18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyef Sahibı: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilık Türk Anonim Şirketi adına Nadir Nadi. • Genel Yayın Müdüru: Hasan Cemıl, Muessese Mudıiru: Emioe Uşaklıgil.Vazı Işleri Muduru: Ok») Gonensin, • Haber Merkezi Müduru: Yalçın Ba>er, Sayfa Duzeni Yoneımenı: \\i Acar. TAKVIM 26 EKİM 1984 Irasak: 5.55 Temsilcıler ANKARA Yalçın Doğan, İZMIR: Hikmet Çetinkaya, ADANA: Mehmet Mercan. • Servıs Şeflerı: İstanbul Haberleri. Reha Oz, Dış Haberler Ergıın Balcı, Ekonomı: Osıtıan Ulagay. Kultur: Aydın Emeç, Magazın: Yalçın Pekşen, Spor Danışmanı: Abdülkadir Yiıcelman, Duzeltme: Refik Durbaş. Araştırma: Şahin Alpay. İşSendika: Şuknın Ketenci. Bürolar: 0 Ankara: Zıya Gokalp Bulvan, Inkılap Sokak No: 19/4 Tel: 33114147, • Umir: Ha'lit Ziya Bulvan No: 65/3, Tel: 254709131230 • Adana: Çakmak Cad. No: 134 Kat 3, Tel: 1455019731 • Basan ve Yayan: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Turk Ocağı Cad. 39/41, Cağaloğiu,. Isi. PK 246lst Tel: 526 10 00 (9 hat) Telex: 22246 Türkiye, 42 ülkede kiracılık yapıyor Dışişleri, 42 ülkedeki temsilcilik binalan için yılda 1 milyar lira kira ödüyor. Yurt dışındaki Türk görevlilerin ödedikleri kiralar da yılda 4 milyarı geçiyor. Dışişleri Bakanlığı Ankara'da da iki binada kiracı. İhsan Doğramacı Vakfı'na ait olan binaya yılda 3 milyon 334 bin, 8 katlı ikinci binaya da 20 milyon 340 bin lira ödeniyor. AHMET TAN ANKARA Kiracılık yalnız Türk milletinin değil, Türk Devleti'nin de değişmez gibi görünen ahnyazısı. Türkiye yabancı ülkelerde kiracı olarak temsil ediliyor. Cumhuriyet hukümetlerinin tümünün programma giren "yurt dışındaki Türk (emsikilikierinjn kendi binaianna kavuştunılması" ulaşılamaz bır hayal gibi, Her yıl hesap kitap, plan program yapılıyor, ama bir türİü gerçekleştirilemiyor. Bu nedenle Türkiye tam 42 ülkenin kiracısı olma yazgısını bir türlü değiştiremiyor. Dışişleri yetkilileri bunun daha uzun yıllar da gerçekleştirilemeyeceğini belirtiyorlar. Bu ülkelerde büyükelçilik ve konsoloslukların hizmet gördüğü binalara ödenen kira bedeli yıllık 1 milyar liranın uzerinde. Son bütçe döneminde bu miktar 875 milyon lira ıdi. Büyukelçiliklerin her ülkenin kendi toprağı sayıldığı yolundaki uluslararası kural bu anlamda ancak kâğıt uzerinde. Bakanlık yetkilileri Dışişleri Bakanhğı'nın başkent Ankara'da bile kiracı olduğunu, devlete ait binalarda değil, ev sahiplerine ait binalarda hizmet gördüğüne işaret ediyorlar? Başbakanhğa bitişik bina dışındaki iki binası da kiralık. Bunlardan Kavaklıdere'deki Dışişleri binası "thsan Doğramacı Vakfı"na ait. Buraya yılda 3 milyon 334 bin lira ödeniyor. Meşrutiyet Caddesi'ndeki Bakanlık binası için ise yılda ödenen kira miktarı 20 milyon 340 bin lira. 8 katlı bir apartman olan bu binada konsolosluk dairesi ile öteki siyasi olmayan daireler hizmet yapıyor. Bakanhkta kaynak planlaması olmadığını dile getiren bakanlık yetkilileri, bu konuda yurt dışında gorevli diplomatlar ve öteki bakanlıklann temsilcilerinin her yıl 45 milyar Türk lirası dolayında dövizi konut kirası olarak yabancı ülkelerde bıraktıklannı belirtiyorlar. KİRACILAR Son olarak Ulusu Hükümeti' Güneş: 7.20 Öğle: 12.53 Ikindi: 15.47 Akşam: 18.16 Yatsı: 19.35 EMEKLEYEN BİR EKONOMİ: KKTC GÜNGÖR URAS nin Dışişleri programına alınan "yurt dışındaki personelirt konut sorununa sürekli ve kalıcı bir çözüm bulmak amacı ile başlatılan bina alıraı ve bina vapımı"nda son derece yavaş ilerleme kaydediliyor. Dünyadaki 200'e ulasan devlet arasında 69 ülkede büyükelçilik bulunuyor. Bunlardan 42'sindeki 52 büyükelçilik ve konsolosluk kiralık binalarda hizmet görüyor. Bu ülkelerde Dışişlerinin 270 meslek memuru ile birlikte 3 bin dolayında Türk görevli çahşıyor. Yurt dışındaki görevli Türk diplomatlarına devletin konut inşa ettirmesi veya satın almasının uzun dönemde devlete büyük tasarruf sağlayacağı belirtiliyor. Ancak bundan daha önemlisi, diplomatların can güvenliğinin toplu olarak belli binalarda oturmaları ile daha iyi korunacağı. Bir kentin çeşitli semtlerine dağılmış olan diplomatlanmızın korunmalan büyük zorluk çıkarıyor. Yabancı ülkelerde görevli diplomatlardan yalnız büyükelçilere ve başkonsoloslara devlet, konut tahsis ediyor, öteki diplomatlar ve görevliler kendi olanakları ile buldukları konutlarda oturuyorlar. Diplomatlanmızdan çoğunun evlerine girerken veya çıkarken uğradıkları saldırı sonucu şehit edildiklerini belirten Dışişleri yetkilileri, devletin dışarda konut satın alması veya yaptırması ile diplomatlarımızın can güvenliklerinin daha kesin ölçude sağlanabileceğine işaret ediyorlar. 6 merkezde toplam 26 lojman olanağı bulunuyor. (Cidde: 6, Yeni Delhi: 8, Cakarta: 4, Nairobi: 3, Lüksemburg: 1, Kabil: 4) Devlet Bakanı Gökova'yu gitmekten vazgeçti Bakan tsmail Özdağlar: En az 300 metrelik bir baca ve elektronik süzgeç kullanılması kaydıyla Gökova'da termik santral kurulabileceği belirlenmiştir. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Turgut Özal tarafından Gokova'ya kurulacak termik santralın çevre kirliliği açısından sorun yaratıp yaratmayacağının incelenmesiyle görevlendirilen Devlet Bakanı Ismail Özdağlar Gokova'ya gitmekten vazgeçti. Özdağlar, Gökova'da kurulacak bir termik santralın ortaya çıkarabileceği çevre kirliliği sorununu yerinde incelemek için kendisine görev verildiğini ancak *işlerinin çokluğu" nedeniyle Gokova'ya gitmekten vazgeçtiğini söyledi. özdağlar Cumhuriyet muhabirinin konuya ilişkin sorularmı yanıtlarken, bakanlığa bağlı Çevre Mudürlüğu'nün Gökova Termik Santralı ile ilgili bir rapor hazırladığını belirterek, "Söyieyeceğimizi de söyledik, bundan sonrası hükümetin işi, karan hükümet verecektir" dedi. Gökova Termik Santrahnın çevre kirliliğine yolaçmasını önlemek amacıyla, en az 300 metrelik bır baca ve elektronik süzgeç onerildiğini anlatan özdağlar, santralın kıyıdan daha iç tarafİara kurulabilmesi olanaklarının araştırılmasını istediklerini de kaydetti. Bagunsız ekononünin candamarı Maraş Bugün Kıbrıs'ta 25 bin seçmen, 9 siyasi parti var. Ortalama 2500 seçmene bir parti düşüyor. Halen toplanamayan ve çalışamayan 70 kişilik bir Kurucu Meclis mevcut. ÖNERİLER J . Kuzey Kıbrıs'ta Ingiliz para birimi sterlinin kullammma karar verilmeli. 2. Kuzey, tüm kambiyo tahditlerinden arındırılarak serbest bölge haline getirilmeli. 3. Maraş, hiçbir şekilde elden çıkarılmamalı, hukuki formüller ile mevcut yatak kapasitesi aşamalı olarak değerlendirilmeli. Acaba, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti hükümetinin kaynakları nedir? Turkiye her yıl Kıbrıs'a doğrudan ne miktarda yardım yapmaktadır? Bugüne kadar çok büyük kaynaklar harcanrruş da israf mı olmuştur? Kıbrıs'ın 1983 yılı bütçesi 16 milyar Türk Lirasıdır. KKTC hukiimeti vergilerden 6.7 milyar lira, diğer kaynaklardan 1.8 milyar lira olmak üzere toplam 8.5 milyar lira özkaynak bulmuştur. Harcamaları karşılamak için 7.5 milyar lira dış kaynağa ihtiyaç duymuştur. Bunun da 4.2 milyar lirasını yardım, 3.2 milyar lirasını kredi şeklinde temin etmiştir. Görüluyor ki, 1983 yılında KKTC hükümetinin, Türkiye Cumhuriyeti'nden butçe için sağladığı doğrudan destek 7.5 milyar Türk Lirası dolayındadır. Kıbrıs hükümetleri genellikle bütçelerinin °Jo 50 dolayındaki kısmını dış yardım olarak Türkiye'den almaktadır. Bu yardımlar 1979 yılında 1.0 milyar lira, 1980 yılında 2.1 milyar lira, 1981 yılında 3.7 milyar Ûra, 1982 yılında 5.1 milyar lira dolayında kalmıştır. İlginç olan bu mücahit kadronun, bugün ortalıkta görünmemesidir. Kıbrıs'ı bugün yöneten kadro içinde bunlara pek rastlanmamaktadır. Kıyıda köşede kalanlan değişik nedenlerle küskün görünmektedir. Fakat en küskünleri bile "mücadele nıhunun ölmedigini" düşmana karşı savaşmak ile politika yapmanın farklı şeyler olduğunu, bunun için mücahitlerin ortalıkta görünmediğini söylemektedirler. SA VAŞTAN HEMEN SONRA Maraş'ta iki otel. Türk askerlerine ateş açılan oteüerden birinin savaştan hemen sonraki haii. Şimdi tesisler KKTC'nin bağtmsız ekonomisi için temel taşlardan biri. I KACnAPOB KARPOV VEKASPAROV Dünya Satranç Şampiyonası'nda Karpov (solda), Kasporov karşısında 40 üstünlüğünü koruyor. Altı oyun kazanan satranççı şampiyon oUtcak. iki Sovyet satranççı dünya şampiyonkığu için çekişiyor Wloskova'daki karşılaşmayı salonda 1300 kişi, radyo ve TV başında ise milyon larca satrançsever izliyor. Sovyet radyo ve TV'si her gün iki özel satranç bülteni yayınlıyor. Kiiltiir Servisi Sovyetler Birliği'nde milyonlarca insanın her hamlesini izlediği Dünya Satranç Şampiyonluğu karşılaşmasında, şampiyonluğu elinde tutan Analoli Karpov, rakibi Gari Kasparov karşısında 16. oyun sonunda 40 öne geçerek büyuk bir üstünluk elde etti. Bilindiği gibi, altı oyun kazanan ilk oyuncu karşılaşmavı kazanmış olacak. Ancak Moskova'da oynanan karşılaşmada Karpov'un böylesine büyuk bır üstünluk elde etmesi, yaklaşık bin yıllık bir satranç geleneği olan ülkede şampiyonluk maçına gösterilen ılgiyi azaltmadı. Federasyona kayıtlı dört milyon satranççının bulunduğu Sovyetler Birliği'nde KarpovKasparov karşılaşması neredeyse huşu içinde izleniyor. Vioskova'nın unlu Sutunlu Salon'unda bin uç yuz satrançsever, iki büyük ustanın hamlelerini sessizlik içinde izliyor. Ancak can alıcı bir hamle yapıldığında izleyiciler arasından heyecan dolu bir fısıltı yukseliyor. Sovyetler Birliği'nin dört bir yanındaki satranç kulüplerinde ise milyonlarca insan, karşılaşmayı radyo ve televizyondan izliyor. Sovyet radyo ve televizyonundan her gün karşılaşmayla ilgili iki özel satranç bülteni yayınlanıyor. Fischer Karpov maçının sonucunun ne olabileceğini tartışıyorlar. Fııtboldan sonra en popüler spor Bugun satranç, Sovyetler Birliği'nde futboldan sonra en popüler spor. Merkez Satranç Kulübü, yılda yirmi beş otuz arasında satranç kitabı yayımlıyor ve her biri yüz bin basılan bu kitaplar kısa sürede tükeniyor. Ayrıca kulübün on bin kitaplık bir de satranç kutüphanesi var. Ülke tarihinde Büyük Petro, Puşkin, Tolsto> ve Lenin gibi siyaset ve edebiyat adamlarının aynı zamanda iyi birer satranç oyuncusu oldukları biliniyor. Dahası, 1917 devriminden sonra parti merkez komitesinin Lenin'e kırmızı ve beyaz taşlardan oluşan ve Kızıl Ordu ve Beyaz Ordu'yu temsil eden bir satranç takımı armağan ettiği söyleniyor. Satranç dünyasının bu ilginç söylencesine bakılırsa, Lenin'e armağan edilen bu satranç takımında her taş bir politik kişiyi temsil ediyordu. İç savaş sırasında Kızıl Ordu'nun örgütlenmesini üstlenen Trocki de kırmızı bir kaleyle simgelenmişti. Ancak Troçki'nin tasfiyesinden sonra kırmızı kalenin boyası kazındı \e kale beyazlara aktarıldı. Tarihçilere göre, Rusya'ya İran ya da Hindistan'dan gelen satranç bu ülkede ilk kez dokuzuncu ya da onuncu yuzyılda oynandı. On altıncı ve on yedinci yuzyılda Rusya'yı gezen yabancılar, yazılarında satrancın bu ülkede ne kadar populer olduğunu vurgulamışlardı. Rusya'da ulusal ve uluslararası satranç turnuvaları ise on dokuzuncu yüzyılın sonlarına doğru başladı. Rus satranç okulunun gelişmesiyle birlikte satranç, Sovyetler Birliği'nde büyük bir ilerleme ve yayılma gösterdi. Bugun Sovyetler Birliği'nde, bazıları daha sekiz yaşında olan yüz binlerce okul çocuğu satranç turnuvalarına katılıyor. Şu sıralar büyük usta unvanını elinde bulunduran yetmiş satranç oyuncusu 300 ruble (yaklaşık 150 bin lira ya da 360 dolar) aylık alıyor. Ancak Sovyet satranç dunyasında dorukta ve gözde kalmak çok güç. Çünku özellikle son yıllarda uluslararası karşılaşmalar siyasal boyutlar da kazanıyor ve bu tür maçları yitiren satranççılar, gözden duşebiliyor. Sözgelimi, 1972'de Amerikalı Bobby Fischer'e yenilen Boris Spassky, ülkesinde çok ağır eleştirilere uğradı ve en sonunda Fransa'ya yerleşmek zorunda kaldı. 1976'da ülkesini terk ederek Isviçre'ye yerleşen bir başka buyük usta, Viktor Korçnoy ise Avrupa'da yurüttuğü Sovyet aleyhtarı kampanya dolayısıyla Sovyet basınında ağır bir biçimdeeleştirildi. 1978 ve 1981 yıllarında dünya şampiyonluğu için Anatoli Karpov ile karşılasan Korçnov'dan Sovyet basınında adıyla değil, Karpov'un "rakibi" olarak soz edildi. Airbus'tan sonra, gözler nakliye uçağında İspanya, ttalya ve Kanada fırmalanmn katıldığı ihaleyle ilgili son değerlendirme toplantıları yapılıyor. ANKARA (a.a.) Türk Hava Yollan'nın yolcu ucağı ihtiyacı için, "İngiltere, Almanya, Fransa ve İtalya" ortak yapımı olan "Airbus" uçaklannın tercih edilmesinden sonra, gözler, bu alanda açılan ikinci büyük uluslararası ihale olan "nakliye uçaklan"na çevrildi. Türk Hava Kuvvetleri'nin yeni ve modern teknolojiye uygun uçaklarla donanımını öngören ve kararlaştınlacak ülke ile ortaklaşa 52 uçak yapımının planlandığı, ihaleyle ilgili son değerlendirme topİantıları yapılıyor. Bu değerlendirmenin ardından ise, ihaleyi kazanan ülkenin açıklanması bekleniyor. Anadolu Ajansı muhabirinin aldığı bilgi>re göre, Genelkurmay Başkanlığı ihalede yanşan İspanya, İtalya ve Kanada firma yetkililerinden, teklif ettikleri uçaklann teknik özelliklerine ilişkin yeni bilgiler istedi. Bu bilgilerin ışığı altında gerek Genelkurmay Başkanlığı, gerekse Hava Kuvvetleri Komutanhğı bunyesinde yapılacak değerlendirme, Turk Hava Kuvvetleri'ne hangi tip uçakların katılacağmı büyük ölçüde ortaya çıkaracak. thalede yer alan Kanada'nın "De Havilland" firmasının geçtiğimiz günlerde, yeni ürettiği "Dash 8" uçaklannı tanıtmasına rağmen, De Havilland, ihalede daha önce teklif ettiği "DHC5D Buffalo" uçaklarıyla yarışıyor. Ispanya'run "Casa" fırması ise, diğerlerine göre "yeni nesil" uçaklar arasında sayılan "CN235" uçaklarıyla ihalede yer ahrken, İtalya'nın "Aeritalia" firması "G222" uçaklannı Türk Hava Kuvvetleri filosuna katmaya çahşıyor. 3 Bugün Kıbrıs'ta 25 bin seçmen, 9 siyasi parti vardır. En kolay iş parti kurmak olc'uğundan, belki bu yazının yayını tarihinde parti sayısı 11 'e ulaşmış olabilir. Açık anlatımıyla ortalama 2500 seçmene bir parti düşmektedir. Halen toplanamayan ve çalışmayan 70 kişilik bir Kurucu Meclis mevcuttur. Ne yapılabilir? Bugünkü 150 bin nüfusuyla, sınırlı tanm potansiyeliyle, fakir ait ve üst yapısıyla, mevcut model içinde Kuzey Kıbrıs'ta kendi kendine yeterli bir ekonomik yapının oluşması beklenemez. Özellikle, tüm ekonomik ve mali kararları Kıbrıs dışında alıp, Kıbns'taki Türklerin bu kararları iyi uygulayamadıklarından ekonomik harikalar yaratamadıklarını düşünmek fazla hayalcilik olur. Gerçekçi bir değerlendirme ile gorulür ki, Kıbns'ın bugün Türkiye'ye askeri ve siyasi alanlarda yüklediği ağır fatura dışında, Türk Hazinesinden, doğrudan ve açık şekilde aldığı imkânlar çok küçük rakamlardır. 1983 >ılmda 7.5 milyar liralık katkı ile KKTC hükümeti bütçeyi denkleştirmiştir. Görünmeyen askeri ve siyasi faturaların ağırlığı yanında doğrudan mali katkıda hasis davranmak çelişkili olmaktadır. Bugünkü buyuklüklerde 7.5 milyar liranın birkaç katına çıkması Türkiye Cumhuriyeti bütçesini sarsmaz ama KKTC bütçesine büyük canlılık getirir. Diğer çok önemli bir nokta, Kuzey Kıbrıs'ın uluslararası alanda sahip bulunduğu ayrıcalıkların "erozyona ugraması" tehlikesidir. Kıbns'ın İngiliz Milletler Topluluğu üyeliği ve Kıbrıs'ın AET ile özel anlaşmaları nedeniyle Rum kesiminin yararlandığı bazı ayrıcalıklardan Turkler yararlanmaya devam etmektedir. Ancak, bu imkânlann kaybolma tehlikesi vardır. Örneğin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Ticaret Odası'mn mühürü, halen İngiltere ve AET ülkelerine ihracatta özel statüyü surdürmeyi sağlamaktadır. Fakat. (Arkası 11. Sayfada) Sağlık Bakanı: Mecburi Hizmet Yasası'm değiştirmeyeceğiz, bazı küçük rötuşlar yapmamız mümkün. 28. Ulusal Tip Kongresi Bursa'da başladı 14 kırmızı plakalı Mercedes Bir başkan, bir meclis başkanı, bir başbakan, 10 bakan ile 1 Anayasa Mahkemesi Başkanı ve 14 adet kırmızı plakalı 1983 model dizel 300 tipi siyah Mercedes otomobil KKTC'yi temsil etmektedir. Kıbns'ta hükumet üyeleri pek sık değiştiğinden önde geFen isimler sırayla hükümete girip çıkmakta, böylece çok uzun bir protokol listesi oluşmaktadır. Kıbrıs'ta protokola dahil kişilere rastlamanın yolu sık sık düzenlenen öğle ve akşam yemeği davetleridir. Bu yemek davetlerinde kırmızı plakalı siyah 14 Mercedes'in en az 10'unu kapının önünde görmek mümkündür. Kıbrıs ile ilgili olarak düzenlenen toplantılar ise herhalde mesai saetlerine rastladığından protokola dahil kişilerin ilgisine mazhar olamamaktadır. Savunma harcaması KKTC hükümeti 16 milyar lirayı nasıl harcamaktadır. Bütçeden yapılan doğrudan savunma giderleri tahminlerin aksine çok küçüktür. Sadece 1.1 milyar liradır. Yatırımlar ise 3.1 milyar lira tutmaktadır. Ana harcama kalemi, büyük kısmı persone! harcamalarından oluşan cari harcamalardır ki, 11.8 milyar liradır. Mücadele ruhu öldü mü? Kıbnslı Türkler yıllardır ender rastlanan bir savaşın içinde olmuşlardır. Bugünkü çizgiye, kanlarını, canlarını vererek, büyük maddi ve manevi kayıplardan sonra gelebilmişlerdir. 1960'h 1970'Ii yıllarda Türk üniversitelerinde okuyan binlerce Kıbrıs'lı genç Türk, eğitimlerini yarıda keserek Kıbrıs'ta silahlı mücadeleye fıilen katılmışlardır. BLRSA, (THA) Türkiye Tip Akademisi tarafından düzenlenen 28. Ulusal Türk Tip Kongresi Bursa Ahmet Vefik Paşa Ti«trosu salonunda başladı. Üç gün sürecek kongreye katılan Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Mehmet Aydın, hekim ve sağlık personeli sayısının yetersiz olduğunu belirterek, "Doktor sayısı ülkemizde maalesef çok az ama bu konuda kaygıva gerek yok. Çünkü değerli hocalanmız iyi doktorlar yetiştiriyorlar" dedi. Hekimlerin büyük şehirlerde yoğunlaştığını ve doktorlann tayinlerinin buyük kentlere yapılması için başvuruda bulunduklarmı belirten Bakan Ajdın, buna çözum olarak, "mecburi hizmet yasasının" getirildiğine değindi. Aydın, "Bu yas& olaya biraz çözüm getirir. Yasada bazı değişikiikler yapdması gerektiğini kabul ediyorum. Ancak temel olarak yasayı değiştirmeyeceğiz. Bazı küçük rötuşlar yapmamız mümkün" şeklinde konuştu. Bakan Mehmet Aydın, özellikle ilçelerde hastane ve diğer sağlık tesislerinin ayn yerlerde bulunduğunu ifade ederek, bu durumun doktor ve sağlık personeli yerleştirilmesinde büyük güçlük ortaya çıkardığmı söyİedi. JİNEkOLOJİ KONGREST Davayı anlayanlar Kıbrısl^Türkler, Dr. Fazü Küçük ile ilgili bir hikâye anlatırlar: Birlik Partisi'nin kuruluşu sırasında Dr. Küçük Turk köylerini ziyaret eder, köylülerle sohbet toplantıları duzenlermiş. Bu topIantılarda, köyün liderleri, genellikle öğretmenler konuşurmuş. Köyün lideri veya oğretmen eğer uzun bir şikâyet veya ihtiyaç listesini dile getiriyor ise, Dr. Küçük yüzünü buruşturur, ciddi ciddi konuşmanın sona ermesini beklermiş. Yok, eğer lider veya oğretmen "..Sayın büyüğümüz, bizim dertleriraiz önemli değil, önemli olan sizler gibi bizi düşünen kişilere sahip olmamız.. Sizlerin önderliğinde kurulacak partimiz" şeklinde konuşuyorsa, Dr. Küçük zevklenir, gevşer, "yan şaka, yan ciddi" yanındaki yardımcılarına doner "Kaydet evladım bu gencin adını... Davayı anlamış" dermiş. Dr. Kuçük'ün bu hikâyesi, bugunkü politik yapıyı çok guzel ve açık şekilde anlatmaktadır. Bugün "Davayı anlamış" olanlar, politikaya girmiş, Kıbrıs'ın yonetiminde söz sahibi olmuşlardır. Gerçekleri dile getirenler, eski mücahitler ise daha iyinin arayışı içinde durumu eleştirmektedirler. "Davayı anlamış" olanlar, obürlerini davayı anlamamakla, bozgunculukla, hatta bazen biraz daha sivri şekilde "solculukla" itham etmektedirler. Dokuz yıldır dünya şampi^onu Otuz uç yaşında olan Anatoli Karpov, Amerikalı Bobby Fischer'ın 1975 yılında karşılaşmaya çıkmayarak hükmen yenilmesinden bu yana dünya şampiyonluğunu elinde tutuyor. Karpov'un karşısına çıkan yirmi bir yaşındaki Gari Kasparov ise Sovyet satranç dünyasının yeni harika çocuğu sayılıyor. Ama Kasparov şu ana kadar Karpov'un savunmasını bir kez bile zayıflatamadı. Uzmanlar, karşılaşmada Kasparov'un tek bir oyun bile alamayacağı kanısında. Öte yandan dünya şampiyonluğu karşılaşmasıyla ilgili olarak Moskova'da toplanan buyuk ustalar ve satranç uzmanlan, karşılaşmanın çekişmesiz geçmesi karşısında, ister istemez 1972 deki Fischer Spassky maçını anımsıyorlar ve tıpkı düşlerinde Jack Dempsev ile Muhammed Ali'yi karşı karşıya getiren boks meraklılan gibi, hayali bir Elektrik, su ve tüpgaz Gtiney'den 400 biUtnadamı doğum sırasındaki ölümleri tartışıyvr Ziya Gökalp anıldı İSTANBUL (THA) Ünlu düşünür, şair ve yazar Ziya Gökalp, ölumünun 60. yıldönümü nedeniyle Istanbul Universitesi'nde düzenlenen bir toplantı ile anıldı. Jstanbul Üniversitesi doktora salonundaki toplantının açıhşında konuşan İstanbul Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve înkılap Tarihi Enstitüsu öğretim üyelerinden Prof. Dr. Hikmet Ahuğ, Ziya Gökalp'in hayatı boyunca Türklük uğruna duşünceler ve tezler sunduğunu soyledi. İstanbu! Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Erol Cihan ise, Ziya Gökalp ve Atatürk inkılabı arasında ortak ydnler olduğunu belirtti ve "Atatürk inkılabının karakteri ve Gökalp düşünceleri arasında amaç bakımından ortak noktalar vardır. Her ikisi de düşüncelerinde Türk toplumunun çağdaşlaşmasını amaçlardı" dedi.Ziya Gokalp'in öO.ölüm yıldönümü anma toplantısına eski Cumhurbaşkanlarmdan Celal Bayar ile eski Başbakanlardan Ord. Prof. Sadi Irmak'ın yanı sıra çok sayıda öğretim üyesi ve öğrenci katıldı. Gokalp, doğum yeri olan Diyarbakır'da da düzenlenen törenle anıldı. ANKARA, (a.a.) Beşinci Ulusal Opstedrik ve Jinekoloji Kongresi Ankara'da başladı. Ankara Jinekoloji Derneğince düzenlenen kongreye 400 dolayında jinekolog ve bilim adamıyla Sağlık Bakanlığı yetkililePolitik bakımdan gerçekleşemeyen GüneyKuzey diyaloğu, ekonomik bakımdan çok duşük düzeyde de olsa stirüp gitmektedir. ri katılıyor. Belli mallar Kuzey Kıbrıs Turk Cumhuriyeti'ne açık veya kapalı Kongreyi bir konuşmayla şekilde Güney'den gelmektedir. Ömeğin tüpgaz, Haç ve belli kimyevi açan, Ankara Jinekoloji Dernemalların Güney'den temini mümkündur. Kanuni olmayan yollardan Başkanı Dr. Necdet Erenus, ği daha başka malların da geldiği söylenmektedir. kongrede "anne ölümleri", "kürGeçe'n on yıldır Güney'den elektrik ve su ahmı sürmektedir. taj" ve "sterilizasyon komplikasörneğin Magosa'nın tüm su ihtiyacınm Güney'den sağlandığı yonları"nm bilimsel olarak tarbildirilmektedir. Magosa Belediye Başkanı'nın açıklamalannagöre tışılacağını ve alınması gereken 10 bin ton su gereksinimi olan Magosa'ya Rumlar 2.4 bin ton su tedbirlerin ortaya konulacağını vermektedirler. söyledi. Bin yataklı Selamıs Bay Oteli'nin su ihtiyacı, tankerlerle Dr. Erenus, Türkiye'de her 100 Magosa'ya Rum kesiminden sağlanan sudan temin edilmektedir. bin doğumda 208 ölüm meydaGene Magosa Belediye Başkanı, Maraş'ın iskâna açılması mümkün na geldiğini, ilkel metodlarla yaolsa bile Türk tarafmın Maraş'a su verme imkânmdan yoksun pılan düşüklerde ölen anne sayıolduğunu söylemektedır. sının ise tespit edilemediğini bilMagosa Belediye Başkanı 'nın dost Federal Alman hükümetinin dirdi. Kıbnslı Türklerin sorunlarına çarpık yaklaşımı konusunda verdiği Dr. Erenus, bu konuda ülke bir ömek, ilgi çekicidir. Maraş'ın on yıldır kapalı kalması nedeniyle, çapında birçok sağlık kurumuna bölgede insan sağlığına zorarlı hayvanlar artmıştır. özellikle ihtiyaç bulunduğunu ve konuya Magosa çevresini fareler sarmıstır. Federal Alman hükümetinin buyuk onem verilmesi gerektiğisağlık örgütü, ıkı yıldır Rum kesiminde fare mücadelesi ni sözlerine ekledi. yapmaktadır. Magosa Belediyesi, Alman hükümeti temsilcilerine Daha sonra konuşan İstanbul muteaddit defalar başvuruda bulunarak fare mücadelelerinin TurkTip Fakültesi öğretim üyelerinkesiminde de yapılmasını lalep etmişlerdir. Federal Almanların den Prof. Dr. Cevat Babunada, "insancıl sağlık örgütü", "işgalci Türklerin davramşım protesto gebelere verilen sağlık hizmetleettiklerini" ileri sürerek fare mücadelesini Turk sınırmda kesmiştir.rinin önemi uzerinde durdu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle