25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Yıllardır çözümlenemeyen kira sorunuyla ilgili yasa önerisi uzun süredir Danışma Meclisi'nde ve kamuoyunda tartışılıyor. DM üyesi tmrcn Aykut'un kiraların bir süre dondurulmasına ilişkin yasa önerisinin reddinden sonra Muhsin Zekai Bayer ve arkadaşları tarafından verilen taşınmaz mal kiraları yasa önerisi Adalet Komisyonu'nda hafta içinde sonuçlandınlacak. Bayer ve arkadaşlannın Adalet Komisyonu'nda ismi "Bina Kiralan" olarak değiştirilen yasa önerisinin göruşülmesine 28 eylül çarşamba günü devam edilecek. Yasa önerisinin "konutlarda ve işyerlerinde kira parasının hesabı" başlıklı 5. maddesi aynen şöyle: "Bu yasa yüriirlüge girdigi tarihten sonra belirlenecek yıllık çıplak kira parası, kiralanacak taşınmazın Emlak Vergisi genel beyanının yapıldığı >ıl için, Emlak Vergisi yasasına göre hesaplanacak arsa dahil asgari beyan degerinin yüzde 8'ini aşamaz. İşyerleri için bu oran yüzde 10 olarak uygulanır. Beyan dönemi içinde kalan sonraki yıllara ail yıllık çıplak kira parası, birinci fıkra hükmüne göre belirienecek yıllık çıplak kira parasına Ticaret Bakanlığınca duzenlenen son (optan eşya fiyat endeksindeki artış oranında ve bu artış yüzde 20'yi geçtigi yıllarda yüzde 20'den aşağı olmamak ve yüzde 30'u geçmemek üzere arünlması suretiyle belirlenir. Bu suretle belirienecek çıplak kira paralanna kapıcı, yakıt, ortak elektrik ve su parası, temizleme ve aydınlatma masraflannın yeni kira dönemi başındaki yülık tutaıian da eklenerek yıllık kira parası belli edilir." "Ülke genelindeki taşınmazlardan üçbuçuk milyonu hakkında ya hiç ya da zamanında beyanname verilmedigi bilinmektedir. Bu gibi kiraJananlann asgari beyan degeri nasıl uygulanacaktır? Birden fazla daireyi ihtiva eden bağımsız bölümlere ve oda oda kiraya verilen yerler içinde her odaya düşen değerleri hatasız olarak nasıl ve kim hesaplayacaktır? Asgari beyan degeri taşınmazın kjymetini. diğer bir ifadeyle rayiç bedelini kesinlikle belirtmediğinden asgari beyan degerinin kira hesabında esas alınması yerinde görulmemiştir. Kira hesabının tesbitinde, asgari beyan degeri yerine laşınraaz malikin Emlak Vergisi beyannamesinde bildirdiği rayiç bedelin kabulü halinde anayasaya aykınlıgın ortadan kaldınlması mümkün olabilecektir." Sahibi: Cumhuriye* Matbaacılık ve Gazelecılik Turk Anonım Şırkeli adına Nadir Nadi. • Genel Yayın Muduru: Hasan Ctmal. Muessese Muduru EmiiK L$akbgU. Yazı Işleri Muduru: Okay Gonensin. • Yaa Işlerı Mudıır Yardımcısı: Ahmel Konılsan. Haber Merkezi Muduru: Yalçın Baycr. Sayta Duzenı Yonelmeni: Ali Acar. TAKVIM 25 Eylul 1983 Imsak: 6 06 Güneş:7.47 Temsıkıler: ANKARA Yalçın Dogan. IZMIR: Hikmel Çeünkaya. ADANA: Mehmcl Mrrcan. • Semıs Şeflert: lstanbu) Haberlerı Setahattin (.uler, Dış Haberler: Ergun Balcı, Ekonomı: Osman l taga>. Yurı Haberlerı: Barbaros Gtırçak. Kultur: Aydııı Emeç. Magazın: Yalçın Pekşcn, Spor Danışmanı: Abdulkadir YucHman. Duzeltme: Refik Dortaş, Araşıırma: Şahin Alpa>. Ikindi: 17.20 Akşam: 20.02 Yatsı: 21.33 Burolar: • Ankara: konıır Sokak No: 24/4 Yenışehır, Tel 175825175866. Idare 183335. • Izmir: Halu Zi>a BuUarı No 65^ 3. Tel: 254709131230 • Adana: Atalurk Caddesı. T.H.K. lşhanı Kat 2/13, Tel 1455019731 • Basan ve Yavan: Cumhuriyel Matbaacılık ve Gazetecilık T.A.Ş. Turk Ocağı Cad. 39/41, Cağaloglu. İst. PK: 246lst. Tel: 5209703 Telev 22246 Öğle: 14.06 Çöztimlenemeyen sorun: KİRA Yasa önerisinin hafta içinde komisyondan çıkması bekleniyor kira alabilmek için yüksek vergi vermeye razı olacak ve veregi beyannamesini göstererek kiracıyı. istedigi bedeli kabule zortayacaktır. Böyle bir sistem, belki Emlak Vergisi (ahsilatını yükseltebilir, fakat kiracılan korumak için çıkartılacak yasanın temel amacını da zedeler." Prof. Haiuk Tandogan da komisyona bildirdiği görüşunde, hükümet görüşune katıldığını belirterek, "Özellikle kira parasının tesbitinde ilk dönem için akit serbestisi esasının kabul edilmesi, temel olarak asgari beyan yerine beyan edilen rayiç bedelin aiınması isabetli olmuştur" dedi. Prof. Tandogan, konutlar için öngörülen yüzde 8 ve işyerleri için öngörülen yüzde 10 oranlarını gerçekçi ve hakkaniyete uygun bulmadığını da görüşune ekBeyan dönemi içinde kalan sonraki yülara ail yülık çıplak kira parası 1. fıkra hükmüne göre belirienecek yıllık çıplak kira paı asına Ticaret Bakanlıgınca duzenlenen son toptan esya fiyat endeksindeki artış oranında ve bu artış yüzde 20'yi geçtigi yıllarda yüzde 20'den aşağı olmamak ve yüzde 30'u geçmemek üzere sözü edilen endeksin yarısı oranında artınlmak suretiyle belirienir." • 4 milyon evsiz Hükümet kiranın saptanmasında edilen rayiç değerin gözönünde tutulmasını öneriyor Öte yandan, Türkiye'nin konut gereksiniminin 1983 sonunda 1 milyon 705 bin 65'e ulaşacağı nı, beşinci plan dönemi sonu olan 1988 yılında ise bu gereksinimin 4 milyon 151 bin 188 olarak hesaplandığı belirlendi. Giderek artan konut açığının kapatılabilmesi için 1983 yılınTürkiye'nin konut gereksiniminin bu yıl sonundadan itibaren her yıl 800 bin koyapılması gerektiği, 1 milyon 705 bin 65'e, 1988 yılında ise 4 milyon nut gerekli harcamanın 1 bunun için trilyon 151 bin 188'e ulaşacağı belirtttdl 600 milyar liralık bu yılki Türkiye bütçesine eşit olduğu görüldü. beyan "Her türlü kazanca el konulsun" Yasa önerisinin Adalet Komisyonu'nda görüşülmeye başlanmasıyla birlikte ev sahiplerinde de belirli bir huzursuzluk gözlendi. "Bina sahipleri" adına komisyon üyelerine gönderilen yazıda, "Yasa önerisinin, demokrasinin temeli olan tnülkiyet bakkının simgesi tapu senedini yırttıgı, kuzeyin kızıl fırtınasına kapı açtığı, toplum banşını sarsacagı" idia edildi. Akıllıca çözümün binanın gerçek cari değerinin yüzde 20'sini kira kabul etmek olduğunu belirten "bina sahipleri" şu iddiaları sıraladılar: "Lütfen dogru ve adil olalım. El konacaksa her tür kazanca el koyalım. Sosyal banş ancak denge ile saglanır. Yalnız emekli maaşına destek saglayan dul kadının üç kuruş kirasını milyonerlere yem etmeyelim. Seçim tavizi vermek için acele ve yanhş işler yapmayacagınızı ümit ederiz." Komisyon üyelerine yazı gönderen "bina sahiplerT'nin kimler olduğunu öğrenebilmek ise mümkün olamadı... Yasa önerisinde yıllık kiranın emlak vergisindeki asgari beyan degerinin yüzde 8'ini aşamayaeagı öngörülüyor Medeni Hukuk Profesörü Selahattin Sulhi Tekinay Adalet Komisyonu Başkanlığına gönderdiği görüşunde "Tüm sakıncalanna karşın en iyi sistemin kira bedelinin tarafların serbest iradeleri ile belirlenmesi olduğunu" bildirdi. Prof. Tekinay yazısında şu görüşlere yer verdi: "Hükümet görüşunde aJıernatif bir çözüm olarak öngörülen (vergi beyannamesinde malikin bildirdiği deger) esası, (asgari beyan degeri)nin kabulüne oranla daha az sakıncalı gorünmekte ise de, kiracılar için herhangi bir pazariık zeminini dahi ortadan kaldırması ve önceden hazırlanan beyannamelere göre belirienecek kira bedellerini kabul etrnekten başka çare bırakmaması gibi sonuçlar dogurabilir. Zira, kiranın beyannamede bildirilen miktara göre belirJenmesi balinde matik, yüksek ledi. Konutlarda bu oranın hiç olmazsa yüzde 10'a, işyerleri için de yüzde 15'e çıkanlması gerektiğini bildirdi. Yargıtay^ın görtişü Yargıtay Üçüncü Hukuk Dairesi, yasa önerisi hakkında bildirdiği görüşunde, kira parasının belirlenmesini şöyle saptadı: "Kira parası taraflar arasında serbestçe karariaştınlır. Çıkacak uyuşmazlık nedeniyle mahkemece tesbit edilecek kira parası aşağıdaki esaslara gore belirieniyor: Konutlar için yıllık çıplak kira parası, kiralanan taşınmazın Emlak Vergisi genel beyanının yapıldıgı yıl için, Emlak Vergisi kanununa göre hesaplanacak arsa dahil, asgari beyan degerinin yüzde 8'ini aşamaz. İşyerleri için bu oran yüzde 10 olarak uygulanır. lfri Yakın zamana kadar bahkçılaryılan baltğı avlamazlardı. Türkiye'deki y l g l yılanbalığı isıeklilerininsayısı daparmaklasayılacak kadar azdı. Ama A vrupa ülkelerinden gelen yılanbaiığı talebi artnkça, hem baukçıtann deniılerin bu Uginç yarattığına karşı tavırlan değifti hem de yoğun talebi karşılamak için pek çok kişi koiları sıvadı. Bahkçılar artık yt/anbaiığı avlıyor ve htanbul'a gönderiyor. tstanbullu ihracatçılar, yılanbalıklannı oıel fınnlarda dumanla tütsüleyip füme yapıyor. Sonra da kilosu 3 bin 500 lira dolayında bir fiyattan dışan satılıyor. Satıcılara gore, yılantmlığınm seks gücünü artlırdığı yolundaki söylentüer, talebin artmasına yol açıyor. (Fotoğraf: KADİR CAN) Üçüncü kuşak Türk işçi çocukları Almanya'da da "yabancı", Türkiye'de de Hakan (23 yaşında): Almanlar bana kendilerinden olmadığımı sık sık hatırlatıyorlardı. Ama burada da 'Alman Hakan' diye çağırılıyorum. Oğuz (18 yaşında): Tiirkiye'de Almanya'dakinden az arkadaşım var. En iyi arkadaşım Nürnberg'den gelme bir çocuk. Benim gibi. D O Ğ A N YILMAZ "Türkiye'de kendimi Almanya'daki kadar yabancı hissediyorum. Orada Almanlarla pek anlaşamıyordum. Kendi toplumlarından biri olmadığımı bana sık sık hatıriatıyoriardı.. Ama burada da durum pek farklı degil. Düzgün Türkçe konuşamıyonım diye arkadaşlanm bana 'Alman Hakan' diyor. Kendimi onlann arasında yabancı gibi hissediyorum. En iyi arkadaşım, benim gibi Almanya'dan gelme. Onunla anlaşabiliyonım." 1960 yılında Türkiye'de doğmuş, 196982 arasında Almanya'da yaşamış Hasan B.'nin sözleri, Federal Almanya'daki 1 milyon 700 bin kişilik Türk topluluğu içinde 3. kuşağı oluşturan çocukların, gençlerin durumunu büyük ölçüde özetliyor. Kimilerince "asıl mesele", kimilerince "patlamaya hazır bomba" diye nitelenen 3. kuşak Türk çocuklarını, Almanya'da doğanlar, okul yaşından önce ya da okula başlamışken Almanya'ya gidenler oluşturuyor. Almanya'daki yaşantılan zaten pek çok sorunla yüklü olan bu çocuk ve genç grubu için hayat, geri dönüşlerin artmasıyla daha da zorlaşıyor. Hakan B. "Burada yabancı gibiyim, ama" diyor, "Almanya'ya da gitmek istemiyonım. Çünkü orada da yabancıyım." Almanya'daki Türk topluluğu içinde, büyük kentlerde yetişmiş, belli bir kultür düzeyini aşmış ve Alman toplumuyla "Almanlaşacak" ölçüde kaynaşmı» kesiınin çocukları genellikle bu sorunların dışında. "Almanlaşma", 3. kuşağı bunaltan sorunlan kendine gore ortadan kaldırmış. Kendi benliklerini kaybetmeden Almanlarla bir ölçüde kaynaşabilmiş kesimlerde ve içine kapanarak dar bir çevrede hayatını sürdürenlerdeyse " 3 . kuşak sonınu" bütün ağırlığıyla yaşanıyor. 2 milyon 200 binlik toplam, 250 binlik yabancı, 120 binlik Turk nüfusuyla Berlin, yabancılarla ilgili her türlü sorunun en şiddetli hissedildiği kentlerin başında geliyor. Berlin'in Kreuzbabanın çocukla gereğınce ilgilenmesi mümkün degil. Çocuklar, ilişkilerinin sınırlılığını aşamadıklanndan, konuşma yoksunluğuna, yalnızhğa itiliyor. Kendilerine bir kimlik edinme çabasına doğru dürüst girişemiyorlar bile. Evde, TV karşısında saatler geçirerek, zaten kendilerini geri çekilmeye, savunmaya iten kendilerinden üstün bir yabancı ülke düzeni ve toplum hayatını hareketsiz seyretmeye alıberg semti, bu kentteki Türkle şıyorlar. rin yarısından fazlasını barındıEn önemlisi, onun dışında karıyor. Bakkalı, kasabı, semt palıyorlar. Bu durumda kendi arazan ve her şeyiyle, Almanya'nın larında kaynaşıyorlar ve "izole" ortasında bir Türk kasabası gibi. oluyorlar. Okula başlama yaşını geçtik1964'te Almanya'ya "birkaç ten sonra Almanya'ya gelen çoyıl çalışıp birkaç kuruş biriktircuklar için eğitim ve toplum hame" amacıyla gelip o gün buyatına ayak uydurmak zaten hegundür geleceği belirsiz bir gemen tümüyle imkânsız. Onlar çim savaşı veren Antalyalı Musbaştan "izolasyona" mahkum tafa A., "Ne geri dönebiliyoruz kahyorlar. ne de burada rahat edebiliyoTürkiye'de ilkokul birinci sınız" diyor. Mustafa A., "birkaç nıftayken Almanya'ya gelmiş kunısu" bir türlü biriktiremediHaşmet'in durumu "yumusak" ğini, ilerde ne olacağını "fazla çok zayıftı. İşte Ali'nin anlattıklan: "Türkiye'yi tanımıyonım ki, oraya döneyim. Burada huyunu suyunu büdigim pek çok arkadaşım var. Türkiye'ye gitsem, oradaki çocuklaria nasıl anlaşacagım? Turkçe bilmiyorum, nasıl okuyacagım? Mahallede Türk arkadaşlanm var, ama çogu Almanca bilmiyor, pek anlaşamıyoruz. Bir ögretmenimiz bir kere, 'Siz Türksunüz, günün birinde ülkenize döneceksiniz' dedi. Ben Almanlan Turklerden daha iyi tanıyorum, neden bir gün Türkiye'ye dönmek zorunda olayım? Türkiye'de ne yapabilirim..?" Hükümetin görüşü Komisyona gönderilen hükiimet görüşunde "Bu hükmün taraflann serbest iradeleri ile akıt yapma haklanna aykırı bulunduğu ve uygulama güçlükleri çıkaracak nitelikte göriiklügü" belirtildi. Kiracıların, kiralananın asgari beyan değerini nereden ve nasü elde edebilecekleri sorusu yönetilülen hükümeı görüşunde özetle şöyle denildi: Oguz döntince Oğuz 1965 yılında Güney Almanya'da küçük bir kentte doğmuş. 2 yaşındayken ailesi Berlin'e yerleşmiş. Yuvaya, okula gitmiş Oğuz. 1978'de Türkiye'ye dönmüşler. "Geldigim sırada Türkçe okumayazma bihniyordum" diye anlattı. "Okula girecektik, anav yaptılar, Türkiye ile ilgili şeyler sordular. Bilmiyordum, Türkçem de yetersizdi, çok zorlandım. Türkiye'de Almanya'dakinden daha az arkadaşım var. En iyi arkadaşım N'ürnberg'den gelmiş bir çocuk. Br nim gibi." Oğuz'un annesi oğlunun zaman zaman bunahma düştuğünü söylüyor. "Yazın Alman turistler gelir, onlaria gezer, iyi gözükür, kısın suraünı asar, morali bozulur" diyor. "Bu durumun bu kadar kötü olabilecegini hiç düşünmemiştik. Geleli 5 sene oluyor, hâlâ alışamadı. Çok üzüliiyorum, ama elden ne geür..?" tşte, "Türkiye'ye dönersem ne olacak?" diyen Ali için canlı yanıt: Oğuz. Sırf Ali için de değil. Bütün 3. kuşak için. 099 juıa. I iVıNE &BL)P GiDeFL AUAH SP BDES PÖNÜP NE M4NIM KrZIM ĞEUMİŞ., BENJM KlZIM &dŞI ÖNÛNOE kafaya takmadan" hayatını sürdürdüğünü anlattı. Ve Türkiye'ye dönemeyişinin en başka gelen nedeni olarak, "çocukların durumu"nu gösterdi: "Türkiye'ye döneyim diyorum, ama çocukların okulunu diişunüp vazgeçiyonım. Küçük Türkçeyi pek beceremiyor, zaten Türkiye'yi de kartlardan falan tanıyor. Şimdi Türkiye'ye dönsek, kendi vatanında yabancı gibi dolaşacak. Buranın düzenine alıştık da biraz. Memlekete dönsek biz de yabancılık çekecegiz. Ama hep burada kalmak da olmaz..." Almanya'daki Türk ailelerinin genel yaşam tarzı, çocukların gelişimine olumsuz etkileriyle, sorunu birkaç kat daha ağırlaştınyor. Sabahın erken saatlerinde kalkıp işe giden, akşam yorgun argın evine dönen ana bir örnek sayılabilir. Yine de örnek: "Alman arkadaşlanmla pek anlaşamıyorum. Onlarla sadece okulda beraberim. Okul dışında Türk arkadaşlarlayız. Türkiye'ye dönmek..? Bilmem. Buraya alıştım. Ama orada da yaşayabilirim sanıyorum. Almanca biliyorum. Herhalde bunun sayesinde Türkiye'de bir şeyler yapabilirim." Haşmet futbolcu olmak istiyor. Ya da "Türkiye'de babasının kuracagı bir işte" çahşabilir, dediğine bakıhrsa. Acaba babası iş kurabilir mi, bunu bilmiyor. Almanya'da "Yabancılar Haftası" bugün başbyor BONN Federal Almanyada yabancı düşmanlığına karşı duzenlenen "Yabancılar Haftası" bugün başlıyor. Bu yıl ilk kez kutlanacak olan Yabancılar Haftasında yabancı işçilerin, öğrencilerin ve kadınların sorunlan tüm kentlerde duzenlenecek çeşitli toplantılarda tartışılacak. "Korkuya degil, komşuluga başlayalım" sloganı ile devam edecek hafta boyunca yabancılarla işbirliği içinde çalışan dernek ve kuruluşlar da ülkelerindeki politikacılara yabancıların sorunlarını anlatacaklar. 28 eylül çarşamba günü antrenörü Türk olan bir Federal Alman takımı ile Türk Futbol Takımı Frankf urt'takarşılaşacak. Başlama vuruşunu ünlü futb adamı Helmut Schön'ün yapac ğı karşılasmayı Federal Almanya'da hakemlik yapan üç Turk kızının yöneteceği bildirildi. Hafta Türk, Italyan, Yugoslav, tspanyol ve Portekizli gençlerin halk oyunları gosterilerinin de yer aldığı şenliklerle son bulacak. Yabancılar Haftası nedeniyle bir demeç veren Başbakan Helmut Kohl ve yabancı siyasi partilerin liderleri dostluk içinde yaşamanın önemine değinerek yabancı düşmanlığını kınadılar. Almanca konuştuk Antalyalı Mustafa A.'nın 11 yaşındaki ortanca oğlu Ali ile Almanca konuştuk. Türkçesi Parçalanımş cesedin başı ve koiları aranıyor İstanbul Haber Servisi Kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce parçalandıktan sonra bacaklan Kuçükyalı sahilinde, gövdesi ise Kalamış koyunda bulunan 2530 yaşlanndaki kadının ölüm olayıyla ilgili soruşturmayı derinleştirerek sürdüren cinayet masası görevlileri seri operasyonlara girişti. Kesik kadın bacaklan geçtiğimiz perşembe akşamı saat 20 sıralannda Küçükyalı Ahıntepe Mahallesi Bağdat Caddesi üzerindeki Derya gazinosu ile otoparkının arasındaki kumsalda çocuklar tarafından bulunmuştu. Bacaklardan sonra önceki akşam da başı ve koiları kesilmiş olan gövde Kalamış koyunda balıkçılar tarafından bulundu. Ustaca kesildikten sonra kolayca taşıabilmesi amacı ile parçalar halinde bırakıldığı sanılan genç kadın cesedinin teşhir edilebilmesi için baş ve kollarının bulunmasına çalışıldığı belirtildi. Kartal Enmiyet Amirliği'nin yanı sıra Cinayet Masası görev lileri de Kadıköy yakasının tümünde seri operasyonlara ve parçalan arama çalışmalarına girişti. Bacaklan mavi renkli bir pazar torbası içersinde eteğine sarılı olarak, gövdesi ise Kalamış koyunda halı içerisinde bulunan ve 25 ile 30 yaşları arasında olduğu sanılan kadını öldüren kişi ya da kişilerin parçalan bir tekneden atmış olma olasıhğı üzerinde de duruluyor. Kartal Cumhuriyet savcısının isteği üzerine önceki gün gasilhaneye konulan bacak ve başsız gövde daha sonra otopsi yapılacak, Hunharca öldürüldükten sonra parçalanan bacak ve gövde kısmında hıçbir et sarkıklarının olmaması cinayeti işleyenin, bu işin ehli olduğunu gösterdiği vurgulanda. Kollarının da bulumbarı halinde parmak izi incelemesinin yapılacağı ve bu kişinin kayıplar listesinde bulunup bulumadığının belirlenmesine çalışılacağj bildinldi. Ismail Gu^ec
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle