Katalog

6 AĞUSTOS 1983 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 Ozetle Devlet Tiyatroları 'nda 271 sanatçı var. GÖRDÜK KONUSTUK Yakın Peksen "Tabii bu yarışmaya giren Devlet Tiyatrolan'nm Ankara, herkes hediyeleri tstanbul, tzmir, Adana ve Burdüşünür. sa sahnelerinde 271 sanatçı görev yapıyor. Ankara ve tstanbulHediyeler da oyuncu sayısımn fazlahğı neönemli.. Birinciye deniyle bazı sanatçılarm bir iki mevsim çalışmadığı, bazılannın ' bir araba da uzun yıllar yeteneklerinden veriliyor.. yararlanılmadığı bettrlendi. Devlet Tiyatrolan Genel Müdürü Elbiseler.. Ikinciye TUrgut özakman, tstanbul ve Ankara dışında etkinlik gösteren Amerika tiyatrolarda sanatçılarm bir mevseyahati... simdeki hemen her oyunda yer almalanna karşılık, bu iki ilde Üçüncüye çeyizi... sanatçı fazlahğı nedeniyle bazı Arkadaşlar ve sanatçılarm yıllardır hiç çalışmadığını açıkladı. ben bunları Ergani'de düşünüyoruz arheoloji çalışmaları tabii? 15 ağustosta Diyarbakırhn Ergani ilçesinde baslatılacak arkeolojik kazılara Amerikalı, Alman ve Türk arkeologlardan oluşan 60 kişilik bir ekip katılacak. tstanbul Üniversitesi Thrih Bilim Dah kürsüsü öğretim üyesi Prof. Dr. Halet Çambel başkanlığındaki ekipte, ABD ve Federal Almanya'dan iki profesör 60 kişilik kazı ekibini yönetecek. Çahşmalara yaklaşık 3 milyon lira harcama yapüacak. Amerikan televizyonuna bağlı bir TV ekibi de, çalışmalar sırasında belgesel bir dizinin çekimini gerçekleştirecek. Yasemin Koşal: "Şoke oldum ilk üçe giremeyince..." (Fotograflar: Beysun GÖKÇİN) Bir güzellik yarışmacısı duygu ve düşüncelerini anlattı Başrolünde Catherine Deneuve'ün oynadıgı ve ülkemizde de gösterilen "Gündüz Güzeli Belle de Jour" Bunuel'in en beğenilen filmlerinden biriydi. Yukanda Bunuel'i (solda) bu filmin çekiminde görüyoruz. Tanımlamalara sığmayan özgün sinema ustası: Bunuel ATİLLA DORSAY Yasemin Koşal: Giizel olmak çok güzel Ülkemizde en sık yapılan işlerden biri de güzellik yarışmaları olmaya başladı. Eskiden yılda bir kez yapılan ve ilgi çeken yarışmaların sayısı son yıl içinde üçe yükseldi. Bir güzelimizi dünya yarışmasına, diğerini Avrupa yarışmasına, üçüncüsünü de Kâinat yarışmasına gönderiyoruz. Bu arada Asya'da yapılan Asya Güzellik Yanşmasına da birileri kalkıp gidiyor. Gelen sonuçlar ortada... "Umutla" gönderdiğimiz güzeller "umutsuz" bir şekilde dönüyorlar. Bunun son zamanlardaki tek ayrıcası Ülkemizde düzenlenen Avrupa Güzellik Yarışmasmda Türk güzelinin "Avrupa Güzeli" olmasına ve birçok kişiye "ne büyük rastlantı!.." dedirtmesi... 30 temmuz 1983 tarihınde bu yarışmalardan biri daha yapıldı ve Avrupa yarışmasına göndereceğimiz güzel seçildi: Neşe Erberk. Biz yarışmadan bir gün önce (29 temmuz cuma günü) rasgele seçtiğimiz yanşmacılardan biriyle Yasemin Koşal'Ia konuştuk. Bir raslantı sonucu Koşal yanşmada üçüncü oldu. İKİNCİ YARIŞMA Sayın Yasemin Koşal konuşmak için sizi seçmemizin özel bir nedeni yok. Güzellik yanşmalarına katılan bir adayın duygulannı, düşüncelerini, başına neler geldiğini ögrenmek istedik. Sanırım siz daha önce de bir yarışmaya girmişsiniz. Evet girdim. Bulvar'ın yarışmasına. Sonuç ne olmuştu? İlk ona girdim fakat dereceye giremedim. Üztilmüşsttnttzdür herhalde... Yooo... Çok üzülmedim, benim için güzellik sınırsızdır. Bir gazetenin jürisi benim güzelliğimi sınırlayamaz. Onlar güzel bulmamışlarsa bu beni ilgilendirmez... Fakat bu yanşmanın mantığına aykın düşmüyor mu? Çünkü onlar size "güzel" derse, siz güzel sayılacaksınız.. Evet ama bir kaç kişi yüzünden... Gönderdikleri birinciyi gördük yani.. Siz kendinizj ondan daha mı güzel buluyordunuz? Ben kendimi güzel buluyorum. Karşımdaki kişiler de güzel bulur. Bu yarışmaya katılmam da bunu kanıtlıyor. Herkes ısrar ediyor. Kim ısrar ediyor size?.. Çalıştığım yerdeki arkadaşlar.. Ailemin isteği ile zorla girdim.. Ashnda Bulvar'ın yarışmasına isteyerek girdim ama bunu istemedim. Birine girdim, ötekine girmeyecektim. Fakat çok ısrar ettiler... SAYILI GÜZEL Neden ısrar ediyorlar? Bilmiyorum. Kendi firmalarının reklamı olur diye.. Biraz da güzel buldukları için.. Ne firması bu sözünü ettiğiniz?.. Ben Ankara'da bir firmada mankenlik yapıyorum. O firma.. Ankara'da sayılı güzellerden olarak nitelendiriliyorum. Okulda, çalıştığımız yerde arkadaşlar tarafından hep destek görüyorum. Anlıyorum. Peki sizin amacınız ne bu yanşmalara girmekten? Heyecanlı oluyor... Ben ashnda okulumu düşünüyorum. Ne evlenmeyi, ne bir şey. Asıl amacım öğrenimimi tamamlamak. Bunun dışında hiç bir şey ilgilendirmiyor beni. Galiba bir de güzellik yarışmaları ilgilendiriyor. Nerede okuyorsunuz? Geçen sene Ankara Atatürk Lisesi'ni bitirdim. ö n kayıtla Antalya Tıp'ı kazandım. Ailem göndermedi. Bu sene tekrar girdim. Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümünü istiyorum. Bu arada da mankenlik yapıyorum. Yanşmada birinci olursanız belki okulu bırakırsınız. Veya bu arada "hayırlı" bir kısmet çıkarsa.. Ben dediğim gibi şu anda koca falan düşünmüyorum. Bu kadar okuduktan sonra mesleğime devam etmek istiyorum... "Müstakbel mesleğim" demek istiyorsunuz herhalde. Çünkü daha okula girmemişsiniz... Tabii kazanırsam... HEDtYELERİN ROLÜ Başka hangi nedenlerle giriyorsunuz yanşmalara? Demin "heyecanlı oluyor" demiştiniz.. Hediyelerin de rolü var mı? Tabii, bu yarışmaya giren herkes hediyeleri düşünür. Hediyeler önemli... Birinciye bir araba veriliyor... Elbiseîer.. Ikinciye Amerika seyahati. Üçüncüye çeyizi.. Arkadaşlar ve ben bunları düşünüyoruz tabii... Yasemin hanım, siz daha önce de yanşmaya girdiniz. Final gününü yaşadınız. Neler hissediliyor o gün? Çok heyecanlı oluyordur... Bulvar'da heyecanlanmadım. Bunu herkes söyledi. "Çok rahattın" dediler. Sonuçlar açıklanınca da aynı rahatlık sürdü mtt? Dereceye giremeyince... Bunu ummuyordum. Birincilik için girmemiştim ama ilk üçe girebilirdim. Herkes benden bir ilk üç bekliyordu. Şoke oldum yani ilk üçe giremeyince... SATIŞ ÖNEMLİ Neye bağlıyorsunuz bu sonucu peki?.. Satış önemli.. Anlamadım. Ne satışı?.. Yanşmada kendinizi ne kadar iyi gösterirseniz puan alırsınız. Rahatlık ve güleryüz... Gülmek çok önemli. Yarışma boyunca devamlı gülmeniz istenir. Bu gerekir. Sonra yürüme falan hep satış bunlar. Sonra kültür gerekiyor.. Bunlar hep öğretiliyor. Kültür mü? Hayır yürüme, gülme, bakışlar vs. Mesela Bulvar'da çalışmalar sırasında hiçbir şey gösteremeyenler o gece tam bir satış yaptılar. Kültür de rol oynuyor. anlatnıak istediğini çok değişik, bazen tümüyle zıt gözüken yol "Rümuz Goncagül" lardan da verebileceğini bilen Sinemanın bir büyük ustası has sanatçılardan biriydi. Bir Kadıköy'de daha öldü. 1012 yıl sonra Kadıköy Halk Eğitim Merke'tutku' sanatçısıydı o, aynı za(1995'te) doğumunun 100. yılımanda; olanaksız, öldüren sev zi Deneme Sahnesi, Oktay Aranı kutlayacağımız 'en yeni sanat' gileri anlatmayı bilen... Meksi ytcı'nın daha önce Ankara Sanat sinemanın kuruculan, sinema dika'da yaptığı Emily Bronte Tiyatrosu'nca sergilenen "Rülinin ve özgün sinemasal anlatımın büyük ustaları birer ikişer uyarlaması "Rüzgârlı Tepeler' rnuz Goncagül" adlı oyununu aramızdan ayrılıyor. Ford, i birçok eleştirmen, bu ünlü ya önümüzdeki mevsimde sahneleLang, Pasolini, Visconti, pıtın en başarılı uyarlaması sa meye hazırlamyor. Oyunu TUrHawks, Walsh, Wyler, Gance ve yar. 1955'e dek Meksika'da, gut Ekiz sahneye koyuyor. Başlıca rolleri Levent Tiilek, Sevtap şimdi de Luis Bunuel... Bilmem sonra Fransa'da süren sanat yaAktuğ, Haluk Toksöz, Nuran ki sinema onlarsız yine sinema şammda, "OEl", "Mahvedici Benturk, Hasan Gökyer, Nesrin olmayı sürdürebilecek mi? BuMelek", "Gündüz GüzeliBelle Bali, EminSaygtlı, TUrgut Ekiz, günün 'büyük sinemacı' denende Jour", "Seni Sevmeyecegim Celal Belgil ve Can Çetin paylaleri Coppola, Spielberg, Lucas Tristana" (Bunuel'in bizde şıyor. ve 'şııirekâsı', önümüzde, gelişkuşkusuz Catherine Deneuve'ün miş bir teknolojiden bağımsız hatırına ticari sinemalarda gösolarak o büyük ustaların sonsuz, terilmiş sayılı 2 filmi) gibi, ger 1. Basın Yayın Fuarı özgün ve büyülü evrenlere açtıkTurkiye 1. Basın Yayın ve Kiçek 'tutku filmleri' vardır: Yıkılar^kapıları açabilecekler mi? cı, yok edici sevgilerin öyküsü... tap Fuarı 26 kasım'da Ankara Ama bunların yanısıra, bu Odalar Birliği salonlannda açıBunuel, koiay koıay tanımla Luis Bunuel lacak. Basın yayın kuruluşlarını maya gelmez bir sinemacıydı. ten sonra kendini sinemaya ada amansız 'burjuva toplumu' düş pazarlayan ve kitapla bütünleşen manının, alabildiğine eleştiren, 'Gerçek' ve 'gerçeküstü' (veya maya karar veren, çocukluŞu 1. Basın Yayın ve Kitap Fuarı 4 'gerçekdışı'), 'gerçekçilik' veya koyu bir Katolik eğitimle geç alay eden, her türlü 'burjuva kurumu'nu kıyasıya küçük düşü aralık 1983 gününe kadar açık 'hayalcilik' gibi kolayca herke miş, 1920'lerde "bir ilah kadar ren filmleri de vardır: Meksika kalacak. Yetkililer, Kitap Fuan se ve her yapıta iliştiriliverilen ni giizel" olan bu ilginç Ispanyol, döneminden "Nazarin", "Viri metrekare birim fiyatının 25 bin telemeler, onun sanatını tanım Paris'in çeşitli sanat akımlarıylira olduğunu ve Fuar'a katılmak lamaya yeterli değildi. 'Gerçek la kaynaşan o yıllannda, özelük diana" veya "Genç Kız" Fransa döneminden "Bir Oda Hiz isteyen firmaların tmbat A.Ş.'ne üstiicii'mü? Elbette öyleydi Bu le "Altın Çağ"la ortahğı birbimetçisinin Anılan", "Saman başvurmaları gerektiğini bildirnuel. Ado Kyrou, BHn^Lü^tü^ rine katan, suçlamalar, yasakjaYölu", "Burjuvazinin Gizli Çe diler ne kitaba yazdığı önsozünjuryet malar, protestolarla çevrelenen kiciliği" veya "Özgürlük Hayarinde şöyle diyor: "Buifueı'iff' ölmez bir yapıt armağan ediyorGaudi Belgeseli leti"... katkısı olmasaydı, Gerçek du sinema sanatına. 18521926 yılları arasında Burjuva Kurumlarına Başkaldırı üstUcüluk, gelgeç bir kararsızlıkMeksika Dönemi ve 'GerçekÇünkü, Bunuel, başkaldırıyı, lspanya'da yaşayan, özellikle tan öteye gidemezdi." Gerçekten çi' Yapıtlar kalıplara, klişelere, yerleşmiş de doğduğu ve öldüğü kent Barcede Bunuel'in 20'lerin sonunda Ya 'gerçekçi' Bunuel? "Altın lona'da evler, apartmanlar, ünSalvador Dali'nin katkısıyla Çag"dan hemen sonra Hollywo ğerlere saldırıyı, sanatının temeli lü "Sagrada Familia" Kilisesi, bir yapmış sanatçılardandı. Şu sözoluşturduğu "Bir Endülüs Kö od'dan gelen önerileri bir yana ler onundur: "Alışılmış degerle manastır ve bazı binalar yapan pegi" ve "Altın Çag" gerçek iterek ülkesine, Ispanya'ya döre, geleneksel düşlere, duygusal neogotik üslubun öncüsü, miüstücü denince akla gelen görün nen sanatçının, orada bu kez lığa, toplumun tüm ahlâksal pis mar Antonio Gaudi'nin anısına tülerin en etkili ve en unutulmaz belgesel sinemanın katıksız bir ligine karşıyım. 'Burjuva ahlâ bir belgesel çevrildi. Ottomar olan bir bölümünü içeriyordu. örneği olan "Ekmeksiz Toprakkı', benim için ahlâkdışıdır, Birth yönetiminde çekilen belgeSinemada gerçeküstücülüğün Las Hurdes"i ve sonra Ispanyol çünkü adaletsiz kurumlara daya sel, şu sıra Avrupa'nın belli başaşılmamış yapıtlanydı bunlar ve savaşı üstüne belgeseller çekmelıdır: Din, aile, yapay ve ikiyüz lı ülkelerinin TV'lerinde gösteriyıllar boyu, bırakımz Bunuel'in sine, 40 sonlarında geçtiği Meklü bir ahlâk vs."..Ama Bunu liyor. tüm yapıtlarında, ama gerçek sika'da "UnutulmuşlarLos Olel, bu toplumsal eleştirisini, sert, üstücü ve fantastik sinemanın vidados" adlı ünlü toplumsal haşin, politik filmlerle değil, her birçok anlamlı örneğinde etkile içerikli filmi yapmasına ne dezaman ince bir alayın, derinden rini, uzantılarını, şu veya bu bi meli? Çünkü Bunuel, sanatın süderine süren bir taşlamanın egeçimde sürdürdüler. Fritz Lang'in rekli kendini yenileme demek olmen olduğu filmlerle yapma yo" 3 Işık" filmini Parist'e gördük duğunu bildiği denli, sanatçının lunu seçmişti. Ciddi olan, dokunulmazlık taslayan her kurumla, özellikle dinle ve dini sömüren papaz sınıfıyla alay... Bunuel bir 'dinsiz' midir? Şöyle diyor: "Dine karşı kesin bir tavrım yok. Dinin içinde büyüdüm. Şöyle diyebilirim belki: "Tanrı sayesinde Tanrıtanımazım Kiiltür Servisi Ülkemizde Roman büyük ilgi gördü, yazaben.." Tanrı'yı insanlarda arapek tanınmayan, ama çağdaş rına da sinemada senaryoculuk ma gereğine inanıyorum, bu da Fransız edebiyatının en seçkin sağladı. O dönemde Fallet, çok yalın bir tavırdır sanırım"... temsilcilerinden olan, 55 yaşınChristian Jacques'ın çevirdiği, Yine de, "Nazarin, "Viridiadaki romancı Rene Fallet öldü. Gerard Philip'le Gina Lollobrina" ve "Tristana", Katolik di1927'de yoksul bir demiryolcugida'nın başrollerini paylaştıknine acı ve boyutlu bir eleştiri genun oğlu olarak dünyaya gelen ları "Fanfan la Tulipe"da senartirirler. Bunuel'in 'gerçeküstü' Fallet, ancak ilkokul öğrenimi yo çalışmasında görev aldı. "Pifilmleriyle 'toplumsal' (veya görebildi ve küçük yaşta çalışgalle" adlı romanı yayımlandıkYehudi Menuhin 'toplumcu') diye nitelenen yapıtmak zorunda kaldı. Ama gizlitan sonra 195256 yılları arasınları da gelir, bir noktada bileşir: Müziğin küçüğünü büyüğünü den gizliye yazmayı sürdürdü ve da "Le Canard Enchaine" gazeAmaç toplumun yozlaşmış, çü ayırt etmeyen ünlü kemancı Ye1945 yılında muhabir olarak tesinde edebiyat eleştirileri yazhudi Menuhin, birfolklor gece"Liberation" gazetesine girdi. dı. 1964'de çıkan "Paris au mois rümüş değerlerine ve kurumlarına saldırı ve başkaldırı değil mi si için Fransa'nın dört köşesin"Banlieue SudEst Güneydogu d'Aout Ağustos Ayında Paris" dir? 'Gerçeküstücülük' burjuva den Amboise'a gelen 200 çingeBanliyösü" adlı ilk romanı yaadlı romanıyla İnterrallil, "La toplumlarının düzenine sanatsal nenin çağrısına hayır diyemedi. yımlandığında 19 yaşındaydı. Soupe au ChoıuLahana Çorbaplanda oluşan en ilginç karşı 21 temmuz gecesi onlarla buluşsı"yla da 1980'de Rabelais ödültutumlardan biri değil miydi? Ve tu, çalınanları dinledi, sonunda lerini aldı ve bu iki kitap beyaz Bunuel, bu karşıçıkışı her fil dayanamayarak kendisi de keperdeye aktarıldı. Sinemacıların manı eline aldı ve hazır bulunanesin kaynağı sayılan Ren6 Fallet, minde sürdürür, geleneksel ah lara bir müzik şöleni de o çekti. Rene Clair'in "Portre des Lilas lâkı allak bullak ederken, sinemada erotiznıin de aşılmamış Leylak Sokagı", Michel AudiVarnaBale Yarışması örneklerini verir: "Altın Çağ"da ard'ın "Le Drapeau Noir Flotmermer bir heykelin ayak parBulgaristan'ın Varna kentinde te sur la MarmiteTencerenin mağını eınen kadından, "Gün yapılan, ünlü balerinimiz Meriç Tepesinde Kara Bayrak Dalgadüz Güzeli"nde öğleden sonra Sümen'in de seçici kurul üyeliği lanıyor" filmlerinin yaratıcılalarını bir randevu evinde 'deney yaptığı uluslararası dans yarışrındandı. 10 gan 9 gec» kazanmak'la geçiren Catherine masında, birinciliği Paris Opera f>«r Cun.a kasin harakat Deneuve'e dek.. Ve o 20 sonla ve Balesi'nin genç sanatçıların"Yazıyorum, çünkü başka T A M PAt^J^yON türlü yapamam. Hayal gücüm rının gerçeküstücü deneyi de dan Sylvie Guillem aldı. tkinciSBlCEtUR. yok, gördüklerimi yazıya geçirialttan alta hep süregider: Bu lik ödülünün verilmediği yanş<$> yorum, küçük insanları, orta "Tristana"da Tristana'nın düş mada, yine Paris Opera ve BaleMARMARkS halli Fransızları...Aydın sayıllerine giren kesik bir baş, 'Bur sVnden Christine Landault üçünmam. Kitaplığım çok yoksul deMAKEJ • < " " juvazinin Gizli Çekiciliği"nde gi cülük ödülü aldı. necek kadar zayıftır ve ancak zemli güçlerin etkisi altında bir çok gerekli kitapları içerir..." MâAMNN OTEI türlü oturup yemeklerini yiyeme Prades •LAMYA yen bir 'burjuva takımı', "Iste Sinema Şenliği Böyle tanıtıyordu Fallet kenğin Şu Karanlık Nesnesi"nde ise 24. Prades Sinema Günleri, dini. Küçük sevinçlerin, küfür(son filmi), bir erkeğin alabildi 1624 temmuz günlerlnde yapıllerin eşlik ettiği dostlukları, sevğine tutulduğu bir kadının (yine du Birincilik ödülünü ttalyan yögileri dile getiren küçük insanlatutku tema'sı), 2 ayrı kadın netmen Gianfranco Mingozzi'nn yazan Fallet, buna karşın kaoyuncu tarafından oynanması nin "TMsımlı Ekran" adlı filmi ramsarlığını gizleyemezdi. Bu gibi 'cüretli' bir tutumdur. aldı. Kısa belgesel ödülünün Jacmizahçı yanı çok güçlü kalem, Evet, burjuva değerlerini hal ques Duron'un "Deauville'de bu anarşist yapı, gerektiğinde aarta 4kl»lllk laç pamuğu gibi atan, sinema sa Yolculuk" filmine verildiği yarışçok keskin bir dil kullanmayı da MUAM ı k u u a natına yüce yapıtlar armağan mada seçici kurulu seyirciler iyi bilirdi. Genç sayılacak yaşta özal otobü». Ortur Ikramları, kanserden ölen Rene Fallet, yieden, 'gerçekçi', 'gerçeküstücü' oluşturuyor. Aynı yarışmanın acrvis ve vergi ftyatlanmıza dane kısa süre önce kanserden ölen gibi tanımlamaları haşarı bir Fransız Sinema Kulüpleri Fedehlldlr. şarkıcı Georges Brassens'in en Barbaıos Bulv«rı,35/5B«»lktW çocuk gibi alıp birbirine vuran rasyonu Ödülü de, Fransız yöTO: 1 6 1 1 0 74 İSTANBOL yakın arkadaşıydı ve onunla aşausta bir sanatçı göçtü. Çoğunu netmenlere Alain Bergala ile 161 82 26 161 22 Sl ğı yukarı aynı zamanda hastatanımadığımız baş yapıtlarını J.P.Limosin'in "Kaçamaklar"ına Tlx :26105 oror337 61 07 verildL lanmıştı. görmeyi dileyelim. "Güzellik yarışmasında satış önemli... Yanşmada kendinizi ne kadar iyi gösterirseniz puan alırsınız. Rahatlık ve • güleryüz.. Gülmek çok önemli... Sonra yürüme falan.." "Yanşmalar heyecanlı oluyor" "Kültür, kültür" deniliyor. Bunu nasıl anlıyorlar. Yarışmadan önce sizinle bir konuşma mı yapılıyor? Hayır böyle bir konuşma olmuyor. Peki nereden anlıyorlar kültürünüzü?.. Işte okuduğunuz okul... Lisan durumu.. Falan.. Yasemin hanım, madem ki güzelliğinizden bu kadar eminsiniz. Size şunu sorayım. Güzellik nasıl bir duygu? Çok güzel bir duygu. Çevreniz tarafından beğeniliyorsunuz. FAVORt GÜZEL Bir de bazı söylentiler var. Mesela bu yanşmada Neşe Erberk adlı yarışmacının birinci olacağını duyduk biz. Bir gazetede de durup dururken resmi yayınlandı ve "favori güzel" denildi. Ashnda kesin bilgileri olmasa bunu yazmazlardı. Sizin de kulağınıza geliyor mu bu dedikodular? Valla bizim aramızda böyle bir söylenti yok. Herkes kendine şans tanıyor. O gece ne gösterir onu bilemeyiz. O gecenin başka bir havası vardır. Yarışma gecesi herşey değişik oluyor çünkü. Bundan sonraki yanşmalara da katılacak mısımz. Hayır bu son... Bir daha girmeyeceğim. NOT: Konuşmamızdan bir gün sonra yapılan yarışmada Yasemin Koşal üçüncü oldu., Yukarda sözü geçen Neşe Erberk de birinci... 6 Ağustos Rene Fallet, yüreği sevgi yüklü bir yuzardı TARİHTE BUGÜN Mümtaz Arıkan 1345'T£ BUGUVsAS&^MŞDUGUMUNDA euLUNDUĞU JÂPONrA'M/N HİROŞİMA K6AJr/NDE AWM 8OMBASl PATL47T/. SAB4H 6 £(JL/)#/AIOA "ENOL4 GAy* Ç , 3,SMST8E U2UA/LU6UNDA, 4, S TON AĞlRLlğ/A/uAKÎ 8OM8AYI, KBNTİN Ü2E RİNDE AŞAĞI B/G4f<T(..2OBİN TON OİMAM/rÎM PATLAMA 6ÜCÛM£ EÇİT O£SW 8OMBA, YERE SOO M£Tg£ k#LM/ŞK£N OTDMA Tlk. AT£Şl£A/D/. SO BİM KİŞİNİN ÖLDÛGÜ BU FEAKETSĞd S CEK, 4O S/A/ K/Ş/' Ö' 50 YIL ÖNCE Cumhııriyet Teşviki sanayi tedbirleri Sanayi umum müdürü Recai Bey, fabrikalarda tetkikat yapmak üzere 15 gün sonra tekrar şehrimize gelecektir. Bu tetkikat fabrikaların teşviki sanayi kanunundan istifade hakkınm takdiri meselesiyle alâkadar olacaktır. Fabrikaların defterleri gözden geçirilecek, devlete verdikleri vergi ve çalıştırdıkları amele miktarı tesbit edilecek, bu suretle, bu müesseselere verilen muafıyetle, temin ettikleri mali menfaatin mukayesesi kabil olacaktır. Filhakika, memlekette bazı sanayi müesseselerinin, teşviki sanayi kanunundan istifade etmekte olmalarına rağmen, memlekete aynı derecede bir işçilik ve kıymet bırakmadıklan görülmüştür. Hükumetin bu tarz müesseseleri himaye için aldığı tedbirler, gümrükler varidatını azaltmış olduğu halde, bu müesseselerin memlekette yaptıklan fayda, devletin varidatmda yaptığı fedakârlık derecesini bulmamıştır. Memleket mevaddı iptidaiyesini işlemiyen ve hariçten gelen yarı mamul 6 Ağustos 1933 maddelere bir şekil vermek ve ambalâj yapmakla meşgul olan müesseselerde, bu meyanda tetkik olunacak ve lüzumsuz himayelere nihayet verilecektir. Esasen bu sene teşviki sanayi kanununda yapılan tedilât neticesinde kanunda istifade hakkı vekâletin takdirine bırakılmıştır. Sanayi müdürlüğü tetkikat neticesinde bu haktan istifade edip etmemesi lâzım gelenleri tesbit edecek, fabrikatörlere de bu kararlara muayen bir müddet zarfır.da itiraz hakkı verilecektir. 19331983 € PETROL NİZAM 5a{1an kuvretkadl *cr. Kcpeklcri « * • rflr. Btp temiıicr. Gifodc bir def» friktiyon yapııuz. (5507) 0 Sinire.çarpıntıya r/l NEVROL