Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 OCAK 1984 KÜLTÜR YAŞAM CUMHURİYET/5 SINEMA ATİLLA DORSAY Duyduk Gördük Konuşkan bir Genel Müdür Adam sürekli konuşuyor, bir şeyler söylüyor. "Ben yâktım" diyor, "ben yakmadım" diyor, "istediğimi yakarım, kim karışır" diyor, "yakılmışsa yakılmış, ne olmuş" diyor. Herhalde TRT TRT olalı boylesine 'konuşkan' bir genel müdür görmedi. Bu arada, sık sık "şecaat arz ediyor", biri yakılan, öbürü kesilen 2 önemli dizinin "romanlannı okumadığını' söylüyor, "ben herşeyi okuyacak zamanı nerden bulayım?" diyor. Bu ülkenin parasıyla yapılmış, milyonlara çıkmış dizileri, romanlarını veya senaryolannı okumadığı, kendilerini de görmediği halde yakıpyıkma hakkını nasıl bulduğu ise, bir bilinmeyen olarak kalıyor. Evet, talihsiz bir serüven bu. Ama biraz sabır... Şunun şurasında birkaç haftâ kaldı. Sonra bu konuşkan zattan kurtulacağız. Yerine kim mi gelecek? Bektaşi'nin ünlü şarap hikâyesinde olduğu gibi, "Kim gelirse gelsin, bundan kötiisü olamaz kü..." Ama tüm bu acıklı öyküde, yine de 2 olumlu yan var. Bir kere, Türkiye'de (yoksa Türkiye'de bile mi desek?) Tılm yakmanın öyle kolay bir iş olmadığı anlaşıldı. Sonra, sanatçının yapıtına sahip çıkmasının, onu sonuna dek desteklemesinin, savunmasının önemi belirginleşti. Feyzi Tuna'nm fılmine sahip çıkması, yureklilikle, dikbaşlıhkla, kesin ve sert biçimde sahip çıkması, TRT'nin makasını korkuttu, urküttu. Bir sanat eserinin bir bütün olduğu, orasından burasından kötu dikilmiş elbise gibi makaslanamayacağı konusunda yıllar yılı yazdıklarımızın bir doğrulanmasıydı bu... Ve nihayet, bir TRT Genel Müdurü'nün nasıl olması konusunda değilse bile, nasıl olmaması konusunda toplumumuz görkemli bir örnekle karşı karşıya kaldı. Sanırız, 'konuşkan Genel Müdür'ün en büyük hizmeti bu olur. Gezegenlerarası dostluğa çağrı E.T. Yönetmeru Steven Spielberg / Oyuncular: Henry Thomas (Elliott), Dee Wallace (Anne), Peer Coyote (Keys), Rooert MacNaughton (Michael), Drew Barrymore (Gertie) / CIC (Universal) yapımı / Site, İnci, Yeni Melek, Sinepop, Şafak, vs. Küçük Elliott'un annesi, ailenin en genç bireyi Gertie'yi uyutmaya çalışırken, "Masaldakileolabilirsin" der. Dünyaya kısa bir 'ziyaret' yaptıktan sonra 'alel acele' kaçmak zorunda kalan bir uzay gemisinin yeryüzünde 'unuttuğu' E.T.'yi (yani 'dün>adışf yaratığı) ilk keşfedenler de, onu bir 'olgu', sonra bir 'arkadaş' ilişkisi kurulacak, dostluk kurulacak bir arkadaş olarak kabul edenler de, önce Elliott, sonra kardeşleri, sonra bir avuç arkadaşlan olmak üzere, hep çocuklar olacaktır. Çünkü çocuklar masalı bilir, tanır, sever; olağanüstüyü, fantastiği, inanılmazı doğal ve sıradan olarak kabul edebilirler. Çünkü henüz bizim 'mantıksal' düşüncemizle sınırlanmamıştır onlar... Zihinleri, düşünceleri, erden bir tarla gibi her türden tohuma açıktır. " E . T . " öncelikle onlar içindir, çocuklar içindir, çocuklara sunulmuş bir masaldır, belki sinemarun şimdiye dek yaptığı en güzel sunudur onlara, modern masallann en güzelidir... ri gerçek kabul edersen, mutlu Gazeteciye tekme attnak ne oluyor? Başbakan ve Anavatan Partisi Genel Başkanı Turgut Özal, geçtiğimiz hafta cuma günü partisine toplu katılımlar dolayısıyla düzenlenen törenlere katılmak üzere İstanbul'a geldi. Başbakan Özal, seçimi kazanmadan once kendini izleyen gazetecilere, diğer parti genel başkanlanndan daha fazla ilgi gösteriyordu. Başbakan olduktan sonra ilgisi azalmadı. ancak koruma görevlileri her zamanki maharetlerini gösterince, Özal'ı izlemek basın mensupları için "işkenceye" dönüştü. Başbakan Özal, Pera Palas Oteli'nde partisine eski Demokrat Partililerin girmesi dolayısiyle düzenlenen törene katüıyordu. Otelin tarihi salonuna yüzlerce kişi adeta birbirlerini ezerek girmeye çalıştılar. Çeşitli gazetelerin muhabir ve foto muhabirleri de, her zamanki gibi görevlerini yerine getirme uğraşı içindeydiler. Oysa, koruma görevlileri Özal'a tehliketi bir davranışta bulunacaklarmış gibi, gazetecileri iterek ve de "yumruklayarak" uzaklaşürmaya çalışınca, tüm gazeteciler Özal'ı izlemeyi bırakarak, Pera Palas'ı terk etmeye koyuldular. Durumu sezen Istanbul tl Başkanı Bedrettin Dalan, eski tl Başkanı ve Anavatan Partisi Grup Başkanvekili Ercüment Konukman, tarihi otelin kapısında yakaladıklan gazetecileri yatıştırmak ve Özal'ı izlemelerini sağlamak için uzun süre dil döktüler. Tartaklanan, bazen yumruk bazen de tekme yiyen THA muhabiri Musa Ağacık, Güneş muhabiri Bülent Denlı, Bulvar muhabiri Ümit Zileli ve gazetemiz muhabiri Fuat Kozluklu ile Ali Alakuş, koruma görevlilerinin sanki Özal için bir tehlike oluşturuyorlarmış gibi kendilerini kaba kuvvetle engellemeye çalıştıklarım belirttiler. Bir koruma görevlisinin yumruğunu yiyen THA muhabiri Musa Ağacık, gozlüğünu ve burnunu zor kurtardığını belirtirken şöyle soruyordu: "Gazeteciye tekme ve yumruk atmak da ne oluyor?" Fen Fakültesi daynk atan kardeşlerin merkezi mi? Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi'nde bugünlerde öğrenciler yakınıyorlar. Çünkü Dekan Prof. Sevinç Karol'a göre, "kardeşleri" onları rahatsız ediyor. Öğrenciler fakültede gazeteleri, özellikle "Cumhuriyet"i okuyamıyorlar. Gazetemizi okuyan bir öğrencinin elinden gazete alınarak kantinde yırtıldu Öğrenciler Sevinç Hamm'a durumu ttettiklerinde aldıklan yanıt ilginçti: "Siz de o gazeteyi okumayın!" Yine Sevinç Hanım'm "kardeşler"i, bir süre önce dördüncü smıftan bir öğrenciyi A Blok binasının yanında öğle saatlerinde dövdüler, ö'ğrenci şikâyet için Sevinç Hamm'a gittiğinde şu yanıtı aldı: " Onlar sizin kardeşlerinizdir. Yanlış anlamtşsmız" BARIŞI SAGLAYACAK OLAN E.T. uzay gemisine binmeden küçük Gertie'nin alnına bir opücük kondurduğunda filmin bildirisi belirginleşir; dostlugn, banşı, kardeşligi saglayacak olan çocuklar, gençlerdir. meye düşünsel bir ön hazırlığı yoktur. Diğer 'büyükler' ise, yani polisler, doktorlar, yasa ve bilim adamları, E.T.'nin farkına vardıklarında, ona ancak 'bilimsel' kaygılarla yaklaşırlar.. E.T.'nin de bir 'canlı' olduğu, duyuları, duygulan olduğu, ona bir 'garip yaratık', bir inceleme nesnesi gibi değil, yaşayan bir varhk olarak yaklaşma gereği akıllarına bile gelmez. Spielberg, çocuklarla büyüklerin birbiriyle ancak zaman zaman çakışan, temelde ise ayn, iki farklı 'dünya'da yaşadıklarını, fılminde ustaca işler. üstüne çullandığında, onu kurtaracak olan, onu geri almaya gelen uzay gemisiyle E.T.'nin onca özlediği 'evi'ne dönmesini saglayacak olan, yine bir avuç 'velet'tir. E.T.'nin 'bilimsel' kaygılarla kesilip biçilmesi, hırpalanıp yok edilmesi değil, özgürlüğüne, yuvasına, 'evi'ne kavuşması önemlidir çocuklar için.. E.T.'nin yaralan iyileştiren uzun, çirkin, ışık saçan parmağı Elliott'un parmağıyla Da Vind'nin ünlü tablosundaki gibi birleştiğinde veya E.T. gemiye binmeden küçük Gertie'nin alnına bir öpücük kondurduğunda, filmin bildirisi belirginleşir: Dostluğu, kardeşliği, banşı (dünyanın dışındakilerle, uzaydakilerle bile) saglayacak olan, bugünkü kuşaklar değildir, çocuklar dır, gençlerdir.. Yarınlann umudunu ancak onlara bağlayabiliriz... bi olgulara getirdiği yaklaşım, ılgiçekicidir.. Nihayet Spielberg, tüm film boyunca belli bir gülmece duygusunu ustaca geliştirmekte, beslemektedir. Söz gelimi E.T.'nin TV'de John Ford'un "Kadın Satılmaz" adlı unlu fılmini keşfettiği sahne ve bu sahnedeki John Wayne>ın Maureen O'Hara'yı 'öpmesi'nin koşut kurguyla Elliot'un sınıfındaki 'kurbağa deneyi' ile eşleştirilmesi, son derece ince bir mizah bölümüdür. Bilimkurgu ve fantastik sinema anlatıcılarında, Spielberg'in nerdeyse Hitchcock'u anımsatan bu mizah duygusunun pek bulunmadığını söylemek, sanırım yanlış olmaz... Ancak Fen FakültesPnde bugünlerde 12 Eylül öncesindeki günleri anımsatan bazı olaylar var. Sevinç Hamm'a göre ise bir şey olmuyor. Öğrencilerin iddiası önemli: "Cezaevinden yeni çıkan, belli bir siyasi eğilime bağlı eski bazı öğrenciler, okulda dolaşıyorlar ve öğrencileri rahatstz ediyorlar." "Türk Diirnin aralık sayısı Turk Dili dergisinin aralık ayt sayısınt görenler, dergiye bir kez daha bakmak zorunda kaldılar. Çok beğenildiğinden mi? Yanıhyorsunuz. Inceliğinden dolayı. Türk Dili dergisine yazt bulmakta zorluk çekiliyor olsa gerek. Çünkü derginin son sayısı ilkokul çocuklan için çıkanlan, "Cin Ali" dergisinin kalınlığında bile değil neredeyse. Yalnızca bu mu? Türk Dili dergisinin aralık sayısında toplam sekiz yazı var. Bu yazılardan biri Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Suat İlhan'ın 10 kasımda yaptığı konuşma. Geriye kalıyor "Dilbilim" konulu 7yazu Bu lyazıdan dördü ayn ayn kişilere ait, diğer üç yazıyı ise Türk Dil Kurumu1 nun yeni Başkanı Prof. Dr. Hasan Eren kaleme almış. Prof. Eren de olmasa aralık sayısı çıkmayacaktı herhalde. 100 çeken müdür Bir okurumuz köşemize yazdığı mektubunda şöyle diyor: Önce, T.K.K. Dosyası adlı yaymından ötürü Cumhurıyet gazetesine teşekkür etmek istiyorum. Ben Tarım Kredi Kooperatifleri'nde hizmetli olarak çalışmaktayım. Yıllarda kim genel müdür olduysa onun adamları sendikamız olan Kooplş 'in başma geçmiştir. Sözleşmede açıkça ifade edilen, "hizmetlilereyılda bir takım elbise, üç ytlda bir palto verilır, ya da parası olan 14.000 TL. ödemr" maddesi de doğru dürüst uygulanmamıştır. Ben 6 yıl önce birpaito almışttm, 83 ve 84 yılında elbise de vermediler. Anlayacağınız, bizim elbise suda yüzen kurbağa gibi, bir çıkıyor ve hemen kaybohtyor. Sendikanın kapmndan geçilmez, müdürün yanına varümaz, peki bizim elbiseyle paltoyu kim verecek? Mektubun sonuna adımı yazıyorum, ama siz sakın yazmaym. Elbise ve paltodan geçtik, adımı okursa müdür maaşı da keser. O büyük adamdır doğrusu, tam tamına 100 okka çeker. Cocuklarla büyüklerin .arklı dünyası Spielberg, gerçekten de E.T.'nin se/riivenini anlatırken, hep çocukların yanındadır, onlann bakış açisından görür, işler, anlatır olanları... Büyiıkler, önceleri E.T.'ye inanmazlar, inanmak ne sözcük, onu görmezler bile.. Sürekli bir mizah duygusunun egemen olduğu Spielberg anlatımının en 'gırgır' sahnelerinden birinde, söz gelimi, bucür E.T. ortalığı allak bullak ederek dolaşırken, anne eteklerine sürünüp duran yaratığı görmez bile.. E.T. allanıp pullanıp 'maskeli balo'ya giderken de yine onu fark etmez. Çünkü E.T.'yi, yani sıradışı, olağanüstü olanı gör Dostluk, kardeşlik, banş ..Ve çocuklar, tüm çirkinliği içinde (Spielberg'in Einstein'dan aldığını söylediği) olağanüstü insancıl gözleriyle bakan E.T.yi masala, fantastiğe yatkın dünyalanna kabul ederler. E.T.'nin Amerikan usulü hayat tarzına kolayca uyması gibi, onlar da E.T.'nin varüğına uymakta gecikmezler. Ve sonunda tüm bir düzen, tüm güçleriyle E.T.'nin Olgtın sinema diliyle naif bakış "E.T.", 'dünyanın en çok para getiren filmi' türünden bilgilerin ve çeşitli önyargılann dışında, izlenmesi gereken önemli bir sinema yapıtı, biliınkurgunun ve fantastiğin şiddet, vahşet, kaba guç gösterisi ve gözboyayıcılık gibi çeşitli ucuz ögelerini elinin tersiyle bir kenara iten, insancıl bildirisi ve sıcacık hümanizmasıyla insanı kavrayan bir yapıt... Boylesine güzel bir masal anlatabilmek için, sinemaya belki de ancak bir Amerikalı'nın bakabileceği biçimde, o 'naif, çocuksu gözlerle bakmasını bilmek gerekiyordu. Ancak Spielberg, bu 'naif bakışı, olgun bir sinema diliyle de perçinlemiş bulunuyor. Ve " E . T . " ile, masalı klasik bir anlatı türü olarak kabul ettıren Dede Korkut, Andersen, Grimm Kardesler, Charles Perrault gibi ünlü 'masalcı'lann son temsilcisi olarak anılmayı hak ediyor... Ancak filmin 'modern bir masal' olduğunu söylemekle yalnız çocuklara seslenen bir film olduğunu da söylüyor değilim. Bu 'teknolojik' ve 'bilim kurgusal' masalın, bence 'biiyiik'lere de söyleyecek çok şeyi, iletecek çok bildirisi var... KİM KİME DUM DUMA Behiç Ak tnce bir mizah Spielberg, olağanüstü bir yumuşaklıkla anlatılmış bu olağanüstü öyküye, son dönemin bilim kurgusal yapıtlarını aşan bazı özellikler kazandırmıştır. Bir kere, bu tür filmlerdeki gelişim süreci, " E . T . " d e tam tersine işlemektedir. Yani baştan beri, 'uzay yaratığı' dünyalıyı tehdit eden bir tehlike gibi sunulmak yerine, dünyalıya karşı kendini korumaktan yoksun bir 'zavalh' olarak sunulmakta ve bu tür filmlerin klasik gerilim şeması tersine çevrilmektedir. Uzaylının hep 'korkulacak yaratık' olarak sunulmasına karşı çıkan bu ana fikrin önemi sanırım bellidir. Spielberg, bu fantezi öyküyü bile, "Jaws" veya "Üçüncü Tiirden Yakınlaşmalar" gibi bazı filmlerinde olduğu üzere, gerçek, inandıncı bir toplumsal çevreye oturtmaya, günümüz Amerika'sından çağrışımlar getirmeye özen göstermiştir. Boşanma sorunu, aile ilişkileri, okul çevresi, oğretmen/öğrenci ilişkisi gi Tarzanhn son serüveni Jotanny VVeisraiiller, Tarzan'ia rın en ünlüsüydü. Oyuncu yeteneği, kendisinin de alçakgönüllülükle kabul ettiği gibi, hiçbir zaman parlak olmamıştı, ama boyu, fiziği, atletik yapısı ve yumuşak bakışlanyla, Edgar Rice Burroughs'un kahramanına tam 16 yıl boyunca 12 filmde en unutulmaz görüntüsünü vermişti. Önceleri buyük bir yüzücüydü: Yüzmede, 100 metrede ilk kez bir dakikanın ve 400 metrede ilk kez 5 dakikanın altma inen adamdı. 1928 Amsterdam Olimpiyatlarındaki derecesi, ancak 1972'de Mark Spitz tarafından kırılmış ve Weismüller, Spitz'i Münih'te bizzat kutlamıştı. 1932'deki ilk "'arzan fılmi "Tarzan Maymun \dam"la birlikte sinemada Tarzan efsanesi doğuyor, bir tür do ğaya dönuşün, insan/doğa temel savaşımının (veya uyumunun), 'panteist' bir düşüncenin, 'ilkel insan'a övgünün ve ilkel insana karşı, 'uygarlığın bozdugu, yozlaştırdıgı kent insanı" çelişkisinin işlendiği, seruven sinema ve yazınının beylik bazı motifleriyle de süslenen bu filmler, yıllar yılı azalmayan bir ilgiyle izleniyordu. 40 sonlannda Tarzan'lığı bırakan NVeismüller, "Jungle Jim" adlı bir sen, çeşıtlı (ve çoğu talihsiz) borsa oyunları ve sayısı 6'yı bulan evlilik denemeleriyle oyalandı. Uzun süredir hastaydı, 79 yaşında öldüğünde bitmiş, erimiş bir adamdı. Ama sinemanın paha biçilmez hazineleri arasında yer alan Tarzan filmleri, bize onu herzaman en guçlü ve yakışıklı haliyle sunmaktan geri kalmayacak... GALERILER ADA YAYINLARI 8. YIL SERGISİ Melih Cevdet Anday/ Fikret Mualla Salâh Birsel / Aliye Berger / Ilhan Berk Bedri Rahrru / Ferit Edgü Burhan Uygur / Edip Cansever / Oktay Rifat Turgut Uyar / Orhan Peker / Meün Eloglu / Nazlı Eray / Eren Eyüboglu Ahmet Oktay / Enis Batur / Tomris Uyar / Orhan Duru / Cihat Burak . Resimler. beigeler, kitaplar... Sergj boyunca indihmli kitap sauşlan. Bedn Rahmı Galerisi Istiklâl Cad. 390 Narmaniı Yurdu Beyoğlu / Istanbul Galenmız. pazar hanç her gün saat 12 00 18 00 arası açıktır TARİHTE BUGÜN Mümtaz Arıkan 27 Ocak 528 66 29 • 522 89 97 ALEMDAR'IN KAHRAMANUGI.. 19Z1'DE&U6ÜN, ALEMPAZ TAHLİSİYE 6£**İMİ2fiİ8 £MV SI2 &AU8OTU îl£ KARAOeNI2'oe SAVAŞUtŞTI. İSTAHSUL'DAN EIIEGÜ'YE GİOBNALEMDA£,OBADA MİUJ sâP£\/L£NOİIİİtMtŞri. ANCAJC, DENİ2E /tÇ/lAA/ FBANStZLAR ZDBLA 2ON6UIÛAK'A K4UAŞTfcARAK. BİR FBANStZ SUBAYt V£ 6 £/? BİNDİBDİLBÜ. YENİ RCTAYI İS7AN8UL < W Ç/ZPİC£J?. AHCAK YOLOA BU MUHAF/ZiAR S£MI PEf&ONEÜNCESff P/Şt EPİÜP, YBNİDEM 6£Rİ DONÜLOÜ. ONLABI İZLEYEN FÜANSfZ CZTSAMBOTV TVPVEMİTKALYDZ A~TE$WE gAÇLACH. KAPmU İSMAİL HAfOÜ g£Y YÖ HETİUİUDEJd PEGSOHEL, TnBAUCA VE TÜfGUE £4? ŞIUK VERİrOKPL'.BİZPEH£,ONl/iePAU9K.ip ÖIPÜ. Ee£&İİ'YB UL4ŞAN AIBMDAR'I UALK KaajYACA*T1S>. IFSAK, TEMEL FOTOGRAF KURSU • 25 Şrtatta başlıytf • Sekiı hatta süruyor • Camartesi günleri 13.3016.00 arası yapılıyor. ATRICA 18 YAŞIHDAM KÜCOKIER İÇİN TEMEL FOTOSRAF KURSU IFSAK Şıshane Yok Paklş Avi2e üstü BHGI PK 272BEYOĞLU Mübeccel Siber Resim Sergisi 24 Ocak 15 Şubat 1984 Woda Cad 264MOOA Tel 337 15 31 OESTEK SANAT GALEFIÎSİ ÇEKIRDEK SANAT EVI Bağdat Cad 429 Catalcesme 337 18 88 358 88 82 50 YIL ONCE Cumhuriyet Aziz şehitlerimis Tayyare şehitleri ihtifali bu sabah saat 11 'de Fatih 'te tayyare parkında yapılacaktır. Bu munasebetle saat 12'den 13 'e kadar memleketimizin her tarafında hava faaliyetı tatil edılecektır. Merasim geçişme bir tabur asker, bir topçu bataryası, bir süvarı böluğü ile Harbıye mektebi, askeri liseter, resmi ve hususi mektepler iştirak edeceklerdir. fhııfa/e tam saat 11 'de Fatih Parkı, Beyazıt, Selimiye, Taksım ve Maçka'dan atılacak toplarla başlanacaktır. Müteakıben, şehirde ve limandaki bütün bayraklar yarıya kadar indırilecek. bütün gemile' ve fabrikalar düdıik çalacaklardır. Azız şehitlermize hurmet için bütun halk ve veasiti nakliye bir dakika olduklan yerde duracaklardır. Bir dakika sonra bayraklar tekrar çekılecektir. Bundan sonra ordu, Tayyare Cemiyetı, halk namına hıtabeler irat editecektir. Bunu, mızıkanm matem 27 Ocak 1934 havası takip edecekıir. Badehu Harbıye Mektebi talebesinden bir manga manevra fişeğiyle üç defa havaya ateş edecektir. Sonra merasim geçişine başlanacaktır. Merasim geçişi Fatih Parkı'ndan Beyazıt Meydanı 'na kadar devam edecektir. Kolordu, Belediye, Cumhuriyet Halk Fırkası ve Tayyare Cemiyetı tarafından Tayyare Abıdesi'ne çelenkler konulmasıyla merasim hitam bulacaktır. 19341984 ALİ RIZA BAYEZİT Resim Sergisi 7 Ocak 2 $nbat 1984 AMı Ipekçı Cad 75 Macka Tel 146 03 54 MÜZİK SERGİSİ MUTLU TORUN İHSAN ÖZGEN Rönesans muziğinden örnekler ve aynı cagda biz.. Mutlu Torun/Gıtar *e Laırta tekniğinde perdeli UD. IHan Onen/Klasft kemençe. 272829 OCAK 18 30 (doldu) 345 SUBAT 18 30 CSdROEK'in canh kayrt stüdyo konserlerini izlentek isteyen arkadaslar davethyeleriüî kizzat sanat evimizden alaMlirier. PERTEV Hııt KI£E SANAT GALERİSİ Cevdetpaşa Cad 376 Bebek 165 21 21 VIDEOrH£QJE Claude Goretta: "La Dentelliere" Martin Scorsese: "King of the Comedy" John Ford: "How the West was Won" Germencik Sok Ata Apl No 4 Bebek IST Tel 165 62 31 URART Balkan Naci İslimyeli RESİM SERGİSİ 5 OCAK6 SUBAT Ina trnk.dli I0m n ÇoeakUrtrıu Ptrtct turubu l(inıl». \m? l l l l SANAT GALERİSİ Ali Avni Çelebi Resim Sergisi 14 Ocak 10 Şnbat Galen pazar günlen 13 0ü ten ıtıbaren açiKtır 1ınu ılıninıL. (II7>7) ' FOTOGRAF SERGİSİ TURGUT TAŞÖZ 28 OCAK/17 SUBAT ACILIS 28 OCAK Cu"iartesı Saat 14 0016 00 arası OKTAY RİFAT valıtooağı cad GALATA SANAT GALERİSİ Tual Sanayl Dostlar Büro Malzemeleri Sanayii ve Ticaret Limited Şirketi • Elektronik ve mekanik yazı hesap makineleri satış • Elektronik ve mekanik >azı hesap makineleri tamiri • Yazar kasalar satış ve tamiri REFİK DURBAŞ BİR UMUTTAN BİR SEVİNÇTEN Toplu Şiirler • KUŞ TUFANI • HÜCREMDE AYIŞ1ĞI • ÇIRAK ARAN1YOR (1979 YED1TEPE ŞİİR ARMAĞAM) • İKİNCİ BASK1 • ÇAYL AR ŞIRKETTEN • NEREYE UÇAR GÖKYLZÜ (1983 BEHÇET SECATİGİL ŞİİR ÖDÜLÜ) CAN YAYINLARI YAKINDA ÇIKIYOR RE9M SERO9 Ağıtlardan Yonılan' Resim Sergisi 16 Ocak • 8 Şabat 6UNER ENER 27ocak9subat S64 B&M CTANDART VE ÖZEL EBATLARDA ŞASEUVE PRES TUAL IMALATIYLA EMRimZDEİHR Köyıçı Cad. $aır Leyta 3k Yeöen Işhanı No 9/7 Tel 161 43 75 SELMA GÜRBÖZ MITHAT ŞEN Resim Sergisi 26 Ocak 13 Şubat ADRES: Kemankeş Cad. No: 71 KARAKOY (Denizcilik Bankası Genel Müdurlüğu Meydanı Citızen mağazası) Tel.: 144 79 82 145 51 08