Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
/ KASIM 1984 KÜLTÜR YAŞAM CUMHURİYET/5 DUN^ASENDA SANAT EDEBrvAT Duyduk Görduk Ruh dünyasvnuı deriniiğinden haberli, ıtsta bir yazar Yalmzlar / Erhan Bener / 528 sayfa / Kaynak Yayınlan. GÜRSEL AYTAÇ Üçüncü baskısı geçtiğimiz ay yapılan "Yalnızlar", Erhan Bener'ın psikoloiik roman türüne önemli bir katkı niteliğinde. Eserde, yazann daha sonraki romanlannda çeşitlemeler halinde işlediği bazı motiflerin çekirdekleri var. Ruh çözümlemelerindeki ayrıntı ve derinlik gibi, anlatım tekniği özellikleri de "Yalnıziar"ı psikolojik roman kategorisine sokmaktadır. Erhan Bener, bir ölüm olayının algılaıuşını, izlerini, etkilerini roman figürleriyle özdeşerek, onlann açısından anbean okuyucuya aktanrken "saniye üstabu" uyguluyor. Romanın konusu, bir haftalık bir dış zaman çerçevesine geriye dönüşlerle sığdınlmış üç yıllık bir süreyi kapsıyor. Bir taşra kasabasında, Ankara'dan, lstanbul'dan gelmiş ve oraya uyum sağlayamadıklan gibi bir katkıkaları da olmayan, dolayısıyla kendi kabuğuna çekilıkta başarıh tablolarla canlandırıyor. Dr. Nevzat'ın Macide'yle evliliği, bu yabancılığı ve yalruzlığı aşmak isteyen bir aydının talihsiz bir denemesi. Macide, Edremitli değildir, ama ora insanının dünyasındandır, taşra kültür değerleriyle donatılmıştır. Davranışı, görgüsü, ahlak değerleriyle Dr. Nevzat'dan ayrıdır. Macide'ye "üslten baktığı", "sevgsinde bile bir bağışta bulundugu duygıısuna kapıldığı" vurgulanan Nevzat, onun evlilik öncesi çekingenliğini "besaph", "soguk" ve "itici" bulur, ama evlilik kurumuna karşı saygısından ve iffetinden emindir. Yazar, bu iki insarun davranışlannda farklı dünyaların, farklı değerlerin çarpıştığı simgesel anlar yakahyor. Nişanhsına mitolojik motifli bir broş armağan etmeye kalkan Dr. Nevzat'ın bunu bir "test" olarak düşünmüş olmasındaki ukala aydın tavn gibi Macide'ye anlattığı mitolojik yukardan izleyen bir tann bakışıyla anlatan tannsal anlatıa var karşımızda. Sunuş biçimlerinden en çok "yaşanmakta olanı iletme" (erlebte Rede) ile bazen bilinç akımına dönüşen içmonologlar egemen. Modern Batı romanımn psikolojik çözümlemeleTe en yatkın anlatım tekniği olarak benimsediği bu tarzm kanımca edebiyatımızdaki en usta uygulayıcılanndan biri Erhan Bener. "Yalnızlar"da rapor ve çevre betimlemeleri, psikolojik romanın yapısı gereği yerini figürlerin iç dünyalannm yansıtılmasına bırakıyor. Kişiler daha çok izlenimci bir üslupla çiziliyor. Mesela, Nermin'in dış görünüşü şöyle anlatüıyor: "Güzel bir kadın mıydı? Belki. Yumuşak çizgili düzgün bir viicudu vardı. Sert çizgiieri belli olmayan, oval ve aydınlık yüziinde gözleri iri ve parlak, ışıl ışıl yanıyordu. Dalgah kumral saçlan omuzianna dökülüyordu. (...) Güzeldi galiba. Daha çok zeki bakışiarının yiizüne verdigi aydınlıkla çekici, belki biraz da korkutucu bir güzellikti bu." (s.264) Hanunlar bronzlaşsuı derkenl 1984 yazı geldi geçti, ama bazı ilginç olaylar hâlâ kulaktan kulağa anlatüıyor. Işte bunlardan biri: Yaz sonlanna doğru dokuma piyasamızın iki ünlü ortağı Abnanya'ya gitmişler. Yolcutuk nedeni de yeni kurduklan fabrikalannm yanlış gönderilen bir makine parçası. Parçayı arabalarıyla geri götürecekler, yeni parçayı alıp hemen geri dönecekler. Böylece üç beş gün de gezip tozup, mekân değiştirmiş olacaklar. Ortaklar, iki gün içinde oradaki işi çözümleyip birkaç gün de keyiflerince gezdikten sonra, iş gelmiş eşin dostun siparişlerine. Herkesin istediği kıvır ztvın aldıktan sonra ilaç satın almak için bir eczaneye girmişler. Türkiye'de bulunmayan ilaçlar ve kıvır zıvvr aknmıs. Derken ortaklardan birinin gözüne bir kutu hap çarpmış. Üstündeki resimde bir kumsal, hindistancevizi ağaçlan, altında da bronzlaşmış bir huri. Dönmüş arkadaşına: Yahu, bu herhalde güneşe çıkmadan bronzlaşüran haplardan. Neredeyse yaz geçiyor, biz daha hanımları alıp güneye gidemedik. Bari onlara bu haplardan alalım da yutsunlar, tatile gidince orada beyazlıklarından utanmasmlar, diyerek birer kutu da bu haplardan almışlar. Istanbul'a döndükten sonra her iki ortağın sabahlan işe bitkin bir halde ve epey geç geldikleri gözlenmiş günlerce. Derken bir gün biri almış haplann içinden çıkan tarifnameyi, gitmiş yabancı dil bilen bir arkadaşına. Antan kardeşim, bu haplardan aldık hanımlara, yanık tenli olsunlar diye. Yanma manma yok, yok da her ikisi kaplan kesildi birader. Ne sabah rahat var, ne akşam.. Okusana aüasen şunu, ne diyor? Arkadaşı okumuş, sonra da basmış kahkahayı! AUah iyiüğinizi versin, bu bronzlaşma hapı değil ki! Ya ne hapı? Hanunlar için özel olarak yapümış, cinsel isteği arttıran uyancı hap! 1951 ÜRÜSÜ Saul Steinberg albümünde yer alan karikatürlerden biri. Sanatçtntn bu karikatürü 1951 yüı urunü. Son karîkatür HAKAN DERMAN 1. ULUSLAR.VRASI SİMAVİ KARİKATÜR YARIŞMASI ALBÜMÜ/352 sayfa/Hürriyet Vakfı Yayını Geçen yıl düzenlenmeye başlanan "Uiuslararası Simavi Karikatür Yanşması"na gönderilen ve seçici kurulca sergilenmesine değer görülen 26 ülkeden, 474 sanatçının 550'yi aşkın karikatürü albümleşti. Albümün titiz bir çalışmayla hazırlandığı sezinleniyorsa da, renkli karikatürler siyahbeyaz olarak basılınca. anlaşılmaza yakın kararmış. Birinciliği Mikhail M. Zlatkovsky (Sovyetler Birliği), ikinciliği Haslet Soyöz (Türkiye) ve Uçüncülüğü Jan Van Wessum'un (Hollanda) kazandığı yarışmaya katılan karikatürler İstanbul, tzmir ve Ankara'da sergilenmiş, yüzbini aşkın izleyici tarafından gezilmişti. Simavi karikatür albümü, son yıllarda ülkemizde hazırlanan en kapsamlı albüm. ÇEŞtTLEMELER Tugnıl Çutsay'ın karikatiir albümü/64 sayfa Çeşitlemeler, genç kuşak çizeri Çutsay'ın kendi olanaklanyla hazırladığı ilk albümü. Albümde 57 karikatür yer alıyor ve ön sözünde Semih Balcıoglu, Tuğrul'dan 'övgü' ile söz ediyor. Son yıllarda basında yeterince çizecek yer bulamayan genç karikatürcüler, seTgi açarak ve albüm çıkararak gelecek kuşaklara bir 'belge'bırakmanın heyecanı içindeler. Tuğrul da bu grupta yer alıyor. Ancak Balcıoglu'nun çizgilerinden etkilendiği gibi, albümde daha önce başka çizerler tarafından işlenmiş konulann çokluğu dikkat çekiyor. CEMAL NADtR Karikatür Albümü/Hazırlayan: Yalvaç Lral/ 80 sayfa Milliyet Yayınlan Ülkemizde karikatürü halka indirip, sevdiren ve bir dönem karikatürümüzde 'ekol' yaratan Cemal Nadir'in çizgiieri, Yalvaç Ural derlemesiyle albümleşti. Cemal Nadir albümünde, önemli tiplerinden "Dalkavuk" ve "Salamon"dan başka, "Cumartesi Karikatürieri" de yer alıyor. Albümde Cemal Nadir'in iki tipine yer verilmiş. Oysa onun olaylara dışardan bakabilen ve kısa bir yorumla taşı gediğine koyan "Amcabey" tipi, en önemli tipiydi. "Dede ile Torun"da eski ve yeni çelişkisinden, "Ak'la Kara"da karşıt görüşlerin yarattığı gülünç durumlardan yararlanmış, "Dalkavuk", "Salamon" ve "Yeni Zengin" gibi tipleri de toplumsal zayıflıklan vurgulamak amacıyla kullanılmıştır. TARZAN/Tekin Aral, Latif Demirci/192 sayfa/Fırt Dergisi Yayını Tarzan, Fırt dergisinin hazırladığı özel bir albüm. ortak bir çalışmayla oluşmuş: Yazan Tekin Aral, çizenler Latif Demirci vfc Nuri Kurtcebe. piyasada iki albimılerijıdeıı Olur mu demeyelim, oluyor Genellikle kişisel anlatım konumunun yaygın olduğu "Yalnızlar"da, rapor ve çevre betimlemeleri, psikolojik romanın yapısı gereği yerini figürlerin iç dünyalannm yansıtılmasına bırakıyor. Kişiler daha çok izlenimci bir üslupla veriliyor. len, yalnızlaşan, içen, bireysel dünyalannda ayakta durabilmeyi deneyen, ama bunu da başaramayan birkaç aydın. Dr. Nevzat, Fransızca öğretmeni Necati, müzik öğretmeni Nermin romanın odak figürleri. Bunların hayatında yeri olduğu için adı geçen ülserli ayyaş Üsteğmen Galip'le solcu savcı Şevket de "Yalmzlar"dan. Onların karşısında taşralılar olarak yer alan kişiler terzi Nuri, kızı Adalet, üvey oğlu dilsiz Musa, eczacı Remzi Bey ve odak figürler ağırlığında işlenen Dr. Nevzat'm kansı Macide var. "Tarzan filimlerindeki beyaz ekvator şapkalı kısa pantolonlu sömürgeci beyazlar gibi, iyiliklerinde de kötüliiklerinde de bir kendine özeilik, bir dıştan, bir üstten bakışlan vardı çevrelerine" dediği aydınlann yalnızlaşmalarını, içkiyle avunmaya çalışmalannı, Erhan Bener sosyal ve politik nedenlere işaret eden simgesel ağıraşk efsanesinin onda uyandırdığı soğuk etkiyi canlandıran tablo bunlardan biri. Macide'nin karşıt figürü, rakibesi Nermin. Edremit'in yabancı aydınlarından biri olarak Dr. Nevzat'a Macide'den daha yakın. Aralannda düşünsel ve tensel yakınlığa dayah bir bağ var. Nermin, Erban Bener'in öteki aydın kadın figürlerine çok benziyor: Evlilik kurumuna, geleneklere saygı duymuyor, ev kadını özellikleri yok. Erkeğin kafasına hitap ederek onunla arkadaşbk kurabilen, bunu cinsel yakınlaşmaya dönüştürmede sakınca görmeyen modern "Hetere" tipi. Bu imaj romanlanmızda yaygın bir görünüm. Kafası işleyen, mazbut aydın kadının romancılanmızın kültürlü kadın imajını etkilememiş olması ilginçtir. Yirmi dört bölümden oluşan "Yalnızlar"da genellikle kişisel anlatım konumu yaygın. Zaman zaman da yargılayan, her şeyi Simgesel işlevli bir leitmotiv Romanda fıgürleri karakterize edici naturalist leitmotivlerin yanı sıra simgesel işlevli bir leitmotiv de var: Ravel'in "Bolero"su. Kâh sevginin, kâh hayatm aslında tekdüze etkisi bırakırken algılama yeteneği gelişmiş kimseler için çeşitlilik sunabilme niteliğinin simgesi olarak yonımlanan bu melodi bir an Dr. Nevzat'ın alınyazısını simgeler (s.210). Ravel'in "Bolero"su, kurgu özelliği açısından "Yalnızlar"ın bir yansıması da sayılabilir. Romanda "tekrar" izlenimi veren birçok ruh çözümlemesi, aslında "Bolero"nun özündeki o tekdüzeliği gizlenmiş çeşitliliğe denktir. Romanda konunun bütünlüğü bakımından çok katlı anlam yükü taşıyan konu birimleri var. Bunlar kendi aralannda oluşturdukları organik dokuyla "Yalnıziar"ın kurgu mükemmellığini kanıtlamaktadır. Eser, ruh dünyasının derinliğinden haberli, roman sanatınm inceüklerinden yararlanmada usta bir yazara ait. Bu nedenle kanımca yeniden değerlendirilmeyi, incelenip araştınlmayı hak eden bir roman. değişik türde bulunuyor. Eğer cikli ve karton kapaklıyı seçerseniz, biraz daha fazla para ödeyeceksiniz. Tarzan'm albümde yer alan serüvenleri. daha önce Fırt dergisinde yayımlanmış bant karikatürlerden oluşuyor. Albüm iki bölüm. Birinci bölüm de Tarzan, Ceyn ve hayvanların, ikinci bölümde ise Tarzan ve Arap Kadri'nin serüvenleri yer alıyor. SAUL STEINBERG/Sanatı ve çizgiieri 112 sayfa/Yann Yayınlan Saul Steinberg'i tanıtan ülkemizde ki ilk albüm. Temiz ve oldukça düzenli bir çalışma sonucunda sanatı (Harold Rosenberg'in yazısıyla) ve çizgilerinden örneklerin verildiği ufak bir albüm oluşmuş. Steinberg, Ülkemizde birçok çizer tarafından sevilir ve beğenilir. Cemal Nadir, Ramiz dönemi kapandığı zaman, Turhan Selçuk öncülüğünde "grafik mizah" anlayışı doğmuştu. Bu arada Steinberg'in kankatürde yarattığı devrim, Türkiye'de de dönemin genç çizerlerini etkilemişti. Steinberg albümU, gezdiği yerlerden, esinlendiği çizgilerden ve sorunlara çizgiyle çözüm aramasından oluşmuş. Iyi ki daha fazla beklememiş Bir yurttaş 1970 yılında 5/84 sayılı dosya ve 41 sıra no.suyla yurt dışma gitmek üzere İş ve İşçi Bulma Kurumu'na basvurdu Aradan yıllar geçti, ne arayan çıktı ne soran. O da tuttu, girdi bir işe, yıllar boyu çalıştı, emekliliği yaklaştı neredeyse. Ve 4 Ekim 1984 günü postacı kaptsım çalarak eline bir mektup tutuşturdu. İş ve İşçi Bulma Kurumu 'ndan gelen mektupta, bu yurttaşımızm yurt dışına gitme sırasının geldiği belirtiliyordu ve 17 Ekim 1984 günü saat onda Kurum'un 2 no.lu odasmda bulunması öneriliyordu. Ama £>,. . Bakın "Turzim" ve Tanıtma Bakanı MUkerrem Taşçıoğlu, Gökova'da termik santral yapümasma ihşkin tepkilere nasıl karşdık veriyor: "Bizim çevre kirliliğini düşünmemiz hamalın boynuna kravat takmak gibi bir şey. Biraz da hava kirlensin, çevre kirlensin, sanayileşmeye bakalım, milletin karnı doysun." işin ilginç yanı, bu yazıya ekli ikinci bir yazıydı. Bunda da, çağnnın "yurt dışına kesin gönderileceği" anlamına gelmediği vurgulanıyor, Kurum şubesinde yapılacak ilk seçmeden sonra bir takım belgeleri hazır etmesi gerektiği yurttaşımıza bildiriliyordu. Böylece, dışardan ani bir talep gelirse, seçmeyi kazanması halinde pılıyı pırtıyı toplayıp hemen gidebilecekti. Gidemeyecekse de mazeretini yazıh olarak büdirecekti. Ne buyrulur? Yurttaşımız iyi ki umutla bugünleri beklememiş değil mi? £, r» I 9 Öyleyse, bu ülkede "Tiırzim" Bakanlığı gibi bir bakanlığın kurulmuş olması da beyaz yakalı, kravatu bürokratlann sırtına denk vurmak gibi bir şey değil mi Sayın "Turzim" Bakanı? Size en güzel öneri, ocak ayında Ankara Kalesi'nin dibindeki Hitit Müzesi bahçesinde derin derin nefes almanız olacak.. aazen öyle şeyler duyuyoruz ki, "insaf" demek gerekiyor. Bize anlatılan olay da, insafı bir yana bırakıp, "olur mu olur" dedirtecek türden bir olay. Hasan Özgül'e kulak verelim: "Ben Hasanoğlan Öğretmen Lisesi'nde memur olarak görev yapıyordum. Eşim de Elmadağ Hükümet Tabipliği'nde hemşire olarak çahşıyordu. Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı'na başvurarak, "eş durumundan" tayin istedik. Yani eşimin Elmadağ'dan Hasanoğlan 'a tayini çıktı. Çıktı ama, hemen peşinden de ben Hasanoğlan Öğretmen Lisesi'nden Elmadağ Endüstri Meslek Lisesi'ne kesin bir sonuç etde edemedik. Bu nasıl iştir, akıl erdiremedik. Durumu size anlatmakta yarar gördük. Yetkililer belki bu satırlan okur da başkalarını bizim durumumuza düşürmezler." "Olur mu?" demeyelim. Demek ki oluyormuş. tnsaf ise arkadan gelir belki. Stze ne serek van Sayın tkiKan.' taymbaşvurmamıza karşın yerlere HAYVANLAR İSMAIL GÜLGEÇ Yayın Raporu SON NESİL Yazan: Arthur C. Clarke / Türkçesi: Kayhan Şentin / 248 sayfa / Cep Kitapları Bilim kurgu romanlannın ünlü adı Arthur C. Clarke, özellikle Stanley Kubrick tarafından beyazperdeye uyarlanan "2001" adlı romaruyla bütün dünyada tanındı. Elliden fazla kitapta imzası bulunan Clarke, otuzun üzerindediledeçevrildi. '950'li yıllarda Pasifik Okyanusu'nda bazı denizaltı araştırmalarına katılan yazann, "Son Nesil" (Childhood's End) adlı romanı, uzaydan gelen ve birlikte barışla refahı getiren Tannsallar'ın, bir süre sonra insan soyuna hazırladıklan acı sürprizin öyküsü. GECEDE KANAT SESLERİ Hüseyin Yurttaş'ın Şiirleri / 80 sayfa / Yazko Yayını 1946 yıhnda doğan Hüseyin Yurttaş, köy öğretmenliği yaptı. Şiirleri ve yazıları "Dönemeç" dergisinde yayımlandı. 1970'ten başlayarak beş şiir kitabı çıkaran Ynrttaş'ın çocuk kitaplan da var. "Sanayi Çarşısı"ndaki şiirleriyle 1980 Nevzat Üstün Şiir Başan Ödülü'nü kazanan Yurttaş, "Gecede Kanat Sesleri" adlı son kitabında 35 şiire yer vermiş. "Şarkdar Eskir" adlı şiiri şöyle: "Şarkılar eskir sesler degişir zaman içinde / billur ışıklar solar gölgeler belirir mekân içinde / sevgi varsa umut varsa akar gider gizliden / bir kıvılcım yeter, tutuşar o koca külhan içinde." ERZURUM VE ÇEVRESÎNtN DtPTARİHt Yazan: Dr. Harait Zubeyir Koşay / Türk Kültürünü Arastınna Enstiiüsii Yayınlan / 72 sayfa. "Erzurum ve Çevresinin Dip Tarihi", Hamit Zöbeyir Koşay'ın Atatürk Üniversitesi Yayınlan arasında 1973 yılında yayımlanan "50. Yd Annağanı, Erznrum ve Çevresi, Cilt I" dergisinde yer alan makalesinin genışletilmiş biçimi. Koşay, çahşmasına, "Erzurum ve çevresinin dip tarihi çözülebilse, bu yalnız Dogu Anadolu için değil. komşu ülkeler, hatta Mezopotamya tarihi için de biiyük bir kazanç olurdu," diye başlarken, aslında giriştiği bu çalışmanın amacını da dile getirmiş oluyor. Türk Tarih Kurumu'nun kumculan arasında yer alan Koşay, aynı zamanda uiuslararası birçok kuruluşun asli ve muhabir üyesi. Koşay'ın bugüne kadar Anadolu etnografvası. folklor. kültür tarihi, müzeler, arkeolojik kazılar, tanıtmalar, nekroloji ve halk eğitimiyle ilgili Türkçe ve yabancı dillerde yayımlanmış otuz beş kitabı ve yüz elli bilimsel makalesi bulunuyor. TÜRK VE BATI EDEBİYATINDA ŞAtRLER YAZARLAR Hazırlayan: Muammer Yüzbaşıoglu / 3S2 sayfa / Kipaş Dağıtım Yayını. Türkçe ve edebiyat derslerine yardımcı olarak hazırlanan bu kitapta, Türk yazar ve ozanlarının yanı sıra, Batılılara da yer verilmiş. Özellikle d.ers kitaplarında yer alan adların yanı sıra, ünlü çağdaş adlar da içeren kitap, bir "edebiyatçılar sözliiğü" niteliğinde. Bu nedenle, yer verdiği yazarlar ve ozanlar arasında Divan şairi Ahmedî de var, Uğur Mumcu da, Jerzy Kosinski de, Refik Durbaş da. Önsözünde belirtildiği gibi, "Kitabın oylamu ister istemez birçok yerli ve yabancı ismin alınmasını engellemiş." Böylesi çahşmalarda kaçınılrnaz olan bu durumu hoş görmek gerek. Yine de, özellikle öğrenciler için yararlı bir başvuru kitabı. KENT VE KÖPEKLER Yazan: Mario Vargas Llosa / Çeviren: Sena Volkan / 248 .sayfa / Alan Yayıncılık 1936 doğumlu Llosa, günümüz Latin Amerika Edebiyatı'run en büytlk adlarından biri sayıhyor. Ne var ki, bu önemli sanatçı, basınımızda çıkan birkaç yazısı dışmda Türkiye'de tanınmıyordu. Onun ilk romanı oian, 24 yaşında yazdığı "Kent ve Köpekler" in sonunda dilimize kazandınlması bu bakımdan sevindirici oldu. "Kent ve Köpekler"in kahramanları, Peru'nun başkenti Lima'daki bir askeri okulda öğrenim gören gençlerdir. Ağır baskılann genç insanlar üzerinde ne tür tepkiler oluşturduğunun, onlan nasıl suça ittiğinin öyküsüdür. Değişik, özgün, renkli bir anlatımın egemen olduğu kitap çağımız edebiyatının en önemli yapıtlarındandır. HtNDtSTAN'A BİR GEÇÎT Yazan: E. M. Forster / Çeviren: Filiz Ofluoglu / Adam Yaytncıhk Adam Yayıncılık, daha önce E. M. Forster'in "Meleklerin Uğramadığı Yer" adlı romanı ile "Roman Sanatı" adlı incelemesini yayımlamıştı. Bu kez, ülkemizde ilk basımı 1961'de yapılan ve E. M. Forster'in'olduğu kadar tngiliz edebiyatının da bir başyapıtı sayılması gereken "Hindistan'a Bir Geçit" adlı romanı yayımladı aynı yayınevi. İlk basımında olduğu gibi gene Filiz Ofluoglu'nun çevirisiyle yayınlayan "Hindistan'a Bir Geçit", ülkemizde az bilinen bir yazann okumaya değer yapıtı. TARIHTE BUGUN MIMTAZ AMKAS "PISKIN TEYZE"NİN ÖLÜMÜ.. 19$S'DA 8UGÎM,ÜNW Tİ1AT8O OrUNCUSu UALlDE. PffKIN,S3 YAŞıNOA İSTANBUL'DA ÖLDU SAHNEYE İLK K£2, 1923"TE?MlLÛ SAHNE" TDPUILUÖUNUN İZMİR TURNESİHÜE ÇJKMIÇ, "SEVDA HANIM ZEVCEM"OYUNUNDA OVNAMIŞTI 192S"TE DÂGÛLBEDAİ' y£ StREN HALİDE Pi$K>N', DAHA SONRA, RA$İTHI2A, NAŞİT ÖZCAN VE SADl TEK TOPLULUKLARfNDA ÇALlŞTI.BU ARAOA, BEVÛLEIZDE ROL ALDI. 1333'TE. "KARlM BENİ ALpATtfSA'FllMİYLE SİUEMAM 6EÇTİ. CANLANDIRDIĞI HAUiTAN KİÇİLEfiLE BtJYÜK ÜN KAZANDI. AMA, ONUN YURT ÇAP/NOA İLGi TDPLAMASlNlM NEDENİ RADYOPAKİ SKEÇLB'RİYDİ.GAÜPARCAN'IN UAZIttLADlĞI "HA8İBB MOLLA" VE OAHA SONRA DA "PİŞICİN TEY2E'\ BüHLARIN £N POPÜLER OLANLARIYD1. GÖLCÜK TERSANESİ KOMUTANLIĞI DÖNER SERMAYE GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN 1 Tersanemiz Döner Sermaye Genel Müdürlüğü ihtiyacı için asağıda cinsi ve miktarı yazıb boya hammaddeleri kapalı zarf teklif isteme usulü ile satın ahnacaktır. 2 Bu i$lere ait teknik ve idari şartnameler Tersanemiz Döner Sermaye Satınalma Komisyonu Başkanlığı ofîsinden beher adedi 500.TL.'sı karşıhgında ahnabilir. 3 Ihale Döner Sermaye Satınalma Komisyonu Başkanlığı odasında 8 Kasım 1984 Perşembe günu saat 15.00"de yapılacaktır. 4 En son teklif venne 8 Kasım 1984 günü saat 14.00'de kadardır. 5 Teknik ve idari şartnameler bedelsiz olarak Genel Müdürlüğümuzden Satınalma Komisyonu ofisinde görülebilir. 6 İsteklilerden istenen belgeler idari şartnamede belirtilmiştir. 7 lhale 84/8213 sayılı döner sennayeli kuruluşlar ihale yönetmenliği esaslanna uygun olarak yapılacaktır. MALZEMENtN MUHAMMEN GEÇtCt TEMİNAT1 CİNSt MİKTARI BEDELİ Tutya (Çinko) Üstübec 7000 Kg. 5.232.500. TL. 156.975. TL. Tutya (Çinko) 129.000. " Kromat 4000 " 4.300.000. " 119.250. " Krom San 4000 " 3.975.000. " Basın: 26690 İLAN SOSYAL SİGORTALAR KURUMU İSTANBUL SATIN ALMA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN 1 Kurumumuz Sağlık Tesislerinin ihtiyaçlannı karşılamak üzere Depo Stoku olarak, Türk Kodeksi evsafmda 0.90 cm. eninde 2.000.000 metre, Gaz Hydrophyle teklif alma suretiyle satın alınacaktır. 2 İhaleye iştirak etmek isteyen firmaların idari şartname esaslan dahilinde hazırlayacaklan teklif mektuplannı en geç 15.11.1984 Perşembe günü mesai saati sonuna kadar Beyoğlu, Kalyoncu Kulluk Caddesi Nallı Han'daki Bölge Müdürlüğümüze vermeleri veya aynı gün ve saatte bulundurulmak üzere posta ile göndermeleri gerekir. 3 Postada vaki gecikmeler kabul edilmez. 4 Bu ihale ile ilgili idari şartname mesai saatleri dahilinde I No.'lu Satın Alma Komisyonumuzdan temin edilebilir. 5 Kurumumuz Devlet İhale Yasasına tabi olmadığından; ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediği firmadan istediği miktarlarda almakta serbesttir. 6 Dosya No: 810234 Basın: 26557 C CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ'NDEN HABERLER 22.00 saatlerinde gezilebilecek olan Kitap Şenliği'nde bir yandan kitap satışlan yapüırken, üye kayıtlan da sürecek. Cumhuriyet Kitap Kulübü, her zaman olduğu gibi kitaplann sergiienip okura sunulmasında da yeniükler getiriyor. Ankara Şenliği'nde 150 yaymevinin 5500'ü aşkın kitabı satışa sunulurken, kuliibe üye olanlara geniş hacimli kataloğ elden teslim ediliyor. "Kitap ayı" olarak değerlendirilen kasım ayının ilk haftasmda htanbul'da da Cumhuriyet Kitap Kulübü, TüYAP Kitap Fuan çerçevesinde üyelerle okurlara tanışmasım sürdürecek ve üye kayıtlarvu kabul edecek. Bu yıl Cumhuriyet Kitap Kulübü üyelik kartına sahip olan tüm üyelerimiz ücretsiz olarak TÜYAP Kitap Fuarım gezebilecekler. , Kulübümüzün Kitap Şenliği bugün Ankara'da Cumhuriyet Kitap Kulübü 'nden "kitap şenlikleri" dizisinin ikincisi bugün Ankara'da, Odalar Birliği salonlarında başlıyor. Okura kitap ulaştırma uğraşına yeni ve cekici bir anlayıs setiren Kitap Kulübü, İzmir Şenliği'nden sonra bu kez Ankara Kitap Şenliği ile etkinUklerini surtiuruyor. 17kasım tarihleriarasında Bakanlıklar'daki Odalar Birliği Salonlarında, her gün saat 11.00 AYEN EN ÇOK SATAN KİTAPLARI DENEMEİNCELEMEBELGEANI 1 Ekim 19841 Kasım 1984 Sıra: Kod: 1 027.034 2 024.002 3 004.023 4 027.015 5 022.133 6 7 8 9 10 130.196 024.001 027.017 130.197 016.019 Kitabın Adu Yazan: Düşünüyorum Öyleyse Vuruntlhan Selçuk Cumhuriyet Yılhk '84 Iktisatta Doğrular Yanlışlar Aslan Başer Kafaoğlu Nadir Nadi Ben Atatürkçü Değitim Sosyal Demokrasi Nedir Ismail Cem Ne Değildir Özgürlük/Ortak Kitap1 Cumhuriyet Yıllık '83 Söylev M.Kemal Atatürk Demokrasi/Ortak Kitap2 Bolivya Günlüğü Che Guevara 1 Gökçeada Tanm lsletmesi Müdürlüğü'nün 1984 yüı istihsali olan yaklaşık 200 ton dane zeytin açık arttırma ile toplattınlacaktır. 2 Bu işe ait şartname çalışma saatleri içinde Tanm îşletmeleri Genel Müdürlüğü, Gökçeada Tarım lsletmesi Müdürlüğü'nde, Çanakkale Teknik Ziraat Müdürlüğu ile tlçe Ziraat Mühendislikleri'nde görülebilir. 3 lhale işletmemiz AlımSatım Komisyonu huzurunda 5.11.1984 günü saat 14.00'de işletme idare binasında açık arttırma suretiyle yapüacaktır. 4 Toplattınlacak olan zeytin, tahminen 200 ton olup 1. kg.'ı 25. TL.den muhammen bedeli 5.000.000. TL., gecici teminaü 150.000.TL.dir. 5 Alıcılardan 2886 sayılı yasadaki ihaleye girebilme koşulları aranır. 6 İşletmemiz 2886 sayılı yasaya bağımh değildir. Duyurulur. DUYURU GÖKÇEADA TARIM İŞLETMESİ MÜDÜRLUGU'NDEN İLAN FATSA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİNDEN Dosya No: 1984/55 Davacı Fatsa ilçesi Meşebükü köyunden Hüseyin Dav\j tarafından davalı Fatsa ilçesi Meşebükü köyunden Süîeymanoğlu Mehmet Kaş akyhine, Fatsa ilçesi Meşebükü köyünde davalı adına tescili yapılan 1180 nolu parselin tapu kaydırun iptali ile davacı adına tescili için açılan Tapu iptali ve Tescil davasımn ^pılan yargılaması sırasında, davalı adına çıkanlan davetiye tebliğ olunamamış, zabıtaca yaptınlan lahkikat neticesinde davalının adresi bulunamadığından da\a dilekçesi ve davetiyenin davalıya ilanen tebliğjne karar verilmiş olduğundan, davalı Mehma Kaş'ın Falsa Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1984/55 savilı davasının 11.12.r984 günü saat 9'daki duruşmasında hazır bulunması, veya kendisini bir vekille temsil ettinnesi, aksı halde adına ilanen gı>ap davetiyesi çıkarılacağı, işbu ilanın davetiye yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 18.10.1984 Basın: 26778