19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
AĞUSTOS 1983 EKONOMİ CUMHURİYET/9 Günün aynası İlk 5 ayda 90.5 milyon dolarlık net turizm geliri sağladık ANKARA, (THA) Ocaknayıs dönemi turizm gelirleri ve ıarcamaları belli oldu. Buna göe, ilk beş ayda turizm gelirleri 141.3 milyon dolar, giderleri 50.8 milyon dolar gerçekleşti. et turizm gelirleri ise 90.5 milron dolara ulaştı. Geçen yılın eş lönemine göre, turizm gelirleinde yüzde 29.2 oranında artış )lurken, turizm giderlerindeki artış oranı yüzde 60.9 oldu. Net turizm gelirleri ise aynı dönemde yüzde 16.3 oranında artış gösterdi. Mayıs ayı turizm gelirleri geçen yılın a nı ayına göre, yüzde 51.4, giderleri ise yüzde 198.5'lik artış gösterdi. Mayıs ayı net turizm gelirindeki artış ise yüzde 5.7 oldu. TOFAŞ ve Benault yöneticüeri Bakanh yunıtladı MURAT KÖPRÜ Otomobile olan talebin son aylarda belirgin bir artış kaydetmesi ve bunun varolan üretimle karşılanamaması Sanayi Bakanhğı'yla firmaların arasını açtı. Otomobil almak isteyenlerin "ceşitli yollardan bizden fazla para talep ediliyor, bttyiik miktarda peşinat istenip uzun siire bekletiliyoruz" ya da "yüksek fiyatla taksitle almava zorlanıyoruz" blçimindeki yakınmaları üzerine Sanayi Bakanı resti çekti ve"gerekirse otomobil ithal ederiz" dedi.Bakan bir gazeteye yaptığı açıklamadtı oto r obil fırmalanna sitem ederek talep arttığı halde fabrikaların üretimlerini artırmadıklarından yakındı. Konuyla ilgili olarak görüşlerine başvurduğumuz otomobil firması yetkilileri ise üretimi kasıtlı olarak düşük tutmalarının söz konusu olmadıfimı söylediler. TOFAŞ öenel Müdürü Gökçe Bayındır "satışlar arttıkça üretimimizi artırıyoruz. Ocakta 794 otomobil Uretirken geçen ay bu sayıyı 2094'e çıkardık. Bazen üretimde, bayram izni fabrikadaki modernleştirme çalışmaları gibi nedenlerle hafif bir diişme oluyor. Bazen de dış pazar» fazla otomobil göndermemiz ı, piyasaya sevkiyatı biraz diişürüyor. Ama, genel olarak Bakan'ın istediği istikamelte bir artış var. Bakan yetmez, daha fazlasını yapın diyor. Biz de bu uyarıyı dikkate alacağız" dedi. OYAK Renault Genel Müdür Yardımcısı Can Göknil de aynı Talep arttıkça tiretimi artıracağız paralelde konuşarak şunları söyledi: "Ocakta 927 olan satışımız mayısta, 2554, haziranda da 2118'eyükseldi. Bunu gözönünde btılundurarak ocakta 1325 olan üretimimizi 2 btnin üzerine çıkardık. Yalnız üretime yakın stoğumuz mevcut. Bu düzeyde bir stok oldukça da üretimi çok fazla artırmak ekonomik olmaz. Yine de satışlar artarsa üretimi artırma eğilimindeyiz. Bakan otomobil ithal ederiz diyorsa herhalde bir bildiği vardır." YORUM YALÇIN DOGAN H? T İş Çevrelerinin Partilere Bakışı... ft Dolar, 2.7 mark sınırını aştı FRANKFURT (ANKA) VBD Doları, haftanın ilk gümnde tırmanışım sürdürdü ve !.70 Mark sınırını aştı. Borsalardan ulaşan son kayıtara göre, Frankfurt piyasasınla sabahın ilk saatlerinde Dolar 18 şubat 1974 tarihinden bu yaıa en yuksek değeri olan 2.7020 Mark'a yükseldi. Doların değer kazanması karŞı^mda Federal Almanya Merkez Bankası'nın şu ana kadar borsalara herhangi bir müdahalede bulunmadığı, ancak Bundesbank'm her an müdahalesini bekleyen döviz ahmsatımı yapanların kaygılı olduğu bildiriliyor. Milli Prodüktivite Merkezi Raporu: Dışsatımı hızlandırıcı etkenler ANKARA, (ANKA) Milli Prodüktivite Merkezi sanayi ürünleri dışsatımının özellikle 1981 yılında hızlanmasmda, etkili olan etmenlerin ortadan kalktığını savundu. MPM tarafmdan hazırlanan "TUrkiye'nin sanayi ürünleri dışsatımındaki artışın çöztimlenmesi, boyutlan, dayanaklan, geleceği" başlıklı raporda, dışsatımda ulaşılan başarı düzeyinin 1963'lerden beri izlenen " Yatırımözendirmedışsatım politikaları" gibi sürekli etmenler ile 24 ocak 1980'den beri izlenen "Yurtiçi talep düzeyini düşürücü, dışa açılmayı devletçe sağlanan sübvansiyonları artırarak özendirmeyi" amaçlayan geçici etmenlerin etkili olduğu belirtiliyor. Bunun yanısıra, Iraklran savaşı, Birleşik Amerika ile Libya arasında beliren soğuk savaş ve ticariekonomik ambargoların dışsatımın artışında olumlu yönde etkileri olduğu kaydediliyor. Raporda, özellikle geçici etmenlerin etkilerinin azaldığı ve bir dizi "yeni olumsuz etmenlerin" ortaya çıktığı, bunun sonucunda dışsatım artış hızının gerilediği savunuluyor. Irak'la olan kredili dışsatıma da değınılen raporda, "Bu tutum, belki dışsatım hacminin korunması sonucunu verebilir. ama, vadesi sonunda açılan kredilerin geriye ödenmemesi riski de oldukça yüksektir" denildi. Türkiye'nin böyle bir durum karşısmda, iki seçenek arasında ciddi bir hesap yapmasının, dışsatım gelirlerini en yüksek düzeye çıkarmak açısından zorunluIuk taşıdığı belirtiliyor. MPM'nin raporunda, Irakîran savaşınm sona ermesi halinde Türkiye'nin bu ülkeîere olan dışsatımının geleceğine ilişkin iki görüşe de yer veriliyor. kalktı metlere artık o ölçüde istem duyulmayacak, bu nedenle Türkiye'nin dışsatımında bir düşüş sözkonusu olabilecek. Ikinci görüşe göre ise, savaş sona ererse, Türkiye'nin bu ülkelere olan müteahhitlik ve mühendislik hizmetleri artacak ve çok miktarda inşaat malzemeleri satılabilecek. DÖVİZ KURLARI Dövizin Cînsi 1 ABD Doları 1 Avustralya Doları 1 Avusturya Şillni 1 Batı Alman Markı l Belçika Frangı l Danlmarka Kronu 1 Fransız Frangı I Hollanda Florini l Isveç Kronu l tsviçre Frangı 100 ttalyan Lireti 100 Japon Yeni l Kanada Doları 1 Kuveyt Dinarı I Norveç Kronu 1 Sterlin 1 S. Arabistan Riyali Döviz Ahş 232,85 203,46 12,30 86,30 4,31 24,02 28,68 77,20, 29,50 106,71 14,59 95,08 188,39 794,30 30,97 345,20 67,11 Döviz Satış 237,51 207,53 12,55 88,03 4,40 24,50 29,25 78,75 30,09 108,85 14,88 96,98 192,16 810,18 31,59 352,10 68,46 Efektif Ahş 232,85 193,29 12,30 86,30 4,10 24,02 28,68 77,20 29,50 106,71 13,86 90,33 178,97 754,58 29,42 345,20 63,76 Efektif Satış 239,84 209,57 12,67 88,99 4,44 •24,74 29,54 79,52 30,39 109,92 15,03 97,93 194,04 818,13 31,90 355,56 69,13 Birinci görüşe göre, savaşın sona ermesi Türkiye'nin bu ülkelere olan dışsatımını olumsuz yönde etkileyecek. Bu görüşe göre, barış döner nde bu iki ülkenin bugünkü savaş ekonomisinin gereksinim duyduğu mal ve hiz Incir ve üzümde fiyut istikrar fonu dolar üzerinden belirlendi tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Doların önlenemez yükselişi ve Frankfurt borsası ? nda marka karşı 2.60 marjında oturması üzerine ParaKredi Kurulu Türkiye'de ilk kez istikrar fonunu dolar üstünden belirledi. Karar 6 ağustos tarihinden itibaren geçerli olacak. ParaKredi Kurulu söz konusu kararıyla, dolardaki yükselişin ihracatçıya ek bir rant sağlamasının önleneceği kaydedilirken, incir ve üzüm ihracatçısı Alparslan Beşikçioğlu, 'bu uygulamayla Yunanistan'ın ekmeğine yağ sürülecek" dedi. ParaKredi Kurulu'nun 6 ağustos tarihli Resmi Gazete'de yürürlüğe giren kararıyla, çekirdeksiz kuru üzümde 11 sent, incir ve ürünlerinde ise 13 sent fon kesilecek. Söz konusu ürünlerin ihracatını yapacak olan kişiler, fon miktarını dolar üzerinden belirlenmiş hadleri ile ana miktardan keserek, Merkez Bankası'na yatıracaklar. İhracatçıya sağlanacak rantların önlenmesi için ahndığı belirtilen kararın aynı ürünleri ihraç eden Yunanistan karşısında, rekabet koşullarını bozabileceği sanılıyor. Olaya bu açıdan bakan Türkiye'nin en büyük üzüm ve incir ihracatçısı Alparslan Beşikçioğlu, "stoklar yüksektir. tç piyasa sürümü ise sımrlıdtr. Bu durumda ürünü ihraç eden ihracatçı cezalandırılmış olmaktadır" diyerek şöyle konuştu: "Eskiden uygulama Türk Lirasıyla yürütülüyordu. Ve yine de böyle yütürülmesi mümkündü. Doların yükselişi halinde fon miktarı yükseltilir. Devlet bu yolla üreticiyi koruyacak gerekli tedbirini almış olabilirdi. Oysa şimdi, dolar arttıkça fon yükseleceğinden rekabet imkânları sınırlanacak, henı üretici, hem de ihracatçı cezalandırılmış olacaktır. Tesbit edilen fonlarla ihracat olumsuz etkilenecek ve ürün destekleme alımlarıyla görevli Tariş'in elinde stoklar şişecektir." Söz konusu kararın iptali için Izmir thracatçılar Birliği'nin Ticaret Bakanhğı'na resmen başvurduğu öğrenildi. Sayıları çok az bir grup işveren dışında, sermaye sahiplerinin büyük çoğunluğu demokrasiye geçiş takvtmini onaylıyorlar. Bir başka deyimle, "Türkiye'nin parlamenter demokrasi ile yönetilmesini" isteyen işadamlarının sayısı çok yüksek. Böyle bir istekten yola çıkınca, yeni kurulmakta olan siyasal partilere sempati ile baktıklarına kuşku yok. Kimi partiyi daha çok, kimi partiyi daha az sempatik bulabilirler. O ayrı. Ama, temelde büyük çoğunluk demokratik yönetimden yana olduğu için, partilere eskiye göre "daha liberal bir yaklaşım" içindeler. Hatta, bu yaklaşım farkıdır ki, belki de geçmiş yj,,, larda siyasal partilere gösterdikleri davranış biçiminde, şimdi bazı değişiklikleri gündeme getiriyor ilabilir. Geçmiş yıllarda "partileri kullanmak" ya da "kullanmamak" ayağı tökezleyeni hemen orada bırakmak temel bir davranış biçimi iken, şimdi yeni kurulan partilerin örgütlenmelerinden yana ağırlık koyuyorlar. Bazı gruplar bazı partilerin "daha şanslı" olmasını'* istiyorlar. Buna rağmen, iş çevrelerinin bir bütün olarak şu ya da bu partiyi "yürekten desteklediklerine" ilişkin herhangi bir yargFda bulunmak çok güç. Şurası açık ki iş çevreleri kurulmuş ya da kurulmakta olan partiler karşısında bir arayış içindeler. Bir denge arayışı olarak da nitelenebilir bu. İş çevrelerinin ekonomik ve siyasal olaylara yaklaşım farkları siyasal partilerde yansıyor. Peki içlerindeki görüş farkları hangi partiye nasıl yansıyor?.. İşte, bu noktada henüz bir netlik yok. Belki ortaya yeni yeni doğrudan destekler çıkabilir. Şu işveren grubu, bu siyasal partiyi kendisine daha yakın hissedebilir. Kendi görüşlerinin şu partide daha çok yansımış olduğu yargısma varabilir. Ama, bugünkü ortamda henüz böyle bir saydamlaşmadan söz etmek oldukça güç görünüyor. Kaldı ki, herhangi bir işveren grubunun görüşlerinin mutlaka tek bir partide yansıması da gerekmiyor. Pekala, aynı anda birkaç partide birden yansıyor olabilir. Henüz ortada bir netlik olmamakla birlikte, iş çevrelerinden gelen ilginç davranışlar gözleniyor. Örneğin, işverenler arasında Milliyetçi Demokrasi Partisi'ni açıktan destekleyen pek yok gibi. Belki örtülü olarak MDP'yi destekleyenler olabilir. Ama, çeşitli bahanelerle MDP çevresinden uzaklaşan işadamlarının sayısı pek de öyle az değil. En azından bugün için öyle, açıktan açığa "ben MDP'liyim" diyen işadamına rastlamak bundan biriki ay öncesine göre güçleşmiş görünüyor. Ne var ki, aynı şey Turgut Özal'ın Anavatan Partisi için söylenemez. Özal'ı açıktan açığa destekleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Belli bir işveren grubu Özal'a "liberal" gözle bakıyor. İstanbul'da Türkiye'nin en büyük yurtdışı müteahhitlik hizmetlerini yürüten bir firma "Özal her partıden önce gelir" diyor. Buna bazı İzminilerle, Orta Anadoluluları eklemek gerek. İstanbul'un ve Adana'nın en büyükleri ise, "henüz bekliyorlar." Burada ilginç olan, onların MDP'den yana ağırlıklarını hissettirmemiş olmaları. SODEP, Halkçı Parti ve Doğru Yol Partisi şu anda "Kimsesiz çocuk" görünümünde. Onları destekleyecek işadamları da olacak. Ama, özellikle SODEP ve Doğru Yol Partisi daha henüz 30 kurucu üyesini tamamlamadığı için, her iki partiye karşı bekleyiş havasının sürdüğünü söylemek mümkün. 30 kurucu üye Milli Güvenlik Konseyi onayından geçtiği anda, Doğru Yol Partisi'ne Anadolu'daki esnaf ve sanatkârın, orta büyüklükteki işvtsrenlerin destek vermesi işten bile değil. 30 kurucu üyeyi tamamlamış olan Halkçı Parti'nin desteklenme gücünü ise, herhalde SODEP'in yasal konumu belirleyecek. Bir başka deyimle, SODEP'in 30 kurucu üyeyi tamamlayıp tamamlayamayacağı, Halkçı Parti'nin desteklenmesinde ölçü olacak. Vurguladığımız noktalar kesin netleşmiş sonuçlar değil. Günümüzde işçevrelerinin siyasal partilere nasıl baktıklarının bir değerlendirmesi. Seçimlere doğru daha netlik kazanması beklenen bir değerlendirme. Bununla birlikte, mutlaka belirtilmesi gereken iki nokta var; birincisi, işçevrelerinin partilere bakışı, yeni partilerin neden ve ne ölçüde gelişebildiklerini ortaya koymada bir anahtar görevini yerine getirebilir. İkincisi de, TÜSİAD Başkanı Ali Koçman'ın dile getirdiği gibi demokrasinin "bugün sol eleştiriye muhtaç olması" noktasında bir inancın varlığı... ™ ALTIN GÜMÜŞ FİYATLARI Cumhuriyet Reşat 24 Ayar 22 Ayar Bilezik Gümüş Ahş 15.800 25.500 3.560 3.240 80.00 Satış 25.900 25.800 3.565 3.350 82.00 * 9vo •!'•, J .;•!!!•;.;.;•' o > r,fP ı r r r •"HPtd"? v! JI.M8L. İll, •»• >>i. 1982'de özel tıcari bankalar arasında en yüksek Kurumlar Vergısı'nı odeyen Uluslararası, 1983'te de önde gıdıyor! Bankalar Kararnamesi ne getiriyor İsmail CANSEVEN Mehmet ÇEKİNMEZ Uluskırarası'mn Yönetici ve denetçi mal beyanı yapacak ^ Kararname ile bankalann teşkilât ve organları hakkında önemli yeni hükümler getirilmiştir. Eski Kanuna gore banka sermayesinin °/o 10'una ve daha fazlasına sahip ortaklar genel kurulda vekil olarak oy kullanamazken, bu oran Kararname ile % l'e indirilmiştir. Bunun dışında kalan hissedarlann genel kurulda vekil olarak kullanabilecekleri oy sayısı ise toplam oy sayısımn % l'ini aşamayacaktır. Genel kurula Maliye Bakanlığı temsilcisi katılacak ve toplantı tutanağını imzalayacaktır. Getirilen bu yenilik banka genel kurullarında zabıtlara geçmeyen hususlann var olması halinde, Maliye Bakanhğınca bu konuların bilinmesi açısından yerinde bulunmaktadır. Diğer yandan mali bünyenin güçlenmesi açısından banka sermayesinin arttırılması için Maliye Bakanhğınca zorunlu görülen hallerde, genel kurulda toplam oy cokluğu % 51 olarak kabul edilebilecektir. Bu hüküm sermayedarlar arasındaki çekişmelerden, banka tüzel kişiliğini koruyacağından yerinde bir düzenlemedir. Kararname ile; banka genel müdür ve yardımcılarının, hukuk, iktisat, maliye, bankacılık ve mühendislikişletmecilik dallarında yüksek öğrenim görmüş olmaları ve bankacılık veya işletmecilik alanlarında genel müdürlüğe atanacakların en az 10 yıl, genel müdür yardımcılığına atanacakların ise en az 7 yıl tecrübe sahibi olmaları şartı getirilmiştir. Bu hüküm yerinde olmakla birlikte benzer şartlann yönetim kurulu üyeleri için de getirilmemiş olması bir eksikliktir. Çünkü bankalarda yönetim kurulları danışma kurulları olarak değil karar organı sıfatı ile çok önemli bir görevi yürütmektedirler. Bu nedenle bankacılık konusu ile ilgili ve bilgisi bulunmayan kimselerin yönetim kurullarında görev alabilmesi son derece sakıncalıdır. Bunun örnekleri ve mahzurları uygulamada görülmüştür. Diğer yandan, muhendislik dalında yüksek öğrenim görmüş olan kişilerin, banka genel müdürlüğü ve yardımcılığı görevlerine atanabilmesi için ayrıca işletmecilik dalında yüksek öğrenim görmüş olma şartı aranırken, muhendislik dfr* şında (örneğin, fen veya edebiyat fakülteleri gibi) eğitim veren yüksek öğretim kurumlarından mezun olan ve işletmecilik dalında da öğrenim görmüş olan kişilerin bu görevlere atanamamaları hususu hükmün kendi içinde çeliştiğini göstermektedir. Eski kanun ve uygulamada genellikle bir şekil şartı görünümü arzeden banka denetçiliğine ilişkin olarak Kararnamede yeni hükümler getirilmiştir. Bunagöre, denetçilerin yüksek öğre ' nim görmüş ve bankacılık konusunda bilgi ve tecrübe sahibi olmaları şarttır. Kararnameye göre, bankalar, işlemlerinin bankacılık ilkelerine ve mevzuata uygunluğunu denetlemek üzere yeteri kadar müfettiş çalıştırmak zorundadırlar. Burada yeteri kadar müfettiş kavramı açık değildir. Kararname ile, bankaların yönetim kurulu üyeleri (yabancı bankalar için müdürler kurulu üyeleri), genel müdür ve yardımcıları, denetçiler ve bankalann Maliye Bakanhğınca belirlenen birinci derecede imza yetkisine sahip görevlerde bulunanlar için mal beyanı yükümlülüğü getirilmiştir. Mal beyanı; göreve başlarr.a ve gö'evleri süresince her beş yılda bir ve görevden ayrılma halinde, eş ve velâyet altındakiçocukları da kapsayacak şekil'.e Maliye Bakanhğınca belirlenecek örneğe uygun olarak bu B' Kanlığa verilecektir. Belirlenen veya tespit edilen farkhhğm madden izah edilememesi halinde mal beyanındaki artışların ne gibi işleme tabi tutulacağı konusunda Kararnamede açıklık yoktUT; ilk 6 aylık karı: 1.400.350.139 TL Uluslararası, başarılı ve başarısı oranında da kârlı bir ıhtısas bankasıdır. 1982 yılmda ozel ticarı bankalar arasında en yuksek kârı sağlayan (1.883.512.551TL) ve Kurumlar Vergısı sıralamasmda bırınci olan Uluslararası, 1983 yüınm ilk 6 aymda 1.400.350.139 TL kâr elde etmiştir. Uluslararası, buyuk oranda ihracat sektorüne yonelttiğiplasmanlarmı ilk altı ayda 32 mılyar lıraya yukseltmıştır. Bu donemde Uluslararası'nın temınat mektubu kredılerı 56 milyar, kabul/aval kredılerı 19 mılyar lırayi/bulmuştur. Uluslararası'nın ilk altı aylık dovız girdısi ise, şimdiden 219 milyon doları aşmıştır. Uluslararasıbuyuyen kaynakları, gelışen imkânları sayesinde muşterılerme daha kârlı ve elverışlı çalışma koşulları sunmaya devam edecektir. INTERBANK ULUSLARARASI bir dünya bankasıdır. SÜRECEK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle