19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 SPOR 6 AĞUSTOS 1983 Dünya rekortmeni Petrenof un cirîtini kuüanması yasaklandı 200, 400 ve 800 metre çıkışlarında 8'inci kulvardaki atletin startı geç duyması iddiası ortalığı kanştırdı HÜROL BİLAL HELSİNKl Spor profesörleri Çek Pert Susanka ve Finli Jukka Virtasalo, çok ilginç bir iddia ortaya attılar. Bu iddiaya göre 200, 400 ve 800 metre startında 1. ve 8. kulvarda olan atletlerden, 8. kulvardaki yarışmaya çok büyük bir dezavantaj ile başlıyor. Şöyle ki 8. kulvardaki atlet, start tabancasının sesini 1. kulvardakine nazaran saniyenin onda biri farkla işitiyor ve dolayısıyla geç start alıyor. Profesörİere göre 7. ve 8. kulvardaki atletlerin arkasına hoparlör yerleştirmek veya başka bir metotla bu durumu eşit hale getirmek gerekiyor. Helsinki'de en ince noktasına kadar, son bir etüd yapıp rapor hazırlayacak profesörlerin bu tezinin, Los Angeles Olimpiyatlarından önce Uluslararası Atletizm Federasyonu tarafından kabul edilip, gerekli değişikliğin yapılması çok kuvvetli bir ihtimal. SPORDA DİYÂljOG Abdülkadir Yücelman BEŞİKTAŞLI MEHMET EKŞİ 1954'de Elazığ'da doğdu. Şafakspor'da futbola başladı, ikinci kulübü Elazığspor oldu. 1971 'de giydiği formayı 1976'ya dek çıkarmadı. Daha sonra Trabzonspor'a, oradan da Beşiktaş'a geçti. Halen Beşiktaş 'ın sözleşmeli profesyonel futbolcusu. GAZETECİLERE BÜYÜK KOLAYLIK Gazetecilere çok büyük kolaylık sağlanacak Helsinki'de.. Dakikada 550 kopya yapabilecek şekilde hazırlanan basın bültenleri her yarış sonunda 57 dakika soıira gazetecilerin önüne gelecek. Tüm yarışma sırasında yarım milyon basın bülteninin hazırlanması bekleniyor. PETRENOF'UN CİRİTİ YASAKLANDI 99.72 metre ile dünya rekortmeni olan Tom PetrenoPun, Held3 ciritinin, Uluslararası Atletizm Federasyonu tarafından dünya şampiyonasında kullanılması men edildi. Diğer yarışmacılar Held 2'yi kullanırken, dünya rekoruna Held 3 ciriti ile sahip olan Petrenof, atletizm otoritelerine göre kendi özel tekniği ile bu ciriti kullanmasından ötürü, tahmini 5 metrelik bir avantaj sağlıyor. Bir ciritin Dünya ve Avrupa Şampiyonalarında resmen kullanılabilmesi için piyasada iki yıl bulundurulması ve herkes tarafından yarışmalarda kullanılması gerekiyor. tki yıllık süre Helsinki yarışmalarından sonra dolduğu için Held 3 ciriti, dünya şampiyonasından sonra resmen kullanılabilecek. Yani bu ciritin Los Angeles'ta kullanılmasının hiçbir mahsuru yok. Bu durum karşısında şampiyonanın bir numaralı favorisi Petrenof değil D. Alman Detret Michael oluyor. Helsinki'de ne olacak? Bugünkü konuğumuz Beşiktaşh Mehmet Ekşi Futbolcu olmanın da güçlükieri sakatlandın mı aç kaldın demektir Bugün konuğumuz Beşiktaşh Mehmet Ekşi. Sayın Ekşi futbola başladığınız yılları, size futbol sevgisi aşılayan ilk antrenörü hatırlıyormusun? Elazığ Şafakspor'da futbola başladım. Daha doğrusu bir ağabeyimiz vardı mahallede, bana ilk futbolu o sevdirmişti. Kimdi o ağabey dediğin, hatırlıyormusun? Şu anda hatırlamıyorum. Sonra Şafakspor'da bir antrenörüm vardı, onun da bana çok emeği geçti, ama onun da adını hatırlamıyorum, düşünmem gerek. Evet, Trabzon'a geçişin oradan Beşiktaş'a gelişin nasıl oldu? Elazığ'da antrenörüm Fethi Demircandı. Fethi ağabey sonra Galatasaray'a gitti, beni de oraya almak istedi. Konuşmalar sürerken galiba Trabzonsporlu'lar daha atik davrandı, kendimi Trabzon'da buluverdim. Beşiktaş'a geçmem de öyle oldu. Necdet ile beni Istanbul'a Fenerbahçe getirtti, sonra Beşiktaşlılar nereden bulmuşlarsa bulmuşlar adresimizi, bizi aldılar, Beşiktaşla anlaştık. Yani senin Trabzon'da ve Beşiktaş'ta oynaman hep birer raslantı mı? Eh öyle diyelim. Ama ben daha Şafaksporda bile oynarken Beşiktaşlıydım, onu rahatlıkla söyleyebilirim. Futboldan ilk kazandığın para ile ne yaptın? Trabzonspor'dan. Sanıyorum 500 bin lira almıştım. Izmir'de bir daire satın aidım hemen. Biraz garip değil mi bu? Elazığda doğup büyüdün, Trabzonspor'a geçtin, Izmir'den daire aldın. Yoksa tzmir'e mi geçmeyi düşünüyordun? Yok öyle bir şey. Parayı alınca ne yapayım diye düşündüm. Elazığda kalmıyacağım dedim, tstanbul'da almaya kalksam 500 bin lira ile kümes bile vermezlerdi. Bir arkadaş "Izmir'den al" diyince fazla düşünmedim. Peki bu eve hiç gittin mi? Gitmedim, daha doğrusu onu satıp Beşiktaş'tan aldığım transfer parasını da ekleyip işte şu gördüğünüz daireyi (Etiler'de) satın aidım. Yani Istanbul'a ekleye ekleye geldin? Öyle oldu. Başka da gelemezdik zaten. Futbol hayatında tüm kazandığın ne oldu? Bir daire ve bir araba. Biraz az değil mi? Başka masrafların oluyor galiba? İki kardeşim var, birlikte oturuyoruz, onlara ben bakıyrmm. Tabi bir profesyonel futbolcunun mutfak masrafları oldukça ağırdır. Bunlar büyük yekun tutuyor tabi. Tahsil durumun ne? Nereye kadar okudun? Elazığda okudum, Elazığ k'ız öğretmen okulunu bitirdim. Nasıl yani anlamadım? Evet bir kız lisesini bitirdim. Bin tane kız öğrencı ıçınae yaınız bir erkek ben vardım. Elazığ'da okumam gerekiyordu, Elazığspor'da oynarken. Benim için bu formülü buldular. Benden sonra ise erkek öğrenciler almaya başladılar. Yani okul karma oldu. Yani sen ilk ve tek erkek öğrencisin? Bin kız öğrencinin arasında sıkılmadın mı? Sıktldım tabi, ama sporculuğun verdiği bir rahatlık var. Okulu bitirdikten sonra öğretmenlik de yaptın mı? Evet bir süre yaptım ve çok da zevk aidım. Öğretmenlik mi, yoksa futbolculuk mu? Gerçekten öğretmenlik iyi bir olay. Ama ben futbolu da beğeniyorum. Hem de çok beğeniyorum. Öğretmenliğin ise en büyük ve en gerçekçi yani üretken olmak. Peki futbolcunun. üretkenliği de sözkonusu olabilir mi? Futbolda da olabilir muhakkak. Futbolda da bir şeyler yapmak mümkün. Futbolcu yetiştirmek, onlara futbol öğretmek işte üretken olmak demek. Futbol oyununda da üretkenlik belki mümkün, ama futbol kollektif bir spor. Bu kişinin Üretken olmasını engeller mi? Engeller, fut.olda eol atmada bile diğer futbolcu arkadaşlann payı ve katkısı vardır. Orneğin pası en yakın arkadaşın veriyor, yani birisi bir başkasının başarısını hazırlıyor. Futbol bence kollektif bir üretim gerektiriyor. Ve zaten başarı bu birlikteliğin üretkenliği ile sağlanıyor. Bİzde futbolcu arsada yetişiyor. Sen bir profesyonel futbolcu olmadan önce de arsa futbolcusuydun. Bize yetişmedeki eksik ve yanlışları belirtebilirmisin? Ben 17 yaşımda bir antrenörle karşılaştım. Çok eksiklerle, çok yanlışlarla ve çok hatalarla geçen bir gelişme çağını boşa harcadım. Eğer çok daha önce bir antrenöre kavuşsaydım, eğer çok daha iyi koşullarda futbolla tanışsaydım çok daha iyi bir futbolcu olurdum. Bence Türk futbolcusunun bir Avrupalı'dan eksik yani bu. Yoksa yetenekçe bir yabancıdan fazlamız var, eksiğimiz yok. Futbola FJazığ'da başladım, Trabzon'da sürdürdün, şimdi de tstanbul'dasın. Elazığ, Trabzon'a göre Trabzon da, tstanbul'a göre daha küçük birer kent. Sen bu kentlerde oynamış bir futbolcu olarak bir profesyonel futbolcunun sıkıntısını, şikâyetini, ızdırabını dile getirebilirmisin? Anadolu da oynamak hem çok zor hem çok kolay. Kendine göre zorlukları, kendine göre de avantalan var. Bakın size bir örnek vereyim. Hepimiz genciz, eh bizim de kadınla, kızla gezmemiz, dolaşmamız gayet normal olmalıdır. Küçük yerlerde koşulları herkes kendisi zorlar. Oysa büyük kentlerde koşullar hazırdır. Bakın ben evlenmeyi düşünmüyorum. Çünkü nereden buluyorlarsa buluyorlar, bana günde 10 kadın telefon ediyor. Yani bu iş Anadolu'da böyle kolay olmaz. Hatta evliyseniz, eşinizi bir maçtan sonra alıp bir yere götüremezsiniz. Herkesin gözü üzerinizdedir, Herkes gözUnü size dikmiş bakar, rahatsız olursunuz. Diyelim ki, takımınız yenildi. Hatta bir örnek vereyim. Şu sarı kart olayından sonra çevrenizde ne gibi olaylar oldu? Tepkiler nasıldı? Nereye gidersek gidelim herkes de bir merak ya da tepki gördüm. Kimi lâf attı, kimi sözüm ona espri ile karışık takıldı. Yani çevre kabul etmiyor bir futbolcunun da insan olduğunu, hata yapabileceğini, sporda yenmenin de yenilmenin de mümkün olduğunu düşünmüyor. Taraftar ille de galibiyet istiyor. Stada çıkıyorsunuz, tribünde iki takımın da taraftarı var. Bu taraftardan birisi sevinecek diğeri üzülecek. Ikisinin de sevinmesi mümkün değil. Ama bunu düşünen yok. Futbolcu olmanın başka güçlükleri var mı? Örneğin sakatlanma korkusu var. Sakatlandınız, size kim bakacak? tşiniz bitik demektir. Aç kaldınız demektir. Oysa bir futbolcu olarak iyi beslenmeniz gerekir, iyi giyinmeniz gerekir. Bir futbolcunun mutfak masrafı ayda 50 bin liradır. Bugün Türkiye'de etin kilosunu düşünün. Günde 3 öğün yemek zorundadır. Sebze yemek zorundadır. Şimdi geçinmek başka iyi beslenmek ve profesyonelliğin gereğini yapmak, başka. Evli iseniz daha da zorluklar var. Deplasmana gidersiniz, evinizden çocuğunuzdan ayrı kalırsınız, kampta geçen süreler. Deplasman zorlukları var ayrıca. Büyük takımda olunca iş kolay, ucağa atlar gidersiniz fazla yorulmazsınız. Ama Anadolu takımlan, otobüsle, gider Allah gider. Bir Avrupalı takımın koşulları ile bizim aramızda ne kadar fark varsa Türkiye'deki büyük takımla küçük takım arasında da o kadar fark var. Bize diyorİar ki, "Almanlan neden yenemiyorsunuz?" Nasıl yenersiniz? siz bana onu söyleyin. STONES UMUTLU Pazar günü Helsinki'de başlayacak olan Birinci Dünya Atletizm Şampiyonasında en büyük çekişmelerden birisi de yiiksek atlama dalında olacak. Bu dalın en büyük favorilerinden biri, 2.37 ile dünya rekonınu elinde bulunduran Zhu Jianhua. Uçan Çinliyi en çok zorlayacak atlet ise ABD'li Dwight Stone. Stockholm'de yapılan atletizm yarışmalannda 2.26 ile birinci gelerek formunun zirvesinde olduğunu, bir kere daha ispatladı. Stones ile Jianhua'nın Helsinki'deki çekişmesi oldukça ilginç geçecek. Büyük bir ihtimalle bu iki atlet ilk iki sırayı alacak. Yukarıda fotoğrafta Stones Stockholm'de kendisine birinciliği kazandıran atlayısı yapıyor... (TeleFoto: AP) HelsinkVden notlar 400 engellinîn tek adamı Moses HİLMİ TÜRKAY Helsinki Dünya Atletizm Şampiyonasmın favorilerini vermeye devam ediyoruz. 800 Metre: Dünya rekoru 1. 41.73 ile Ingiliz Sebastian Coe'ya ait. Gateshead'da 4. olduğu yarışma sonrasında sakatlanan Coe'yu muayene eden doktorlar "bu şartlar altında koşması mucize. Dünya şampiyonasına katj&nasını sakıncalı buluyoruz" depiler. Doktorların yaptığı bu açık'lamadan sonra îngilizlerin ağzını bıçak açmaz oldu. Bu atletin yerine 1500 metrenin ünlü ismi Steve Ovett mücadele edecek. Bu mesafede aynı zamanda 1976 Montreal Olimpiyatlarının çifte altın madalyah atleti Kübalı Alberto Juantorena da koşacak. 1500 Metre: Dünya rekoru kırılması beklenen yarışlardan biri. Rekorun sahibi Steve Ovett yarışın favorisi. Ancak haziran ve temmuz aylarında Faslı Said Aguita 3.33.95'lik dereceler elde ederek bu mesafede iyi bir derece yapacak duruma geldiler. Ne var ki Ovett bu atletler arasından rahatlıkla sıyrılabilecek güce sahip. 3000 Metre: Kenyalı atlet Henry Rono'nun 7.32.1'lik dünya rekoru uzun bir süredir kırılamıyor. Dünya atletizminde bir yıl içinde dört rekor kırarak büyük üne ulaşan Rono'nun Helsinki'ye sıkı bir biçimde hazırlanması rekorları başkalarına kaptırma niyetinde olmadığını gösteriyor. 5000 Metre: Dünya rekorunun sahibi Ingiliz atlet Dave Moorcraft. Helsinki'ye bu mesafede iddiah birçok atlet geliyor. Bakalım rekor isim değiştirecek mi? 10.000 Metre: 3000 metrede olduğu gibi bu mesafede de dünya rekoru Kenyalı atlet Henry Rono'nun. Yukarıda da belirtiğimiz gibi, Rono, şampiyonaya çok iyi hazırlandı. Bu nedenle de rekorlarını kaptırmak niyetinde değil. Rono'nun bu mesafedeki dünya rekoru derecesi 27.22.5. 110 Engellide: ABD'li Renaldo Nehemiah 12.93 ile rekorun sahibi. Vatandaşı olan Greg Foster de bu rekorun peşinde. Foster'in bu yıl bu mesafedeki en iyi derecesi 13.22. Kübalı Casanas'ın, tngiliz Muhkelt'in koşacağı 110 engelliydi bir dünya rekoru kırılabilir. 400 Engelli: Dünya rekortmeni Edvvin Moses bu mesafenin kesin favorisi. Dünya Şampiyonasına uzun süredir sıkı bir şekilde hazırlanan Moses, kendi rekorunu yenileyebilir. Cirit atma: 99.72 ile rekoru ABD'ye taşıyan Petronof Helsinki'de rekorunu yenileyebilir. ABD'li atleti zorlayacak bir ikinci sporcu bulunmuyor. 4x100 ve 4x400: Amerika takımı gerek 4x100 gerekse 4x400 de büyük başarılar elde ediyor. Her iki dalda da dünya rekorlarını ellerinde bulunduran ABD'liler Dünya Şampiyonası'nda yeni bir dünya rekoru kurmak için mücadele gösterecekler. Gazeteciler stada bisikletle gidecekler TOMMY LtNDHOLM ~ HELStNKt Yarışmalar sırasında yeni trafik düzeninden ötürü araba kullanmak tamamen imkânsız hale geliyor. Sporcuları taşıyan otobüsler ve resmi görevliler haricinde park yerlerinin kullanılması yasaklandığından, Helsinki'de Finli gazeteci ve TV muhabirleri dahi bisiklet kullanacaklar. Helsinki'de çıkan tlta Lehti gazetesine bir demeç veren Dünya 400 metre engelli rekortmeni Edwin Moses, şampiyonada Altın madalyayı kesinlikle kazanacağını, en büyük amacının ise üst üste 100'üncU yarışını da kazanmak olduğunu, herkesin kendisini bu yanşta dikkatle izlemesini istedi. Sebastian Coe'nun Dünya şampiyonasına katılmama haberi dün yeni boyutlara ulaştı.lngiliz Atletizm Birliği Coe'nin şampiyonaya katılmamasına sebep olarak sakatlığını öne sürmüştü. Fakat dün lngiliz gazeteci Wilson'un yaptığı bir açıklamada Coe'nun sakatlandığı için değil yarışlara formsuz olduğu ve kaybetmekten korktuğu için katılmadığını belirtti. Coe'nun katılmaması üzerine ezeli rakibi Steve Ovett 800 metrede koşacak. Af rika'da küçük bir ada olan Malawi üç kişilik bir kafile ile Helsinki'ye geldi. Kafile başkanı yaptığı açıklamada önemli olan madalya kazanmak değil yarışlara katılmak ve bu sayede ülkesinin ismini biraz olsun duyurmak olduğunu açıkladı. Zambia ve Mozambik'e komşu olan Malawi Cumhuriyetinde5 milyon kişi yaşıyor. Yıırdadön ve Aksu Finlandiya'ya gitmîyor ANKARA,(a.a.) Helsinki'de 714 ağustos tarihleri arasında yapılacak olan Birinci Dünya Atletizm Şampiyonasına asker olan Mehmet Yurdadön izin alınamaması ve Semra Aksu da Akdeniz Oyunları'na hazırlanacağı gerekçesiyle katılamayacaklar. Atletizm Federasyonu Başkanı Abdullah Kökpınar, "Ünlü iki atletimizin Helsinki'ye gelememesinin milli takımımızın alacağı başarı oranını şimdiden düşürdügünü" belirterek, "Semra Aksulzmir'de yapılan atletizm yanşmalan sırasında bana dünya şampiyonasına katılamayacağını, Akdeniz Oyunlarına hazırlanacağını bildirdi. Biz de Beden Terbiyesi Izmir Bölge Müdttrlüğü'ne bir yazı göndererek Aksu'dan bir belge alınmasını istedik" diye konuştu. Sarı kart olayım hâlâ anlamış değilim. Unutkanlık desem, unutkan bir kişi değil ki, teknik direktör, . yönetici ve hatta takım arkadaşlanm hepimiz mi unuttuk sarı kartı? Dediğim gibi birşey oldu ama bir türlü anlayamadık. Günün içinden Dizdar: Dyas ve Repçiç oynıyacak Fenerbahçe Genel Sekreteri ve Basın Sözcüsü Mesut Dizdar "Taraftarlarımızdan özür diliyoruz, tlyas, tsmail ve Repçiç pazar günü oynayacak VefaSimtel maçında forma giyecektir" dedi. Dizdar, bugüne kadar Almanya'da futbol oynamış ve kendini kabul ettirmiş Milli futbolcu llyas ile Yugoslav milli takımının as oyuncularından Repçiç*i taraftarlara sunamamaktan büyük üzüntü duyduklarını kaydederek konuşmasına şöyle devam etti: "Fenerbahçe son lig kadrosu, Ilyas'lı, Engin'li, Repçiç'li ve İsmail'li kadrosuyla 7 ağustos pazar günü VefaSimtel ile oynayacaktır." SÜRECEK Hazırlık maçları Yeni sezon hazırlıklarını sık maç yaparak geçiren Istanbul takımlarından Sarıyer bugün Trabzonspor'la, Beşiktaş ise Karagümrük'le karşılaşacak. Kadrosuna Rıdvan ve Erdem'i katarak güçlenen Sarıyer, ilk kez Istanbul seyircisinin önüne çıkacak Trabzonspor'la bugün Fenerbahçe Stadında saat 18.00'de karşılaşacak. Hazırlık maçlarında başarısız gözüken Beşiktaş ise ligin yeni takımı Karagümrük'le Ali Sami Yen Stadı'nda karşılaşacak. İlk iki maçında bekleneni veremeyen Şekerbegoviç'li Beşiktaş ile kadrosunu ikinci ligin kalbürüstü oyuncularıyla güçlendiren Karagümrük arasındaki karşılaşma Ali Sami Yen Stadı'nda saat 18.30'da başlayacak. Fenerbahçe Izmir'de Altayla bir karşılaşma yapacak ve aynı gün Istanbul'a geri dönecek Hipodromdan 4. Koşuda Başefendi sürpriz yapabilir YÜKSEL ERÜÇ 1. Koşu: C grubu Arap atlarının bu şartlı handikapında Cavidan hafif kilosuyla birincilikte en şanslı attır. Rakibi, Ümmühan'dır. 2. Koşu: 2 milyon liralık, iki yaşlı dişi tay koşusunda Gülbahar yarışı önde bitirecektir. lkincilik Şımank'ındır. 3. Koşu: Çarşamba günü Recep'e geçilen Flush, yine favori durumunda. Bu sefer Recep'i geçecektir. Karahediye ve Taliha yarışın sürpriz atlarıdır. 4. Koşu: Ekrem'in bindiği Çağatay kovalayacak, Ekber kaçacaktır. Birincilik için biz Çağatay'ı tutuyoruz. Yarışın sürprizi Başefendi'dir. 5. KOşu: 800 metre mesafeli bu yarışın bankosu Kurttepe'dir. Kısa mesafeli yanşları uzak ara ile götüren bu atı geçecek rakip yok gibi... İkincilik mücadelesi Şahincan ve Tokuç arasında geçecektir. 6. Koşu Alihan ağır kilosuna rağmen birinciliği Tangos ve tktidar'a kaptırmayacaktır. 7. Koşu: Hafta içindeki idman derecelerine bakarak yarışın Dikilioğlu ve Afacan arasında geçeceğini tahmin ediyoruz. Altılı ganyancılara her iki ata da oynamalarını tavsiye ederiz. Bir de kamuoyunda hâlâ açıklanmamış bir olay var; o da san kart olayı. Aradan oldukça zaman geçti ama bir de sizden dinliyelim. Bu olayda bir unutkanlık olsa diyelim ortada bir kişi yok ki. Hadi ben unutsam teknik direktör var, idareci var, onlar unutmaz. Hadi herkes unuttu diyelim, takım arkadaşlanm var, onlar da mı, herkes mi, hepimiz mi unuttuk. Işin aslı şu. Ben sarı kart görmedim. Yalnız bir gazete hakemin sana sarı kart gösterirken çekilmiş fotoğrafını bastı. O nasıl oluyor.? Rıza ile Selahattin birbirlerine girdiler. O sırada hakem oyunu durdurdu, Rıza ile konuşmaya başladı. Ben kaptandım. Hemen koştum, aralarına girdim, Rıza'yı da arkama alıp kendime siper ettim ki, iş büyüyüp bu defa Rızaya kırmızı kart gösterilmesin diye. Hakem sarı kartı çıkartıp tam benim arkamdaki Rıza'ya gösterdi. Fotoğrafın tamamı konulsaydı işin gerçeği anlaşılırdı. Maç sonrası yöneticilere lisanslarla birlikte kart listesi de verilirmiş. Sizin takıma verilmedi mi? Biz böyle bir liste görmedik. Peki diyelim ki, sarı kart görmedin. Ertesi gün gazetelerin çoğu Mehmet Ekşi'ye sarı kart gösterildi diye yazdı. Bunu neden diizelttirmedin? En azından bunu yapabilirdin. Biz basının neresini düzeltelim ki.. Golü yanlış yazarlar, sarı, kartı yanlış yazarlar. Bu yanlışhklar alışılagelmiştir. Biz de aldırmıyoruz. Benim golümü başkasına yazsalar ben neyi düzelteyim. Ama dediğim gibi biz bu tip yalışlıklardan rahatsız olmuyoruz. Kart olayında da böyle bir yanlışhk yapılmıştır dedik. Aksi mümkün değil. Bunu amatör bir kulüpte bile yapmazlar. Ama nasıl oldu, nasıl yaptılar hâlâ da anlamış değilim. Her şeye rağmen yine de durumu Federasyondan araştırmak gerekmez miydi? tyi ama böyle bir şey olmamış ki, acaba diye bir araştırma yapılsın. Durup dururken neyi araştıracaktık ki? Kulübün basınla ilişkisinin zayıf olduğu sanıyorum bu olayla iyice ortaya çıktı. İşin içinde gayrıciddilik var yine. tşte nasıl olduysa oldu. Hâlâ da anlıyamadık... B. Metin ile yapılan diyaloğa spor yazarından bir yanıt Geçen hafta Sporda Diyalog köşemizde Galatasaraylı B. Metin kendisiyle yaptığımız teypröportajda "Finlandiya'daki tokatla ilgili sorumuza şu yanıtı vermişti" Otele geldik, yemek yiyeceğiz, gazeteci abiler geldi, Talay Erker, Cemal Alkan. Bana "seni asacaklar, kesecekler, ne diyorsun " dediler, bende ne yapayım asarlarsa, ama ben oynamam demedim ki" dedim. Sonra gitmiş Ali Yavaş'a anlatmışlar, sözüm ona ben Ali Yavaş için "olayın tek sorumlusu Ali Yavaş'tır"demişim. Sonra otelde Ali Yavaş beni gö'rdü, "Sen utanmıyor musun? öyle konuşmaya"dedi. Ben "eğer öyle söylemişsem Cemal abi de burada ben de buradayım. Gidelim yüzleşelim ben böyle bir şey söylemedim " dedim. Böyle konuşurken bir tane yumruk vurdu, demek ki niyeti başka. Ben de şaşırdım. Sonradan yüzleştirdim onları. Gazeteci Cemal abiye "ben böyle söyledim mi sana abi" dedim 'bana Ali Yavaş'ı suçladın" dedi "peki ne söyledim de suçladım" diyince "hatırlamıyorum " deyip işin içinden çıktı. Sonra Ali abi benden özür falan diledi. tşte işin içyüzü bu. Güneş gazetesi spor muhabiri arkadaşımız Cemal Alkan bu konuşma üzerine bir açıklama gönderdi. Açıklama nokta ve virgülüne kadar aynen şöyle: SAYIN ABDÜLKADtR YÜCELMAN CUMHURİYET GAZETESt SPOR DANIŞMANI 30 Temmuz 1983 tarihli Cumhuriyet gazetesinin spor sayfasında imzanızla yayınlanan SPORDA DİALOG köşenizdeki konuğunuz B. Metin ile ilgili söyleşinizi okudum... Okudum ve gerçekten üzüldüm. Meslekte ve yaşta bizden büyük ağabeylerimin gösterdiği yolda 16 yıldan beri yürümekteyim. Bu 16 yılhk meslek hayatımda ve 35 yıllık özel yaşantımda bir kişi bile beni yalancılıkla iftiracıhkla ve arabozuculukla suçlarnamrştır. Yalnız görülüyor kı spor kamu oyunda ve o çok kıymetli Galatasaray camiasında ne tip bir şöhrete sahip kişi olduğu bilinen B. Metin tarafından, Finlandiya'da yediği dayak olayında tek suçlu benmişim gibi bir hava yaratılmak istenmiş. Ve maalesef yaratılan bu havaya siz de alet olmuşsunuz. Galatasaraylı yöneticiler, o tarihlerde mensubu olduğum Tercüman gazetesi okuyucuları bu dayak olayının detaylannı bildikleri için o konuya değinmeyeceğim. Yalnız olayları tamamen çarpıtarak, saptırarak, hatalarla dolu kısa futbol geçmişini aklamaya çalışan B.Metin'in sözlerine yer verirken, gazeteciğin önemli bir düsturu olan araştırmayı yapmamış olmanız bu mektubu yazmama sebeb oldu. Bir yazı yazılırken araştırma yapılmasının bilinci içinde olduğunuz kanısı ben de kaybolmuş değildir. Değildir de neden yapılmış olduğu beni üzen taraftır. Teknik adamlann, kendinden büyük ve tecrübelilerin neler söylediğini anlamayan ve bu anlaşyışsızlık sebebiyle genç yaşında allah vergisi olan futbolundan Türk sporseverlerini mahrum bırakan B.Metin'in spor sayfalarında çikan yazılara ki hepsi ciddi yazılardır gülmesi kadar tabii bir şey olamaz. Spor basınının bir üyesi olarak amacım B.Metin ve onun gibilerin akıllamp, kimsede kabahat bulmayıp hataları kendinde aramalan ve kısır futbolumuzda açacak birer gül olmasıdır. Ve amacım, yine belirtmekte fayda görüyorum, gazeteciliği öğrenirken aldığım ilk ders olan araştırma konusuna biraz daha dikkat etmenizdir... Yoksa yazılarınız B. Metin'in de söylediği gibi gülünç olur. B.Metin'e yer verdiğiniz sütununuzda sanınm bu satırlara da yer verirsiniz. Saygılanmla. CEMAL ALKAN GÜNEŞ GAZETESİ SPOR MUHABİRİ TAHMİN '•nLi'<Knİ:>' 1. Koşu: F. Cavidan (10), P. Ümmühan (2) Nazla 63 (3) 2. Koşn: F. Gülbahar (1), P. Şımank (2) 3. Koşu: F. Flush (2), P. Recep (5)Taliha (1) 4. Koşu: Çağatay (2), P. Ekber (4)Başefendi (1) 5. Koşu: F. Kurttepe (1), P. Tbkuç (4)Şahcihan (3) 6. Koşu: F. Alihan (1), P. Tangos (4)Iktidar (6) 7. Koşu: F. Dikilioğlu (4), P. Afacan (5) Türna (1) Bergüzar (8) Küçükpazar sezon u açtı Geçen yıhn grup birincisi ve lstanbul'un Türkiye Şampiyonasında ikinci tura geçen tek takımı Küçükpazar, yeni sezon hazırlıklanna başladı. Geçen yılki kadrosundan bir tek staj için İngiltere'ye giden Hürriyet dışında eksik olmayan Küçükpazar, üçü genç takımdan olmak üzere 13 futbolcuyu da kadrosuna dahil etti Eyüp stadındakı açılışta tüm takımlara başarılı bir sezon dileyen ve şampiyonluk parolasında yürüyeceklerini belirten Kulüp Başkanı Kemal Elik, "Amactmız centilmence mücadele edip yine şampiyonluğu yakalamaktır. Genç kadromuz bunu yapacak güçte." dedi. ALTILI GANYAN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle