25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 EYLÜL 1983 HABERLER CUMHURÎYET/7 OLAYLARIN ARDINDAKI (Baştarajı I. Sayjadaj Burt:Doğu Akdeniz'in savunmasında Ankara, GERCEK Atina kadar Lefkoşe'nin de önemi bulunuyor STELYO BERBERAKİS ATİNA ABD Dışişleri Bakanlığı Avrupa İşleri Bakan Yardımcısı Richard Burt, "Türkiye ile Yunanistan arasındaki giiç dengesinin korunmasından ABD yükümliıdür" dedi. Atina'da yayınlanan muhaiif "Akropolis" gazetesine, TurkYunanKıbrıs sorunları hakkında ayrıntılı açıklamalar yaptı. Burt, Türkiye ve Yunanistan arasındaki güç dengesi konusunda, ABD'nin 7/10 oranı ile ilgili tutumunun bilindiğini söylerken, "Ancak mckanik bir oranın kullanılması da doğru olmaz. Her ülkenin gereksinimleri değişik olabilir" görüşunü savundu. Burt'un iki ülkeyi ilgilendiren konularda söyledikleri şu şekilde: "ABD'nin NATO üyesi Türkiye ile yakın ilişkileri vardır. İstikrarlı ve güçlü bir Türkiye ve Yunanistan ABD ve NATO için aynı önemdedir. Yunanistan olmadan Çanakkale Boğazı'nın, Türkiye olmadan da Yunan kıyılannın savunulması zor olur ve düşiinülemez. Son üç yıldır Türkiye'de hükümetin asayiş ve demokrasiyi getirmesine ABD yardımcı olmuştur. Bugünkü Yunan Hükümeti de Batı ve Amerika ile baglan konusundaki değişik tutumu sayesinde seçimlerde başan kazandi. Ancak Başkan Reagan yine de Papandreu Hukümeti'ne ne kadar onem verdiğini 1982 haziranında Bonn'da bizzat Papandreu'ya söyledi. TürkYunan ilişkilerindeki bugünkü durum dost ve müttefiklerini huzursuz ediyor. Bu görüş ayrılıklan NATO'nun güvenligini de olumsuz etkiliyor. Ancak iki ülke arasında AtatürkVenizelos doneminde yaptcı ilişkilerin var olması bizi iyimser yapıyor. Ekonomi ve turizm alanında, iki ülke arasındaki son görüşmeler olumlu adımlardır. Bu konudaki her ileıieme, iki ülkenin de Batı'daki önemini daha da artıracaktır." KIBRIS'TA CUELLAR'A DESTEK ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Burt, Kıbns konusunda BM Genel Sekreteri'nin girişim ve çabalannı desteklediklerini belirterek şunları söyledi: "Ada'da bölünmüşlük sonsuza dek süremez. Bugüne kadarki olumsuz gelişmeler iki halkı birbirine yabancı yaptı. ABD'nin son yıllardaki tutumu BM Genel Sekreteri Cuellar'ın girişimlerini desteklemek yönündedir. Bunlann somut bir temelde ilerlemesini diliyoruz. Hedef Kıbns'ta adil ve güvenli bir günun geimesidir. Bu belki de kısa bir sürede olacaktır. ABD sorunun yalnızca ilgili taraflarca çözümlenebileceğine inanıyor. Bunun için ber iki tarafın da ödün vermesi gerekli. tki toplumu, Yunan ve Türk Hükümetlerini, bu alandaki çabalannı iki kat artırmaya davet ediyonız." "ORTAK TEHDİT" Richard Burt, Akropolis gazetesine verdiği demecinde, "20 yü önce Akdeniz'de olmayan Sovyetler şimdi 50 savaş gemisi ve bombardıman uçaklanyla Türkiye ve Yunanistan kadar Kıbns'ı da tehdit ediyor" dedi. Burt, Doğu Akdeniz'in, Batı'nın savunması için çok önemli olduğunu belirtirken, bu alanda Ankara ve Atîna kadar "Lefkoşe'nin rolünün önemi"ne de dikkat çekti. gürlüklerden yoksun kalacak, Türkiye battdan uzaklaşacak, hem de demokrasinin temel koşullanndan biri yok olacaktır. Basın özgürlüğünün demokratik her ülkede ortak çizgileri vardır. Bu çizgileri bir ölçüde değiştirmek olasıdtr; ama basının elini kolunu bağlayan yeni tasarı, çağdaş ve uygar bir topluma yaraşır olmaktan uzaktır. Bu çarpıcı nitelik tasanyı yansız bir gözle okuyan her Danışma Meclisi üyesinin gözüne çarpacak kadar belirgindir. Yeni tasarı ülkedeki tümfikir ve düşiin yaşamını budayıp kunttabilecek yasaklar zinciri oluşturuyor. Danışma Meclisi üyeleri tarihsel bir sınav karşısındadırlar. •k • • "De Cuellar önerileri" neydi? Bir yunda toprak öte yunda başkanlık Haber Merkezi Geçtiğimiz ağustos ayında iki toplumlu Kıbns'ın ortasına iki sayfalık bir rapor bırakıldı. Kıbrıs'ın "sıcaklığmı" kendi özel temsilciliği döneminden dolayı çok yakından bilen Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Perez de Cuellar, şu andaki özel temsilcisi Hugo Gobbi eliyle iki topluma "çıkmazdan çıkış" önerilerini iletti. Ne diyordu Cuellar? Öneriler "oldukça" somuttu. İki toplum arasındaki tüm anlaşmazlıklann çerçevesini oluşturan "loprak" ve "yönetim" konulannı birbirine bağımh iki değişken olarak ele almıştı. Kısacası, birinden çok isteyen taraf diğerinde ödünleri kabul edecekti. Cuellaı'ın önerileri öylesine somuttu ki, ilk başta iki taraf yönetiminde de tedirginlik yaratacak ölçülerde rakamlara da yer vermişti. kadar toprak ödünü versin, Cumhurbaşkanlıgı rotasyonla el degiştirsin." Kıbrıs Türk Federe Devleti'nin topraklan şu anda, tüm topraklann yüzde 36.5'i kadar. De Cuellar raporundan bu konuda da alt ve üst sınırlar ortaya çıkıyor. Toprak unsuru, De Cuellar denklemine Türk Toplumu açısından yüzde 23'den yüzde 30'a doğru oynayabilen bir değişken olarak giriyor. Yüzde 30'a yaklaşıldığında, Anayasa ve yürütme dengesi Rum tarafına doğru, yani merkeziyetçiliğe doğru dönüyor. Türk tarafının yüzde 20 oramnda bir toprak payını kabul etmesi durumunda terazinin öteki kefesine "rotasyonlu hurbaşkanlıgı" oturuyor. Atina ve (Baştarafı 1. Sayfada) derken, Rum yönetimi lideri esas olarak, hem uluslararası kamuoyunu kendi açısından olumlu etkilemeyi, hem de Kıbns'ta Rum muhalefetin baskısını aşmayı hedefliyor. Papandreu ve Kipriyanu'nun ortak bildirilerinde, "BM Genel Sekreteri'nin girişitnini başından beri destekledikleri" noktasına özellikle önem vermeleri Kıbns'ta Cuellar önerilerinden yana bir tavır içinde olan komünist AKEL partisi ve istifa eden Dışişleri Bakanı Rolandis tarafından "önerilerin saptırılması" olarak değerlendirildı. KTFD Başkanı Rauf Denktas da Cumhuriyet'e, "Kipri>anu'nun De cuellar girişimlerine karşı tutumumuz olumludur, kabul ettik diye göstermek istedigi açıklama, tumüyle bir taktik entrika" demişti. Komünist AKEL partisi, Kipriyanu'nun tutumlan ile anlaşmazhk içinde olduğunu resmen açıkladı. AKEL, Kipriyanu ile bu aşamada demokratiic işbirliğinin kesilmesinin söz konusu olmadığmı, herkesin çabasının, BM Genel Sekreteri'nin girişimini yaşatma ve güçlendirmeye yönelik olması gerektiğini belirtti. Siyasal gözlemciler, "AKEL'in, de Cuellar girişiminin yaşatılma ve güçlendirme yöniındeki tutumlara göre, Kipriyanu yönetimi konusunda yeni kararlar alabilecegine" işaret ediyorlar. Merkez siyasi bürosunun kararları sonrasında Rum Başkan Kipriyanu'ya sunulan muhtıra'da da, "Kipriyanu ile aresında anlaşmazlık olduğunu" duyuran AKEL, Kipriyanu'nun, 19eylüldeki demecine değinmekte, "Bu demeçle, Kipriyanu'nun de Cuellar raporundaki üç düşünceyi dolaylı biçimde reddettiğini belirtmekte. "Kipriyanu'nun, de Cuellar'ın girişimlerini saptırdıgını", istifa eden Rolandis gibi vurgulayan Komünist Partisi, "Genel sekreterin girişimine, geç kalınmadan olumlu karşılık verilmesini" istivor. Yunanistan Ana Muhalefet Lideri Evanpelos Averof da, FapanareuKipriyanu ortak bildirisinden sonra yaptığı açıklamada, "Bu yetersiz açıklama ende huzursuzluk yarattı" de7*İi. Averof, "Denktaş'ın BM Gene Sekreteri'ne vereceği yanıta göre, Kipriyanu'nun yanıt hazırlamasının dogru olmadıgını" savunarak şunlan söyledi: "Cuellar'ın arabuluculuğunun olumlu sonuçlar vereceginin garantisi yok. Ancak bugüne kadarkilere benzemeyen bir yakınlaşmayı sağlayabileeegine inanıyorum. BM Genel Sekreteri'nin gösterdiği koşullar görüşmenin başlaması içindir. Bunlar anlaşma için kabul edilmesi gerekli koşullar değildir. Politikamızı Denktaş'ın vereceği yanıtlar belirlememeli. Cuellar'ın çabalan benimsenip diyalogu kabul etmemiz zonınludur." Istifası geniş yankılara yol açan eski Dışişleri Bakanı Nikos Rolandis, son demecinde. "Kipriyanu'nun, De Cuellar'ın esas girişimini reddettiğini, bambaşka birşeyi kabul ettiğini" savunuyor. "De Cuellar'ın girişiminin esasımn diişiinceler olduğunu" belirten Rolandis, "AKEL, DİSİ ve sağlıklı diişünebilen binlerce Kıbrıslının. Kıbrıs sorununa pratik bir açıdan eğiltne geregini duymasının teseüi edici olduğunu" söyledikten sonra, sözlerine şunlan ekliyor: "Biiyiik bir çoğunluk diışünceleri kabul etmemizi istiyorlar. Kıbns sonınunun bir söz oyunundan esaslar oyununa dönüştürülmesini istemektedirler. Çok geç olmadan bunu gerçekleştirmemizi dilerim". DENKTAŞ NEW YORK'TA Rolandis'in istifasından sonra Atina'ya giden Rum Başkan Kipriyanu, New York'a geçti. New York'ta ABD Dışişleri Baanı Shultz ile 28 eylülde görüşeceği bildirilen Kipriyanu'nun " Amerika'dan, Kıbns sorununa adil bir çöziim bulunmasını saglamak için Türkiye üzerinde nüfuzunu kullanmasını isteyecegi" belirtiliyor. Rum Başkanın, bundan sonra, 30 eylülde BM Genel Sekreterine Rum tarafının yazılı görüşlerini sunacağı ve 3 ekimde BM Genel Kurulu'nda bir konuşma vapacağı öğrenildi. KTFD lideri Denktaş da BM Genel Sekreteri Cuellar ile görüşmek üzere ABD'ye gitmişti. Kipriyanu ve Papandreu de Cuellar'ın (Baştarafı 1. Sayfada) di. Bu, Amerikalılann Rolandis'ten "umutlu" olmalannın bir işaretiydi. Onlara göre "Rolandis dışa karşı öyle davranıyor, içerde mücadelesini veriyor"du. Rolandis, Batıhlann, özel olarak da Amerikalılann, Klerides'ten sonra, onun kadar ıhmh saydıkları, güvendikleri ve kısa sürede benimsedikleri bir liderdi. Ailesi, Amerikan "SevenUp" meşrubat şirketinin temsilcisi, hissedarıydı. Nitekim, De Cuellar'ın "nabız yoklayıcı göhişler"i sunuldugunda, önerilere karşı olumsuz tutum takınan Kipriyanu ile Rolandis arasında görüş ayrılıklan belirdiğine ilişkin haberler Türk tarafına sızdı. Rolandis'in, gerçekte Amerikan görüşlerini yansıtan önerileriler için, "Hiçbir noktasını değiştirmeden kabul edelim, bunlar ışığında göriışmelere başlayalım," dedıği du>nıldu. Rolandis istifasından sonra, "BM Genel Sekreterinin ortaya koyduğu gostergeler çerçevesinde göriışmelere oturmayı," diyecekti, "fazla dönup dolaşmadan, kısa açıklamalaria kabul etmeliydik." İKt ATEŞ ARASINDA bu sırada Kipriyanu iki ateş arasındaydı. Atina'dan, Papandreu hukümetinden, De Cuellar raporu konusunda olumsuz görüşler geliyordu. öbür yanda Kipriyanu, Kıbns'ta kendisini destekleyen, seçilmesini sağlayan komünist AKEL partisini de hoşnut etmek durumundaydı ve AKEL önerilerin desteklenmesinden yanaydı. Bu durumun yarattığı gerilim, önerilere karşı olumsuz tutum takındığı bilinen Kipriyanu'nun, Hindistan Başbakanı tndra Gandi'nin ziyareti sırasında de Cueilar raporunu kabul ettiğini açıklaması gibi ılginç bir duruma yol açtı. Rapor, "yüriHme", "yasama" ve "toprak" başlıklan altında, 2 seçenekli ödünleri topluyordu. Yürütme 1. secenek: Cumhurbaşkanı Rum olsun, yardımcısı da Türk. Hükümette Rum tarafı yüzde 60, Türk tarafı yüzde 40 temsil edilsin. Yani 6 bakanlığa, 4 bakanlık. 2. seçenek: Cumhurbaşkanlığı rotasyonla, yani dönerek iki taraf arasında değişsin. Cumhurbaşkanhğı hangi taraftaysa, diğerinin temsilcisi Cumhurbaşkanı Yardımcıhğı ve başbakanlığı birarada yürütsün. Hükümette 7 Rum, 3 Türk bakan bulunsun. Yasama 1. seçenek: İki meclis ve nisbî temsil sistemi. Parlamentoya girecek milletvekilleri nüfus oranlarına göre belirlensin. Senatör sayısı eşit olsun. 2. secenek: Nisbî temsil sistemi yerine, mecliste yüzde 70 / yüzde 30 oranı uygulansın. Senatoda iki toplumdan yine eşit sayıda temsilci bulunsun. Toprak Birleşmiş Milletler Genel SekKIZGIN YÜZLER Jackie Onasis. elmas tüccan Maurice Temreteri'nin öneriraporunda, toppelsman ile Topkapı Sarayı'nı gezdikten sonra yemek yerken rahatsız rak tam bir "degişken'. Rapoedilmeme)i istediler. Ancak muhabirier fotograf çekmekte ısrar edinrun iki taraf için anlamı şu: ce Jackie ve arkadaşı, sinirlenerek masadan kalkıp gitmek istedi"Türkler toprak konusunda asler. Beraberlerindeki Perapalas Oteli Müdürü Aydın tldem ile logari düzeyde ödün vermeyi kakanta yoneticileri kendilerini teskin ettiler. Daha sonra yemeklerini bul ederse, \naja>a konusunda Rumlann Türk isteklerinden ba tamamlayarak doğruca Yeşilkoy'e gittiler. (Fotograf: ENDER ERKEK) zılannı kabul etmeleri gerekir" ya da "Rumlann istedigi şekilde güçlü bir merkezi hükumet olacaksa, Türk tarafından az toprak istenmelidir." De Cuel (Baştarafı 1. Sayfada) meği için gitti. Bu arada rahatlar raporu bu noktada "yüzde Haürladığımız kadanyla 20 sız edilmemek isteyen Jackie ve ler"ini de konuşturmaya başlıyıl kadar önce yine gelmiştiniz. arkadaşı, masalarma oturduklan yor: "Türk tarafı yüzde 16'ya O zaman yine gezmiştiniz Top sırada uzaktan resimlerini çeken fotoğrafçılan gördüler. 57 yaşınkapı'yı. daki Tempelsman, bu durumu Evet, ama yine de görmek görünce kızdı ve masadan kalkçok güzel. Henüz Kennedy ile evlen mak istedi. Ancak, kendisine remeden, foto muhabiri olarak ca fakat eden Perapaİas Oteli Mülışıyormuşsun. Paris'te Salvador durü ve Konyalı Lokantasının saDa\inin fotoğraflannı çekmiş hibi tarafından yatıştırıldılar. Dört yıl önce Türkiye'ye gelen sin, ancak daha sonra makinabir arkadaşının önerisi üzerine da film olmadığını anlamış ve ANKARA (THA) Yasa dışı Perapaİas Oteli'ni tercih eden çok üzülmüşsün. Şunu bir daha Türkiye Komünist Partisi (TKP) Jackie Onasis, önceki gün de gaanlatsana. üyesi olduklan iddiasıyla hakla Salvador Dali ilebugüne zetecilere sinirlendi. Yine otelin nnda dava açılan 11 sanığın yarkadar hiçbir yerde karşılaşma arka kapısından bir taksiye binegılanmalanna yarın Ankara Sırek Boğazı gezdiler. Kanlıca'da kıyönetim Komutanlığı 2 Numa dım. yoğurt yediler. Kendisine özel olarak açılan ralı Askeri Mahkemesi'nde başHarem Dairesini gezen Jackie lanacak. Jackie ve milyarder elmasçı Onasis, daha sonra Topkapı'da dün oğleden sonra Izmir'e gittiAskeri Savcılık tarafından haki Konyalı Lokantasına öğle ye ler. zırlanan iddianamede sanıkların Jackîe kaçıyor 11 sanıklı TKP davası yarııı başbyor yasa dışı örgüte üye olduklan, örgüt adına eylemlerde bulunduklan Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasasma aykın davrandıkları ve silah bulundurduklan öne sürüldü. Haklannda TCK'nın 141/15. maddeleri uyarınca dava açılan ve 5 yılla 15 yıl arasında değişen hapis cezalanna çarptmlmalan istenen sanıklar şunlar: Mehmet Yüksel Keskin, Yıldız Dinçer, Hüseyin Behçet Atlı, Abidin Koçak, Niyazi Koçak, Mehmet Çetin, Hüseyin Erbay, Cuma Karacay, Orhan Kömürcüoğlu, Ergün Gönce ve Mehmet Ozan Yapıcıoğlu. Iadeler ve ilticalar (Baştarafı 12. Sayfada) bir dille eleştiren raporuna kızmış, Yüksek Komiser Hartling'in Almanya'yı ziyaret etmesini önlemişti. Üstelik bunu Başbakana rağmen başarmıştı. ANKARA'DAKI UYUM Zimmermann'ın, "doğru bildiği yolda karariılıkk yürüyen ve etraftan söytenenlere aldırmayan prensip sahibi, güçlü yönetici" görüntüsünü pekiştirmesini sağlayan en önetrdi olaylardan biri, bakarun temmuz aymda Ankara'ya yaptığı ziyaretti. Zimmermann bu ziyareti sırasında Türk Hükümet yetkilileriyle uyum sağlayabileceği konuları ustalıkla öne çıkarmış, Türk tarafınca kabul edilmesi olanaksız unsurlarla dolu yabancılar politikasını "görüşülen konulardan sadece biri" haline getirmeyi becermişti. Alman bakan, ulkesindeki Türk suçlulardan iadesi istenenleri vermeyi, sığınma istekleri konusunda Ankara'yı hoşnut edecek tarzda davranmayı taahhüt etmişti. Böylece Zimmermann, Türk işçileri hakkındaki planlarını anlatıp, Türk hükümeti nezdinde olumsuz bir izlenim de bırakmadan Bonn'a dönmüştü. Tasarladığı, siyasal sığınma isteğiyle Almanya'da bekleyen birçok Türk suçlunun iadesini sağlamak, Ankara'ya verdiği sözü ülkesindeki muhalefete rağmen tuttuğunu göstermek; bunu aynı zamanda iç politikaya yönelik bir güç gösterisine dönüştürmekti. Eğer son günlerde ortaya çıkan eğilim sürer ve Zimmermann siyasal sığınma istekleri ve iadeler konusunda istediğini yapamazsa, bakanın Ankara gezisinin Türk hükümeti açısından getirdiği tek olumlu sonuç ortadan kalkacak. Bir yandan da, Zimmermann "dönüşüm" diye adlandmlan, katı sınırlamalarla ve sert önlemlerle dolu iç politika paketinde açılan ilk deliği görecek. Zimmermann şu anda önüne dikilen engeli "ikinci hakkında aşsa" bile, Ankara'da Federal Alman Büyükelçiliği bahçesinde yaptığı gibi, iadelerle ilgili soruları gülumseyerek, "Ben ne istersem o olur" anlamına gelecek sözlerle yanıtlayamayacak. Rumlann eski görüşmecisi Klerides'in DtSl partisi ile komünist AKEL önerilere olumlu yaklaşımda birleşiyorlar. Papandreu Hükümeti ile onun doğrultusundaki Lisarides'in EDEK partisi önerilere karşı. Kipriyanu'nun tutumu da olumsuzdu. İstanbul Haber Servisi hiç duymadın mı? * AKEL, De Cuellar'ın rapoBahçelievler'deki Kaam Karabe Yazı yazıhrmış. runda yer alan unsurlann, gökir tlkokulu'na ön kaydı yaptı öyleyse sen ne yapacaksın? rüşmelere başlamak için temel nlan 6 yaşındaki Serhat Derya, Tarzancıhk yapacagım... olarak kabul edilmesinde ısrarokul bahçesindeki büyük ağaç Bi de yazı yazacağım. lı. AKEL Genel Sekretcri Papalan çok sevdiğini, ağaçlara tır Şimdiye kadar günlerini yuannu ile DİSİ Genel Başkanı manıp tarzancıhk yapmak için nasıl geçiriyordun? Klerides bir araya gelipgörüşüokula gideceğini söylüyor. "Bu Oyun oynayarak. yorlar. Her ikisi de Rolandis'le yıl okulda yer kalmayıp da, se Nerde? ayrı ayrı görüş ahşverişinde ni alamazlarsa ne yapacaksın"? Bazan evde, bazan sokakbulundular. sorusuna.yüzünü ekşiterek ta. Rolandis'in DtSl'ye gireceği "ünilüriim" yanıtını veren Der Mahallenizde oyun bahçeyolundaki söylentileri bu arada ya, eğer kendisi giremeyip ma si, yakınınızda park var mı? anmak gerek. halledekı arkadaşları girerse Yok. Sokakta oynuyoruz. Sonuçta, De Cuellar önerileri"çok çok" üzülürmüş. Aynı yaşta olduğun arkane karşı tutum konusunun, KıbSerhat Derya, 3 nisan 1978 daşlanndan, senin gibi okula karıs Rum kesiminde, komünist doğumlu. Babası, Eyüp Derya yıt yaptıran var mı? AKEL ile, komünizme karşı, bir fabrikanın muhasebe servi Var tabii. Batı yanlısı bir politikacı olarak sinde çalışıyor. Ev hanımı olan Okul için annen baban sabilinen Klerides'in partisi DÎSt anne Selma Derya ise, lise ikiden na neler aldı. arasında bir yakınlaşmaya yol aynlmış. Selma Derya, elinden Çanta aldılar. defterler alaçabileceği soylenebilir. Bu şekilgeldiğince oğlunu evde yetiştir dılar, matara aldılar, kakmler de oluşacak bir guce dayanarak meye çalışmış. Küçük Serhat aldılar. Önlüğümü de halam diRolandis'in yeni bir lider kimlikendince resim yapıyor. Harfleri kecek. ğiyle ortaya çıkmak isteyip isyazabiliyor. Şimdi Serhat, diyelim bu temeyeceği, en azından sorulmaTelevizyonda en çok çızgı sı makul göninebilecek bir soru. fılmleri sevdiğini özellikle "Ayı yıl okulda yer kalmadı seni alaTÜRK GİRİŞİMİNE KARŞI Yogi"ye bayıldığını söyleyen madılar. Ne yapacaksın? Okula gideceğim. KTFD yetkilileri, Klerides'in, Serhat Derya'ya yönelttiğimiz Ama olmadı, seneye gel deRolandis gibi, toplumlararası sorular ve yanıtları şöyle: görüşmelere bir an önce başlan Okula gitmek istiyor mu diler. mazsa Türk toplumu'.ıun bağımsun? (Yüzünü ekşitti). Hayır. OlOysa Rolandis, Kipriyanu sızlık yönünde adım atacağına İstemiyordum ama, şimdi maz sonra üzülürüm. için, "BM Genel Sekreterinin inandığı gorüşundeler. Bir yet istiyorum. koyduğu çerçevede göriişmelere Diyelim, mahalledekı arkakili, "Kipriyanu gibi, 'Yapamaz Şimdi neden? oturulmasını onaylamadığını daşlanndan senden biriki ay dalar, edemezler, Amerikalılar bı Çünkü ağaçlannı gördüm. ha büyükler okula gitti, sen giben biliyorum. Bu, aramızdaki rakmaz. Dünyada en yalnız kal Ne ağaçları? görüş aynlığının bir unsuruydemedin? dıkları zamanda bu adamı ata Tarzancıhk için. du," dedi. (Yüzünu iyece ekşitti, gözmazlar' diye düşünmüyorlar," Nasıl? ABDNİN dedi Klerides ve Rolandis için. Okulun kocaman kocaman leri doldu). Üzülürüm çok çok tSTEGt ÜZERtNE "AKEL de bizim bu işi yapabiagaçlan var. Çok sevdim. Tar üzülürüm. Ben de giderim. KTFD'deki bir yoruma göre, lecegimize inananlardandır." Dileriz, Serhat Derya okula zancılık yapacagım. Kipriyanu'yu kendi yanına, doBu sorun çerçevesi içinde ba Okulun ne olduğunu bili kabul edilir. Ama ya bütün önlayısıyla Amerikan politikasına kılırsa, sözkonusu güçlerin birakaydı yaptırılan altı yaş grubu yor musun? çekmeye çalışıp bunu başaramaraya gelerek Kipriyanu'yu düçocuklar "Ben de gideceğim" di Hayır. yan Rolandis Amerikalılarca şürmeye çalışmalan mümkün. Okulda neler yapıldığını ye tuttururlarsa ne olacak? "önemli bir adımı" atmaya çağAncak Başbakanlık sisteminin rılmış, davranışları bunun üzegeçerli olduğu Kıbrıs Rum kesirine gelişmişti. Bir Türk yetkiliminde bu sonuca yol açabilecek (Baştarafı 2. Sayfada) ye göre, "Amerikalılar Kipriyatek olay, Kipriyanu'nun bizzat birligi başkanlan mizahi hikâyelere, piyeslere, skeçlere konu olmuşnu'nun oynadıgı oyunu ve De istifa etmesi. Kiriyanu'ysa, son tur. Bunlar genellikle işi gücü olmayan, hırslı ya da tatminsiz anne Cuellar'ın girişiminin reddedilana kadar istifaya yanasmayaile babalardan oluşur kişiler olarak gösterilirter. Gerçekte olması mesi durumunda Türkleri bacak bir lider olarak tanınıyor. gerektiği şekliyle, nedir okul aile birliği? ğımsızlık ilanı yönündeki giriKTFD VE ANKARA'YA YÜCEL Elimizde Milli Eğitim Bakanlığı Okul Aile Birliği Yöşimlerinden kimsenin vazgeçireBASKI netmeliği var. Bu yönetmelikte okul aile birliğinin fantezi bir kurumeyeceğini" görmüş, kendileriKlerides de Papayuannu da, luş olmadığı gösterilmekte, Bu kurumun işleyiş ve sorumlulukları ne yakın olan, daima ılımlı kotoplumlararası göraşmelerin sürduzenlenmektedir. nuşan ve Kıbns'a olan sevgisi ne mesinin Rum toplumuna yarar Buna uygun olarak okul aile birliği okulun amaçlan, eğitim ilkedeniyle gereğinde her şeyi yap getireceğine inanıyorlar. Daha leri doğrultusunda çocukların yetişmesi için okul ile anne ve babamaya hazır olduğunu söyleyen önemlisi, bu yolla KTFD'ye ve ları arasında işbirliği, güçbirliği kurarak bütunleşmeyi sağlamayı Rolandis'e, "İşte," demişlerdi, Ankara'ya uluslararası baskının amaçlar. Sizin dediğiniz gibi maalesef mizaha gecebilecek derecede "şimdi zamanıdır." Turk yetkiartacağını düşünüyor ve işsiz güçsüz anne babaların sırf kendilerine uğraş bulma biçimindeli, "Rolandis bu görevi yerine umuyorlar. ki girişimlerine hiç rastlanmadığını da söyleyemem. Ama sanırım getirdi," diyor. Rolandis'in açıklamasındaki olayı bu açıdan değerlendirmek hata olur. Okul aile birlikleri gerCumhuriyetçı Türk Partisi bazı sözler de bu vönde: "Eğer çekte fantezi birer kuruluş değillerdir. Çünkü çocuk okul, aile ve çevreleri bu tür bir yoruma keHelenler ve Kıbns Rumlan olaçevrede yetişir. Dolayısıyla okul aile ve çevre ilişkilerinin çocuk uzesinlikle katılmıyor. rak Karamanlis'in söyledikleririndeki etkisi son derecede büyüktür. Eğer bu üçlü arasındaki ilişki ni dinler ve bulutlardan aşağı RUM TARAF1NDA ve denge kurulamaz ise eğitim yeterince etkili olamaz. inecek olursak, belki Ankara SAFLAŞMA SİRMEN F.ğitimcilerimizin ve de velilerimizin okul aile birligi nezdinde girişimlerde bulunabiKıbrıs Rum kesiminde De Cukurumuna yaklaşımlan ne şekilde oluyor? lecek unsurlar ortaya çıkacak, ellar önerileriyle ilgili olarak orYÜCEL Oğretmenlerimiz anne ve babalara içten bir davranış içebüyiik ihtimalle bazı baskılar uytaya çıkan ilk saflaşma şoyle idi: risinde, mümkun olduğu kadar çocuğun sorunlarını birlikte çözümgulanabilecek. Aksi halde, sloganlanmız. boşboğazlığımız, he leyecek bir yaklaşım içerisinde oluyorlar. Anne babaların konumuna gelince, bunlar zaman zaman olumlu yecanımız ve işgal yanımıza kâr ve yapıcı oluyor, ama kimi zaman da ya tam bir ilgisizlikle karşılakalacak." şıyorsunuz. Toplumlararası görüşmelerin SİRMEN Peki Sayın Yücel bir de çocukların ve velilerin fazlaca sürdürülmesi durumunda KTFD'ye ve Ankara'ya baskıla yakındıklan bir konu var: Ev ödevleri. Sizce bu ev ödevleri biraz rın gelebileceği, yaygın sayılabi abartılıyor mu? Çocuğun dersi sınıfta öğrenmesini sağlamak daha sağlıklı bir yol değil mi? lecek bir kanı. Türk tarafının atacağı bağımsızlık adımının ön YUCEL Kuşkusuz en doğru yol budur. Ders dershanede öğrelenmesi gereğinde ABD ve Sov nilmelidir. Ama Türkiye'deki okulların durumu buna elvermiyor. İstanbul Haber Servisi İsyetler de dahil birçok gücün bir Bu da çocuğun başarısını azaltan bir etken oluyor. tanbul Barosu'nun Genel Kuleşuğine inanılıyor. SİRMEN Teşekkür ederim Sayın Yücel. rul'u arahk 1983 ile şubat 1984 tarihleri arasında toplanacak. Dun yapılması gereken Genel Kurul toplantısı yeni çıkan kararname hükümlerine göre ertelendi. 6 yaşındaki Serhat okııl için umutlandı giremezse çok tizülecek SERHAT DERYA PEK DERTLİ İlkokul birinci sınıf öğrenci adayı Serhat Dery'a. pek dertli; ya ilkokula kesin kayıt yaptıramazsa.. Bir kere umutlandı. Hele hele bir de aynı yaştaki mahalle arkadaşları kabul edilip, kendisi kabul edilmezse ne olacak? (Fotograf: ERDOGAN KÖSEOGLU) Eğitim, üretim ve yurt İstanbul Barosu Genel Kurul'u aralıkşubat aylam arasında yapılacak Bu sayıda: Baro Başkanlığının önümüzdeki günlerde yeni Genel Kurul tarihini belirleyeceği öğrenildi. umudumuz SporToto VEFATLAR tÇİN Yurtiçi, Yurtdışı, cenaze nakledilir. Cenaze ilaçlama, malzeme, tabut, bütün işlemler hassasiyet ve süratle yapılır. Baki İlkin Cumhurbaşkanlıgı Özel Kalem Müdürü oldu ANKARA, (ANKA) Üstün Dinçmen'in Katar Büyükelçiliğine atanması sonucu boşalan Cumhurbaşkanlıgı Özel Kalem Müdürlüğu'ne Baki tlkin getirilHi 2 yıldan beri Dışişleri Bakanı İlter Türkmen'ın danışmanlığını yapan Baki İlkin'in bugün yeni görevine başlayacağı öğrenildi. Tel.: 147 20 06 140 68 86 lşletmede ayrıca 18 ambulans mevcuttur. Cenaze ilanlarından hizmet beddi alınmaz, acı günlcrinizi paylajır, gunün her saatinde emrinizdeyiz. İSLÂM CENAZE İŞLERİ ganyan, Milli Piyango, loto... • vetolardan sonra Ankara... • TRT Yasası değişiyor... • Boşanan kadının öyküsü: Yalnız başına da yürünüvor... • Lübnan: Barış gücü mü, Savaş gücü mü?.. • • sahip degiştiren şirketler Kimkimine içinalıyor?. ve... Yaşadığımız günleri anlamak için... noKta Haftalık Haber Dergisi Haberlerin ardındaki gerçek Noktada... "" 1, hamur, ofs«t baskı. ku$e kapafc 68 sayfa ^ ÇIKTM...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle