Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/4 KÜLTÜR 9 AĞUSTOS 1983 TELEVİZYON 20.00 Dünya Atletizm Şampiyonasından görüntüler: (Renkli) 20.30 Haberler 20.45 Hava Durumıı 20.55 Dünya Atletizm Şampiyonasından Göriintüler (Renkli Banttan) 21.15 TV'de Sinema: Eğlence Gemisi (Ayrıntılı bilgi yandaki sütunlanmızda) TV'de Sinema TRrNtN İÇtNDEN MAHMUT TALI ONGOREN Özetle Tanrılar tepeüstü düştüler Kendi insanını uyutan TRT dışarıya hizmet götürebilir mî? Geçenlerde Cumhuriyetin "KültürYaşam" sayfasında okuduk. Avrupa'daki televizyon izleyicileri yakında, tam kahvaltı saatinde "Günaydın Avrupa" adlı bir izlenceyle güne başlayacakmış. Avrupa Yayın Birliği, önümüzdeki yıl başlayacak olan bu izlencenin yaklaşık 300 milyon kişiye sesleneceğini umuyor. Gerçekte, "Günaydın Avrupa", Türkiye'nin de üyesi olduğu Avrupa RadyoTV Yayın Biriiği'nin uzun yıllar önce görmeye başladığı birdüşüydü. Bu düş önceleri adı geçen yayın birliği tarafından tüm Avrupa'ya sunulacak bir ujuslararası TV kanalı biçiminde qelişti. Avrupa'daki üye ülkeler sürekli olarak kendi hazırladıkları TV izlenceleri ve filmleriyle bu "Avrupa Kanalı"r\\ besleyecekler, ayrıca uluslararası değerter taşıyan haberler, kültür ve sanat olayları ve Eurovision Şarkı Yarışması gibi etkinlikler de bu kanalda yer alacaktı. Dil konusu büyük bir sorun oluşturmuyordu. Tüm Avrupa'nın konuştugu ortak diller bu kanalın yayınında kullanılacaktı. isteyen ülkeler de, uygun yayınlarda, kendi dillerini araya sıkıştıracaklardı. Bu büyük girişim pek çok Avrupa ülkesi tarafından olumlu karşılanırken çeşitli sorunlar üzerinde duranlar da çıkmıştı. Sonunda, demek ki, daha alçakgönüllü bir girişim olan "Günaydın Avrupa" adlı sabah izlencesiyle işe başlanması uygun görüldü. Ama "Günaydın Avrupa" rayına oturduktan ve ilk zorluklar aşıldıktan sonra, Avrupa'da aynı ortak kanaldan akşam yayınlarının, daha sonra da gtınde 24 saatlik yayınların başlatıtacağı kesindir. Bugünkü durumuna bakıp TRT Televizyonu'nun Avrupa TV kanalının salt bir izleyicisi durumunda kalacağını ileriye sürebilir miyiz? Yakında uzaydaki uydular sayesinde daha başka kanallardan ülkemize TV yayınları gönderilecek. Günümüzde ise gerek komşu ülkelerin TV yayınları, gerek içeride kullanılan "video kaset"\er ülkemize çok sayıda TV ve sinema ürünlerinin gelmesini sağlıyor. Denetlemeye, sansür etmeye, kesip biçmeye meraklı olanların gücü bunlara ulaşamıyor, ulaşamayacak. Hatta belki içeride yasaklanan "Hakkâri'de BirMevsim"\, uydu ile yapılan TV yayını sayesinde buradan da izlememiz mümkün olacak. Ne var ki, gerçekte en önemli konu bu değil. Uydu yayınları, komşu ülkelerden gelen TV yayınları ve içeride kuilanılan "video kaset" izleyıcilerimizi olduğu denli TV ve film yapımcılarımızı da edilgen bir duruma getiriyor. Hep almaya, hazıra konmaya alışıyoruz. Oysa "Avrupa Kanalı"m TRT'nin de TV izlencesi ve film vermesi, ilginç konulan seçmesi ve onları ustalıkla işlemesi gerekecek. Hem Türkiye'yi "Avrupalı" diye gösterme merakımızdan, hem TRT'nin bu "Avrupa Kanalı"n\ gerçekleştiren yayın birliğinin üyesi olduğundan ve hem de Ermeni sorunu gibi yalnız kaldıöımız konularda sesimizi duyurmak için bundan daha iyi Tırsat bulamayacağımızdan... Ama kendi izleyicileri için yeterli yayınlar düzenleyemeyen TRT, dışarıya nasıl olumlu bir hizmet götürebilir? Dünyada TV yayıncılığı teknik ve içerik bakımlarmdan hızla değişiyor. TRT'nin de bu değişimin dışında kalmaması gerekiyor. Holdingleri kurtarmaktan TRT'yi kurtarmaya hiç mi sıra gelmeyecek? 22.55 Haberler 23.00 Kapanış İZLEYİCİ GÖZÜYLE Televizyona dikkat Çağımmn en önemli iletişim aracı olan televizyon, yöneticisinin elinde bir enjektör gibidir. Istendiğinde bu araçla izleyiciye mikrop ya da deva aşılabitir. Gerçekten de birçok yabancı dizi sayesinde kültürümüzdeki yozlaştırma çalışmaları başarıyla sürdürülmektedir. Elimizde yeterli yerli dizi yok, nitelikli yapımlar gerçekleştiremiyoruz, öyleyse hamama giren terler diyerek sorumsuzca davranmak toplumumuza çok btiyük zararlar vermektedir. 359 sayılı TRT yasasımn 2. maddesinde TRT kurumunun görevleri belirtilirken; 'Radyo ve Televizyonla ilgili görevleri yürütmek, yeterli, doğru ve tarafstz yaymlar yapmak, kültür ve eğitlme yardımcı olmak, yurdu içerde ve dışarda tanıtmakttr' denilmiştir. Yine aynı yasa yayın ilkelerini sıralarken de, 'Programlarm, Anayasanm dayandığı temel görüş ve ilkelerle Cumhuriyetin niteliklerini benimsetici ve bu görüş, ilke ve niteliklere uygun düşünce ve davramş biçimini geüştirici bir anlayışla ve Türk toplumunun çağdaş uygarlık düzeyine erişmesi amacını güden Atatürk devrimlenni ve bu devrimlerin getirdiği dünya görüşü ile yaşama biçimini yerleştirici bir tutumla hazırlanması' gerektiğini vurgulamaktadır. Toplumu yozlaştıracağı bilindiği halde, niteliksiz ve çoğunlukla da yabancı yapımlara yer vererek bilerek lades demek hangi akla hizmettir? Programlarm nitelikli olmaması nedeniyle, televizyon alıasına sahip olan hiç kimse televizyonunu kapatmaya zorlanamaz. Tersine, amaç, programlara nitelik kazandırarak bu görsel aracı sürekli açık tutmayı sağlamak olmalıdır. Dört milyonu aşkın TV alıcısınm bulunduğu Türkiye'de televizyon toplumsal bir gereksinmedir. Çiinkü televizyon, bir eğitim, bir eğlence, bir iletişim ve herşeyden önce bir propaganda aracıdır. Evet, en güzel örneğini ABD'nin Polonya olaylan için hazırladığı uluslararası yayında da izlediğimiz gibi, televizyon, çağımızın en etkili propaganda araçlarındandır. Eğer başkalarının propagandasını yapmak gibi bir niyetimiz yoksa, izleyici değil, TRT TV'si kapatmalıdır vericilerini. FEYYAZ BODUR/Eskişehir Botswanalı yönetmen Jamie Uys'un çevirdiği "Tanrılar Tepeüstü Düştüler" adlı film, gösterildiği bütün ülkelerde gişe rekorlan kmyor ve Buster Keaton1 dan bu yana en özgün güldürü fllmi olarak niteleniyor. Afrika sinemasmın bu başansı, film dışaümcılanm yeni girişimlere it * ti, Botswana'ya koşan bu kişiler, Uys'tan filmin devammı çevirmesini istediler. Oysa, hem yönetmen, hem fotoğraf yönetmeni, hem ses yönetmeni, hem kurgucu olarak çahşan Uys, yediyüdan önce böyle birşeyi bitiremeyeceği karşıhğım verdL Şimdi Jamie Uys'un 1973'te yaptığı ve "Funny People" adıyla gösteri. lip pek ilgi görmeyen bir filmi, adı değiştirilerek yeniymiş gibi piyasaya surülüyor. MÜZtKALLERİN YILDIZLARI "Eğlence Gemisi"nin bir sahnesinde gördUğümüz Kathryn Grayson ve Howard Keel, müzikallerin gözde olduğu yıllarda bu filmlerin aranılan yıldızlanydı. Aralarındaki de, o dönemin ttnlii komiklerinden Joe E. Brown. Güzel bir müzikal örneği Eğlence Gemisi (Show Boat) / Yönetmen: George Sidney / Oyuncular: Kathryn Grayson, Howard Keel, Ava Gardner, Joe E. Brovvn, Marge ve Gower Champion, Robert Sterling, Agnes Moorehead, VVilliam VVarfield / 1951 yapımı / 108 dakika. Julie (Ava Gardner) bir beyazla evli olduğu halde, zenci kanı taşıdığı gerekçesiyle kasabanın şerifi tarafından "Eğlence Gemisi" topluluğundaki işinden çıkarılır. Kathryn Grayson da, topluluğa katılan bir kumarbaza aşık olur ve onun peşinden gider. Ancak fılmin bir bölümünü kapIayan göz yaşartıcı sahneler azalacak ve olaylar olumlu gelişecek, iflah olmaz kumarbaz bile sonunda uslanacak ve film mutlu sonla noktalanacaktır. Klasik Amerikan yazarı Edna Ferber'in bir romanından yola çıkarak Oscar Hammerstein 2'nin yazdığı ve Jerome Kern'in bestelediği "Eğlence Gemisi" yıllar boyu Broadway'in en beğenilen müzikallerinden biri olmuştu. Oyun önce 1929'da beyaz perdeye aktarıldı (bu film şimdi kayıp). Daha sonra 1936'da James Whale'in yönetimi ve İrene Dunne ile Allan Jones'un oyunlarıyla tekrar çevrildi ve siyahbeyaz olmasına karşın büyük başarı kazandı. Bu filmde ünlü şarkıcılar Helen Morgan ve zenci bariton Paul Robeson da vardı. Bu akşam izleyeceğimiz film, M.G.M.'nin büyük bütçesi ve zengin kadrosuyla büyük bir başan kazandı. Televizyonda daha önce "Üç Süahşörler", "Korkusuz Kraliçe", "Öp Beni Kate", "Kırık Hayat", "Bir Çapkının Maceralan", gibi yapıtlarmı izlediğimiz George Sidney'in yönetimi, ünlü görüntü yönetmeni Charles Rosher'in nefis renkli görüntüleri "Eğlence Gemisi'ne" katkıda bulundu. Oyuncular arasında, "Öp Beni Kate"de de izlediğimiz bülbül sesli Kathryn Grayson, "Dallas"ta yaşlılığını gördüğümüz ünlü bariton Hovvard Keel, yine TV'nin "Tatiı Cadı" dizisinden anımsadığımız Agnes Moorehead, ünlü dansçı ve koregraf çift Marge ve Gower Champion, tanınmış komik Joe E. Brovvn da var. Paul Robeson'un rolünü VVilliam VVarfield oynuyor ve müzikalin unutulmaz şarkısı olan " O ' Man River"ı söylüyor. Ama filmin en ilginç oyuncusu, melez bir kadını canlandıran ve ikinci çevirimden Helen Morgan'ın rolünü üstlenen Ava Gardner. Gardner'ın filmdeki şarkılarını kendisi söylemiyor, ama oyuncu güzelliğinin doruğunda olduğu yıllarda çevirdiği bu filmde izlenmeye değer. Zevkle görülebilecek olan müzikal sinemanın bu güzel örneğini herkese öğütlerken, siyahbeyaz televizyonu olan okuyucularımızı kızdırmak pahasına bir kez daha soralım: Güzelliğini büyük ölçüde renkten alan bu film niçin siyahbeyaz gösteriliyor? RADYO TRT I 05.00 Açılış, program ve kısa haberler 05.05 Ezgi kervanı. 05.30 Şarkılar ve Oyun Havaları. 06.00 Köye haberler. 06.10 Bölgesel yayın. 06.30 Günaydın. 07.30 Haberler. 07.40 Günün içinden. 10.00 Arkası yarın. 10.30 Reklamlar. 11.00 Kısa haberler. 11.05 Türküler Geçidi. 11.25 Viyolonsel soloları. 11.45 Kıvılcım Tanılkan'dan Şarkılar. 12.00 Kısa haberler. 12.05 Reklamlar. 12.10 öğle üzeri., 12.55 Reklamlar vg tadyo programfâr<} 13.00 Haberlef. 13.15 Saz eserieri. 13.30 Bölgesel yaym ve reklamlar. 14.45 Öğleden sonra. 16.00 Kısa haberler. 16.05 Ayşe Tunah'dan Şarkılar. 16.25 Hafif müzik. 16.40 Türküler ve Oyun Havaları. 17.00 Olayların içinden. 17.30 Bölgesel yayın ve Reklamlar. 18.00 Çocuk bahçesi. 18.15 Haftanın çocuk şarkısı. 18.20 Erkekler faslı. 18.50 Hafif müzik ve reklamlaı. 19.0001.00 TRTII ile ortak yayın. 19.00 Haberler. 19.30 Beraber ve solo şarkılar. 20.00 Köyümüz köylümüz. 20.20 Türküler Geçidi. 20.40 Türkçe sözlü hafif müzik. 21.00 Kısa haberler. 21.05 Konulann içinden. 21.35 Dinleyici Istekleri. 22.00 Sevilen eserler. 22.30 Hayri Pekşen'den Şarkılar ve oyun havaları. 23.00 Haberler. 23.15 Gecenin içinden.00.55 Günün haberlerinden özetler. 01.00 Program ve kapanış. 01.0505.00 Gece yarısı. • TRT II 06.58 Açılış ve program. 07.00 Solistlerden seçmeler. 07.30 Haberler •07.40 Türküler ve oyun havaları. BULMACA 08.00 Sabah için müzik. 09.00 ll tl Türkiye. 09.30 Sabah konseri. 10.00 Meral Uğurlu'dan şarkılar. 10.20 Mine Yalçm'dan Türküler. 10.40 Meslek ve Teknik. 11.00 lki Solistten Şarkılar. 11.30 Melek Tan'dan Türküler.11.45 Hafif Müzik. 12.00 Kadınlar topluluğu. 12.30 Küçük koro. 13.00 Haberler. 13.15 Hafif müzik. 13.30 Recep Kaymak'tan Türküler. 13.45 Bir roman/Bir yazardan hikâyeler. 14.00 lki Solistten Şarkılar. 14.30 Yabancı dil öğrenelim. 15.30 Barok müzik. 16.00 Halk müziğimizde türler. 16.20 Arkası yann. ' 16.40 Metin Everest'ten Şarkılar Kültür Servisi Viyana Kuşat17.00 Olayların içinden. 17.30 Yurttan sesler. 18.00 Çağlar boyunca ması'nın 300. yıldönümü dolayıÇoksesli Müzik. 18.30 Din ve Ahlâk. sıyla Avusturya'nın başkenti Vi19.0001.00 TRT 1 ile ortak yayın yana'da bu yaz düzenlenen çeşitli sergiler, kültür ve sanat etkinlikleri sürüyor. bu olay, Avrupalı TRT III turistlerin ilgisini çektiği ölçüde, 06.58 Açılış v^ program. 07.00 Giıne başlarken. 08.00 Sabah konseri. ABD'de de yankılar uyandmyor. 09.00 TürKçe haberler. 09.03 Çeşitli Birçok Avrupa dergi ve gazetesololar.0&.30Blood,SweatandTears sinde konuyla ilgili olarak yayınTopluluğu. 10.00Caz Müziği. 10.30 lanan yazılardan sonra geçtiğiHaftanın solisti. 11.00 öğleye doğ miz günlerde Amerikan "New ru. 12.00 Haberler.12.12 Diskoteği York Times" gazetesinde Paul mizden. 13.00 Konser Saati. Hofmann imzalı bir yazı çıktı. 14.30Klâsik Türk Müziği korosu. Yazının bazı bölümlerini aşağı15.00 Müzikli dakikalar. 16.00 Günün Konseri. 17.00 Haberler. 17.12 da sunuyoruz: Sizler için. 18.00 Gençlerle beraber. "Kutlamalann düzenleyicileri, 19.00 Haberler. 19.12 Müzik dünyasından. 20.00 Melodiler geçidi. 20.30 olayın yalnızca askeri yöniinü TRT lstanbul Hafif Müzik ve Caz vurgulamamak, aynı zamanda Ork. 21.00 Sah konseri. 22.00 HaViyana kentinin ve tiim Batı'nın berler. 22.12 Gecenin getirdikleri. askeri yöniinü vurgulamak, ay23.00 Ses Ustaları. 24.00 Gece ve nı zamanda Viyana kentinin ve müzik. 01.00 Program ve kapanış. tüm Batı'nın bu olavdan neler kazandığınıTürklerinn viyanai ya getirdiği kahveden hamamlara, lokuma ve Mozart'ın 'Türk' havalanna kadar ortaya koymak için kılı kırk yaran bir çaba göstermişler... Viyana'nın en büyük sanat gösterileri salonlarından biri olan Künstlerhaus'un önü dev bir Türk çadırı durumuna getirilmiş. Çadınn içindeki yüzlerce yapıt kuşatma ve 1683 eylülündeki son çarpışmayla ilgili canlı bir fikir veriyor. Ama askeri ayrıntılar kadar ilginç olan, o dönemin mobilyaları, müzik aletleri, kitapları ve resimleriyle o sıralar Viyanalıların nasıl yaşadığını gösteren bölümler. New York Times, Viyana Kıışatması sergilerine yer verdi « Türk Dil Kurumunun ardından 1930larda üne eren, ama daha çok 1940'lann başında Duke Elttngton'un ve CountBasie'nin yapıtlannı söyleyerek cazın yaygınlaşmasına katkıda bulunan zenci üçlü "Peter Kardeşler"den Mattie de Kopenhag'da öldü. 1956 yılında Danimarkalı yazar Herman İVolgardlversen'le evlenen ve 197Vde kocasım yitiren Mattie, Vietnam Savaşı sırasında banşseverler safında yer almış, ABD ordusundan kaçan askerleri evinde banndırmıştı. Üç Peters'in en büyüğü Ann, yediyü önce ABD'de ölmüştü. En küçükleri Virginia ise hâlâ Paris'te sahneye çıkıyor. İkinci Peters de öldü Türk dilinin yazgısı ne olacak? Dünkii ^azetemizin bu sütunlarında, Atilla Özkınrnh, 'Türk Dilini Özleştirme Çabalan" başhğıyla dîlimizin özleştirilmesinin tarihsel golişmcsini vermsti. Bugtin de ünlü yazarlarımız, "Türk Dil KurumıT'nun yokluğunda Türk dilinin yazgısının ne olacağını, yazar olarak nasıl bir tutum benimseyeceklerini açıklıyorlar. MELİH CEVDET ANDAY "Türk dilinin özleşmesi akımı, kültürümüzün başhcasorunlarından biri durumundadır. TDK bu sorunu bilimsel araştırmalar açısından destekliyordu. Kurumun kapatılması ya da nitelik değiştirmesi özleştirme çabalarını durdurmaz. Çünkü bilim, sanat, genel olarak kültür konularında nerdeyse her gün sayısız diyebileceğim yeni kavramlarla karşılaşıyoruz, dolayısıyla bu kavramlara Türkçe karşılıklar bulma gereksemesi aydınlarımızın sürekli ilgisini çeki'buyruk'la iş yapılmaz. Herkes biliyor ki, Türkçe'nin bugünkü olgunluğuna ulaşmasında TDK'nın bilimsel çahşmalarının payı büyüktür, ama TDK dışındaki şairlerin, yazarların da kendi alaniarında verdikleri yapıtlar, ürünler de o denli önemlidir. Şimdi TDK ortadan kalktı diye bu çahşmalar kesilecek değil. Yaratıcı kişiler, kendi yollarında ürün vermeyi yine sürdürürler. Belki de Türkçe'yi gerçekten seven aydınlar, TDK'nın 550 üyesi, yakın bir gelecekte Atatürk devrimi çizgisinde yeni bir dernek çerçevesinde bir araya gelmekte yarar göreceklerdir. Ben 'yarınlar'a umutla bakıyorum." TAHStN YÜCEL "Birbirinden değerli üyelerin oylarıyla on yılı aşkın bir süre Türk Dil Kurumu Yönetim Kurulu üyeleri arasında yer alarak, karınca kararınca, dilimizin özleşip gelişmesine katkıda bulunmak benim için büyük bir onur olmuştur her zaman. Ama, hemen belirtmek gerekir ki, dilimizin bugünkü düzeyine erişmesinde Atatürkçü doğrultuyu benimsemiş aydınlanmızın katkısı TDK'nınkinden daha az değildir, üstelik TDK'nın bu yoldaki çabalan oniann katılımıyla anlam ve geçerük kazanmıştır. 1950'den, yani otuz yılı aşkın bir süreden beri, yurdumuzda birbirini izleyen yönetimlerin genellikle TDK'ya karşı olmalarına karşın, Türkçenin gittikçe artaa bir hızla gelişmiş olması, her şeyden önce gerçek aydınlarımızın bu bilinçli tutumuyla açıklanır. Bir de sözkonusu gelişimin doğal ve kaçmılmaz bir zorunluk olmasıyla. Böylece Dil devrimi yüzde 99 başarılmış, Türkçe, adına yaraşır bir bilim ve ekin dili durumuna gelmiştir. O kadar ki, özleşme akımına karşı çıkanlar bile hep onun getirdiği sözcük ve terimlerle konuşup yazıyorlar. Çok uzağa gitmeyelim, şu son beşaltı yıl içinde üretilen Türkçe sözcüklerin hiçbirini kullanmadan doğru dürüst konuşmak bile olanaksız. Bu nedenle TDK'nın durumu ne olursa olsun, dışardan tngilizce, Fransızca gibi bir yabancı ekin dili getirmediğimiz sürece, Türkçenin özleşip gelişmesi eskisi gibi sürecektir sanıyorum." VEDAT GÜNYOL "TDK, Atatürk'ün dil anlayışı doğrultusunda bugüne dek kayfekle asla öldürülemez.' Dil Devriini'nin çırağını kim alabilir şairlerin, yazarların elinden?" TOMRtS 1JYAR TDK'nın özerkliğinin sona ermesi, anlamlı bir mirasın gecersiz kalması açısından üzüntü verir olsa olsa. Güney Afrika'da zenci spiker Güney Afrika TV'sinin birinci kanalmda, ilk kez beyaz olmayan iki kadın spiker sunuculuk yflpıyor. 300 aday arasmdan seçuen iki sunucudan Vivane Saloman, melez ve Afrikaanca Hollanda dilinin benzerit Hittt kökenli Julie Ally ise tngilizce programlarda konuşuyorlar. Pek çok tzleyiciden tepki gören bu yenilik, Pretoria hükümetinin melez ve Hintli azınlıklarla iktidan paylaşma niyetinin ilk belirtisi Ama nüfusun büyük çoğunluğunu oluşturan zencilerle herhangi birşeyin paylaşılması söz konusu değil Sovyet basınının sorunu dağıtım Sovyetler Birliği'nde günlük basımn sağlıklı bir gelişme içinde olduğu ve bu ülkede tirajı 17i milyona ulaşan 8.088 günlük gazeteyle 5000 haftalık ve aylık dergi bulunduğu belirtiliyor. Ancak Ulaştırma Bakanı Vadim Chamchine, "Pravda" gazetesine yaptığı bir açıklamada dağıtımın çok yetersiz kaldığını vurguluyor. Bakana göre, bazı gazete ve dergiler kolay bulunamazken, bazılarım da bulmak için uzun süre aramak gerekiyor, Chamchine'e göre bu durumur dört nedeni var: Kâğıt üretimi nin yeterli düzeye getirilemeyişi, dağıtımdaki gecikmeler, abont sisteminin yanhşlan ve satış nok talannın kö'tü işleyişL Bakan, ga zete satıcılanna verilen kâr pa yının yükseltilmesini bile düşün düklerini vurguluyor 1683 dolaymda lstanbul konusuna ayrılmış bir odada seramikler, halı ve kilimler ve tslam sanat ve uygarlığının daha başka öraekleri yer alıyor." İstanbuVda iki tarihi yapı daha kurtarılıyor SOLDAN SAĞA 1/ El çabukluğu ile bir takım şaşırtıcı oyunlar yapan kimse. 2/ Paylama...Ona târif gerekmez. 3/ Orta veya ortam... Bir çeşit hafif tngiliz birası. 4/ "Bir.. uyanırlarsa leziz uykulanndan / Baştan başa her yer kesilir kapkara zindan"... Batı Anadolu'da tarihî bir şehir. 5/ Çatalağız. 6/ Iterbiyumun simgesi... Fransızca "olmak" ya da "imek" fiili. 7/ Bir cins papağan... Bir yüzey ölçüsü birimi... Araba okunun ekseni. 8/ Arap alfabesinde geliştirilen yan türlerinden biri.. Has. 9/ Nergisgillerden, baharda erken çiçek açan soğanlı bir bitki. YllKARIDAr* AŞAGIYA 1/ Boş, değersiz iş ve sözler. 2/ Halk şairi... Bir cins av köpeği. 3/ Adale... Karışık renkli. 4/ Yanardağ ağzı... tridyumun simgesi. 5/ Bağ, bağlama, duğümleme. 6/ Baryumun simgesi... Asitlerin alkolle birleşmesinden oluşan sıvılara verilen ad. 7/ Mekke civannda kutsal bir dağ... Islak yer. 8/ Tokat'ın bir ilçesi... Doğu Karadeniz bölgesinde bir il. 9/ Saksılarda yetiştirilen bir süs bitkiİSTANBUL, (UBA) Turing Kurumu Genel Müdürü Çelik Gttlersoy, Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne ait olan Sultanahmet'teki Kabasakal Medresesi'yle Topkapı Sarayı girişindeki Naziki Tekkesi'nin onanmmın Kurum tarafından yapılacağını açıkladı. Kabasakal Medresesi önündeki bölümün sahipleri tarafından çimento ve ondülinle ekler yapılarak eski karakterinden çok farklı duruma getirildiğini, Vakıflar tarafından kamulaştırdıktan sonra onarıma başlanabileceğini beIirten Gülersoy, kullanım konusu hakkında şimdilik bir fikirleri olmadığını da bildirdi. Topkapı Sarayı girişindeki kafese dönen Naziki Tekkesi'nin kurtarılması için Turing Kurumu bir an önce harekete geçecek. yor. Bir kurumun nitelik değiştirmesi bu gereksemeyi ortadan kaldıracak değildir. Dönüş ise sözkonusu olamaz, çünkü Osmanlıca'da bu kavramları karşılayacak sözcük yoktur. Böylece, yeni durum sanıyorum ki, özleştirme akımının ne denli doğru olduğunu bir kez daha gösterecektir." OKTAY AKBAL "Türk Dil Kurumu'nun özerkliğini yitirip bir 'Devlet Dairesi'nin içinde yer alması hiç kuşkusuz, bilimsel dil çahşmalarının, Atatürkçü bir çizgide yürütülmesini engelleyecektir. Yakında, bu yeni kuruluşta yer alacak kişileri de tanıyacağız, o zaman bu konuda daha sağlıklı konuşmak sözkonusu olacak. TDK'nın ortadan kalkmasıyla Türkçe'nin gelişmesi, gerçek kişiliğini bulması, 'yabana diller boyunduruğundan' kurtarılması çalışmaları yine eskisi gibi sürecektir. Ama bu yeni 'Kurum' dışında gerçekleştirilecektir. Bir dili yaratanlar, işleyenler yazarlardır, şairlerdir. Gerçek dilbilimciler ile sanatçılardır etkin olan. Yazarlar, şairler, gerçek bilim adamlan Devlet'in ya da herhangi bir kurumun buyruğuyla davranamazlar. Çünkü sanat ve bilimde naklara inerek Türkçenin gelişimi, arındırılması yolunda yapılması gerekeni büyük başarıyla gerçekleştirmiştir. Böylece 'müselles mütesaviyen adla'dan 'eşkenar üçgen'e, 'Şiryanışezen'den 'soluk borusuna', 'müddeiumumi'den 'savcfya vardık. TDK bugüne dek 'Türk dilinin kendi benliğine, aslındaki güzellik ve zenginliğe kavuşması'na calışmış ve bunda başarılı olmuştur. Kurum varsın kapatılsın, ona egemen olan kafa, ilke ve yöntem ortadan kaldırılabilir mi? Dil canlı bir varlıktır, canlı olduğu ölçüde de değişkendir. 20. yüzyıl insanı 14.15. hatta 18. yüzyıl Türkçesiyle konuşup anlaşabilir mi? Dili şairler, yazarlar ueliştirır. rramızca, /\Kaaemi dışınua gelişmiştir, gelişecektir. TDK dil bilginleri yanında, şairler ve yazarlarca ortaklaşa bir çaba içindeydi. Bu çaba artık kurum dışında sürüp gidecektir. Dilin arınması bir 'idrak' işidir, kimse onu 'ademiyetten' kaldıramaz. Ne demiş Atatürk? 'Fikirler, cebir ve şiddetle, top ve tü Dil, bir ulusun yaşamı, yaşama ortamı olduğuna göre, dili geriye götürmeye çalışmak zaten olanak dışıdır. Bu konuda gösterilecek bütün çabaların sonuçsuz kalacağı ortadadır şimdiden. Yazarlara gelince... Yazarlar hangi 'dil' ile yazıyorlarsa yine o dille yazmayı sürdüreceklerdir elbet. Şimdiye kadar hiçbir özgün yazar, başkalannca önerilen bir dil kullanmamıştır. TDK gibi saygın» çahşmalar yürüten bir kurumun önerdiği kimi sözcükleri bile." KEMAL SÜLKER "TDK'ya verilen yeni düzen, dil arınmasmı büyük ölçüde etkilemez sanırım. TDK'nın özkaynaklarımızdan alıp, yazın ve dil dünyasına sunduğu sözcükler geniş bir beğeni kazanmıştır, kullanılmıştır, yerleşmiştir, kökleşmiştir. Yeni kuşakların bırakın ağdalı Arapça ve Farsça sözcüklerin anlamını kavramasını, doğruca söylemeleri bile olanak dışıdır. Dille düşünce, teknikle gelişme arasındaki bağı Cumhuriyet dönemi dili güçlendirmiştir. Türkçenin gücü o denli başarılı olmuştur ki, etki 'Te'sir'i unutturmuş, saygı 'httnnet'e gerek bırakmamıştır. Lise ve üniversite gençlerinden hiç birinin ne temrin'den, ne tebyiz'den, ne tedris'ten oluşan konuşma dili vardır, ne de öğretmenlerine 'mnallim bey' demektedirler. TDK'ya verilecek yeni yön ne olursa olsun buyrukla yeniden eski sözcüklere dönülmesi sözkonusu olamaz sanınm. Bir Şairi Âzam Abdülhak Hfimit Beyfendi'nin bugün ne büyükler büyüğü şairliği kalmıştır, ne de yapıtlannı okuyup anlayan üç beş kişi dışında milyonlar vardır. Ama Yunus okunuyor, Karacaoğlan seviliyor. TDK sözlüğünde yer alan sözcüklerin pek çoğu, yaşayan dil içinde gelişip yeni yeni sözcüklerin türetilmesi yollarını açıyor." SÜRECEK Wall Street Journal sağlıklı ABD'de yayınlanan ünli "Wall Street Journal" 31 ocal günü BrükseVde Avrupa baskı sına başlamış ve ilk ağızdı 10.000 tiraj öngörmüstü. Bugüı Avrupa baskısı 18.0OO20.0O arasında ve bu durum gazeteniı sorumlulanm şaşırttyor. 34 ülke de satılan "Wall Street Journal 'ın ABD dışındaki ahcılanmı başında % 26 ile tngilizler geli yor. Onlan da % 1213 ile Al manlar, Isviçreliler ve Fransızla izliyor. Gazete sorumlulan, Av rupa baskısının gördüğü bu ilgi nln nedenini, en yakın rakiplet "Financial Times"in üç ay kapa, kalmasından çok Avrupa iş çev relerinin ABD 'nin ekonomik po Utikasma gösterdikleri ilgiye bağ hyorlar. Manet Sergisi kapandı 23 nisan günü Paris'te Gram Palais salonlannda açılan Edo uard Manet sergisi, ağustos ayı nin ilk günlerinde 800.000 kiş tarafından gezilmişti. Sergi bir kaç gün daha uzatıldığından bı sayımn artacağı kesin. Ancak bu alanda rekor, 1974 yılındı açılan "Izlenimciliğin 100. Yılı sergisinde. Bu sergi 900.000 ki$ tarafından gezilmişti. Oysa 1980'deki Claude Monet sergisi ne 8000, 1972 yıanda Orangeri e'deki Van Gogh sergisine de to tu topu 6000 kişi gelmiştl