23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER üst yönetim organlannın beyin takımının yetkilerine kısıtlama getirici gecikmiş kararlan da görüşlerimizi doğrular niteliktedir. KURTARICIYÖNETİCİLERİ BULMALILAR Yazımızın buraya kadar olan kısmında iflastan bir adım öncesindeki aşamaya gelmiş şirketlere devletin ekonomik yardımda ya da müdahalede bulunmaması gerektiğini vurgulamaya çalıştık. Peki, ne yapmalıdır ekonomik darboğaza duşmüş olan işletmeler. Bu işletmeler kendi geleceklerini kendileri belirlemek ve kendilerini iflastan kurtaracak gerçek profesyonel danışmanlık şirketlerini ya da eğitimi ve deneyimiyle kendilerini darboğazdan kurtaracak yöneticileri işbaşına getirmek zorundadırlar. Batıh kapitalist ülkelerde özellikle kapitalist blokun en güçlü ülkesi ABD'deki uygulama budur. Bu uygulamanın sonucunda gerçekten profesyonel danışmanlık şirketleri (Clayton and Dubilier, Shiras and Osmos, vs.) ile en ünlüleri Victor H. Palmieri, Stanley Hiller Jr. ve Sanford C. Sioloffolan bunalım yönetimi uzmanları, kötü durumda bulunan şirketlere hizmet götürmektedirler. Mekanizma şöyle işlenmektedir: Kaos içinde bulunan özel işletmeler, yine devletten tümüyle bağımsız özel olarak çalışan bu uzman kişilere şirketlerini bunahmdan kurtarmalan için başvurmaktadırlar. Bu damşmanlık şirketleri ya da bunalım yönetimi uzmanları şirketin üst yönetimine kendi ekipleri ile yerleşmekte ve ilk iş olarak nelerin yapılması gerektiği saptanan stratejilerle beürlenmekte ve operasyonların yönetimi başlamaktadır. Ortalama iki işletme yılı sonunda da bunalım içinde devraldıkları şirketleri devlet yardımı ve müdahalesi olmaksızın düze çıkarmakta ve yönetimi yeni yöneticilere devrederken pek doğaldır ki, yüzbinlerce dolar kazanmaktadırlar. Pek nadir görülen başansızlık hallerinde ise işletmelerden bir ücret talep etme> mektedirler. Türkiye'de bunalım içine düşmüş olan bir şirketin asıl gereksinimi, şirket yönetiminin en azından bir süre için, eğitimi ve deneyimiyle işletmelerini darboğazdan ya da iflastan kurtaracak gerçek profesyonel kişilere tam yetki ve sorumluluk ile devretmektir. Ülkemizdeki geçerli uygulama ise teorik açıdan kapitalist ekonomi teorisine Ulke gerçekleri açısından da kaynakların optimal dağıhmına aykırı olduğundan gelecekte daha da önemli sosyoekonomik sıkıntılara yol açacak niteliktedir. 31 AĞUSTOS 1983 taşımaları da o kadar doğaldır. Batı'da hiçbir ülkede Türkiye'de görülmekte olduğu ölçülerde, devletin şirketlere ekonomik yarBatı'da hiç birttlkedeTürkiye'de görüldüğü ölçüde, devletin şirketlere yardı dımı söz konusu değildir. Şirketmı söz konusu değildir. Şirketler, hatah yönetimlerinin cezalannı kendileri çek ler kendi hatalı yönetimlerinin cezalannı kendileri çekmelidirmelidir. Kurtuluş yolu, gerçek profesyonel yöneticiyi bulmaktır. ler. Onlann kayıplannı tüm topluma ödetmek kapitalist sistemin Dr. M. REŞAT AKKAN teorisine de aykındır. Kapitalist teori, kötü yönetilen işletmelerin Görüldüğü üzere, iflasların iflas edip sistemden çıkacaklanru ButUn dünya ve konumuz Toplumumuzda geçmişte yagerek tüm ekonomik, gerekse yerlerine de iyi yönetilen daha özelinde Türk özel işletme yaşa şanan birkaç küçük örnek dışınmının içinde bulunduğu kölU da iflasların küçük aile şirketle sosyal yaşam üzerine olumsuz güçlü firmaların geleceğini ve ekonomik çevre en sağlam ve riyle, küçük ticari firmaların te etkileri çok önemlidir. Bu neden sistemin ancak bu şekilde ayaksarsılmaz gözü ile bakılan işlet kelinde olduğuna ilişkin bir ka le, bir erken uyarı sistemi olarak ta kalabileceğini söyler. Burada melerin dahi günün moda deyi nı vardı. Büyük işletmelerin le işletme iflaslarının önceden kes insamn akhna; yoksa politik ve mi ile "ödetne güçlüğü" içine hine gibi görünen bu kanı son tirimlenmesinde, hem işletme, ekonomik arenada dolaşan ve düşmelerine neden olmaktadır. yıllarda haklı nedenlerle etkinli hem tasarruf sahibi yatırımcı, kendilerini "beyin takımi" diye hem de vergi ödeyen mükellef Ancak bu ödeme güçlüklerinin ğini yitirmeye başlamıştır. adlandıranlar, kurulu ekonomik açısından büyük yararlar vardır. düzeni sabote mi etmek istemeken önemli nedenlerinden biri de, İŞLETMELERİN İFLASI Şöyle ki, iflası olanaklı görülen tedirler? diye bir soru gelmekteşirketlerin yönetim politikalanişletmeler iflastan önce gerekli dir. Bu sorumuzu kendimiz yanı değişen ekonomik koşullara VE KAYNAKLAR İşletmelerin iflası ekonomik yönetim polîtikası değişiklikleri nıtlayacak olursak: Ekonominin uydurabilme konusundaki yeteneksizlikleridir. Japon ekono kaynakların yanlış dağılımının ne gidebilecekleri gibi mevcut fi beyin takımı bunu bilerek yapmik mucizesinin temel öğesi bir göstergesidir. Bu ise, sosyal nansal yapılarını da değiştirebi maz. Bundan eminiz... dememiz olan, değişen ekonomik koşulla açıdan hiç de istenmeyen bir du lirler. Hatta işletmeler gönüllü gerekir. O halde bizim burada ra beklenen en kısa sürede opti rumdur. Ülkemizde yanlış uygu olarak likidasyona da giderek en tahmin etmek istemediğimiz bir lanan liberal ekonomik politika azından zaman kaybını minimi takım değişik ilişkiler zinciri bu mal uyum gösterme özelliğini ne yazık ki, bizim hantal aile hol lar, büyük çaplı iflas olayları, hiç ze edebilirler. Böylece özel ve tip kararlann alınmasında neden dinglerimizin çoğunda görmek gereği olmadığı halde devletin toplumsal kaynakların dağılımı olmaktadır. ekonomik yardımını getirmekte nın daha verimli bir şekilde yaolası değildir. dir. Devlet yardımı olayı ise, bü pılması için zemin oluşturulabiİflas etme aşamasına gelmiş büyük aile holdinglerine devlet Türk iş yaşamında çekin tica yük kısmı çalışan kesimin öde lir. hazinesinin kapılarını açıp küri değerinin yok olması, tekstil diği vergilerden oluşan devlet geçük ve orta büyüklükteki sanasanayünde devlerin geçirdiği sar lirlerinin bu işletmelerin kurta BATIDA BÖYLE yici ve iş adamını kendi başına sıntı, finansal pazarlarda önce rılmasına harcanması gibi (top ÖRNEKLER YOK Kapitalist sistem içerisinde şir bırakmak yeni Anayasamızın tebanker kuruluşlann iflas zinciri lumsal yatırımlar yerine) kayhemen ardından da Türk banka nakların ikinci kez yanlış tahsi ketlerin kâr etme amacı ile ku mel hak ve özgürlükler kısmınsistemi bunalımı ve beklenen ye sine neden olmakta ve kısır dön rulmaları ne kadar doğal ise if daki eşitlik ilkesi ile de bağdaşgü böylece sürüp gitmektedir. las etme risklerini kendilerinin mamaktadır. Nitekim devletin ni iflaslar... tflaslar v e Devlet Yardımı TURK HAVA YOLLARI A.O.'DAN Ortakhğımız ihtiyacı olan 400.000 adet hasta (kusmuk) torbası kapalı zarf usulü ile satın alınacaktır. Hasta torbalannın toplam tahmini bedeli 5.200.000= TL. olup, geçici teminatı 208.00O TLMır. Kapalı zarf ile alınacak teklif mektuplan en geç ihale tarihi olan 13.9.1983 salı günü saat 14.00'e kadar tstanbul, Şişli Abidei Hürriyet Cad. Vakıf îş Hanı B Blok Kat. 3 adresinde bulunan THY A.O. Alım ve Satım Kurulu Başkanlığına verilecektir. Şartnameler aynı adresten sağlanır. Ortaklığımız 2490 sayılı yasaya bağlı değildir. TÜRK HAVA YOLLARI A.O.'DAN Ortaklığımız ihtiyacı olan, 200.000 mt. ham tülbent bezi kapalı zarfla teklif alma usulü uygulanmak sureliyle satın alınacaktır. Anılan malzemenin toplam tahmini bedeli 9.000.000. TL olup, geçici teminatı 36O.0O0.TL.dır. Kapalı zarf ile alınacak teklif mektuplan, en geç ihale gün ı olan 08.09.1983 perşembe günü saat 14.00'e kadar lstanbul, Şişli Abidei Hurriyet Caddesi Vakıf İş Hanı B Blok Kat.3 adresinde bulunan THY A.O. Alım ve Satım Kurulu Başkanlığı'na teslim edileçektir. Şartnameler aynı adresten sağlanır. Ortaklığımız 2490 sayılı yasaya bağlı değildir. ARADABÎR "Çizgili" Yazı"Yazısız" Çizgi ÜMİT SARIASLAN Gazi Eğitim Eski öğr. Üyesi • Ortaokul ve liselerde görevU "yeterlik belgeli" öğretmenleriz. Ararmzda ortaokul, lise ve Milli Eğitim Müdürlüğü yapan pek çok arkadaşımız var. Şimdi yürürlükte olmayan özel bir yasa gereğince, yıllar önce, "Gazi Eğitim Enstitüsii"nün çeşitli dallardaki müfredat programları uyarmca düzenlenen sınavları başanp lisans aldık. 12 sayüı yasanın 36. maddesine göre yapılan intibaklarımızda 11. derecenin birinci kademesinden göreve başlamış sayılmaktayız. Bu durum karşısında, iki yıllık eğitim enstitüsünü bitirenlere ve çok kısa bir kursla (A) seksiyonundan diploma alanlara oranla beş yıllık kıdem kaybına uğ* ratıhnış buhınuyoruz. Eğitim Enstitülülerle aynı sınavdan geçmiş ve yıllardır aynı görevleri yapan öğretmenler olarak, bugüne değin sonınumuza çözüm getirecek bir yetkili bulamadık. Milli Eğitim Bakanı Sayın Hasan Saglam'ın uğradığımız haksızlığı giderebilecek nitelikte bir kişiliğe sahip olduğuna inamyoruz. Ancak, ne yazık ki, sorunumuz belirli kademelerde takılıp kaldı, Sayın Bakana iletilmedi. Şimdi nasıl bir yol izleyeceğimizi bilemez durumdayız. Bize sorunumuzu Sayın Bakana iletme olanağını sağlayacağınızı umuyoruz. Yeterlik Belgeli Orta Dereceli Okul Ögretmenleri ÖCRENCİ/ÖĞRETMEN YÖNETEN/MVAMMER TUNCER Bakan Sağlanvın giderebileceği bir lıaksızlık * Bu konu hiç bir bakana doğru dürüst anlatılmadığı için, öteden beri çözüm bekleyen önemli özlük sorunlanndan biri olarak kaldı. Bireysel hukuksal girişimlerde bulunan kimi "yeterlik belgeli" öğretmenler, eğitim enstitüsü çıkışlılara denk öğrenim düzeyinde olduklarını yasal açıdan kanıtladılar. örneğin, Damştay'ın oybirliğiyle verdiği esas 1972/636 1972/5564 No.lu kararda yeterlik belgeli öğretmenler eğitim enstitüsü çıkışlılarla eş değerde sayılmaktadır. Yine T.B.M.M. Dilekçe Karma Komisyonunun 28.4.1976 gün ve 3860 sayılı kararında Bakanlığın uygulaması Anayasa'nın 12 maddesindeki eşitlik ilkesine aykırı bulunduğundan intibak ve derece ilerlemesi konusunda eşit uygulama gereği oybirliğiyle belirtilmiştir. Nedense, Bakanlık yetkilileri, tüm bu hukuksal kanıtlara karşın, sorunu gelmiş geçmiş bakanlara gereği gibi açıklamaktan kaçınmışlar, özveriyle görev yapan binlerce öğretmenin uğradığı haksızlığı görmezlikten gelmişlerdir. Bugün bu sorun Savın Bakan Hasan Sağlam'a ayrıntılarıyla ve duygusallıktan uzak bir biçimde açıklanırsa, inamyoruz ki, köklü bir çözüme ulaştırılabilir. Haksızhğa uğrayan öğretmenlerden de bu konuda bilgi almak kuşkusuz yararlı olacaktır. Özetle * G. Acar'a, Adana: tlkokul yönetmeliğinin 76. maddesi, "yazılı ödevlerde kağıt israfına, gereksiz süslemelere yer verilmemesi" hükmünü getirmiştir. * T. Aydın'a, Nazilli: Milli Eğitim Bakanlığı Iç Hizmet Yönetmeliği'nin 35. maddesine göre, tlçe Milli Eğitim Müdürü ilçe dahilindeki yönetici, öğretmen ve memurların sicil durumlarındaki değişiklikleri günü gününe kaymakamlık yolu ile valiliğe bildirmek zorundadır. * Ağrı'dan "bir öğretmen" imzasıyla yazan okurumuza: Ağrı Milli Eğitim yöneticilerinin yasalara, yönetmeliklere aykırı, yanlı uygulamalarına ilişkin savİarınızı kamtlanyla birlikte Milli Eğitim Bakanlığı'na yansıtmalısınız. Adresinizi yazmaktan çekinmeyin. Aksi durumda yakınmalarınız işleme konmayabilir. * Gülsüm Habinar'a, tstanbul: Eğitim Enstitüsü Türkçe bölümünü bitirdiğiniz gözönüne alınarak Edebiyat Fakültesi'ne girebilmenizi ya da fark dersleri verip diploma almanızı sağlamak yasal bakımdan olanaksız. *Rıza Yıldırım'a, Küçükyalı, tzmir: Sözünü ettiğiniz türden kitapları zaman zaman kültür sayfamızda tanıtıyoruz. Ancak yer darlığı nedeniyle tefrika halinde yayınlama olanağımız yok. * Endsütriyel Sanatlar Yüksek Öğretmen Okulu'ndan Mehmet Koca'ya: Temel eğitim uygulamasına tümüyle geçilince, sizin dalmızda ilkokul öğretmenlerinden yararlanılmak üzere kurslar açma gereksinimi ortaya çıkabilir. Kimi dönemlerde bu tür geçici önlemler zorunlu olmaktadır. * Öğretmenlerinin ilgisizliğinden ve dayak yediklerinden yakınan pek çok öğrenciden mektup ahyoruz. Bu mektuplan tek tek yanıtlama olanağımız yok. öğretmenöğrenci ilişkilerinin daha sağlıklı bir tabana oturtulması, hiç kuşkusuz, çok yönlü önlemlerin gerçekleştirilmesine bağlı. Kanımızca bu önlemlerin basında, öğretmeni geçim sıkıntısından kurtarıp onun ruhsal ve sinirsel gerginliğini gidermek yer alıyor. * T. Başaren'a, Afyon: Öğretmenin yer değiştirme isteği yönetmelikte belirtilen özürlere uygunsa gerçekleştirilir. Eşler arasındaki anlaşmazlık tümüyle kendilerini ilgilendiren özel bir sorundur. * Ö. Yüdız'a, Diyarbakır: Devlet Memurlan Kanunu'nun 11. maddesinin 3. Bendine göre, "konusu suç oluşturan emir, hiç bir suretle yerine getirilmez; yerine getiren kimse sormnlaİııktan kurtulamaz." M,E,B'nin "Dikey Terfi" yazımıza açıklaması 1. 1983 Mali Yılı Bütçe Kanunu'nun 28. maddesinden yararlanılarak öğretmenlerin terfilerinde kullamlmak üzere, 50.500 kadro değişimi sağlanmıştır. 2. Değişimi sağlanan 50.500 kadro ile; 210.000 öğretmenin terfi işlemleri gerçekleştirilerek terfi bekleyen öğretmen bırakılmamıştır. Ayrıca, terfi edecek öğretmenlerin terfi işlemleri de hakediş tarihlerine göre gerçekleştirilmektedir. 3. Bunun dışmda, 2182 sayılı kanunla hizmet ihyası ve normal intibaklarla kadroları sabit tutularak, maaş muktesepleri üst derecelere yükseltilen öğretmenlere yükselebilecekleri dereceleri aşmamak şartı ile maaş mukteseplerine denk kadrolar tahsis edilerek maaş ve kadro denkliği sağlanmış bulunmaktadır. 4. Münferit gecikmelerin, illerden alınan bilgilerin zamanında Bakanlığa intikal etmemesinden veya vize işlemlerinin gecikmesinden kaynaklandığı anlaşılmaktaır. Bu münferit gecikmelerin önlenmesi için gerekli tedbirler alınmış bulunmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı Genel Sekreterliği Günlük basında çıkan pek çok yazının altını çizerek kıyısına, köşesine not düşüp tarihlemişizdir. Köşeyazısı olsun, bilimsel bir makale, bir deneme, yorum, haber olsun düzenli bir gazete okuyucusu olup da altını (ya da üstünü) çizerek okuduğumuz bir yazı olmamış olsun. Niçin kimi yazıların altını (ya da üstünü) çizeriz? Bizi çizmeye, altını çizerek katılmaya, üstünü çizerek reddetmeye iten nedir? • •• Çağdaş insan çizgi insanıdır; toplumsal sakatlıkların, evrensel sorunlann, çıkmaz ve çaprazlann farkındadır. Sorunları sorulara dönüştüren insandır; soruların yanıtlarının, sorunlann çözümlerinin de bilincınde olan kişidir. Çağdaş basın, çağdaş gazetecilik anlayışı da böyledir: Boyalıcilâlı basının yanında bir de "çizgi basını" vardır. Gazete vardır. Bu çizgi, çağdaşlık çizgisidir; okurca "çizgilendikçe" güçlenir. Çizgi basını, kamuoyunu doğru haberlemekle kalmayıp, gelişen dünyaya; çağdaş bilimesanata, teknolojiktoplumsal gelişmişlik düzeyine ulaşmasında, toplumu oluşturmaya da çalışan basındır. Okurun altığı çizdiği her satır, düştüğü her tarih, yapılan her gönderme (atıf) bu çizgiye katkıdır. Yazıya dönüşen düşünce okur bilincinde bir birikimi beslemektedir. Bu birikim çağdaşlık çizgisinde nice yazının okur bilincine yerleşmesiyle oluşur. Çağdaş basın kamuoyunu oluştururken çizilen her satırla okur tavrını koymaktadır. Okur ile basın arasındaki eleştirikarşı eleştiri ilişkisi böyle bir etkitepki mekanizmasının süreçlerinde oluşmaktadır. Çağdaş okuru çizerek okumaya iten dürtü bu ilişkinin mantığıdır. • •• Günlük basında çıkan günlük karikatürler de yaşam gerçeği ile yazının okurca çizgilendiği an gerçeğınin çakıştığı noktayı hedefler. Yazılardan çizgileyerek ayırdığımızı; etkilenip, önemsediğimizi, altını çizmeden edemediğimizi karikatürcü bizim adımıza seçerek çizgiler... Karikatüre dönüştürür... Çağdaş basının çizgisini oluşturan birikim; çağdaşlığın doğrultusunu çizen süreç, yazılar gibi, karikatürün de çıkış kaynağıdır. Çağdaş basının yazılarında biçimlenen gerçek, çizgilerin yalınlık ve çarpıcılığında yeni bir aniatım ve etkileme gücüne erişir. Gün olur; köşesinden gülümser, iyimseriik dağıtır. Gün olur; sorar, iğneler, acı verir. Alışkanlıklarımızı sarsar, düşüncemizi etkiler karikatür... Bazen hemen eleverir kendini, bildirisini. Bazen kapısı kapalıdır; tüm bellek ve birikiminizi zorlamanız, o kapıdan girmeniz gerekebilir; sütunla yazıdan süzdüğünüzü bir kartpostal karesi boyutlarındaki köşesinden önünüze seriverir. Yazıda yansıyan gerçeği yeniden, ama, daha çarpıcı, vurucu bir etkileme gücünün elektriklenmesi içinde algılarsınız. Yalınkalem üzerinize geldiği olur çizginin. Bilgece sizi ırgaladığı da. Soru olur, işaret olur, ünlem olur, nokta olur. Yeni şeyler düşünmeye zorlar; soru'dur, işarettir. Şaşırtır, afallatır; ünlem'dir. Bir tartışmayı sonlar; nokta'dır. Bir neden ya da sonuç gibidir. Bir çapraz ve çelişkide oluşur karikatür. Kare içindeki her çizgi o büyük çizgiyeçağdaşlık çizgisinekatkıdır. Onu besler, ondan beslenir. Bu bağlamda yazı gibi "çizgTde okurla basın arasındaki karşılıklı etkileşimin diyalektik akışı içinde yerini alıverir. Aynı eleştirikarşı eleştiri sürecinde yaşam gerçeğinin çizgilerden örülü ürünü karikatürü algılarız. Günlük bir olayı; bir insanca an'ı; bir keyfi, acıyı, sevinci evrensel bir durumu; bir saçmalığı, anlamsızlığı, kütlüğü bir uluslararası sorunu, bir kültür, felsefe, bilim ya da sanat problemini, politik dünyanın yüzlerini yalın ve çarpıcı çizgilerle veren bir karikatürü de tarihleyip, kesikler arasına koyarız hemen.. Tazedir; bildirisini besleyen bir güncellikte algılarız onu. Çizgi "günlük"tür belki, ama, "yazısız" değildir: Yazısı, sözü, diyeceği çizgisinde örtülüdür. Yüzlerce anın, anlık olayın, ayrıntının, olgunun, oluşumun, çelişik ve çelişkili olanın arasından seçilen, ayıklanan konu karikatürün çizgilerinde somutlanınca günlük olmaktan sıyrılıyerir; bir üst basamağa sıçrar. Çizer günlük sayısız olayın, bir örnek sandığımız nice anın içinden yapısında taşıdığt çelişkilerle en tipik olanını seçmiştir. Çizgi dünyasında somutlaşan, çizgilere bürünüp bir inşaya kavuşan o seçilmiş an, tipik olay karikatürün varlık nedeni olmakla kalmaz; karikatürün hem biçimini, hem de etkisini saptar; çizgiyi günlük olmaktan, güncellik içinde eskimekten kurtarır, sürekliliğin yoluna çıkarır. • •• Bugün de bakılsa, yarın da bakılsa iyi çizgi, gerçek karikatür sürekli anlatacak, konuşacaktır. Hele, söz'ün hükmünü yitirdiği anlarda. Yazının soluklandığı dönemeçlerde. Sözel susku çizgilerde sese dönüsecektir... tstanbul, Beyoğlu, Kasımpaşa, Okmeydanı Fatih Sultan Caddesi, Fındık Sokak 40 numaralı yerde merkezi, Fatih, Karagumrük, Eskiali Paşa Caddesi 35/A sayılı yerde şubesi oian ve bu yerlerde Ticaretle iştigal eden Buluş Kimya Plastik Yunus Alptekinler'in alacakhları ile konkordato akdi için Beyoğlu 1. tcra Tetkik Mercii Hakimliğine yapmış olduğu 27.5.983 tarihli müracaat kabul edilerek Hakimlikçe borçluya 19.7.1983 tarih ve 983/237261 sayılı kararla İKİ AYLIK MEHtL verilmiş ve konkordato komiseri olarak görevlendirilmiş bulunuyorum. Yukarda Merkez ve şube adresleri yazılı olan Buluş Kimya Plastik Firması sahibi Yunus Alptekinler'den alacaklı bulunan Hakiki ve HUkmi şahısların alacaklarım tevsik eden belgelerle her gün (Cumartesi, Pazar hariç) saat 1517 arası Sirkeci, Bahçekapı Yalıköşkü Cad. Mühürzade Han Kat 4 No. 424425'deki Büroma müracaatla kaydettirmeleri, kayıt işlemlerinin ilan tarihinden itibaren 20 gün devam edeceği ve 20 Eylül Salı günü saat 17'de sona ereceği, verilen bu kayıt süresinde alacaklarım kaydettirmeyenlerin konkordato müzakeresine kabul edilmeyecekleri, alacaklıların dosyamıza ibraz edilen vesaiki, alacaklılar toplantısından 10 gün öncesine kadar büromda ayni gün ve saatlerde tetkik edebilecekleri, alacaklılar toplantısının 30 Eylül 1983 Cuma günü saat 14'te Beyoğlu 1. lcra Tetkik Mercii Hakimliğinin duruşma salonunda yapılacağı, yapılacak müzakere neticesinde verilecek karara iltihakların 10 gün içinde Büromda her gün (Resmi tatil ile Cumartesi, Pazar günleri hariç) saat 1517 arası kabul edileceği ilan olunur. BULUŞ KİMYA PLASTİK YUNUS ALPTEKİNLER KONKORDATO KOMİSERİ AV. RACİ KADIOĞLU Sirkeci Mühürzade Han Kat: 4 No. 424425 Basın: 9350 İLAN BULUŞ KİMYA PLASTİK YUNUS ALPTEKİNLER KONKORDATO KOMİSERLİĞİ'NDEN İyi bir öğretmen nasıl yetişir? Gebze, Çerkeşli Ortaokulu Müdürü Hasan Feyzullahoğlu, öğretmenin yetiştirilmesi konusunda alınan önlemlerden birinin okulların sürelerini uzatmak olduğunu, ancak bunun yeterli olamayacağım belirtiyor. öğretmen adayının kuramsal bilgilerle donatılmasınm işe yaramadığını açıkladıktan sonra, "iş basında yetiştirme" zorunluluğuna değinen H. Feyzullahoğlu, bu konudaki önerisini şöyle yazıyor: "Bir meslek lisesinde nasıl yanm gün atölyelere ayrılıyorsa, öğretmen adaylan da yarım günlerini okullarda geçirmelidirler. Böyle 1>ir önlem hem öğretmen adayının iş üstünde yetişmesini sağlayacak, hem de adaya rehberlik etmek görevini üstlenen kadrolu öğretmenlerin örnek olma çabalarına katkıda bulunacaktır. Bugünkü uygulamada, öğretmen adayı, yalnızca son sınıfa gelince bir öğretmenin yanına bir süre için verilmektedir. Şansı varsa, pedagojik formasyonu eksiksiz olan bir öğretmenin gözetimine düsecektir. Yoksa, o genç fidan meyve yenneden kurudu demektir. Öğretmen adayı kuramsal öğrenimini sürdürürken, bir yandan da uygulamaya katılırsa gelecekte başan şansı büyük ölçüde artacaktır. M.E.B.'nin "İlkokııllarda satılan dergiler"e ilişkin açıklaması 25.4.1983 tarih ve 2137 sayılı Tebliğler Dergisi'nde, öğrencilerin yardımcı ders, kaynak ve başvurma kitapları ile ders araçlarını doğrudan doğruya veya dolaylı olarak satın almaya mecbur tutulamıyacaklan belirtilmiştir. Bu davranış içinde bulunanlar hakkında yasal işlem yapılacağı da açıklanmıştır. Milli Eğitim Bakanlığı Genel Sekreterliği 1. Kurumumuza bağlı Ankara/Lalahan Süt ve Mamülleri Sanayii Müessesesi Sundurma ve Hurdahane tkmal Inşaatı 1983 yılı Bayındırlık Bakanlığı birim fiyatları üzerinden müteahit nam ve hesabına kapalı zarf usulü eksiltme esasına göre ihaleye çıkarılmıştır. 2. Işin ilk keşif bedeli 8.225.284. TL. olup geçici teminatı 246.758.25 TL. dır. 3. İhaleye son teklif verme tarihi ve saati 12.9.1983 günü saat 16.30'dur. Teklifler lstanbul Caddesi No. 88 Adreste TSEK Genel Müdürlüğü Haberleşme Servisine verilecektir. 4. İhale dosyası TSEK. Tesisler Daire Başkanlığında görülebilir. 5. İhaleye katılabilmek için aşağıda yazılı evrakların belirtilen gün ve saate kadar Noter tasdikli suretleri veya asıllarını fîyat teklif zarfı ile birlikte kapalı zarf içinde Kurumumuz Haberleşme Müdürlüğüne verilmesi gerekmektedir. a) Geçici teminat mektubu veya Kurum nakit vezne alındısı. b) Teknik Personel Beyannamesi. c) Yapı araçları bildirisi. d) Taahhüt beyannamesi. e) Mali Durum Bildirisi. 0 Bayındırlık Bakanlığından almış olduklan (C) grubunda en az işin keşif bedeli kadar müteahhitlik karnesi. 6. Telgrafla başvurular ve postadaki gecikmeler kabul edilmez. 7. Kurumumuz 2490 sayılı Kanuna tabi olmayıp ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine vermekte serbesttir. Basm: 23684 TÜRKİYE SÜT ENDÜSTRİŞJ KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN Kızınu bir alt sınıfa indirdiler Sekiz yıl Almanya'da işçi olara çalıştım. Bu yılın basında kesin dönüş yapınca 11 yaşındaki kızımı ilkokula götürdüm. Bir komisyon tarafından bilgi düzeyi saptandıktan sonra çocuğu dördüncü sınıfa aldılar. Daha sonra, çocuğun denkük belgeleri gelince, bir alt sınıfa indirilmesi gerektiğini söylediler ve öyle yaptılar. Bu işlemin yasal olup olmadığını öğrenmek istiyorum. A. Z. Izmir Kanımızca, çocuğunuza "Ükokul YönetmeliğTnin "naklen kayıt" konusunu iceren 13. madde si uygulanmış. Bu madde şöyle: Dış ülkelerde okuyarak gelen çocuklar, o ülke okulundan getirdikleri belgenin noterlikçe tasdikli tercümesinde belirtilen sınıfa veya gerektiğinde on dört ve on beşinci maddeler gereğince tespit edilecek bilgi (özellikle Türkçe bilgisi) ve yaş durumlarına uygun sınıfa kayıt edilirler. "Nakil belgelerinin yanlış düzenlenmesi yüzünden haklan olmadığı halde, üst sınıflara devam eden öğrencilerin durumlan tespit edildiğinde, asıl sınıflanna indirilirler." FETHİYE TI'R.İZ.M CLÜŞTİRME I YÜCEL ELEKTRONİK SANAYİ veTİCARET 1 N VİDEO 1. VHS Slandart Kaset 1/2 2. PAL Sistem 3. Tuner Tipi 3 ve 6 4. 12 Kanal düğmesi Elektronik Kontrol Sistemi 5. 14 Günlük: 8 Programla Dijital Saat Programh 2 Hafta Saat: Dijital Elektronik IFR Uzaktan Kumanda 6. DOLBY Sistem 7. 4 Haneli Metraj: Elektronik. Bandın Sonunda Elektronik Geri Sayma Cuvencedır" KoopERATiFt BEKLENEN İNPİRİM sEYAHArlcENTAsı YEŞİL YOLCULUK BİR HAFTA KONAKLAMA Ka$ Noel Baba • Finike 13.C00 YP Seketur Motel Phaselıs • Kemer Antalya 12.600 YP Can Motel hattında unutulmaz bir gezi. 12.600 YP Mutlu Motel AYRINTILI BİLGİ İÇİN 9.450 YP Berlin Motel İzrnır C. Moda Işhanı A. Bl. 8.750 YP Sun Kamp Kat: 1. No: 105 KızılayAnkara Merı Motel 24.150 YP MARW HOTEL475OO •oomjM T.M.T OTEL FCTHivf yanmpansıyon 36500 17 95 25 * TATİ L ÇEKİ ve TAKSİTLE ÖDEME» 18 46 41 ^SCKETUR OTEL23500 Dostlar Büro Malzemeleri Sanayii ve Ticaret Limited Şirketi • Elektronik ve mekanik yazı hesap makineleri satış • Elektronik ve mekanik yazı hesap makineleri tamiri • Yazar kasalar satış ve tamiri ADRES: Kemankaş Cad. No: 71 KARAKÖY (Denizcilik Bankası Genel Müdürluğu Meydanı Citizen mağazası) Tel.: 144 79 82 145 51 08 İSTANBUL BAROSU'NDAN AVUKAT HÜSNÜ GÜRBÜZ'E DUYURU Kaydımızdaki bUronuzu kapatmış olduSunuz anlaşıldığından, 1136 Sayılı Yasanın 72/C maddesi uyarınca, 71'nci madde gereğince, Baro Levhasından adınızın silinmesine Yönetim Kurulumuzun 17.8.1983 tarihli toplantısında itirazı kabil olmak uzere, oybirliğiyle karar verildiği ilânen duyurulur. İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI AKTUR VİLLALARI 55000 8. 9. 10. 11. Kamera takılabilir. 110/127220/240 Volt Ayarlanır. 45 Watt Cereyan çeker 12 Kg. Ağırhğındadır. lOGun 9Gect Her CunaKtsın Hareket Fıyatlanmıu o/el otobın • * • ikramlat < Rehbcrıni2 t Servıs vc Vcrgılrr dıhıldır Barbaros Buivarı 35/S Be>ıklaş • Isl IAH074I6I8226 • 1612281 Kadıköy Abentur i J7 61 07 r TEL: 522 26 40 520 50 45 520 50 43 ADRES: Hüdavendigâr Cad. Eresinler İşhanı No: 47 Kat 5 Sirkeci
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle