14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/8 HABERLERİN DEVAMI 15 KASIM 1984 UGUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) GOZLEM Biz solcular, oldum otası bu gibi sözcüklerden pek korkarız; "tahakküm" ve "egemenlik" gibi kavramlar, dönüp dolaşır, "bir sosyal stnıfın öteki sosyal sınıflar üzerinde egemenliği" gibi formüllere bağlanıverir. Geçenlerde Istanbullu bir dostumuz "egemen güç, zengin çevrelerdir, Vural Arıkan da bu çevreierin vergi avukatıdır. Bu nedenle tuzu oldukça kurudur" demişti. "Egemen güç" her zaman zengin çevreler anlamına da gelmiyor. Siyasal bilimde "bonapartizm" diye bir kavram vardır, kabaca "memur diktatörlüğü" demektir; acaba Vural Bey "egemen güçler" kavramını bu anlamda kullanmış olmasın? Orasını artık pek bilemeyiz. Devlet Bakanı Mesut Yılmaz da ikide birde "karanlık güçler" diyor. Biz iki kavramı birleştirelim: "Karanlık egemen güçler" olabilir mi? Niçin olmasın, bal gibi olur... Bir hükümetin iki "işbitirid" bakanı arasında "egemen güçler" ve "karanlık güçler" gibi kavramlar konusunda anlaşma sağlanamamışsa iş oldukça ciddidir. TBMM'de biri •'ana" öteki "üvey ana" olmak üzere iki muhalefet partisi var; bunlar da Tann'nın günü "egemen güçler"öen söz ediyor. Mesut Yılmaz da çıkıyor kürsüye, "karanlık güçler" diyor. Bu "egemen güçler" kavramı iktidar muhalefet ilişkilerinı de bozacak, bu gidişle, "iyisi mi" diyoruz bu konuya bir açıklık getirelim; "egemen güçler" nedir, bunu birlikte çözelim: Egemen güçler, dışsatımı ellerinde tutan holdingler midir? Belki... Gümrük kapılarını tutmuş rüşvet şirketleri mi? Belki... Mafya babaları mı? Belki... İhale kurdu işadamları mı? Belki... Binbir şirketli gazete patronlan mı? Belki... Siyasetle hiç uğraşmayan "TÜSİAD" adlı dernek mi? Belki... Ama kim egemenler? Anlatalım efendim: "Egemen" sözcüğü iki heceden oluşur: "Ege" ve "men"... Ne demek? "Ege" biliyorsunuz, komşumuz Yunanistan ile bizi ayıran denizin adıdır. "Men" de ingilizce de "adam" demektir. Egemen, "Egeliadam" anlamına gelir. Özetle Egeli olanlara "egemen" denir. Vural Bey, "egemen güçler" derken Egeli bazı işadamlarını anlatmak istemiştir. Enişteli kayınbiraderli şirketlerden söz edecek değil ya? Konu bu kadar basit işte. "Öküz altnda buzağı aramaya" ne gerek var öyle? Bunun gibi 24 Ocak modelinin de formülünü çözmek çok kolaydır: Neymiş? Bu siyasal kadro muhafazakârmış... Olabilir. Ahrsınız "muhafazakâr" sözcüğünü, hecelersiniz: "Muhafaza" ve "kâr"... diye ikiye ayırırsınız. Bunun altına bir de "Özal" yazarsınız, sonra heceleri bilmece gibi yukarıdan aşağı okursunuz: "Kâral"... Geriye kaian "öz" ve 'vnu/?araza"sözcüklerinden "özu • muhafaza" anlamı çıkar. Böylece "kâral; özü muhafaza et" formülünü elde etmiş olursunuz. "Kap/fa//zm"debildiğimizgibi "kap. ." diye başlar, "liberal" de "al..." diye biter. Kapitalizmin ilk hecesi ile "liberal"\n son hecesini birleştirirseniz "kapal" formülü ortaya çıkar. Buradan yine "egemen güçler" kavramına ulaşabiliriz. Formül şöyle: "Kâral"; ...Egemen güç, Egeli adam, Egeli işadamı, Egeli zeybek anlamına gelmiyorsa işte bu anlama gelmektedir. Formül çok basit, "Türk Yükseltme Derneği"ne giriş beyannamesı değil ki Vural Bey'e soralım? Kusura bakılmasın, Vural Bey akıllan çok karıştırdı, şu "egemen güç" nedir, açıklayalım da kimse kimseyi boşyere suçlamasın diye düşündük. Egemen / egemen / egemenli / tarelel / tarelel / tarelelli... Gazeteciler oldukça terledi CANAN YAZGANGtL Cumhurbaşkam Kenan Evren, hlam ülkelerinin sanayi ve ticaret bakanları ve yardımcıları ile uzmanlarından oluşan 250 kişilik hlam ülkeleri temsilcilerine başkanlık etti. tslam Konferansı Ekonomik ve Ticari lşbirliği Komitesi'n'ın Cumhurbaşkam Evren başkanlığmdaki bu ilk toplantısına çağrılı bulunan ülkelerden sadece Çad, Mali, Komor, Senegal ve Sierra Leone katılamadı. Bu ülkelerin ulaşım guçlüğu nedeniyle toplantıya gelemedikleri öğrenildi. OTİM'deki konferans salonunda yapılan toplantiya Türkiye, Başbakan Turgut Özal'ın yanı sıra 7 bakan ve 50'ye yakın delegeyle katıldı. Bu arada Ekrem Pakdemirti, Islam Kalkınma Bankası ile bazı ortak projeler için düşünülen kredi anlaşmasıntn imza töreni için tslam Kalkmma Bankası Başkanı Muhammed Ali'den randevu aldı. Anlaşma bugün OTÎM'de imzalanacak. Toplantınm yapıldığı OTtAf'de 3 gün öncesinden başlayan güvenlik önlemleri, delegelerin geleceği sabahın erken saatlerinde daha da arttınldı. OTtM çevresindeki yüksek binalann ü'zerlerine ve camilerin kubbelerine makineli tüfeklipolis timleriyerleştirildi. Çevre yollannm trafık dü'zeni değiştirildi, bazı yollar trafiğe kapatıldı. Toplantıya katılacak olan delegelerin üzerleri tek tek dedektörlerle arandı, OTlM'de en az delege sayısı kadar, güvenlik görevlisi bulunduğu dikkati çekiyordu. Cumhurbaşkam Kenan Evren, saat 10.00 sıralarında OTlM'e geldi. Evren, bir süre Başbakan Turgut Özal ve tslam Konferansı Genel Sekreteri Habib Şatti ile görüştu. Toplantı öncesi Turgut özal da Şatti ile 10 dakika kadar ikili bir görüşme yapma olanağı buldu. GENEL SEKRETER YARDIMCILIĞI özal, toplantı öncesi Habib Şatti ileyaptığı bu kısa görüşmede de ekonomik işlerden sorumlu bir genel sekreter yardımcılığı oluşturulmasını ve bu sorumluluğa Türkiye'nin göstereceği adaym getirilmesini istedi. özal, tslam ülkeleri arasmdaki ekonomik ve ticari ilişkilerin koordinasyonunu üstlenecek genel sekreter yardımcılığı görevi için Dtşişleri Bakanlığı Uluslararast Ekonomik tşler Dairesi Başkanı Yaman Başkurt 'u aday göstereceğimizi Şatti'ye bildirdi ve tslam ülkelerinin desteğini aradı. Zirvede ikili görüşmeler sürerken, 100'den fazla yerli ve yabancı basın mensubu, delegeler salona ahnırken fotoğraf çekme yarışma girdiler. Ancak salon kapısımn basın mensuplarma kapalı olması nedeniyle dar giriş kapısı önünde gazeteciler, delegeleri "ezmemeye' özen göstererek çalışmalarını sürdürme durumunda kaldılar. KURAN OKUNDU Salonun yarım metre genişliğindeki kapısı önünde meydana gelen itişme kakışma, güvenlik görevlilerinin, ' Kuranı Kerim okunduktan sonra içeri girebileceksiniz"sözleri üzerine bir ölçiide yatıştınldı. Kuranı Kerim okunmasından sonra Cumhurbaşkam Kenan Evren, beraberinde Turgut özal ve Habib Şatti otduğu halde, arkası tslam ülkelerinin bayraklan ile donanmış başkanlık kürsüsünde yerini aldı. tslam delegeleri, Evren 'i ayakta selanüadılar. Evren 'in açış konuşması ile birlikte gazeteciler içeri alındı. NOTLAR POLTTIKA VE OTESI MEHMED KEMAL Geçende yolum düştü, Gaziosmanpaşa'ya gittim. Epey var, gitmemiştim. Ne kadar mı? Diyeyim yedi, sekiz yıl oldu. Mecidiyeköy'den halk otobüsüne bindim, Topkapı'da inecektim. Mecidiyeköy'den otobüsler oturulacak yerler dolunca kalkıyor. Zaten oturulacak yerler doiunca, binmiyor sırada duruyorlar. Arkadan boş otobüs geliyor, ona biniyoriar. İlkin, 'Ne güzel, İngıltere gibi' dedim. Dolunca binen olmuyor. Hatta İngiltere'den öte, ayakta kimse kalmıyor' Öyle mi dedim içimden. Yola düştük. Yollarda, biraz da yağmur çiseliyordu, binen binene... Kbrv serve gibi dolduruyorlar. Pencereler de kapalı olduğu için soluk alınmıyor. "Çekilelim biraz, çekilelim" diyor biletçi durmadan dolduruyor. "6/raz öte gidelim, vatandaş yağmurda ıslanmasın." Yalan, ne vatandası düşündüğü var, ne yağmuru, arabayı tıka basa doldurmaya bakıyor. Belediye otobüsü değil bunlar, arkadan da önden de binen binene. Biletçi nasıl ayariıyor bilmiyorum, bir arkayı dolanıyor, bir önü. Durmadan bilet kesiyor. Genç çocuk biletçi, kan ter içinde kalıyor, sanki hamamda... "Amca sen bilet aldın mı?" "Hayır evladım." "Al biletini." Kim almış, kim almarnış, kim yeni binmiş, kim eski, nasıl da kolluyor!.. Yanımdaki delikanlıya sordum. "Topkapı'dan Gaziosmanpaşa'ya nasıl gideceğim." "Ben orada ineceğim, size gosteririm." Anasına bak kızını al derler ya... Önümüzde çok güzel bir kız oturuyor. Yanında da geçkince anası. Yüz çizgileri birbirine benziyor. Yanımdaki oğlanın gözü kızda. Kız hiç oralı değil, takmış takıştırmış, kendine güveni var, aldtrdığı yoktu. Ağır ağır konuşuyoruz delikanlı ile: "AJIah bağışlasm güzel değil mi?" "Ya öyle amca." "Yaşlanınca anasına benzeyecekse." "Ben de onu geçiriyordum aklımdan." Neyse Edirnekapı'ya doğru ındiler. İyi ki oturacak yer bulmuşuz. Ben pencere kenarındayım. Omuz omuza yüklenenler arasında insanın duracak yeri yok. Mezarlıklan aştık, Topkapı önündeyiz. Delikanlı: "Şu karşıda dolmuşlar var" dedi. "Onlara sor seni dilediğin yere gotürürler." Sordum, buldum. Küçük minibüsler işliyor. Nedense buradaki minibüsler, bizim oralardaki dolmuşlara göre çok ucuz. Eminönü Cağaloğlu için kırk lira alıriar. Burda Topkapı'dan Gaziosmanpaşa 40 lira alıyorlar. Nerdeyse yirmi katı gelir. Bu kez de minibüs ahbaplığı başladı. İnsanlann yol boyu çektiği sıkıntıyı göstererek, "perişan otuyortar" dedim. "Çok yazık." "Şimdi iyi, bir de akşam üzerleri görsen. İnsanlar neler çeker!.. Üst üste." "Sığmıyorlar şehirlere..." "Sığmtyorlar elbette. Buralarda bir on milyon insan yaşar." "Sanmam, biraz daha azdır." "Sen bakma nüfus sayımına... Nüfus sayımında bizim mahalleyi hiç saymadılar. Çıkıp komşudan telefon ettim, saymadılar akşam oldu, dedim. Geldiler. Bir bizi, bir de yanımızdaki komşuyu saydılar gittiler. Sayım hep böyle olduysa gerçek rakamlar çıkar mı ortaya? Sen kulak asma sayıma on milyonu buralar çoktan gecti. Baksana ne yana baksan ev. Hem biliyor musun bu bizim Gaziosmanpaşa gecekondu sayılır. İmar planı yoktur. Daha plan yapılacak, gecekonduluktan kurtulacak.. Bak şu meydandaki camiyi görüyor musun halk kendi parasıyla yaptırdı bunu. Cami de gecekondu. Bakalım nastl tapu verecekler. Ben dort kath bir yer yaptırdım. Sekiz daire var. Ama gecekondu. Bakalım altından nasıl çıkacağız? Sen şimdi burda in, soldaki caddeye gir, eski karakol diye sor, eski karakolun karşısında gkJeceğin yer. Haydi Allah selamet versin." Her yan ddu, gerçekten insanlar şehre sığmıyorlar. Her şey büyüdü, kaba, kocaman oldu. İnsanlık da gün geçtikçe küçülüyor. itişler, kakışlar, hep kendini düşünmeler, kimse birbirini şevmiyor. Gerçekten öyle mi, bana mı öyle geldi? Bugünlerde İstanbulu halkın arasında biraz gezmek gerekiyor. Dolmuşlar, Otobüsler yununu ifu^uııuuuut, 348bintonlukhampetroUe2iekim de Türkiye'ye gelen deniz ticaret filosunun ikinci büyük tankeri "Vatan", sonunda yükünü boşaltabildi. Türkiye 'ye ilk defa bu büyüklukte bir tankerin gelmesi olay yarattı ve yükünü zamanmda bosaltamamasına yol açtı. Once tankerin Çanakkale Boğazı 'ndan geçişi sırastnda deniz trafiği durduruldu. Daha sonra da tankerin büyüklüğü ve iskelenin dolfinlerinden birinin arızaü olduğu belirtilerek Vatan, Tüpraş'a yanaştırılamadı. Yarımca açıklarında limbo sistemiyle boşaltılmayı beklerken, körfezdeki yoğun trafik nedeniyle bunun tehlikeli olacağı dikkate alınarak, tanker İstanbul'un Silivri ilçesi açıklanna çektirUdi. Burada yükünün bir bölumunü Deniz ISakliyat'ın Raufbey tankerine aktardıktan sonra tekrar Yanmca'ya giden ve Tüpraş iskelesine yanastınlan tankerin boşaltma islemi, sonunda tamamlanabildi. Vatan tankeri, önümüzdekigünlerde tekrar Iran'm Harg Adası'na giderek Tüpraş'a petrol getirectk. TAŞINMAZ MAL SATIŞ İLANI KADIKÖY 1. İCRA MEMURLUĞU'NDAN 1984/2068 Esas Kadıköy, Içerenköy mahallesı, Kayışdağı sokagında kaın ve tapu siciünin 209 Pafta, 1253 Ada, 4 Parsel numarasında kayıth taşınmaz maldaki 7650/152592 hisse ile Kadıköy Tuğlacıbaşı mahallesi Kayışdağı caddesinde kain ve tapu sicilinin 147 Pafta, 1280 Ada, 134 Parsel numarasında kayıth taşınmaz ürezinde kat irtifakh inşa edilmiş apartmandaki l'inci kat 10 nolu dairenin tamamı, zemin kat 8 nolu dairenin 1/2 hissesi ipotek borcundan dolayı Kadıköy 1. lcra Memurluğu'nda acık arttırma ile satılacaktır. tMAR DURUMU: 1) Dosyada mevcut tstanbul Belediyesi Imar Müdürlüğü'nün 29.5.1984 tarihli 84/4169 sayüı imar durumunda söz konusu 134 sayılı parsele: Iskân sahasında, aynk inşaat nizamında, bina yüksekliği serbest, %25 bina sahası emsali, 1.8 inşaat sahası emsali, en çok 20.00 m. bina derinliği, en az 10.00 m. ön bahçe mesafesi, en az 4.00 m. yan ve arka bahçe mesafeleri, ile çatı katı yapılamaz kayıtlanyla imar durumu verilmiştir. 2) Dosyasında mevcut Istanbul Belediyesi imar Müdürlüğü'nün 20.6.1984 tarih ve 84/4598 sayüı yazısında: söz konusu 4 nolu parsele, 13 Kasım 1952 tasdik tarihli 1/2000 ölçekli imar plarunda iskân dışı sahada kalmakta olup H: 6.50 m. irtifada aynk nizam, bina sahası emsali <^o5 inşaat sahalan toplamı 250 M2. şartlannda yapüacağı bildirilmiştir. EVSAFI: 1) Şöz konusu taşmmaz mallar, Kadıköy Tuğlacıbaşı mahallesi, Kayışdağı caddesinde, Ziverbeyde, Mahallen 52 kapıtaj nolu, betonarme karkas sistemde, bir bodrum, bir zemin, oniki normal kath KENDİRLİ Apartmanının zemin kat 8 nolu dairesi ile birinci kat 10 nolu daireleridir. Zemin kat 8 nolu daire: Girişte zemini paladiyenle kaph hol, karşıda zemini ahşap parke ile kaph balkonlu salon, soldan bir koridorda zeminleri ahşap parke Ue kaph iki yatak odası, Tezgâh altı üstü dolaph mutfak ve küvetli, klozetli, lavabolu banyo mahalleri yapılışındadır. Birinci kat 10 nolu daire: Daireye girişte zemini paladiyenle kaph antre, sağda zemini ahşap parke ile kaph balkonlu salon, karşıda zemini kalebodur zeminli, duvarlan tavana kadar seramikle kaph balkonlu, tezgâh altı üstü dolaph mutfak mahalli, solda bir koridorda küçük lavabolu alaturka tuvalet, zeminleri ahşap parke ile kaph ikisi balkonlu Qç yatak odası, ile duvarlan tavana kadar renkli fayansla kaph ayaklı lavabolu küveth, klozetli banyo mahalleri mevcuttur. Söz konusu ikinci taşmmaz mal, Kadıköy, Içerenköy mahallesi Denizcilik Bankası Gümrük tesisleri inşaatının kuzey yönünde özel parselasyon yapıhmş içinde çeşitli yapı tarzında yüzlerce binalann yapıldığı parseldir. Bu parselin sadece 7650/152592 hissesi satılacaktır. KIYMETLERİ: Bulunduklan semt, içindeki yerleri, imar dunımlan, inşa tarzlan, haü hazır vaziyeüeri ile civardaki emsal alım satım rayiçleri göz önünde bulundurularak: 1) 134 parsel zemin kat 8 nolu daireye 7.000.000, 1/2 hissesi 3.500.000 TL. 134 parsel birinci kat 10 nolu daireye 12.000.000 TL. 2) 4 parseldeki taşınmazın borçluya isabet eden 7650/152592 hissesine 7.650.000 TL. değer takdir edilmiştir. SATIŞ ŞARTLARJ: 1 Birinci arttırma 17/12/1984 pazartesi günü Kadıköy 1. lcra Memurluğu'nda: Saat 13.0013.30 arasında 134 parsel zemin kat 8 nolu dairenin 1/2 hissesi, Saat 13.0013.30 arasında 134 parsel l'inci kat 10 nolu dairenin tamamı. Saat 14.0014.30 arası 4 parseldeki 7650/152592 hisse açık arttırma ile satılacaktır. Bu satışta alıcı çıkmaz veya tahmin edilen değerin %75'i Ue satış masraflannı geçmezse en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak kaydiyle ikinci arttırma aynı yer ve aynı saatlerde 27/12/1984 perşembe günü yapılıp en çok arttırana ihale edilecektir. 2 Satışa iştirak edeceklerin, muhammen bedelin «î'olO'u nispetinde teminat akçasını veya milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri gerekir. Satış peşin para ile olup isteyene uygun görüldüğü takdirde yirmi günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Satış bedeli hemen veya verilen süre içinde ödenmezse ihale resen feshedilir. İki ihale arasında doğacak farktan müşteri sonımludur. Keza tellaliye, damga vergisi ve tapuya tesçil masraflan muşteriye aittir. 3 İpotek sahibi alacaklılar ile diğer ilgililerin gazete üan tarihinden itibaren varsa haklanm dayanağı belgeler ile 15 gün içinde bildirmeleri, aksi halde hakları tapu sicili Ue sabit olmadıkça paylaşmadan hariç tutulacaklan. 4 Satış şartnamesinin üan tarihinden itibaren dairede taliplere ve ilgiülere açık tutulup isteyene masrafı verildiğinde örneğinin verilebUeceği. 5 Şatışa iştirak edeceklerin şatış şartnamesini görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacaklan, keza satışa iştirak edipde satış mahallini terk edenlerin satışa girmekten sarfınazar etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi almak isteyenlerin 1984/2068 sayüı dosya numarası Ue memurluğumuza başvurmaları üan olunur. Basın: 13847 Özal: Sanayîde köşeyî döndük Başbakan "otomotiv sanayiini de ithal yolunu açarak hizaya getireceğiz" dedt Istanbul Haber Servisi Başbakan Turgut Özal, Türkiye'nin bir tarım ülkesi olmaktan çıkarak sanayileşme yoluna girdiğini belirterek, "Türkiye, artık sanayilesmede koseyi dönmüştör. Ihraç problemimizi çözecegiz" dedi. Başbakan özal, dün OTlM'de Sanayi ve Ticaret Bakanlığı öncülüğünde düzenlenen sanayi sergisinin açıhşım yaptı. Sergiyi gezen özal, otomotiv sanayiinde fiyatlann çok yüksek olduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Biz de bunun için ithalat kapılannı açtık. Otomotiv dizel motorlan ithali ile ise başlayacağız. Spekülatif tüm fıyat artışlan karşısında ithal yoluna gidiyonız. Otomotiv sanayiini de ithal yolunu açarak hizaya sokacaözal kullanılmış kamyon ve otobüslerin ithal yoluyla Türkiye'ye sokulmasının ekonomiyi olumsuz yönde etkileyeceğinin hatırlatılması üzerine de "Yurt içinde de 515 yaşında araba alnuyor muyuz, yedek parçası varsa mesele yoktur. Yedek parçası olmayan malı ithal eden de düştügü zaran gonır, daha hassas davranır" şeklinde konuştu. (Baştarafı 1. Sayfada) nınnda çok sayıda Sovyet askeri bulunuyor. Aynca Dogu Anadolu çok geniş bir alana yayılnuş durumda. Bu nedenle burasımn savunulması güçlük taşıyor. Yeni kunılacak üsler 70 miİyon dolara mal olacak. Bunun ABD tarafından karşılanacak olan 30 milyon dolarlık bölümüyle, Türkiye'nin saglayacağı 15 milyon dolarlık bölümii hazır. Geri kalan miktarı ise NATO altyapı programı fonlanndan karşılamayı umuyoruz. Bu üsler denge sağlayacak ve Türkiye savunmasına önemli bir giivenee katacakur." Perle, ABD kongresinin bu tür projelere ön finansman sağlamak istemediğini, çünkü daha sonra sağianan parasal miktarı geri alamadığını kaydederek, "Ama biz bu konuda bazı olanaklar yaratılmasını istiyoruz. Bu konuda istisna yaratacagımızı amuyonız" dedi. Kıbns Rum yetkililerinin, Kuzey Kıbns'ta bir havaalanı vebir deniz iıssü inşa edildiği ve bu tesislerin ABD Acil Müdahale Gücü'nün emrine verileceği iddialannı yalanlayan Perle, "Bu tür tesislerin varlığı konusunda hiçbir bilgim yok. Biz bir ülkeye gidip, orada kendiliğimizden üs ve tesisler inşa ederaeyiz. Bnnun için o ülkenin onavı zorunludur. Böyle bir anlaşma da yoktur" dedi. ABD Acil Müdahale Gücü'nün esasen, sürekli bir üsse ihtiyaç duymayan bir kuvvet olduğunu hatırlatan Perle, "Halen Acil Müdahale Gücü emrine tesis edilmiş olan tesisler de yılın büyük bir bölümünde boş durmaktadır. Bu nedenle, yeni tesislerin inşası ekonomik açıdan yararsız olur" şeklinde konuştu. ABD Savunrna Bakanı Yardımcısı, F16 ortak projesi ile ilgili bir soru üzerine ise, "Uçakların elektronik donanımının ortak üretimi için göriış birliği sağlandı. ABD bu konuda 50 milyon dolarlık bir katkı, Türkiye ise bu alanda işgücü saglayacak" yanıüiu verdi. Perle, F16 projesinin uygulanması ile Türk ekonomisine de önemli katkılar sağlanmıs olacağını belirtti. Türkiye'nin savunma ihtiyaçları için 1986 yıhna ait bir liste verilip verilmediği yolundaki bir başka soruya ise Perle, "Liste verilmedi. Türkiye'nin ihtiyaçla Perle: Yeni üsler denge n 5 yühk bir program içinde belli oldu. Bu çerçevede görüşlerimiz var. Toplantıda, gelecek yıllar için ne çeşit ve ne miktarda yardım yapüacağı göriişüldü" dedi. "Türkiye 1.2 milyar dolar istedi mi?" biçimindeki bir başka soruya ise, ABD Savunma Bakan Yardımcısı, "Yonımda bulanmak istemiyorum. Maalesef Kongre'den istedigimizi alamadık, ama ihtiyaç miktarına giderek daba çok yaklaşıyoruz" dedi. "Rapier füzelerinin bir tanesinin Incirlik üssüne yerleştirilecegini, otekisinin de Türkiye'nin belirleyeceği bir yere konulacafcını" belirten Perle, bu füzeleri Türkiye'ye verecek olan tngilizlerle göriişmelerin sürdüğünü bildirdi. Türk Genelkurmay Milli Savunma ve Dışişleri yetkililerinin katıldığı toplantınm anlayışlı bir hava içinde ayrıntdı, kapsamlı bir çerçevede geçtiğini, toplantıda Türkiye'nin Iran Irak savaşı konusundaki görüşlerinin dinlendiğini anlatan Perle, daha sonra Sovyetler Birliği'nin NATO müttefıkleri üzerindeki askeri tehdidini dile getirdi. Evren: Sonuç alalıın (Baştarafı 1. Sayfada) dikkatle dunnamız gereken ilke, çalışmalarunızı "arzu edilen" degil, "yapılabilir olan" konular üzerinde y ogunlaştırmamız hususudur. Böylelikle dikkatlerimizi soraut sonuçlar verecek alanlara çevirebilir ve bu alanda süratle harekete geçilmesini saglayabiliriz. " Alınan kararların kâğıt üzerinde kalmaması ve uygulanmasmı sağlanmanın da ayrı bir önem taşıdığım dile getiren Cumhurbaşkanı Evren, bu alanda her ülkeye önemli görevler düştüğünü söyledi. İslam Konferansı'na üye ülkeler arasında "en az gelişmiş olanlara yardun" konusunun da gözönünde bulundurulmasını isteyen Cumhurbaşkam Kenan Evren, ülkeler arasında karşüıkh bagımlıhğın arttığı bir ortamda İslam ülkelerinin dış dünyadan kopmadan ikili Uişkileri geliştirmelerinin önemini de vurguladı. Başbakan Turgul Özal konuşmasına, İslam ülkelerinin büyük kısmırun son yülarda "dünya çapındaki ekonomik durgunluk"tan ciddi biçimde etkilendiklerine işaret ederek başladı. Gelişmiş ülkelerde son iki yüdır gözlenen belirgin toparlanma belirtilerine rağmen, gerek İslam ülkelerinin ve gerekse kalkınma yolundaki diğer ülkelerin gelişmiş ülkelerden yansıyan olumsuz etkenler sonucu yeterli büyümeyi gerçekleştiremediklerini hatırlatü. Kalkınma yolundaki ülkelerin bugün ya kısa vadeli ekonomik sorunlann çözümüne yönelerek "büyümenin gelişmiş ülkelerden kendilerine yansımasını bekleme" ya da "topluca hadiselerin akışını değiştirme" gibi iki tercihle karşı karşıya bulunduklarını dile getiren Başbakan Özal şözlerini şöyle sürdürdu: ^Eğer ikincisini doğru yol olarak kabullenirsek, o takdirde ülkelerimizin karşı karşıya bulunduğu kısıtlamalan, açıkça tanımlamamız ve ekonomik unsurtardan esinlenen ve politik biçimde desteklenen topluca harekette bulunmamız gerekir." İslam ülkeleri ekonomilerinde "dinamizm"in bu çerçevede büyük önem taşıdığım vurgulayan Başbakan Özal, bu dinamizmi harekete geçirebilmek amacıyla şu önerilerde bulundu: • Pek çok tslam ülkesi Batıya borçludur. Uluslararası para piyasalanndaki faiz oranlan da yüksektir. Aynca korumacılık eğilimleri de ihraeal imkânlarını sınırlamaktadır. Bu menfi şartlar karşısında. çözüm yollarını kendi aramızdaki işbirtiğinde arayalım ve ticarelimizi artnraiırn. Bu alanda önemli potansiyel vardır. Nitekim Türkiye'nin 1981'den bu yana İslam iilkeleriyle olan ticaret hacmini vüzde 50 arttırmış olması da bunun kanıtıdır. •Ticari ilişkilerin geliştirilmesi açısından en önemli engel, "finansman yetersiz)iği"dir. Sanayileşmiş ülkeler tarafından faydalı bir biçimde kullanılanlara benzer biçimde "orta vadeli finansman" sağlamanın yolları bulunmalıdır. Ashnda, İslam ülkeleri bünyesinde yine bu ülkelerin istifadesine sunulabüecek yeterinden fazla finansman imkânı vardır. Böyle bir gelişme gerek kamu kesiminden, gerekse özel kesimden finansörlerin de yararına olacaktır. •İslam ülkeleri arasındaki altyapı bir an önce geliştirilmeli, yeterli hava, deniz ve kara ulaşım imkânlan yaraülmalıdır. •Eğer her ülkenin daha ucuza mal ettiği birkaç tarımsal veya endüstriyel mal veya girdi varsa, bu "nisbi üstünlük" bütün İslam topluluklannın yararına kullanılmahdır. •Ana maddeler, stratejik hammaddeler sanayileşmiş ülkeler aracılığıyla sağlanacağı yerde, dognıdao doğruya üreticiden satın alınabilir. Finansman yetersizliğinin giderilmesi, bu alanda da yeni ufuklar açacaktır. •İslam dünyası içinde en az gelişmiş ülkelere "teknik ve mali yardım" yapılması konusu bir an önce ele alınrnalıdır. •Çabalann başanya ulaşmasında özel sektörün büyük katkıları olacaktır. Bu nedenle bundan sonraki loplantılara bütün üye ülkelerin özel sektörlerinden temsilcilerin de davet edilmeleri yararlı olacaktır. İslam Konferansı Örgütü Ekonomik ve Ticari Işbirliği Sürekli Komitesi toplantısuun açılışında konuşan, konferansm önde gelen heyetlerinden Suudi Arabistan Ticaret Bakanı Suleyman El Selim, güçlu hükümetlerin yanı sıra, tslam ülkeleri arasında bir liderliğin de gereklüiğine inandıklanm vurguladı, Türkiye'nin sanayi alanında lider ülke durumunda olduğuna işaret etti. Türkiye'de hükümetlerin özel sektöre sağladıklan teşvikler sayesinde Türk sanayiinin bugünkü düzeyine ulaştığını ifade eden El Selim, Suudi Arabistan'ın da sanayiinin geliştirilmesi konusunda Türkiye'yi örnek aldığını ve özel sektörü teşvik etmeye başladığını anlattıktan sonra, "Türkiye'nin sanayisini bu düzeye eriştirmek için yıDarca sarfettigi üstün gayretteri şimdi biz de sarfediyonız" dedi. Gerek Cumhurbaşkam Kenan Evren ve gerekse Başbakan Turgut Özal'ın Bakanlar düzeyindeki toplantılan bugüne kadarki kaderlerinin dışına çıkarıp, "somut sonuç alıcı" yöne itici konuşmalanmn ardından toplantı basina kapalı olarak sürdü. Toplantınm öğieden sonraki bölümünde ise ticaret ve sanayi olmak üzere iki ayn komite oluşturuldu. Sanayi Komitesi, Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral'ın, Ticaret Komitesi ise Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem'ın başkarüığmda çalışmaya başladı. Açıhş toplantısına 39 ülkeden 32 bakan ile İslam ülkelerinin ekonomik konularla ilgüi bakanhklannın müsteşarlan, müstesar yardımcıları ve uzmanlan, Türkiye hükümetinden Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem, Devlet Bakanları lsmail Özdağlar, Mesut Yılmaz ve Sudi Türel, Çahşma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mustafa Kalemli, Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral ve Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu ile Hazine ve Dış Ticaret Müsteşan Prof. Ekrem Pakdemirü, DPT Müsteşan Yusuf Özal ve diğer yetkililer katıldılar. Milletvekilleri, ANAP tstanbul ll Örgütü temsilcileri, tstanbul Valisi ve Belediye Başkam'nın da hazır bulunduğu açıhşta özel sektörü temsilen Rahmi Koç, Sakıp Sabancı, Nejat Eczacıbaşı, Şarık Tara, Nurettin Koçak, Feyyaz Berker, Nuh Kuşçulu, Dündar Soyer dikkati çektiler. TTKP'de 15 karar bozuldu (Baştarafı 1. Sayfada) tar ve Hüseyin Bnlbol haklanndaki kararın usul, kanun uygulaması ve suçun niteliğine Uişkin bozma istemlerini reddederek, bu TİKP yöneticileri hakkında mahkemenin verdiği cezayıarttırma nedenlerini isabetli bulmayarak, haklannda verilen hükmün yalnız bu yönden bozulmasına karar verdi. NEVtN Birlikte yaşanan mutluluğa doyamadan, bedenen sensizliği çektiğimiz şu anda, yüreğimizdeki SEN, sıcak daima.. GALATASARAY LtSESİ ÖĞRENCtLERİ Askeri Yargıtay, aynca Mehmet Bedri Gültekin, Mehmet Cengiz ve Şahin Çömez haklannda hukmedilecek cezanın asgari haddi göz önüne alındığında tutukluluk hallerinin devamının mağduriyetlerine yol acacağı nedeniyle bu Uç sanığın tahliyelerini karar altına aldı. Ankara Sıkıyönetim Komutanhğı 2 Nolu Mahkemesi TİKP yöneticilerini TCK'nın çeşitli Ankara Sıkıyönetim Komu maddeleri gereğince şu cezalara tanlığVnca 8'er yıl hapis cezası çarptırmıştı: na çarptınlan Osman Gürhan Başkanlık Kurulu üyeleri DoErtürk, Oktay Mutlu, Rıza Bö ğu Perinçek, Hasan Yalçın, ke, Şahin Çömez, Mehmet Cen Mustafa Kemal Çamkıran 12'şer giz. Hüseyin Karanlık, Mehmet yıl, Mustafa Kemal Çamkıran Bedri Gültekin ve Danyal Oral teslim olduğundan 10 yıl, TİKP ÇaJışiar haklanndaki hükmü suç Merkez Komitesi üyeleri Durniteliğinin belirlenmesinde hata muş Uyanık, Mehmet Halim ya düşüldüğü gerekçesiyle boz Spatar, Hüseyin Bülbül 10'ar du. yü, TİKP Başkanlık Kurulu üyeAskeri Yargıtay Birinci Daire leri Danyal Oral Çahşlar, Mehsi'nin temyiz isteklerini reddede met Bedri Gültekin, Gün Zileli, rek, haklannda verilen karan Hüseyin Karanlık 10'ar yü, Meronadığı TÎKP yöneticileri ise kez Komitesi üyeleri Mehmet Cengiz, Şahin Çömez, Rıza Böşunlar: ke, Oktay Kutlu, Osman GünÖmer Fanık Ciravoglu, Ah han Ertur 8'er yıl, partinin kumet Şencan, Ali Rıza San, Fat rucu üyeleri Kâmil Saydam, Fuma Rukiye Bursalı, Saniye İnci at Terzi, tsrafil Tekin, Mustafa Ataberk, Kabil Konyalı, Erdo Karayünlü, Mustafa Ovacık, ğan Yemenici, Cezmi Kenan Ar Cezmi Kenan Arkış 8'er yıl, kukış. Mustafa Ovacık, Mustafa rucu üyeler Erdogan Yemenici, Karayünlü, tsrafil Tekin, Fuat Kâbil Konyalı, Saniye tnci AtaTerzi ve Kâmil Saydarn. berk, Fatma Rukiye Bursalı, Ali Askeri Yargıtay 1. Dairesi, Rıza San, Ahmet Şencan 6 yıl Emrullah Dillioglu hakkında 8'er ay, Oraer Fanık Ciravoglu temyiz incelemesine yer olmadı 5 yıl, Emrullah Dillioglu 3 ay. ğına, beraat eden Saffet Nezibi Aynı mahkeme 39 sanık hakArtan, Ali Rıza Yurtsever, Ökkeş Sım Çopur haklanndaki bu kında da yeterli delil bulunmakararın da onanmasına karar dığından beraatlerine karar vermişti. verdi. "lçer gümüş kıyılardan REMİDE âhular Ve onlarm sesi eyler bütün sükutu harâb Eder bu daveti duTgun sulardan istigrâb Gürültüsüz ve uzak mavi diğer âhular." Şiar Yalçın 15 Kasım 1984 Telefon Değişikliği Atatürk Sanayi Sitesi ALSANCAK Firmasının yeni telefon numarası: 176 18 36
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle