Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHVRİYET/10 SPOR 27 OCAK 1984 Mahmut Atalay ve Mehmet Esenceli güreşteki son dıırumu değerlendirdi Muharreıırden başka adam yok mu? İSMET BERKAN Serbest Gureş Milli Takımı antrenörlerinden Mahmut Atalay. kendisinin ve arkadaşlanmn hiçbir zaman Muharrem Atik'in karşısında olmadığını iddia etti ve "Benim hiçbir zaman Muharrem ile bir alıp veremediğim olmadı. Ben ona her zaman merhaba derim. Hiçbir gün karşısında olmadık. Ama bizi zoria karşısına geçiriyor. Biz >an larafa geçiyoruz. o zorla getiriyor, yine karşısına alıyor" dedi. Mehmet Esenceli ise, görev verümediği zaman "Atik'in çılgına dönduğünü" soyledi ve "koskoca Türkiye'de ondan başka adam yok mu?" şeklinde konuştu. Sarıyer Mersinli Ahmet Kamp ve Eğitim Tesislerinde görüştüğumuz Mahmul Atalay, sorularımızı şöyle yanıtladı: Oldukça tartışmalı bir dönemden sonra Milli Takımın basına geldini/. Önce affınızı istemiştiniz, sonra yeniden görev kabul ettiniz. Neden affınızı isiediniz, sonra da neden görevi kabul ettiniz? Gureş şurası sırasında bir konuşma yaptım ve basının beni iki gündur kamuoyuna hayatında hiç 3i. Atalay: Hiçbir zaman iyisini biliyorum demedim. Başarılı olurum iddiasmda da değilim. Atik'e her zaman merhaba demişimdir. Biz onu karşımıza almıyoruz, o bizim karşımıza çıkıyor. Bize köfteci denildi, bize geri kafalı denildi, biz hiçbir zaman bilimin, uzmanların, doktorlann karşısına çıkmadık. Bizim bildığimiz tek şey güreş tekniğidir. M. Esenceli: Türkiye'de kaç defa antrenör kursu açıldı, Muharrem niye geimedi? Bilgisi yok çünkü, o nncak ilkokulda beden eğitim öğretmenliği yapabiîir. Türkiye'de kendisinden başka adam vok sanıvor. gureşe çıkmamış. minderde güreş yapmamış bir insan gibi tanıttığını, şimdi geürildiğim görevde eğer başansız olursam Türk güreş kamuoyunun beni hiç affetmeyeceğinı soyledim \e "Sayın Bakamm, prensipte bu görevi kabul elmeme rağmen lutfen beni affedin" dedim. Ertesi gun, Sayın Genel Mudurum geldi, ''Arkadaş biz sana görev verdik. Gideceksia" dedi. Ben de yeniden kabul ettim. Şu anda gorev almamın ne kadar ağır olduğunu siz de takdir edersiniz. Ama çocukları en iyi düzeye getirebilmek için arkadaşlanmızla birlikte çalışacağız. Yapabileceğimiz bir şey varsa yapacağız. Gayret, çalışma ve başarı her şey çocukların olacak. Sizin 45 yıldan bu yana dünya güreşini takip etmediğiniz söyleniyor. Hiçbir zaman iyisini biliyorum iddiasında değilim. Başarılı olurum iddasında değilim. Mmtelli güresciler Talas'taki kampa kalılmadılar. Onlan burada nasıl buldunuz? Moral durumlan nasıl? Bu olay da onlan elbette ki etkilemişti. Ama geldiğimde çocuklarda bir istek, bir arzu olduğunu gördum. Bir yerde bize karşı bu olayları pek onemsememiş gibi goründuler. Belki bana karşı, bir hoca. bir büyük olarak saygılan bulunduğundan böyle davrandılar. Bize hiç hissettirmediler. Gıireşte bir köfleciler. otobü»cüler grubu oldugu... Ben köfteciyim. Otobüscülük HP vaptım. Güreşi bıraktıktan sonrahast :\ kader kofteeioldtık,burada ekmek bulduk. Ber, köfteci olarak da halkima bir hizmet veriyorum. Peki siz hangi gruptansınız? Bu aynlık neden? Biz hiç bir zaman ayrılık yaratmak istemedik. Güreşi bırakmaya yakın, bir sene öncesinden itibaren bazı mevzularda, güreşin geleceği hakkında nkirlerimizi beyan ettik. Bize, "geri kafalı" denildi. Yani güreş hakkında fikirlerimizi beyan ettiğimiz için. Biz. 196566 yılından sonra güreş mevzuunda yapılan basın toplantısı olsun, şuralar olsun. kamp çalışmaları olsun, şampiyona Ünüvar, Ağan'a garanti verdi: Bizde eski şampiyon yok merak etme Spor Servisi Simtel Kulübü'nün boks şubesi açıp açmayacağına ilişkin kesin kararın 2 şubat günü yapılacak olan Simtel Şirketler Grubu Yönetim Kurulu toplantısında verileceği öğrenildi. Simtel Kulübü Aşbaşkanı Tamer Ağan ve Boks Federasyonu Başkanı Metin Ünüvar'dan atınan bilgilere görü, 2 şubattaki Yönetim Kurulu toplantısından çıkacak karar, büyıik bir olasılıkla olumlu olacak. Simtel Kulübü Asbaşkanı Tamer Ağan, son iki yıldan beri kulübe bir boks şubesi açmayı düşündüklerini, ancak güreş şubesinin yoğun faaliyetleri ve artan temposu nedeniyle buna pek fırsat bulamadıklannı söyledi. Konuya ilişkin olarak bilgisine başvurduğumuz Boks Federasyonu Başkanı Metin Ünüvar ise, Simtel'in boks şubesi açmasından duyduğu memnuniyetin büyük olduğunu söyledi. Ünüvar, "Simtel'in bir de boks şubesi açması için uzun zamandan beri ben ısrar ederdim. Diın (önceki gün) Tamer Ağan ile göriiştüm. 2 şuballaki Yönetim Kurulu toplantısında konunun ele alınacağını öğrendim. Lmitliyim. Tamer Ağan ile görüşmemde boks sporunu ve boksörleri anlattım. Güreşteki olaydan ötürii bir kuşku vardı. Bu kuşkularıdağıtmaya çalıştıtn. Kendisine bizde eski şampiyon olmadığını, bu nedenle de sorun çıkmayacağını söyledim. Bizde, hizipleşme, ayrılık gayrılık gibi şeyler yoktur, dedim. şeklinde konuştu. ATALAY "Gayret, çalışma ve başan çocuklann olacak..." lar olsun hiç bir zaman ne bilimin, ne çağdaş sporun. ne de beslenme mevzuundaki doktorlann uzmanları karşısında olmadık. Bizim tek karrı çıktığımı? şe>, gure;. tekniğidir. Her zaman, "güreş lekniği varsa, güreş tekniğini biz biliriz"dedik Ama bu sozlerimiz de yozlaştınldı. Biz yine. "Bunlar ilmin, çağdaşlığın be<^lenme uzmanlannın hepsinin arçtsındalar." diye tamtıldık. Her zaman söylemişimdir, yine soşluyorum: Biz hiç bir zaman butiın şampiyon arkadaşlanma da inanıyorum ki, onlar da benimle aynı fikirdedir bunlann karşısında olmadık. Yani bu uç şeyin. Ama biz her zaman güreş tekniğini bildiğimiz için bizim tekniğimizden de yararlanılması gerektiğini söyledik Ama karşı taraf grup dedi ki. "bu eski şampiyonlar tribüne çıkmadıkça gure=tc ba5.ınlı olunmaz." Bizibn «ek'lde her zaman sucladılar. Her suçlamada ilk kelime şampiyonlar. Muharrem Atik arkaılaşım da dah^l, ben hiç kimseye yardımdan kaçınmadım. Atik'e her zaman demişimdir ki, "Arkadas sen antrenör olduğunda gel bana de ki, 'Mahmut Hoca, bizim çocuklara biriki oyun gösteriver'. Eger gelmezsen beni istegin dilte sucla. Yardıma olurum arkadaş. Gelir sana yardımcılık da yapanm." Kendisini çağınn yüzune soyleyeyim. Demedı derse. ben ismimi sileceğim. Ama bir gun arka daş. bizim lehimizdc demedi ki, benım bunlara saygım var. Ü hep. "Şimdi lakımda Mahmul Atalay olsaydı, Tiirkiye şampiyonu dahi olamazdı" dedi. O görüşe de saygım var benim. Belki gerçekten olamazdım. Ama o devrin şartlarında eğer bir yere geldiysek, bir teknik bilgim var ki geldim. Güreş teknıği üzerine bir çift laf etmeye yetkim var. Sizin Hıncay Bey, butun yazılarında beni eleştinyor. Kalemınde ne varsa benim için boşaltıyor. E bu kadar da insaf arkadaş. Onun söylediklerinin eğer bir tanesine karşıysam, istediğini yazsın. Benim hiç bir zaman Muharrem ile bir ahp veremedığim olmadı. O da gureşe hizmet vermek için calışıyor. Biz, bir gun bile karşısında olmadık. Tek kelime laf etmedik. Ama o hep konuşuyor. Bizi zorla karşılarına alıyor. Biz yana geçiyoruz, o gene karşısına alıyor. Muharrem'e verilen yetki Türkiye'de kimseye verilmemiştir. ESENCELİ'NİN SÖZLERİ Serbest Gureş Milli Takım çalıştıncılarından Mehmet Esenceli de, sorularımızı yanıtlarken, "biz seyahat meraklısı degiliz. Biz o olimpiyatlan çok gördük. Bunu yapanlar seyahal meraklısı" dedi. Esenceli daha sonra şöyle konuştu: "Görev verilmedi mi, Muharrem çılgına dönuyor. Türkive bir tarafa oluyor, kendi bir tarafa. Bize gorev verilmedi mi. biz derken Türkiye'de Muharrem'in haricindeki antrenörleri soylüyonım hiç konuşmuyoruz. Ama o dünyayı yerinden oynatıyor. biz oturuyoruz söz oluyor, kalkıyoruz söz oluyor. Kendisi Sivas'ta çimento fabrikasının içinde kamp yaptı, bir şey dendi mi?AI işte iki tane ilim yapmış arkadaş (Ayhan Alaman ve Ramazan Sevranbası'nı göstererek), onlara saygımız sevgimiz var. Cahiller diyor, cahil kim? Ayıptır insanın meslektaşına çamur atması. Kendisi güreşçi de değil antrenör de. Türkiye'de kaç defa antrenör kursu açıldı, niye geimedi? Bilgisi yok çünku. O ancak bir ilkokula beden eğitimi öğretmenliği yapabilir. Koskoca Türkiye'de kendisinden başka adam yok sanıyor." Meksika'ya gitmek önce "Mevzuat" engelini aşmak gerekl CENGİZ KAPTAN Ülkemizde hükumetler değişmiş, anlayışlar değişmiş fakat yıllardır değişmeyen bir "mevzuat hazretleri" kalmış ve daima karşımıza bir engel olarak çıkmıştır. Ve bu "mevzuat hazretleri" kendini sporumuzun üstunden eksik etmediğini, A genç millilerin son Mısır turnesinde de gösterdi. Tarabya Oteli'nde kamp için toplanan futbolcular, Teknik Direktör Coşkun Özan'ya, "Hocam masöre ihtiyacımız var" diye başvurdular. Ozan'nın yanıtı, "kelin tarağı"na benziyordu; "Çocuklar benim de ihtiyacım var." Ne var ki, ne futbolcular ne de Özan bu masaj gereksinmelerini gideremediler. Çünkü kampta masör yoktu. Milli takımın 3 kadrolu masörü, mevzuat gereği Ankara'daydı. Böylece, "mevzuat" kampın ilk gününde "ben de stzinleyim" demişti. Oysa önümüzde bir Meksika yolu vardı. Federasyonu ile basını ile kamuoyu ile sporseveri ile kısaca milletçe gönlümüzde yatan Meksika'ya gitmek, özlemimize kavuşmak için tek bir yürek olunmuştu. Herşey hazırlanmış, maç tarihleri saptanmış, hazırlık maçlan alınmış ve iki ayrı takım oluşturularak geniş öir sporcu potansiyeli yaratılmıştı. 1984 yılının ilk ayında da ilk ciddi sınav gençlerle Mısır karşısında verilecekti. Ne var ki, en büyük rakibin masa başı bürokrasisinin pusuda yattığı unutulmuştu. Oysa, "mevzuat hazretleri" çalışıyordu. Mısır'a gitme günü gelip çatmıştı. Ne var ki, asker sporculara hâlâ izin alınamamıştı. Pasaport işlemleri bitmemişti. Yıllardan beri yurt dışına asker futbolcu çıkar, çıkar da aynı mevzuatlar bir türlü değiştirilemez. Her çıkışta aynı sorunlar yaşanır. Rica, minnet işler hallolurdu. Yine öyle oldu.. Ne var ki, THY ile öyle bir Mısır rotası çizilmişti ki, takım Mısır'a indiği gün maça çıkmıştı. Maçın nerede saat kaçta oynanacağı hiç mi hiç hesaba katılmamıştı. Kimsenin de haberi yoktu. Beden Terbiyesi'nden duyduğumuza göre, yakında milli takımlanmızın kamp yapacakları yerler ve otobüs gereksinimleri ihale yolu ile saptanacak. Örneğin Eskişehir, Bolu veya Muğla'da kamp mı yapılacak? Hemen bir ihale ve ihaleyi kim kazanırsa kamp orada yapılacak. Sonuçta bir pansiyon da bu ihaleyi kazanabilir. Ya da kamp yeri ile stat arasında gidişgeliş için araç mı gerekli? Bir ihale daha. Kim kazamrsa o taşıyaeak. Ve tabii sonuçta kınk dökük bir halk otobüsünün sporculan taşıması olası.. Elbette o zaman yüz milyonlarca liralık millilerimizi böyle bir ayıp içinde bırakmayacağız. Ama mevzuat böyle emrediyor. NE YAPACAKSINIZ DÖVtZİ? Milli takımda federasyon görevlisi olarak çok kez yurt dışına çıkmış, bir görevliden aktarıyoruz: "Şimdi milli takım saygınlık kazandı. Yakın geçmişte yurt dışındaki seyahat harcamalan için Merkez Bankası'na gittigimizde, 'Ne yapacaksınız dövizi, gelişte neler getireceksiniz gene? Niye gidiyorsunuz? Nasıl olsa 56 tane yiyip geleceksiniz,' diyerek işimizi yokuşa sürüyorlardı." İşte Meksika yolunun öyküsu şimdilik böyle. 1986 öncesi tüm olasılıklann tutması içinönce içeride "mevzuat hazretleri" ile oturup anlaşmak gerek. Ozetle Ankara karması 2. maçında yenildi Malezya 'nın 10. kuruluş yıldönümü nedeniyle düzenlenen futbol turnuvasında Ankara karması ikinci maçında G.Kore'nin Halelujah takımına 10 yenildi. Malezya 'nın başkenti Kuala Lumpur'daki Mardeka Stadı'nda oynanan maçta takımımız ilk yarıda başarılı bir futbol sergiledi. Fakat Tanju 'nun sakatlanıp oyunu terk etmesinden sonra, G.Kore takımı daha üstün oynadı. tkinci yarının 64. dakikasmda G.Korelifutbolcu Oh Sukjae' kafa ile karşılaşmanın tek golünü attı. Bu sonuçtan sonra takımımızın yarıfinale kalmasım thgiliz takımı ile G.Kore takımının yapacağı maç tayin edecek. Yarı finallerde her gruptan iki takım mücadele edecek. (AP) Ömer Besim Kır Koşusu Ömer Besim Koşaiay Kır Koşusu'nun 28'incisiyarın 4. Levent Parkuru 'nda yapılacak. 1957 yılından bu yana yapılan bu koşuya geçtiğimiz yıl katılmayan ünlü atletler de katılacak. Yetkililer, parkurun değişmesi sonucu atletlerin yarın ve pazar günü çok düşük dereceler elde edeceklerini söylediler. Çok sayıda atletin katılmasının beklendiği yanşmalan Atletizm Feerasyonu Başkanı Abdullah Kökpınar da izleyecek. Gazetemiz her yıl olduğu gibi bu yıl da büyükler dalında birinci gelen atlete "kırmızı eşofman" verecek. Tokatlı ve Seçkiner 2. yarıda tüm takımlara başarı diledi Spor Servisi Futbol Federasyonu Başkanı Yılmaz Tokatlı, cumartesi günü başlayacak olan Türkiye Ligleri ikinci yarısı öncesinde, yönetici, antrenör ve futbolculara Cumhuriyel aracılığıyla yayınladığı mesajda, "Ligin ikinci yarısı ilk yarıya uranla daha çekişmeli, daha hevecanlı gececektir. Bu yarıda tüm kulüplerimizin centilmenliği elden bırakmadan düriistçeiıir mücadele çıkarmalannı bekliyoruz. Tüm kuluplerimize ligin 2. yarısında başanlar diliyorum" dedi. SEÇKİNER: SPORTMENLİK DAHA ÖNEMLİ Öte yandan Beden Terbiyesi Genel Müdürü Yücel Seçkiner Türkiye futbol liglerinin ikinci yansının başlaması nedeni ile bir mesaj yayınlayarak "İkinci yarıda yönetici, hakem, sporcu ve futbolseverleri büyük sorumluluklar beklemektedir" dedi. Seçkiner, mesajında bu sezon 1. ligden 3, 2. ligden her gruptan ikişer takımın bir alt kümeyi duşeceğini, amatör kümeden ise 6 takımın ikinci lige yükseleceğini belirterek şunları söyledi: "Sporda şampiyon olmakta, küme düşmekte normal bir olaydır. Elbette şampiyon olmak ya da kümede kalmak kulüpkrimiz için varılması arzulanan hedeflerin en belirginidir. Bu hedefe varabilmek için kulüplerimizin meşru yollar dışına çıkarak isimlerini İekeleyeceklerine ihtimal vermivorum." Eezacıbaşı şampiymı Profılo'nun düzenlediği bayanlar voleybol turnuvasmı Eezacıbaşı kazandı. Dün Macar Spartaküs'ü 32 yenen Eezacıbaşı şampiyon olurken, Ankara Pazarlarım 32 yenen Profilo 3. oldu. ECZACIBAŞI: 3 SPARTAKLS: 2 Eezacıbaşı: Arzu (6), Selcan (6), Violet (7), Sinem (6), Şehnaz (8), Hülya (7), Sibel (6). Spartaküs: Szloboda (8), Sell (7), Kormos (6), Balazs (6), Kiss (7), Raneva (6), Lencvel (6), Dıvıak (6), Levai (6). Setler: 15/7, 4/15, 13/15, 15/7, 4/10. VEDAT DANACI ABD'yi olimpiyat korkusu sardı FBİ Başkanı "Bizi sadece teröristler değil, teknoloji easusları ile iltica edecekler de düşündürüyor. Olimpiyatlar ülkeye ajanların girmesi için en mükemmel fırsat. Bunlarla uğraşacağız" diyor. Spor Servisi FBİ Başkanı NVilliam H.VVebster ABD'de yayınlanan Herald Tribune ve Washington Post gazetelerine yaptığı açıklamada örgütünün yaklaşık 5 yıldan beri Los Angeles oyunları için hazırlandığını belirtirken, oyunlar sırasında teröristler kadar casuslar ve iltica etmek isteyenlerle de uğraşacaklarını söyledi. "Orada sadece terörizm olmayacak" diyen VVebster, şöyle devam etti. "Sanınm Los Angeles'de iltica etmek isteyenlerle de uğraşmak zonında kalacağız." Öte yandan FBI'nın Kalifornia, Slicon vadisinde bulunan yüksek teknolojiye ilgi duyan casuslara karşıda tetikte olacağını belirten FBİ müdürü Vv'ebster, olimpiyatları yabancı ajanların ülkeye girmeleri için "Mükemmel bir fırsat" olarak nitelendiriyor. Webster, olimpiyat köyünün San Diego'dan Santa Barbara'ya kadar 218 kilometrelik bir alan üzerinde bulunduğunu, bu nedenle güvenliği sağlamamn çok güç olacağını belirtirken şöyle diyor, "Olimpiyat köyünde 15.000 atlet, yöneticiler ve onlann yanında oldukça kalabalık bir sporsever grubu bulunacak. Ve 218 kilometrelik guvenlik hattında yüzlerce FBİ ajanı, Los Angeles polis teşkilatı ve diğer vardımcı kuvvetler, bu guvenlik hattı Üzerinde görev yapacak. Bunun yanında çok sıkı bir eğitimden geçen 45 kisilik bir rehine kurtarma takımı da oyunlar boyunca hazır bulunacak. Geçtiğimiz günlerde ABD'de terör olayları büyuk bir azalma gösterdi. Eğer, Los Angeles'de herhangi bir olay çıkarsa bunun hiçbir anlamı kalmaz." Vvebster, geçtiğimiz aylarda Beyrut'ta ABD askeri karargâhına yapılan intihar saldınsını da hatırlatırken, "Ortadoğu'da olabüecek olaylar buradada etkisini gösterebilir" dedi. 1972 Münih "Faciasının' bir tekrarından endişe eden Israil, 1984 Los Angeles Olimpiyat Oyunları sırasında Israil ekibinin güvenliğini kendi ajanlan ile sağlaması için organizasyon komitesine başvurduğu öğrenildi. Organizasyon Komitesi Başkan Yardımcısı Philip Brubaker, İsrail'den başka birkaç ülkenin daha aynı şekilde isteklerde bulunduğunu söyledi. Fakat bu ülkelerin isimlerini vermedi. Brubaker, daha önce oyunlar sırasında Israil ve Türkiye'nin çok sıkı bir şekilde korunacağını açıklamıştı. öte yandan Brubaker, 1984 oyunları için 30 ülkenin daha şimdiden kaydını yaptırdığını söyledi. Ancak, bunlann da isimlerini açıklamadı. Başkan yardımcısı, oyunlara katılacak sporcu ve yönetici sayısının 15.000'i aşacağını söyledi. ABD oyunlara 800 sporcu ile katılırken, SSCB'nin oyunlara, 500 kişilik bir kafile göndermesi bekleniyor. GORUS HINCAL ULUÇ 6 milyon ilkokul öğrencisi henüz beden eğitiminin ne olduğunu bile bilmiyor Bravo Seçkineri. Vallahı de, billahi de Bravo Yücel Seçkiner'e.. işte disiplin dediğin böyle olur. Sağ elini yumruk yapmış, ışaret parmağını ileri uzatmış, hani o ilkokul öğretmenlerinin çocuklarını azarladıklan gibi, Fenerbahçe'yi karşısına almış, "Hımmmm" diyor.. Bak bir daha yaparsan kanşmam ha..." Ne bir dahası sevgili Yücel, ne bir dahası.. Seyirci maçta olay çıkaracak.. Hakeme saldıracak.. Polisler hakemin canını güç kurtaracaklar.. Hırslarım alamayacaklar, rakip takımın soyunma odasına saldıracaklar, tuzla buz edecekler, yetmeyecek.. Rakip oyuncuların oto parktaki arabalarını tahrip edecekler. Senin Federasyonun. ceza diye, Beşiktaş ve Eczacıbaşı'nı da birlikte Ankara'ya yollayacak.. Sonra Ankara'da bu kez ortada fol ve yumurta da yokken, Atatürk Spor Salonu tarumar edilecek.. ..Ve sen sevgili Genel Müdür. ve sen Türk sporunun en sorumlu kişisi "Hımmm.. Sakm ha.. Bak bir daha yaparsan kanşmam" diyeceksin.. * * • Hukuk eğer herkese uygulanırsa, herkese eşit uygulanırsa ve zamanmda uygulanırsa hukuktur, yoksa safsatadır.. Suçta tekerrür ağırlaştırıcı sebebtır, hafıfletici değil.. Fenerbahçe taraftartannın yaptığını Çemişgezekspor yapsaydı, teşkilatın tutumu aynı mı olurdu? 1 Ama bizim Genel Müdür, Çemişgezekspor'un değil, Fenerbahçe nin Şeref Üyesi.. Hem de Ali Şen bu ünvani kendisine verince "Bundan büyük şeref duydum" demeçleri verecek kadar sevinen bir şeref üyesi.. Seçkiner Genel Müdür olsa, önce Osman Solakoğlu'nu çağırır ve "İkide birde kıtap okuyun dersin.. Fenerbahçe'ye ceza verdim diye, Beşiktaş ve Eczacıbaşı'nı Ankara'ya göndermek, hangi kitapta yazryor?.. Bu ülkede çağdaş hukuk mu var, yoksa Kadı Karakuş un karakaph kitabı mı" diye sorardı.. Efendim, Eczacı ve Beşiktaş'a seyahat yollukları ödenecekmiş, Fenerbahçe'ye ise ödennneyecekmiş.. Mesele para ise, o zaman para cezası ver Fenerbahçe'ye olsun bitsin.. Hem, verdiğin ceza kulübe değil ki, olayıçıkaran seyirciye.. Hukuk böyle yazryor.. "Sen seyirci, maç seyretmeyi öğrenene kadar takımım seyretmeyeceksin..." Peki Fenerbahçe seyircisi olay çtkardt diye, Beşiktaş ve Eczacı seyircisini cezalandırmak ne oluyor?.. Nerede cezanın kişisetliği ilkesi." Hayır. Seçkiner sormaz bunu Solakoğlu'na.. Sorarsa olay büyür.. Büyürse şeref üyesi olduğu Fenerbahçe zarar görür. * * * Osman Solakoğlu, her türlü kitabı bir yana atmış, canının istediğı gibi hukuk dağıtıyor. Yücel Seçkiner "Hımm. Sakm ha.. Bir daha yaparsan.." diye sözüm ona tehditler savumyor. Biz de oturmuş, "Spor asgari disiplindir" diye, sahalara önce disiplinin gelmesini, ardınaan da sporun kalkınmasını beklıyoruz.. Gelir gelir. Allah Anavatan Partisi'ne zeval vermesın.. Turgut Özal ve Vehbi Dinçerler işe el koydular ya.. Sporu bir anda bakanlıktan müsteşar yardımcılığına indirdiler ya. Harika Sirk gösterileri ile, sporun her dalına eğılmege başladılar ya.. Aktif sporculara, partilerinde kucak açıp spora sıyaset karıştırdılar ya.. Yakında düzelecek artık.. Bakın yolun kenarına çalılar ekildi ekıldi . Büyüyecekler. Dikenleri çıkacak.. Sonra koyunlargeçmeğe başlayacak.. Koyunların yapağıları.. Peki ama niye güluyorsunuz?.. 1977 yılında çıkarılan "Temel eğitim yasası" ile ilkokullarda branş öğretmenliği kaldırılınca, beden Son yıllarda konlarm en büeğitimi öğretmenleri de sınıf öğretmeni oldular ve yük bayan teniscisi Martina böylece ilkokullarda beden eğitimi dersleri tarihe kaISavratilova, 1975'den beri ABD'de yaşamınt sürdürüyor. rıştı. Aslında yasa.dersi zorunlu görüyor. tki yıl önce Amerika uyruğuna Spor Servisi Ülkemiz ilkokullarında temel eğitimlerini gören yaklaşık 6 milyon öğrencinin beden eğitimi dersinden yararlanamadığı. hatta ne olduğunu bile bilmedikleri saptandı. Devlet İstatistik Enstitüsü'nün 1982 yılı rakamlarına göre Türkiye'de 45 bin 637 ilokul ve 5 milyon 691 bin 66 öğrenci bulunuyor. İlkokullarda Beden Eğitimi branş öğretmeninin bulunmaması nedeniyle bu yaklaşık 6 milyon öğrenci, temel eğitim gördükleri 5 yıl süresince bir tek saat bile beden eğitimi dersi yapmıyorlar. Istanbul'un yoğun nüfuslu 20 semtindeki 50 ilkokulda yapılan bir soruşturma sonucu elde edilen bilgilere göre, bu ilkokulların hiçbirinde beden eğitimi dersi yapılmıyor. Okulların yöneticileri, ilkoğretimde beden eğitimi branş öğretmenliğinin 1977 yıhnda kaldınldığını,bunun yerine"sınıf oğretmenlrği"nin getirildiğini söylediler. Bazı okul müdürleri, Milli Eğitim Bakanlığı'nın öğretim yılı başında yayınladığı bir tebliğ ile ilkoğretimde beden eğitimi derslerinin zorunlu olduğunu, ancak bu dersleri verecek öğretmen bulmakta güçlük çektiklerini soylediler. Bazı ilkokul öğretmenleri ise, ders programlan hazırlanırken beden eğitimi derslerine hiç yer verilmediğini, verilmiş olsa bile bu dersleri yapacak kapalı yer bulunmadığından beden eğitimi uygulamasının yapılamadığmı söylediler. NASIL KALDIRILDI? 1970'li yıllann başlanna kadar ilkokullarda beden eğitimi dersleri zorunluydu. Ancak, 1970'li yıllann başında branş öğretmeni açığı büyüdü ve bu dersler fıilen yapılamaz hale geldi. Milli Eğitim Bakanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı 197273 yıllarında bu açığı gidermek amacıyla bir "kurs" düzenlediler. Ancak, bu kurslardan mezun olan öğretmenler de açığın kapatılmasında yeterli olmadılar. 1977 yılında çıkarılan "Temel Eğitim Kanunu"ndan sonra ilkokullarda branş öğretmenliği tamamen kaldırıldı. Zaten var olan beden eğitimi öğretmeni açığı ile sürmekte olan fiili durum, bu kanunla birlikte yasallaştı ve uygulanmayan beden eğitimi dersleri kaldırılmış oldu. HÂL ZORUNLU Milli Eğitim Bakanlığı, (şimdi Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanlığı), kendisinin uygulamakla gorevli olduğu Temel Eğitim Kanunu'na karşın, ilkokullarda beden eğitimi dersinin zorunlu olduğunu yineliyor. Ancak yasada bu zorunlu olan beden eğitimi dersini verecek "beden eğitimi öoretmeni" diye bir kişi İ ISa vratilova Jnm babası kısından ynkmıyvr geçen Navratilova sık sık etrafındakilere "Ben her ne kadar Amerikan vatandaşıysam da kendimi asla bir Amerikah olarak hissetmiyoruın. Ben özbeöz Çek'im" diyor. Babası J. Navratil kızının bu tip davranışlarından yakınıyor. Siyavuş, Efes Pilsen ile anlaştı Fenerbahçe Basketbol Takımı çalıştıncılığından isıifa eden Aydan Siyavuş, Efes Pilsen ile anlaştı. Efes Pilsen'in Bakırköy'deki spor kulübünde dun gercekleşen anlaşmadan sonra Siyavuş, Efes Pilsen 'in bu hafta sonunda İzmir'de Karşıyaka ile oynayacağı maçta sahaya takımının başında çıkacak. Insan kalbi hariç her şeyi kırarlar Tekvando Uzakdoğu sporlannın bir türii. Bu sponı yöneten uç bayan bakemimiz var. Ümit Bıyık, Necla Tız ve Neşe Bıyık. Üç bayan hakem "Tekvando, yani Uzakdoğu sporu yapanlar her şey kırariar, ama insan kalbini asla" diyorlar. Ve sözlerine şunlan ekliyortar. Tekvandonun felsefesinde kardeşlik, dostluk, banş, iyilik ve güzellik vardır. Tekvando geleceğin sporu olacaktır" (Fotoğraf: ASENA ÖZKAN) F. Bahçe'nin borcu 77 milyvn RASGELE RaifERTEM sankı çeltık tarlaları dile gelmiş konuşuyordu. Çoksesli bir müzikdalgası. Notalarayığdırmak mümkün değil. Aydınlık hâkim olunca seslerin sahipleri de gözükmeye başladı. Evin önündeki döküntülerde karmlarını doyurmaya çalışan serçe sürüsüne bir şahin dalış yaptı. Kaçıştılar. Yakalayamadı. Bir daha daldı. Bir tanesini alıp gıttı. Kalanlar sadakalarını vermenin rahatlığına kavuşmak üzereyken bir şahin daha dalış yaptı. Bir tane de o götürdü. Kalanlar damların üzerlerine döküştüler Biraz sonra hiçbir şey olmamış gibi doğal yaşamlarına döndüler. Aralarından iki arkadaşlanmn eksıkliğinin farkına varmadan! Küçük Ibrahım süprüntüleri dışan attı. Kümesleri açtı. Ördekler, kazlar, hindiler. tavuklar üşüştüler döküntülerin başına. Yeşil ördekle horoz irıce bir ekmek parçası için kavgaya tutuştular. Birbirlerinin boş taraflarını kolluyor, can alıcı yerlerinden yakalayabilmek için sıçrıyorlar. Epey döğüştüler, sonunda yeşil pes etti. Olayı gören diğer ördekler horozun üzerine yürüdüler, horoz kaçtı. Ördekler kovalamaya başladılar. Horozun imdadına erkek bir hindi yetişti. Kızarmış ibiğinı sarkıta sarkıta ördeklere hücum etti. Ördekler kaçıştılar. Hindi, ekmek dilimini ağzına alacağı sırada, babaç bir kaz sarı boynunu, sucuk yılanı gibi uzattı. Hindıye saldırdı. Arkasından diğer kazlar. Kanatlarını çeken hindi, sönmüş baion gibi ortadan kayboldu. Meydan kazlara kaldı. Ekmek de... Tüm canlılar konuşuyor, söyleşiyor, karmlarını doyurmak için çırpınıyorlar. Ovaya can geldi. Çeltik tarlaları yaşıyor. Yaşadığının farkına varıyor. Yunanistan üzerinden ördek sürüleri sökün etti. Alay alay. Gala gölüne doğru, karmlarını doyurmuşlar, dönüyorlar. Garıp bir duygu kapladı ıçımi. dalıp gitmişim. Çandır dağından patlayan tüfek sesiyle uyandım. Ses yankılandı gitti. Bir daha, kuşlar kaçıştılar, sustular. İnsanoğlu uyanmıştı. Diğer arkadaşlar da kalktılar. Tüfeklerimızi omuzladık. Gala boyuna doğru. Sessiz bir yürüyüş başladı. Sessizliğı yengenin sesı bozdu. Çocuklar rasgele. Gölde sabah Kadının iyisi yanındayken de. uzaktayken de kocasını rahat ettirebilenmiş. Kafamıza hiçbir şey takmadan neşeli ayrıldık. Yolculuğun da zevkini çıkararak geç saatte ulaşabildık Recep Ağa'nın mekânına. O gece çıkmadık ava. Biraz söyleştik, yattık. Kalktığımızda daha karanlıktı. Duvara yaslandık. Serin bir esintiyaladı yüzümü. Nefes alır gibi. Urperdim. Sarındım. Guguk kuşu, kesik kesik ottü. Arkasından horoz da. Tekir ördek vak vak diye önümüzdeki çipildin sudan kalktı gitti. Ortalığın ağarmaya başlamasıyla kuş cıvıltılan sardı ortalığı, Fenerbahçe'nin Divan Kurulu 'nda açıklanan borcu dün Divan Kurulu 'ndan 5 kişi ve Yönetim Kurulu üyelerinin bir bölümünün katılmasıyla görüşülüp karara bağlandı. Yeni yönetim ve eski yönetimin karar kıldığı borç miktarı 77 milyon 822 bin 369 liraydı. Dün debu rakkam üzerindeki görüşmeler tamamlandı. Ve F. Bahçenin borcu kesinlik kazandı. Okul maçlan İstanbul ortaokullararası voleybol ve basketbol karşılaşmalarına devam edildi. Alınan sonuçlar şöyle: (Kız orta yıldızlar) Anadolu: 2 Beyoğlu: 0, Roberı: 2 Avusturya: 0, Kemal Atatürk: 2 Ö&l Ata: 0, Paşabahçe İlk Öğretim: 2 Üsküdar Amerikan: 1 Basketbol: Darüşafaka: 82: • Beykoz: 18, M.A. Bina: 45 Kadıköy Anadolu: 44, İstanbul Erkek: 57 Haydarpafa: 24, Alman: 44 Oğuz: 42.