17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 EYLÜL 1983 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 YAYIN DÜNYASINDA SANAT EDEBIYAT Selim Üeri öyktilerinde sanatçı dünyasını yansıtıyor Son Yaz Akşamı / Selim İleri / Altın Kitaplar Yayınevi / 272 sayfa. KONUR ERTOP "Her Gece Bodrum" yazan, bu yü yayınlanan "Olunceye Kadar Seninim"le on yıl ıçınde sekızıncı romanını vermış oluyor öte yandan öyku yazarlığını da surduruyor uretken bır bıçımde Altıncı öyku kıtabı "Son Yaz Akşamı", geçtığımız gunlerde yayınlandı Bu kıtabındakı "Kotuluk" öykusunü Fusun Akatlı, "Bir Pencereden" adlı ıncelemeantolojı kıtabına almıştı Böylece yazann sanat gundemınde öykunün hâlâ önemlı payı olduğu öykuculuk çızgısınde de son yapıtının özel yen vurgulanmış oluyor Dar bır çevreyı, sanatçılann, aydınlann oluşturduğu sınırlı bır dünyanın görunumunü, sorunlarını, kendı benını kuşatan düğümlerı, ayrıntılan gıttıkçe daha genış bıçımde sergıleyerek sunuyor Selim llen. Ote yandan sözkonusu ettığı toplum kesımının değer yargıları ıçınde şu son 15 yılın toplumsalsıyasal olaylarından behrleyıcı ızler kaynaşıyor. Onun kuşağını oluşturan kaynaklar, kışılık ve davranışlannı etkıleyen gızlı açık güçler türlü yönlenyle tanıtılıyor şun ulke temsilcisi"dır Frerler okuluna uzanan okul anılan arasından yanlış eğıtımımıze, ınsanlanmızın yanlış cınselahlâksal gelışımıne, toplumumuzun yanlış sıyasalekonomık gelışmelenne kadar süren tanıklıklar, dıle getırılır îşadamının karabasanlar, kuşkular arasından açtığı yaprakların tanıttığı lânetlı bır yazar portresıdır Yaptığı tanıklık kötulük kumkuması bır yazann türlu sapıklıklannı canlandırır Ama öykünun sonunda, yazarın gömulduğu mezarın bomboş olduğu görülür Kötülıik, suçlama, öç kavramlan E.A.Poe'nunO.Wflde'ın yapıtları da anımsatılarak gunumüze aktanlmış olur Kıtabın "Son Yaz Akşamı" öyküsünün kahramanı da bır sanatçı Ancak o bır ressam O da, kendısını kuşatan "guveneesiz, kuşkulu, ozguıiuklenn sona erdiği bir dunyaya" suruklenmenın acılarını çeker tskender, uzak Akdenız kentınden görüntuler çızmekle ün yapmıştır. Onun tablolan kadar dokuz yıl önce o kentte geçırdığı tatılın anıızlenımlen, yaşamını çevreleyen kışılerle ılışkılerı de bıze "Her Gece BodnımBir Denizin EteklerindeCehennem Kraliçesi..." dızısını anımsatır. nı beklemek de yersızdır Ama herhalde okurun dıkkatının bu noktaya çekıhnesı yararsız olmamıştır Çunku gene Iskender'ın gozlemı ıçınde yaşadığımız ortama ılışkın şu saptamayı da vermektedır "Aynı dili konuşmalanna karşın, çoğu kez, kimse kimsenın dılınden anlamıyordu. Aslında kımse duşunmuyordu da, sozcukler anlamsız, kof, boşlukta kalakalıyordu". Geleneğin kurgusuyla Duyduk Gördük akraba şiirler Hacı Ömer, yaşam öyküsü ve esprileri Elinden Tutun Günü / Tuğrul Tanyol'un şürleri / Üç Çiçek Yayınevi / 67 sayfa. ALİ GÜNVAR Tugrul Tanyol, uzun zamandan ben yazdığı şurlen bır kıtapta topladı sonunda Kıtabı oluşturan otuz şur venmlı bır çaba ve dolu bır geçmışın ızlennı taşıyor Şaınn yerınde bu sezgıyle yakalamış olduğu ve çekınmeden uzerıne gıttığı "imge sınıflaması" olgnsu hemen göze çarpıyor bu şıulerde. Bu sınıflamanın temel önlntusu ıse ıster ıstemez geleneğin kurgusuyla akraba halıne getırıyor Tanyol'un şunnı Kıtapta yer alan şurlenn gerısındekı entelektuel önintünun çoğunlukla şaırın ıç dünyasından kaynaklanarak kendım kabul ettırır düzeye çıkmış olması kışıde, ılk bakışta, okuduğunun aüşılmış ve çok görulen bır unk olduğu ızlenımıru uyandınyor Ancak, dıkkatlı okurun gözünden böylesıne bır gırışımın üzennde duşünülmüş ve tıtızlıkle ele alınmış bır yöntem sonınu olduğu da kaçmıyor Böylesıne bır gınşım değışık bır tad getırıyor Tanyol'un şıırı ne. Bununla bırlıkte, şaır, zaman zaman, daha farklı bır duyarhkla yöntemının dışına çıkarak da ürun verıyor Kıtabın yınnıncı sayfasında yer alan "Ayna" adh şur Tanyol'un bu tür bağlayıcı şıırlerınden bındır Ve kanımca kıtabın adı "EHndenTutunGunu" yenne, tüm dızelerı ıle bu şıır olabıhr. Tasavvuf olayırun Türk şıır geleneğındekı yenne saygı ıle eğılen son dört dıze, Bır büyük aynaydı, hayır Yansıyan hep kendı korkumuz Döküldu bır bır tüm sırlar Camın ardında ne gördünüz mıstık ayna ımgesının bu buyuk nostaljıyle ıç ıçe geçerek kullamlması ıle ellılı yıllarda doğmuş olan neslın umutsuzluğu ve geçmış arasmda yedi asırlık bır köpriıyu yenıden kuruyor Ve kıtabın başına dönüyor ınsan, Karanlık avlularda oturdum Içımde vahşı tamtamlan ınlerken ölümün Tüm putlann yenıden dinldıgını gördum Beyaz bır at gıbı uzaklaşıp yıterken ömrum Dızelennı okuyor yenıden Avluların karanlık oluşu mekân boyutunu ve ömrün uzaklaşıp gıtmesı zaman boyutunu yok ettığınde genye kalan ımgelenn ıçınden yansıdığı "ayna"dır artık. "Camın ardında ne gordunuz" sorusunun cevabı ıse ınsan yaşamını şursel ışkencenın ıçıne atan ımgeler ve ımgesel duşuncedır. Tanyol bu ışkenceyı dırenme yolu olarak seçunıştır "imge suuflaması" yöntemını Dıkkat edıldığınde, şaınn ımgelerım su grubu, ateş grubu ve hava grubu şekhnde adlandırabıleceğımız uç ana grupta topladığı ve dığer ımgelerı bu üç ana grubun arakesıtlennde yer alacak bıçımde kullandığı görülür Ateş grubunun ana ımgesı güneş, ıkıncü ımgelen ıse akşam, lamba, cehennem vb. Su grubunun ana ımgesı yağmur, ıkıncıl ımgelen damla, ağlayış vb Hava gnıbunun ana ımgesı ruzgâr, ıkıncıl ımgelen lodos, tozuma, soğuma vb .dır Bunlar dışında su ve ateşın ara kesıtınde kan, yürek vb su ve havanın ara kesıtınde ömür, ölum vb , ateş ve havanın ara kesıtınde mevsımler, kül vb, ımgeler yer alırlar Şaır bu ımgelen kâh, Akşam, ruzgâr kanatlı bır kuş Çökmede ağır ağır, şımdı Yolculuklann suya duştuğu andır ya da Bır uzak kıyıda ağaçsız bır evın Bacasından tüten rüzgâra çızılmış resmın dızelennde olduğu gıbı yoğun biçımde, kâh Sonra usulca kentin fıtılı söner ya da Damarda pıhtılaşan kan dızelennde olduğu gıbı seyreltılmış ve yalın bıçımde kullanarak oluşturur şunnı Aslında, Tanyol, şıırınde lırık yapılaşmayı amaçlamaktadır Bu yapılaşmanın ıçten gelıveren yanmı netleştınp belırgınlık kazandırarak şııre ulaşmaya çabalamakta ve bunu da ses unsuru konusunda gösterdıgı tıtızlıkle başarmaktadır Sonunda Hacı ömer Sabarta'nm yaşam öyküsü de küaplaştu Aristokrasinin buyuk tutkulanndan birinin, aile reislennin tablolannı ünlu ressamlara yaptırmak olduğu bilinir. Krallar, imparatorlar, kent devletlerinin başındakıler, hatta Osmanlı padişahlan bu tutkudan kendilerıni kurtaramamışlar. Daha sonra burjuvazı de, aristokrasinin bu merakuu devir aldı, buyuk sanayi imparatorluklan, tıcaret hanedanlan kuranlar, dedelennın dedelerini, onlann torunlarmın çocuklannı ressam önune oturttular. yaratıp para kazanmaktaki dehası kadar şakacdığı onun dikkatini çekmış. Konuşmalanm atasozleri, özdeyisler vefıkralarla susleyen bu koylu kökenli, okuma fırsatı bulamamış adamı, başından geçenlerle, yanı sıra da esprileriyle bızlere tanıtmaya çalışıyor Tanju tşte Hacı ömer'in şakacüığına bır ornek: Hacı Ömer, iş hayatının içınde bile, akhna esince gırgır geçebıleceği bır olay yaratıverirdu Bankaya gıder, mudure, "Yeğenım, bızıtn Sabuncu'nun borç vadesı gelmedı mı?" diye bir kuçık atar ve sonucunu bekierdi. Çahşkan, onuruna duşkun, ters bir adam olan Sabuncu, o kadar onemli sayümayacak bir borç ıçin bankanm kendısını sıkıştırmaya kalkmasım haysiyet meselesiyapar, bir eline tapulannı diğer eline koca Nagantını alıp, "Ulan sız benım şerefımle mı oynuyonuz9" dıye bankadan içeri dalardu Mudur Sabuncu'nun bankayı bastığını haber salınca da, Hacı ömerhiçbir şeyden haberi yokmus gıbı koşar gelır. "Senı bılememışier Nun Ağam,' diye ihtiyarı yatıştırmaya çalışırdı. Yine bır gun sokakta Canpırı Alı Ağa'yarastlamıştı. Zamanut buyuk toprak ağalarından olan ihtiyarı, "Gel sana ıstedığın kadar kredı alayım," diyerek kandırmış, İş Bankası'run yeni müdurunün odasına girer girmez de, adamcağızı şoyle takdim etmiştv "Mudur sen bu ihtiyarı lyı belle, Adana'nın sayılı dumbuklerındendır ha, ıstedığm kadım çeker getırır'" Büyuk bir servet kazandığı halde, HacıOmersağlığın ne buyuk nimet olduğunu bılenlerdendu Bir gun Yapı Kredı Bankasını ziyaret edıp, memurlara oğle yemeğinde fasulye, bulgur pilavı ve hoşaf çıkacağmı oğrenmce mahzunlaşmış ve şöyle konuşmustu: "Bılıyon mu, şu yemek ıçın şuracıkta bır mılyonu sayanm, mılyonun kıymatını da bıle bıle ha' Şımdı eve gıdecem Yengen onume şu kadar et atacak, yanmda da uç sap yesıllık. " Toplum gömlek değiştiriyor Selim tleri, kahramanlannı kuşatan ınsan ıhşkılerıyle karanlık, kötümser bır tablo mu canlandınyor? Kahramanı yalruzca kendı kafasında düğümlenmış bır soruyu mu ortaya atıyor "Belki de, butun ilişkiler bozguna uğnıyordur; butun bır toplumun bilincine varmayarak, varmayı gereksinmeyerek. yaşadığı baskılarda, yıkımlaria, çurnmelerie çevriliyken, iöşkilerin ayakta kalabileceğini sanmak, herhalde bndalauk olnrdn. Batıyorlardı" Yaşadığımız toplumdakı hızh ve kökten değışmelenn bır yanı da olsa gözden kaçırılmamıştır "...Pek çok sey igrençti. Sozgelimi pazar yerierindeki plastik eşyalar, plakçı onleri, şarkıcı posterleri, birahaneler, sesler, kentin uğultusu, kalabauk kultur, gomlek degiştiriyor denmişti..." Bu kapkara görünüm "Son Yaz Akşamı"yla hıç de bır umutsuzluğa bağlanmış sanılmamalıdır öyku, "yaşadıklanmızın boşuna olmadıgına" guvenle bıtınlİr "Sanki birisi, geride kalanın gizini ve anlamını çözmuş; yaşadıklanmızm boşuna olmadıgına guvenerek, birikimlerin sagduyusuyla resmı bitiriyordu; ustelik butun yaldızlan kazımıştı: V az sahıcıvdı. Bu coşku, bu urpertı, bu yenıden ınanış... Yaz onlan bekleyecekü". Sanatçılann dünyası Üeri sık sık kendısıyle özdeşleştığı sanısını veren öyku kışısı yazarlar çıkanyor karşımıza "Son Yaz Akşamı" yapıtırun uç öyküsünden bırı olan "Deniz Kızının Oykusu"nde de bunlardan bırı var Yalnızlıktan, aşksızlıktan yakınması bır yanıyla onun bıreysel sorunlarına dayanıyor Ama bunlara hepımızın ıçınde yaşadığı daha derın gerçeklıkler de şekıl ven>or Kahramanın bakış açısı ıçınde de olsa "herkesin birbırine duşman" olduğu bır sanat ortamıyla karşılaşıyoruz Yaşanan zaman "Pek kanlı bir dehşet tarihi" dıye behrlenıyor İnsanların yaşamı nasıl hızla kırlettıklerı gösterıbyor Çadır tıyatrosunda şarkı söyleyen Denızkızı mutluluğu, ınsanoğlunun sevıncuu yenıleyecek bır kapıyı açar, sanatın ışlevıne ılışkın bır ışaretın sözcusu olur 50 sayfayı aşan "Kotuluk" öykusunde de bır romancının portresınden ızler yankılanıyor Onun yaşamına tanıklık getıren öyku kahramanı "yabancı sermaye kokenli buyuk bir kunılu Dttpedttz bireyci sanat mı? ; "Kötü Bir Yaratık" Uzerine Birkaç Söz Zeynep A.Karabey, YAZKO Yayınlan, 97 s ŞULE TORUN "Kötu Bir Yaratık" Zeynep Avcı Karabey'ın yayımlanmış ılk öykü kıtabı Içınde on üç kısa öykü var Konular çok farklı alan ve kesımleTden seçılmış, ancak ortak bır tema hemen ızlenebılıyor Bu, özellıkle öykulerı okuduktan sonra ağzınızda kalan tatta duyuluyor Hanı kımı ruyalar vardır Karabasan değıllerdır aslında. Yüksekten atlarsınız bır turlü yere varamazsımz, suya yönehrsmız, suyun bedenınızı sardığını ve sennlettığını duyumsayamazsınız; uçtuğunuzun bılıncındesınızdır ancak uçma duygusu eksıktır Yanı uçuyormuş gıbı ferahlıyamamışsınızdır bır türlü Bu tur rüyalardan uyandığınızda ağzınızdakı buruk tat gıbı bır tat ışte Zeynep A. Karabey'ın oyku kışılen de bır turlu ıstedıklerı yerlere varamayan kışıler Kapıdan çıkmaya çahşıyorlar, eteklen çıvıye takılıyor lyı nıyet, kahramanlık, ıncelık vb gıbı duygularla yola çıkıyorlar Ayaklan tökezlıyor ya da başlanndan aşağı bır kova su boşalıyor (kımı yerde de gerçekten kusmuk ınıyor depeden) Buyuk, önemlı çelışkılen Zeynep A.Karabey'ın kışılerıgunluk, anlık, sıradan olaylarda yaşıyorlar öyküler Turkıye'de toplumsal kargaşa, hızlı değışım ve bunalım dönemının urunlen Bu bunalım öykulerdekı turlü kışılerce, turlu çeşıtlı bıçımlerde yaşanıyor örneğm, karısının gönlunu bır sepet çıçekle, "erkekçe" almak ısteyen bır koca yüzunden, sepetı taşıyan çıçekçı çırağının, kımlık yoklaması sırasında başına gelenler, toplumsal tanh ıle bıyografılenn kesıştığı anlardan bırı Öykü kışılerının tümunun "kabız", becenksız, hemen umutsuzluğa duşen, kuçük dertlerle yıkılan, bır turlu ereğıne va ramayan ve gömleklen hep çıvıye takılan turden olmalan, öykucunun toplumsal gerçekçı olmasından öte, son derece karamsar olduğu anlamına da gelebıhrdı eğer Zeynep A.Karabey tum bunları yoğun bır gülduru uslubu ıle söylememış olsaydı Öykulerdekı kara mızah, yukarıda değındığım buruk tadın pınan sankı Turkiye'de yeni yeni palazlanan, ama henüz ayaklaruun uzerine çok sağlam basamadtğı için dede resmi yaptıramayan, baba olarak da bir tek "devlef'i bilen gepgenç bır sanayi burjuvazisi oluştu. Bunun da tutkusu, yasayan ya da oleli çok obnamıs atasrnın yaşam öykusunü yazdırmak. Vehbı Koç'la açılan bu yolun ikinci omeğini Kâzım Taşkent verdL Onun yaşam oyküsunu kırk yıllık gazeteci Sadun Tanju kaleme almıştu Tanju, yeni çıkan "Hacı Ömer"in de yazan. Hacı Son gunlerde, vapurlarda Ömer'm yaşamında da, iş alan dinsel kitaplar, Kannca ve Cennet dualan satanlar çoğaldt. Bunlardan kımı yeşil basküı, Arapça harfli. Ama hiçbinnde basan matbaamn adı yok. Sözkonusu olaylardan bırine tanık olan sayın Kemal Üstun, "Vapurda , kıfiM beyaz sakallı böyle bır bvuasTurteyS satıcıyla tartışma durumunda fkstnationalBank. kaldım," dıyor. Ve ardmdan ekliyor: "Kımse benden yana çıkmadı " Dilerseniz bir de, içenğim bilmeyenler için "Cennet Duası'ndan bir bölumu Kıyumete dek hurilerle yoldaşlf aşağıya aktarahm: "Her kım bu duaı Recep ve Şaban ve Ramazan ı Şerıf'te bır sabah namazmdan sonra bu duaı vırd etse kabrı maşrık ve mağrıp arası kadar genış ola ve kabrınden cennete kapı açıla, kıyamete kadar hurilerle yoldaş ola ve dahı tenı çurümeye, kıyamet günunde ayın ondordu gıbı ola ve halk bunu görup feryad edeler Her kım bu duayı evınde bulundurmazsa şeytan aleyhıllane ol evın rızkını reddedıp bereketını alır " Bu romanlann ve öykulerın sahıbme yöneltılen saldınlar, artık sanatı bır çıkmaza süruklenmış olan ressam Iskender'e de yöneltılmıştır öyku kahramanı "hayatı gnzelleştirecek tek çabanın sanat olduğunu" söyleyerek savunur kendısını Ancak, "Yann sabah her şeyin degişebileceğine inanamam, resimle hele bu hıç gerçekleştınlmez, bırak herkes bildıgı resmı yapsın". Şunlan da söyler "Niye Sardunyalı bir kızın resmi, nıve şunun bunun, tarlanın, okuzun resmi değil di>e soruyoriar. Bu kadar ilkel! Hep birorneklik! Birornekligın nasıl bır ideolojı\e yol acacağını ıçlennden tek kışı duşunmu>ordu. Birornek resımler, birornek vazılar. birornek şurter. Yaşamı çeşıtlı kılmadıktan sonra, sanatın ne ortemı olabilirdi". tskender'ın sorunlarının getırdıgı bıreycılıkgudumluluk tartışması okur ıçm yenı değıldır Yazann, kahramanı karşısuıdakı değer yargısı belırsızdır Bır öykuden bu sonınu çözuvermesı Bari bırakalım da okusunl YÖK'zede olan değerh profesorlerden bin Anadolu'da zengın bir kasaba eşrafınm oğludur. Şimdilerde, Yabancı dergi ve gazetelerde ilkokul son sauftayken Turk bankalanna aıt ılanlar son babasıyla arasmda geçen bir yıllarda dıkkat çekıcı bır artış konuşmayı anımsıyor da, gosterdı. Bankalanmız dışa açıl gulümseyerek başını ma çabalarını ilanlarla desteklı sallamaktan kendinı alamıyor. Tuccar baba, oğlunun yorlar. Turkiye tş Bankası da 59. Kuruluş Yılı 'nı dunyaya duyur. çekirdekten yetişmesi için mak için ondegelen ıktısat der dukkâmnda çalısmasını gisi "The Economıst"e bir ilan istiyor. Ama çocuğun aklmm verdi ve ilan derginin 20 ağustos Jlkrinin kitap okumakta gunku sayısmda yayınlandı. An olduğunu, paraya karşı son h cak ilanda bankanm 1982 yılı so derece ılgısız aldığını gorunce nuna ılişkm mevduat durumu sonunda dayanamıyor ve veriüyordu. Bankaiann mevdu ailemn oteki bıreylerini at ve kâr rakamlannı uç ayda bır toplayarak şoyle diyor: öğrenmeye alışmış Batılı için bu rakam biraz "eski"yi yansıtıyordu. Hıç olmazsa 1983 yılmm or31/8/1983 tarihınde, Artvin 'den tasındaki durum gozler onune Zafer Yıldızlı gazetemizin Yurt serilebılırdi. Aynı şekilde ilanın Haberler Servisi'nde gorevli ardipnotunda dolann 1982 yılı sokadaşımız Yavuz Okayben 'e şu nundaki kuru verilmiş (1 dolar telgrafı çekti: 184,90 lira). Ağustos aymda yayınlanan bir ilanda o gunku kurun da eklenmesi okuyucunun "28 ağustos 1983 tanhlı Cummerakım gıderebılır, daha sağ hurıyet Gazeıesı 'nın son sahıfelıklı karşılaştırma yapmasını ko sınde çıkan haberden sonra, Kalaylaştırabihr, ıthalat, ihracat veradenız'dekı tum hamsılerın kalya turızm açısmdan yararlı olakan bahklan tarafmdan yendıbilırdı. Gorunen o kı, dışarıya ğı ve Karadenız'de bır tek hamaçılma çabasının en önemlı oğesı dahı ka/madığı belırlendı Söz lerinden bin olması gereken konusu kalkan bahklan, seks "özen"e hunuz sahip değüiz. gucunu artırmak amacıyla tum Özen eksikliği mi? Yapı "Son Yaz Akşamı" öykusü, 189 sayfa Olağan öykü boyutunu aşıyor Ama gene de turünün gerçek bır örneğı Yanı güduk kalmış bır roman filan değıl Anüar, çağnşunlar, Jale'yle Kadır'ın evlılık yaşamına, Oktay'a, Nur Azrak'a ıhşkın aynntılar, örgü ıçınde yerlenne ustaca oturtulmuş tleri, kendısının sınırladığı dünyasından ustalıkh ürunler çekıp çıkarıyor "Bu çocukta ış yok Hıçbır sey öğrenmıyor aklı tıcarete de ermıyor Barı bırakalım da okusun Hamsi ile seks arasındaki ilişki hamsılerı kılçıklarıyla bırlıkte yutarak harem kurmuşlar ve Tanrı'nın çoğalınız buyruğunu yenne getırmışlerdır Bu nedenle bu yıl kalkanlann bollaşacağı bıldırılerek göç mevsımmde bolca avlanabılmelerı ıçın îstanbul Boğazı ve çevresındekı balıkçılar ve baiık meraklıları uyarıldı " Anımsayamayan okurlanmız, için bır de 28 ağustos 1983 tanhli gazetemızdekı haberın başlığını ekleyelım: "Hamsı seks gucunu artırıyor!" Yayın raporu O Güzelim Narin Gelin Halim Yaacı'nın şiirieri/ Turkiye Yazılan Yaymlan/ 62 sayfa 1954 Bergama doğumlu Halim Yazıcı, 1977 yılında bır süre Donemeç Dergısrnın sahıphğını ve sorumlu yönetmenlığını üstlendı Küçucük Dergısı'nın kuruculan arasına kaoldı, bu dergımn sorumlu yönetmenlığını yapü. Şıırlen ve ıncclemelen Dönemeç, Türkıye Yazılan, Küçücük, Sanat Edebıyat 81 ve Kocatepe dergılerınde yayınlandı "O Guzel Narin Gelin" "Halim YazKi'nın dk kıtabı Veysd Çolak, Yancı'nın şıırı ıçın şunlan söylüyor: "tnsanın yaşadıgı dagmıklıgm şiirini yazryor. Bu yuzden disiplinsiz gorunuyor, ama onu ozgun kılan da bu. Yalın ve ironık tavır, hedef koyan öğe olarak beliriyor... Belki bir arayışın su tadındaki şiirieri." çekmıştı "Sevdadır Her İşin Başı" üe 1982 Abdı Ipekçı Banş Odülü'nde mansıyon aldı Ayşe Kilimci'nın bu kıtabında on bır kısa öykü yer alıyor mas" adlı kıtaplanyla bılınıyor "Kudret Delisi"de, son yırmı altı yıl ıçınde yayınlanan kıtaplannın sayısı yırmı sekızı bulan yazann son romanı Dunyada en çok okunan beş yazardan bın olan, yırmı yılda 156 mılyon adet kıtabı satılan VV'allace, "Kudret Delisi"nde, Edvsard Armsteadın tutkusunu anlatıyor Babasının ölumüyle, dev bır basın ımparatorluğunun muasçısı olan Edward Armstead'ın, babasının ünunu ve kudretını aşma tutkusunu Yedi Deryalar Geçsen Ozdemır tnce'nin şiirieri/ Yazko Yayınları/118 sayfa Ozdemır tnce, bu kıtabında şıırlennı "İç Deniz", "Bu Guneş Benim ve Senindir, Boluştuk Onu" ve "Nice Bin Kere Kaçarsan, Yedi Deryalar Geçsen" başLkü uç bolümde toplamış "Yedi Deryalar Geçsen", ozamn tümünu 1981 yılında yazdığı şıırlennden oluşuyor. Şurlerının yanısıra, şur çevınlerıyle de tanınan tnce'nin bugüne kadar üç yapıtı Yunanca, Fransızca ve Bulgarca olarak yayınlandı 1%9'da "Kiraz Zamanı" adlı kıtabıyla May Şur Ödulu'ne değer bulunan tnce, hemen tüm şurlerının altına yer adı ve tanh düşmesını, bu kıtabmın ılk şurının dıpnotunda şöyle açıkhyor "Yer adlan, 'mekfin'ın >aratıyla olan, bence yakın ve uretken ilgısıni korumak ısteğimdendır; tanhler ise şıırın bıttigi gun değil, başladığı gunu Hi " HAYVANLAR İsmail Gülgeç Şer Saati Yazan: Gabriel Garcia Marquez / Çeviren: Seçkin Cüızoglu / Alan Yıyıncılık / 172 sayfa. Marquez'ın "Yuz Yıllık Yalnızlık" adh romanı gene Seçkin Cüızoglu'nun çevuısıyle Sander Yayınlan'ndan ılk çıktığında çok fazla ılgı görmemıştı. Sonra bırden dıkkatlen çektı, Marquez de Turk roman okunınun sevgılısı oldu Ama Marquez'ın Nobel Edebıyat ödulu'nu alması, onu ulkemızde buyuk bır hızla populer kıldı Yayıncılar da bu populerlığe koşut bır ılgı duydular, Kolombıyalı yazara "Şer Saati" sanınz dılımıze çevrılen dokuzuncu kıtabı Marquez'ın. Marquez, bu romanında, her zamanki destansı ama bıreyi savsaklamayan bıçemiyle, bır kasabayı anlatırken bır olflm olayı çevresınde dar bir dünyanın insanlannı tanıtıyor bize. Can Taşıyoruz Yazan: Dr.Necmettin Erkan / 2 % sayfa / Altın Kitaplar Yaymevi Geçtığımız yıl pazar günlen TV spor programında yer alan "Yaşam Boyu Spor"un popüler kıldığı Necmettin Erkan, ulkemızde çok az eğılmen bır konuyu ele aldığı bu kıtabıyla yararh bır hızmet görmüş oluyor. Kazalardan hemen sonra ne yapılacağıru bılmemek, anında doktor getırılemedığı ıçın ölümlere yol açabılmektedır. "Cankurtaran" eğıtımınden geçenler, çoğu kez basıt yöntemlerle bırçok ınsanın canını kurtarabılırler Boğulma, elektrık çarpması, sara nöbetı, şeker kdması, kanamaıun durdunılması, kırık ve çıkıklara ılk müdahale, yanma ve haşlanma durumlan, acıl doğum, trafık kazalarında araçtan çıkarma, kaza geçırenlenn taşınması gıbı öğrenılmesı basıt, ama hayatı önemı buyıik konulara açıklık getırmesı bu kıtabın en yararh yanı Edırulmesı zorunlu, çok yararlı bır çalışma. TARIHTE BUGUN Mümtaz Arıkan 1 ULUSAL ÇEK MÜZİĞİ.. 1841'OE BUGUN, &OHEMYAU(ÇEKOSLOVAK) /8?7'PS, AME&KANK/ZILOERIULERIN/N 8ESTECÎ ANTONIN OVORAK*DOğöU UN/ (ŞI0UKO6LAIA) UNLU ŞEFLERlNOEN *AZ LU BESTECl SMETANA U.E ULKESININ GIN'AT"(TA£HUNKA vvrrtn) OLDÜ&ULPU' ULUSAL. MUZIĞINI #fRA7%, AZe/NAT, laU'DAK/ *Lmi£&6HOEN~ YALIN VE PUY6US4LYAfVTl Tl ÇEKMlŞrtR HALK MÜZIĞINDEN . YEA/iLCf/E UĞRATAN K/Z/LD£R/UL£ftN, LANARAK "SLAVMNSLARl'lLE 8U TURUN ŞEFLER/NDEN gt&YDl. BU BO2.&UNUN EN m ORNEKLERtNOEN BlRlNI INTlKAMINI ALAAAKlSTEYEM BEYA2LAR,. YA ÇAPINM ÜN KAZAUfYORDU ÇAĞRU.I OLAKIZlLDERJLILERl ESKı YURTLABlNDAN RAK 6ITTIĞİAtJtE&KtfCA ZEA/C/ VEK'ZILDEATto/lfC /Ç/A/ EYLEME G/R/ŞT/LE/? U2üHt GlLI MUZlğıNI INCFIFYEN SESTECı SlR BU1 BIR MUCAOELS VEREU AZ&/N' AT, SO YUK YAPirPAHA ORTAYA KOYOU "YENI, NUNDAAÇL/ĞA YEUIKDUŞÛP TESUM YA'PAAJ" BUSENFOMlK^AUOHKANMELOy OLDU ROBlNSOUKALE£lND£,SONAHDlLERlNt HIÇ KUUAHMAP/G/M, J DA FIKIR DEĞIŞTTR/P K4ÇAA4yA YELRUHUNU yHHStmSINISOYL£M/ŞTT f ^ 0 0 BVORIAK OKUNUR\TEHtMCE, W £? TAftfiFINDM SUHĞÜLENDl' E I ^ ^ 8 Evlul Güzel Bir Oyun Yazan: Salim ŞengüV Yazko Yayınlan/ 98 sayfa. "Guzel Bir Oyun", Seçılmış Hıkâyeler ve Dost dergılerını çıkaran, Dost Yayınlan'nı kuran Salim Şengü'ın son öykülennı kapsıyor tlk öykü kıtabı "Kafasını Torpuleyen Adam"ı 1943'te. "Bır Ruzgâr Esti" adlı oyununu 1945'te yayınlayan Salim Şengil, uzun yıllar sonra öykulerını "Es Be Suleyman Es" (1980) adlı kıtabında toplamıştı Böylece, 1940'lardan sonra uzun bır süre kıtap yayınlamayan, çıkardığı dergiler, yayın yaşamına kazandırdığı yazarlarla edebıyatımızın gelışımıne katkıda bulunan Şengil, "Es Be Suleyman Es"ten sonra "Guzel Bir Oyun"la son üç yıl ıçınde ıkı öykü kıtabı bırden yayınlamış oluyor TÜRKİYE tLAÇ ENDÜSTRİSt İŞVERENLER SENDtKASI BAŞKANLIĞI'NDAN 27 Eylul 1983 günQ saat 11 OO'de îstanbul Büyükdere Caddesı No 132/7 Zıncırlıkuyu adresındekı Sendıka Merkezmde aşağindakı gündemı görüşmek üzere Olağanustü Genel Kurul Toplantısı yapılacaktır Sayın Oyelenmızın teşnflennı nca edcnz ATA TOPPAGIUGRUNA! Oğlum, Kızım, Hele Kanm Yazan: Giovanni Guareschi / Çeviren: Ozcan Yalım / Bilgi Yayınevi / 198 sayfa. Ünlu Don Camillo tıpınin yaratıcısı olarak tanıdığımız Giovanni Guareschi'mn Bılgı Yayınevı'nm Yenı Mızah Dızısı'nden yayımlanan "Oglum, Kızım, Hele Kanm" adlı bu öykü kıtabı, ttalyan gülmece sanatının özellıklerının yanısıra Guareschi'mn kendıne özgü yergi anlayışının tadını da taşıyor Guareschi'mn aynı yayınevmden daha önce de "Don Camillo ve Şeytan", "Don Camillo Çıkmazda", "Don Camillo'nun Kuçuk Dunyası", "Don Camillo Moskova'da", "Don Camillo ve Hayırsız Ogul", "Don Camillo ve Cebennem Melegı" adlı yapıtlan yayımlanmıştı. YÖNETİM KURULU GÜNDEM: 1) Açıhş, 2) Başkanlık Dıvanı Seçıraı, 3) 5 5 1983 tanhlı ve 2821 sayüı Sendıkalar Kanunu hükümlerıne göre Sendıka Ana Tüzüğü'nün yenıden dttzenlenmesı, 4) DıleUer, 5) Kaparuş 50 YIL ONCE Cumhııriyet Çanakhale şehitlerini ziyaret Gulcemal vapuru, her sene olduğu gıbı Çanakkale'de yatan azız şehıtlerımızı ziyaret etmek uzere dun kalabalık bır kafıle ıle Çanakkale'ye hareket ettı Şehıtlerı îmar Cemıyetı tarafmdan tertıp edılen bu seyahate bu sene Istanbul'dan çok kımseler ıştırak etmıştı. Vapur çok kalabahktı. Bu mukaddes ztyarete tahsıs edılen Gulcemal, bayraklarla donatılmıstı Vapur, saat altıda Galata nhtımından hareket ettı. Halkın muhtehf sınıfından yuzlerce zıyaretçı ıle bırlıkte Halk Fırkası erkânı, Şehıtlen Imar Cemıyetı, Tayyare Cemıyetı mensubını de Çanakkale'ye gıtmışlerdır Gulcemal vapuru bugün Çanakkale'de kalacak, kafıle sahıle çıkarak şehıtlıklerı ziyaret edecek, yarın şehnmıze dönecektır. 8 Eylul 1933 yenı ıtılâf ıle umulan faalıyetm başlamadığı Atına'dan Bulgar gazetelerıne bıldınimekte ve bunun sebebı olarak ta Yunanıstan'dan Turkıye'ye gıren eşyamn mıktarı tesbıt edılmedığmden, Yunan bonoları sürulememekte, kıymetlerı bu yuzden düşen bonoları pratık Turk ihracat tacırlerı nazarı dıkkate almayarak, Yunamstan'a sattıklan mallara, ona göre, yuksek fıyat koyduklan göstenlmektedır 19331983 Sevdadır Her fşin Başı Yazan: Ayşe Kilimci/Kaynak Yayınlan/108 sayfa öykulerı çok genç yaşında "Varlık", "Turk Dili", "Yansıma", "Oluşum" gıbı edebıyat dergüennde yayınlanan Ayşe Kilimci, 1976'da Bılgı Yayınevi'nden çıkan ılk kıtabı "Yapma Çiçek Ustalan" ıle dıkkatlen Kudret Delisi Irwing VVallace/Çeviren: Leyla Tavşanoglu/ E Yayınlan/ 400 sayfa. Populer romancılann en tanın mışlanndan bın Irwing Wallace. Ulkemızde daha önce yayınlanan "Titreşim", "Yedi Aşk Dakikası", "Delicesine" ve "Te • Okul karnemı kaybettım. Hükümsüzdür Hukuk Fakültesı öğrencısıNo 3939 SULEYMAN BÎRİNCİ • 1Ü Hukuk Fakültesı'ne aıt öğrencı karnemı kaybettım Hukümsüzdür ERDEN KANYTLMAZ • Dersaneye kunya öğretmenı aranıyor. 352 25 37 Türkyunan ticari münasebetleri Türk Yunan mübadelesınde Pekyakında AÇILIYOR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle