17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 EYLÜL 1983 EKONOMI CUMHURİYET/9 Günün aynası Piyasaya 12 milyar sürüldü ANKARA (ANICA) Merkez Bankası 26 ağus:os 2 eyliil trihleri arasında piyasaya 12 milyar lira sürdü. Böylece, ağustosun son haftasında geri çekilen 65 milyar liranın yaklaşık beşte biri yeniden piyasaya sürülmüş bulunuyor. Piyasadaki para miktarının eylülün iik haftasında kaydettiği genişlemede, hazineye sağlanan kısa vadeli avanslarla, özel bankalara ticari senetler aracılığıyla açılan krediler ve destekleme alımı yapan kamu kuruluşlarına sağlanan krediler etkili oldu. 2 eylül tarihi itibariyle 572.8 milyar lira düzeyinde bulunan emisyon hacmi, yılbaşından bu yana yüzde 6 oranında 30.1 milyar liralık genişleme kaydetmiş bulunuyor. Geçen yılın eşdöneminde ise piyasadaki para miktarı yüzde 29 oranında 112.8 milyar liralık çoğalma kaydetmişti. Pinochet 10 yılda iliğine kadar borçlanmış bir ekonomi yarattı Şili'de serbest piyasa ruhuyla hareket eden Friedman'ın çömezleri sabit kur sistemine dokunmadılar. Bu sistem hem "Şili Mucizesi'ni yaratacak, hem de ekonomik çöküşün temelini hazırlayacaktı. MLRAT KÖPRÜ Şili'de General Augusto Pinochet iktidan 11 yaşına basarken, 10 yıllık "monetarist" uygulamadan geriye "iligine" kadar borçlanmış ve çöküş aşamasına gelmiş bir ekonomi kaldı. Ayrıca, uzun yıllar sürdürülen "söıde liberal" ekonomik politikanın yerini son dönemde artan bir korumacılık ve devletçilik aldı. 1973 yılının eylülunde başa geçen Pinochet, Allende'nin ekonomik programını tersyüz etti. Allende'nin işsizliği önlemeye ve işçi ücretlerini artırmaya yönelik genişlemeci politikasının yerine Pinochet, Üçüncü Dünya ülkeleri için bir "d*ney" oluşturacak "monetarisl" programı yürürlüğe soktu. Friedman'ın çömezlerince yüriitülecek program uyarınca, kamu harcamaları kısılacak, her türlü sübvansiyona son verilecek, gümrük duvarları yıkılacak, kısacası ekonomide devlet korumacılığına son verilecekti. Program temel araç olarak sıkı para politikasını, amaç olarak da enflasyon canavannın yok edilmesini öngörüyordu. Yani Şili'nin yeni yönetimi ekonomide serbest piyasa kurallarını geçerli kılacaktı. Öyle de yapıldı... Ancak, Piyasa ekonomisi kurallanyla uyuşmayan bir uygulamaya hiç dokunulmadı ve sabit kur sistemi terkedilmedi. Çünkü, bu sistem "Şili Mucizesi"nin esas yaratıcısı işlevini görecekti. BAŞARIMN ANAHTARI: SABİT KUR Sabit kur sistemiyle dış borçlanma çekici kılınacak ve özellikle özel sektör yatırımlarının dış kredilerle takviyesi sağlanacaktı. Böylece bir taşla iki kuş vurulmuş olacaktı. Enflasyon sıkı para politikasıyla geriletilecek, ancak monetarist politikanın ekonomiyi daraltıcı etkisi dış borçlanma yoluyla giderilecekti. Bu uygulama kısa sürede olumlu sonuçlar verdi. Diğer Latin Amerika ülkelerinde büyüme enflasyonla atbaşı giderken, Şili'de "enflasyonsuz büyüme" mucizesi yaratıhyordu. Yüzde 500'lere varan enflasyon oranı yüzde 10'a geriletildi ve 1970'li yıllar boyunca ortalama yüzde 8'lik büyüme hızına ulaşıldı. Bu gelişme işsizliği azalttı ve bütün toplum kesimlerinde reel gelirlerin yükselmesine olanak verdi. Bu nedenle Pinochet için şimdilik korkulacak bir durum yoktu. Ufukta da görünmüyordu. Ayrıca, borçlanmadan çekinmeye de gerek yoktu. Nasıl olsa uluslararası bankalar borç talebini sorgusuz sualsiz karşılıyorlardı. Borç bulmada, "laboratuvar ülke Şili" en şanslılardan biriydi üstelik. BORÇLA BESLENEN EKONOMİ Bununla birlikte, bu ortamda Şili'nin borç yükü kısa sürede 18 milyar dolara ulaştı. Artık Şili kişi başına borç bakımından dünyanın en borçlu ülkesi olmuştu. Toplam borcun dörtte birine yakın bölümu kısa vadeli borçlardan oluşuyordu ve en önemlisi de borcun üçte ikisinden çoğu özel sektöre aitti. Yani, borçla, hem de dış borçla beslenen bir ekonomik yapı oluşmuş, Şili ekonomisi iliğine kadar borçlanmıştı. Borç olanaklannda en küçük bir daralmanın da bu yapıyı çökerteceği ortadaydı. Nitekim öyle oldu.... Döviz kurunun sabit tutulması dış ticareti olumsuz etkiledi. Dışsatım teklerken, dışalım (özellikle de lüks tüketim malları dışahmı) hızlı bir tırmanış gösterdi ve dış ticaret açığı 1979 yılında 3.5 milyar dolar gibi dev bir rakama ulaştı. Buna ek olarak, 1980 yıhyla birlikte dünya ekonomik bunalımı Şili'nin dışsatımına ikinci darbeyi vurdu. Böylece azalan dışsatım gelirleri, Şili'nin borç ödeme olanaklarını iyice daralttı. Uluslararası bankalar da yeni kredi açmamaya başlayınca, borç dağı ekonominin üstüne yıkılıverdi. ZAMANSIZ DEĞİŞİKLİK Bu olumsuz gidiş, ekonomik EKONOMt NOTLARI OSMAN ULAGAY Sabancılar ağır basarken Günlük gazetede yorum yazmanın tehlikeli bir yanı da oluşum halindeki olaylar, sürmekte olan gelişmeler hakkında yorum yapmayı zaman zaman zorunlu kılması. Bu bence, risklerini ve hata yapma payını peşinen kabul etmek koşuluyla, gazete yorumcusunun zorunlu bir görevi. Geçen haftakı gazete haberterinin çok iyi gösterdiği gibi Türkiye'de sürmekte olan bir oluşum da Türk sermayesinin kendi içindeki dengelerin hızla değişmesi ve büyük holdingler arasında yeni bir sıralamanın, yeni bir hiyerarşinin gündeme gelmiş bulunması. Türk ekonomisinin çok sayıda büyük holdingi bir arada yaşatamayacağının anlaşıldığı bir dönemde çok doğal bir oluşum bu. Özellikle son bir yılın gelişmelerine dikkatle bakılınca bu oluşum içinde giderek ağır basmaya başlayan grubun Sabancı ailesi oiduğu görülüyor. Geçen haftanın gelişmeleri de bu olgunun yeni sonuçlarını gündeme gelirmiş bulunuyor. Sabancı ailesinin günün koşullannı çok i/i değerlendirerek rakıplerine hissedilir bir üstünlük sağlamaya başlamasında çok çeşitli etkenler rol oynamış görünüyor Bunların başlıcalannı şöylece sıralamak olası: • Sabancı ailesi içinde işbölümü ve dayanışmanın çok iyi olması, aile içi hiyerarşide Sakıp beyin üstünlüğünün tartışılmaması, • Sabancı ailesinin hemen her ferdinin hırs, dayanıklılık ve esneklik unsuriannı çok iyi birteştiren bir yapıda olması ve amaca ulaşmak için günün koşullarının gerektirdiği tüm araçlan kullanmasını bilmesi, • Sabancı ailesinin devtetle ve bürokrasiyte ilişkilerinde çok başarılı olması, • Sabancı grubu iş alemi içinde acımasızca üstünlük sağlama çabasındayken Sakıp beyin her türlü olanağı kullanarak, gereğinde JR şapkasıyla ya da folklorcu kıyafetiyle resımler de çektirerek kamuoyunda yumuşak bir imaj, bir halk adamı imajı yaratmaya özen göstermesi, • Sabancı grubunun her türlü olasılığı da hesaba katarak çok iyi bir kadrolaşmaya gitmesi; üst düzey kadrolarında ekonomik ve mali konularda yeteneğini kanıtlamış kişilerle bürokraside ve devlet kademelerinde iş kotarma yöntemlerini çok iyi bilen çeşitli çevrelerde saygınlığı olan kişileri bir araya getirmeyi başarması. Tüm bu saydığımız özellikler Sabancı grubunun koşulları kendi lehine kullanabilmesine ve hatta değiştirebilmesine, çok uzun ve bıktırıcı pazarlıklardan kazançlı çıkabilmesine, rakiplerini gereğinde birbirıne düşürerek zayıflatmasına ve geçmişteki hatalı kararlann sonucu olan bazı sıkıntılı durumlardan fazla yara almadan sıyrılmasına olanak veriyor. Peki, Sabancı grubunun özellikle Özal'ın görevden ayrılmasından sonra belirginlik kazanan bu üstünlük sağlama girişimi karşısında diğer büyük holdingler, iddialı gruplar ne yapıyor? Sabancıların atılımıyla başetmekte neden zorluk çekiyorlar? Bu soruların cevabı galiba Sabancıların başarısını sağlayan unsurların tümünün birden diğer grupların hiç birinde bulunmamasından kaynaklanıyor. Örneğin Koç grubunda Vehbi beyin çok içine kapalı imajıyla Sakıp beyle boy ölçüşmesi söz konusu bile değil. Bundan daha önemlisi Koç ailesinde hırsıyla ve tuttuğunu koparma gücüyle Vehbi beyidestekleyecekbir "razegüç'ünbulunmamasının grup için önemli bir handikap oiduğu söyteniyor. Örneğin Çukurova grubunun devletle ve bürokrasiyle ilişkilerini iyi geliştirememiş olması ve grubun atılımcı unsuru olan Mehmet Emin Karamehmet'in hâlâ Türkiye'ye dönmemiş bulunması bu grup için önemli bir dezavantaj kaynağı oluyor Örneğin hırs ve atılımcılık açısından dikkati çeken KozanoğluÇavuşoğlu grubunun kadrolaşma konusunda yetersiz kaldığı ve iyi hesap yapamadığı için atılımının sonunu getiremediği ileri sürülüyor. Bu örneklere diğerlerini eklemek kuşkusuz ki mümkün. Önemli olan tüm bu etkenlerin sonucunda Sabancı ailesinin Türk semayesi içinde tartışmasız bir numara konumuna hızlı yaklaşmakta olması. Bunu nasıl gerçekleştiğini, Garanti Bankası olayını, Karamehmet olayını, ve buna benzer olaylan nelerin izleyeceğini her halde zaman içinde göreceğiz. Türk çimentosu Uzakdoğu pazanna açddı ANKARA (THA) Bu yılın ilk sekîz ayinda 10 milyon ton çimento üretildiği bildirildi. Çimento sanayii yetkililerinden edinilen bilgiye göre, üretilen çimentonun 1 milyon 800 bin tonu ihraç edildi. 1 milyon 700 bin ton çimentonun da bağlantısı yapıldı. Yetkililer, bu yıl ilk kez Bengladeş'e de dışsatım yapıldığını belirttiler. Böylece Uzakdoğu pazarlannda da Japonya ve Kore ile rekabete girilmiş olacak. Yalnız bu yıl çimento dışsatımında bir azalma görülüyor. Yetkililer bunu tüm dünyada yatırımların azalmasına, pazarımız olan Ortadoğu'daki savaşm halen sürmesine ve petrol ihraç eden ülkelerin petrol gelirlerinin düşmesi yüzünden çimento istemlerinin azalmasına bağlıyorlar. Bu ülkelerin başında Nijerya geliyor. Çimento üretimi geçen yıla oranla yüzde 16 daha az gerçekleşti. Geçen yıl 15 milyon 800 bin ton çimento üretimi yapıldı. Prof. Erdilek: \abancı sermaye yatının için kuyrukta değil İSTANBUL (THA) Büyük borç krizi içinde sağlanan başarının doğrudan ya da portföy yatırımı olarak yabancı sermaye çekmesi için yeterli olmadığını savunan Prof. Asım Erdilek, "yabancı sermaye yatınm >apmak için kuynığa girmi\or" dedi. ABD'nin Case \Vestern Reserf üniversitesi öğretim üyelerin^en Prof. Asım Erdilek Nokta Dergisi'nin sorularını cevaplarken, ocak 1980'den beri yabancı yatınmların Türkiye'yi göreli olarak çekici bulduklarını, ancak Türkiye hakkındaki olumsuz düşüncelerini değiştirmek için daha fazla zamana ve kanıta gereksinimleri olduğunu belirterek, şöyle dedi: CENDERE KİMİ SIKIYOR? Şili'de iflas, işsizlik ve azalan gelir cenderesine kısılmış toplum kesimleri Pinochet'ye başkaldırmaya başiadı. Pinochel ise IMF'den biraz kredi koparabilmek için cendereyi daha da sıkıyor. Ama, kemlisi de sıkışmış durumda politikadaki zamansız bir değişiklikle daha da hızlandı. Geçen yılın şubat a>inda ekonomiyi yönetmekle görevlendirilen Rolph Ruders önderliğindeki yeni Friedman'cı ekip dışsatımı teşvik amacıyla ülke parasını yüzde 100 oranında devalüe etti. Bu karar, boğazına kadar dış borca baımış şirketleri kur farkı çıkmazıyla karşı karşıya getirdi ve iflaslar yaygınlaştı. Kısa sürede Ulke çapına ulaşan şirket iflasları banka sistemini de etkiledi. ÇÖKÜŞ Şili ekonomisi artık tam bir çöİcüş yaşıyordu. Yatırımlar tamamiyle durdu, dışalım ve dışsatım hacmi aniden daraldı, iflaslar işsizliği yüzde 30'lara tırmandırdı. 1929 Büyük Bunalımı'ndan beri ilk kez bir ülkede, Şili'de, GSMH yüzde 14 oranında geriledi. Enflasyon da yeniden yükselme eğilimine girdi. Pinochet yönetimi önceleri iflasları seyretmekle yetindi. Ancak büvitk Hşnkalar VP pltonnmi. nin yükünü taşıyan büyük holdingler de sallanmaya başlayınca, monetarist politikadan taviz vermek zorunda kaldı. Taviz giderek tam bir devletçiliğe dönüştü. Birçok banka ve holding devletleştirildi, özel sektörün dış oorçları devlet garantisine alındı. EKONOMİK İFLAS Böylece, Pinochet iktidan on yılını geride bırakırken, içte ve dışta tüm inandırıcılığını yitirmiş bulunuyor. Bankalar Şili'nin yılda 1.6 milyar doları bulan ödemeler dengesi açığıyla borçlannı ödeyebileceğine kanaat getiremezlerken, iflas, işsizlik ve azalan geiir cenderesine kısılmış toplum kesimleri Pinochet'ye başkaldırmaya başladılar. Pinochet ise IMF ve bankalardan biraz kredi koparabilmek için cendereyi daha da sıkıyor. Ekonomik iflasın politik iflasa dönüşüp dönüşmeyeceğini ise önümüzdeki günler gösterecek. "Birçok yatırımcı Özal'ın istifasından sonra, Türkiye'nin liberal ve dışa döniik kalkınma modelinin tersini çevrilmese de döndürüldüğü görüşünde. Arjantin, Meksika ve Brezilya ile karşılaştırıldığında Türkiye'nin çok daha iyi durumda olduğu kabul ediliyor. Birçok uluslararası bankacı Türkiye'nin bir >andan yüzde 6'lık bir büyüme hızı gerçekleştirmeye çalışırken, bir yandan ihracatında gerileme söz konusuyken bu yıl başlayp.cak olan borçlan ödeme programımn gerçekleşip gerçekleşmeyecefi konusunda kuşkulu." ŞİRKETLERDEN HABERLER Şişe Cam bu yıl 532 bin ton cam üretecek Türkiye Şişe Cam Fabrikaları AŞ 1985 yılında üretimini 622 bin tona çıkarmayı hedefliyor. 1983 yılında 532 bin cam üretmeyi planladıklarmı ve ilk 7 ayda 296 bin ton üretim yaptıklarını belirten şirket yetkilileri, tam kapasite ile çalıştıklarını söylediler. Kula 500 milyonluk tahvil çıkaracak Kula Mensucat Koordinatörü Baki Toksal, kuruluşlarınm önümüzdekigünlerde 500 milyon liralık tahvili satışa çıkaracağını açıkladı. Toksal, piyasaya 670 milyon liralık borcun ödendiğini de bildirdi. Toksal Kula Mensucat'ın halen SSK, Maliye ve Tariş'in yanı stra ikramiyeleri dolayısıyla işçilere de borçlu olduğunu sözlerine ekledi. Prof. Kıımbaracıbaşı: Seçim sonrası faiz politikasının gözden geçirilmesi gerekir "Sonuç olarak istesek de istemesek de çıkış yolu olarak yeniden enflasyonist bir politikanın izlenmesi gerekir." ANKARA ( T H A ) Prof. Dr. Onur Kumbaracıbaşı, Türkiye'de 6 kasımdan sonra işbaşına gelecek hükümetin fiiz politikasını baştan sona yeniden gözden geçirmesi gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Onur Kumbaracıbaşı yaptığı açıklamada 24 Ocak Kararlan'nın etkisiyle işçi ve memur kesiminin alım gücünün düştüğunü bildirerek, "Yeni hazııianan bütçe ile katsayının 40'ın üstünde olmaı>ı gerektiğin i " öne sürdü. Onur Kumbaracıbaşı şunları söyledi: "Enflasyon oranını düşüren 24 Ocak Kararlan'nın en önemli etkisi, içerdeki alım gücünü düşürmüş olması, buna mukabil üretilen malın dışanya istenilen şekilde satılamamasıdır. Bunun sonucu olarak da, sanayinin çeşitli kesimlerinde sıkınlılar başgöstermiştir." Prof. Dr. Onur Kumbaracıbaşı, seçimlerden sonra zorunlu olarak, yeniden enflasyonist bir politika izlenmesi gerekeceğini öne sürerek, "Bu ise, toplumun ağırlıklı kesimini oluşturan işciler, memurlar ve koylulerin alım gücünü artırarak bunun yanısıra enflasyonu da bir ölçüde kırbaçlayacak" dedi. Kumbaracıbaşı şöyle devam etti: "Para arzındaki yüzde 10'luk bir artış heraen fiyatlarda da yüzde 10'luk bir artış yaratır diye düşünmek doğru değildir. Alım gücünün artması, iç piyasada bir canlanmava paralel olarak üretimi de hızlandınr. Sonuç olarak, istesek de istemesek de çıkış yolu olarak yeniden enflasyonist bir politikanın izlenmesi gerekir." 6 kasım seçimlerinden sonra görev alacak hükümetin uygulayacağı politikada bazı değişikliklerin beklendiğini de kaydeden Prof. Kumbaracıbaşı. "Uygulanan katsayının 34'der> 40'a ve hatta daha yukarıya çıkarılmasının yanında taban fiyatları uygulamalarında farklı bir yaklaşım olmalıdır. Çünkü çiftçi kesiminin devletten büyük ölçüde alacagı var, bunlar avanslarla idare ediliyor. Devlet bir taraftan kendi mamullerine zam yaparken bunları da düşünmek zorundadır." dedi. Onur Kumbaracıbaşı, faiz politikasında da bir değişiklik beklenebileceğini yeni kurulacak hükümetin serbest faiz yerine, daha kontrollu ve daha düşük faiz uygulanmasına yöneleceğini, dışsatımın bu kadar basit yöntemlerle gerçekleştirilemeyeceğini, bu yönde de bir ayarlama yapılacağını öne surdü. Anadolu Endüstri Holding hurs veriyor Anadolu Endüstri Holding, Boğaziçi, Ortadoğu ve İstanbul Teknik Üniversitesi mezunu 10 gence Amerika 'da pazarlama, endüstri mühendisliği, işletme ve finans konularında master yaptırmak için burs verecek. Burs almak isteyenlerin İOyasım aşmamtş olması koşuluyla Anadolu Endüstri Holding'in Sirkeci'deki Personel Müdürlüğü'ne 30 eylül gününe kadar başvurmaları gerekiyor. MİGROS, 20 satış mağazast açıyor MİGROS'un, tstanbul'daki satış mağazaları zincirinigenişletmek amacıyla Rumeli yakasında 11, Anadolu yakasında da 9 yeni satış mağazası açacağı öğrenildi. MİGROS yetkililerinden alınan bilgiye %öre, Rumeli yakasında Aksaray, Fatih, Fındıkzade, Beyoğlu, Mecidiyekoy, Beşiktaş, Pazariçi, Gaziosmanpaşa, Eyüp, Kasımpaşa, Etüer, Sanyer; Anadolu yakasında ise Üsküdar, Pendik, Moda, Suadiye, Bostancı, Maltepe, Beykoz, Kartal, ve Pendik semtlerinde yeni satış mağazalan hizmete girecek. İSTANBUL GAZETESİ Bayram günleri yurdumuzun her yerinde okuyabileceğiniz gazete İSTANBUL BAYRAM GAZETESIdir. İlân vererek yüksek tirajından yararlanabileceğiniz yegâne gazete, ofset baskılı İSTANBUL BAYRAM GAZETESİ'dir. Adres: Gazeteciler Cemiyeti CagalogluİSTANBUL Tel: 522 12 22 522 54 08 526 80 46 Irak heyeti, OTDTi gezdi Ekonomi Servisi Türkiye İnşaat ve Tesisat Müteahhitleri Birliği'nin davetlisi olarak ülkemizde bulunan Irak Tarım ve Toprak Reformu Bakanlığı, tarım dizaynı ve inşaat genel müdürü Alâaddin Abbas, "Irak'ta inşaat yapan Turk müteahhitleri buradaki malzemeleri rahatlıkla kullanabilirler" dedi. Alâaddin Abbas başkanlığındaki beş kişilik Irak heyeti, dün OTlM'i gezdi. OTlM'de sergilenen tarım araçlan, traktör ve öteki sanayi ürünlerini inceleyen Alâaddin Abbas, Türk sanayi ürünlerini topluca görmekten memnunluk duyduğunu belirtti. Alâaddin Abbas Irak'ın ihtiyaçları için tesbitler yaptıklarını ve birçok konuda temaslann mümkün olacağını söyleyerek, şöyle konuştu: "Irak'ta inşaat yapan Türk müteahhitleri, buradaki malzemeleri rahathkla kullanabilirler. İnşaat malzemeleriniz Avrupa malzemeleriyle rahatlıkla rekabet edebilecek kalitede." Nohut ve fasulyemizi ençok Italyanlar seviyor İSTANBUL (THA) Türkiye'nin 1983 ocakhaziran döner mindeki nohut, fasulye ıt e kuru bakla ihracatının yüzde 90'ının ttalya'ya yapıldığı belirlendi. İhracatçı Birlikleri'nden alınan bilgiye göre, Türkiye:'denohut, fasulye, kuru bakla ihracatından 1983'ün ilk altı avında 441 milyon 625 bin lira döviz girdisi sağlanarak, geçen yıla oranla yüzde 32,6'lık artış kaydedildi. Türkiye'nin fasulye ihracatında 1i2 milyon 280 bin, kuru bakla ihracatında 181 milvon 440 bin liralık artış olurkenı, nohut ihracatında 48 milyon 734 bin 551 liralık azalma meydana geldi. Alınan verilere göre,'rürkive, İtalya'ya 398 milyon 107 bin 625 liralık kuru bakliyat ihracatı fierçekleştirdi. Yapı Kredi Müdür Muavini: Sonbaharda i faizler 5 puan düşebiîir İZMİR (THA) Yapı ve Kredi Bankası Genel Müdür Muavini Dr. Metin Berk, ekononıinin yeniden kontroldan çıkmaması îv*in ihracat ve isçi dovizlerinin özendirici önlemlerle artınlmasını istedi. Dr. Metin Berk, bu arada, sonbahar aylannda mevduat faiz oranlarında ılımlı bir düşüş olasılığından sözederek, bunun yüzde 5 dolayında olabileceğini öne sürdü. Yapı ve Kredi Bankası Genel Müdür Muavini Dr. Metin Berk, İzmir'de bir özel sektör firmasınca yayınlanan dergiye verdiği demeçte: "Finansman kesiminde. sektörü temelden etkileyecek birdeğişiklik, sarsınlı ihtimali oldukça uzak gözükmektedir. Sonbahar aylannda mevduat faiz oraniarında ılımlı bir düşüş olasıdır (yüzde S). Yeni yasadan sonra KİT'lerin yeniden düzenlenmesi ve daha verimli çalışmaları konusunda olumlu gelişmeler beklenebilir. İç pazarları harekete geçirmek. yatınm ve istihdamı artırmak amacıyla sıkı para politikasında bir gevşeme beklenebilir." Menkul degerler alanındaki yeni ye yasal uygulamaların bütün avantajlarını ögrenmelisiniz... Eczacıbaşı Yatırım'a gelin. Uzmanından bilgi alın. Isterseniz yazın, bilgi isteyin. Ama bu alandaki yenilikleri mutlaka tanıyın. Yararlanın. BİLMEK, KA2ANMAKTIR. YALOVA İCRA MEMURLUGUNDAN Dosya No. 1983/510 Esas Salılmasına karar verilen gayrimenkülün cinsi, kıymetı, adedi ve evsafı: Yalova tapusunun Koru köyü Küçükova mevkiinde, 5 pafta, 217 parsel, 213 kUtükte kayıtlı larla vasfındaki 1980 m' miktarlı ipotekli gayrimenkuldür. EVSAFI: Yeni açılan Çınarcık sahil yolunu takiben Doğan Dere kopriısünün 450 metre batısında, yola 200 metre, kuzeyinde, denize ise, 200 metre mesafede olup, zemin itibariyle arazi niteliğindedır. Üzerinde tek katlı üç odalı yığma kârgır olarak yapılmış bina üzeri marsilya kiremidi ile örtülüdür. Elektriği mevcuttur. Ayrıca üc adet 500 er nv'.lik ahşap kafes üzerinde demir profiloden yapılmış cam çerçevcli iki metre yüksekliğinde basit yapılmış seralar bulunmaktadır. MAHAMMEN KIYMETİ; Arsa, üzerindeki bina ve seraların kıymetleri ile birlikte toplam olarak 3.230.0OO. TL.dır. İMAR DURUMU: Imarlı olmayıp, mücavir saha içindedir. 1 Satış 1.11.1983 Salı günü saat 14.30'den 15.00'e kadar Yalova İcra Dairesinde açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymedin ^o 75'ni ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraftarını geçmek şartı ile ihale olunur. Boyle bir bedelle alıcı çtkmaz&a en çok artıramn taahhudu baki kalmak şartıyle.. 11.11.1983 cuma günü aynı yer ve aynı saatte ikinci artırmaya cıkarılacaktır. Bu artırmada da rüçhanlı alacakların alacağını ve satış masraflarını gecmesi şartıyle en çok artırana ihale olunur. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin lahmin edilen kıymetin ^o 10'nu nisbetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lâzımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde 20 günü geçmemek uzere mehil verilebilir. Dellaliye resmi ihale pnlu, tapu harç ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden odenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgjlilerin bu gayrimenkul uzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını da yanağı belgeler ile onbeş gün içinde dairemize bıldırmelerı lâzımdır; aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühleı içinde odenmezse, icra ve iflas yasasının 133. maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farkıan \e "io lOfaizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiç bir hukme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5 Şartname iiân tarihinden itibaren herkesin gorebilmesi için dairede açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir orneği gönderilebiür. 6 Satışa ıjtırak edenlerin şartnameyi gormuş ve münderecatını kabül etmiş sayılacakları, baskaca bilgi almak isteyenlerin 1983/510 esas sayılı dosya numarasıyle memurluğumuza başvurmaları ilân olunur. Basın 9769 Satış şartlan: Eczaabaşı\ktınm Sirket Merkezi: Büyukdere Cad. 15/A Tam Han. Kat. 2 Şişli, tstanbul Tel: 148 21 35 147 73 87 140 21 50(santral) Ankara: Selanik Caddesi, 19/5 Kızılay, Ankara Tel: 18 70 73 17 45 26 Izmir: Şehit Nevres Bulvan Eczacıbaşı Apt. 7/3 Alsancak, Izmir Tel: 21 10 18 Holding Ortaklıgı A.S DÖVİZ KURLARI Dövizin Cinsi 1 ABD Doları 1 Avustralya Dolan 1 Avusturya Şilini 1 Batı Alman Markı 1 Belçika Frangı 1 Danimarka Kronu 1 Fransız Frangı 1 Hollanda Florini 1 tsveç Kronu I tsviçre Frangı 100 ltalyan Lireti 100 Japon Yeni 1 Kanada Doları 1 Kuveyt Dinarı 1 Norveç Kronu 1 Sterlin 1 S. Arabistan Riyali Döviz Alış 241,20 212,06 12,86 90,4S 4,50 25,18 30,04 80,78 30,59 111,25 15,14 98,63 195,94 826,71 32,39 359,99 69,32 Döviz Salış 246,02 216,30 13,12 92,26 4,59 25,68 30,64 82,39 31,20 113,48 15,44 100,60 199,86 843,25 33,04 367,19 70,71 Efektif Auş 241,20 201,46 12,86 90,45 4,27 25,18 30,04 80,78 30,59 111,25 14,38 93,70 186,14 785,38 30,77 359,99 65,85 Efektij Satış 248,44 218,42 13,25 93,16 4,63 25,93 30,94 83,20 31,51 114,59 15,60 101,59 201,82 851.51 33,37 370,79 71,40 Nominal Sermaye: 600 milyon TL Ödenmiş Sermaye: 600 milyon TL Bu ilan Sermaye Piyasası Kurulu'nun 9/8/1983 tarih 3/Ey/|5 sayılı izni ile yayınlanmaktadır. / /
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle