Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER lışmaları bunun dışında kah>or Konu>a meraklı okurlarıma bu çok yararlı başvuru yapıtını edınmelerını salık verınm Şunu behnmeyı gereklı buluyorum; bu yapıtı okumağa başlayan, sadece folklor denılen bılımın ne olduğunu oğrenmekle kalmavacak, adından da anlaşılacağı uzere, onun, edebıyatla ılışkısı yanında, çoğu kez taıtışmasız ınanılan "ulusal" nıtelığı ustune saşırtıcı ve oğretıcı goruş ve bılgılerı de edınecektır Şoyle kı, benım de kımı yazılarımda belırtmekten gerı kalmadığım sanatın \e edebıyatın evrensel olmadan ulusal olamayacağı goruşu, Boratav 'ın butun çalışmalarında goze çarpan bılımsel bır ılkedır Eskıden bızde "Halkıyat" dıye adlandırılan bu bılım dalındakı verılerın.bellı bır yerdekı halkın yaratılan ıle sınırlı olmasına karşın, tum ınsanlığı kavrayıcı bır ortaklık kapsamında kendını gostermesı, ozellıkle bızım ıçın uzennde onemle durulması ve tartışılması gereklı bır konu olmaktadır Folklorık urunlerın boylesı bıı evrensellık nıtelığı gostermesı, sanat ve edebıyata >aklaşımımızı da elbette etkıleyecektır. Nıtekım Pertev Naılı Boratav, kıtabının önsözunde şoyle dıyor "Sanat eseri, butun insanları ilgilendirdiği olçude millidir; butun insanlara kendini duyuramayan ses, butun bir millete de duyuramaz." Çelışık olan durum, doğa bılımlen ve matematıkle, ınsan bılımlerı arasında varsaydığımız sozumona ayrımdan kaynaklanmaktadır Gene Boratav'ı dınleyelım "Cemijet ilirnlerinin araştırma alanına giren konular hakkında çok defa yanlış hukumler verildiği, en basit ilim goruş ve duşunuşune aykın meraklara saplanıp kalındığı gorulur. Fizik, kozmograf>a, botanik... konulan uzerinde konuşurken, konulann veya bunlan araştırma metotlannın millî veya gayri millî olup olmadıgını duşunmek kimsenin aklından geçmedigi halde, felsefe, sosyoloji, edebiyat konulan uzerinde konuşan ve yazanlar sık sık bu terimleri dillerine dolarlar; çok defa mânası ı>i anlaşılmayan bu 'millî' kelimesinin, millet isminden Arapça kaideye gore yapılmış ve milletle ilgili şeyler hakkında bir sıfal olarak kullanılması pek tabiidir; fakat çokluk, ondaki bu elle tutulur anlamın yerini, pek kaypak, sınırlan be* lirsiz bir anlam alıyor. Edebiyat eserlerini sadece, bojle asıl anlamını kaybetmiş, yahut bunu bulamamış bir 'millî' vasıfla kı>metlendırmek, her hangi bır guzel sanat kolunda bu turlu mılliliği, deger kazandırıcı >e yaşatıcı vasıflardan ayn, onlarla ka>naşamayan bır vasıf gibı gormek, bir eserin degersızligıne hukmetmek istenildi mi, onda bu millîlik vasfının bulunmadığını soylemekle işı kestınp almak... Her milletın folkloru da. tıpkı edebiyatı ve daha genış mânada sanatı gibı. ancak butun insanlık için muşterek unsurlarıyla milletlerarası bir ilmin mevzuudur." Okur, belkı de Boratav'ın dılındekı eskı sozcuklerı yadırgayacaktır Yazar da bunu duşunmuş ve eskı >azılannı gunumuz dılıne çevırmenın baskıyı gecıktırebıleceğını onsozunde belırtmıştır Bunun ıkıncı nedenı ıse, her yazının, yazıldığı çağın damgasını taşıdığı gerçeğıdır Bir Odül, Iki Kitap MELİH CEVDET ANDAY Bu >ıl Sedat Sımavı odulunu, "Folklor ve Edebiyat" adlı yapıtm yazan Pertev Naılı Boratav ıle"Yalıda Sabah" adlı oyku kıtabıyla Haldun Taner paylaştılar Bu ıki unlu >azarımızın okurlarımızca yakından tanındığını ve sevıldığını bılı>orum. Sedat Sımavı odulunu kazanmaları dola>ısıyle onlara olan hayranlığımı bır kez daha yınelemek fırsatını bulduğum ıçın sevınçh>ım Bu ıki değerlı dostumu candan kutlarım Haldun Taner, ovkulen ve o>unlan ıle ulkemızde bu>uk bır okur kıtlesını kendıne bağlaması yanında, ununu yabancı ulkelerde de kabul ettırdı New York Herald Trıbune, Saıt Faık, Turk Dıl Kurumu odullerını kazandı Onun başansı sağlam bır kultur temelıne ve ozgun bır yeteneğe dayanır, o>le kı, genış bılgısını, oğretım gorevı yanında, sankı yalnızca kışısel bıçemının oluşması ıçın edındığı ızlemını bıle bırakır Bu yuzden, bır yazar ıçın en onemlı ozellıklerden bırı olan kışısel bıçem, onda, olgun bır gozlemın hıç zorlamasız kendılığındenlığını ve okuru anlatı ıle başbaşa bırakma ustalığını taşır Haldun Taner'ın mızahını da bu ozellık ıçınde değerlendırmelıyız; şoyle kı, bu mızah guldurmeğe yonelık değıldır, Arıstoteles'ın İcomedvayı tanımlarken soyledığı gıbı, tumden ortanın altındakı kışılere donuk de sayılamaz, demek ılle de bır kusura, bır eksıklığe dayanmaz, Taner ıçın gulduren oge, ınsan doğasının bır parçasıdır, bundan dolayı da kuçumsemeğı ıçermez her zaman Çunku kışı, toplumsal koşullarından soyutlanmış olarak ele ahnamaz, eleştırel mızah da bu yuzden kışıyı aşar, dahası masumlaşır kışı Haldun Taner'ı okurken ondakı bu acımayı hep duymuşumdur Onun tıyatromuza getırdığı yenılıkler de, oykulerı gıbı, kalıcı nıtelıktedır Pertev Naılı Boratav'ı, Ankara Dıl ve TanhCoğrafva Fakultesınde oğretım gorevlısı olduğu yıllardan, demek C H P tek partı ıktıdarının son donemın den ben tanınm Bızde folkloru bılımsel olarak ılk tanıtan odur Oyle kı, özgun çalışmaları ıle yalnızca bızde değıl, butun dun>ada tanındı Bu başarısından oturu de (Nıyazı Berkes ve Behıce Boran'la bırlıkte) unıversıteden çıkarıldı, gıttığı ve verleş tığı Parıs'te oğretım uyesı ve araştırıcı olarak surdurdu çalışmalannı. Yetıştırdığımız en buyuk değerlerden bırıdır. Folklorık araştırmalar, nedense bızde ulusalcılığın gosterısı va da gostergesı sayılagelmıştır Oldukça yenı sayılabılecek bu bılım dalını duygusal >aklaşımlardan ılk kurtaran odur Adam Yayınevınce basılan ıki buyuk cıltlık "Folklor ve Edebiyat", yazann 1929 \ılından bu >ana dergılerde ya da kıtap olarak çıkmıs butun yazılarını ıçermektedır Yabancı dıllerde basılmış kımı ça3S.... îHr'îH JHİH*" "' " NCERE Plan ve Proje 6 OCAK 1984 ARADA BIR KAMİL KARAVELİOĞLU Eski Tabii Senatör :î£H: İsmet Paşa'dan Dersler Rahmeth İsmet Inönu ıle 1961 Kurucu Meclıst'nın açılışından başlayarak ölumune değın aynı çatı altında çalıştık 27 Mayıs 1960'tan sonra zaman zaman karşılaşmıştık Ancak onunbızı kaygılı bır dıkkatle ızledığını bılıyorduk Ona gore "Bu genç kurmaylar devletın ıçınde bulunduğu perışanlığı fark ederlerse demokrasıye gecıs guçleşebılırdı" 27 Mayıs kadrosu gençtı ama dunyanın donuşunu daha da erken keşfetmıştı Mıllı egemenlığe saygıda eksıklıklerı yoktu En büyuk ozenı "mılletle" bütunleşmede gosterdıler Işler yoluna gırmıştı, Kurucu Meclıs açılmıştı İsmet Paşa artık çok keyıflı ıdı Bır "badıre" asılmıştı Gunun koşullannda hem de seçımle temsılı ve yuksek nıtelıklı bır Kurucu Meclıs kurulmuştu, kanununu, Mıllı Bırlık Komıtesı kendı hazırladığı halde ışı ehlme teslım etmıştı Topçu talımnamelennı pıyadeler hazırlamayacaktı Ulke hızla demokrasıye geçıyordu, ulkenın çoktan hak ettığı demokratık özgurlukler çağdaş bır Anayasa ıle topluma sunulmuştu Kutup Yıldızı gıbı bır Anayasa doğmuştu Turk devrım tanhınde yenı bır doğuş (mılad) baslamıştı, keyfımız yerınde ıdı1 Bızlerle arkadaş olmuştu, kımınle karşılaşırsa koluna gırer, hatırını sorar, takılır, kafas/ndakıler hakkında duşuncesını öğrenmeye çalısırdı Işbırlığımız 1961 Anayasası'nda geçış donemı yoktu, ama o dönemın de sıkıntıları oldu ve hderlıkle aşıldı O yaşına karşın Başbakanlığı kabul etmek zorunda bırakıldı. lyı de oldu, ıki çıkışı rahatlıkla aştı Bu sırada arkadaşlarım onunla sık sık göruşme olanağını buldular Anayasal konular, rejim sorunları ve dış guvenlık konulan onun lıderlık sorumluluğu gereğı kendı ılgı alanı ıdı, lıderlık tavrı olarak en ınce ayrıntıları bıle kendısının ızledığı her zaman bellı olurdu Zaman zaman farklı çozumler ıçınde olurduk Başbakanlığı sırasında ordu kadroları konusunda rahmetlı Cemal Gursel'le göruş aynlığına duştüler Bızler Cemal Paşa: dan daha radıkal duşunuyorduk Ben bır sohbet sırasında yuksek kadrolar ıçın tedırgınlığımı bellı ettım Ordudan ayrıldığım zaman benım rütbemın ne olduğunu sordu, buyuk karargâhlarda hıç calışmadığımı oğrenınce "Yorma kendını hazar (barış) şartlarında ancak bu kadar olur, kumandan seferde yetışır" bıçımınde yanıt verdı Bır kez de Mıllı Bırlık Grubu olarak rahmetlıye küsmuştük Bızı çok seven, sık sık onur veren, en sevıyelı konulan bızımle tartışan ınsana kusmuştuk 21 Mayıs 1963 oncesı ıdı, yenı bır darbe tesekkulunun olacağı davulla, zurna ıle bellı olmuştu Bızler mucadele edıyorduk, kendısı de uyarılmıştı, fakat kulağının ustune yattı, onlemek ıçın hıçbır şey yapmadı 21 mayıs oldu, hıç telaşlanmadan darbeyı onledı Ertesı gunu meclısler tarıh anıtmı avuçları patlarcasına ayakta alkışladılar Bızler harıç Ama mağdur olanlara en çok kendısı sahıp çıktı, sorun çozulmüştü, darbelerın köku kurumuştu Bır kez de partısının ıçışlenne karışmıştık, partının kurultayı vardı Ortanın solu tartışılıyordu 27 Mayıs Anayasası koşulları oluşturmuştu Kurultay kulıslerıne kadar gırdık ağırlık koyduk ortanın solu kazanmıştı Sola acılma başlatılmıştı Kaybeden kadro bızımle en cok teması olan arkadaşlarımızdı. bızden şıkâyetçı ıdıler, ama Inonu'nun aklına bıle gelmezdı, tarıhı oluşumun bılıncındeydı Bır gun Mıllı Bırlık Grubu'nda dış guvenlık uzerıne sohbet edıyorduk, konu o yıllann çok tartısılan ıkılı anlaşmaları ıdı NATO'yu tartışırken yen geldığı zaman "Ulke ıçın harbe gırmek kaçınılmaz hale gelırse, bu mumkunse herkesten 3 ay sonra mümkun değılse 3 hafta sonra, o da olmazsa 3 gun sonra olmalıdır, bır saatın bıle onemı çok buyuktur" dıyerek sözlerını bıtırdı Gunlerce bu tarıh dersını unutamadık Bu aynı zamanda ulkemızın de tarıh dersı ıdı. 12 Mart'ın aşılması 12 Mart gunlerıydı, ıktıdardan bekledığı ıttıfakı bulamamıştı Zor 24 saatler geçıyordu, ama Meclıs açık kalmıştı", "Meclısler açıkken her şeyın çaresı bulunur" dedı, öyle de oldu 27 Mayıs Anayasası'nın luks ılan ettırılmesı ona göre de "cahıllık" ıdı Meclıs kenetlendı, İsmet Pasa ve partısı genel destekte ıdı Partılenn hepsı 27 Mayıs Anayasası'nı savundular Yapılan her sozcuk değışıklığı İsmet Pasa'nın dıkkat alanı ıçınde ıdı Anayasa en az zayıatla korunmuştu 12 Mart kolay asılmıştı Kursudekı anıf Senatoya katılmıştı, cıvanmızda oturuyordu, beraber oluşumuz cok sıklaşmıstı Zamanın Devlet Başkanının suresını uzatacak kanun senato kursusune gelmıstı Son gunlerın butun dıkkatını bu konuya ayırdığını bılıyorduk Hepımıze soruyordu, her şeyı soruyordu, ayrıntıları da bılmek ıhtıyacındaydı Kursuye çıktı, nefesler kesıldı, uc cumle soyledı, "Suresı uzatılınca bu zat ne yapacak? Eskı bıldıklerını yapacak değıl mu Orduyu polrtıkaya alet etmeye devam edecek1" dedı ve ındı, sorun bıtmıştı Gunlerce unutamadığımız dersıne çok hazırianmıstı ama uc cumle ıle bıtırmıştı Hayranlığımızdan donakaldık Arkadaslarıma da son cumleyı zabıttan çıkarmak ıcın ıznını almak dusmustu O demokrası anıtımız olarak oldu 35= Umum Müdürlük yenitelefon numaralannıız: (6 Ocak 1984'ten itibaren) îHs: MY BRILLİANT CAREER SHOOT THE MOON LOOKİNG FOR MR GOODBAR THE FRENCH LIELTENANTS WOMAN KRAMER VS KRAMER NİNE TO FİVE Germencık SoK Ata AD' NO * ,T T«l IS 12 J1 VJDEOTHCOyt J Devletı yonetmek ıcın sıyaset meydanına atılmış bırınden soz acılmıstı Dedıler kı O proje adamıdır Nasıl' Ver elıne projeyı, sonuna dek kovalasın, tuttuğunu koparıp ışı kotarsın Becerıklı oyleyse Becerıklıdır, ama, dar ufukludur, projenın boyutlarını asamaz, genel planlama kapsamında bır ulkenın ekonomısını kavrayamaz Konuşma plan ıle proje kavramlarının ayrımına ve anlamına dayanmıştı * Projeyle planlama arasında astust bağıntısı vardır Bızım DPT, devlet ıcın emredıcı, ozel kesım ıçın yol gosterıcı nıtelıkte değıl m ı ' Planlamanın kapsamında bır suru proje yer alır Barajlar, fabrıkalar, hava lımanları, santrallar nasıl yapılır? Her bırının projesını hazırlamak gerekmez m ı 7 Sayısı cok projenın oncelıklerını, sonralıklarını, kaynaklarını hesaplı ve kapsamlı bır planlamanın mantığına oturtmadın mı ekonomı arapsacına doner Hele "gelısmekte olan ulkeler" sanayıleşme ve kalkınma atılımlarını serbest pıyasanın orman yasalarına bıraktılar mı batağa suruklemrler Ataturk ılk sanayı planını 1932'de hazırlatmış, 1934'te yurürluğe koymuştu Bugunku koşullara oranla basıt sayılabılecek bır plandı bu ama, o gunku Turkıye ve dunya ortamında onemlı ve ılerıcı bır atılımdı Ikıncı beş yıllık sanayı planı 1938de yururluğe gırmıştı * Ne var kı 1950'ler Turkıye'sı planlama kavramını bır yana bıraktı Ne demektı planlama'' ABD Ingıltere, Hollanda, Fransa endustrılerı planla mı kurulmuştu'7 Batı devletlerı planla mı kalkınmıslardı9 Çok partılı rejıme geçen Turkıye'de "serbesi pıyasa serbest rekabet lıberal ekonomı" laflarından başka şey duyulmuyordu 1950'lerın serbest pıyasa deneyımı denız tukenınceye dek surdu Ve denız tukendıkten sonra ekonomı karaya oturunca plan fıkrı anımsandı Arapsaçına donmuş yuzlerce projeyı sanayıleşme stratejısının eksenıne bağlamak zorunluğu dogmuştu, ama, DPT'yı kurmak da ışe yaramadı Buyuk çıkar cevrelerı, sıyasal ıktıda rı ellerıne gecırıp Devlet Planlama Teşkılatı'nı "menfaat payla şımı" orgutune donuşturduler Yabancı parababaları Turkıye'nın planlı kalkınmasına karşıydılar Sanayılesmeye donuk buyuk projeler ıçın dısardan destek sağlamak zordu Dısa bağımlı tuketım ekonomısını pompalamak ıçın gereklı projelere kredı bulmak kolaydı 1960'lar Turkıye'sı, yedı buyuk ve temel sanayı projesı ıçın Sovyetler'den kredı almak zorunda bırakılmıştır Yalnız projelerı goren ama genıs ufuklu ekonomı kavrayısıyla planlamayı goremeyen kafa ormanı değıl ağacları goren kafa gıbıdır Çağımız uygarlığında planlamaya ınanan kışı, serbesi pıyasanın orman yasasını benımseyen bır ekonomı polıtıkasından basarı bekleyebılır mı 7 DUYURCJ S S ADAK61 YAPI KOOPERATIFI'nın 1983 yılı çalışmalanna an "OlağanGenel Kurul" toplantı sı, 29 ocak 1984 pazar gunu saat 14 00'te Palanga Caddesı ORTA KÖY İSTANBUL adrebinde vapılacaktır U>elere du>urulur GUNDEM: 1 Açıhi. 2 Dıvan Kurulu'nun seçımı ve oluşumu, 3 Yönetım Kurulu'nun çalı$malarına an rapor okunması \e tartış ması, 4 Denenm Kurulu'nun raporunun okunması, ^ Kurulların aklanması, 6 1984 >ılı faalıvetlerı ve bağlavıcı kararlar a 1983 yılında kooperatıften av nlan uyeler ve ödemelerımn nasıl yapılacağı, b 1983 vılında kooperaiıte alınan >enı u>eler ve tasvıplerı, c Emanet Kurulu'nca vapımı surdürulen ınşaatın durumu, bu hususun devam edıp etmemesı hakkırıda karar, Emanet kuruluna vapılacak odemeler ve şeklın saptanması, d Daha oncekı Genel Kurul loplamılarında Yonetım Kurulu na \erılen yetkılerın devam edıp etmeme sı ve karar e Tuzla'da mevcut arsanın değerlendınlmesı ıçın yenı bır kooperatıf kurulması, kurulacak bu kooperatıfe arsanın ra>ıv bedel uzennden devn, f Odemelerınde sureklı aksama olan ve vönetım kurulunca ısımlerı bıldırılecek u>elere vapıiacak kesın ışlemın karara bağtanması, g Ödeme planının ınceienmesı, 7 Seçımler, 8 Dılek ve onerıler, 9 Kapanış 5§H= lOiii Eski numaralar Yejü numaralar HÎH: !™n «ÎH: 145 00 30 143 37 24 145 20 16 144 54 45 144 53 43 144 12 03 144 53 92 144 73 68 144 73 81 149 13 77 149 80 30 167 74 54 Santral 155 27 30 (19hat) 155 38 41 155 54 02 155 46 82 155 46 72 155 42 85 155 46 74 155 53 09 155 48 53 155 11 76 155 69 02 172 08 06 TEŞEKKUR Geçırdığım ani rahatsızlığı teşhıs ederek başarı ıle gerçekleştırdığı kulak amelı>atıyla tekrar sağlığıma kavuşmamı sağlavan Çapa Tıp Fakultesı KBB Servısınden KSİH ULUSIARARASI ENDÜSTRI \TE TİC\RET BANKASI A $. Bankalar Cad Istanbul DOÇ. DR. TAYFUN SUNAY'a A.melıyatımda hazır bulunan servıs asıstan doktorları ıle servıs hemşırelerıne teşekkuru borç bılırım FERHAN OZPOLAT LÜTFEN NCT EDİNİZ: "felefon numaralarımız 6 OCAK 1984 tarihinden itibaren Gençlikten Gençliğe" Yaym Faalıyetınde Genclık Eğıtımde Katılım ve Soz Hakkı Bır Eğıtım Mucızesı Tunalı Hılm Gençlıçjı 1960 larda ABD de Oğrenc Hareketlen Eskı M E Bakanı Mustafa Necatı Unıversıte Tar hı I Alternatıt Maymuniar Denemeler Sıırler Oyku ve Fotoğratlar TEŞEKKÜR Değerlı hekım ve fazıletlı ınsan olarak değişecektir. RKK1AM HİZMfTLHRİ:ATÖIYH A.Ş. 172 582223 DR. M. ALİ NOYAN'ın olumunun 40 gununde kadırşınas mesaı arkadaşları, TCDDY 6 Bolge Teşkılatına, cenaze torenıne ıştırak eden kıvmetlı meslektaşlarına, mektup, telgraf ve telefonla atimıza ıştırak eden dost, arkadaş ve akrabalarımıza saygılarla bırlıkte ıçten teşekkurlerımızı sunarız EŞI VE ÇOCUKLARI DUYURU Turkıye Banka ve Sıgorta Mensupları Sendıkaları Federasyonu BANKSlFm 30 aralık 1983 tarıhındekı Olağanustu Genel Kurulu'nda alınan kararla, feshı \e tuzuk hukumlerine gore tasfıyesıne karar verılmıştır Duyurulur. Turkıye Banka ve Sıgorta Mensupları Sendıkalan Federasyonu BANKSIFOlağanustu Genel Kurulu Dıvan Başkanlığı Yalnız Okumak İçin Değil Yazmak İçin de, Bayilerde ONURSAL DANIŞMANLAR TURKER ALKAN HAYAT! ASILYAZIC! AYSEL EKŞI HUSNU GOKSEL VEDAT GUNYOL MEHMED KEMAL ZEYNEP ORAL CEMAL SUREYYA HALUK SAHIN HALDUN TANER GUNDUZ VASSAF ATALAY YORUKOĞLU ILAN BAKIRKÖV 2. ŞLLH HUKUK HAKİMLİĞİNDEN Dosva No 19b2 348 MahkenıemıZLeierılen 10 12 1981 tarıh \e982 348 esas 1981 M81 sa\ ılı karar ıle kuçukler Savaş Oner \ e Gokşın Oner'e. Şukru Oner'ın vası olarak lavın edıldığı. atKak kuvuklerın dedelerı Mevlut Oner la ratından karan ıiırazedılerek ku^uklenn vasılığının kendısıne verıl mesını ıstemı:> olmakla vapılan duruşmada. Ardahan, Ağzıpek ko \u hane60'da Nutusa ka\ıtlı Muharrem ve Merhaba'dan olma 1964 dog Gokşın Oner ıle 19^4 doğ Savaş Oner'e Unve lnurlı kovunde mukım olup bnve lnkurerenler kovu hane 1 is te nutusd kavıtlı Meh met ve Emıne den olma 1 ^18 DOG Mevlu! Lner'ın vası olarak ta vınıne karar \erılmı^ oldugunıian ijbu karara ıtırazı olanların kanunı \uresi ı v ınde mahkememı/ dosvasına ııırazlarını bıldırınelerı aksı lakdırde hukmun ke'ınleşlınleı.egı hususu ılan olunur 28 12 195*3 Basııı 65 TÜRK HABERLER AJANSI MUHABIRLER ARIYOR TURK HABERLER AJANSI yurt duzevındekı orgutlenmesını ge lıştırmek uzere deneyımlı, fotoğraf t,ekmesım bılen MUHABIRLER ADANA, ANTALYA, ELAZIĞ, ERZURLM, ESKlŞtHIR GA ZIANTEP IÇEL, K.AVSER1, KONVA MALAT^ A ve V AN ılle rınde gorev yapacak ısteklılerın aşağıdakı adrese vazılı olarak ba> vurmalan rıca olunur Turk Haberler ^jansı Genel Mudurluğu BASIN SARAYI CAĞALOĞLU/ISTANBUL BIR REKLAM AJANSI ELEMANLAR ARIYOR Her turlu baskı ışlerının yonetımını ustlenecek konusunüa uzman ve deneyımlı İLAN DEVLET ÜRETME ÇİFTLİKLERİ GENEL MÜDÜRLÜGÜ DÖRTYOL TURUNÇGİLLER DEVLET ÜRETME ÇİFFLİĞİ MÜDÜRLÜĞÜNDEN 1983 yıl! mhsL.!u 50 ton Cumhurıyet, 1380 ton Orso toplam 1430 ton tohumluk dışı buğdav 24 1 1984 tanhınde salı gunü saat 14 OO'te Dortvol'dekı çıftlık ıdare bınasında açık arttırma suretıyle satılacaktır Şartname Ankara'da Devlet Uretme Çıftlıklerı Genel Mıidurluğunde, Istanbul Bursa, Mersın, Adana, Gazıantep, lzmır ve Hatay Teknık Zıraat Mudurluklennde lzmır ve Mersın Tıcaret Odası Başkan lıklarında ve Dortvol Turunçgıller Devlet Uretme Çıftüğı Mudurluğu'nde mesaı saatlerı dahılınde gorulebılır Bu ışın muhammen bedelı 41 470 000 lıra, geçıcı temınatı 1 244 100 lıradır Isteklılerın bellı gun ve saatte temınatları ıle bırlıkte muracaatlan ılân olunur Basın 30326 YÜKSEKOĞRETİM KURULU BAŞKANLIĞINDAN Aşağıdakı uruversıtelere belırtılen anabılım dallannda devamlı statude bırer profesor atanacaktır Adaylann 28 1 1982 Tarıh ve 17588 savılı Resmı Gazete'de vayımlanan Oğretım U>elığıne Yukseltılme ve Atanma Yonetmelığımn 17 maddesınde belırtılen belgeler ve alanma dılekvelerı>le bırlıkte ılan tarihinden itibaren 15 gun ıçınde Bılkent Ankara adresındekı Yuksekoğretım Kurulu Başkanhğına baş vurmalan gerekmektedır 2547 sayılı kanunun 26 maddesımn (b) ben dının 2 fıkrası uyarınca duyurulur INONU UN1VERSITESI Iktısadı ve Idan Bılımler Fakultesı Iktı^adı Gelışme ve L'luslararası Iktısat MARMARA UNIVERSİTESI Tıp Fakultesı Bıyokınıva Basın 10008 İLAN FATİH 3. ASLİYE HUKUK HAKİMLİĞİNDEN 983/142 Davacı Cemıle Şaylan tarafından davalı Abdullah Şavlan aleyhıne ıkame olunan boşanma davasının açık duruşması sonunda Istanbul, Alıbeykoy, Araphan Ma Kıtapvı Çıkmazı No 4 adre sınde mukım ıken ıkametgâhı tesbıt edılemeven Beyoğlu, Sutluce Has kov Mah cılt 54, sayfa 83, kutuk 45'de nufusa kayıtlı Abdullah Şav lan ıle davacı Cemıle Şaylan'ın geçımsızhk nedenıyle boşanmalanna 9 12 1983 tanh ve 983/142 esas 826 savılı kararla karar verılmış olup ışbu ılanın gazetede ılanından itibaren 4S gun zarfından temvız eı medığınız takdırde karar ın kesınleşeceğı hususu leblıgat yenne kaım olmak uzere ılanen teblığ olunur 28 12 1983 Basın 22 BASKI SORUMLUSU Fotoğraf çekımı, stand, pano hazırlanması vb reklam ışlerınm yapımcılığı konusunda deneyımı olan PRODÛKTÖR B a ş v u r u l a r ıçın Tel 14132 61 Profesör Dr. SABİH OKTAY Hastalarını yenı muayenehanesınde kabule başladı Adres lzmır Cad Arık Apt 36/1 ANKARA Telefon 17 56 48