapılmakta olan çalışmalara "disiplinlerarası bilimsel bir yaklaşımla yardımcı olmak ve katkıda bulunmak" amacıyla yayınlandığı belirtilen kitaplardan ilki Toplumbilimsel İncelemeleri bir araya getiriyor. ODTÜ eski öğretim üyelerinden Necat Erder'in sunduğu kitapta Türkiye'de ailenin yapısı, kır ve kentteki işlevleri; aile içi ilişkiler ve aile gelenekleri konularmdaki katkılara yer veriliyor. Mübeccel Kıray, Çiğdem Kâğıtçıbaşı, Mahmut Tezcan, Ferhunde Özbay, A. R. Balaman ve Artun Ünsal katkıda bulunanlar arasında. TSBD'nin üç kitabı toplumumuzda ailenin nasıl ve ne olçüde değişen bir kurum olduğunu oğrenmek, araştırmak isteyenler için zengin bilgi ve ipuclan sağlayan yararh bir kaynak. Üniversitelerin bilimsel özerkliğinin "anayasada yazılı" olmaktan ibaret kaldığı; yüksek öğretim kurumlarımızda araştırmanın yapıtmaz hale geldiği günümüzde, TSBD gibi gönüllu ve bağımsız bilim kuruluşlarına olağanüstu bir sorumiuluk düşüyor. Bu kuruluşlarımızın her alandaki faaliyetlerini her zamandan canlı hale getirmeleri önemli bir görev. KİM KİME DTJM DUMA BEMÇ AK Türk Sosyal Bilimler Derneği 1978'de Uluslararası Sosyoloji Derneği'ne (Intemational Sociological Association) katılan TSBD, 1960 ve 1970'lerde başlıca "Izmir'de Kentleşme", "tstanbul ve Ankara'da Gecekondu" ve "Türkiye'de lç Goç" konulannda geniş kapsamlı araştırma projeleri yürüttü. 1973'te "Sosyal Hareketlilik", 1978'de "Türk Toplumun Diderot, bir 'Hdeolog" mudıır? Server Tanilli, DlDEROT, ÇAĞI, YAŞAMI VE ESERİ, De Yayınları, Temmuz 1984, 115 s. ARDA DENKEL Ünlü Fransız düşünür Denis Diderot (17131784) içinde bulunduğumuz 200. ölüm yıldönümünde Ülkemizde de çeşitli yayınlarla anılıyor. Diderot, düşünce tarihindeki yerini, ileri ve özgür düşünce uğruna yaşamı boyunca verdiği yılmak bilmez savaşla kazanır. Krallık rejiminin baskısına, din bağnazlığına ve deneysel temellere dayanmayan kurgu felsefeye karşı öbür Fransız aydınlanma "philosophe"lanyla birlikte açtığı eleştiri kampanyasında, ön sırada yer almışür. Diderot, aynca, Aydınlanma'nın Fransa'da yayıhşındaki başlıca araçlardan biri olan büyük Ansiklopedi'nin yönetmeni ve en önemli yazarlanndandır. Kitleleri eğitmekte önemli bir payı olan bu hareket, Fransa'da 1789 Burjuva Devrimi'ni hanrlayan etmenler arasmda sayılır. Aydınlanma hareketi içinde yer alan filozoflar, özgür düşünce saflannda bağnazlığa karşı bir birlik oluşturmuşlardır. 1520 kişilik bir düşünür çevresi, felsefı görüşleri uyuşsun uyuşmasın, bu ortak amaçlar doğrultusunda, yıllarca düzenli olarak bir araya gelmiş, "salon"larda ve sofra başlarında uzun tartışmalarda birbirlerini etkilemiş, yeni düşünceler üretmiş ve bunlan yaymışlardır. Diderot'dan başka Condillac. Rousseau, Voltaire, Helvetius, d'Holbach, d'Alembert gibi adları da içeren bu çevre, Locke'un deneyriliğinden yola çıkarak değişik yönlerde düşünceler geliştirmiştir. Diderot da, önceleri deneyciliği birlikte tartıştığı Condillac, Rousseau ve Voltaire ile Locke'u izlemiş, sonra giderek dini, dinsel dogmaları ve Tann kavramını eleştirmiştir. Tanrıtanımazlığa yönelerek bu arkadaşlarından görüşçe aynlmaya başlamasında, 1745 ve 1747'de en önemli yapıtlannı yayımlayan özdekçi (materyaüst) ve tanrıtanımaz düşünür LaMettrie'nin de güçlü bir etkisi olmuştur. Daha sonraları Hobbes ve John Toland gibi 17. Yüzyıl lngiliz düşünürlerinin etkisi altına giren Diderot, devimi ön plana alan ve gelişim düşüncesini vurgulayan bir özdekçi felsefeyi benimsemiş, belirlenimci (determinist) bakış açısıyla, arkadaşı d'Holbach'm, 18. yüzyıl özdekçiliğini dizgeleştirmesine olanak hazırlamıştır. Diderot'nun düşüncesi çağına göre çok ileridir. Ancak felsefesini dizgeleştirmiş, ya da daha çok taslak niteliğinde kimi öncü düşünceler ortaya atmak ötesinde, özgün bir felsefe kurmuş değildir. Bu, onun başansıru eksilten ya da kuçülten bir olgu sayılamaz. Çünkü Diderot'nun büyüklüğü, düşüncesinin özgünlüğü ya da dizgeselliğinden dolayı kazanılmış değildir. PİKNÎK PİYAIE M.4DR4 Tanillrnin Diderot yorumu Server Tanilli, 115 sayfalık Diderot, Çagı, Yaşamı ve Eseri adlı kitabının ilk yansını bu düşünürün yaşamı, kişiliği ve başarılarını tamtmaya, ikinci yansını da Diderot'nun iki diyaloguna ayırmış. "Abbe Barthelemy ile Diderot'nun Konuşması" ve "Bir Filozofun La Marechale ÎKİ ÖNEMLİ YAYTN Türkiye'de dergiler ve ansiklopediler Gelişim Yayınlan'nın 10. kuruluş yıldönümü dolayısıyla yaymlamış olduğu kitap, ilk Türkçe dergi Vakâyi Tıbbiye'nin çıkışmdan (1849) bu yana ülkemizde yayınlanan çeşitli dallarda dergiler ve ansiklopedilerin bir envanterini çıkarıyor. Bu sayfanın sürekli okurları sanırım, Zafer Toprak'ın "Fikir Dergiciliğinin Yüzyılı" ile Haluk Şahin'in "Haftalık Haber Dergileri" başhkh yazılannı özellikle ilginç bulacaklar. Toprak'ın incelemesinde, 18491960 arasında yayınlanan dergiler mihverinde Türkiye'deki fıkir hareketlerinin ve temel görüşlerinin bir dökümü yapıhyor. Fikir tarihi araştırmacılarımız için dahi çok yararlı olabilecek bir rehber. Haluk Şahin ise, satışı 1950'lerde 150.000'e varan, bugün 20.000'i Vr ^^A/ ^ J i pan'ın "Cumhuriyet Dönemi Tiyatro Dergileri" ile Nuri Akbayar'ın "Ansiklopediciliğimizin ilk 80 Yıh" var. de... ile Konuşması" daha once Adnan Cemgil'in Diderot'dan çevirdiği Felsefe Konuşmalan içinde de var. Terimlerde getirilen kimi yenilikler dışında eski çeviri ile yenisi arasında önemli bir fark görülmüyor. Kitap uzunca bir önsözle sunulan diyaloglar biçimini aldığından, başhğının epeyce yanıltıcı olduğunu belirtmek gerekiyor. Sayın Tanilli, Diderot'nun düşüncesini 1015 sayfada değerlendiriyor. Kanımızca, bu değerlendirmede Diderot bir kalıba uydurulmaya çahşılmış. Bu kalıptaki Diderot bir burjnva ideologu. Tanilli'ye göre: 18. Yüzyü Aydınlanma Çağı'nda Burjuvazi'yi peşinden surüklemeye çalışan birçok grup var. Bunlar arasında görüşleri en köktenci olan özdekçUer (Diderot, d'Holbach, Helvetius, Naigeon ve Grimm) hem öbür guruplarla (Voltaireciler, Rousseaucular, Fizyokratlar) hesaplaşjyor, hem de Burjuvazi'nin gerçek özlemlerini dile getiriyorlar (s. 22, 23). Aralarında sıkı bir arkadaşlık kuran bu özdekçilerin başı Diderot, işçi sınıfını da "keşfetmiş" (s. 38); olanak buldukça köylülerle, atölyelerde çahşan işçilerle sohbet etmeye gidiyor (s. 46 47). Onun özdekçiliği, zamanın bUimi yeterince gelişroediğinden, henüz mekanist (s. 8), ama kimi yazılan "buram buram diyalektik tütüyor" (s. 54). ffiZLJ GAZETECÎ M<CDET ŞEN Totaliter ve otoriter rejimler Bazı sorular Bu Diderot yorumu büyuk ölçude tartışmalı, hatta kimilerince çelişik de bulunacak niteliktedir. Bize kalırsa, Diderot'yu ideolog olarak nitelemek için "ideolog" sözcüğünün tanımıyla epeyce oynamak gerekir. Burjuva ideolojisini özdekçilik olarak belirlemenin doğuracağı güçlükler de ortadadır. Öte yandan bu yorumun Diderot'su, devrime işçileri mi burjuvaları mı hazırlayacağı konusunda yerini bulabilmiş görünmüyor. Arkadaş çevresiyle olan ilişkileri ise söz konusu "kalıp" nedeniyle iyice zorlanmış. Örneğin, hangi gerekçeyle özdekçiler arasında sayıldığı belirtilmeyen Helvetius, Diderot için Rousseau'dan daha yakın gösteriliyor. Ama bu Diderot'nun Helvetius'ü Rousseau'nun görüşlerine yaklaşan bir doğrultuda amansızca eleştirmiş olduğu gerçeğiyle nasıl bağdaşabilir? Diderot'nun Voltaire ve Condillac ile, düşüncelerinin tam serpilmeye başladığı dönemlerde yürüttüğü yakın dostluk bu kalıbın neresine yerleştirilecek? Sayın Tanilli'nin, uygun görurse, kitabının ikinci baskısında bu pümzleri gidermesi, sevinçle karşılanacaktır. Dadi... ve canıma olaxİj..Ogun yarmq\ nasıl >cdim, aksamı naaL ettim,bilmi>aum...tslc kadındı butannm?. Dl'Sİ b r pantcrtli santd... Ama. k»i haddim de bflmdL İFPET benim Idlomda de$\kli...Ben ancak.sar&raki TUty paUar. IİFOET içn s*ter yeotolr, uğruna lavga cdp dşak yiy*i aşmayan haftalık haber dergilerimizin özlü bir tarihçesini içeriyor. Kitapta yer alan diğer katkılar arasında Uygur Kocabaşoğlu'nun "Cumhuriyet Dergiciliğine Genel Bir Bakış", Cevat Ça Siyasi İlimler Türk Derneği'nin yeni yayınlanan kitabının yazan, Latin ülkelerinde faşizm ve otoriter rejimler üzerine çahşmalanyla tarunan ABD'li siyaset bilimci Juan Linz. Kitap F. I. Greenstein ve N. W. Polsby tarafından hazırlanan Handbook of Political Science "Siyaset Bilimi El Kitabı" (1975) adlı derlemenin üçüncü cildinin bazı bölümlerinden oluşuyor. Değerli siyaset büimcimiz Ergun Özbudun'un yetkin bir çalışmayla dilimize kazandırmış olduğu bu kitap, gerek siyaset bilimi okutulan fakültelerimizde yararlanılacak bir ders kitabı olarak, gerekse siyasal rejim sorunlarıyla ilgilenen tüm okurlar için fe\kalade yararh bir kaynak. TARÎHTE BUGUN MVMTAZ ÇUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ^NDEN HABERLER Kasım ayında yitirdiğimiz edebiyatçılar İçinde bulunduğumuz kasım ayında yitirdiğimiz yaıarlardan Faruk Nafiz Çamhbel, Orhan Veli Kanık, Suat Taşer ve Enver Gökçe'nin ölüm yıldönümleri var. Faruk Nafiz Çamhbel 1973, Orhan Veli Kanık 1950, Suat Taşer 1982 ve Enver Gökçe ise 1981 yılında ölmüştü. Bu yazarlann Cumhuriyet Kitap Kulübü'nde satısta bulunan ve üyelerin siparişine açık kitapları kod numaralanyla şöyle sıralanmaktadır. 064.063 Bir Ömür Böyle Geçti (Faruk Nafiz Çamhbel). 064.064 Heyecan ve Sükun (F.N.Çamhbel). 064.065 Zindan Duvarları (F.N. Çamhbel). 021.041 Bütün Şürleri (Orhan Veli). 053.010 Orhan Veli (A. Bezirci). 137.053 Evrende Ellerimiz (Suat Taser). 137.054 Hayret Beyin Serüveni (S. Taşer). 137.113 Gönderilmeyen Mektuplar (S. Taşer). 130.040 Bir Karakter Yaratmak (StanislavskVden S. Taşer). 130.076 Piyes Yazma Sanatı (Lajos Egri'den S. Taşer). 130.148 Bir Aktör Hazırlamyor (Stanislavski'den S. Taşer). 010.005 Enver Gökçe / Yaşamı ve Bütün Şürleri 135.001 (E.Gökçe) Eğin Türküleri Ak Yayınları Cumhuriyvt Kitap Kulübü'nde Bugüne kadar kapsadığı yaytnevi sayuı 15O'yi aşan Cumhuriyet Kitap Kulübü'ne Ak Yayınları da katıldı. Yayımladığı sanat ve kültür eserleri ile dikkati çeken Ak Yayınları 'nınyayımları arasında lüks baskılı, kültürel değerierimizin tanıtılmasını amaçlayan eserler ağırlıkta. SÜRELİ YAY1NLARDAN ~ 1963'T£ BUGÜN, ABD BAŞKANI JOHU FIT26EBALP KENHEDy, DALLAS'TA BİR SUİKACTSOUUCU 46 YAŞfNPA ÖLÛÜ. ABP'NİH 3S. 8AŞKAUI OLAhl K£hlVE£>Y, ZeUCİLERB BŞİT HAK l/£ FlASAT TAUINMASl İÇİN HAZIRlAUAH Y£Nİ BİLOİOİYi, TUWCU 6ÛHEY SYAL£rL££lHDE AMLATlülAK AMACIYLA BiR 6B2İYB Çi/OAlfTI. GB2İKjİN TEKSAS 8ÖLÛUÜ, £p VE BYALBT VALİSİYLB 81HDİ6İ AÇtK OTOMOB'LPe HOCTALAN. Df. BİR 8İNADAN üç EL ATEŞ £OİLMif,SUMLARDAM itdSi i££MÜEPy'£, piğefZİ DE VALİ CPMALLY'E SAPLAMMIÇTI. I/AU YARALAKİMIŞ, BAŞIUA KURŞUU YİYEH BAŞKAKJ İSB,H£MEN KOMAYA ĞiRMfŞ. GÖTÜBÜtDÛĞÜ HASTANE J.RKENNEDY ÖLDÛRÛLDÛL 22 Kasım AYEN EN ÇOK SATA^ ROMA.NÖYKÜ KİTAPLARI 25.10.198422.11.1984 Stra: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 Kod: 002.067 001.006 107.006 021.004 021.175 021.049 021.048 097.194 133.013 002.065 Kitabın Adı: Sevgili Arsız Ölüm O/Hakkâri'de Bir Mevsim Denizin Tuzu Nereden Geliyor Kırnuzı Pazartesi Yüzyılhk Yalnızlık Cevdet Bey ve Oğulları Sessiz Ev Üç Beş Kişi Aşk Yuvasında Bir Casus İki Roman/ Suçumuz Insan Olmak tnsan Bir Ormandır Yazarı: Latife Tekin Ferit Edgü B.Schwaiger G.G. Marquez C.C. Marquez Orhan Pamuk Orhan Pamuk Adalet Ağaoğlu Anais Nin Oktay Akbal İKTİSAT DERGİSİ, Sayı: 240 (Kasım 1984). Geçtiğimiz ayki sayısından başlavarak yeni bir biçim ve doyurucu bir içerikle yayınını surdürmekte olan derginin son sayısında Nail Satlıgan'ın tanınmış iktisatçı ve araştırmacı (şimdi ABD'nin Bonn Büyükelçisi) Arthur F. Buvns ile uluslararası mali sistemde kriz uzerine bir konuşması ile D. Demirgil, Seyfettin Gürsel ve Sungur Savran'ın aynı konudaki soyleşileri özellikle dikkat çekiyor. "Plan ve Piyasa" konularına ağırlık verilen ekim sayısında da Bilsay Kuruç, Adnan Kahveci, Ahmet Kılıçbay ve diğerlerinin ilginç katkılanna ve Piero Sraffa üzerine yazılara yer veriliyordu. 5 0 YIL ONCE Cumhuriyet Herkes so^ndı aramakla meşgul Memurtann ve muallimlerin kânunuevvelin yirmi sekizinde mevkii meriyete girecek olan Soyadı Kanunu'nda halka numune olmaları için 31 kanunusaniye kadar mutlaka soyadı almaları ve sicille yazılmaları vilayete bildirılmiştir, Başta bUyüklerimiz olduğu halde herkes bir soyadı almağa başladı. Şehrimizde soyadlarını tescil için nüfus dairelerine şimdiden birçok 22 Kasım 1934 Öztürkçe kelimeler savaşı bulma 19341984 HANIMEFENDİLER' muracaaılar yapılmaktadır. Yalnız, aile ismi seçmekte müşkülata tesadiıf edenler de yok değildir. Yün'ış Satış Teşkilatı Müdürü Mahmut Bey mutat neşesile önune gelenden münasip bir isim sormaktadır. Mahmut Bey diyor kt "Benim soy adım yok. tsmım geçince anlamayanlara "Bal Mahmut" diye anlatılır. Ben de Mahmut Bal olur geçerim! Bal hem Türkçe, hem de benim ismim kaba mı?" Özturkçe kelimeler kullanmak üzere bütun şehirde resmi ve hususi daire ve nıekteplerde katı suretıe faaliyete başlanmıştır. Bu cümleden olmak üzere dunden itibaren üniversite fakitltelehnde de mumkun olduğu kadar özturkçe kullanılması için üniversite rektörü Cemil Bey tarafından teşebbuslerde butunuhnuştur. t>> FOTR TOPE 4 PEtSStS
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle