14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik Turk Anonim Şirketi adına N»dir Nadi, • Gene! Yayın Muduru: Hasan Cemal. Muessese Muduru: Emine UşakhgU.Yazı tşlerı Mudüru: Okay Gönensin. • Haber Merkezi Muduru: Yalcın Bayer, Sayfa Düzeni Yönetmenı: Ali Acar. TAKVIM 21 Kasım 1984 Imsak 5.21 Guney 6.50 Temsilciler ANKARA: Yalçın Dogan, İZMIR: Hikmel Çelinkaya, ADANA: Mehmel Mercan, • Servıs Şeflerı: Istanbul Haberleri. Reha Öz. Dış Haberler: Ergun Bakı, Ekonomı: Osman Llagay, Kultur Aydın Emeç, Magazın: Yalçın Pekşea, Spor Danışmanı: Abdülkadir Yucelman, DuzeltmeRefik Durbaş, Araştırma: Şahin Alpay, lşSendika: Şukran Ketenci. Ikindi: 14.26 Akşam: 16.49 Yatsı: 18.13 Bürolar: • Ankara: Zıya Gokalp Bulvarı, Inkılap Sokak No: 19/4 Tel: 33114147, « izmir; Halıt Zıya Bulvarı No: 65/3. Tel: 254709131230 • Adana: Çakmak Cad. No: 134 Kat 3, Tel: 1455019731 • Basan ve Yayan: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Turk Ocağı Cad. 39/41, Cagaloğlu, Isl. PK: 246lst Tel: 526 10 00 (9 hat) Telex: 22246 Öğle: 11.54 MESS: Özel ve kamu işverenleri ayııı çatı altıııda toplanmalı Çalışma Bakam Kalemli: Grev yolu arzu edene açık, lokavt da mevcut. Ülkeyi sarsacak grev ve lokavt yasak. Emekli işadamı Koç: Grevler bir yana bırakılmalı. Türklş Eğitim Sekreteri Özdemir: Biz, öncelikle devleti ön planda tutarız. IşSendika Servisi Metal Sanayicileri Sendikası'nın (MESS) 25. kuruluş yıldönümü nedeniyle Hilton Oteli'nde düzenlenen sempozyumda konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakam Mustafa Kalemli, "Grev yolu, arzu edenlere açıktır. Lokavt da mevcuttur. Ülkeyi temelden sarsacak grev ve lokavt ise elbette yasak olmalıydı ve yasaktır" şeklinde konuşurken, Vehbi Koç, "Işçiişveren sendikalan, grevieri bir tarafı bırakıp bu memleketi bir an evvel kalkındırmak için ellerinden geleni yapmalıdırlar" dedi. "Ülkelerin sosyoekonomik politikasında işçiişveren kunıluşlannın önemi" konulu sempozyumun açiş konuşmasını yapan MESS Genel Başkanı Babri Ersöz, kuruluşlanmn, en eski ve en büyük işveren sendikası olarak 90 bini aşan işçi çahştıran 409 üyesi bulunduğunu bildirdi ve metal sanayii işkolunda 300'u aşkın işyerini kapsayan tek tip toplu iş sözleşmelerini, ayrı ayrı 4 işçi sendikasıyla bağıtlayarak önümüzdeki yıl "iş banşını saglamış bulunduklanm" belirtti. Ersöz "Artık kamu kuruluşu, özel teşebbüs aynmı vapmadan bbtün işverenlerin bir çatı altında toplanmaları zamanı gelmiştir" dedi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Kalemli ise son 20 yıldır gelişen sendikal hareketin bir kısmı menfi tecrübelerden oluşmakta ise de çok şey öğrenildiğini de belirterek şöyle dedi: "Yeni sendikal yapı eskisinden farklıdır. Sık sık mukayeseler yapılmakta ve bu yapı içinde bu kanunlarla sendikacılığın fonksiyonlannı ifa edemeyecegi söylenmektedir. Ben bu kanaatte değilim. Sendikalar da vardır, sendikacılar da. Hem de her türlü tenkidi serbestçe yapabilmektedirler. Temel fonksiyonlan olan serbest pazarlığı arzu ettikleri şekilde yüriıtebflmekte, hatta işverenlerden arzu ettiklerini işveren sendikalarına rağmen alabildiklerini kendileri ifade etmektedirler. Grev yolu, arzu edenlere açıktır. Lokavt da mevcuttur. Ülkeyi temelden sarsacak grev ve lokavt ise elbette yasak olmalıydı ve yasaktır." Konuşmasını, yeni konuların dünkulerden farklı olduğunu ve bugünkü hükumetin özellikle devletin zayıfladığı dönemlerdekinden farklı bir hükiimet olduğunu vurgulayarak sürduren Kalemli, "Dünkü şartlar devam edernezdi. Nitekim etmedi. Bu farklılığı kaybolan haklar' şeklinde takdira etmek, gelişmelere iyi teşhis konamadığının bir deliüdir. 11 Eylül 1980de, o günün sistemi de artık tarih olmuştur. Türk toplum yapımtn ve endüstriyel Uişkileri bu yeni devrin icaplanna göre şekillendirmek zorundayız" şeklinde konuştu. TİSK Genel Başkanı Halit Narin ise işveren sendikalannın kuruluş öyküsünü anılarıyla birleştirerek anlattı. Narin anıları sırasında "Beni çok yormuş bir arkadaşımdır" dediği Şevket Yümaz'ın da kulaklarını çınlattı. Türkİ$ Genel Eğitim Sekreteri Kaya Özdemir ise Türkİş'in devletten ve milletten yana politika izleyen bir kuruluş olduğunu vurgulayarak, "Biz öncelikle devleti ön planda tutanz" dedi. 1976'h yıllarda Türkiye'nin istikrar içinde bulunduğunu ve çalışanların gelir dağılımından yararlanma oranının yüzde 32'lerde bulunduğunu bildiren Özdemir "Bugün bu oran yüzde 22'lere inmişür " şeklinde konuştu. Son olarak söz alan "MESS'in fahri Uyesi ve emekli sanayici" Vehbi Koç ise işçi işveren ilişkilerini 1963 yıhna değin, 19631980 arası, 19801983 arası şeklinde dönemlere ayırarak irdeledi ve şöyle konuştu: "Gerek içerde, gerek dışarda birbirinden kanşık meselelerimiz vardır. Geçmişte bizi karanlıklara götüren olaylar bellidir. Bu tecrübelerden ders almalıyız. Her alanda birlige ve huzura ve banşa ihtiyacımız vardır. Üikemizin içinde bulunduğu bu kritik durumda işçi ve işveren kuruluşlarına onemli görev ve sorumluluklar düşmektedir. Ülke raenfaatleri birinci planda tutularak bu kuruluşlann ahenkli ve \erimli bir şekilde çalışmalarını beklemekteyiz. İşçiişveren sendikalan, içinde bulundugumuz jr | .» ti !• Madeni Eşya Sanayicileri Sendikası (MESSyin kuruludurumu dikkate alarak, işvereMSUrUCUİCUXl Şltt VefTUMlşunun 25. yıldönümü dün akşamHiltonOteli'nde verinin sermaye hakkını, işçinin alın len kokteylle kutlandı. Torende sendikamn kurucu üyelerine birer şilt verüdi. Çok sayıda işadamı ve terini, devletin vergi ihtiyacını işçi temsilcisinin katıldığı kokteylde bulunan ünlü işadamlanmızdan Vehbi Koç ve Ali Koçman'uı ergöz öniıne alarak, grevieri bir taken saatlerde salonu terkettikleri görüldü. 1959 yıhnda kurulan MESS'in kokteyli Başkan Bahri Errafa bırakıp bu memleketi bir an söz 'ün konuşmasıyla açıldı. Yapılan torende kurucu üyeler Jak Kamhi, Nurettin Kızılay, A Iberto Penevvel kalkındırmak için ellerinhas, Burhan Günergun, Şevket Belgin, Yento Meşulamlardan, Bedii Taranto, Setim Tatari adına Osden geleni yapmalıdırlar. Bu heman Tatari ve Adnan Bensel adına Seza BenseVe kuruluşlardan Türk Demir Döküm, Profîlo, Emayepimizin menfaatinedir." taş ve Arçelik V sendikamn kuruluşuna katküarından ötürü şilt verildi. (Fotoğraf: MEHMET AKlF) Devletleştirme Meclis'in iznine bağlandı 9tDP'li Ferit Melen ve arkadaşlarının verdiği değişiklik önergesiyle devletleştirme yetkisi Bakanlar Kurulu'ndan alınarak Meclis'e verildi. Başbakan Özal değişiklik önergesini destekledi. ANKARA. (Cumhuriyet Bürosu) Kamu hizmeti nıteliği taşıyan özel teşebbuslerin devletleştirilmesi koşullan Meclis'te daha da zorlaştırıldı. Buna göre özel teşebbüsler kamu yararının zorunlu kıldığı hallerde Bakanlar Kurulu kararıyla değil, yasayla devletleştirilecek. Başbakan Turgut Özal da Meclis'te devletleştirmenin zorlaştırılması yönunde tavır aldı. "Kamu yararının zorunlu kıldığı hallerde, kamu hizmeti niteliği taşıyan ozel teşebbuslerin devletleştirilebilmesi usul ve esaslan hakkında yasa tasansı" Meclis'te, MDP'li Feril Melen ve arkadaşlarının verdikleri onergenin kabulu ile ozunde değiştirilerek benimsendi. Tasanda Bakanlar Kurulu kararı ile kamu hizmeti niteliğini taşıyan özel teşebbüs lerin kamu yararının zorunlu kıldığı hallerde devletleştirilebileceği öngorülmüştu. MDP'li Ferit Melen ve arkadaşları bir önerge vererek devletleştirmenin Bakanlar Kurulu kararıyla değil yasayla düzenlenmesini istediler. Söz alan Başbakan Turgut Özal, tasan hükumlerinin devletleştirme işini zorlaştırdığını bildirerek, Bakanlar Kurulu karannı öngören maddenin anayasaya aykırı olmadığını söyledi. Özal şöyle devam etti: "Anayasa özel teşebbuslerin nasıl devletleştirileceğinin kanunla yapılacağını öngormuştür. İşte bu o kanundur. MDP'den gelen teklif bu ilişkinin zorlaştırılması yonündedir. Bakanlar Kurulu değil, Meclis karar versin istiyorlar. Biz buna itiraz etmeyiz." Tasanya göre, devletleştirilmesine karar verilen ozel teşebbüsün devletleştirme kararını Resmi Gazete'de ilan edildiği tarihteki gerçek karşılığı üzerinden hesaplanacak bedeli nakten ve peşin olarak, ya da o yıl Butçe Yasası'nda gösterilecek miktardan az olmamak üzere en fazla 5 yıl içinde eşit taksitlerle ödenmek suretiyle yapılacak. Taksitlere devlet borçlan için kabul edilen en yüksek faiz oranı uygulanacak. Devletleştirilmesine karar verilen özel teşebbüsün en son bilançosunda kayıtiı net aktif değerinin yüzde 25'i peşin olarak hak sahibi adına milli bankalardan birine yatırılacak. Devletleştirilmesine karar verilen özel teşebbüslerde yapılacak tespit ve değerlendirme işleri, oluşturulacak komisyonca yürütülecek. Teşebbüse ait tüm tesisler araç ve gereçler ham, yarı ve mamul maddeler stokları her türiü taşınır ve taşınmaz mal miktarlan, Alacak ve Borçlar Komisyonu'nca saptanacak. Devletleştirilecek özel, teşebbüste çalışan yönetici, işçi ve personel bir tutanakla saptanarak yönetimi devralan geçici yönetim kuruluna aktanlacak. Kıdem tazminatları, ücret ve diğer sosyal haklardan ilgili idare sonımlu olacak. Işçiler hakkında İş Yasası hukümleri uygulanacak. Devletleştirilmesine karar verilen özel teşebbüsün sahibi veya temsile yetkili organı, değer tespit ve takdir raporunun tebliğinden itibaren 30 gün içinde bulunduğu yerin Asliye Hukuk Mahkemesi'nde saptanan bedele itiraz davası açabilecek. Bu yasaya göre, görevlendirilenlerden suç işleyenler devlet memuru gibi cezalandırılacaklar. Tasarı, Cumhurbaşkanınca onaylandıktan sonra yayımı tarihinde yurürlüğe girecek. Antienflasyon Fransa 'da 30 bin basılan bir Türkiye ilanı: Antienflasyona sigorta. Tiırizmde enflasyon sigortası SİNA KOLOCiLU K ÇALIŞMA HAYA71 Fransa'dan Türkiye'ye 1985 yıhnda turist getirecek olan seyahat acenteleri, broşürlerinde enflasyona karşı garanti veriyorlar. "Türkiye uzmanı" dört büyük şirketten biri olan Marmara Turizm acentesi, 1985 yılı için çıkardığı broşuründe "Enflasyona karşı yeni sigorta" sözcuğünü kullaruyor. 30 bine yakın bastırdığı bu broşürlerde böyle bir sözün yer almasını acente yöneticisi Bertan Giirsel şöyle yanıtlıyor: "Her acente turiste gidecefi iilke ile ilgili fiyat garantisi veriyor. Türkiye'ye gelecek olan turistler de bizden böyle bir istekte bulundu. Biz de baktık, biri ilgilendiren sektörlere yapılan zamlara büyük oranda yeni bir zam söz konusu olamayacak. O zaman enflasyona karşı garanti verdik. Vermek zorundaydık, çünkü adam gelmez." Bertan Gürsel, Türkiye'de örneğin 5 bin TL. tarifesi olan otellerin, gelen turisti 8 bin TL.'ye yatırdığını söylüyor: "Otd yerİi acenleye o zamanki dolar başından bir fiyat verir. Tam turisti n geldiği gün dolar 300'ten 400'ye çıkar. Kapı arkasında 5 bin yazan fiyat birden 8 bine çıkar. Kiillür ve Turizm Bakanlığı'nda yetkililerin bu konudaki cevabı hayli ilginç. Halen topu topu 2025 bin yatağımız var. Neden ucuza atalım diyorlar." Bertan Gürsel, sonunda turistin kaaklarjdığını ve bunu da anlamamasımn imkânsız olduğunu söylüyor. Arahkta akaryukıt vergiU satüaeak Odacı olmak için 43 kez sınava girdi Şimdiye kadar hiçbır smavı kazanamayan Ahmet Küçükkaya, her sabah Resmi Gazete dahil tüm günlük gazetelerdeki sınav ilanlarmı gözden geçiriyor. Kazandığı 20 bin lira aylıkla 4 çocuğuna, karısma, annesine, kaymbiraderine ve kardeşine bakan Küçükkaya; pul, ikametgâh ilmühaberi, temiz kâğıdı, nüfus cüzdanı suretini hep yanında taşıyor. aylık sadece 20 bin lira. Ahmet, çay demler, Ahmet çay ve kahve dağıtır, Ahmet Bakanlıklara ve THY Kargo'ya gider, Ahmet basın bültenlerini almaya koşturur. Ahmet siler, süpürur, temizler. 20 bin lira ile bîri ilkokul ikide, 4 çocuğunu, karısını, annesini, kayınbiraderi ve kardeşini kısaca 9 nüfusu, ayda 5 bin lira kira verdiği hanesinde geçindirmek zorunda. 1980 yıhndan bu yana devletin açtığı tam 43 odacılık sınavma girmiş, ama hiçbirinde başarılı olamamış. Cebinden çıkardığı vesikalık resimler, sınavlar için gerekli demirbaş malzemelerden birisi. Ahmet, profesyonel bir sınavcı artık. Cebinde pul, ikametgâh ilmühaberi, temiz kâğıdı, nüfus cüzdanı suretleri hiç eksik olmuyor. SINAVLARA DEVAM Ahmet bir rekortmen. 4 yılda 43 devlet sınavına gir, ustelik hepsini kaybet. Çalışma Bakanhğı'ndaki sınava kardeşiyle birlikte girmiş. Kardeşi hiçbir soruyu yapamazken, Ahmet yarısını yapmış. Sınav sonunda kardeşini almışlar işe. Türkiye'de işsizlik arttıkça sınav lara girenlerin salonlara sığmaz olması, sınavların statlara taşmasına yol açmış. Ahmet de odacılık için sahaya çıkanlardan. İLAN TAHTALARI "Sınavlan nasıl kaçırnuyorsun? Nasıl ögreniyorsun?" diye sorunca; "Resmi Gazete, diğer gazeteler hepsine bakıyorum. Sonra burdan bir ise gönderdiler mi hangi bakanlığın >a da genel müdurluğün onünden geçiyorsam, ilan tahtasına bakıyorum sınav var mı diye" diyor. Ahmet Küçükkaya sorularımızı şöyle yanıthyor: Şimdiye kadar hiç kaçırdığın sınav oldu mu? AHMET Mamak Belediyesi sınavını olacağı gün öğrendim. Çok üzuldüm giremedim diye. Ama yakında Yenimahalle ile Çankaya Belediyesi açacak. Onu bekliyorum. Sınavlarda hep benzeri sorular sonılur. Niye yapamıyorsun? Ezberier insan artık. Neler soruyorlar orada? AHMET Atatürk'ün doğumu, Türkiye'nin en büyük dağı, en büyük golü, bölgeleri, en uzun ırmağını falan.. Böyle şeyler. Yapıyorum yansını ama olmuyor. Hiç ismim çıkmadı şimdiye kadar. Bir de matematik şeyleri soruyorlar, unuttum onu söylemeyi. Niye bo kadar çok burdan aynlmavı istiyorsun? Sınavsız iş ara. AHMET Ben özel şey istemiyorum. Devlet dairesi olsun. Devlet güvencesi var orda. Hem en az 25 bin veriyorlar devlette. Burda 20 bin. Oda... Hadi söylerim yazarsın beni işten atarlar o zaman. Yok söylemiyorum. Peki bundan sonra da girecek misin sınavlara? AHMET Evet gireceğim. O zamana kadar burdayım. Gene sağdan soldan idare edip evi geçindirmeye çalışacağım. Başka ne yapalım? Söyleşi sona ererken aklıma Haymanalı Ahmet'e sormak istediğim asıl soru geliyor: "Peki" diyorum, "Burada çalışırken bunca sınava nasıl girip çıkıyorsun? Nasıl başvurup, sonuçlan takip ediyorsun?" Ahmet kıs kıs gulüyor. Etrafma belli etmeden bakıp ardından yanıthyor: "Bir iş buluyonım. Biilten alacagım diye mesela. Bu arada imtihana girip çıkıyorum, bazen geç oluyor (nerde kaldın?) diye sonıp kızıyoriar. Bir şey buluyoruz o zaman söyleyecek." İstanbul Haber Servisi tstanbul Sıkıyönetim Komutanhğı 2 nolu Askeri Mahkemesi'nde açılan Barış2 davasında sanık olarak yargılanan 10 avukatın Istanbul Barosu Disiplin Kurulu'nda savunmaları alındı. 20 Ocak 1983 tarihli ve 54 sayılı kanun hükmünde kararnatne ile 15.5.1984 tarih ve 3003 sayıh yasayla değişik 154. maddesi uyannca devletin şahsiyeti aleyhinde işlenen suçlardan dolayı haklannda kamu davası açılan avukatların tutuklanmış olmasalar bile işten yasaklanmalan öngörülmekte. 12 Eylül 1980 taihinde faaliyeti durdurulan Banş Derneği üyeleri hakkında TCK'nın 141 ve 142. maddelerine aykırılıktan dolayı açılan ceza davasında yargılanan 48 kişinin 10'u Istanbul Barosu'nun üyesi bulunuyor. İşten yasaklanmalan istenen avukatlar: Rasim Öz, Turgut Kazan, Atila Coşkun, Ali Galip Yüdız, Mustafa Özkan Kökçeli, Özgül Erten, Ali Şen, Turgan Annır, Ayfer Coşkun, Müşir Kaya Canpolat. İstanbul Barosu Disiplin Kurulu'nda savunmalannı yaptılar. Savunma ayukatları olarak Avukat Çetin Özek, Veli Devecioğlu, İlhan Baykent ve Atila Ertem katıldılar. Karar 4 arahkta verilecek. Barış2 sanığı 10 avukat Banida savunma verdi Ahmet Küçükkaya HASAN UYSAL ANKARA "Resim çektirmeme gerek yok abicim. Bende çeşit çeşit resim var. Begendigini al". Böyle dedi Ahmet konuşurken. Cebinden tümü vesikalık 56 tür resmini cıkartıp masanın üstüne koydu. 26 yaşmdaki Ahraet Küçükkaya 1980'den bu yana bir ajansın Ankara bürosunda odacılık yapıyor. Sabah 6, akşam 19 arasında her gün tam 13 saat çalıştığı ajanstan aldığı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Resmi Gazete'de yayımlanan yeni yasa ve yasa değişiklikleri ile pasaportlarm geçerlilik süresi 5 yıla çıkarıldı. Yılbaşından itibaren dilekçelere pul yapıştınlması koşulu kaldırıldı, ay başından itibaren akaryakıta yüzde 6 tüketim vergisi getirildi. Akaryakıt Tüketim Vergisi Yasası'na göre rafineriler ve ithalatçı kuruluşlar benzin, motorin, fueloil, gazyağı ve likit petrol gazı satışlannda yüzde 6 vergi ödeyecekler. Bu verginin yüzde 55'i Akaryakıt Tüketim Fonu'nda toplanacak. 488 sayıh Damga Vergisi Yasası'nda yapılan değişiklikle yılbaşından geçerü olmak uzere dilekçelere 5 liralık damga pulu yapıştırılması koşulu kaldırıldı. Pasaport Yasası'nın bazı maddelerini değiştiren yasa, pasaportiarın geçerlilik süresini en az 3 ay en çok 5 yıl olarak yeniden düzenlendi. Yasa değişikliğı ile pasaportlar, "hususi damg a l ı " , "hususi ve hizmet damgalı" ve "urauma mahsus" olarak üç bölüme ayrıldı. Bunlar; üst duzey devlet görevlileri, devlet memurları ve yurttaşlara verilecek. Bundan böyle denizciler pasaport yerine "gemi adamı cüzdanı", havacılar "uçak mürettebatı belgesi", demıryolcular da 'demiryolu personeli kimlik belgesi" ile yurt dışına çıkış yapacaklar. Resmi Gazete'de yayımlanan yeni yasalara göre pasaportlarm geçerlilik süresi 5 yıla çıkarüdı, dilekçelerden pul kaldırıldı. Narenciye zor durumda tJreticiler: Gübre ve mazot her gün artıyor. Narenciye fiyatları ise son 5 yıldan beri aynı düzeyde. Bu ürüne devletin taban fiyaîı uygulaması gerekli. HİKMET ÇETİNKAYA İZMİR/MERSİN Yılda yaklaşık 1 milyon tona ulaşan narenciye üretimi, ihracatta sancılı bir dönem yaşıyor. Üreticiler narenciyeyi satamamaktan, ihracatçılar ise kredi alamamaktan yakınıyorlar. Özellikle Izmir, Antalya, Mersin yörelerinde yetiştirilen satsuma, portakal, limon, greyfurt ve mandalinanın bu yıl 300350 bin ton arasında dış ülkelere satılması bekleniyor. Başlıca alıcılar arasında Avıısturya, B.Almanya, Sovyetler Birliği, Çekoslovakya, Suudi Arabistan ve Kuveyt geliyor. Izmirli ve Mersinli ihracatçılar ise özellikle Merkez Bankası'nın kredi tıkanıklığından yakınıyorlar. İhracatçılar bu konuyu dile getirirken, "Kredi alamayan dış satımcının durumu kötüye gidiyor, bu sorun çözümlehmelidir" biçiminde konuşuyorlar. Ege ve Akdeniz kıyı kesiminde narenciye üreticileri, gübre, ilaç ve akaryakıt zamlarının her geçen gün arttığını, narenciye ürunünun ise son beş yıldır aynı düzeyde kaldığını soylüyorlar. Üreticiler, yaş sebze ve meyve dalına giren narenciyenin başıboş bırakıldığını öne sürerek bu ürüne de devletin taban fiyat uygulamasını istiyorlar. Türkiye Narenciye İhracatçılan Birliği Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Öner ise, narenciye ihracatçılarının güç koşullarda çahştığını belirterek şunları söylüyor: "12 Ocak 1984 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan ihracatı teşvik karannın 12. maddesinde yer alan (İhracı taahhül edilmiş malların fiyatlannın büyük düşüş göstermesi halinde, bu belgelerle ilgili taahhüt kapatma işlemi miktar yönünden yapılabilir) hukmüne dahi işlerlik kazandınlmasından kaçınıldığı uzüntüyie müşahede edilmiştir. Devlet tarafından yurıitülen teşvik ve kredi politikasının sık sık ve makable şamil olarak değiştirilmesinin yukanda izah edilen menfi gelişmeleri ağırlaştıncı et ihracatçt: Doğu ülkelerine holdingler hâkim oldu. Holdingler, mal değişimine dayanan bir ilişki içindeler. Yerel ihracatçılar bu yüzden güç duruma düştüler. Ayrıca kredi alamıyoruz. kisi olduğu da izahtan varestedir. Özelliği itibariyle oldukça hassas ve çabuk bozulabilir niteliğe sahip bulunan narenciye, genel ihraç maddeleri arasında en çok himayeye muhtaç olduğu gibi, ihracatlarının da bu konuda uzmanlaşmış firmalarca yapılması en saglıklı bir yoldur. Aynca narenciye ihracatçılanna yeni kredi imkânlarının bulunması, belgeye bağlı kredilerin düşük faizli, orta vadeli kredi haline dönuştürulmesi gerekmektedir." Ege Bolgesi Yaş Sebze Meyve İhracatçılan Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili tzzet Ürüncü ise, narenciyede dışsatımın giderek güçlüğe düştüğünü belirterek kredi faizlerinin çok yuksek olduğuna değindi. Izzet Ürüncü, narenciye ihracatçısının teşvik kredisi alamadığından da yakınarak, "Gecen yıl Avusturya'ya günde 25 TIR giderdi. Bu yıl bu sayı 56'ya diiştü" dedi. Jzzet Ürüncü şoyle konuştu: "Romanya ve Çekoslovakya gibi Doğu Bloku ülkelerine holdingler egemen oldu. Holdingler mal değişimine dayanan bir ilişki içindeler. Yerel ihracatçılar bu yüzden güç duruma düştüler. Halen satışlar bahçede, dalında 4555 lira arasında degişiyor. Geçen yıl 2325 lira arasındaydı. Yine 1983'te bir kasa satsuma 90 liraydı, bu yıl ise 150 lira. Kredi faizleri geçen yıl yüzde 26'ydı, bu yıl yüzde 50'ye çıktı. Buna karşın ihracatçı kredi alamıyor. Bu koşullarda ihracat olmaz." tthal et IstanbııTda Thatcher, Kipriyanu'dan "esneklik" isteyecek LONDRA, (aj.) Kıbns Rum yönetimi lideri Spiros Kipriyanu ile İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher, dün gece Kıbrıs konusundaki ilerlemeleri gözden geçirdiler. Ingiliz hükumetine yakın kaynakiara göre, Thatcher'ın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile Kipriyanu arasında New Yorkta yapılacak uçüncu tur görüşmelerde, Türk tarafından özellikle KKTC'nin, hükümet içinde daha fazla söz hakkı tanınması yolundaki teklifine karşı esnek olması için Kipriyanu'ya çağnda bulunması bekleniyor. Kıbrıs görüşmelerinin üçüncü turu 26 kasımda New Yorkta başlayacak. İSTANBUL, (THA) tstanbul ve İzmir Belediyesi arasındaki görüşmeler sonrasında, İzmir Belediyesi tarafından ithal edilen etlerin 25 tonluk bölumü İstanbul Belediyesi'ne devredildi. İthal etlerin Hıfzıssıhha kontrolünün ardından bugün satışa çıkabileceği belirtildi. Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan'ın İzmir Belediye Başkanı Burhan Özfatura ile göruşmeleri sonrasında İzmir Belediyesi'nin Almanya'dan ithal ettiği etlerin 25 tonluk bölümü İstanbul gümrüklerine getirtildı. Hıfzıssıhha'nın "yenilebilir nitelik taşıdığı" kararı ile birlikte işlemlerin bitmesi halinde ithal etler belediye tanzim satış mağazalarında bugün satışa çıkacak. Akdeniz ve Ege üreticileri dertli numde narenciye uretiyorum. 1979 yılından beri limonun fiyatı değişmedi. Beş yü önce 2530 liraya satıyorduk. Şimdiyse 3035 lira. 25 liradan satanlar çoğunlukta. Malımızı tüccara veriyoruz. Biriki yü önce mal almaya yirmiyirmibeş tüccar gelirdi. Bu yıl bizim Mezitli'ye gelen tüccar sayısı iki, bilemedin uç, ustelik tüccara sattığımız malın parasım alamıyoruz. Tüccar parayt istediği zaman üçdört taksitle veriyor. Narenciyede taban fiyatı istiyoruz. Yusuf Akın (Mezitli Belediye Başkanı) Limon üreticisi perişan. Üreticiye veri/en kredileryetersiz. Narenciye ihracatı duştüğü için alım yapan tüccarm sayısı azaldı. Ustelik tüccar üretkiden aldığı urünün parasım da ödemiyor. Amonyum en ucuz gübre. Onun da fiyatı 26 bin lira. tşçilikyevmiyeleri ise kadınlar için bin lira. Erkekler içinse 2 bin 500 lira. Bu yörede bir de beyaz sinek sorunu var. Beyaz sinek narenciyenin fılizlerini söküyor. Satılan ilaçlar tesir etmiyor. Ege ve Akdeniz kıyı kesiminde görüştuğümuz narenciye üreticileri sorunlarım şöyle anlattılar: Nusret Ünal (Güzelbahçe tzmir) thracat geçen yüa oranla çok düşük olduğu için tuccar satsuma alımında dğır davranıyor. Btnim 25 dekar bahçem var. 5060 bin ton satsuma ağaçta. Şu anda 4050 lira fiyat veriUyor. Bu yıl pek çok ihracatçı piyasadan çekildi. Ben de mâlınu satmıyorum. Beş küoluk bir sinek ilacımn 50 bin lira olduğu günümüzde, kttosu 4050 liradan satsuma satıhr mı? Fethiye Saglam (Narhdere fcmir) Urunumuzüyok pahasına almak istiyorlar. Bu yüzden bahçemize uğrayan tüccar sayısı çok az. Gübreye, elektriğe zam, her şey ateş panası. Ben hahçemısoküp parselleyip inşaatçılara satmak istıyorum. Hukümet biz üreticilere sahip çıkmadığı sürece bu tanm dalı en geç beş yıl içinde yok olacaktır. Osman Özsoy (MersinMezitli) Yirmi dö Şişti Belediyesi ekmeği 35 liradan satacak İstanbul Haber Servisi Ekmek İşverenleri Sendikası durmaksızın ekmeğe zam yapılması konusunda açıklamalarda bulunurken, 5 ekmek fabrikasıyla anlaşan Şişli Belediyesi'nin aralık ayı başından başlayarak 5 lira ucuza, 35 liraya ekmek satacağı bildirildi. Şişli Belediye Başkanı Meiımet Emin Sungur, dün yaptığı basın toplantısında, aralık ayı başında uygulamaya konmak üzere Şişli bölgesinin ekmek gereksiniminin yüzde 20'sini karşılayan 5 ekmek fabrikasıyla 35 liradan ekmek satılması konusunda anlaşma imzaladıklannı bildirdi. S' BOL AMA tgc ı e Akdeniz hesımııule ağıiçlur ıne\ \ e dulu, ama uretici memnun değil. Bazılan urunu dalında bırakıyor, bazılan da verilen fiyat a razı olup satıyor. (Foıoğraf: KADIR CA,\')
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle