17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
•r 26EYLÜL 1983 EKONOMİ CUMHURİYET/9 Günün aynası 48 ülke MFdeki kotasını arttırdı. ABD hâlâ kararsız Ekonomi Servisi Uluslarası Para Fonu'na (IMF) üye 146 .keden 48'inin IMFdeki kota paylarını arttırmayı kabul ettiği öğrenildi. Bu 48 ülkenin toplamdaki katkısı, tüm IMF kotalannın değer olarak wo 26'sını oluşturuyor. Ne var ki bu düzey, yeterli bir düzey değil. Kota artırımını kabul eden ülkeler toplam IMF kotalarmın ^o 70'ini karşılar duruma gelmedikçe, yeni IMF yönetimi, son samanlarda, fınansman kaynaklan tükendiği için kredilerini kesmek zorunda kaldığıru açıklamıştı. bu durumda, IMFdeki kotasını arttırmayı kabul eden ülkelerin sayısı artmadıkça, IMFnin yeni krediler açmakta düştüğü sıkıntı sürecek. Ta ki, kota arttmmını kabul eden ülkeler; yeni IMF kotalannın değer olarak toplamda "7o 70'i düzeyini tutturuncaya kadar. Ne var ki, bu koşul gerçekleşse bile, yeni kotalara göre, yeni düzenin işlerliğe geçmesi yıl sonunu bulacak. Geçen hafta başlayan IMFDünya Bankası ortak yıllık genel kurulu münasebetiyle Washington'da biraraya gelen 10 sanayileşmiş ülke tnaliye bakanınm yaptığı toplantıda konuşan ABD Hazine Sekreteri Donald Reagan, Kongre"nin kasım ayında 8,4 milyar dolarlık katkıyı onaylayabileceği konusunda umutlu olduğunu söyledi. Fransa Maliye Bakanı Jaciues Delors ise, düzenlediğı bir basın toplantısında, Kongre'nin söz konusu katkı artışını reddetmesinin "çok ciddi ekonomik ve siyasi sonuçlara" yol açacağı göruşünü savundu. EKONOMİ NOTLARI Milli gelîrde yüzde 3.2 büyüme, tammda yüzde 1.9 gerileme bekleniyor OSMAN ULAGAY DİE'nin son milli gelir tahminine göre, sanayi kesimi yüzde 7.4'lük bir büyüme hızına erişecek, ticaret yüzde 5.6 büyüyecek. İnşaat kesiminde ise ancak binde 4'lük bir gelişme olacak. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Devlet İstatistik Enstitüsü'nün eylül ayı tahminine göre 1983 yıhnda Gayri Safi Milli Hasıla büyüme hızı sabit fıyatlarla yüzde 3.2 olarak gerçekleşecek. Bu tahmin milli gelirin DÎE'nin temmuz tahmininde ortaya konan yüzde 2.9'luk orana göre biraz daha hızlı, 1982'de gerçekleşen yüzde 4.6'lık orana göre ise daha yavaş büyümesinin beklendiğini gösteriyor. DİE'nin 1983 yılı büyüme hızı tahminini yükseltmesinde, tarım kesimindeki gerileme konusunda bu kez biraz daha iyimser bir tahmin yapması başlıca nedeni oluşturuyor. Temmuz tahmininde tanm kesiminde bu yı! yuzae ı.b iık bir gerileme olacağını tahmin eden DÎE, eylül tahmininde bu gerilemenin yüzde 1.9 da kalacağını belirtiyor. DİE'nin verilerine göre tanm kesimindeki gerileme buğday, arpa, çavdar, yulaf, mısır, çeltik, şeker pancan, soğan, patates ve zeytin üretiminde beklenen düşüşten kaynaklanıyor. Tanm kesimi 1982 yıhnda yüzde 6.2'lik hızlı bir büyüme göstermiş ve GSMH büyüme hızının yüzde 4.6 olarak gerçekleşmesinde önemli rol oynamıştı. Sanayi kesiminde ise bu yıl yüzde 7.4'lük bir reel büyüme bekleniyor. Sanayi kesiminde geçen yıl gerçekleşen yüzde 6.4'lük büyümenin üstündeki bu beklenti imalat sanayiindeki gelişmeden kaynaklanıyor. Buna karşılık madencilik kesiminın bu yıl da gerileme göstereceği tahmin ediliyor. 1982 yıhnda ancak binde 5'lik bir büyüme gösteren inşaat kesiminin bu yıl da binde 4'lük bir gelişme göstermesi bekleniyor. Bu tahmin inşaat kesimindeki bunahmın bu yıl aşılamayacağmı ortaya koyuyor. Ticaret kesiminde ise yüzde 5.6'lık bir artış bekleniyor ve bu artış geçen yıl sağlanan artışın biraz üzerinde bulunuyor. DİE'nin eylül tahminınin gerçekleşmesi halinde 1983 yıhnda Gayri Safi Yurtiçi Hasıla yüzde 3.1 artacak, dış alem gelirlerindeki yüzde 18'lik azalmaya karşın GSMH büyüme hızı ise yüzde 3.2 yi bulacak. Bu tahmine göre 1968 yılı sabit fiyatlarıyla geçen yıl 4844 olan kişi basına milli gelir de 1983 sonunda yüzde I 'lik bir artışla 4895 liraya yükselecek. Ekonomide Hayal ve Gerçek 1983'ii tanm da kurtaramıyor Ekonomi Servisi 1982 yıhnda yüzde 6.2'lik olağanüstü bir reel büyüme gösteren tanm kesimi, milli gelirdeki büyümenin yüzde 4.6 olarak gerçekleşmesinde önemli rol oynadı. Taronda bu ölçüde bir sıçramadan sonra bu yıl gerileme olması çok doğal. Ayrıca tanma dönük uygulamalarm olumsuz etkilerini giderek daha belirgin biçimde göstermeye baslaması da pek şaşırtıcı değil. Sanayi kesimi zor koşullarda gelişimini sürdürüyor. Ote yandan, inşaat kesimi bir ölü yıl daha geçirecek, konut sorunu büyumeye devam edecek. Türk insanınm refah düzeyinin bir ötçüsü sayılabilecek olan kişi başına milli gelirde ise ancak yüzde 1 'lik bir artıs meydana gelebilecek. Herhalde bu milli gelir tahminlerine bakarak fazla sevinmek olanaksız. Döviz rezervleri 1 milyar doların üstüne çıktı ANKARA (THA) Merkez Bankası döviz rezervlerinde eylül ayında 218.9 milyon dolarlık bir artış olunca, döviz rezervi 1 milyar 162 milyon dolar düzeyine çıktı. Böylece net konvertibl döviz birikimi 1 milyar 008 milyon dolar düzeyine çıkmış oldu. Merkez Bankası döviz bilançosuna göre, söz konusu dönemde döviz alacaklarında 207 milyon dolarlık bir artış döviz borçlarında ise 11.7 milyon dolarlık bir azalış oluştu. OECD'nin yoksulluk rekortmeni Türkiye Ekonomi Servisi Biz "Yaşasın kişi başına milli gelirimiz 1000 doların üstüne çıktı" ya da "eyvah 1000 dolann altına indi" diye hop oturup hop kalkalım, birçok ülke bu heyecanı 10 bin dolar sınırında yaşıyor. Yapılan araştırmalara göre, Türkiye kişi başına milli gelir bakımından OECD ülkeleri içinde sonuncu durumda. Bir İsviçre'linin milli gelir pastasındaki payı 15 bin dolarken bir Türk vatandaşının payı bin dolar. Yani İsviçreli Türkten 15 kat daha zengin. OECD ülkelerinden Finlandiya, Batı Almanya, Kanada, ABD, Danimarka ve Norveç gibi ülkelerde kişi başına milli gelir 1015 bin dolar arasında. Yani bizimkinin 1015 katı. Haydi, çok zengin ülkeleri bırakalım, zenginlikte bize yakın Ulkelere bakalım. Bir İrlanda ve İspanya'da kişi başına gelir 5 bin dolar sınırında. 4 bin dolarla Portekiz ve Yunanistan bile bizden üstün. Ama "bizim nüfusumuz onlardan çok fazla" diyen çıkabilir. Peki, neden ikide bir insan potansiyelimiz ve doğal zenginliklerimizle öğünür dururuz o zaman? Demek ki bu potansiyeli ve zenginliği diğer ülkeler gibi değerlendirmekten daha, çok uzağız. TürkArap Ortak Tîcaret Odası toplantısı bugün başlıyor İSTANBUL, ( T H A ) Türkiye Odalar ve Borsaİar Birliği tarafından düzenlenen Türk Arap Ortak Ticaret Odası'nın 6. dönem toplantısı, bugun ve yann Istanbul Hilton Oteli'nde ya' '^cak. foplantıya Fas, Irak, Kıbns Türk Federe Devleti, Kuveyt, Libya, Lübnan, Suriye, Suudi Arabistan, Tunus, Umman ve Türkiye delegeleri katılacak. Türkiye Odalar ve Borsaİar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yazar'ın yapacağı açıhş konuşmasıyla başlayacak toplantıda, Türkiye'nin Ortadoğu ülkeleri ile olan ticari ve ekonomik ilişkileri ele alınacak. Ticaret Bakanı Kemal Cantürk de "TürkArap ilişkileri" konusunda açıklamada bulunacak. Toplantıda, Türk ekonomisinin bugünkü durumu, Türkiye ile tslam ülkeleri arasındaki ticari ilişkilerin geliştirilmesi ve lslam ülkeleri arasında inşaat ve müteahhitlik hizmetlerinin geliştirilmesi gibi konular ele alınacak. Ekonomide çarkların nasıl döndüğünü, dişlilerin nasıl içiçe geçtiğini kavramadan hayal kurmak kolay. Örneğin ne kadar iyi olurdu, işadamı ucuz faizle bol parakredi butup gürül gürül bir iç pazara kolaylıkla mal satarken enflasyon da yüzde 10'lara indirilebilse; dolann, markın değeri sabit tutulurken ihracat patlasa, işçi dövizi girişleri rekorlar kırsa; bir yandan ucuz ve bol ithalât yapılırken diğer yandan Türkiye tıkır tıkır dış borçlarını ve faizlerini ödese; ülke içinde işçisi, memuru, köylüsü, sanayicisı memnunken ekonomiye dışardan bakanların hayranlığı da artsa, yabancı bankalar ve yatırımcılar Türkiye'ye para akıtma yanşına girse. Ne yazık ki gerçek dünyada böyle olamıyor, ekonominin çarkları böyle dönmüyor. Faizleri yükseltip iç talebi sıntrlamadan enflasyonu kontrol altına almak kolay olmuyor. İç talep canlıyken, üstelik döviz kurunu sabit tutarak ihracatı arttırmak, dünya pazarının bugünkü koşullannda çok zor görünüyor. Markın, florinin değeri biraz düşük tutulursa işçi dövizi girişleri hemen yavaşlayıveriyor. Türk ekonomisinin son yıllardaki gidişatına dışardan bakıp hayranlık duyanlar Türkiye ihracatını arttırdığı, dış ticaret açtığı ve odemeler dengesi açığını azalttığı, dış borçlarını vefaizlerini aksatmadan ödediği; bir yandan politik istikrarı sağlarken diğer yandan yabancı sermayeye her türlü kolaylığı sağlama vaadinde bulunduğu için bu hayranlığı duyuyor, bu ilgiyi gösteriyohar. Şimdi bu gerçekleri unutmadan bir durum değerlendirmesi yaparak nereden nereye geldiğimizi ve şu anda hangi noktada bulunduğumuzu madde madde saptamaya çalışalım. 1. Türkiye 24 Ocak modelinin 12 Eylül şartlarında uygulanmasıyla ekonomide belli hedeflere vardı. Enflasyon yüzde 100'e yakın bir noktadan yüzde 30lara çekilebildi, ihracat üç yılda yüzde 100'den fazla arttı, 1979 ve 1980'de gerileyen GSMH, 1981 ve 1982'de yüzde4'ün üstünde büyüme hızlarına erişti, odemeler dengesi açığı azaldı, dış borç ödemeleri aksamadan sürdürüldü. 2. 24 Ocak modeliyle sağlanan gelişmelerin bedeli ve sınsrlan giderek daha belirgin biçimde kendini gösterdi. Finans kesimindeki fırtınayia sanayi kesimindeki zafiyet birbirini tamamlarken enflasyonu daha aşağı çekmenin. ihracatı daha da artırmanın, milli gelirdeki büyümeyi bu sorunları çözmeden ve yatırımlan artırmadan hızlandırmanın mıımkün olmadığı; işsizlik, konut ve enerji sorunlarının bütün vahametiyle büyüdüğü ortaya çıktı. Türkiye hızla bozulan dış ticaret hadleri nedeniyle büyük kayiplara uğramaya başladı. Ücretti kesimin alım gücü gerilemeye devam etti. 3. 24 Ocak modelinin sonuna kadar götürülmesi tezini savunanlara göre bu olumsuz gelişmelerin başlıca nedeni 1982'nin ikinci yarısından itibaren ekonominin yönetiminde meydana gelen değışiklikti. İhracat kredileri kısılıp zordaki banka ve şirketlere kaynak aktarılmasa, parakredi politikasında daha dikkatli davranılsa, Türk Lirasının gerçek değeri döviz kurlarına tam olarak yansıtıtsa bu olumsuz gelişmelerin çoğu önlenebilecekti. Bu görüşün savunucularına göre 24 Ocak modelinin bundan sonraki başarısının önkoşulu ise dış kaynak teminjnde atılacak adımlardı. Yabancı bankaların Türkiye'ye artan bir ilgi gösterdiği, yabancı yatırım sermayesinin de kıyısından köşesinden başlayarak Türkiye'ye yönelmeyi düşündüğünü gösteren işaretler vardı. Ancak bu işaretlerin sürmesi ve anlamlı boyutta somut sonuçlara dönüşmesi için 24 Ocak modelinin tavizsiz sürdürülmesi ve ulkedeki politik istikrann devam etmesi şarttı. Kendi iç kaynaklannın sınırına gelip dayanmış olan Türkiye'nin daha hızlı büyümek, işsizlik sorununu hafifletmek ve dünya ekonomisinde daha saygın bir yer tutabilmek için büyük miktarda yabancı kaynağı devreye sokmaktan başka çaresi yoktu. 4. 24 Ocak modelinı lafta benimser görünüp aslında tümüyle değiştirilmesini isteyenlere göre ise parakredi muslukları mümkün mertebe gevşetilmeli, faizler devtetçe aşağı çekilmeli, Türk Lirasının döviz kuru biriki yıl sabit tutulmalı, ücretlerde çok hasis davrantlmayarak alım gücünün artması ve iç pazann canlanması desteklenmeli, zor duruma düşen firmalara devlet destek olmalıydı. Ağırlık taşıyan bir sanayici kesiminin de giderek daha sesli biçimde savunduğu bu görüşün sahipleri, dediklerinin yapılması halinde enflasyonun nerelere tırmanacağını, ihracatın ve işçi dövizlerinin hangi düzeyde kalacağını, enerji darboğazının ve ithalat güçlüklerinin kaygı verici boyutlar kazanıp kazanmayacağını, ödemeler dengesi yeniden bozulacak bir Türkiye'nin 1984'den başlayarak artacak olan dış borç anapara ve faiz ödemelerini nasıl gerçekleştireceğini ise pek tartışmamayı tercih ediyorlar. içten aıleğimız, bu tartışmada gerçeklerin hayallere ağır basması, tartışanların Türkiye'deki ve dünyadaki güncel gerçeklerle uyumlu çö zümler önermeleri. OECD ÖLKELERİNDE KİŞİ BAŞINA MİLLİ GELİR: 1982 1000 Dolar cd s^ 15 I | 5 c O 10 i s a % 5 1 I S. I i a E a f I I 11 10 = Verimlüik Sempozyumu'nda sanayileşme sorunları tartışılacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bir kamu kuruluşu olan Milli Prodüktivite Merkezi'nce düzenlenen "Verimlilik ve Kalkınma Stratejisi Sempozyumunda, sanayileşme, dışa açılma ve iktisadi kalkınma gibi konular tartışılacak. Devlet İstatistik Enstitüsü'nde yarın başlayacak ve üç gün sürecek olan Sempozyum'da sanayici, işçi, işveren ve esnaf temsilcileri biraraya gelecekler. Türkiye İşveren Sendikaları Genel Başkanı Halit Narin TürkIş Genel Başkanı Şoket Yılmaz, Ege Sanayi Odası Başkanı Ersin Faralyalı Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Osman Özbek, Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu Genel Başkanı Hüsamettin Tiyenşan açıhş oturumunda yapacaklan konuşmalarla "verimlilik" konusunda görüşlerini açıklayacaklar. 1983 yılını ülke çapında "verimlilik yılı" olarak ilan eden Milli Prodüktivite Merkezi yurt ekonomisinin verimlilik ilkelerine uygun olarak gelişmesine yardımcı olacak önlemlerı araştırmak ve bunlann uygulanmaya konmasım sağlayacak calışmaları yapmak, verimlilik ile ilgili teknik yardım sağlamak, eğitim ve danışmanhk yapmak, gibi amaçlara yönelik çalışmalar yürütüyor. i Türkiye Sami Sarı: Konut sorunu için her yıl 1 trilyon lira gerek İSTANBUL (THA) İnşaat Müteahhitleri Sendikası Başkanı Sami Sarı, Türkiye'de konut için aynlan fon ve konut sektörünün içinde bulunduğu durum değişmediği sürece konut sorununun çözümlenemeyeceğini öne sürdü. Sami Sarı, yaptığı açıklamada, Türkiye'de konut açığının giderek arttığını ve bunun devlet ve özel sektörün birlikte çalışması ile çözümlenebileceğini belirterek, "Türkiye'nin yaklaşık 1.5 milyon konut açığı var. Artan nüfus da göz öniine alınırsa ydda yaklaşık 350 bin konut üretilerek bu açık kapatılabilir. Bir konutun maliyetinin de ortalama 3 milyon lira olduğu dusunülurse, konut sorununun çözümu için bir >ılda 1 tril>on 80 milyar liralık finansman kaynagma gerek II Kuşçultı: söz konusu olamaz. İşsizliğin azaltılmasında başlıca faktör, ihracatın artırılmasıdır. Böylece hem yatınmlar için gerekli dış girdi sorunu çözümlenir, hem de üretim artışı tam kapasite ile çalışma ve sonra da yeni yatırımlar sağlanır. Bu oranda dış kredi imkânlanndan azami ölçüde yararlanılması zorunludur." Kuşçulu, " I ç talepteki durgunluğun giderilmesi yatınmları arttırabilir m i ? " biçimindeki soruyu da şoyle yanıtladı: "Iç talepteki durgunluğun giderilmesi için tiiketim harcamalarının canlandırılması hedef olamaz. Tüketim artışı, tasarrufun ve dolayısıyla yatınmtn azalışını ifade eder. Odemeler dengesi ve enflasyon sorununun kesin olarak çozümünden sonra bu konu ustunde durulmalıdır." "Yatırımlann durma noktasına gelmesi, sıkı para politikasının birsonucu değil, 1980 öncesinde izlenen genişleme politikasının sonucudur. Nitekim, yatırımlardaki olumsuz gelişme sonucu, 1979'da milli gelir artış hızı sıfıra kadar inmiştir. Sonuç olarak, alınacak önlemler ve idenecek politikalar ihracatın arttınlmasına ve enflasyonun yüzde 1015 düzeyine indirilmesine yonelik olmalıdır." iI İTO Yönetim Kurulu Başkanı Suh Dıracatı artırmadan işsizlik düşmez İSTANBUL, (UBA) İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Nuh Kuşçulu, "İhracatı arttıracak ve enflasyonu yüzde 1015 diizeyinde tutacak önlemler alınmalıdır" dedi. Kuşçulu, işsizliğin onlenmesini sadece devletten beklemenin söz konusu olamayacağını da belirtti. UBA muhabirinin güncel ekonomik sorunlara ilişkin sorulannı yanıtlayan İTO Başkanı Kuşçulu, 1983 yılı bütçesine göre yüzde 25 arttırılan 1984 yılı bütçesinin, hedeflenmesi öngörüleruyüzde 25 enflasyon oranı karşısında sabit kaldığını soyledi"Yatırım ödeneklerinin arttınlması ve yatırım önceliklerinin sıralamasının iyi yapılması halinde her biitçe ile yeni yatırımların yapılabileceğini" kaydeden Nuh Kuşçulu, "Aynca diğer kalemlerde olduğu gibi, yatırım harcamalarının sağlam ve gerçekçi kaynaklara dayandırılması da gerekir" dedi. Nuh Kuşçulu, uzun vadede ekonomide tasarruflann artması oranında yatırımlann artabileceğini vurgulayarak, işsizliğin önlenmesi için yatınmlann arttırılmasının şart olduğunu öne sürdü. Kuşçulu, şoyle devam etti: "İşsizliğin önlenmesini sadece devlet bütçesinden beklemek duyuldugu ortaya çıkar. Fakat böyle bir fon aynlsa bile bu ölçüde konuta yetecek inşaat malzemesi bulunamaz" dedi. Çağdaş bankacılık eğitimi tSTANBUL (LBA) Pajkbank tarafından gerçekleş. ,ien Bankacılık Eğitim Merke?i' nin yeni dönem çağdaş bankacılık eğitimi bugun başlayacak. Yetkililer, uygulamalı eğitime hukuk, ekonomi, işletme ve iş idaresi dallarında yüksek eğitim görmüş kişilerin katılabileceğini belirterek, amaçlarının çahşma hayatına ve bankacılık kesünine dinamik ve bilgili elemanlar yetiştirmek olduğunu söylediler. Çağdaş bankacılık konulu uygulamalı eğitim, haftada 5 gün olacak ve ücretsiz verilecek. Eğitim programından yararlanmak isteyenlerden yabancı dil bilenler tercih edilecek. Eğitim 26 eylül 2 aralık tarihleri arasında sürecek. SAYIN JL\EKOIXX;L\R, KIJNİK DİREKTORIi:ilİ ^ULTRASONİK TEŞHİS ClHAZI TOITU, Japonyada JinekolojikCihaz üretiminde birinci sıradadır. Size bu konuda yayınlar ve seminerler hakkında bilgiler göndermek istiyoruz. Lütfen bize adresinizi bildiriniz. NEL NUKLEER ELEKTRONIK A.Ş. Sumer Sok No 42/1 ANKARA Tel 30 11 6230 12 10 Tx 42229 neltr RENKLİ TVLERDE BİR AŞAMA! \ \ İTO: tthalatta nakdi teminat oranları düşürülsün İSTANBUL (THA) Ticaret Odası, ithalatçılar için geçerli olan yüzde 15 nakdi teminat oranının, yüzde 10'a ve diğer nakdi teminat oranlarının da daha alt seviyeye düşürülmesini istedi. 1984 yılı ithalat rejimiyle ilgili görüşlerini, yayın organı aracıhğıyla açıklayan Ticaret Odası, maliyetlerin azaltılması ve para darlığı sıkıntısının hatifletılmesi düşüncesiyle teminat oranlarının düşürülmesi ve diğer bazı önerilerde bulundu. Oda her türlü ithalattan alınan yüzde 2 oranındaki "Destekleme ve Fiyat tstikrar Fonu"nun ve"kur farklartnın", fıili ithalattan sonra kambiyo taahhüt hesaplannın kapatılmasında tahsil edilmesini de istedi. PAL've'SECAM bir arada! Ultracolor (51 ekran) DÖVİZ KURLARI Dövizin Cinsi 1 ABD Doları 1 Avustralya Doları 1 A vusturya Şilini 1 Batı Alman Markı 1 Belçika Frangı 1 Danimarka Kronu 1 Fransız Frangı 1 Hoüanda Florini 1 lsveç Kronu 1 tsviçre Frangı 100 ltalyan Lireti 100 Japon Yeni 1 Kanada Doları 1 Kuveyt Dinan 1 Norveç Kronu 1 Sterlin S. Arabistan Riyali Döviz Alış 242,50 216,67 12,95 91,05 4,51 25,38 30,10 81,47 30,85 112,36 15,05 100,64 196,80 832,04 32,73 363.87 69,70 Döviz Satış 247,35 221,01 13,21 92,87 4,60 25,88 30,70 83,10 31,47 114,61 15,35 102,66 200,74 848,68 33,38 371,15 71,10 Efektif Ahş 242,50 205,84 12,95 91,05 4,28 25,38 30,10 81,47 30,85 112,36 14,30 95,61 186,96 790,44 31,09 363,87 66,22 Efektif Satış 249,78 223,17 13,34 93,78 4,64 26,14 31,00 83,92 31,78 115,73 15,50 103,66 202,71 857,00 33,71 374,79 71,80 Çukobirlik Sümerbankh Ticaret Bakanlığı'na şikâyet etti ADAN A (UBA) Pamuk fiyatlarındaki artışm, piyasayı yükseltmesi yüzünden meydana geldiğini iddia eden Çukobirlik yöneticileri Sümerbank'ı Ticaret Bakanlığı'na şikâyet ettiler. Çukobirlik yöneticileri tüccarın pamuk fiyatlarırun artmasından zarara uğradığını, buna da belli bir fiyat açıklamadan piyasaya giren Sümerbank'ın yaptığı alımlar sırasında 135 liraya kadar yükseltmesinin yol açtığını one sürdüler. Tüccarsanayici niteliğindeki pamuk alıcüannın bu yüzden, sulu ekim yapılan tarlalardaki hasadı beklemek zorunda kaldıklan da belirtildi. Esentepe Keskın Kalem Sok No 6 İSTANBUL GENPA LİMİTED ŞİRKETİ İLAN SÜMERBANK ADIYAMAN PAMUKLU SANAYİt MÜESSESESİ / ADIYAMAN 1 Müessesemizin konfeksiyon işletmesine klima tesisatı yaptırılacaktır. 2 Işin geçici teminatı 750.000. TL.'dir. 3 Bu işe ait proje ve Şartname Muessese Ticarel Mudurlüğu'nden 3.000. TL. bedelle sahsen veya PTT kanaliyle ödemeli temin edilebilir. 4 En son teklif \erme süresi 24.10.1983 saal: 17.00'dir. 5 Müessesemiz 2490 sa>ılı kanuna tabi olmadığından ihaleyi yapıp yapmamakta ve dilediğine vermekıe serbesttir. Ultracolor (56 ve 67 ekran) renklı televizyonları hem PAL, hem SECAM sıstemleriyle yapılan yayınları ayarlamaya gerek kalmadanotomatik olarak verir. Sayın halkımıza önemle duyurulur. Profilo Saba ve TELRA'nın ürettigi * » " DEBSHANESI A VI DERSANESi ''üniversiteye girmek için" U M SMİar. 1EKİM Basm: 24870 PROFİUO Mecıdıyekoylstanbul 166 34 27. 166 61 57 166 70 83 Suhanhamamlstanbul 522 12 95. 526 32 60 * "Tu'mZ S «e „ KADIKOV Sebahat Aytekin (Yıldınm) ile Atilla Aytekin evlendiler. 24 Eylül 1983 ANKARA İyi derecede Ingilizce, telex ve daktilo bilen sekreter aranıyor. MUracaat: 338 49 25 EVLENDtK PROFİLO DAĞITIM AŞ MUTLUYUZ Semra (Cengiz) AKSU ile Yaşar AKSU 26 Eylül 1983 Güngören İSTANBUL GRÜNBERG TİCARET AŞ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle