Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26EYLÜL 1983 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET 5 HAFT4MN SANAT CİZELGESI re" adh müzikal film videodan gösterilecek. Cuma günu saat 14.30'da "On Goldeo Pond" ve saat 19.00'da "Return of the Pink Panther" adh fîlmler sunulacak. Duyduk Gördük Balıkesir • A. HİKMET Varlık'ın "Anadoln tnsanlan" konulu yorumlamalı diapozitif gösterisi 1 ekim cumartesi günü saat 20.00'de Balıkesir'in Söğutlüpınar Köyü kahvesinde düzenlenecek. Sinema İstanbul • CAN Göknil'in Urart Sanat Galerisi'ndeki "Masallardan Tekertemeler" konulu resim sergisi perşembe günu kapanıyor. • RESİM ve Heykel Müzesi'nde "Son Yüz Yıllık Türk Resmi'nde Mimari Sergisi" 30 ekime kadar sürecek. • AZERBAYCANLI ressam AIi Real'in resim sergisi cuma gününe kadar Taksim Sanat Galerisi'nde görülebilir. • ANADOLU Medeniyetleri Sergisi Topkapı Sarayı, Aya Irini, Tbrahim Paşa Sarayı, Harbiye Askeri Müze, Resim ve Heykel Müzesi ve Arkeoloji Muzesi'nde gezilebilir. • HÜSEYtN Taşdemir'in Taksim Sanat Galerisi'ndeki resim sergisi cuma günü sona eriyor. • HALİS Üstündag'ın Kâzım Taşkent Sanat Galerisi'ndeki sergisi sürüyor. • İSFENDÎYAR Şardağ'ın Akbank Bebek Sanat Galerisi'ndeki resim sergisi 7 ekime kadar açık kalacak • YILDIZ Güzel'in Akbank »itiler Sanat Galerisi'ndeki resim sergisi cuma günü sona erecek. • GUNHAN Kurt'un "Ağaç Oyma Sergisi" çarşamba günune kadar Kâzım Taşkent Sanat Galerisi'nde gezilebilir. • AYSEL Güleç'in Kâzım Taşkent Sanat Galerisi'ndeki "Röyleflerie Eski tstanbul" sergisi çarşamba günu sona erecek. • A NAFİZ Çambıbel'in su•. luboya resim sergisi Eller Sanat Galerisi'nde çarşamba günu acılıyor. Sergi 12 ekime kadar açık kalacak. • ALİ Candaş'ın balıkçılar, deniz ve kırsal kesimi konu edindiği ikinci kişisel resim sergisi Parmakkapı IşSanat Galerisi'nde bugün açılıyor. Candaş'ın sergisi 14 ekime kadar açık kalacak. • RÜKNETTİN Kıüç'm, eşi Meral Kılıç tarafından derlenen fotoğraf çalışmaları "Türkiye Sergisi" adı altında cuma gününden başlayarak Beyoğlu Olgunlaşma Enstitüsü Sanat Galerisi'nde sergilenecek. Sergi 9 ekime kadar sürecek. Beyoğlu TULAY TURA BORTECENE' NtN "YÜZLER'1 Tülay Tura Bortecene'nin 11. Kisisel sergisi Ankara Vakko Sanat Galerisi'nde siiniyor. Sanatçının "Yiizler" adını verdiği sergisinde 2J$ resim bulunuyor. Bortecene'nin "Yiizler" i geieneksel portre anlayışının karşısında yer alıyoriar; izleyeni varlıklanyla tedirgin ediyorlar. nen ve 512 yaş grubundaki ço• GÜNGÖR Anbal'ın Ret Fotografıde Yenilik Sergisi bucuklann çalışmalannı içeren bir rospektif Resim ve Seramik Ser gün Yapı Kredi Bebek Şubesi'sergi açıldı. Otuz iki çocuğun gisi perşembe günü Akbank Ba nde açılıyor. mum boya, kuru kalem, ispirto• ŞADlYE Erdölen'in resim hariye Sanat Galerisi'nde açılılu kalem, suluboya ve yapıştırsergisi Taksim Sanat Galerisi'yor. ma resim çalışmalan 9 ekime kande cumartesi günü açılıyor. Er• VEDAT Barbaros Köle'nin dar sergilenecek. dölen'in sergisi 15 ekime kadar resim sergisi bugün ParmakkaAnkara pı lşSanat Galerisi'nde açılıyor. gezilebilir. • AKBANK Nişamaşı Sanat Sergi 14 ekime kadar açık kala• TÜLAY Tnra Bortecene'nin Galerisi'nde, Resim ve Heykel cak. Vakko Sanat Galerisi'ndeki re• PERTEV Taner'in Renkli Müzeleri Demejö'nce düzenlesim sergisi cuma günü sona erivor. • DEVLET Güzel Sanatlar Galerisi'nde bugün "Turizm ve Tarihi Çevre" konulu bir sergi açılıyor. Sergi 30 eylüle kadar sürecek. • İŞ Sanat Galerisi'nde Haldtın Naziker'in batik sergisi yarın açılacak ve 14 ekime kadar açık kalacak. DÜNYA (149 93 61) "Kayıp Uçak" 12.00, 14.15,16.30, 18.45, 21.00 FİTAŞ (149 01 66) "Bnl ve Yok Et" George Kennedy 12.00, 14.15, 16.30, 18.45,21.00 EMEK (144 84 39) "1990 Savaşçrtan" 12.00, 14.15, 16.30, 18.45, 21.00 SİNEPOP (143 70 71) "Baba Joe" Bud Spencer 11.00, 13.00, 15.00, 17.00, 19.00,21.00 YENİMELEK (144 42 89) "Tetalikeli Mücadele" 11.30, 13.30, 15.30, 17.30, 19.30, 21,15 "Ne partisiydi bu?" Bursa'nın Karacabey ilçesinde Milliyetçi Demokrasi Partisi'nin ilçe binasının açüıs töreni yapılıyordu. Törende.tl Başkanıtsmet Tavgaç. Yönetim Kunılu iıyeleri, merkez ilçe ve oteki ilçelerin başkanlan ile yöneticilerinin yanı sıra pek çok Karacabeyli de hazır bulunuyordu. Açılıştan önce bir kurban kesilecekti. Kurbanı, ilçenin renkli kisiterinden Hacı Salih Ata kesecekti. Hacı Salih, tekbir getirip kurbanın boynuna keskin bıçağını calmadan önce nedense kısa bir konusma >apma gereğini duydu. Ve siy^silere taş çıkartacak mikrofonik sesiyle "Kıymetli misaHrler! Sayın hemserilerim! Bugün burada... burada!.." dedikten sonra takılıp kaldı. Herkes, "Milliyetçi Demokrasi Partisi" demesini bekliyordu ama, aksilik bu ya Hacı Salih'in aklına bir tbriü partinin adı gelmiyordu. Sessizlik içinde saniyeler gecerken, Hacı Salih topluluga dönup, hem de en yüksek perdeden "Ne partisiydi bu?"diye sonıverdi. Hemen yakınındaki tl Başkanı tsmet Tavgaç'ın, "Milliyetçi Demokrasi Partisi" demesi üzerine rahatlayan Hacı Salih, partinin adını tekrarladıktan sonra, "Haydi, hayıriı, uguriu olsun!" diyerek kurbanı kesti. Yukarda partililer kurbanı kesmeden önce bir arada göriilıiyorlar. tstanbul BAKIRKÖY (571 68 26) "Cehennemin Son Günü" 11.30, 13.30,15.30,17.30,19.30,21.30 BAKIRKÖY 74 (572 04 44) "Reis" Richard Harris 12.00, 14.15, 16.30, 18.45, 21.30 SUR (523 67 12) "Cehennemin Son Günü" Cris Mitchum 12.00, 14.15, 16.30 18.45,21.00 Antalya'nın domatesinden yemiş Kurban bayramımn dört günlük tatilinden yararlanmak isteyenler genellikle Akdeniz kıyılannı ve özellikle de Antalya'yı seçtiler. Parti liderlerinden yalmz Turgut Özal güneydeydi. Side 'de yazhk evi olduğu için özal sık geliyordu Side'ye. Akdeniz'e inenler arasında Dışişleri Bakanı tlter Turkmen ve Sanayi Bakanı Mehmet Turgut da vardı. Türkmen, Alanya Orman Kampı'nda, Turgut Side'de Turtel motelde kaldı. özal ile Turgut birbirlerine çok yakındılar. Ve bayramın ikinci günü Turtel'de sabah kahvaltısında bulustular. Genelde ciddi konular konuşulup tartışılmadı kahvaltıda. Siyasal çahşmalar esprilerle ve yumuşak bir dille sergilendi. Ancak Özal ve Turgut'un yakın dostlanndan sanayici Hüseyin Kocabıyık, Mehmet Turgut'a şu izienimini anlatmadan duramadı: "Sayın Turgut, biliyorsunuz, ben hiçbir partiye kayıtlı değilim. Ancak burda bulunduğum sürece bazı gözlemlerim oldu. Örneğin Sayın Milli Savunma Bakanı Haluk Bayülken 'i Antalya'dan birinci sıraya koymuşsunuz. Antalyalılara sordum 'Bayülken Antalyah mı?' diye. Bir Antalyah bana şu cevabı verdi: 'Efendim Bayülken Antalya'lı değil ama galiba Antalya'mn domatesinden yemiş' Bu söz bana anlamlı geldi sayın Turgut." Mehmet Turgut, Kocabıyık'a hiçbir şey söylemedi ama Ozal, "Ne yapıyorsun?' dercesine anlamlı anlamlı gözlerinin içine baktı. Kadıköy AS (336 00 50) "Kartalın Gölgesi" Jackie Chan 11.00, 13.00, 15.00, 17.00, 19.30, 21.30 KADIKÖY (337 74 00) "Cehennem Günü" 11.00, 13.15, 15.15, 17.30, 19.45, 21.45 KENT (336 96 12) "Beş Deffier" 11.00, 13.30, 16.00, 18.30, 21.30 SÜREYYA (336 06 82) "Şahit" 11.00, 13.15, 15.30, 17.45,21.15 REKS (336 01 12) "Boynu Bükük" ve "Çöpçüler Kralı" 11.00'den devamlı. ATLANTİK (355 43 70) "Gençlik Fırtınası" 11.00, 13.30, 16.00, 18.30, 21.30 Tiyatro Yalancı basın işbaşında... İstanbul •KÜÇÜK Sahne'de Orta oyuncular "Anna'nın Yedi Ana Giinahı"nı cuma 18.30, cumartesi 15.30 ve 18.30 pazar 15.30 ve 18.30'da sahneleyecekler. •HADİ Buyur Tiyatrosu (Bahariye Caddesi, Adliye Karşısı, Can Sineması'nda) "Hayret Bişey" adlı güldüriiyü pazar ve pazartesi dışında her akşam 21.15'te, çarşamba ve cumartesi 15.30'da pazar 15.30 ve 18.30'da sergiliyor. • HADİ Çaman ve Fiisun Önal, Kenter Tiyatrosu'nda 30 eylül cuma günUnden başlayarak "Kelebekler Özgürdür" adlı oyunu sunacaklar. Oyun pazartesi dışında her akşam 20.30'da, cumartesi 15.00 ve 20.30'da, pazar 15.00 ve 18.30'da sergilenecek. • ATATURK Kultur Merkezi'nde Geieneksel Tiyatro Festivah çerçevesinde şu gösteriler izlenebilir: Bugün 15.00'teKonser Salonu'nda "Geieneksel Tiyatronon Önemi ve Yaşatılması" konulu açıkoturum, 18.30'da Oda Tiyatrosu'nda Orfcan KurtGölge Oyunu. Yarın 18.30'da Sinema Salonu'nda Orhan KurtGölge Oyunu, Oda Tiyatrosu'nda 15.00'te Necat ÖznacarGölge Oyunu, 18.30'da Erol GünaydınSelim NasitTacettin Diker. Çarşamba 18.30'da Oda Tiyatrosu'nda Erol GunaydınSelim NasitTacettin Diker. Perşembe Oda Tiyatrosu'nda. 15.00'te Cengiz ÖzekGölge Oyunu, 18.30'da Meddah Mehmet Esen'in oynayacağı "Kâşifi Ey>ah Nadir Efendi". Cuma Sinema Salonu'nda 18.30'da Mehmet Baycan ve Metin ÖzlenGölge Oyunu, Oda Tiyatrosu'nda 18.30'da Mehmet Esen. Mıırat Sarıca'nın anısına saygıyla Genç yasta yitirdiğimiz değerli bilim adamı, Pro/esör Doktor Murat Sarıca, önce asistan ve doçent olarak tstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne, daha sonra da kuruculan arasında bulunduğu İstanbul Siyasal Bilgiler Fakültesi'ne uzun yıllar hizmet etti, emek verdi. Peki, canla basla hizmet ettiği bu bilim yuvalan değerli hocaya oldükten sonra ne verdiler? Ne verecekler, koskoca bir hiç. Dilerseniz kısaca anlatalım. Bir gelenek vardır. üniversite profesörleri, öldüklerinde devlet töreniyle gömülürler. Isterfülen çalışmakta olsunlar, ister emekli. Gerçi Murat Sarıca, bu iki tanımın biraz dışında kalıyordu. Kendisi az biraz YÖK'zedeydi. Bu nedenle de, cenazesinin devlet töreniyle kaldınlması için ailesi tstanbul Üniversite Şişli AS (147 63 15) "Reis" Richard Harris 11.00, 13.00, 15.00, 17.00, 19.15, 21.30 SÎTE (147 69 47) "Maceralar Ülkesi" 12.00, 14.00, 16.00, 18.00, 20.00, 22.00 GAZİ (147 % 65) "Bul ve Yok Et" George Kennedy 11.00, 12.45, 15.00, 17.15, 19.30, 21.45 KENT (147 77 62) "Baba Joe" Bud Spencer 12.00, 14.00, 16.00, 18.00, 20,00, 21.45 KONAK (148 26 06) "Kayıp Uçak" 11.00, 12.45, 15.00, 17.15. 19.30, 21.30 FERHAN ŞENSOY'UN TEMİZE ÇEKTİGt OYUN Bertolt Brecht'ten Ferhan Şensoy'un temize cektigi "Anna'nn 7 Ana Giinahı" adlı oyun, İstanbul Kiiçük Sahne'deOrtaoyuncular tarafından yeniden sahneleniyor. Bir sahnesinde Z«liha Berksoy ve Cihat Tamer'in göriildügii oyun, gectiğimiz nıevsimde Küçiik Sahne'de uzun bir süre sergilenmişti. AKAN ZAMAN DURAN ZAMAN köy, müzikte folklorık ezgi, resımde Anadolu nakışları hep "ulusal bir sanat"\n göstergeleri değil midir? Bu soru, yanıtın güçlüklerini de kendi yanında getirmektedır. Sanatlarımızın yöneleceği kıtle, kendi "milli" beğenisinin ayırdında mıdır? Yoksa bu beğeni, evrensel değerin de katılması ile ona verilecek midir? Böylece ortaya çtkan ulusalevrensel karşıtlığı gerçek bir karşıtiık mıdır, yoksa birbirınin tümleyicisi midir? Dahası var; evrensel olan ile ulusal olan arasında "kişisel" olanın yeri neresidir? Başka bir deyişle, konumuz çağ, toplum ve kişi biçemleri Ama bunun tersinin de doğru sayılması gerektiğine geçen yazımda değinmıştim. Ulusal özellik, katı anlamında hiç bir zaman var olmamıştı: Bir toplumda doğup büyüyen ve öteki toplumdakılere hiç benzemeyen bir sanat. Ulusal özellik, o da kişisel biçemler aracıhğı ile, ancak bir "çeşni" niteliği taşır. Bunun dışında kümeleşmeler,, üç büyük tabanda toptanır: Çağ biçemi, bölge biçemi ve kişisel biçem. Sözgeiişi 16. yüzyıl biçemini, ondan sonra gelen sanatın biçeminden elbette kolaylıkla ayırabiliyoruz. Ama batıda bu 16. yüzyıl sanatı, güney ve kuzey olarak ayrımlar göstermekten geri kalmaz. Bir Raphaello ile, bir Rembrandt'ı ayıran biçem özellikleri kuşkusuz çarpıcıdır. ama sanat tarihçileri, bu özellikler üzerinde durmaktansa, bunların büyük sanatı yapmakta nasıl birleştiklerini betirtmenın daha doğru olacağı üzerinde dururlar. Demek çağ ortaklığına en büyük payı verirler. Michelangelo ile Holbein, biri güneyde, öteki kuzeyde olsun, çizgisel resim tipini temsil ederler; böylece kişisel ve ulusal karakterlen aşan bir "kıtaçağ" görüşünün önemi ortaya çıkar. Heinrich Vvolflin, "Sanat Tarihinin TemelKavramları" adlı kitabında şöyle diyor: "Biçem tarihinde, daha derindeki kavramlardan bir tabaka ortaya çıkanlabilir ki bunlar, çizgisel betımlemeye bağlıdırtar ve böylece, kisisel ve milli karakterlerin büyük bir rol oynamadığı arasındaki aynma geldi dayan bir Batı görüşünün gelişmesi tadı. Bu bize, sorunu çözmek için rihine erişilmiş olur." bir kolaylık sağlayacak gibı göBir sanat geleneğinın içine rünüyor: Bir sanat yapıtına bak girıldi de, orada kişisellik buluntığımızda. çağcıl, toplumsal ve du mu, sanat yapıtını herkes dıkişisel özellikleri birarada görü şardan başlatmak yerine sanayoruz demektir; bunlardan biri tın içinde yürüyerek yaratmak nin eksikliği, yapıtı, bir sanat süreci yeğlenecektir. Bu ise, ürünü olmaktan çıkarır. Öyle sanatçıyı ulusal özden ayrı tuise sanatçı, çağını, toplumunu tacak bir yöntem değildir. Ulubilen ve o bütüne kendi kişiliği sallıkbiz istemesek de var olan açısından bakabilen kişidir. Bu bir özellıktir, bize ayrıca yardınv rada "bizdenliği" sağlayacak cı olacağı düşünülemez. Çünolan hangisidir? Şöyle de sora kü konu, biçem değildir. bilirız: İnsansallık gerçekleştirilTanımadığımız bir ressamın meden, bizdenlik sağlanabilir "milliyetini" resminden çıkarami? Şu ünlü varsayıma geldık. mayız. o resmin ancak çağını, Bir sanat yapıtı ulusal oldukça böjpjşinj veokulunu kestireevrensellige yaklaşır. biliriz. MELIH CEVDET ANDAY Ulusal Evrensel Güzel Sanatlar Akademısi'je okumuş, resim yapmış bir '^rkadaşıma, bir gün, Nazmi Ziya'yı övecek oldum, "Ama Türk değil" diye sözümü kesti. Resımleriyle olduğu kadar, bu sanata ilişkin yazılan ve incelemeleriyle de tanınmış olan rahmetli sanatçımız Nurullah Berk, benzeri yergiyi, daha da ağırlaştırarak, Fikret Mualla için kullanmıştır.Demek bunlar Batı sanatı etkisinde olmayan "bize benzer" bir resim istiyortar. Gerçekten de bu özlem, en yaygın olduğu resim alanını aşarak, çoksesli yeni müziğimizi ve yazınımızı da sarmıştır. "Milli Edebiyat" adını ansıyınca gerçi konumuzun başına yazını almak daha doğru görünecektir; ama o akım, "Osmanlıcılık" ve "İslâmcıhk" ıdeolojilerinin çökmesi üzerine başlayan Milliyetçilik hareketinin Türkçe'ye ve hece ölçeğine dönük yanı idi ki, kendi içinde karşıtlık taşımadığı için "bize benzer"liğin çeşiti üzerinde bir tartışmayı gereksemiyordu. Milli edebiyatçılar, karşılarında Divan şiiri geleneğine ve Osmanlı diiine bağlı olanları buluyorlardı. Bu karşıtiık ise kesindı. Oysa bugün Empresyonist resim yaptığı için Nazmi Ziya'ya "Türk değil" demek, son resimlerinde Paris, genel olarak Fransa görünüleri bulunduğu ve bunlardaki nesnelerin, fıgürlerin gölgeli birbiçemlebulanık gösterildıği için olacak Fikret Mualla'yı küçümsemeğe kalkmak, "Milli Edebiyat" 6önem\ndekine hiç benzemeyen birtartışmayı zorunlu kılıyor. Ben, son elli yıllık düşünsanat devinimlerini belirtmeğe yönelik bir nı dizisi içinde bulunduğumu jnutmadan, konuya elimden geldiğince nesnel bir yaklaşımla değinmeği deneyeceğim. Geçen haftaki yazımda çeşitli türlerde çalışan sanatçılanmız arasında bakışanlayış birliği yoksunluğunu sözkonusu edinmiştim; ama bugün geldiğımiz yerde karşımıza çıkan "ulusallık", "bizdenlik" kavramlarının sanat türlerine yayılmış olması, bu sanatlarımız arasında bir yaklaşım benzerliği bulunduğu anlamına gelme* mi? Yazında Beşiktaş MISTIK (160 25 25) "Zafer Benimdir" 11.00, 13.00, 15.00, 17.00, 19.00, 21.00 Dini bütün bir müslüman olan tbrahim, günün birinde ellerini açıp Tann'ya yakanr: "Ulu Tanrım, bana öteki dünyanı birkaç dakikalığına göstersen ne kadar mutlu olacağımı bilemezsin." "Birkaç gün sonra tbrahim'in si'ne başvurduğunda, üniversite kapısını çalan bir melek, duasının kabul olduğunu belirterek yetkilileri bu işe Sıkıyönetim 'in Tanrı 'nın bu sevgili kulunu sırkarar vereceğini belirttiler. Ancak durum sıkıyönetim yetkilile tına alır ve birlikte öteki dünyarine sorulduğunda bu işe kanş ya uçarlar. Gezi sırasında bir ara madıklan, karartn Üniversite'ye Cehennenie de uğrayan tbrahim, ait olduğu karşıağı alındı. Bu genisçe bir alanda irili ufaklı milkez sıra YÖK'teydi ve üniversi yonlarca saat gorür. Bu saatlerte yetkilileri son olarak da den bazılan zaman zaman gongYÖK'e gittiler. Sorunu da YÖK lannt, ziUerini, sinyallerini çalışçözdü: Hayır, Murat Sarıca 'nın tırıp bir şeyler haber vermektecenazesi devlet töreniyle kaldın dir. Ktiavuz melek, dünyada söylamazdı. lenen her yalan için bu saatlerin çaldığını söyler. Tam oradan ayVe binlerce öğrenci yetiştiren, nlacaklan sıra bütün saatler birbilim yuvalanna hizmet ede ede den çaunaya başlar. Öbür dünsaçıru sakahnı ağartan Murat Sa ya sakinleri kulaklarını tıkamak rıca, tstanbul Üniversitesi'nden zorunda kaürlar bu şamata karbir tek temsilcinin bile bulunma şısında. tbrahim'in şaşkınlığını dığı bir törenle, yalnız yakınla gören melek eğilir ve kulağına nnın ve çoğu kendisi gibi YÖK' bağırır: "Merak edecek bir şey zede olan arkadaşlannın elleri yok, yeryüzünde yalancı basınm üzerinde sonsuza dek uyuyaca baskı makıneleri çalışmaya başladu" ğı mezanna taşındı. 26 Eylül TARIHTE BUGUN Mümtaz Ankan KÖY MÜZİĞINDEN KLASİĞE.. 1945'TE 8UeUN,ÜMM MACAR 8MSTSCİSİ BELA BAfm>K,NEWYORK'ia ÖLDÛ.ZO. yÛZY/L MÜZİ6İNOE, ULUSALCILietN SİMGESİ SAYILAN 8ARTOK, ÖNCELeRÎRİCHAeö STKAUSS V£ BRAHMS ETKSİNOE rAP/rUVi VEJÜYO&HJ. 19OS' ZİĞİNİ ARAMAYA KOYULOU. FRANZ LlSTZ'lN, 13. YÛZYILM TİIM OÛNYAYA mNITnSl Ç<N6£f£ MU ZİĞMN, MACAR f#UC MÜ2İ6İ OLMACHĞINISA' niNuyoeOU BUUU KANrrtAP/ DA.,DAHASI,Ç£V. RE ÜL/C£L£B/, BUAGAM 7ÛGJCfY£'yf D€ ICAPStYANARA$pRMAUUZyAPPSONUNDA KENOl MUZİSİHİ YA2ARKEN, Ö2Û V£ANLArtMlYLA ONLARDAN YARARLAAIPt, RİTM ÖZ£LUk:LERİfJt BÛYÜAC 8/& BAÇARiyLA YOSUMLAa q , Ç Bursa • AÇIKHAVA Tiyatrosu'ndaki Geieneksel TiyatroFestivali programı şöyle: Bugün 18.30'da Zeki Alpan ve Grubu Ortaoyunu, Meddah Perşembe 18.30'da Erol GünaydınSelim NaşitTacettin Diker. cuma 18.30'da E. GünaydınS. NaşitT. Diker • AHMET Vefik Paşa Tiyatrosu'ndaki Geieneksel Tiyatro Festivali programı da şöyle: Bugün 15.00'te tbrahim PirinçGölge Oyunu ve Kukla, 18.30'da Metin ÖzlenGölge Oyunu. Yann ve çarşamba 18.30'da Hayali Tonın Çelebi Gölge Oyunu. Perşembe 15.00'te Osman Çiçekoğlu Kukla. Cuma 18.30'da Mustafa Mutla Gölge Oyunu. 50 YIL ÖNCE Cumhurivet Silahlar değişecek Şimali tngiltere'de tskoçya'da Harbi Umumi'den sonra büyük Alman donanmasının kendi mürettebatı tarafından batırıldığı Firt of Forthe tngiliz saffı harp gemileri ile büyük harp tayyareleri arasında gayet gizli manevralar yapıldığı anlaşılmıştır. Bu manevralar İngiltere'nin müdafaasma tayyarelerin kifayet edip etmiyeceğini ve bundan sonra harp gemilerine hacet kalıp kalmıyacağını anlamak için yapılmıştır. Son zamanlarda maruf tngiliz deniz ve hava harpleri mütehassıslan 90 tayyarenin 5 dritnottan mürekkep bir donanmamn hücumunu püskürtebileceği kanaatine gelmişlerdir. Manevralar bu kanaati bilfıil ispat için yapılmaktadır. Eğer bu kanaatin doğruluğu ispat olunursa ingiltere'nin saffı harp gemilerine hacet kalmayacak ve Ingiliz donanması deniz ticaret yollarını muhafaza edecek kruvazörlerden mürekkep olacaktır. Deyli Heralt gazetesi böyle bir 26 Eylül 1933 neticenin mali cihetten fevkalade ehemmiyeti olacağını yazıyor. Çünkü son sistem bir dritnotun inşa masarifı 7.500.000 tngiliz lirasıdır. Bunun tamir ve idaresi için her sene ayrıca 400.000 tngiliz lirası masraf vardır. Halbuki en büyük ve en mükemmel askeri bir tayyarenin inşa masarifı ancak 25.000 tngiliz lirasıdır. tdaresinin masarifı ise gayet ehemmiyetsizdir. 90 tayyare beş dritnotun hücumunu püskürttüğü takdirde tngilterenin milli müdafaa masarifı son derece 1933 1983 azalacaktır. Çünku 90 tayyare 2.250.000 tngiliz lirasına malolacaktır. Halbuki beş dritnotun yalnız inşa masarifı 37.000.000 ingiliz lirasıdır. Gösteri DENİZCİLİK BANKASI T.A.O. PENDtK TERSANESİ VE AĞIR SANAYt TESİSLERİ MÜDÜRLÜĞÜNDEN Dosya No: 83/ 119 1 Tersanemiz ihtiyacı 1 ADET 500.000 KCAL/h kapasiteli buhar kazanı satın alınacaktır. 2 jdari \e teknik şartnameier DENİZCİLİK BANKASI T.A.O. Pendik Tersanesi ve Ağır Sanayii Tesisi Müdurlüğü Satmalma Servisi Kaynarca/İSTANBUL adresinden ucreti karşılığında temin edilebilır. 3 Teklifler en geç 24.10.1983 gunü saat 17.30'a kadar idarı şartnarnede belirtılen adrese gelmış veya verilmiş olacaktır. 4 Postadaki gecıkmelcr kabul edilmeyecektir. 5 Bankamız 2490 Sayılı Ihale Kanunu'na tabi degildir. Basın 24948 TRANŞANDANTAL MEDİTASYON TEKNİĞİ İLE HER GÜN HAYATINIZA DAHA FAZLA ENERJİBAŞARI YARATICILIKGÜVENSAGLIK VE MIJTLULUK KATABİLİRSİNİZ Konferanslardan herhangı birine katüarak herkesin rahathkla uygulayabıldiğı dogal ve kolay, büimsel olarak kanıtlannuş bu zihin tekniğı hakkında bilgi edinebilırsiniz Giriş ucretsiz, serbesl Konferans 1 saaltır. TEKNtGİ TANITMA KONFERANSLARI Her ÇARŞAMBA 14.00, Her ÇARŞAMBA 19.00 Her CUMARTESİ 14.00 Transandantal Meditasyon Derneği, (Teşvikıye Postahanesı karşısı) Maçka Cad. Maçka Palas 41/7 Teşvikiyelstanbul Tel: 147 64 73147 10 05 tstanbul • TÜRKlngiliz Kültür Derneği'nde çarşamba 14.30 ve 19.00'da Sidney Pollack'ın yönettiği, başrollerinde Barbra Streissand ve Robert Redford'un oynadıgı "THe Way We We