Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ĞUMHURİYET/8 HABERLER NİLGÜN UYSAL 5 OCAK 1984 ÎNCİDEN PETROLE: BİRLESİK ARAP EMİRLİKLERİ Abu Dabi, bizim Ankara gibi sonradan kurulmuş ve genişlemiş genç bir kent. 20 yıl önce, burada 50100 ev varmış. Sonradan yerleşim plam yapılırken, belli ki öncelikle "yeşillenme" hedef alınmış. Bütün topraklar devletin... Yerli halk için arsaların bedava oluşu da, toprakların devlet tarafından kendilerine 50100 yıl gibi çok uzun sürelerle verilmesinden kaynaklanıyor. zunu ayınp tatlı su yapanz" de 2 Daha gitmeden biliyorduk. Kışı Yeşilköy'de bırakıp Dubai'de yazla kucaklaşacağımızı. Ama, bilmek başka, tatmak daha başka bir şey. önce Şam, sonra Kuveyt daha sonra Dubai ve derken vize işlemlerinin tamamlanması içm havaalanında geçirüen birkaç saatle birlikte, yaklaşık 12 saat süren yolculuğun geride bıraktığı tüm yorgunluk tortulanna rağmen.. Paltoyu çıkanp bir yaz gecesi ile buluşuvermek güzel. Yüzünü Hint yarımadasına çevirmiş Basra Körfezi'nin bu kıyıları, şu mevsimde, dünyanın yaşanabüir en güzel yerlerinden biri. Güneş ne yakıyor ne de üşütüyoı. Istersen güneşlenebilir ya da denize girebilirsin. Ama bir de bunun "sahici yaa " var. Anlatıldığına göre, Birleşik Arap Emirlikleri'nde sıeaklık yazın gölgede 4550 dereceyi bulabiliyor. Güneşte beklemiş bir arabaya binebilmek maddeten mümkün değil. Ne var ki, yaz cehenneminde, petrol zenginliği hemen aircondition lüksii ile imdada yetişiveriyor. İklim koşuüan, insanlan etkilediği kadar doğayı da pençesine almış. Ama, petrol paraları "çöte meydan okuma"nın da emrine amade. Ağaç yetiştirilmesi için çöldeki ilk temel eksiklik su mu? "Deniz suyunnn tumişler. Bu biraz pahalıya mı otururmuş? Ne önemi var? Müeyyidesini de koymuşlar. Bir ağaç kesmenin cezası, 30 bin dirhem (yaklaşık 2 milyon 400 bin lira). Dubai'den Abu Dabi'ye giderken yolun iki yanında, mezarlığı andıran küçük çıkmtılar görüyorsunuz. Sonıa, biraz dikkatle bakınca bu çıkıntılann, aslında, yetişen küçük fldanlan koruyan, üstü açık dikdöngen prizma biçimindeki çuval tenteler olduğu anlaşıhyor. Neden mi böyle yapmışlar? Fidanın etrafını saran bu küçük tenteler, kum fırtınalannın her şeyi yerle bir eden gücüne karşı baraj olsun diye... POLIT1KA VE OTESI MEHMED KEMAL Yabancı için ev kirası 33.5 milyondan başhyor Çadır Köşkü'nün geçmişi Çadır Köşkü'nün duvBrına Belediye Başkanı,ile Turıng Kulübü Başkanı Abdülhamit'le Mithat Paşa'nın resimlerini asmışlar, "İkisini barıştırdık" diyorlar. Mithat Paşa'yı haksız yere muhakeme ettiren, sonra da Fizan'a süren ve orada öldürten Abdülhamit'tir. İki fotoğrafın bir duvara, yanyana asılmasıyla tarih içinde en büyük dargın barışabilir mi? ÜlkemiH tarih içinde iki ileri adım atmışsa, bir süre sonra bı. geri adım atmıştır. Üçüncü Selim ve İkinci Mahmut dönemlerinden sonra Mithat Paşa gelmiştir. Mithat Paşa Batı eğilimli ve anayasa yanlısıydı. Abdülhamit ise Batı eğilimlerine ve anayasa yanlısı olmaya kızıyordu. İmparatorluğun başına ne türlü kötülük gelmişse, tarihsel değerlere bağh kalınmadığından Batı yanlısı olmadan geldiğine inanmıştı. Abdülaziz'in intihar etmesini Batı yanlılarmdan bir öç alma olarak kullandı. Sözde Abdülaziz'i Mithat Paşa ve arkadaşları öldürtmüşlerdi. Abdülaziz'in yaptırdığı Çadır Köşkü'nde Mithat Paşa ve arkadaşlarını tutukladığı gibi, sorguya çekip yargılatmıştır. Düzmece bir mahkeme kurulmuş ama, nice suçsuz kişiler ne acılar çekmişlerdir. Sorguculann başını (bizzat) Abdülhamit çekiyor, döğüyor, soğuyor, küçük hançeriyle sanıklann üstüne saldınyordu. Abdülaziz döneminde mabeyncilik etmiş olan Fahri Beyin anıları çok ilginctir. Çadır Köşkü'nde Abdülhamit taranndan nasıl sorguya çekildığıni anlatır. Bu sahnelerden bir bölümünü Mabeynci Fahri Beyin ağızından bugünkü dille sadeleştirerek aktarmak ıstıyorum. "... Çadır Köşkü'ne geldiğimin kaçıncı günüydü bilemiyecegim, beni narem daıresıne gotürüp Huzurı Şahaneye çıkar dılar. Ragıp Bey, Başmabeyınci Hamdi Paşa ve Şeyh Ebülhüda Efendi ve haremağalan ve tüfenkçiler ve Kağıthane İmamı karşısında ıdıler. Zatı Şahane kızgın ve hiddetle beni sorguya çekti. Ben gerçekleri söyledikçe kendileh bizzat sille tokat ve tekme ile vurmağa başladılar. Orada bulunantar da Hünkara uyarak sille, tokat ve yumruk vurmağa başladılar. Zatı Şahane elindeki bastonla beni döğdü. Baston parça parça oldu. Hünkar yoruldukça Hamdi Paşa döver idi. Bayıldım, götürdüler. Ertesi gün idi yumuşadılar. "Niçin benden sual ediyorsunuz?" dedim. "Canım niçin anutluk ediyorsun? Benim burda anlayacağım şeyler var. Bazı hainlerin katasını ezeceğim, sana ne? Soyie muhbirlik etmiş olursun, seni de ben bağışlanm." "Demek ya/an söylemBmi istiyorsunuz?" "Beni ihtiyar ve Türkçe bilmez iki Arnavut'un önüne katarak bir barakada sabaha dek eylediler. Emir vardı, uyku uyutrr» yorlardı. Ertesi yine beni harem dairesine götürdüler. Zatı Şahane binek taşı üstüne yapılan camlı yerde oturmuş Başmabeyinci yanında idi. Bana yumuşak bazı sözler söyledi. Önceki gün bulunanlar da yanındaydı. Ragıp Bey beni sorguya başladt. Arasıra söyletmek için muşta ile vuaıyordu. Silahşörlerden Seyfullah adında fistanlı bir Arnavutun elinde bir büyük kahve cezvesı vardı. İki kaynamış yumurtayi getirdiğini gördüm. O sırada Zatı Şahane, "Bu da Rumeli eziyeti imiş." diyerek ve gülerek bana baktı. Bir tür işkence olduğunu anladım. Orada olan Tüfenkçiler, "Söyleyecek misin?" diyerek üstüme saldırdılar. Ceket ve yeleğimin düğmelerinı çözmeye başladılar. Bir yandan da Zatı Şahane ve yanındakiler, "Nasıl olsa söyleyeceksin, bos yere eziyet çekme ve kendine yazık etme." dediler. Yumurtalar öyle pişmiş ve kızmış idi. Birini sağ ve birini sol koltuklanmın altına koydular. Kollarımı sıkı bastırdılar ki bunların vücuduma ve kalbime ve cigerierime eylediği acı ve sancıyı bilmem. her türlü derdin üstündeydi. Hemen bağırmaya ve çağırmaya başladı m. Yumurtalar bir süre durduktan sonra çıkardılar. Bu ışkenceden sonra gene sorguya başladılar. Ragıp Bey ben o durumda iken gene elindeki muşta ile dürtelerdi. Zatı Şahane de vururdu. Zeybek Hasan Ağa imiş birini getirdiler. Zatı Şahane "Galiba Fahri bilmiyor, kendtni tanıtsana." dedi. "Söylemeyen köpek bu mudur!..." diyerek iki eliyle bogazımı tutup öylesine sıktı ki gözlerım dışan fırladı. Bıraz daha sıksa herif beni boğacaktı. Tüfenkçi Ali Aga'nın belinden bahçıvan bıçağını alarak yanıma yaklaştı. Bıçağın tersiyle arkama öyle sert vurdu ki ciğerlerim ağzıma geldi sandım. Bu sırada Zatı Şahane, "Birişaret vereceğim, bakalım biliyor mu?" buyurdu. işareti alarak elini gizlice göğüs hizasına getirdi, bir şeyler yaptı. "Bildin mi bu işareti?" diye sordu. Ben de, "Bilmedim, böyle işaret bilmem." dedim. Zatı Şahane, "Mason biliyordum, aaa, mason değilmiş." dedi. Sorgulamam, bundan sonra da günlerce sürdu. Sorguculann başında Efendimiz vardı." Kendini yeryüzünde Tannnın gölgesi sayan, bütün Müslümanlann dünyadaki halifesi, Osmanlı Devletinin padişahı, devletin işkencecibaşı olursa mabeynciler ne yapsınlar? İşte halkın görmesine açılan Çadır Köşkü'nün tarih içinde böylesi bir yeri vardır. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Nüfus: 980 bin. Etnik Yapı: Nüfusun yüzde 42 si Arap. Yiizde 51'i tranlı, Pakistanlı ve Hintli göcmenlerdett oluşu>or. Konuşulan Diller: Resrai dil Arapca, Farsca, tngilizce konuşulu>or. Dini Yapı: Nüfusun yüzde 97'si Müslüman, 1.3'u ise Hıristiyan. Devlet Başkanı: Se>h Zayed Bin Sullan AlNahyan Başbakan: Resid tbn Said alMaktum. Ekonomi: BaşJıca gelir kaynagı petrol, (arım ürünleri; sebze ve IImon. ise, arazi alamıyor. Devlet isterse, yabancıya toprak kiralıyor. Yabancı o toprağa bina yaparsa, 8 yıl sonra terketmek zorunda. Ancak anlaşma ile sonradan bu süre uzatılabiliyor. yı hatırlatan, ama sanıyorum ki, ondan epeyce daha kalabahk, epeyce ışıklı, geceyanlarma kadar açık bir çarşısı var. Daha çok Hintli ve Pakistanlıların kendi damgasını vurduğu bu Uzakdoğu çarşısının cümbüşüne doyamamışız. Ama, ayaklanmıza karasular indiği için de artık Sharjah'ta kaldığımız otele dönmek istiyoruz. Şoför nuh diyor, peygamber demiyor. Tam gaza basıp gidecek ki, o ana kadar varlığını farketmediğimiz motosikletli bir polis, durduruyor şoföre, birşeyler söylüyor... Ve sonunda biniyoruz taksiye. Ama şoför kızgın. "Mafî kanun, fi şahsi kuvvet" diyor ve basıyor gaza. Onun istediği parayı vermemenin bedelini, biraz korkarak ödeyeceğiz belli ki... Birleşik Arap Emirlikleri'nde her Emirliğin kendi kanunu var. yedi Emirlik iç işlerinde bağımsız, dış işlerinde, Abu Dabi'ye bağh. Bazı Emirliklerde kıymetli bir malı çalmanın cezası el kesmek olabiliyor. Onun dışında, genellikle uygulnan ceza türü, hapis. Suç işleyen eğer yabancıysa, sınır dışı edilmesi yeğleniyor. Çalışma haklarını kollayan düzenlemeler yok gibi bir şey. Ama vergi de yok. tçkiye gelince.. Kuşkusuz Birleşik Arap Emirlikleri bu konuda en hoşgörülü Arap ülkelerinden biri. lçkinin ithali, özel izne bağh olmakla birlikte, katı yasaklar uygulanmıyor. Devlet isterse içki içilmesini yasak edebiliyor. İçki konusunda en sert kurallar uygulayan emirlik, Abu Dabi.. Ramazanda Abu Dabi'de asla içki içilemiyor. Ama, yüzyıllardan beri Uzakdoğu ticaretinin en önemli limanlanndan biri olan Dubai'de bir başka hoşgörü geçerli. Orada Ramazanda da içki içilebildiği söyleniyor. YARIN: PETROL ÇOK CEPTE PARA YOK EN GÖRKEMLİ BİNA Camlannda 70 kilo altın oldugu söylenen Abu Dabi'nin pınltılar saçan şeffaf gökdeleni, Emirliklerin belki de en görkemli binası... lar sağolsun. Ağaçlanma, biraz petrol sayesinde ise, biraz da Hintli ya da Pakistanh'nın alın teri sayesinde... olarak oturabiliyorlar. Devlet onlara bedava arsa da verebiliyor. Yalnız bir temel koşul var. O da verilen arsaya altı ay içinde inşaat yapmak. Yabancılaragelince... lşteonlann durumu zor. iki oda bir salonluk bir dairenin yıllık kirası Dubai'de 3540 bin dirhem (1 Dirhem yaklaşık 80 lira) Abu Dabi'de 5060 bin dirhem... Bütün topraklar devletin... Yerli halk için arsaların bedava oluşu da, toprakların devlet tarafından kendilerine 50100 yıl gibi çok uzun sürelerle verilmesinden kaynaklanıyor. Yabancı On iki yıl önce yedi emirliğin birleşmesi ile kurulan Birleşik Arap Emirlikleri'nin başkenti olan Abu Dabi kenti, bu ülkenin en yeşil yöresi. Abu Dabi için yemyeşil bir kent demek daha doğru olur. Abu Dabi, bizim Ankara gibi sonradan kurulmuş ve genişlemiş genç bir kent. 20 yıl önce, burada 50100 ev varmış. Sonradan yerleşim planı yapılırken, belli ki, öncelikle "yeşillenme" hedef alınmış. Geniş bulvarlar.. O bulvarlann ortası da yeşil, iki yanı da yeşil. Günde 24 saat sulama yapılıyor. Buralara çalışmaya gelen Hintliler Pakistarüı Yapılar tnodern ve yeni Camlannda 70 kilo altın olduğu söylenen Abu Dabi'nin pınltılar saçan şeffaf gökdeleni, Emirliklerin belki de en görkemli binası. Devlet Başkanı Şeyh Zayed Bin Sultan AlNahyan için yapılmış. Evler genellikle yuksek bahçe duvarlan ile çevrili. Ülkenin yerlisi için konut sorunu yok. Tek katlı sosyal konutlarda parasız Ramazanda dahi içki içilebiiiyor "Mafî kanun... Fi şahsi kuvvet." llıman bir yaz gecesinde bizi Dubai'den Sharjah'a götüren taksi şöförü böyle söylüyor. Çünkü, kızgın. Taşıma ücreti olarak o, 25 dirhem istemiş, biz 15 dirhem vermekte ayak diremişiz. Dubai'nin Mahmutpasa' Emel Sayınt Semra Hanım beni yanlış anladı YALÇ1N PEKŞEN Marmara Etap Oteli'nin 18. katındaki "Dolmabahçe Suit" adlı kral dairesi önceki akşam saat 18.0019.00 arasında bir basm toplantısına sahne oldu. Saat 17.30'dan itibaren çeşitli basın kuruluşlarında çalışan 34 gazeteci "Dolmabahçe Suit"i doldurdular. Basın toplantısmı düzenleyen kişi içeri girdikten sonra flaşlar parladı. Foto muhabirleri neredeyse birbirlerinin üzerine çıkarak bu önemli (!) anı hemen hemen tüm açılardan saptadılar. Kalemkâğıtlar, not defterleri, ses kayıt aygıtlan çıkanldı ve basın toplantısı başladı. Basın toplantısını düzenleyen kişi Türk Müziği şarkıcısı Emel Sayın'dı. Toplantırun konusu da ünlü şarkıcının lngilizce kursuna katılmak için Londra'ya gidişiydi. Sayın iki sayfahk yazılı demecinde "Yıllardan beri içinde besledigi yabancı dil öğrenme arzusunu gerçekleştirmek için Londra yakınlarında ufak bir kasabadaki lisan okuluna gidip geleceğini" açıkladı. Daha sonra soruları yanıtlayan şarkıcı, kendisine danldığı ileri süriilen Başbakan Turgut özal'ın eşi için "Semra hanım beni yanhş anladı" dedi. Emel Sayın'a sorulan sorular ve yanıtları şöyle: Emel hanım, Ingilizceyi Türkiye'de öğrenemez miydiniz? Türkiye'de çok uğraştım. Bir Ingiliz kızı getirttim. Yeidi ay arkadaşlık ettim. Istifade edemedim. Sürekli Türkçe konuşuyordum. Bir kaç kelime ya öğrendim, ya öğrenemedim. Ingiltere'de hiçbir Türkle temas olmazsa ilerleme kaydedeceğime inanıyorum. Yalnız mı gidiyorsuntız? Yalnız gidiyorum. Ne kadar döviz alacaksınız? Sahi ne kadar döviz alacağım.. öyle karışık oldu ki bu işler.. Üç bin dolar galiba en çok.. İ!ç bin dolar yeter mi? Yetmezse ben de üç bin dolarlık öğrenirim. SANAT ELÇİSİ OLARAK Neden bu kadar İngilizce ögrenmek istiyorsunuz? Yurt dışında yedi kez ülkemi temsil ettim. Rahat konuşabilseydim daha üst düzeyde şeyler olacaktı. Mesela son seyahatimde... Pakistan'da Ziya ÜlHak hepimizi kutladı. tngilizce uzun uzun söyleyince anlayamadım. Niye bu böyle olsun?.. Çok önemli.. 1lerde de sanat elçisi olarak bu tür çahşmalanm olacağı için.. Yurt dışına gidişinizin nedeni bir gönül meselesi olduğu söyleniyor... Bir gönül meselesi olsa saklamama gerek yok ki... Zaten gönül olaylarına ayıracak vaktim de yok. İçinde bulunduğum çalışma koşullannı biliyorsunuz. Ya orada karşımza bir Türk çıkarsa... Kasabada hiç Türk yokmuş. FİZtKSEL DEĞİŞtKLİK YOK Yurt dışı gezinizden fiziksel bir değişiklikle dbnecek misiniz. Estetik amelivat falan.. Yani dönüste bambaska bir O halde Semra hanım size Emel Sayın mı görecegiz? Öyle bir niyetim yok. Bel kin mi giidüyor? Sanmıyorum. Böyle bir şey ki elbiseler.. Saç şekli olabilir.. olduğunu sanmıyorum. Kin güZaten ben estetik ameliyat geçirdülecek bir olay değil ki. inanımedim.. Biri hariç.. Burun.. Biyorum ki Semra hanım beni yanliyorsunuz. lış anladı. Üstelik ben çıktım o Emel hanım "gönul olaylarına zamanım yok" dediniz. °u: Semra hanım "çıkmadı" Yani kaçıyor musunuz bu olay diyor. lardan? Bir yanlış anlama her halde. Bu konuda planlı hareket Çıktım ben.. etmiyorum. Tesadüfe bıraktım O zaman kapris mi yapıama tesadüfü de yaratmak gereyor? kir. Şimdi evden işe, işten eve gi Bunları Semra hanımdan derken nereden doğacak fırsat.. öğrenseniz. Semra hanıma şunu Gönüi kapuıu anüık mı yaanlatmak lazım.. Ses tesisatı yüni? zünden olduğunu.. Yine de çık Evet ama o kadar küçük tım söyledim... bir aralık var ki, oradan kim giDaha sonra söze karışan şarrebilir bilmiyorum. kıcının meneceri Egemen Bos Emel hanım, Londra'daki tancı Semra özal Emel Sayın adresinizi verseniz bari. tngiltedargmhğına neden olan olayı re'de evlenirseniz bunu nasıl haözetledi. Anlattıklanna göre üç ber alacağız? yıl önce Istanbul'da yapılan ts Bunu ben bilmeden siz dulam ülkeleri Maliye Bakanlan yar ve yazarsınız nasıl olsa.. Ben toplantısı sırasında bir akşam yede öğrenmiş olurum. meği verilmiş, bu yemekte er Semra hanıma neden şarkı keklerle kadınlar ayn ayn salonsöytemediniz? Üç saat bekletlarda toplanmışlardı. Bostancı mişsiniz... hanımların bulunduğu salonda Bu sözleri hâlâ anlayamases tesisatı olmadığıru, bu tesisatı dım. Ben iki salonda da söylekurmak için 1.5 saat kadar bekdim. Hem erkeklere, hem halendiğini, sonunda Emel Sayın'mmlara... Ama ses tesisatı buluın "sesi müsait olmadığı halde" namadı. Ben yine de ses tesisau piyano eşliğinde mikrofonsuz olmadan söyledim... Çok iyi haşarkı söylediğini belirtti. tırhyorum. Telefon değişikliği 6 Ocak 1984 Cuma gününden itibaren, Mümessillik Bölümü'müzün yeni tetefon numarasr. 172 00 79 (7 hai) Not edilmesi ricastyla... Pazariama ihracat ithalat AŞ Büyükdere Caddesı, Enka Han, Esentepeistanbul ENKA Ankara Anonim Türk Sigorta Şirketi Mensuplan Sendikası ANSEN, 19.12.1983 tarihindeki olağanüstü genel kurulda ahnan kararla Banka Sigorta Işçileri Sendikası BAStSEN'e katılmıştır. Duyurulur. ANKARA ANONtM TÜRK SİGORTA ŞtRKETİ MENSUPLARI SENDİKASI ANSEN Yönetim Karnln İLAN ŞlŞLİ ÜÇÜNCÜ İCRA TETKİK MERCtt HÂKİMLtĞtNDEN Istanbul Sanavi Sıtesi (Atatürk Sanayi Sitesi), sosyal bina no: 78 ve kat: 3'te mukim ERNA Hava ve Isı Cihazlan Sanayi A.Ş.'ne 29.12.1983 gün 983/311282 sayılı karar ile 30.12.1983 gununden itibaren İKİ AYLIK EK KONKORDA TO MEHİLİ verildiği ilan olunur. Basın: 48 tLAN ŞİŞLİ ÜÇÜNCÜ İCRA TETKİK MERCtİ HÂKİMLİGİNDEN İstanbulAtatürk Sanayi Sıtesi sosyal bina no: 78'de kat: 3'te mukim Mehmet Şakır Aykaç'a 29.12.1983 gün 983/310283 sayılı karar ile 30.12.1983 gununden itibaren İKl AYLIK EK KONKORDATO MEHİLİ venldiği ilan olunur. Basın: 47 • Karayolları 1. Bölge Saymanlık Müdürlüğü'nün 3768391 nolu 26.4.1983 tarihli 2.865.470 TL'hk ayniyat alındısmı kaybettim. Geçersizdir. BA YRAM HALİL • Sanyer Asliye Hukuk Hâkimiiği 983/779983/722 sayılı kararıyla Yurtsuz olan soyadım Aral olarak değişmistir. RECEP YURTSUZ DUYURU •«»•AKANUK ENCttJl TASAMtUFU KOOROİHASYOM KIMULU ÎMTASABHD1L mMEaaum tiOVEHUI~ SUMERBANK ALIM VE ŞATIM MÜESESESİ MÜDÜRLÜĞÜNDEN BAHÇEKAPItSTANBUL MONOETİLEN GLİKOL VE TRİETİLEN GLİKOL ALINACAKTIR Camiamız, Gemlik Suniipek ve Viskoz Mamulleri Sanayii Müessesesi'nin, a) 60 ton, Monoetilen Glikol, b) 100 ton Trietilen Glikol olmak üzere toplam 160 ton yardımcı kimyevi madde kapalı zarf usulü teklif temini ile satınalınacakhr. a) Kimyevi maddelere ait son teklif verrae günü 25.1.1984 tarihi, saat 17.30'a kadardır. b) Tekliflerin en az üç (3) ay opsiyonlu olması sarttır. Aksi halde değerlendirilmeye alınmayacaktır. c) Teklifler, kapalı zarfı havi olmak üzere müessesemiz veya Karaköy'deki Sümerbank İstanbul şubemiz roUerindeki ALIM TEKLİF KUTUSUNA belirtilen gün ve saatte atılmış olacaktır. Posta ile gönderildiği takdirde ikinci bir zarf içerisinde aynı tarih ve saatte müessesemizde olacak şekilde gönderilmesi gerekir. Postada vaki gecikmeler nazarı itibara alınmaz. d) Evsaf ve mübayaa şartnamesi Müessesemiz ALIM III. servisten temin edilebilir. e) Teklif zarflarının üzerine dosya numaramazı ve son teklif vcrme tarihi yazılacaktır. (Dosya numaramız: 3250/84 Gemlik'tir). 0 Müessesemiz 2886 sayılı Devlet lhale Kanununa tabi olmayıp, ihaleyi yapıp yapmamakta, kısmen veya tamamen dılediğıne vermekte serbesttir. İLAN Çağdaş PetrolKimyaLastiklş Sendikası Genel Kurulunda yetkili kurullara seçilenlerin listesidir. AOI SOYADI Yalçm Canbolat Şahabettin Koç tbrahim Upçin Nevzat Okur tbrahim Ateşoğlu Hasan Dursun Sabahattin Ilgaz öztürk Aksoy Vedat Özkilizman Mehmet Sezek A. Necati Işık Cuma Kaya Nazif Sisu Hilmi Çahkoğlu Şükrü Çağlar GÖREVİ Yönetim Kunılu Uyesi (asil) ENERJI TASARRUFU SERGİSİ 718 OCAK 1984 TÜYfcP TİCARET MERKEZİ 8. Onur Kunılu Üyesi (asil) Denetım Kıırulu Üyesi (asil) Basın: 39 Saat:11.0020.00 ETAP MAPMARA/TAKSİM T.C. OSMANELİ AŞLlYE HUKUK HAKİMLİĞİNDEN İLAN Dosya No: 1983/219 Davacı Hüseyin Sarı larafından açılan gaiplik davasının yapılan duruşmasında: Bilecik ili Osmaneli ilçesi Belanalan köyiı cilt 010/02 Sayfa 06 kiıtük 36'da nüfusa kayıtlı olup halen Bilecik ili Osmaneli ilçesi Camicedit Mahallesı Balıkçıhisar Sok. No: 68'de mukim Mehmet ve Zehra'dan olma 1325 doğumlu Hasan Sarın'm gaipliğine karar verilmesi talep ve dava edilmiş olmakla; Gaip hakkında bilgi ve görgu sahibi olan şahıslar ile yerini bilen şahıslann ilan tarihinden itibaren 1 yıl içinde mahkememizin 1983/219 sayılı dosyasına dosyasına müracaat etmeleri M.K.'nun 32. maddesi gereğince ilan olunur. Basın: 2 10 OCAK 1984 EtAP MARMARA OPOA SAIONU /TAKSİM 8aat:9.30]7.30 Enerji ne demektır..? Nasıl uretilir..? Nerede ve nasıl kullanılmalıdır..? Gelin! Görün! İzleyin!.. Tasarrufa katkıda bulunun! 2.ENERJİ TASARRUFTJ SEMİNBRİ İLAN İLLER BANKASI'NDAN 1 Bankamızca, ıç piyasadan 3X10 mm; ve 3X16 mm! kesitli toplam 2000 m. yuvarlak kablo satın alınacakıır. 2 Bu işe ait şartnameler, bankamız merkezınden ve Istanbul / Kartal Maltepe'de Depo ve lkmal Mudurluğümüzden 780, TL. bedelle temın edilebilir. 3 Teklifler en geç 26.1.1984 günu saaı 12.00'ye kadar bankamızda bulundurulacak ve aym gün saat 15.30'da Saiınalma Komis yonu'nda açilacaklır. 4 Bankamı/ 2490 sayılı va^aya hağlı bulunmadığından. ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine vermekle serbesttir. Basın: 29894 GIRİŞ UCRETSİZDİR.