Katalog

5 OCAK 1984 KÜLTÜR YAŞAM CUMHURIYET/5 YAYIN DÜNYASINDA İNCELE3V1E ARAŞTffiMA YÖNETEN ŞAHİN ALPAY Ortadoğırda ideoloji CengİZ Çandar, OKTADOĞU ÇIKMAZI, Hil Yayınları, Istanbul 1983, 208 s. P 1984 geldi mi? lngiliz yazan George Onvellin (19031950) en çok beğenilen eseri, 62 dile çevrilen ve on milyonlarca adet satılan kitabı 1984 TüTkçeye de dört kez çevrildi: V. TurhanS. Tonguç, 1958 / H. Derin, 1960 / R Tanç, 1974 / A. 11kin, 1983. Orwell'in kendisinin en çok beğendiği eseri Hayvan ÇiftUğTnin de üç ayrı çevirisi bulunuyon H. Edip Adıvar, 1954 / R. özdenören, 1964 / L. Morah, 1974. Her iki kitap da "siyasal içerikli" diyebileceğimiz edebiyat eserlerinin en önemlileri arasında. Orwell 1984'de devletin toplumsal hayatın tüm yönlerini tekeline aldığı; bir partinin, bir liderin toplumu tam bir baskı ve denetim altında tuttuğu bir süper devleti anlatır. beklerken, lspanya hükümetindeki komünistlerin, OrweU'in saflarında bulunduğu Cumhuriyetçi gruplan afaroz ettiği haberi gelir. Orwel ve arkadaşları "faşist" ve "Franco'nun kiralık katilleri" ilan edilmişlerdir. •''rvvell ülkesine geri döner. Duyduk Gordük O odanın da başkanı, bu odanın da Ordulu Cemal Cengiz rakiplerine sürekli Ali Cengiz oyunu oynuyor ve bu oyunda da başan sağlıyor. Cemal Cengiz'i kısaca tamtalım. Turnasuyu köyü muhtan: Cemal Cengiz Ziraat Odası Başkam: Cemal Cengiz Ziraat Odalan ll Koordinasyon Kurulu Başkanı: Cemal Cengiz Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı: Cemal Cengiz Türk Hava Kurumu Başkanı: Cemal Cengiz Gördüğünüz gibi kısaca Cemal Cengiz Ordu'da her tarafi adeta parsellemiş durumda. Eline geçirdiği "koltukları" kimseye kaptırmıyor. Ancak Cemal Cengiz bu arada zor günler de yasamıyor değil, yaşıyor. Ömeklersek: Cemal Cengiz, fındık sorunlan hakkında Ziraat Odasını ve Ticaret Sanayi Odasını temsilen Ankara'ya gider. Bakan, Ordu Ziraat Odası Başkanı 'nı kabul eder. Cemal Cengiz'le üretici sorunlan hakkında görüşür. Aynı bakan bu kez Ordu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı 'nı kabul eder. Karşısında az evvel görüştüğü Ziraat Odası Başkam Cemal Cengiz'i buhır. "Yanlışlık oldu galiba. Ticaret Odası Başkanını istemiştim," der. Cemal Cengiz bu odanın da başkanı olduğunu söyleyerek, bu kez dışsatımcdann fındık konusundaki sorunlarını bakana iletir. olan ve bizde Ulgener tarafından kullanılan zihniye* kavramını öneriyor. RTUĞRUL ÖZKÖK Ortadoğu bugün dünyadaki bunaJımın merkezi durumunda. Yanı başımızda parça parça bir Üçüncü Dünya Savaşı deneyi yapılıyor. Büyük güçler ilk kez savaşa bu kadar yakınlar. Bütün burüan söylemek okuyucuya hiç de ilginç gelmeyebilir. Her gün duyduğumuz değerlendirmeler. Ancak Ortadoğu'daki bu bunalımın kaynakları nelerdir? Lübnan'daki halklar mozayığı neden sanki hiç sonu olmayacakmış gjbi görünen bir yangm içine düşmüştür? Iran ve Irak arasmda dört yıldan bu yana süren ve "konvansiyonel savaş doktrinlerini alt üst eden" savaş gerçekte hangi tarihsel ve güncel olguların ekrana yansımış biçimidir? Cengiz Çandar'ın olaylan sıcağı sıcağına yaşarken yanıtını aradığı asıl sorular bunlar. Bu bakımdan Ortadoğu Çıkmazı alabildiğine güncel bir kitap görünümünde ise de yine alabildiğine tarihsel ve kalıcı bir perspektif taşıyor. milliyetçilik akımlannın bölgeye girmesi ve bugün artık iyice belirginleşen atomizasyon (parçalanma) surecinin başlaması oldu. Türk ve Arap halklan arasındaki bu maddi ve manevi kopuş ise sömürgeciliğin bölgeye egemen olması ile sonuçlandı. Başta bütunleyici bir hareket olarak değerlendirilen milliyetçilik (Arap milliyetçiliği). daha sonra yerini Ürdünliilük, SuudUik, Kuveytlilik... biçiminde, Arapça, "Iklim r ' olarak ifade edilen nhniyetlere bıraktı. Kuşkusuz bu zihniyete dayalı atomizasyon tsrail'in bölgede tutunabilmesine yardımcı olmuştur. Çandarin sorgulanmaeı Çandar'ın sorgulanması da burada başlamaktadır, sanıyorum. Her şeyden önce, "gazetecinin böyle perspektifi belli bir bakısa hakkı var mıdır?" Buna " h a y ı r " yanıtı verenler bulunabilir. Ben bu yanıtı vermekten yana değilim. Gazeteci böyle bir yönteme sahip olabilir; hatta olmalıdır. Çünkü amaç, bir toplumda olup bitenleri aktarmak ise, önce bu toplumu anlamanın yöntemini bulmak gerekir. Bu perspektif içinde Çandar bize lran Devrimi'nin şu özelliklerini hatırlatıyor: 1) ıran Devrimi, tarihin ilk Islam Devrimi'dir. 2) lran Devrimi ile birlikte, parçalayıcı bir işlev görerek antiemperyalist özelliğini kaybetmiş olan milliyetçilik akımının yerini "birleştirici" özellikteki lslami akım almıştır. 3) lran Devrimi tarihin tanıdığı en büyük halk katılımlı devrimlerden biridir. Bu bağlamda tran'da başlayan lslami hareket, bölgedeki "Balkanizasyon" girişimlerine karşı bütünleştirici bir işleve sahiptir. Ve bugün Ortadoğu'nun kaderi, Batı'nın körüklediği atomizasyon süreci ile İran'da başlayıp öteki ülkelere yayılan lslami bütünleştirici süreç tarafından belirlenmektedir. İnsan "'dogası'" tkinci Dünya Savaşı'nın patlak verdiği yıllarda Onvell şöyle der: "Günümüz diktatörlüklerinin en korkunç yanı, benzerlerinin bugüne kadar görülmemiş oluşudur. Sonlannın gelip gelmeyeceği bilinemez. Eskiden bütün diktatörlükler eninde sonunda devrilirdi ya da en azından direnişle karşılanırdı. Zira insan 'doğası' gereği özgürlük istiyordu. Artık insan dogasırun değişmez olduğundan emin olamayız... Radyo ve basın, üzerindeki sansür, kalıplaşmış eğitim, gizli polis herşeyi değiştirdi. Kitle şartlandırması son yirmi yılda gelişen bir bilim. Ne kadar başarılı olacağını henüz bilmiyoruz!' Orwell, Hitler'in faşist diktatörlüğünün çöktüğünü gördü. Hitler Almanyası'nın yerini birbirinden çok farklı iki Almanya aldı. Orwell göremedi ama, gelişi önlenemeyen Franco'nun faşist diktatörlüğü de çöktü ve yerini demokratik bir İspanya'ya bıraktı. Son elli yılda her ne kadar iktidarlar (siyasal gücün belki de en önemli unsuru olan) toplum hakkında bilgi toplama, depolama ve toplumu gözetleme yeteneklerini çok büyük ölçüde ilerlettiyseler de, Batı demokrasilerinde temel hak ve özgürlükler hayli güçlü olarak yaşamaya devam ediyor. Toplumlar devleti denetleyebiliyor. Hatta denebilir ki, Orwell'in ölumünden bu yana Batı'da demokratik hak ve özgürlüklerin önemi hakkında bilinç çok daha gelişmiştir. Bunda Onvell gibi yazarların katkılan vardır. Batılı ülkeler açısından "1984" gelmedi ve büyük bir olasılıkla da gelmeyecek. Oysa Doğu'daki birçok ülkeye bakarsak, "1984" oralara çoktan geldi. Kimilerine göre 1917'de; kimilerine göre daha sonra. Sular tdaresVnin aziz Bir gazeteci arkadaşa geçenlerde 5290 liralık su makbuzu geldi. Üsküder Pazarbaşı mahallesinde oturuyordu ve eşi saat 15.00'e, kendisi de 19.00'a kadar evde ohnuyardu, görev gereği. Makbuz tutanndaki fazlahk dikkatini çektL Karşı apartmandaki bir komşusuna sordu. Anneleriyle birlikte 4 çocuk bütün gün evdeydiler ve onlara 2 bin küsur liralık makbuz geliyordu. Gazeteci arkadaş hemen adı önemli değil Sular tdaresVndeki bir arkadaşını aradu "Yahu" dedi, "bizim evde oturduğumuz yok. Sayaç mı bozuk, nedir? Şuna bir gelin bakın allahaşkına.." ve makbuzu arkadaşına verdL Arkadaşı olayı araştırdı, abonenin kartlarım çıkarttırdı ve olay böylece açığa çıktı. O bölgeye bakan memur, sayaçlan kontrol etmiyordu. Eski abonenin kullandığı su miktan üzerinden, "Nasıl olsa bu kadar kullanmışlardır" yazıveriyordu yaklaşık bir miktar. Gazeteci arkadaş, bunu yapan memunı önce mahkemeye vermeyi düşündü, ama sonra, "Bırak, ekmeğıyle oynama garibin" diyenlerin sözleriyle bundan caydu Caydı, ama söylenmeden de edemiyor aklına geldikçe. Geçenlerde yine şöyle diyordu: "Yahu, biz kendi işimizi hallettik ama, karşımızda kankoca iki emeklioturuyor yalnızbaşlarına. onlara tam 42 bin liralık su parası gelmis. Bu kadan da olmaz ki?..." tşçi cenneti Hayvan Çiftüği'nde ise Onvell şu "masalı" anlatır: Bir çiftlikte ayaklanan hayvanlar kendilerini sömüren Mr. Jones'u devirir ve bir işçi cenneti kurarlar. Ne var ki, aralanndan bir domuz "Bütün hayvanlar eşittir, ama bazı hayvanlar diğerlerinden daha eşittir" sloganıyla diğerleri üzerinde eskisini aratan bir sulta kurar. (Domuz, oldukça açık bir şekilde Stalin'i simgelediğinden, Orwell uzun süre kitabını yayınlayacak yayınevi bulmakta güçlük çeker.) Onvell, Hitler ve Stalin diktatörlükleri Avrupasmda yaşamıştır. lspanya iç savaşı çıktığında, Özgürlükçü ve eşitlikçi fikirleriyle, İspanya'ya gidip faşistlere karşı savaşa katılmaktan kendîni alamaz. Bir milis birliğine dahil olur ve çatışmada boğazından yaralanır. Yarasının iyileşmesini Laik gözlüklerimiz Ortadoğu Çıkmazı, izleyen dönemlerde Ortadoğu'nun kaderinin belirlenmesinde çok önemli bir yere sahip olacak Nasır milliyetçiliğinin doğuşu; Filistin direniş hareketinin ortaya çıkışı; tsrail'in yayılma stratejileri ve son olarak da lran Devrimi gibi etkenler üzerinde özgün bir çözümleme girişimi içeriyor. Bu yaklaşımlar içinde lran Devrimi ile ilgili olanmın ötekilere göre bir öncelik aldığı ve tartışmaya açık bir zemin hazırladığı gözlenmekte. Çandar, lran Devrimi'ne bakışta iki Batıh aracı bir kenara bırakmamızı istiyor: Laik gözlüklerimizi ve alıştığımız "ideoloji" kavramını. Çünkü, bu gözlüklerle baktığımızda, tran Devrimi'ni "mollalann kara istibdadı" olarak görmemiz doğaldır. Çandar herşeyden önce mollalar topluluğunun siyasal yaşama girmelerinin lran için yeni bir şey olmadığını söylüyor. Şah döneminde de din adamlarının etkin biçimde siyaset içinde olduğunu hatırlatıyor. Dolayısıyla, lran, Şah döneminde bile, Türkiye'de olduğu gibi köklü bir laik dönemi hiçbir zaman yaşamamıştır. Iran'daki hareketi anlayabilmek için Çandar bize ideoloji yerine Weber'ci bir kavram Tarihsel perspektif önce, Çandar'ın yöntem anlayışı üzerinde durmak gerekir. Sanıyorum onun Ortadoğu'ya bakış biçimi her şeyden önce bir yöntem sorunuyla ilgili. Bu yöntem, kitabın tasanmında da görünüyor. Kitabın büyük bir bölümü güncel olarak kaleme alınmış yazılardan oluşmakla birlik•e, bu yazılara egemen olan tahsel perspektif birinci yazıda yetkin bir yöntem ve uslupla verilmiş. Böylece okuyucuya daha sonra okuyacağı yazılan değerlendirebileceği teorik bir araç sağlanmış oluyor. Çandar'a göre Ortadoğu'nun dramı, Osmanlf nın yenik düşerek bölgeden çekilmesi ile başlamakta. Böylece Batılı güçler 1918'de imzaladıklan SykesPicot Anlaşması ile Haçlı seferlerinden beri giremedikleri bölgeye girdiler. Bu, aynı zamanda, ALt CENGlZ OYUNU Ordu'nun "AH Cengiz Oyunu ' ustası «Cemal Cengiz, arkadaşımız Cemil Cigerim'i de kündeden aşırmak üzere... Sağlıklı test soruları Miüi Eğitim Bakanhğı Yaytmlar Genel Müdürlüğü, 7/6/1982 gün ve 611.82 Yar.Ders.Kit.4863 sayıh yazısıyla ilkokul üçüncü sıtuf öğrencüeri için bir kaynak kitap uygun gördü. Abbas Güzelpmar ve Güler GUzelpınar'm hazırladıklan kitabın 42. Test, Kendimizi Deneyeh'm sayfasındaki 6. soruyu aritmetik bilenlerin yanıtlamalannı rica ediyoruz. Soru şöyle: 100 lira ile bakkala gittim. Tanesi 10 liradan yumurta, 35 liraya da bir paket çay aldım. Kaç liram kaldı? Hemen altında "doğru cevabı işaretleyin" deniyor. Testsorusu olduğu için de üç öneri getiriliyor: a) 60, b) 70, c) 75 tslam birleştirici olabilir mi? 1983'ün kitapları Iktisat, sosyoloji, siyaset bilimi, tarih, hukuk, felsefe, gazetecilik, vb. dallarda Ulkemizde yayınlanan kitapları okurlarımıza duyurmak ve içerikleri hakkında mümkün olduğunca eleştirel bir fikir vermek amacıyla düzenlediğimiz bu sayfa, ikinci yılmı dolduruyor. Ancak iki haftada bir ve ilanlar nedeniyle sık sık daralan bir kapsamda yerine getirmeye çalıştığımız bu hizmet giderek yetersiz kalacağa benziyor. Zira, ilgilendiğimiz dallardaki yayınlar çoğalmakta. Sınırlayıcı koşullardaki düzelmeye bağlı olarak yayınlanan kitap sayısı, arzulanan ölçüde olmasa da, artıyor. Bu çok sevindirici bir gelişme. önümüzdeki yıllarda telif olsun tercüme olsun kitapların "kalitesi" sorunu giderek önem kazanacak. Yayınlann "kalitesi"nin yüksek tutulabilmesinde hem biz eleştinnenlere, hem de tüketicilere (okurlara) görevler düşüyor. Bu, "kalite denetimi" sorunlanyla ilgili göruşlerimi ileride ayrıntılı olarak yazacağım. Bu yazının amacı, geride bıraktığımız yıl içinde yayınlanan inceleme araştırma türü telif eserler arasında en dikkate ya da okunmaya değer olanlan okurlara hatırlatmak. Bana göre ülkemizi, tarihimizi ve dünyamızı daha iyi anlamamıza şu veya bu ölçüde katkıda bulunan bu kitaplar, sayfamızda tanıtılma tarihleri sırasıyla şunlar: • Merhum Sabri Ulgener'in fevkalade önemli yazılarıru kapsayan Zihniyet, Avdnüar ve tzmler (Mayaş Y.) • Türker Alkan'ın ülkemizdeki siyasal şiddet olaylarına da ışık tutan incelemesi Saldırganhk, Onyargı ve Yabancı Düşrnanlıgı (Hil. Y.). • Osman Ulagay arkadaşımıa n "24 Ocak programı"na nesnel bir bakış olanağını veren kitabı 24 Ocak Deneyimi fjzerine (Hil Y.). • Geçtiğimiz yıl ulkemizde en çok ilgi gören kitap olmayı hak eden Emin Çölaşan'ın gazetecilik başarısı 24 Ocak: Bir Dönemin Perde Arkası (Milliyet Y.). • Yakup Kepenek'in Türk ekonomisine toplu bir bakış olana Büyük ölçüde radikal ve anti Batı biçimde gelişen lslami hareket, gercekten, fiili planda sömürgeciliğe, kuramsal planda Batılı ideolojilere karşı bir tez, bir cephe oluşturarak birleştirici bir işlev görebilir mi? Çandar çok açık olmamakla birlikte, bazı koşullar gerçekleştirilirse, "oluşturabilir" şeklinde bir yanıt veriyor. Bu tslam radikalizmi aslında yeni bir şey değil, kuşkusuz. Kökenleri eskiye gidiyor. Ayrıca son dönemlerde Seyyid Kutb, Abulala Mevdudi gibi Sünni düşünürler tarafından kuramsal planda da geliştirildi. Ne var ki, bu tür çalışmalar İran'da yayılan hareketin büyük ölçüde bir j£ı veren çalışması Gelisimi, Üre Şii hareketi olarak kalmasını engelleyebilmiş midir? tim Yapısı ve Sorunlanyla Türkiİkinci önemli bir soru şudur: ye Ekonomisi (ODTÜ Y.). Bu hareketin üzerindeki lran • llber Ortaylı'mn Tanzimat damgası, Çandar'ın "iklimî" paşalanna "saygınlıklannı iade adını verdiği, rengini büyük öleden" güzel kitabı tmparatorluçüde Arap milliyetçiliğinden alğnn En Uznn Yttzyılı (Hil Y). • Herkesi ve bilhassa politika mış zihniyeüer duvannı nasıl aşacaktır? cılanmızı okumaya çağırdığım Kanımca bir üçüncü soru da, Haluk Gerger'in kitabı Nükleer "evrensel ilkelere dayalı çoğulTehlike (Bilim ve Sanat Y.). • Siyasetimizi ve ekonomimi cu demokrasinin smırlan" ile ilgilidir. tslam radikalizmi böyle zi anlama çabalarımıza değerli bir demokrasiyi olanaklı kılabibir katkı olan Asaf S. Akat'ın Hr mi? Kuşkusuz bu soru ÇanAlternatif Büyüme Stratejisi (lledar'ın kitabmın konusu değil. tisim Y.) başlığı altında toplanan Ancak lslami bir karaktere sahip makaleleri. • Korkut Boratav'm 196981 olmakla birlikte, laik yaşamı geniş büyük ölçüde gerçekleştireyılları arasında yayınladığı mabilmiş Türk toplumu açısından kalelerini kapsayan tktisat Poliönemli. tikalan ve Bölüşöm Soronian Ortadoğu Çıkmazı, yalnızca (Belge Y.). • Nihayet, arkadaşımız Cengiz getirdiği özgün bakış ve yöntem değil, Türk okuyucusunun başÇandar'ın özgün dış politika ka kaynaklarda bulamayacağı muhabirliği ve yorumculuğunun bilgileri içermesi bakımından da ürünleri olan yazılan bir araya getiren Ortadogn Çıkmazı (HilY.) okunması gerekli bir eser. Kısa...kısa Mete Tuncay / Bilineceği Bilmek. Alan Yayınctlık, Kasım 1983, 270 s. Mete Tunçay, büyük çoğunluğu son on yıl içinde çeşitli dergi ve gazetelerde yayınlanan yazılanndan "hâlâ anlamlı" bulduğu bazılanm bir kitapta topladı. Tunçay, yazılanyla ilgili olarak, "Bunlara bakınca görüşlerimin yıllar boyunca nasıl değiştiğini anhyorum" diyor. Kitabın sonunda Tunçay'ın toplum bilimlerinde metodoloji konusunda iki kısa çevirisi de yer alıyor. Biri 1959, diğeri 1964'te çevrilen bu metinlerin derlemeye dahil edilmesini şöyle açıklıyor: "Rapoport ve Reichenbach'ın dediklerini tümüyle benimsiyorum." Not: Bu yazıyı bize yoüayan okurumuzun yeğeni 75tirasıkaldığmı belirtmis. HAYVANLAR İsmail Gülgeç Nazif Kuyucuklu / Türkiye tktisadı.Kan Dağıtım ve Yayıncıhk, tstanbul 1983, 253 s. t.Ü. Siyasal Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Nazif Kuyucuklu'nun bu çalışması, Türkiye GSMH'ındaki gelişmeler; doğal kaynaklar, iklim, işgücü ve sermaye açılanndan Türk ekonomisinin dunımu ve Türkiye'de uygulanan ekonomi politikalarını kapsayan bir el kitabı. Kuyucuklu'nun yeni basılan bır diğer kitabı da, Balkan ülkeleri ekonomileri üzerine monografıleri kapsayan bir dizinin ilki: Arnavutluk, l.Ü. Siyasal Bilimler Fakültesi Yayını, 1983, 136 s. KİM KİME DUM DUMA Behiç Ak GALERILER Levent Artüz Fotoğraf Sergisi 6 Ocak14 Ocak 1984 T« 106 19 3E 528 66 29 522 89 97 korkmaj mavaş k a z . insanlıfctan umudumu hâlâ.. ALİYE BERGER Istanbul Gravürleri BEDRİ RAHMİ GALERİSİ İstiklâl caddesi 390 Narmanlı Yurdu Tünel Tel 1446095 UHART KARMA RESİM Ünlü SERGİSİ Ressamlanmızdan 400 yapıt 20 Arahk 198311 Ocak 1984 SANAT GALERtSİ Balkan Naci İslimyeli RESİM SERGİSİ 5 Ocak26 Ocak 1984 FİGEN AYDINTAŞBAŞ Resim Sergisi 215 Ocak 1984 Otrtt l Smaüar Sattrisi TARİHTE BUGUN Mümtaz Arıkan 5 Ocak l$t»l*l (M. 122/4A İMk \ANKJLAR • Nur Vergin'in 22.12.1983 tarihli sayfamızda yayınladığımız "Aron Çağdaş Liberalizmin tdeologuydu" başhklı yazısı hayli ilgi gördü. Bu arada bazı okurlar Aron'un Dernokrasi ve Totaliterizm adlı kitabmın Türkça'ye çevrilmiş olduğunu hatırlattılar (Çev. V. Hatay, Milli Eğitim Bakanhğı Yayını, 1976). • Mehmet A. Kılıçbay'ın 15.9.1983 tarihli sayfamızda çıkan "Feodalite Üzerine Uyancı bir tnceleme" başhklı yazısının da yankıları oldu. Bunlann en yenileri arkadaşımız Celal Üster'in Edebiyat '81 dergisinin 23. sayısındaki sözleri (s. 2627) il^ Yapıt dergisinin son sayısında yer alan Semih Lim imzalı bir yazı. A H A S A N A T GALERISI AEDPA Resim Sergisi BURHAN UYGUR Husrev Gerede Cafl 126 Tesvıkıye Meydanı 141 65 10 11 12 13 ANAD0UI UYGARLIKLARI SERGİSİNDEN İZLENİMLER NURSEN KARAS AK Itoım Taşkem Galensı Yapı Kre* Bankası Beyoğlu ALAÇAĞINIZ RESİMLER İÇİN SATACAGINIZ RESİMLER IC1N 1953'TB BU&ÛU, KARİKATİİeCÛ KAMİZ &ÖKASAStNOA ÇALIÇKfCSN KALP S£<T£SMfDEH SS YAŞIHPA ÖLÛÜ TÛ&dYE'OE KA&KATÜÇ SAUATtNiN 6ELİŞMESİ VE YAY&NLAŞMAS/H0/İ BÜYÜK ETKiSİ OLAN &MİZ GÖKÇe, CEMAL A/A&'g'LE AYNI DEVGELESUU /tAHİICArÜGCÜSÜbÜIZ. O SlBALAH YAYIN.LANMAKTA OLAN TÛM MİZAH £>&iGÎLERİHDE VE YENİ SABAH, CUMHUR/Yer GAZErELE&NPE ÇAUŞAM GAMİ2 GÖKÇ£, ÖZEU.İKLE YA£ATTIĞ< * TOMBUL TEYZe*TİPİ İLE ÇO/İ POPÜLE& OLMUŞTU. YANPA, 7VAL BUL TEfZE VEkUDCASI ÎLE^ĞZJYLA KUŞ rUTSA fil'MSEYE YARANAMADIĞINI SÖYLEYEN<(AUVAZILO ALMAN A&CERLİ BİfZ M.ÛÖNYA S4VAŞI MX£lKA7U/eü. TOMBUL TEYZB'NINYARATiaSL Fotoğraf Sergisi 414 Ocak 1984 50 YIL ONCE Cumhuriyet Viyana 3 (A.A.) Senebaşı yortulan münasebeüyle Naziler faaliyetli bir propaganda yapmışlar, Stgrie, Cornilhie, tnnsbruck gibi yerlerde tedhis hareketlerinde bulunmuşlardır. Leodeda birçok nümayişçiler ve Stgrie muhalifleri reısı M. Kurz tevkif edilmişlerdir. Jandarmalarla milli sosyalistler arasmda bir boğuşmada birçok kimseler yaralanmışlardır. Kış sporlan merkezi Mariazelde Naziler 31. 12 de geceyarısı elektrik 5 Ocak 1934 bombalar atmışlardır. Bu bombalar birçok kimseleri yaralamıştır. Polis kuvvetleri fazlalaştırılmıştır. 19341984 Avusturya karıştı Vf^lÜ fm A Bafldal Caddes No » GALERI ILANLARI HER.GUN BU KOŞEDE *l«c Is Meowîı W 33725*1 Ku«o(ir*İSTW«JI. cereyanını keserek şehri birkaç saat karanlıklar içinde bırakmışlardır. Naziler binlerce Hitlerci haçı dağıtmtşlar, ağlatıcı ve kıiçük bombalar atmışlardır. Seyyahların buyük bir kısmı, Belediyece protestolar ederek Mariazelden ayrılmışlardır. Avusturya 'nın diğer birçok şehirlerinde Naziler tarafından birçok kanşıklıklar yapılmıştır. tnnsbruck'ta Naziler büyük memurlann ve tanınmış Yahudilerin evlerinin önünde gayet kuvvetli kâğıttan Bir kazanın ismi değişti Muğla vilayetine tabi Datya kazasımn ismi değiştirilerek Daçiyaya çevrilmiştir. LJcuz elbiseler ve köylü Sumer Bank tarafından takımı 5 lîraya temin edilen ve iki sene giyilecek mukavemeti olan elbiseler Balıkesir köylerinde büyük bir sevinç uyandırmıştır. Satışın nerelerde ve ne şekilde yapılacağım köylü ehemmiyetle sormaktadırlar. Kiralık apartımanlar teMl'Ul Grdıkpttadı Azıkzıdelcr <panmanlam>d> kalonfcrli, l<ak svlo, ıunsor'.ü, dön tırmh «çık, gem; ntn m l ı dSfdcT, bcşct odalı n kalıiH fcmı, untsöttiiı öça odllı cfctcn kırılı dıireİCT. n l y r a mBstıkıl hane. MezkAr •rmımıahnb «Skıfl bcye muracan.