27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/6 HABERLER 14 OCAK 1984 Ozetle Tabip ve Eczact odalarının genel kurulları bııgün Türkiye'nin en büyük iki sağlık kuruluşu olan İstanbul Tabip Odası ile I. Bölge Ecza Odası 'nın genel kurulları bugün yapılıyor. On bini aşkın üyesi bulunan İstanbul Tabip Odası'mn Oda binasmda yapılacak olan Genel Kurula Çağdaş Hekimler Grubu şimdiki başkan Prof. Üstün Korugan 'ın başkan adaylığı altında katılırken, muhalefet grubunun adaylığını ise Prof. Oktay Saydam üstlendi. 4 bin 400 dolayında üyesi bulunan Eczacı Odası'mn Genel Kurul'u da Gazeteciler Cemiyeti'nde yapılacak. Seçimler için Genel Sekreter Rifat Güney 'in başkanltğtndaki Çağdaş Eczacılar Grubu ile Sabri Kalyoncu 'nun başkan adayı olduğu tdealist Eczacılar Grubu çekişecekler. Inönü: Seçmen birleşme istiyor Belediyelerin muhalefetin elinde olduğu dönemlerde hükümet ile işbirliğinin sonuç alma bakımından daha iyi sağlandığmı göstermiştir. Daha iyi projeler geliştirilmekte ve bu projelerin gerçekleşme şansı daha yüksek olmaktadır. iJfos ısyal Demokrasi Partisi (SODEP) Genel Başkanı Erdal İnönü ile "demokrasi ve yerel seçimler" konulan üzerinde bir söyleşi yaptık. İnönü 'nün her iki konuda da açıklamalarda bulunduğu söyleşi aynen şöyle: YALÇIN DOĞAN DOĞAN: Sizce Türkiye'nin bugünkü koşullarında anlidemokralik oğeler, ya da kurtımlar var mı, varsa siz, bunları nasıl sıralavabilirsiniz? İNÖNÜ: Bence konumuza daha geniş bir açıdan bakmak yararlı olur. Bugüne nasıl geldiğimizi düşünmemiz gerektiğini kaslediyorum. Antidemokratik ögeler bugün kanunlarda olmaktan çok. tabiri çaizse havada var. Yani atmosferde var, eğilimlerimizde var. Bunun da nedeni 12 Eylül öncesi geçirdiğimiz kargaşa, içsavaşa varan sürtüşmeler ve bütün toplumumuzu derinden etkileyen olaylar. Bunlar bir yandan da demokrasinin bunalımı diye yorumlandı. Demokratik kuruluşların görevlerini tam manasıyla yapamadıklan izlenimi doğdu ve sonunda bu durumdan kurtulduğumuzda geride tam demokratik hayatın bazı sakıncaları olduğu şeklinde bir tortu kaldı. Bence demokrasinin sistem olarak kusurundan çok, bizim bu sistemi gereği gibi yürütememiş olmamızdan ve yalnız o kadar da değil, üzerindeki çeşitli dış ya da tarihsel etkenlerden doğdu. Nedenler ne olursa olsun, dediğim gibi sonunda böyle bir izlenim kaldı kamuoyunda. DOĞAN: Ama Türkiye'de demokrasinin geleneği yok muydu? İNÖNÜ: Tabii vardı. Bu konuda insan konuşurken yanlış anlamalara çok çabuk sebep olabilir. Şüphesiz bir geleneği vardı. O bakımdan demokrasinin bunalımından da onu ifade etmek istemiştim. Yani yürüyen demokrasi bir süre aksadı. Bu aksayışı düzeltmek kendi kendine olmadı. Silahlı Kuvvetlerin bir müdahalesi ile düzeldi. kendiliğinden düzelmediği için sanki demokrasinin işleyişinde bir eksiklik varmış intibaı doğdu. Bu intiba bence antidemokratik ögeler dendiği zaman önce düşünülmesi gereken şeydir. Bu izlenimin demokrasiye yeniden geçtiğimiz bu aşamada süratle ortadan kalkacağı düşüncesindeyim. DOĞAN: Yani, hâlâ var mı? İNÖNÜ: Zannediyorum hâlâ var. Şunun için söylüyorum, yeni çıkarılan yasalarda örneğin yeni Basın Yasasında geleneksel demokratik ülkelerde rastlanmayan bazı, antidemokratik sayılacak taraflar var. Fakat benim demek isteğidim başka bir şeydi. Mevcut yasaları da uygularken, yorumlarken demokrasiden korkacak bir tarafımız olmadığı düşüncesi ile yorumlamak mümkün ve umuyorum ki yakında o yorumlara kavuşacağız. Fakat bugün herkesin o yorumu yaptığından emin değilim. Onu demek istemiştinı, havada hâlâ SODEP Genel Başkanı soruiarımızı yanıtladı En iyi adaylar bulmamızın gerekliliğine inanıyorum. En iyi adayları bulmanın yolu da bir tek cümle ile ifade edilemez. Yerine göre, insanlara göre en doğruyu bulmaya çalışacağız. En iyi aday bulmak dışında bir prensip bulunacağını sanmıyorum. doğrusunu bulmaya çalışacağı/. En iyi aday bulmak dışında bir prensip bulunacağını sanmıyorum. jM)ĞAN: Kn iyi adayı nasıl tanımlıyorsunuz? İNÖNÜ: Tabii o da ayrı şey, en iyi adayı tanımlamak da kolay olnıayan bir şey. Herhalde iki şartı sağlaması gerekir. Bir defa seçilmesi lâ/ım. Ondan sonra da halka iyi hizmet verebilmesi. DOĞAN: Son günlerde bazı isimler çıkıyor, bilinen isimler. Bu bilinen isimlerle sizin en iyi aday tanımınız birbirini ne ölçüde tutuyorî İNÖNÜ: Bunu herkes kendisi duşünebilir, bizim karanmız ancak adayları ilan eltiğimiz zaman anlaşılacaklır. DISK davasında sanık sayısı artıyor İstanbul Haber Servisi DİSK davası yargılamasında haftadır Ören toplantısına ait s..^ bantlannın dinlenmesi sürdürülüyor. 24 arahk 1981'de 52 tutuklu sanıkla başlayan yargılamada, ek iddianamelerle ana dava sanık sayısı 85'e çıktı. Bu arada, 56 sanıklı Basınİş davasının da DİSK ana davası ile birleştirilmesine karar verildi. DİSK'e bağlı diğer sendikaların başka mahkemelerde açılmış bulunan davalarının da birleştirilmesi halinde toplam sanık sayısının 500 civarında olması bekleniyor. DİSK davası yargılamasında, ana davanın 200 olan delil dosyasının yaklaşık 4'te3'ünündelil olarak okunması tamamiandı. Son 3 haftadan bu yana da deliller arasında bulunan DİSK'e bağlı sendikaların yönetim organlarından oluşan temsilciler niteliğindeki 1. Ören toplantısında söz alan sendikacılara ait olduğu bildirilen ses bantlannın ı okunması sürdürülüyor. Yargılama 18 ocak çarşamba gününe ertelendi. İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Genel Kurul'u toplanıyor İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi'nin Genel Kurul'u bugün başlayacak. Balmumcu 'daki Yapı İşleri I. Bölge Müdürlüğü saionunda yapılacak olan Genel Kurul iki gün sürecek. Yarın yapılacak seçimlerde şu anda Oda yönetiminde bulunan Meslekte Birlik Grubu ile muhalefetteki Çağdaş İnşaat Mühendisleri Grubu çekişecekler. Odanın 9 bin 500 üyesi bulunuyor. kuni/manın işletilmesi açısından yerel yönetimlerin görevlerini siz nasıl görüyor*unuz? İNÖNİ : Tarıhsel açıdan bakarsanız demokrasinin işleyişinde yerel yonetimler en önde gelen demokratik birimlerdir. Bizde demokrasinin böyle başladığı pek söylenemez. Ülkemizdc merkeziyetçi bir yönetim geleneksel olarak imparaıorlukıan gelen mirastır. Ama bu miras içinde yerel yöneıimlerin demokratik mekanizmaya katkıları daha önce de kendini gösıermiştir. Sanıyorum şimdı 40 bine yakın, 20 bini asil 20 bini yedek olmak üzere 40 bine yakın görevli seçilecek. Belediyeler ve il genel meclisi üyeleri için. Eğer buna muhtarları ve köy ve mahalle muhtarlarını kaıarsak bu sayılar aşağı yukaıı 100 bine varıyor. Seçilecek eleman sayısı, bu kadar geniş bir görevli kiılesinin orıaya çıknıası, kendi basına, demokrasiye katkınm biiyükliiğünii gösteriyor. Bunun dışında demin sö/ünu ettiğim nıerke/.iyetçi yönetim şüphesi/ yerel yönetim yoluyla başka bir çeşitlilik kazanacak. Yerel yoneıimler adı Ustünde merke/den görülenıeyecek ihtiyaçların merkezden bulunamayacak yollarla karşılanması olanaklarını sağlayacak, bunlar bana o kadar açık görünüyor ki yerel yönetimlerin denıokrasiye katkısım daha l'azla açıklamakta /orlıık çekiyorıım. BİR SKNKLİk (İKIJîjlVIKNİ>J ORTAYA Antidemokratik ögeler bugün kanunlarda olmaktan çok, tabiri caiz'e havada var. Yani atmosferde var, eğilimlerimizde var Bunun da nedeni 12 Eylül öncesigeçirdiğimiz kargaşa, içsavaşa varan sürtüşmeler ve bütün toplumumuzu derinden etkileyen olaylar. DOĞAN: Siz SODKP olarak yerel seçimlere girmekte olduğunu/a aore sizin parti olarak yerel sevimlerde önermeyi düşundıığunu/ somul bir program var mı? Bir propaganda açısından, >a da bir \trilecek mesaj açısından. İNÖNÜ: Yakın geçmişte 1973'te başlayan sağlıklı bir belediyecilik harekeıi var. Türkiye'de birçok büyük şehirlerde yerel yönetimlerin belediyecilik yoluyla yararlı girişimler yaptıkları başarılı yapıtlar ortaya çıkardıkları bir dönenı. Bu döııeme katkısı olan arkadaşlardan yardım alarak o doğrultuda öneriler getirmek istiyorıı/. DOGAN: Bu öneriler nelli oldu mu? İNÖNÜ: Hayır, örnek verecek halde değilim şimdi. Fakat aslında bunlar bılinen şcyler, Ankara. İstanbul, Izmir gibi büyük schırlerde toplu taşımacılıkta, ne bileyim, halkın günlük ihtiyaçlarının karşılanmasında, l'ırınlar yapmak gibi halkın hizmetine yeni olanaklar sağlama örnekleri var. Bu yolda öneriler getireceği/. DOĞAN: Bugünkü siyasi iktidarın aldığı kararlar dogrullusıında Türkiye'de liheral bir ekonomi uygulanıyor. Yerel yönelimler dc demokrasinin tam olarak halkın dogrudan kalılımının sağlandıyıbirimler ve en uzak yerlere uzanan birimler. O birimlerde herhanyi bir \crel >önetim fiyallara müdahale edebilir mi? Kttiği zaman bu Mimarlar Odası'mn semineri başladı Mimarlar Odası İstanbul Şubesi'nin düzenlediği "Mimarlık uygulamasında mimarın günümüz ve gelecekteki yeri'' konulu seminerde çeşitli mimarlık sorunlan tartışıldı. Mimarlar Odası tstanbul Şube Sekreteri Suat Aydın, İstanbul'da 7bin mimarçahşmasına karşın, semineri yüz dolayında mimarın izlemesinin çok üzücü olduğunu söyledi. İstanbul Bankası emehli maaşları İstanbul Bankası'nm, Ziraat Bankası'na devredilmesinin ardmdan, bankanm emeklilik işlemlerini yürüten Sağlık Sandığı'nın dunımu bir süre "muallakta"kalmış vebu haftaya kadar emeklilere herhangi bir ödeme yapılamamıştı. Ziraat Bankası yetkililerinden alınan bilgilere göre, emekli maaşlarının ödenmesine dün başlandı. Yetkililer gecikmenin suçunun kendilerinde olmadığım, listelerin Sağlık Sandığı 'ndan geç geldiğini söylediler. Bu arada 3 bankanm İstanbul'daki presonele henüz tazminat ödenmediği bildiriliyor. IHKİAN: Şu anda sizinle birlikte üç tane sosval demokrsi hareket var, Türkiye'de. Her üç hareket içinde yer alan kadrolann temel nitelikleri birbiıierinden çok farklı değil. Hatta, birbiritrriyle vaktiyle aynı yerde çalışmışlar, aynı amaç uğrunda çahşmışlar. Düşünce ve davranış biçiminde farklılıkları yok. Bu kadar benzer nitelikler laşıvan söz konusu kadrolar şimdi neden üç ayrı sosyal demokral harekel içinde yer alıyor? İNÖNÜ: Bir senelik gelişmenin ortaya çıkardığı bir sonuç demek, /anncdiyoıum, en kesiirmesi, dolayısıyla örneğin üç senelik bir zaman süresini düşünürseniz bu farklılıklar ortadan kalkmış olacaktır. Bir sene içinde bu gelişme ortaya çıktı. Fakat bu gelişmenin şimdi görülen şekliyle devamlı bir yapı kazanacağını zannetmiyorum. DOĞAN: Yani ufukta şu ya da bu biçimde bir butunleşme göriivor musunuz? İNÖNÜ: Evet, seçmenlerin bu yolda bir istekleri olduğundan şüphem yok. DOtiAN: Bunu gelecekleki belli bir zaman için söylüyorsunuz. Mart sonundaki yerel seçimler açısından düşünursek, bu ayrılık yerel seçimlerde sosyal demokratlann gücünü ister istemez düşürecek. Yani birlestirdiğiniz zaman oylar belli bir miktar gösterecek ama seçim kanunundan doğan noktalardan hareket edersek tek tek partiler açısından onemli kayıplara yol açacak. O zaman sosyal demokrasinin bir hirleşme olarak değil de bir blok halinde davranmasına yol açabilir mi? Yani Türkiye'nin herhangi bir yerinde sizin adayınız yerel olarak daha güçlüdür. Halkçı Parti, ben sizin adayınızı deslekliyorum der, ya da tersi olabilir mi? İNÖNİ': Bu da seçmenlerin isıeğine bağlı bir durum. Bana öyle geliyor ki seçmenler böyle bir sonuçtan memnun kalacaklar. Ama gerek yasalar gerek pratik güçlükler buna ne ölçüde imkân verecek lıenü/ bilmiyorum. DOĞAN: Bu konuda bir arayış içinde, bir lemas içinde bir duşünce olıısuımı biçiminde . herhangi bir çalışmanız var mı? İNÖNÜ: Yoruın yapmak istemiyorum. DOĞAN: Seçmen dediniz. onun için lekrar sonıyorum. Seçmenler karar verir dediniz. Ama, hen seçmenin lercihinden önceki aşama>ı soruyorum. Siz bir yerden aday göstermezsiniz, bir başka yerden Halkçı Parti adav göstermez. dolayısıyla sosyal demokrat oylar o gösterilen adaya kaymış olur. Bunda yasaları zorlayan bir şey herhalde vok. Fevzi Oz'ün 20 yıl hapsi istendi ANKARA (THA) Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı Ask ri Savcılığı, Istanbullu ünlü b balardan Fevzi Öz'ün eroin satmak suçundan 20 yıl ağır hapis cezasına çarptırılmasını istedi. Cemiyet kurarak eroin satmak suçundan dava açılan ve TCK'nın 403/3, 4, 5. maddeleri uyarınca 20 yıl hapsi istenen Fevzi Öz'ün yargılanmasına önümüzdeki günlerde "Kaçakçılık Mahkemesi" diye bilinen 4. Kolordu ve Sıkıyönetim Komutanlığı Ankara (4) Numaralı Askeri Mahkernesi'nde başlanaeak. Fevzi Öz'ün kardeşi Zeki Öz ile Taylor Kıranta ile ortak olarak sahipoldueu tstanbul Yenikapı'daki "Eİif Kulüp"te bir süre önce güvenlik kuvvetleri tarafından yapılan aramada esrar ve eroin ele geçirilmiş ve İdris Özbir (Kürt İdris), Zeki Öz, Taylor kıranta. Güngör Büyük ve Vedat Akışkan adlı 5 sanık hakkında "Kaçakçılık Mahkemesi "nde dava açılmıştı. Fevzi Öz hakkındaki soruşturma ise, sanık yakalanamadığından geçici bir süre için durdurulmuştu, diğer 5 sanığın yargılanması sürüyor. Bir süre önce İstanbul'da güvenlik kuvvetlerine teslim oîan Fevzi Öz'ün Tekirdağ Yeni Çiftlik'teki villasında yapılan aramada ise, eroin tieareti ile ilgili notların yazılı olduğu bir bloknot ele geçirildi. 1 2 Eylül öncesi siyaset konusunda fikir söylemenin yerini, olaylar ne olursa olsun değişmeyen bazı kalıp sözlerin, sloganların karşılıklı olarak tekrar edilmesi almıştı. Yalnız, belli sloganlar söylemekle hiçbir şey söylememek arasında serbestçe fikir söyAemek gibi bir sağlıklı yol olduğunu herhalde yakında göreceğiz. İNÖNİ : Bana fikir verdiğiniz için teşekkür ederim. DOĞAN: Demokrasi konusuna dönersek, çoğulcu demokrasinin vazgeçilmez kurumları hangisi ve kurumlar Türkiye'de görevlerini yelerince yapabiliyorlar mı? İNÖNÜ: Çoğulcu demokrasinin vazgeçilmez kurumları bir defa anayasal kuruluşlar; bu arada partiler. sonra basın, üniversiteler, meslek kııruluşları, sendikalar, kooperatifler, dernekler. Bunlar görevleriııi bugün büyuk ölçüde yapıyorlar. Bahsettiğim demokratik ha\a yeıleştikçe daha iyi yapacaklar. Oto hırsızlan yakalandı . İstanbul'un çeşitli semtlerinde, özellikle park halindeki otomobillerin kelebek camlarını kırarak 2 milyon lira değerinde eşya çalan Kemal Martı, Sezgin Camaçıkan, Özdemir Başçı ve Salih Gül yakalandı. Oto Masası ekiplerince ele geçirilen sanıklann 49 adet oto teybi, 4 adet elektronik cihaz ve 8 hopörlör çaldıkları belirlendi. YÖK'İ N A!V1A(,L\RIYI.\ BL<<;İ':!\ VARDIĞI YKR BİR I>K(,İI DOĞAN: Üniversiteler denilince akla YÖK geliyor. Siz YÖk'ü >eterli buluyor musunuz? Demokratik bir işlerliği var mı, bilimin ürelilmesi açısından? İNÖNÜ: YOK'u yeıerli bulmaktan çok, YÖK"un amaçlarıyla bugün vardığı yerin bir olmaması meselesi var. Bir defa Türkiye'deki çok sayıdaki üniversitenin bir koordinasyonunu sağlamak, hem kendi ilııivaçları, hem devletin amaçları bakımından gerekivordu, ondan sonra öğretim uyelerinin nıemlekette dengeli dağılım'. sağianmak isteniyordu; geçirdiğimi/ kargaşa döneminin tatsız hatıralarındaıı kıırtulmak ve üniversitelerde normal çalışma düzenini koruınak endişeleri vardı. Bunları sağlarken bihmsel özerkliğe dokunmayacağız deniyordu. Dolavısıvia da bütün bu amaçları sağlayacak bir düzenlemenin gerçek üniversite reformu olacağı düşünülüyordu. Bugün vardığımız nokıa maalesef bu amaçtan uzaktır. Bu amaçlara varırken, üniversiıeyi yapan esas ilkelerin ortadan kalkacağı pek kimsenin aklına gelmenıişii. Fakat bugün öyle görünüyor. Üniversiıeleıde. öğıeıinı üyeleri seıbestçe düşünürler, çalışırlar, öğretirler, araştırnıa yapaılaı, araştırma sonuçlarını olabildiği kadar memleket yaraıları için kanıuya ve çeşitli kuruluşlara sunarlar. Bunu da gerekli olan bir manevi ortam iciııde yaparlar. Bu ortam bugün ortadan kalkmış durıımda. Yani huzur içinde araştırma yapılan, gerek fi/iksel gerek sosyal problemlerin çözümleri aranan bir yer değil, ancak daha önce Batıda bulunnıuş, yahut dünyada bulunmus tekniklerin öğıetildiği yüksekokullar şeklinde görülüyor. Böyle bir reform. reforın sayılmaz. Halefoğlu: Siyasal tutuklu yok BONN,(a.a.) "Ğeneral Anzeiger" gazetesine bir demeç veren Dışişleri Bakanı Vahit Halefoglu, Türkiye'de 12,559 kişinin silahlı tedhiş hareketlerinde bulunmak suçundan tutuklu bulunduğunu ancak ülkede siyasal tutuklu bulunmadığını söyledi. Dışişleri bakanı "af ilan edilmesinin ulusal birliğin sağlanmasında onemli bir rol oynayabileceğini" aneak geçmişin acı tecrübelerinin de unutulmaması gerektiğini belirtti. Pakistanlı bazı yolcular sahte dolarla yakalandı Pakistan Havayollart 'na ait bir uçakla öncekigün İstanbul'agelen Pakistanlı yolculardan 10'u free shoptan sahte dolarlarla alışveriş yaptıkları gerekçesiyle gözaltına alındılar. DOĞAN Yerel MCİmlerde sosval demokrallar bir birleşme olarak değil de bir blok halinde davranabilirler mi? Yani Türkiye'nin herhangi bir yerinde sizin adayınız yerel olarak daha güçlUdür. Halkçı Parti ben sizin adayını/ı deslekliyorum der, ya da tersi olabilir mi? İNÖNÜ Bana ovle geliyor ki seçmenler böyle bir sonuçtan memnun kalacaklar. Ama gerek yasalar, gerek pratik güçlükler buna ne ölçüde imkân verecek henüz bilmiyorum. (Foıoğraf: RIZA EZER) bazı antidemoktik ögeler var dediğimde. DOĞAN: Bunu biraz somut açıklamanız mümkün mü? Yani tutum ya da davranış biçimi olarak. İNÖNÜ: Vleselâ siyasetin yalnız siyasetçiler tarafından yapılması gereken bir şey olduğu görüşü biraz bu havadan çıkıyor. Şüphesiz siyaset siyasetçiler tarafından yürütülecektir, fakat meselâ üniversitelerden bir eleman, sendikalardan bir eleman, derneklerden bir elemanın siyasi sayılacak yorumlar yapması, korkulacak bir şey olmasa gerek. Korkulmak şöyle dursun o insanın kendi uzmanlığı dolayısıyla siyaset alanına yapacağı katkılar var. Bunları bugün yapamaz halde. uygulanan merkezden önerilen sistemle çelişir mi? Demokrasinin işlerliği açısından bu ikisi birbiri ile çeliştiğinde nasıl bir tablo ortaya çıkar? Bu çelişkiden doğan sorun nasıl çözülecek? İNÖNÜ: Esaslı bir sorun çıkacağını sanmıyorum. Bit defa genel tiyai konırolü genel politika meselesi. maksadım o değildi. Yerel olarak spekülasyonlara mani olacak bazı önlemler düşünebilirler belediyeler. Fakat bu önlenılerin genel hükümet politikası ile uvuşııp uvuşnıaıııası, uyuşmadığı halde ne yapılacağı gibi konular belediyelerle devlet yetkileri arasında konuşmalarla, u/lasnıalarla çözülebilecek sorunlardır. Hükümet politikası liberal ekonomiye büvük bir destek sağlamakla birlikte pragmatik bir yaklaşımı içeriyor. Pıağınatik yaklaşıın da bir meselenin ortaya çıkıığı yerdeki şartlara bakarak bunun çözüınünü gecikmeden bulmak doğrultusunda bir yaklasım. Bu yaklaşımın en iyi uygulanacağı yer yerel yönetimler olacak. Yerel yönetimlerle devleı arasında klasik bakımdan bir anlaşmazlık çıkabileceğini ben sanmıyorum, mesele o kadar somuı olacak ki, bunun çözümünde bir araya geleceklerinden şüphem yok. Bostancı''da soygun Bostancı Dere Sokak'ta Çivili apartmanında 3 numaralı daireye kapı kırarak giren kimliği belirsiz bir kişi 3 milyon lira değerinde ziynet eşyası alarak kaçtı. MtMARLAR ODAŞI ANKARA ŞUBESİ 28. GENEL KURULU (21.12.1983 larihli Cumhuriyet Gazetesi'nde yayınlanmış bulunan gündem çerçevesinde) 14 Ocak 1984 tarihinde Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği toplanlı saionunda toplanacak. Seçimler ise Sarar İlkokulu, Necatibey Cad. Ankara adresinde 15 Ocak 1984 pazar günü yapılacaktır. Üyelerimize duyurulur. Ankara Şubesi Sekreteri F.MİN ATALA FİkRIN YERIM KALIPLAŞMIî? SL(K;ANLAR ALMIŞTI DOĞAN: Ya da siyasete ağırlıklannı koyması... İNÖNÜ: Evet. ağırlık koymak tamamen yasaklanmış birdurumdü bugun. Örneğin bir üniversite öğretim üyesi siyasete gireme/. Ama bu şekilde ağırlık koyması ötesinde fikirleriııi söylemekte bile çekingenlik gösterdiklerini görüyoruz. İşte bunlar zamanla geçecek şevler ve geçmesi muhakkak ki demokrasimizin gelişmesinde hayırlı bir rol oynayacak. 12 Eylül öncesi dönemde tam tersi bir örnek görduğunuızü de unutmuyoruın ve bugünkü tepkiye buyük ölçüde o oı neğin neden olduğunu biliyorum. Hatırlarsınız, siyaset konusunda fikir söylemenin yerini, olaylar ne olursa olsun değişmeyen bazı kalıp sözlerin, sloganların karşılıklı olarak tekrar edilmesi almıştı. Yalnız belli sloganlar söylemekle hiçbir şey söylememek arasında, serbestçe fikir söylemek gibi bir sağlıklı yol olduğunu herhalde yakında göreceğiz. DOĞAN: Bu tur lutum \e davranışlann değişmesi yani bunların demokralik bir niteliğe burunmesi açısından sos>al demokrasiye ve de partinize ne gibi görevler düşer? İNÖNÜ: \'alnız bize değil, demokrasi düzeni içinde yer alan bütün partilere düşen görevler, fikirlerimızi açıkça söylemek, kamuoyunun demokrasinin sağlamlaşması, gelişmesi yolundaki beklentilerine ^vap vermektir. Henüz parlamento dışındayız. O bakımdan da vabalanmızın sonuç vermesi daha çok manevi planda oluyor. Yerel seçimler yeni propaganda olanağı sağlayacak. Özellikle yerel yoneıimlcnıı kurulması yoluyla demokrasiye katkımı/ önemü ölcude olacak. DOĞAN: Demokrasi acısından yerel yöneıimlerin önemi nedir sizce? İNÖNÜ: Çok açık sanıyorum. Yerel yönetimler halkın, vaşadığı yerlerdc gunluk ihıiyaclaıına cevap verecek insanları, çareleri arama. bulma ^abaMiıa. islenıiııc vol «österen ve bu işlemleri sonuçlandıran mekani/.nıalaı. IHKıAV Onlar demokralik ııu'kaııı/ınavı ı>lftıni')t nasıl lıır kalkıda bulunuyor? \ani dogrudan demokrasi biçimi olarak nilelencbilir mi? Va da günümü/ün Türkiye koşullarında demokralik me VMİDKMOkRATİk HAVA Yl'ZlüNDKM DOĞAN: Siz de herhalde bir bilim adamı olarak bunu desleklemediniz. Kakat o sırada üniversitede bulunuyordunuz ve bir tepki göslermediniz. Neden? İN()Nİ : İsie bu koınışmaııııı başında söylediğim antidemokraıik havanııı yü/ündeıı. N aııi üniversitenin içine düşnıesi muhtenıel goriılen bir aksama, bo/ulnıaya karşı çıkmanın devletin yeniden kargaşa dıı/eııinc dönnıesini isienıek şeklinde yorumlanacağı tehlikesi vardı. Gazeteciler CemiyvtVnin "Oku Okut" kampanynsı büyük ilgi gördü K A Z I . A l Y L M \ l K I M I I I . I K İ ( j \ KN İYJ O K T A M IM(,İI l IHKiAN: Biraz önce loplu laşıma örneğini verdini/. Hükümetin programında böyle bir şey görebildiğim kadarıvla yok. Herhangi bir belediye de böyle bir program gelirdi. Herhalde bu prograınını mali destek aramak için hükümele gelirecek, hükümet kabul elmezsc naşıl bir durum çıkar ortaya? İNÖNİ 1 : jşte onu anlatmaya çalışıyorum. Hukünıetin kabul etıncsiiK' neden olacak. Herhalde diyecek ki, otobüsleıi nereden bulacak\inı/. nereden kavnağını/ var, özel sektörden mi. devleı scklöıünden ıııı? Sonunda iki larafın da anlaşacağı bir çözunı huluııur. Halkın ihtiyacını karşılayacak bir yol bulunduğunda, bir çarc tıetiıildiğinde bu yolda anlaşacaklardır. Hükümetin politikası libcral poliıikadır deıııek'böyle çarelere imkân sağlamaz demek olmayacaktır. Bunu birçok bakanların konuşmalanndan çıkarıyorum. Pragmatik olmavı daha önde gelen bir ilke diye göıüyorlar. Şuıııı da soyleyeliııı. yakın geçmişleki deneyler, belediyelerin nuıhaleleliıı. eündc olduğu dönemlerde hükümet ile işbirliğinin, sonuç alma bakımından. dahaiyi sağlandığmı göslermişlir. Böyle /.amanlarda. belediye başkanları herhalde bir taraftan halkın ıstekleıini, öte ıarallaıı kendi güçlerinin siııırlarını daha iyi anluyabildikleri. ölçebilJikleıi için daha gerçekçi projeler geliştirmekte ve bu projelerin gercı'k'eşuK1 şansı daha yüksek olmaktadır. Fazla uyunı, verimlilik için en iyi ortam değildir. IMKıAS; Siz şimdi seçimlere gireceğinize göre yavaş yavaş ada> İHlirleıneye başladmı/ ya da bjşlavaıaksını/. Gazelelerde çeşitli isiııılcr çıkıyor. bu aday ları belirlerken ölçü olarak neyi alacaksını/? İNÖNİ : üerçeğe uygun bir cevap istiyorsanız, en iyi adayları bıılınanıı/ın geıekliliğiııe inanıyorum. En iyi adayları bulmanın yolu da tek bir cümle ile ifade edilemez. Yerine göre, insanlara göre en İLAN BAKIRKÖY 2. SULH HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN Dosya No: 1983/1272 Bakırköy. Yeşilköy, İstanbul Cad. Ufuk Apl. 13/1 adresinde mukim \e Bakırköy Yeşilköy Hane: 286, Cilt: 016/04. Sahil'e: 24'de nüfusa kayulı İzzeı oğlu Emine'den olma 1323 doğ. MEHMET AKTAŞ'a kızı Hacer Dönme7'in vasi olarak tayinine karar verilmiş olup işbu karara ilirazı olanlann ellerindeki belgeler ile birlikte kanuni süresi içinde mahkememiz dosyasına müracaatları. aksi takdirde karann kesinleşmiş sayılacağı hususu ilan olunur. 9.1.1984 Basın: 350 İstanbul Haber Servisi Gazeteciler Cemiyeti'nin geçen yıl sonunda başlattığı "Oku Okut" 67 ile 670 bin kitap kampanyası büyük ilgi gördü. Çeşitli kurum, kuruluş ve kit) niversitelerde öğretim üyeleri serbestçe düşünür şilerden son 20 günde 35 bin kiler, çalışırlar, öğretirler, araştırma yaparlar, araştır tap toplandığı Gazeteciler Çemima sonuçlarını olabildiği kadar memleket yararla yeti Yönetim Kurulu tarafından açıklandı. rı için kamuya ve çeşitli kuruluşlara sunarlar. BuYapılan bağışlarda 5000 kitapnu da gerekli olan bir manevi ortamiçmde yapar la Hürriyet Holding, 4331 kitapla İş Bankası, 3815 kitapla Hür lar. Bu ortam bugün ortadan kalkmış durumda. Yayınları, 2330 kitapla Yedi T pe Yayınları başta giderken, öı. IMKıAN: kabul etıneyi bir an orda içinize sindirme yolunu seççeki gün de Beyazıt Lions Kulütini/. \ a tla k'pki gösternıemek yolunu seçliniz ki yeniden böyle bir bü 2020 kitap verdi. haya dogjnasın. Çemiyet Yönetim KuruluİNÖNÜ: Eveı şüphesi/ üniversite de devletin içinde gelişebilen ndan verilen bilgiye göre bazı kubir kurum. Devleı orıadan kalkaisa üniversite dc yaşayanıaz. Onun rum, kuruluş ve derneklerle kiiçin devleı ın geçırdiğı kaıgaşaııııı, sarsıntının dinmesini beklemek şiler de kitap alınması için kabeiKC vaııııs değil. Ama o gecliklen sonra üniversitenin kendisinmpanyaya para yardımında budeıı bckleııen göıevleıı vapacak lıale gelmesi için uğıaşma zamanı lunuyorlar. geliyor. D(KiAN: Kvet. ama o tarihlerde çok savıda öğrelim üyesi de ^ <)k'e tepki gösterdi. Onlar tepki göMermekle dıvlılin geçirdiği sarsıntının geçınesini beklcmemiş mi oldular?.. ^'a da kîııdikri'^ belirtıiğiniz antideınokratik lıavadan ktırlulmuş ınu hıssetliler? İNÖNİ': Onlar lıerluıl:'. '.ıvasdi bilinç açısından oeııuen oana KUVveıli arkaduşlardı. Ciercek bu. Ren fi/iksel bilimlerdcn geliyorum. Onun için ba/ı siyasal değtıiciıdirıııclerı arkadaşlardan daha sonra görıııcın labii biı soıuıcuıı. DOCiAN: lesekkür ederim. Sayın İnönü. • 34 UY 664 arabamın plakasını kaybettim. Geçersizdir. MiiHARREM YAŞAR BEŞLİ • Emekli maaş eüzdanımı kaybettim hükümsüzdür. DOĞAN EREL • Nüfus hüviyctimi kaybettim. Geçersizdir. tSMAİL VURMAZ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle