25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyef Türkİş Yönetim Kurulu, 3 günden beri süren toplantısında çıkmaza giren kamu toplu sözleşmeleri için formül arıyor. Petroltş Sendikası Lassa ve Koruma Tarım 'da toplam 3 bin 650 işçi için uyuşmazlığa gitti. tşSendika Servisi TürkIş Yönetim Kurulu çıkmaza giren kamu kesimi sözleşmelerinin nasıl sonuçlandırılabileceğini tartışıyor. Türklş'in 27 kasımda toplanacak genişletilmiş başkanlar kurulunda kamu sözleşmelerinin yanı sıra, özellikle işçi çıkarmalan ve sendikalann birleşme sorunlan gündeme gelecek. Türkİş Yönetim Kurulu üç gündür sürdürülen toplantdannda, çıkmaza giren kamu toplu sözleşmelerinin nasıl sonuçlandınlabileceği tartışılıyor. 27 ekimde toplanacak genişletilmiş Başkanlar Kurulu'nun gündemindeki KİT sözleşmeleri işçi çıkarmaları ve sendikalann birleşmeleri sorunları yer alıyor. Cumhuriyet'in Ankara Burosu'nun haberine göre, TürkIş'in aynı işkolunda örgütlü ayrı ayrı sendikalann tüzük gereği birleşme süreleri 26 kasımda sona eriyor. Tüzüğe göre bu tarihe kadar birleşme işlemini yerine getirmeyen sendikalann konfederasyon üyeliklerinin kendiliğinden sona ermesi gerekiyor. Petrollş Sendikası Lassa'da 2850 ve Koruma Tanm'da 800 olmak üzere toplam 3 bin 650 işçi için uyuşmazlığa gitti. Petrollş Sendikası BaşkamCevdet Selvi, işverenleri biraz daha gerçekleri görmeye çağırdıklarını söyledi. Öte yandan, Türk Hava Yollan'nda da 26 eylül günü sona Sahibı Cumhuriyet Matbaaalık ve Gazetecilik Turk Anonim Şirketi adına Nadir Nadi, • Genel Yayın Mudüru: Hasan Cemal, MUessese Mudüru: Emine Uşaklıgil,Yazı İşleri Muduru: Okay Gönensin, • Haber Merkezi Muduriı: Yalçın Rı>er, Sayfa Duzenı Yönetmeni: Ali Acar. TAKVİM 22 Kasıra 1984 Imsak: 5.22 Guneş 6.52 Temsilcıler ANKARA: Yalçın Dogan. İZMlR: Hikmet Çetinkava, ADANA: Mehmet Mercan, • Serxıs Şefleri: İstanbui Haberlen: Reha Öz, Dış Haberler Ergun Bakn. Ekonomi: Osman L'laga), Kuftur: Aydın Emef. Magazin: Yalçın Pekşen, Spor Danışmanı: Abdulkadir YıicEİman, Duzeltme: Refik Durbaş, Araştırma: Şahin Alpay, lşSendika: Şiikran Kelenci. Burolar: • Ankara: Ziya Gokalp Bulvarı, İnkılap Sokak No: 19/4 Tel: 33114147. • Izmir: Halit Ziya Bulvan No: 65/3, Tel: 254709131230 • Adana: Çakmak Cad. No: 134 Kat 3, Tei: 1455019731 • Basan ve Yayan: Cumhuriyel Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Turk Ocağı Cad. 39/41. Cagaloğlu, fst. PK: 246İst. Tel: 526 10 00 (9 hat) Telex: 22246 Öğle 11.55 lkindi: 14.25 Akşam: 16.48 Yatsı: 18.12 Kamu sözleşnıeleri için formül aranıyor Çimento işvereni de verdiği sözden döndü erecek yasal toplu sözleşme görüşme süresi içindeki çahşmaların olumlu bir sonuç vermediği bildirildi. BASTAŞ'TA ZAM Türk Metalİş'in Izmit Bastaş aydınlatma sanayii işçileri için bağıtladığı sözleşmede 1. yıl için <Fo6O, ikinci yıl için %55 artış sağlandı. Yine Izmit Olmuksa Mukavva Sanayii'nde Selüloztş Sendikası'nın 156 işçi adına bağıtladığı sözleşme ile ise ücretlere 1. yıl ayhk 30 bin, ikinci yıl 22 bin 500 liralık artış öngörüldü. İstanbul Mobilsan işyerinde Ağaçİş'in imzaladığı sözleşme ile 1. yıl <¥«50, ikinci yıl <Ço4Oartış verildi. Türkİş Başkam Şevket Yılmaz, protokol sonrası hükümetin araya girmesi ile uygulamaya konulmayan Antbirlik sözleşmesi için dün yaptığı açıklamada, sözleşme imzalanmazsa, mahkemeye gideceklerini söyledi. Bu arada çimento işkohında Çimento Sanayii ile Çimselş Sendikası arasındaki sözleşmede daha önce vanlan anlaşmadan işveren istemi doğrultusunda geri dönüldü. Ahmet Kurtcebe Alptemoçin'in Devlet Bakanhğı sırasında vanlan anlaşmaya uymayan işveren, söz konusu anlaşmada °ıo 30 artı 3 bin lira olarak saptanan ücret artışını 15 bin işçinin çok az bir bölümune uygulayacak. "tş değeriendirmesi" sistemini uygulayan işveren, işçilerin çoğunluğuna bu oranı uygulamayacak. KALEMLt Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mustafa Kalemli, TBMM'de HP'li Bilal Şişman'm sorusunu yanıtlarken, demokratik sistemin işlerlik kazanmasıyla birlikte hür sendikacılık ve serbest pazarlık kurumlarının da işlemeye başladığını söyledi. tşten çıkarmaların, MGK döneminde yürürluğe konmuş bir yasağın kaldırılması ile başladığını söyleyen Kalemli, işçilerin sendikal haklanna yeniden kavuştuğunu, yasağın kaJkmasının doğal olduğunu söyledi. Türklş'e bağlı Bass Sendikası Başkam Servet Kahyaoğlu, Yapı ve Kredi Bankası'nda çalışan üç üyelerinin sendikal nedenle iş akitlerine son verildiğini, sendikal örgütlenmeye karşı baskı yapıldığını öne sürdü. Inoıııı: ytirümez SODEP Başkam, "Doların 1985 sonunda 600 lira olacağını lahmin ettiğini, Lira'nın bu kadar operasyona sokulmasına gerek olmadığını" söyledi. RAFET GENÇ KONYA SODEP Genel Başkam. Konya gezisinde bölgenin ve halkın çeşitli sorunlanm dinledi ve ANAP iktidannın enflasyonu bu politika ile aşağıya çekemeyeceğini belirterek, "Önümüzdeki yılda da enflasyon >üzde 50'nin altına düşmeyecek" dedi. İnönü, "Bu iş 4 yıl yüriimez" dedi. Erdal İnönü, partisinin Sosyalist Enternasyonal'e girmesi konusunda çalışmalar yaptığım açıklayarak, "Henüz resmi bir girişimiraiz olmadı. Ama girişecegiz. Turkiye'deki ugraşılanmız bizi henüz bu safhaya geıirmedi. Demokratik hayatın gelişmesi konusundaki girişimlerimiz henüz devam ediyor" dedi. ANAP'ın ekonomik ve politik düzeydeki çalışmalarının, halka ne getireceği konusundaki bir soruya da Erdal İnönü şu yanıtı verdi: "Herkes bunu soruyor. Ama cevabım bilen yok. Başbakan'a sorarsanız, 'Vatandaş dayanıklıdır. Sonuna kadar dayanır* diyor. Ben bunun hayalcilik olduğunu düşünüyorum. Vatandaş bu sene, gelecek seneden daha fena durumdayız di>or. Vatandaşlar, gelecek sene bu politikayla daha zor günler yaşayacaklar, yaşam düzeyleri daha fena oltcak." Bir gazetecinin "Böyle yürür ,. mü?" sorusuna da Erdal fnönü, "Halk işin jürümediğini görecek. 4 yıl >ürumez. Bu politikayı yürutecek insanlar olur da, politikanın sonuçlanna dayanacak vatandaş olmaz" karşıhğını verdi. İnönü, doların 1985 yılı sonunda 600 lira olacağını tahmin ettiklerini belirterek, " Aslında Lira'nın bu kadar operasyona sokulmasına da gerek yok" dedi. Özel sektörün tren sevgisi Ercan Holding Yönetim Kurulu üyesi Cavit Çıtak: "Demiryolu fabrikaları > demiryolu işletmelerinden ayrılarak yabancı iştirakli bir özel sektör kuruluşu haline getirilmelidir." Ekonomi Servisi Istanbul'da dün sona eren Motor ve Taşıt Sanayii Kongresi'nde, demiryolu fabrikalarının, "yabancı sermaye iştirakli bir özel sektör kuruluşu haline getirilmesi" önerildi. Batı Alman M.A.N. firmasının ortakhğı ve lisansı ile Türkiye'de ağır kamyon, çekici, otobüs ve dizel motor üreten, Ercan Holding'in Yönetim Kurulu üyesi Cavit Çıtak, kongrede dün yaptığı konuşmada, karayolu taşımacılığının önümüzdeki on yıl içinde, toplam taşımacıhkta en az yüzde 60 pay sahibi olacağını savundu. Çıtak, Lflaştırma Ana Planı'nda demiryolu taşımacılığı için konulan yüzde 25'lik hedefe mali ve idari yetersizlikler nedeniyle ulaşılamayacağını belirte'^k şunlan söyledi: "Demir>olu fabrikaları, demiryolu işletmelerinden ayrılarak, Anonim Şirket baline getirilmeli, dıinyada isim yapmış birkaç kuruluşla lisans işbirliği yapümalıdır. Hatta fabrikalar, yabancı sektör iştirakli bir özel sektör kuruluşu haline getirilmelidir. Bu, hem lisans, hem de özel sektör dinamizmini taşıyan bir idari yapı gibi avantajlar sağlayacaktır." Özel sektore devri istenen TCDD'nin Sidemas Sıvas Demiryolu Makineleri Sanayii Müessesesi istanbui Sanayı Udası tarafından yayınlanan 500 büyük firma listesinde 112. sırayı alıyor. Müessesenin üretimden satışları ve satış hasılatı 8,1 milyar lira. 1983 bilanço kârı 242 milyon 695 bin lira olan Sidemas'da 3 bin 681 işçi çalışıyor. TCDD Eskişehir Lokomotif ve Motor Sanayii Müessesesi ise 500 fırma içinde 113. sırada. Üretimden satışları 8.09 milyar, satış hasılatı 8,1 milyar lira olan kuruluşun 1983 bilanço kârı 137 milyon 542 lira. Eskişehir lokomotif fabrikasında 3 bin 741 işçi çalışıyor. 500 büyuk firma içinde 245'ini sırada bulunan Adapazan'ndaki TCDD Vagon Sanayii Müessesesi'nin üretimden satışlan 3,7 milyar lira düzeyinde. Satış hasılatı 3,95 milyar lira olan kuruluşun bilançosunda, 1983'te 1 milyon 979 bin liralık zarar gözüküyor. Vagon Sanayii Müessesesi'nde 2 bin 700 işçi çalışıyor. İHRACA TA HAZ1RL1K Birfabrika. Mandalinalar seçilip sandıklamyor. Sonra kamyonlara yüklenip ihraç edilecek. Sorun bundan sonra başlıyor: Kredi bulamama, rekabet yüzünden flyatlann düşmesi ve komisyonculardan alman borç. Narendye ihracatçüan, sorunların bir an önce çö'zülmesini, yoksa darboğaza gireceklerini belirtiyorlar. (Fotoğraf: KADtR CAN) 4 Narenciyede ckşsatun kavgası Köşeye sıkıştık. Ispanya, pazarlan ele geçirdi. Sadece Avusturya, Doğu Bloku ve Ortadoğu'ya ihraç olanaklarımız var. Doğu Bloku 'na yapılan ihracatla holdingler devreye girdi. Olağanüstü fiyat kırdılar. Holdinglerin devreye girmesi, ihracat dengemizi bozdu. Türk ihracatçüan birbirleriyle rekabet edince, fıyatlar aşağı çekiliyor. Bu da dışarıdakt komisyoncunun işine yarıyor. HİKMET ÇETİNKAYA MERSİN / İZMİR Narenciye ürününde üretimden dışsatıma dek uzanan sorunlar zincirinde ihracatçının kredi yetersizliğinin yanı sıra, karşılıkh rekabet in Hamburg ve Viyana'daki komisyonculann işine yaradığı öne sürülüyor. Narenciye ihracatçılan kredi yetersizliğini dile getirirlerken dış pazarlardaki komisyoncu Fırmaİardan faizle borç para aldıklannı söylediler. GÜlVfESKO Başkam Naki İner, ihracatçının kredi finansmanım dışardan getirdığini bildirerek şöyle konuştu: "thracatını yaptığı ithalatçıdan ödünç para alnor. Onlar da bizdeki tefeciler gibi ihracatçıyı sömıirüyor. thracatunızda çalışmalar prefinansman yolu\la devaıa etmektedir. İhracatçı çok büyük fedakârlıkla bu işi yüriitmeye çalışmaktadır. Aynı şartlar surerse bazı ihracatçılann tükenecegi kanısındayım. Devletten hiçbir destek yok ve konu ciddiyetle ele alınmıyor. Geçen yıl 35 bin ton ihracat yapmıştık. Bu yıl 30 bin ton kadar ihraç edebilecegiz. İspanya ile rekabetimiz zaten söz konusu değil. Biz tspanya'nın ulaşamayacağı pazarlara giriyoruz. Onİar İngiltere, Batı Almanya ve İskandinav ülkelerini elde ettiler. Biz köşeye sıkıştık. Avusturya, Dogu Bloku ve Ortadoğu'ya ihraç olanaklarımız var yalnız." lerinden ithalat yapacaklar. Dolayısıyla bundan sonra >apdacak ihracatta fiyat kırmaları önlenecektir' gibi hükümet yetkililerinin vermiş olduğu sözler yerine getirilmedi. Acemi ve bu konulara yabancı olan holdingler, ihracatçılann daha altında fiyatlaıia çıktılar. Bir hafta evvd 'size mal gondermeye hazmz' dediğimiz halde Romanya bugüne kadar bize yanıt bile vermedi. Türkiye'den surekli narenciye alıyorlardı holdingler devreye girene kadar. Holdinglerin devreye girmesi ihracat dengemizi bozmuştur" dedi. Geçen yıl Türkiye'de Meyna şirketini kuran Asil Nadir, Mersin ve Izmir'den narenciye, Eğridir'den ise elma ihracatı yapıyor. Meyna'nın Türkiye Kıbns Işletmeleri Genel Mudüru Mesut Reşat, "Pazarlama açısından bir sorunumuz yok, ancak istediğimiz kalitede mal da yok" dedi. Türkle Türkün rekabeti Mesut Reşat, TIR taşımacılığıyla Avrupa'nın dört bir yanına satsuma ve limon ihraç ettiklerini, Mersin'den ise gemi ile mal taşıdıklarını vurgulayarak şöyle konuştu: "Satışlanmız konsinye değil fobtur. Taşımacılık sorunumuz çözüldü. Türkiye'de narenciye alanına geçen yıl kısmen, bu yıl da tam olarak girdik. Türkle TUrkün rekabeti fiyatları düşürüyor. Bu durum dışardaki komisyoncunun işine yanyor. Çünkü Viyana'da, Hamburg'da fiyatları aracı firmalar ajarlıyorlar. Türk ihracatçılar birbirleriyle rekabet edince fiyatlar aşağı çekiliyor. Bu durum söz konusu ürünün ihracalını gelecek yıllarda darboğaza sokar." ihracatçı Atıl Akkan, bu yıl narenciye ihracatının geçen yıllaraoranla azaldığını belirtti. İzmirli ihracatçı Atıl Akkan, konsinye satışlann kaldırılmasını istedi. Kredi yetersizliğine de değinen Atıl Akkan şö\le konuştu: "Merkez Bankası kaynakları kesildiği için bizim sektörde de iflaslar oldu. Bu nedenle özei bankalar kredi vermiyor. Bozulmayan mallara her türlü destek sağlanıyor, ama bozulan mallara destek yok. İhracatta bir diğer sorun da holdinglerin sürekli fiyat düşürmeleri. Biz bir ton narenciye için 400 dolar teklif vermiştik. Asil Nadir, 80 dolar birden fiyat kırdı. Yaklaşık 308 dolara indirdi. Çekoslovakya sekiz bin ton mal alacaktı. Buradaki kaybı yaklaşık 90 dolardan hesaplarsak toplam 720 bin dolarlık kaybunız var demektir. Devleti, üreticiyi, tüccarı zarara sokan bu tip kişiler sonra ayakta karşılanıyorlar. 20 yıllık firmalar da bu yüzden batıyor." HAVANA'dan NUR DOLAY Geçen pazar günü Havanalılar top sesleri, alarm düdükleri ve dumanlar içinde gözlerini açtılar. Her an kuzeyden bir saldırının beklendiği şu sıralarda Amerikalılarm kapıya dayandığı düşüncesı birkaç saniye için de olsa akıllardan geçmedi değil. Ama neyse ki yapılan yalnızca bir denemeydi. Gerçekte Kübalılar bir süreden beri bu tür uygulamalara alışkınlar. Ya sokaklarda milisler silahlı çarpışma talimi yapıyorlar, ya da olabılecek bir hava saldırısına karşı sığınaklara çekılme, karartma yöntemleri deneniyor. Herkesin görevi beili. Kimısı çocuklarla ilgilenme, kimisi ilkyardım, kimisi ise bombardıman sırasında doğabilecek diğer sorunlan çözme işini üstlenmiş. Bu tür özel görevleri olmayan her yetişkin erkek ve kadın, milis güçlerini oluşturuyor ve dört yıldan beri ayda iki kez olmak üzere eğitim görüyorlar. Bugünlerde bu eğitimler daha da sıklaşmış durumda, çünkü Reagan'ın süreklı savurduğu tehdillerin uygulamaya konulacağından korkuluyor. özellikle Nikaragua'yı hedef alan bu tehditler, bir iki yıldır Küba üzerinde de yoğunlaşmış bulunuyor. Beyaz Saray'daki konukluğunu dört yıl daha uzatan eski kovboyun, zafer sarhoşluğu içinde bir çılgınlık yapmayacağından kimse emin değil. Gerçi Kübalılar, Domuzlar Körfezi çıkartmasından bu yana her an kuzeyden gelebilecek bir saldırıya hazırlıklı olarak yaşadılar, ama bu psikoz, geçen yıl ABD'nin Grenada'yı işgalinçjen sonra daha da arrtı ve gerçek bir ağırlık taşımaya başladı. Özellikle şu günlerde, kaygılı bir bekleyiş içinde ülke. Ama Kübalılar karartılar. Kuzey Amerikalılar gelirlerse burada kalırlar, diyorlar. Kadın erkek herkes silah çekmeyi biliyor çünkü. 1962'deki füzeler olayından sonra yalnızca kendilerine güvenmenin gereğini anlamışlar. Zaten sonuç olarak ortada herhangi bir ortak savunma anlaşması da yok. Ne NATO'ya, ne Varşova Paktı'na bağlılar. "Kimse bizim için bir dünya savaşı tehlikesini göze almaz" diye düşünen Kübalılar, savunma hazıriıklarını da herhangi bir dış yardım umuduna bağlamak istemiyorlar. Çünkü beklenen bu yardım gelmeyebilir... Öte yandan, altı çizilen bir nokta daha var: Çabaların yalnızca bir ideotojiyi, ya da sosyalizmi savunmak için olmadığı. Kübalılar için birinci sorun ulusal onuru, bağımsızlığı, seçtikleri yolda yürüme hakkmı savunmak. Ve ABD'nin ne zaman bu hakka saygı duyup, tehditlerinden vazgeçeceğini bilmek istiyorlar. "Çeyrek yüzyıl önce bir devrim yaptığı ve hâlâ da ona inandığı için Küba halkını cezalandırmak istemenin saçmalığını ne zaman anlayacak Washington?" diye soruyorlar. Bunca insanın ve bunca maddi kaynağın savunma alanına yöneltilmesi Küba'ya oldukça pahalıya mal oluyor. Ekonomik alanda öncelikler ve çözülmesi gereken sorunlar var çünkü. Ama 4 milyon kişilik bir milis gücünün hazır tutulması, belki de bu zamana degin ABD'den gelen tehditlerin gerçek bir saldınya dönüşmesini engellemiş oldu. Şımdilik VVashington, Küba'nın ekonomik alandaki çabalarını baltalamakla yetiniyor. Savunma harcamaları, bu yıl konut yapımına ayrılmış bütçenin yarısını yutmakta örneğin. Kübalılar haklı olarak bu durumun daha ne kadar süreceğini merak ediyorlar. Çünkü barışa özlem içindeler. ABD'nin savaş gemilerl adanın çevresindeki sularda dört dönüyor. Ama her şeye karşın karamsarlığın izi yok Küba'da. İnanıyoruz ki, ABD'ye nikel biie satabiieceğimiz günler gelecek, deniyor. Şimdilik ekonomik abluka nedeni ile Fransa, Kanada, Meksika gibi üçüncü ulkeler bile içinde Küba nikeli bulunan mal satamıyorlar ABD'ye... Köylerde muhtar ve öğretmenler nikâh kıyabilecek Bir Pazar, Top Sesleriyle... Bizi mahcup ettiler İhracatta holdinglerin tavnnı, "Bizi mahcup ettiler" diye niteleyen Naki Üner, "Doğu Bloku'na yapılan ihracatta holdingler devreye girdi ve olağanüstü fiyat kırdılar. Çekoslovakya'ya yapıian ibracatta güç durumda kaldık. 'Holdingler Doğu ülke Bekir Çelenk'in ilk eşinin kasası açıldı İstanbui Haber Servisi Halen Sofya'da bulunan Bekir Çelenk'in 8 ay önce ölen eski eşine ait İstanbui Suadiye İş Bankası şubesindeki kasa bugüri İstanbui Kaçakçılık Savcısı Selahattin Özkiper'in isteği üzerine açıldı. Bekir Çelenk'in ölen eşi Eva Çelenk'e ait kasa, banka çevresinde geniş güvenlikleri aldıktan ve basın mensupları banka çevresinden uzaklaştırıldıktan sonra büyük bir gizlilik içinde açıldı. Savcının isteği üzerine açılan kasa 1,5 saat açık kahp, içindekiler tek tek zapta geçirildikten sonra yeniden savcının gözetiminde kilitlenerek mühurlendi. Kasanın içinde bulunan eşya ve belgelerle ilgili herhangi bir açıklama yapılmadı. "Papa suikastı" olayına ışık tutacak bazı belge ve bilgilerin bir banka kasası içinde bulunduğu öne sürülmüştü. Üretici cephesi Mersin yöresinde sorunlarını dinlediğimiz narenciye üreticileri özellikle küçük bahçe sahiplerinin ekonomik bakımdan güç koşullarda olduğunu vurguladılar. Üreticiler şöyle konuştular: Hayati Öztürk: Dört dönüm narenciye bahçem var. En ucuz amonyak 26 bin lira. 1250 ağaç limonum, 400 ağaç şeftalim var. Geçen yıl limonu 3540 liradan sattım. Bu yıl 3050 lira arası. Üç milyon masraf yaptık. Bir milyona mah sattık. Altı çocuğum var. Hepsi okuyor. Vergi borçlanmı odeyemedim. Bize devlet sahip çıksın. Hidayet Akış: Yedi dönum bahçem var. Dertlerimiz aynı. Ürünümüz para etmiyor. Devlet bize gübreyi, mazotu, ilacı ucuz versin. Hacı Bekir Yüksel: Ben bahçemi yaktım. Yani bakımsızlıktan ağaçlar kurudu. Tarla yaptım, sebze ekiyorum. Doğan Yıldınm: Biz krediyi bankalardan değil, aracılardan alıyoruz. MEYSEP hisseli tapuya kredi vermiyor. Bu çok önemli bir sorun. Osman Özsoy: Artık buralara tüccar gelmiyor. Ürünumuze devlet sahip çıksın. Holdingler büyük bahçelerde iş yapıyor. Malımız ağaçta kaldı. ANKAR'V (ANKA) TBMM tarafından kabul edilen dört yasa Resmi Gazetede yayımlanarak yürürluğe girdi. Nüfus Yasası'nda değişiklik yapan yasa uyarınca evlendirme işleri îçişleri Bakanhğı'nca düzenlenecek. Evlendirme memurluğu görev ve yetkileri, Îçişleri Bakanhğı'nca nufus idarelerine, belediye başkanhklanna, köy muhtarlarına veya gerekli koşullarda köy ve kasabada eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfındaki devlet memurlanna verilebilecek. "Askıya çıkmak" uygulamasını yürürlükten kaldıran yasaya göre, bunun yerine "evleome akdinin yapılacağı güne kadar evlenmeye itiraz edilebilir" hükmü getiriliyor. Gölcük Tersanesi'nde patlama:3 ölü GÖLCÜK, (THA) Golcük Tersanesi'nde meydana gelen patlamada 3 kişi öldü, 18 kişi yaralandı. Gölcük Donanma Komutanlığı tarafından basına yapılan açıkiama şöyle: "Gölcük Tersanesi'nde bulunan havuz pantonlanndan biri bu sabah (dün) 09.45 sıralannda boyanırken elektrik kıvılcımından meydana geldiği tahmin edilen bir pallama ile infilak etmiştir. Kaza neticesinde bir işçi ölmüş, 18 işçi yaralanmış, iki işçi de kaybolmuştur." Kazada ölenlerin ustabaşı Nurettin Okumuş (30), yağlıboya ustası Rüstem Uzuner (40) ve işçi Halit Tosun (35) olduğu öğrenildi. ABDTürk ynpımı helikopter LEFKOŞE/ANKARA, (a.a) Kıbns sorunuyla ilgili toplumlararası görüşmelerin sonuncusu pazartesi günü New York'ta başlayacak. KKTC Devlet Raşkanı Rauf Denktaş, dün İstanbui üzerinden Ankara'ya gelerek Cumhurbaşkanı Kenan Evren'le bir görüşme yaptı. Cumhurbaşkanı Evren, gece Denktaş onuruna bir akşam yemeği verdi. Yemekte Başbakan Turgut Özal ile bazı bakanlar da hazır bulundu. Denktaş, cumartesi günü New York'a hareket edecek. BM Kıbns sözcüsü Steve Whitehouse. Rauf Denktaş ve Rum yönetımi lideri Spiros Kipriyanu ile başlatacağı 3. tur banş görüşmelerinin, "son tur" olacağını açıkladı. Kıbrıs için 'son' tur kası 'nda TürkiyeABÛSavunma Sanayii İşbirliği çerçevesinde montajı yapılan (VHİH) tipi helikopter ilk uçuşu/ıu dün gerçekleştirdi. Kara Kuvvetleri ihtiyacı olan helikopterlerin ABD'den kontple satm alınması yerine, helikopter parçalannm demonte olarak alınıp monte edilmesine 30 temmuz 19S4'te başlanmıştı. Helikopterin montajında çalışan 30 işçi, 52 giinde 2 bin 352 parçayı biraraya getirdiler. Montaj çahşmalan sürdürülen 15 helikopterin, I milyon 383 bin dolar döviz tasarrufu sağlayacağı belirtildi. Guvercinlikteki törene Korgeneral Sabri Yirmibeşoğlu, Tümamiral Gürhan Paker, Justmat Komutanı Ceneral Pendleton ve çok sayıda subay hazır bulundu. (Fotoğraf: RIZA EZER) ç ^ Altın ithaline gtimrük konursa, kaçakçılık stirer Serpa Yönetim Kurulu Başkam Kenan Atasavun, altın ithaline gümrük ve fon konduğu takdirde kazancın "ölü doğmuş" olacağını belirtti. Ekonomi Servisi Aralık ayı başında serbest bırakılacak olan altın ithaline gumrük ve vüksek oranlı vergi konduğu takdirde hukümetin bu kararırun "ölü doğmuş" olacağı ve kaçakçılığın önlenemeyeceği belirtildi. Başbakan Turgut Özal'ın altın ithalatının 1 arahkta serbest bırakılacağı ve böylelikle altın kaçakçılığının da önlenmiş olacağı yolundaki açıklaması üzerine göruşlerine başvurduğumuz kuyumcu ve sarraf Şevki Peker, "Gumrük ve vergi resim ve harçları vüksek olursa, kaçakçılık önlenemez" dedi. Serpa Yönetim Kurulu Başkam Kenan Atasavun da bu görüşe katılarak altın ithaline gümrük ve fon konduğu takdirde kararın "ölü doğmuş" olacağına ve kaçakçılığın süreceğine işaret etti. Kapalıçarşı altın piyasasının önde gelen isimlerinden Şevki Peker şoyle konuştu: "Altın ithalinin serbest bırakılması kararı çok olumlu ve altın kaçakçılığını önleyebilecek. devlete gelir imkânı yaratabilecek bir karardır, yeler ki ithalattan alınacak vergi oranlan doğru belirlensin. Bize göre ithalattan kesinlikle gümrük alınmamalıdır. Vergi resmi ve harçları ise yüzde 11 'i aşmamalıdır. Hükümet ise gümrük oranlarının yüzde 1 ya da 2, vergi resim ve harçlannın yüzde 16 olmasında ısrar ediyor. Karar nasıl çıkacak bilemiyoruz. Ama eğer ithalata gümrük konursa, kaçakçılığın önü alınamaz. Belki yapılan ithalatın küçük bir bölümü deklare edilir, gerisi hasır aitından kaçak sürer. Çünkü yüzde 2 gümrük desek, altının kilosunda 90 bin lira yapar. 1 kilo altında 90 bin liralık marj, kişiyi kaçakçılığa yöneltebilecek bir duzevdir." Sermaye piyasası aracı kuruluşlarından Serpa Menkul Değerler A.Ş.'nin Yönetim Kurulu Başkam Kenan Atasavun da, altın ithalatına gümrük ve fon konduğu takdirde, ithalatın serbest bırakılması kararının "ölü doğmuş" olacağını söyledi. Altın ve doların Turkiye'deki hareketlerinde sınır tanımadıklannı ve herkesin bildiği gibi altın Türkiye'ye göre dışta yükselince dışarı altın kaçtığını, dışta düşünce Türkiye'ye altın girdiğini hatırlatan Atasavun, dolarda Türkiye'de ikili fiyat oluşmasında altının iç ve dış fiyatlarıyla Türkiye'de paralel piyasadaki döviz fiyatları arasında sıkı bir ilişki bulunduğunu vurguladıktan sonra sözlerini şöyle sürdürdü: "Hükumetin altın ithalini serbest bırakma kararı son derecede isabetlidir. Bu kararla doların Turkiye'deki ikili fivatı da birbirine yaklaşmış olacaktır. Ancak gumrük, vergi \e fon >üksek konacak olursa, karar amacına ulaşamaz ve kaçakçılık sürer."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle