19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 OCAK 1984 KULTÜR YAŞAM CUMHURİYET/5 Ozetle İsmet Özel kitabım imzalıyor tsmet özel bugün saat 14.0017.00 arası Dergâh KitabevFnde (Ankara Caddesi, No: 85, Cağaloğlu, htanbul) "Zor Zamanda Konuşmak" adlı kitabım imzalayacak. 1966'da yayımlanan "Geceleyin Bir Koşu" ad'»şiir kitabından sonra, özellik"Evet tsyan" (1969) kitabıyla yankı uyandırdh tsmet Özel'in öteki yapıtlan arasında "CınayetlerKitabı" 0975), "ÜçMesele: Teknik, Medeniyet, Yabancılaşma" (1978), "Şiir Okuma Kılavuzu" (1980), "Şıırler: 19621974" (1980), "Şiir Kitabı" (1982) ve "Zor Zamanda Konuşmak" (1984) adlı kitaplar bulunuyor. En zengin Iznik seramikleri koleksiyonu Ingilizlere kaldı tulunan Iznik çinilen, koleksiyor.daki obür İslam seramikleriLONDRA Yeryuzunuı en ne oranla sayıca çok tazla kolekünlü ozel tslam seramikleri ko siyon ayrıca çamdan, cami kanleksiyonu olan "Godman Kolek dili, kalem kutusu, yazı takımı, siyonu", 1983 yılının aralık murekkep hokkası, vazo, tabak, ayından başlayarak British Mu lenger, kâse, karo, ibrik, askı giseum'un Oryantal Galeri'sinde bi bir arada görulmesi çok zor olan çeşitliliği, hiç kınksız denesürekli sergileniyor. cek kadar sağlam olmasıyla dik600 parçadan oluşan bu kokati çekiyor. Koleksiyonun büleksiyonun ağırhğını 17. yuzyıl Iran'ının "Lüsterli" seramikİe yük unü, bu özelliğinin yanı sıra bir de çinilerin uretilmeye başri (metalik sırlı, görünüşte bakır izlenimi bırakan seramikler) ile landığı dönemden dış pazarlara yine "Lüsterli" ve İspanyol satılacak kadar ustalığın doruğuna çıktığı dönemlere kadar, tüm Arap bir dizi armalı seramik parçanın yanı sıra, asıl 15. yüz gelişme çizgisini izleyebılme olayıldan başlayarak 17. yüzyıla nağı vermesinden ileri geliyor. uzanan dönemin örnekleriyle IzBu nedenden olsa gerek, ilk kez nik çinileri oluşturuyor. halka sergilenen "Godman Koleksiyonu"nun tanıtım afişlerin"Godman KoleksivonıT'nda GORDUK KONUŞTUK Yalçın Pekşen İki yıldır sinemaya gitmiyorum. Eskiden de gittiğim zaman zeyk almazdım. Kendimi filme kaptıramıyorum. Işıklara.. makyaja.. şuna, buna.. bakıyorum. En korkunç korkufilmi dahi bende komik duygusu yaratıyor. Teknik bir gözle bakıyorum çünkü.. HANDAN BÖRÜTEÇLNE tzmir PTT Tiyutrosu Izmir PTT Tiyatrosu, ikinci ytiında ikiyerli oyun sahneliyor. Oyunlardan birincisi, Cumhuriyet'in altmışıncı yılı dolayısıyla sergilenen Faruk Nafiz Çamlıbel'in "Canavar" adlı trajedisL tkipci oyun ise, Ali Haydar Erçığ'ın "Kuşku" adlı komedisL PTT Tiyatrosu yönetmeni Ali Haydar Erçığ, oyunlann değişmeli olarak sahneleneceğini belirttikten sonra, ikinci yılda da izleyicinin karşısına çıkmaktan mutluluk duyduklarını soyledL (THA) Godman Us^ 77 oflslamtc TiMery ın the u"HJ Rengim Gökmen Müzik direktörü Genç orkestra sefl Rengim Gökmen, Ankara Devlet Opera ve BalesVne Müzik Direktörü olarak atandu Daha önce bu görevi vekaleten yürütmekte olan Gökmen'in Müzik DirektörlüÇü*ne asaleten geçmesi 26 ocak inü kesinleştL Roger Blin öldü Ünlu Fransız tiyatro oyuncusu ve yönetmen Roger Blin, 20 ocağı 21 ocağa bağlayan gece 73 yaşında öldu. Bu ünlü ama unutubnayı ilke edinmiş sanatçı, yaşadığı sürece kendisi için ne bir görev, ne bir onur, ne bir nişan ya da madalya, ne de servet istedi. Hep yoksulca yasadı ve tiyatro için, tiyatro yüzünden yoksulca yaşadı. Antonın Artaud ve JeanLouıs Barrauet ile Ekim Grubunun çalışmalanna katılan Blin, 1973*te Jarry'nin "Zincıre Vurulmuş Übü" ve Barrault'nun CerAZ RASTLANANLARDAN Godman Koleksiyonu'nun tanıtvantes'ten uyardığı "Numance" ma afişinde, az göriilen, arslan burcu motifinin yer aldığı bir tznik adlı oyunlarla üne erdi. 1950'ye tabağı bulunuyor. doğru yönetmenliğe geçen Blin, Samuei Beckett 7 kesfeden adam olarak tanındı. "Godot'yu Beklerken", Genet'nin "Zenciler'% "Paravanalar"ı yine Beckett'in "Oyun Bitti"si onun ünlü yönetmenlik basarılarıdır. mekte oyunda. Qyunun kahraANKARA (Cumhuriyet Bumanı Orhan'da, onda özdeşleşen rosu) "Biitün diinyada ve zabaşka insanları da gözleyeceksiman zaman bizde de güncellik niz oyun boyunca." kazanan uyuşturucu madde alışkanlığı işleniyor. trfan Yalçın giTrabzon Kız Meslek Lisesi, Boyle bir oyunda basan kabi, romanlannda bireytoplum ve zanmak pek kolay olmasa gerek. 1018 mart tarihleri arasında Albireybirey ilişkilerini işleyen bir manya 'mn Munih kentinde açıHerhalde kapsamlı bir ön çalışyazarın bu oyununda da bu ko 'ma yaptınız? lacak olan El Sanatlan Fuan'nuları irdelediğini söylemek nda Türkiye'yi temsil edecek. mümkiin." Geçen yıl ülkemizi Olgunlasma "Yaptık, evet. Plastik Ha>«tEnstitüsü 'niin temsii ettiği fuaAnkara Halk Tiyatrosu oyunlar'ı sahneye koymadan önce yara bu yıl, Trabzon Kız Meslek cuları, yeni oyunları "Plastik zar ve iiyatromuz oyuncuları geLisesi "kazaklık ve hasır bılezik niş bir ön calışmada bulundular. Hayallar"ı boyle anlatıyorlar ve öriicülüğü" dalında katılacak. İrfan Yalçın'ın İstanbul'da >apdevam ediyorlar: Gümüs islerinden olusan yapıttığı çalışmaların yanı sıra, tiyat"Aile ve evlat ilişkilerinin sevlarıyla fuarda ilgi çekeceği sanıro çalışanları da burada Ankara giye dayanmadığı bir ortamda lan Kız Meslek Lisesi'nin yöneÜniversitesi Tıp Fakültesi Psikiçaresizliğinin çıkmazını uyuştuticileri, Türkiye'yien iyişekilde yatri Kliniği'nden Cumhur Kerirucu raaddede ve bunu kullanantemsil edeceklerine inandıklanmoğlu, Hacettepe Üniversitesi ların arasında arayan bir gencin m belirttiler. (a.a.) Tıp Fakültesi Psikiyatri Kliniğin yaşamından kesitler konu edil de 17. yuzyıl başlannda üretılmiş, uzerinde az rastlamlan türde bir arslan burcu motifinin yer aldığı bir İznik tabağı var. Iznik çiniciliğinin tarihi >önünden buyük önem taşıyan iki parça da koleksiyonda onemli bir yer tutuyor. Bunların ilki, 1510 tarihinı taşıyan, sapı ejderha biçimli bir ibrik. Öbürüyse 1529 tarihli ve "Haliç işi" diye adlandınlan, sarmal desenli mavi beyaz bir şişe ya da dar ağızlı bir vazo. Sergiyi gezerken, binlerce yıllık Anadolu kültürunün birikimini taşıyan İznik ve Kütahyalı ustalann kendilerine özgü domates kırmızıları, turkuvaz mavileri, koyu morları, lavanta çiçeği rengi ve çeşit çeşit yeşilleriyle ince bir Osmanlı zevkinde senteze vardıkları özgun form ve desenlerle kapladığı çinilerimiz karşısında saygıyla eğilmemek elde değil. Aynı zamanda da, bugün tümuyle unutulmuş Iznik çiniciliğinin ve kendi haline bırakılmış Kütahya çiniciliğinin gunümüzdeki durumuna bakıp "Neden, niçin?" sorularını sormamak olası değil. "Godman KoleksiyonıT'nu başlatan kişi Frederic du Cane Godman. Kendisi aslında bir doğabilimcısi. Buyuk bir üne ermesine yo! açan bu koleksiyon ortaya çıkıncaya kadar da Orta Amerika'daki zooloji çalışmalanyla biliniyor. 1860'larda British Museum Vakıf Kurulu üyeliğine getirilince İslam seramıklerini toplamaya başladı. 187080 yılları arasında görevle ve büyuk bir olasılıkla da seramik toplamak üzere Istanbul'a ve Kınm'a yolculuk yaptı. Ancak fazla yolculuk etmesine de gerek kalmadı. Namını duyan antikacılar ellerinde ne varsa yıllar boyu ayağına taşıdılar. Frederic du Cane Godman'ın ölümunden sonra, kansı Alice ve kızı Edith onun bu çabasını sürdürdüler. Edith Godman, yuzyıl gibi bir zaman dilimi içinde ailenin oluşturduğu bu koleksiyonu ölümunden once, 1982 yılında tngiliz halkına armağan ettiğini belirterek British Museum'a devretti. Bundan boyle bir olanak bulup da Londra'ya giderseniz, İznikli, Kütahvah ustalann elinin emeği, gözünun nuru olan güzelim çinilerimizin bu birbirinden guzel örneklerini üretildikleri yerlerden binlerce kilometre ötede ha>Tanlıkla seyredebilirsiniz. Ünlii yönetmen Feyzi Tuna "film yönetmenligi kendi çocuğunu uzaktan bile görmek hakkına sahip olamayan babanın durumuna benzer" diyor. (Fotoğraflar: BEYSUN GÖKÇİN) "Üç İstanbul" dizisinin yönetmeni sinema dünyasını anlattı Feyzi Hına: Fihn seyretmeyi sevmem TV'de gösterilmekte olan " Ü ç tstanbul" fılminin yönetmeni Feya Tuna bizi " k a n çanağı" gibi gozlerle karşıladı. Ünlu yönetmenin alışkaniıklarını bildiğimiz için yine akşamdan kaldığını sandık ama gözlerinin Tekel idaresi ile hiçbir ilişkisi olmadığını öğrendik. " Ü ç Istanbul" dizisi uzerinde çalıştığı için 22 saattir uyku uyumuyormuş. Söze zorunlu olarak son çalışması ile girdik. Sayın Feyzi Tuna, aslında sizink " Ü ç İstanbul" üzerine konuşmaya gelmedim. Çünkü bu konuda hemen hemen her şey söylendi galiba... Ben bir film yonetmeninin duşüncelerini oğrenmek için geldim. " Ü ç tstanbul" hakkında o kadar çok şey söylendi ki... Tabii bunların bircoğunu da ben söyledim... Film çalışmasından çok, bu konuşmalar yordu beni... Uç haftadır durmadan konuşuyorum. Nerdeyse ağız diyaresi haline geldim. Neden bu kadar tepki uyandırdı bu film? Aslında "tepki" derken "olumlu tepki" demek istiyorum. Yani neden bu kadar ilgi uyandırdı? Bir kere olağanustü kötu programları olan bir TV dönemine rastladı. "Savaş RUzgârlan" dışında çolde vaha görmuş gibi oldu izleyici. Kurumun kendi yönetmenlerinin yaptığı şeyler yalapşap oluyor. Her şeyi bozuk... Teknik zayıflıklar içinde... Az film çekme rekoru?... Evet. Bır Türk yönetmeni yılda en az üç film çekmelidir ki geçinebilsin.. Bn kadar çekebilir mi? Kaliteye prim vermeden çekebilir. Kaliteli film çekerse ayakta duramaz. Aydınlar dışında kaliteli film talebi yok çünkü... Alışkanlıklar Bu biraz garip gelmiyor mu? Neden kaliteli filmden çok kalitesizi tutuluyor. Aslında doğru ama mantıksız... Mantıksız değil... Karşılıklı iletişim sonucu... Acemi filmciler halkı kalitesize alıştırdılar. Şimdi seyirci bunu talep ediyor. Bir fotoroman olayı var mesela... Neden tuttu? Bilmiyonım. Neden tuttu? Çünkü gazeteler vasıtasıyla düşünmemeye alıştırdılar. Okuyucu kitlesi tembelliğe alıştırıldı. Şimdi tembel işi şeyler arıyor. Bunun da en iyi yönetimı fotoroman. Siz de çeviriyorsunuz galiba... Çeviriyorum. Ben profesyonelim. Ikisi de yönetmenliktir. Biri statik, birı hareketli fotoğraflardan yapılıyor. Ikisinin de kendine göre zor yanları var. Ya Yeşilçam ?.. Aslında Yeşilçam sineması için de pek iyi şeyler sövlenmiyor ama >ine de Yeşilçam rejisörlerinin TV'ye yaptıgı filmler daha i>i oluyor. Bunun nedeni nedir? Turk sinemasının ne de olsa yetmiş yıllık bir birikımi var. Yeşilçam'da film imal eden her >onetmen sinemanın yetmiş yıllık deneylerinden yararlanıyor. Yaşayan veya olmüş rejisorlerin deneylerini merdiven gibi kullanıyor. Oysa TV çok yeni... Daha kimseyi Ne sanatı? Fotoromanın zorluğu nedir? Fotoromanın zorluğu hem hareket olmayacak... Hem de hareket duygusu uyandıracak... Feyzi Bey, "film bir sanattır" diyoruz. Bu kesin... Fotoğraf da bir sanat... Roman da bir sanat. Peki fotoroman ne? Sanat mı? Ben sanat olarak görmüyorum ama zor yanlan var ve bir film sanayii kadar gelişti. Bir film çekecek kadar zaman alıyor. Neredeyse bir f ilm fiyatına maloluyor.... TV reklamlarını, duvar ilanlarını falan da sayarsanız... Bir fotoroman oyuncusu... Tabii birinci sınıf.unlu bir oyuncu... 750 bin liraya oynuyor. Sinemada da aynı parayı alır. "Plastik Hayatlar^da uyuşturucu madde sorunu ayrıntılanyla îşleniyor den Yusuf Savaşır ve Ankara Emniyet Müdurluğü'nden Narkotik Büro Müdürü Orhan Taşanlar ile görüşmeler yaptılar. Aynca Alman Kültür Merkezinin belgesellerinden yararlandık. Bülent Oran da konuvla ilgili arşiviyk katkı sagladı. Boylece geniş ve kapsamlı bir on çalışmayı gercekleştirdik ve bu bize büyük kolaylık getirdi." trfan Yalçın'ın yazdığı, Erkan Yücel'in yönettiği "Plastik Hayatlar" adlı oyunun dekorlarını Necati Sedef ve Battal Sedef, giysilerini Fatma Murat hazırladı. Oyunda Ankara Halk Tiyatrosu'nun kadrosunun buyuk çoğunluğu rol alıyor. Kadın oyuncular en son rejisörün yatak odasına uğrar. Uğrayacağı o kadar çok kapı vardır ki rejisöre sıra bile gelmez. Rejisörlük bizde hâlâ meslek olmadı. Film seyretmem Başka bir konuya geçelim isterseniz. Burada videolan göriince aklıma geldi. Çok film seyredersiniz herhalde... Aksine... Sinema seyretme zevkimi kaybettim. Bir filmi çok ormemgerekliyse... Vıdeonun hızlı birdevresi var... Takıyorum... İç saa'lik filmi yarım saatte hızlı hızlı seyrediyorum. Göreceğimi görüyorum... Tamam... Sinemaya gitmez misiniz? İki yıldır gitmiyorum. Eskiden de gittiğim zaman zevk almazdım. Kendimi filme kaptıramıyorum... Işıklara, makyaja, şuna, buna bakıyorum. En korkunç korku filmi dahi bende komik duygusu yaratıyor. Teknik bir gozle bakıyorum. f Trabzon Kız Meslek Lisesi Münih'te Rejisörün yatak odası öldürecek kadar yaşamadı. Yani TV yönetmenlerinin üstüne basacak merdivenleri yok... Peki Yeşilçam'ın kötü örnekleri kimin üstüne basılarak yapılıyor? Şimdi sinemayı yapan kötü örnekler değil, iyi örneklerdir. İtalya'da da kötü filmler yapılır ama Italyan sinemasını bir Antonioni temsil eder. Şıiri nasıl iyi »airler teınsil ediyorsa, sinema da böyle... Şu anda Yeşilçam'ın durumu nasıl? Tatsız... Eskiden de ekonomik açıdan doğruluğu tartışılabilir bir durumu vardı... Bölge işletmecileri verirdi parayı. Şimdi yapımcı kendi imkânlarına göre iş kotarmak ve filmı satmak durumunda... Bizde hiçbir yapımcı kazandığı parayla bu alana bir objektif bile satın almamıştır. Bunun yerine ne yapar? Yazlık binalar yapıp satar... Apartman alım satımına gırer... Uzakdoğu gezileri düzenler... Sinemadan kazandığı parayla.... Ama kimsenin aklına kamera hareketlerini daha kolaylaştıracak bir alet almak gelmez. Sinemacılar kendi alanlanna ihanet içindeler. Yönetmenler için kullamlan bir söz vardır. "Kadın oyuncu rejisörün yatak odasından geçer" derler. Doğru mu? Batıda belki böyle... Ama bizde uğrarsa en son rejisörün yatak odasına uğrar. Uğrayacağı o kadar çok kapı vardır ki, rejisöre sıra bile gelmez. Rejisörlük bizde hâlâ meslek olmadı... Yapımcı bana 60.000 lira vereceğine, kendi yapıyor filmi. Seyirci için de yönetmenin adı onemli olmadığı için bu yapılabiliyor. Hatta bir türkücü yönetmen olabiliyor... Ibrahim Tatlıses'i kastediyorsanız... Eğer tbrahim Tathses soğuk demirci kalfalığı ile çok ünlü türkücülük arasındaki aşılmaz gibi gorünen mesafeyi bir >ılda aşabilmişse, sarkıcılıkla yönetmenlik arasındaki mesafeyi de aşabilir. Bunlar "ben yaptım oldu" hikâyeleri. Oluyorsa, müşteri de buluyorsa, gocunmamak gerekir. Çünkü gocunması gereken bir tek gnıp vardır; seyirci grubu... O hazmediyorsa bize ne oluyor? Anlıyorum... Feyzi Be>. son sornlanm bunlar: Bir film kime aittir? Yapımcısına mı, yönetmenine mi, yoksa oyunculanna mı? Film, maddi açıdan yapımaya aittir. Manevi acıdan yönetmene aittir. Fakat, her sanatçı kendi eserini arada sırada görmek ister. Mesela edebiyatçının elinde romanlarmdan bir kaç tane vardır. Bestecinin plağı olur. Sizin bövle bir imkânınız yok galiba. Filmlerinizin bir kopyası elinizde mi?.. Yok... Bize verilmez.. Eskiden daha korkunçtu. Şimdi video çıkınca, videoya alınmışsa bir kopyası oluyor. Video çıkıncaya kadar yönetmenlik, "kendi çocuğunu uzaktan bile görmek hakkına sahip olmayan" babanın durumu gibiydi. Mesela benim en onemli fılmim "Yasak Sokaklar"dır. 1965'te çevirmişim. Oğlum daha doğmamıştı. Şimdi buyudu. Sözu geçince "Nasıl bir şeydi?" diyor. Anlatamıyorum. Nasıl tarif edeyim? Böyle bir şey yönetmenlik... Diğer filmlerimı buldum, o filmi hâlâ bulamadım.. GALERILER ADA YAYINLARI 8. YIL SERGİSÎ Melih Cevdet Anday Fıkret Mualla Salâh Birsel / Alıye Berger / Ilhan Berk Bedri Rahmı / Fent Edgü Burhan Uygur / Eklip Cansever / Oktay Rifat Turgut Uyar / Orhan Peker / Metin Eloglu ı Nazlı Eray / Eren Eyüboglu Ahmet Oktay / Enıs Batur / Tomns Uyar / Orhan Duru / Cıhat Burak. Resunler, belgeier, kitaplar... 528 66 29 522 89 97 Holivud dekoru gibi Bu durumda yetmiş yıldır nasıl ayakta dunıyor? Ama nasıl duruyor? Bizim sinema Holivud dekoru gibi Arkasından desteklerle tutturulmuş bir dekor... Bıri çekse bu destekleri dekor yıkılacak ve bu dekoru kim tutuyor bilıyor musunuz? Arif Dökmeci diye bir Adanalı... Yapılan filmleri Adana bölgesine satın alıyor... Papirüs'te gösterdiler, dehşete duştüm. Sinemamız bir tek adamın omuzlannda... Feyzi Bey, biraz kişisel sorulara geçmek istivorum. Bir sinema yönetmeni iyi para kazanır mı? Örneğin siz... Ben sinema yonetmenliğinden hayatımı kazanmıyorum. Ama benim durumum bir istisna... Meslekteki surem içinde en az film çeken adam benim. Yirmi bir yıllık yaşanr.mda yirmi yedi uzun metrajlı film çektim ki bu bir rekordur... IFSAK.TEMEL FOTOGRAF KURSU • 25 Şubatta başhyor • Sekiz kafta surâytr • Conartesi ginleri 13.3016.00 arası yapılıyor. AYMCA 18 YAŞIKDAN KÜÇÛKUR İÇİM TEMEL FOTOGRAF KURSU IFSAK Şışhane Yok Paklş Avıze üstu 8ILGI PK 272BEYOĞLU fcLMMJ) Mübeccel Siber ResimSergisi 24 Ocak 15 Şubat 1984 Moda Cad 264M00A Tel 337 15 31 OESTEK SAIMAT GALERİSİ ÇEKIRDEKSANATEVI Bağdat Cad 429 Catalcesme 337 18 88 358 88 82 TARIHTE BUGUN Mümtaz Arıkan 28 Ocak Sergi boyunca ındırimli kilap satışlan. Bedn Rahmı Galensı lstiklâl Cad 390 Narmanlı Yurdu Beyoglu ' Istanbul Galenmu pazar harıç ber gun saat 12 00 18 00 arası açılmr ALİ RIZA BAYEZİT Resim Sergisi 7 Ocak • 2 $ubat 1984 Ahdı Ipekçı Cad 75 • Maçka Tel 146 03 54 MÜZİK SERGİSİ MUTLU TORUN IHSAN ÖZGEN Rönesaııs miziğiMİen örnekler »eaynı çagda biz.. Mathı Toran/Srtar »f Larta tekniğinde perdeli UD. INsan Ozjer./Klasik kemençe. 2/2S29 OCAK 18 30 (dO^Ou) 315 SÜBAT 18 30 KİJE SANAT GALERISİ Cevdetpasa Cad 376 Bcbek 165 2' 21 V1DEOTHEOIE Claude Goretta: " L a Dentelliere" Martin Scorsese: "King of the Comedy" John Ford: "How the West was W o n " Germencık Sok Ata Apt. No.4 Bebetı IST Tel 165 62 31 URART Balkan Naci İslimyeli RESİM SERGİSİ 5 OCAK6 SUBAT SANAT GALEHtSt Ati Avni Çelebi Resim Sergisi 14 Ocak 10 Şubat Galen pazar gunlerJ3 uu ten ıtıbaren açıktır ÇBUmKTin canh kayrt Oatp konseılerini irlemek isteyen aıtada$lar tavettd Uzzat saıat n M z i c a alaOİİİrtBf, FOTOGRAF SERGİSİ TURGUT TAŞÖZ 28 0CAIC17SUBAT ACILIS 28 OCAK Cumartesı Saat 14 0016 00 arası 197İ'TEBU6ÛN, TVRKİYE'NİHAU) LOSANGEIMS BAÇKONSOLOŞU VE mR0/ktC/Sl, BİR ERMENt 7ARAF/NMN ÖLPuRULDÜ! MlSlRDtÇ *İNIKYANAD U YAŞLI8İK EBMEHİ, TÜKK KOHSOUXLU6U'NA ' TELEFON EpİP,Q£MANULAe'A AİTKtrMETLİBt* 7AŞLOYU TÜflKİYE'YE BA£IÇLAMAK ÎÇTEP1&Nİ SÖYLEMİŞTİ. BAŞKOHSOLDSUMUZ VE YARPIMCISl ÇA6KIYA UYAKAfi, AÛAMIN KALUAtOA OLOUSü S/W7X 8AB8ABVOAKİ OTEIEGtTT/l£R.OCXyA 6İRDİKLE8IHPE, ERMENt.SİlAHIUI ÇEKEB ONLARA ATEf ETMEYE BAÇlAOl! 8AŞKONSOUB MEHMET BAYPAR VE yAHOtMOSI SAHAOtR O6MlR, OLAY YERİNPE ŞEH/TOLOutAR. ÇOKGSÇMEDEN TUrUKlANAN 77 YAŞINDAKIKATİUM TÛRKİYE OO6UMUJ OtPüSU ANLAŞILACAKTJIl. PLANU KIY/M! 50 YIL ÖNCE Cumhuriyet Vniversitede içtima Maarif Vekılı Hikmei Bey, dıin sabah Haydarpaşa'ya giderek eskı Tıp Fakultesi bınasmı geznıiş ve bazı letkıkatta bulunmuştur. Vekil Bey buradan Kadıkoyit'ne geçerek Kadıkoy lisesini gezmış ve lısenin ledrisatı hakkında ızahat almışiır. Hıkmeı Bey oğleden sonra Unıversıieye gelmışlir. Ünıversitede saat 17'de YeK.l Beyin riyaseıinde buyük bır ıçtıma akıedilmıştir. tçümada Fen Fakultesi ecnebi fizik tnuallimleriyle Edebiyat Fakultesi profesörleri ve konservatuvar ınuallimleri hazır bulunmuşlardır. tçtıınada dilimiz, inşat meselelerı ve dilimızm fonetiğine ait noktalar goruşulmuştur. Içiıma saat 19'a kadar devam eımışlir. İçtimadan evvel Hıkmeı Bey profesor Maly kabul etmiş ve uzun ınuddet kendisıle ıslahat işleri 28 Ocak 1934 hakkında göruşmüştur. Haber aldığımıza gore Ünıversıte ıslahatı ve Faküllelenn ve Ünıversıte teşkilâtının ılerıde genişlemesi için şimdiden tertibat atınması muvafık görulmüştur. Bunun için bugun Ünıversıte Fakulleterine birer tamim gonderıtmıştir. Fakültelerde ıhtıyaçları kararlaştırmak uzere birer komısyon teşekkul etmiştir. Komısyonlar rapor hazırlayacaklardır. 19341984 OKTAY RİFttT B&M GALATA SANAT GALERISİ i PEK lurkçe Lüks Vapıır \olcuları (îlmi çok bejr»«ılnı«lıt« *• Myftk bir mınaffakiTct kaıanaalrtadır RESM SEHGSI 27ocak 9subat I984 GUNER ENER Ağıtbrdan Yorulan Resim Sergisi 16 Ocak 8 Şuhat .STANDART VE OZEL EBATLARDA SASELIVE PRES TUAL Kftyıçi Cad Şaır Leyla Sk. Yejjen Işhanı No 9/7 Tel: 161 43 75 Tual Sanayi SELMA GÜRBÜZ MITHAT ŞEN Resim Sergisi 26 Ocak 13 Şubat pakee {an\ klrığ sokagı t  ElLwt Teı ıC£ ! 9 3r»
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle