18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 EKİM 1984 KÜLTÜR YAŞAM CUMHURİYET/5 SENEMA ATILLA DORSAY SFNEMADAN YORUMLU HABERLER Cazetecilikte kuraldır: Habere yorum katümaz. Ama son günlerde sinema dünyamızda öylesine ilginç şeyler oluyor ki, yorumsuz durmak olanaksızOnun için biz 'kuralı çiğneyip", size zaman zaman "yorumlu haoerler" verelim.. Duyduk Gördük Solcular aranıyorl İstanbul Belediyesi, aylar önce aldığı son derece olumlu bir kararı, Antalya Şenliği'nde ödül alan 3 filmi belediye rüsumundan bağışık kılarak, bu filmleri yapanlara destek olma kararını uygulamıyor. >ledeni, söylenene göre, "Antalya'da 'solcu'film ve sanatçüarın ödüllendirilmiş olması" imis.. Şimdi ilgililer, 10 uyesinden S'i devlet memuru olan, diğerleri ise Yıldız Kenter, Sadri A/ışık, Lütfi Akad gibi isimlerden oluşan jüriye "solcu ' 'ların nasıl olup da sızdığım arastmyor olmalılar.. MOTOSIKLET DEYİP GEÇME John Mason ünlü bir grafik sanatçtsu Otomotiv sanayii için hazırladığı reklamlarla tantnan Mason, yukandaki tasanmuu özellikle motosiklet sürücülerini uyarmak amacıyla düşünmüş. Evet, uzun yola çıktığımızda bu durumu almalısınız sayın motosikletçiler. Ama yukandaki hanım kız gibi soyunmanıza gerek yok tabiL "Dünyanın Kaderi" başlıyor KADIN FtLMt Temelde kuşkusuz bir kadın fîhni olan "Bir Yudum Sevgi", kendi çözümünü kendisi bulan günümüzün Türk toplumunun kadırunı anlatıyor. Ama filınin en önemli yanı cinseUiğe dürüst yaklaşımı. bunaltmlı tlerleyen mevsime karşın Beyoğlu'ndaki Fitaş'Dünya sinemaları hâlâ birinci vizyona geçmediler, ikifer film gösteriyorlar. Sinemalann yöneticisi bunu "muşterı gelmiyor ki" mazeretine bağlıyor. Ama sen doğru dürüst film koymazsan "musteri" elbette gelmez.. Oysa "Bir Zamanlar Amerika", "Fedai" gibi filmlerin oynadığı sinemalar, sıcaklara karşın pekalu dolup boşalıyor.. Bizim sinema ağalanna bunlan anlatmak, kuşkusuz kolay değil.. Bu arada, Dünya sinemasının yarından başlayarak "Dunyamn KaderiChina Syndrome" adli ünlü filmle ilk vizyona geçeceği bildiriliyor. îşte güniimüzde politika Bir ilan İzmir SODEP'i kanştırdı. İzmir tl Genel Meclisi üyesi SODEP'li tbrahim Yılmaz yıllardır politikanın içinde. Son günlerde deneyimli politikacı Şeref Bakşık 'm başkanlığmı yaptığı SODEP İzmir Örgütü isepolitikadan çok "meyhane sohbetlerıne" daldığmdan kavgalann ardı arkası gelmiyor. Bu yüzden de başkan Şeref Bakşık iki arada bir derede kalıyor. Olup bitenleri görüyor, izliyor Bakşık. Bu yüzden de üzülüyor. Şeref Bakşık ve bir iki yöneticinin dısında, tüm günlerini bir klüpte şans oyunlanyla geçiren üyeler akşamlan Hatay'da bir meyhaneye oturup, politika üretiyorlar. Bu arada birbirlerine muziplik yapıyoriar. tşte bunlardan biri geçenlerde Izsıra kızın bakıslarmtn kendininkilerle çakışması, bu bakışlarda gülümseme izleri sezmesi Erdoğan Bey'i iyice umutlandırdı. Hele bir ara otobüs sarsılıp dizleri kızın dizlerine değince, içi bir tuhaf oldu. Tam o sıra kız gülümseyerek doğruldu. Ne, yakınlıklan bu kadar kısa mı sürecekti? Hayır, hayır. Erdoğan Bey de guzel kızın ardından inmeye, ne pahasına olursa olsun onunla konuşmaya karar verdi. Ama Buyurun efendim, oturun. Yorulmuş olmalısınız, deyip yerini kendisine vermez mi? Erdoğan Bey'in başından aşağı kaynar sular döküldü. Yaşına lanet ettil mir'deyayımlanan Yeni Asırgazetesine şu ilanı verdi: "H Genel Meclisi üyemiz sayın İbrahim Yılmaz Bey'e üstün parti hizmetleri nedeniyle 19/10/1984 saat 16.00'da il merkezimizde ödül verilecektir. Partililerimize daveten duyurulur. SODEP İl Başkanhğı tlan gazetede çıkmca buna ilk şasıran tl Başkanı Şeref Bakşık oldu. Bakşık bir gün sonra Yeni Asır muhabirine şu açıklamayı yaptı: Olayın gazetenin iyi niyetlni kötüye kullanılmasmdan oluştuğunu sanıyoruz. Bu ilanın tl Baskanhğıyla hiçbir ügisiyoktur. tlanı verenlerin tespiti için çalışıyoruz. Kim olduklan anlaşılırsa cezalandırılacak. SODEP'li İbrahim Yılmaz ise "Cumhuriyet" muhabirine şunları söyledi: Beni SODEP'te harcamak isteyen birkaç sevimli dostum var. tlanı kimin verdiğini biliyorum. Tazminat davası açıp kazanacağım parayla yetim torunumu sunnet ettireceğim. tşte günümüzde politika. Üstelik Sosyal Demokrat bir partide politika. Bir olgunluk çağı ürünü Bir Yudum Sevgi/ Yönetmen: Atıf Yılmaz/Senaryo: Latife Tekin, A. Yılmaz, Fehmı Yaşar'Görüntü: Çetin Tunca/Müzik: Yalçın Tura/Oyuncular: Kadir İnamr, Hale Soygazi, Meral Çetinkaya, Macit Koper, Dursun Ali Sağıroğlu, Osman Alyanak, Muadelet Tibet, Ülkü Ülker, Tuncay Akça, Ayşegül Uyguner, Füsun Demirel, Serra Yılmaz, Gülşen Girginkoç/Yeşilçam Film yapımı (Lale, Yumurcak, Sinema 74, Reks, Ünverdi, Suadiye, İnci, vs). 'Bir Yudum Sevgi", gecekondu varoşlarındaki mezarhklarda oynayan çocuklann görüntüsüyle açılıyor. Biri bir mezardan çıkardığı bir kurukafayla top gibi oynamaya başlıyor. Bu sahne, filmin üslubunun ipucunu veriyor: "Bir Yudum Sevgi", katıksız gerçekliğin bir ölçüde fantezi, bir ölçüde de gülmeceyle iç içe verileceği bir filmdir... Bunu izleyen çok ilginç bir bölümde ise, "mahallenin yosraası"nın yoksul gecekondu semtı kadınlarına kocalarını nasıl " d i r i " tutmayı öğrettiğini izliyoruz. Bu sahne de filmin özünün işaretini veriyor: "Bir Yudum Sevgi", Türk toplumunda, daha özel olarak da gecekondu semtlerinde kırsal kökenli kesimlerin "cinsellik" sorununu işleyecek bir filmdir... le anası sürekli "büyücü" kapısı aşındırıp kocayı eve ve kansına bağlamanm çarelerini ararlar. Cemal'le Aygül arasında semtte başlayıp fabrikada gelişen ilişki, önce kaçınılmaz, karşı koyulmaz bir cinsel isteğe, zaman içinde ise gerçek bir sevgiye dönuşecek, iki sevgili toplam beş çocuğun ve tum çevrenin yarattığı güçluklere karşın, mutluluğa erişmeye savaşacaklardır... yısız filmde en melodrama dönük biçimde işlenen tum olaylar ("kadın" ve " n a m u s " kavramlannın yol açtığı, açabileceği tüm kavgalar, çatışmalar, cinayetler, kıyımlar) bu filmde "yumuşak iniş"le geçiştiriliyor, ölümcül sonuçlara yol açmadan, yaşamda çoğu kez olduğu gibi insanca çözümleniyor. Ama bu "insanca çözümlenme" bile kuşkusuz birçok çatışmayı, çelişkiyi içeriyor. Bu genel yaklaşım içinde ise, bazı bölümlerin içerdiği gülmece öğesi, büsbütün öne çıkıyor. " B ü y ü " uygulamaları örneğin: Cemal'in "okunmuş" ayranı bir türlü içmediği sahne veya yine Cemal'in çırçıplak soyunup "tütsü"nün üstünden bilmem kaç kez atladığı sahne gibi. (Bu sahne, ayrıca sinemamızda hiç görulmemiş bir gülmece / erotizm karışımı içeriyor: Erotizm, çıplaklığı görülmeyen Cemal'e bakan kadın / kız yüzlerinin görünümünden veriliyor). Tüm "namus kavgalan", Aygül'un ablasını "karate yaparak" korumaya çalışan kardeş'i, veresiyeden bunalmış semt bakkalı gibi bölümler, filmin dokusuna sinmiş bu gülmeceye örnek. mutluluğa giden kapıyı da açabilir. Filmin bazı bölumlerinde içerdiği yoğun erotizm, bu açıdan filmin özüne, bildirisine son derece denk düşen konumuyla, Yılmaz'ın bu tür sahneleri bayağılaştırmadan çekmedeki ustalığını bir kez daha kanıtlıyor. Diğer yandan, temelde kuşkusuz bir "kadın filmi" olan "Bir Yudum Sevgi"nin odak noktasını oluşturan Aygül tipi, sinemamız için yeni, değişik, yürekli bir tipleme.. Ne yıllar yılı seyircimize yutturulan, "stitten de beyaz", namus timsali " b a k i r e " imajı bu, ne de "giinahkâr fahişe" tipi... tkisinin arasında, ayakları yere basan, cinselliğini de insanlığınm bir parçası olarak yaşamak zorunda olan ve yaşayan kadın, kırsal yaşamdan sanayi toplumuna geçişin sancılarını töresel planda yaşayan, yürekli çıkışı ve kararıyla kendi çözümünü kendisi bulan günümüzün bunalımlı Türk toplumunun kadını... Erdoğan Bey'in başına gelen Erdoğan Bey, iieri yasına karşın "cınsi latıf'e fazlasıyla düşkün yurttaşlanmızdandır. Yine da altın gibi yürtği, engin külturü, guzel konuşma yeteneğiyle hâlâ pek çok genç hanımın yüreğini hoplatabilmektedir. Ama geçenlerde başına gelen, Erdoğan Bey7 bu tutkusundan neredeyse vazgeçirecek nitelikteydi. Otübüse binen Erdoğan Bey, yer bulamadığı için tavandaki demirden sarkan demir halkaya yapıştı. Bu arada da gözü tam önünde oturan genç kıza ilişti. Gerçekten hoş, alımlı, insanın gözünü üzerinden ayıramayacağı türden bir kızdı bu. Erdoğan Bey de dikti gözünü kıza. Ara Fantezi motifler. gülmece duygusu İkisi de evli, ikisi de çocuklu iki insanın ilişkisi, aşkı... Çok bilinen bir konu mu dediniz? Ne denli yanıldığınızı ancak "Bir Yudum Sevgi"yi gördükten sonra anlayacaksınız. Çünkü film, gerçekten de birçok filmde ele alınmış olan konusuna karşın, çevresine ve kişilerine taptaze biçimde yaklaşmayı biliyor. Latife Tekin'in dört dörtlük öyküsünde ve bundan yapılan, ağırlığını yine Tekin'in taşıdığı senaryoda, Tekin'in "Sevgili Arsız Öliım" romanındaki yazar kişiliğinden beklenebilecek olan fantezi öğesi, yapıtın tümune egemen olmamakla birlikte yine de yer yer belirgın... Sık sık yinelenen "kurukafa" olayı, yangın yerinde sığınmış duran bir ayı, çeşitli büyü motifleri ve uygulamaları, öykuye yer yer bu tür fanteziyi (fantastik sınırlarında gezinen bir fanteziyi) katıyor. Bir diğer öğe, kuşkusuz alay, gülmece veya " i r o n i " öğesi... Gülmecenin yumuşaklığı, zaten filmin tüm yapısına sinmiş.. Sa "tkinci ayak" denen ve yerli filmlerimizin bir bölümünün gösterildiği sinema salonlan toplamında, Beyoğlu Luks sinemasının geçici olarak kapanması nedeniyle (bu sinema, yakında yabancıfilm göstererek açılacak) Beyoğlu ayağı kalmamıştı. Bu eksiklik, 29 ekimde açılacak olan Beyoğlu Rüya sinemasıyla giderilecek. "Tövbekâr" olan seks sineması kız: HAYVANLAR ISMAİL <;ÜLGEC Sinemamızın "Olgunluk Çagı" ürünü "Bir Yudum Sevgi", Aüf Yılmaz'ın bu kez konuda, finalde veya oyuncu yönetiminde hiçbir ödün vermeden gerçekleştirdiği, hiçbir temel kusur veya yanlış taŞimayan, ilginç ve toplumumuz için yaşamsal öğeler içeren bir konunun kusursuz biçimde anlatılması.. Hale Soygazi, sinemadan beş yıldır uzak kalmış olması hayret uyandıran olağanüstü bir oyuncu.. Kadir Inanır, bu filmde yıllardır bizım tanık olduğumuz en iyi oyununu veriyor. Alabildiğine doğal, alabildiğine yalın, Melib Giilgen veya Şerif Gören'in bazı filmlerindeki kalıp davranışlardan tümüyle sıyrılmış. Tüm oyuncular da, Çetiıı Tunca'nın, ne yaak ki lstanbul'da yerli film gösteren sinemaların projeksiyon koşullannca katledilen göruntüleri de birinci sınıf.. Ama özel bir ovgüyu, filmin "sensuel", iyimser atmosferine son derece yakışan kıvrak muziğiyle yıllanmış sanatçı Yalçın Tura'ya yapmak isterim... "Bir Yudum Sevgi", sinemamızın bir olgunluk çağı ürünü.. Mutlaka izleyin... tki mutstız ınsan "Bir Yudum Sevgi", vaktini kahvede ve içkide geçiren, işsiz güçsüz ve ailesine hayırsız Cuma'nın (Macit Koper) dört çocuğunu büyütmeye çalışan mutsuz ve doyumsuz karısı Aygül'un üstüne kurulu bir öyküyü anlatıyor. Aygul (Hale Soygazi), sonunda çareyi fabrikada çalışan Cemal'in önerisiyle aynı fabrikada işe girmede buluyor. Cemal (Kadir Inanır), köyden gelen ve aile içi bir anlaşma sonucu zorla kendisine verilen teyze kızı Nezaket'le (Meral Çetinkaya) evlidir. Ama bu gecekondu yöresindeki "kent" yaşamına bile ayak uyduramamış çirkin ve içine dönük karısıyla mutlu olması söz konusu değildir. Nezaket' CinseUiğe ödünsüz yaklaşım Ama filmin asıl önemli yanı, kuşkusuz cinseUiğe getirdiği açık, dürüst, ödunsüz yaklaşım... Atıf Yılmaz, "sevgi üstiine çeşitlemeler" diye özetlenen son birkaç filminde genelde cinsellikten soyutlanmış bir sevgiyi sunmuştu. (Belki "Mine"nin dışında). Bu filmde ise cinsellik, yaşamda tuttuğu yeri tutuyor, yani nerdeyse başköşeyi. Her türlü olumsuz koşul altında, amansız bir çevre baskısı altında bile cinsellik bir fıdan gibi yeşerir ve yasasını uygular diyor yönetmen.. Üstelik sonradan gerçek bir aşka da dönüşebilir, TARIHTE BUGUN MIUTAZJRIKM.V 26 Ekim 196?'P£ BUGUN, ıRAN Ş/)W MUHAMMET RI2A PEULBVİ, TAHRAM'PA TAÇ GİYOİ. i94f'P£ İMM TAHTIMA 6EÇEN RI2A PEHLEVİ, İ9SO'LERDE, PETKOLÜN MtLJJLEÇDRİLMESİMİ SAI/UMAM GÜÇLÜ SAÇSAtCAN MUHAMMET MUSADDIK TARAFtUDAN ULkLBYt' TERK.B ZORIAUMIŞTI.ANCAK,KJSA SÜKE SONRA,YENlOBŞl TAUTIHI ELE GEÇİIZENPü{ L£Vf, BU KEZ ÜLKE ÜZERlUDE TAM BİR BAS Kt YÖNETIMİ KURMUfTU. İŞTE,TAÇ GlYMESÎ 8U SlRALAM RASrLAMA/OAOfR. ŞAH'lN YÖNETİMİ, 197O'U YILLARDA SOL EĞİLİMÜ GÜÇLER VE OiNî UDEe.L£R.C£ SARStLACAK, BÜyÛYEN CLAYLAR, ONUNj TAHTt SON KEZ TERHErMESINE YOL. AçACAKTlR.. ] ŞAU TAÇ GİYİYOR.. Stallone'nin îlk yönetmenliği Fedai (Paradise AlieyJ / Yönetmen: Sylvester Stallone / Oyuncular: Sylvester Stallone, Kevin Conway, Anne Archer, Joe Spinnell, Lee Canellito / Universal filmi (As. Emek, vs.) 'Rocky' filmiyle bir anda üne kavoışan Sylvester Stallone'nin ülkemizde de (diğer ülkeler gibi) kazandığı popülerlik öylesine büyük ki, şimdi Stallone imzasını taşıyan tüm filmler birerikişer gösterime çıkıyor. Işte sanatçının 1978'den kalma bir filmi, senaryosunu yazıp ilk yönetmenlik denemesini gerçekleştirdiği "Paradise Alley", Türkçe ismiyle " F e d a i " . . . " Fedai "de Stallone, yine çok iyi bildiği, içinden geldiği çevreye eğiliyor. New York'taki Italyan göçmenleri, 1940'ların koşulları içinde bu dev kentte yoksulluk dolu bir yaşamı sürdürüyorlar. 3 kardeşin öyküsünü izliyoruz bu arada... En büyuğü (Armand Assante) savaşta sakat kalarak yaşama acılaşmış.. Ortancası (Stallone), vaktiyle ağabeyinin ilişki kurduğu, ama sonra terkettiği, bir dansing'te çalışan bir kızatutkun... Bu arada, buz dağıtıcılığı yapan en küçük kardeşin (Kevin Conway) iriyarılığı ve bir iddiada dev bir gureşçiye karşı başan kazanması, büyük kardeşlerin akhnı çeliyor: Küçük kardeşi profesyonel bir güreşçi yaparak o dönem New York'unda pek gözde olan maçlarda para kazanmak ve 'köşeyi dönmek' olanağı yok mudur? Soruna önce pek iyi gözle bakmayan büyük kardeş, kısa zamanda olayı en çok benimseyen olup çıkacak ve küçüğün alabildiğine dayak yemesi, hırpalanması pahasına da olsa, 3 kardeş yaşadıklan 'getto'dan çıkma, bir kurtuluş arama çabasını sürdureceklerdir... " F e d a i " , Sylvester Stallone'nin gerek bir oyuncu, gerekse bir yazaryönetmen olarak kazandı Bir talihsizlik 5 0 YIL ONCE Cıınıhıırivet 26 Ektm 1934 koruma hakkındakı kanunun Türk parasını Bostancı 31 'inci maddesi hukmünun tramvayı koruma kanunu teşmil edilmesinin muvafık olamayacağı karargir KadıköyBostancı tramvay ve seyyuhlar olmuştur. hattının kuşat resmi ANKARA 25 (Telefonla) Türkiye limanlanna kafile halinde ve hususi seyyah vapurlarile gelip geceleri vapurda ikâmet eden ve Şark şimendiferlerile sabahleyin gelip öğleyin Toros ekspresile hareket eden ve şehirlerde hiç levakkuf etmıyen seyyahlara, vapurdan trene aktarma eden yolculara Türk parasını Memleketimizden transit suretile geçen aleumum seyahlar ve kısa bir muddet ikameı eden ecnebilerle memaliki ecnebiyedeki Turkler memleketimize dahıl olduklan ilk gumrukte memurlar, üzerlerindeki ecnebı dövizlerı kavde mecbur tutulmaktadtrlar. I9UI984 Amatör ve profesyvnel fotoğrafçılara Türkiye'nin tarihi ve tabii guzellikleh aktüaliteye ait Turkiye'den gönderilecek resimler Fransızca "Ankara" gazetesinde nesredilebilecektir. Seşredilen resimler için iki liradan başlayarak lâyık olduklan kıymet verilecektir. Arzu eden resim sahiplerinin isimleri de neşrolunacaktır. 1978'DEN KALMA Ülkemizde "Rocky"ikünekavuşanSylvester Stallone'nin 1978'den kalma filmi "Fedai", onun hem oyuncu, hem de yönetmen olarak basarılannm ipuçlanm taştyor. ğı ve sonraları "Rocky 2 ve 3 " ve "YaşıyorumStaying Alive" gibi filmlerle sürecek olan başarısının ipuçlanm taşıyor. Hem kendi başına çok sempatik, taptaze bir şeyler taşıyan, hem de Stallone'nin günümüzdeki kişiliğini açıklayan ilginç bir film bu... Stallone, yoksulluk, düşkünlük içindeki çevTelerinden gelip 'Araerikan düşii'ne kavuşmak için sahip oldukları tek değeri, bedensel güçlerini kullanan göçmenlerın dunyasını alabildiğine sıcakhkla veriyor. Cosmos'un maymunu dans ettirmeğe çalışması, sabahları kafesteki kuşuna şarkı söyleyen kuçuk kardeş, gelip geçenlere saldırarak para almağa çalışan sokak dilencisi gibi buluşlar, Stallone'nin öyküsünde bir hayli bol.. Dığcr yandan, Stallone, bir olumkalım yanşına dönüşen bir bilek güreşini veya çatıdan yağan yağmur altında göle dönmüş bir pıstte surdürülen amansız bir güreşi vermede çok usta... Toplumsal koşullardan yola çıkarak bireysel çatışmalara donuşen bir süreci, gerçekçilikle ayrıntı ve anekdot duşkünluğünün, akılcı bir bakışla duygusallığın ilginç bir karmaşası halinde veriyor Stallone.. Ve bu arada, kendi oyuncu kişiliğinin de yeni bir gösterisini sunuyor. Alabıldiğine abartmalı, taşkın, bıçkın, ama seyirciye sevimli gelen, onu kolayca alıp kavrayan bir oyun bu... Aşkta yitirdiği zaman, şaklabanlık yaparken. veya ringte dayak yiyen kardeşini kurtarmayı herşeye yeğ tutarken hep seyirciyi yureğinden vuran, onu kendi yanına alan bir oyuncu, Stallone... Stallone efsanesinin en ilginç noktalarının bir eskızi olan "Fedai"vi izlemek de, önemli bir sinema yapıtı karşısında olmasak bile, bu açılardan az çekici olmuyor. Uluslararası Berlin Film Şenliği'ne katılacak Türk filmini (veya filmlerini) seçmek uzere yurdumuza gelen şenlik yönetieısı Mauritz de Hadeln, geldiği günun akşamı tüm film sanatçıIarının katıldığı bir kokteylde gözuktükten sonra, gece geç vakit Taksim çevresinde bir saldırıya uğradı, yaralandı, soyuldu ve film filan seyredemeden ulkesine geri dondu. De Hadeln, gerçi gitmeden olanın bir "adli olay" olduğunu, bundan dolayı kimse>i suçlamadığını ve Berlin'e ne olursa olsun Türk filmlerinin katılacağını söyledı. Ancak ilk kez ülkemize ayak basan böylesine önemli bir sinema adamının başına gelen gerçekten üzücüdür, sinemamız adına gerçek bir talihsizliktir. Aynı yonetici, geçen yıl da benzer bir ziyareti, Yunan filmi seçmek üzere Atina'ya yapmış ve öğrendiğimize gore Kultür Bakanı Melina Mercouri başta, resmi protokolle karşılanmış. Oysa bizim ilgililerımizın bu ziyaretten, başına yansıyıncaya dek herhalde haberleri bile yoktu, sonra da hiç ilgilendıklerini sanmıyorum. Oysa Berlin, Turk sinemasının dunyaya tanıtılması için olsun, TurkAlman ilişkilerinin kultürel planda cözumlenmesi için olsun, önemli bir l'ırsamr, bir zemindir. iki ülke arasındaki (Turkıye ve \ unaııibtan arasındaki) yaklaşım t'arkı, Türkıye'nin dışarda nıye iyi tanıtılamadığının ipuçlanm da ıçermı>or mu? Bir "adli ola>''ııı getırdiğı uzunıu dısında, l>e Hadeln'ın zişarctıııiıı bırakiıüı asıl burukluk buduı. Cumhuriyet Bayramı günu buyuk merasimle yapılacaktır. Küşat resmi Kadıköy'un de Altıyol ağzmdaki şirkete ait elektrik muhavvile merkezinde yapılacaktır. Merasime iştirak edecek heyet saat 15.50'de Köprü'den hareket edecek vapurla Kadıköy'üne gidecektir. Saat dört buçukta merasime başlanacaktır. İZMİR MERKEZ İLÇE BELEDİYE BAŞKANLIĞfNDAN 1 Buca Şube Müdurlüğu hudutları dahilindeki muhtelif sokaklarda beton yol ve tretuvar işı yaptırılacaktır. Keşif bedeli 54.626.031.40 TL ve geçici teminatı 1.638.781. TL'dır. 2 Karabağlar Barış Mahallesi muhtelif sokaklarda beton ve yol tretuvar işi yaptınlacaktır. Keşif bedeli 41."712.284. TL ve geçici teminatı 1.251.369 TL'dır. 3 Karabağlar Aşık Veysel Mahallesi rauhtelif sokaklarda beton kaplanması işi yaptınlacaktır. Keşif bedeli 28.357.333.72. TL ve geçici teminatı 850.720. TL'dır. 4 Karabağlar Güneltay Mahallesi muhtelif sokaklarda beton yol, bordur ve tretuvar işi yaptırılacaktır. Keşif bedeli 24.274.480. TL ve geçici temınatı 728.234.40. TL'dır. 5 Karabağlar muhtelif sokaklarda beton kaplanması ve treıuvar işi yaptınlacaktır. Keşif bedeli 22.450.838. TL ve geçici teminatı 673.525.14 TL'dır. 6 Gultepe Saygı Mahallesi muhtelif sokaklarda beton kaplanması işı yaptırılacaktır. Keşif bedeli 17.164.556. TL ve geçici teminatı 514.937. TL'dır. 7 Buca Gediz Mahallesi 670/2682673 sokaklarda beton yol, bordur, tretuvar ve stablize serılmesi işi yaptırılacaktır. Keşif bedeli 16.636.440. TL ve geçicı teminatı 499.093.20. TL'dır. Yukarıda gösterilen işlerin ihaleleri kapalı zarfla eksiltme usulü ile 8 Kasım 1984 Perşembe günü saat 15.00'te Belediye Encumeni'nde ayrı ayrı yapılacaktır. lhalelere iştirak edecek olanlann şartnamelerde yazılı belgeler ve Fen Işleri Müdürlüğü İştirak Belgesi Komisyonu'ndan alacakları ıştirak belgelerı ıle birliktt teklif mektuplannı ihale günu en geç saal 14.00"e kadar Encumen Baskanlığı'na vermelerı gerekir. Keşif ve şartnameleri mesai günleri Belediye Encumeni ihale burosunda görülebilir. Postadaki vaki gecikmeler dıkkate alınmaz. Ilan olunur. Basın 26468 MENKUL SATIŞ İLANI BAKIRKÖY BİRİNCİ İCRA MEMURLUĞUNDAN 1983/2896 Tal. Bir borçtan mahcuz cem'an 410.000.00 TL muhammen bedelli 1 adet Otosan 500 plakasız kırmızı kamyonet, 1 adet Nurex marka sarı renkte uçak jeneratöru, 3 adet uçak bakım s«hpası, 3 adet formika kaplı büro masası ile 8 adet çelik dolap, 1 adet demir mengene, 1 adet oksijen tiipü, 1 adet gaz sobası, 1 adet uçak çekme demiri, 5 adet masa, 1 adet banko, 3 koltuk komple, 4 adet uçak merdiveni, 24 adet altı kutu her kutu, 24 adet uçak yağı, 3 adet bir döner koltuk, 2 adet beyaz muşamba koltuk, 2 adet bir ön bir arka uçak lastiğı, 5 adet muhtelif ebatta ve cinste 5 kutu çatal kaşık vs. uçakta plastıkten servis malzemesi, 2 formika masa, 1 emaye gaz sobası, 1 takriben 4 m ! 'lik raf açık artnrma suretiyle satılacaktır. Birinci satış: 12/11/1984 gunü saat 12.2012.30 arasında Bakırköy Yeşilköy havaalamnda yapılacaktır. Aynı gün muhammen bedelınin 1o 75'ine talip çıkmadığı takdirde 13/11/1984 günu aynı yer ve saatte ikinci satışa çıkanlıp en çok arttırana ihale edilecektir. Damga resmi ve dellalive alıcıja aiııir. İlan olunur. 19/10/1984 Basın: 12740 KOMPLE LAMEL DESTERE YAPTIRILACAKTIR MUessemizin 2000 adet komple lamel destere ihtiyacı kapalı teklif suretiyle ihale edilecektir. Teknık resim ve sartnamesi Müessesemiz Ticaret Mudurlüğu'nden temın edilebilir. Son teklif gunu 5 Kasım 1984 saat 16.30'a kadardır. Muessesemiz ihalevı >apıp vapmamakta veya dilediğine vermekte serbeMlir. SÜMERBANK İZMİR BASMA SANAYÜ MÜESSESES1 Basın: 26579
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle