19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/6 HABERLER 26 AĞUSTOS 1983 Davalar... Soruşturmalar. 22 idam istemli eroin kacakçılığı davası başladı Diyarbakır'ın Lice ilçesinde eroin imal etmek ve kaçakçılığını yapmaktan yargılanan sanıklar, ifadelerini reddetti. ANKARA, (UBA) Diyarbakır'ın Lice ilçesinde eroin imal ettikleri ve kaçakçılığını yaptıkları iddiasıyla 28 sanığın yargılanmasına başlandı. Davada 22 sanık için ölüm cezası isteniyor. Kaçakçılık davalanna bakmakla görevli Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 4 No'lu Askeri Mahkemesi'nde görulen davada sanıkların kimlik tesbitinden sonra sorgulamalara geçildi. Sorgulaması yapılan tutuklu sanıklardan Kemal Karagöz, kendisinin Mahfuz Aytek tarafından işçi olarak işe alındığını söyledi. Sanık Karagöz, taşıdığı suyu bir binanın uzagına bıraktığını, bıraktığı bu suyun Mahfuz Aytek tarafından bıraktığı yerden alındığını belirterek, "Bu suyla içerde ne yaptıklarını bilmiyorum. Ben su taşıyıcısıyım. tddia edildiği gibi eroin imal edilmesiyle hiçbir ilgim yoktur," dedi. Daha sonra diğer sanıkların polisçe al'nmış ifadeleri okundu. Bu ifadelerine bir diyecekleri olup olmadıkları sorulan sanıklar, ifadelerin polis tarafından baskı ile alındığını, onun için kabul etmediklerini söylediler. Bir ihbarı değerlendiren güvenlik kuvvetleri 19 eylül 1981 tarihinde Lice ilçesinin Sığınak köyü yakınlarında düzenledikleri operasyonda eroin imalâthanesi olduğu belirlenen yerde eroin imalâtçılarıyla silâhlı çatışmaya girişmiş, biri ölü üç kişiyi ele geçirmiş, daha sonra bölgede yapılan aramada olay yerinde imal edildiği anlaşılan 33 kilo eroin bulunmuştu. Ele geçirilen eroinin dış piyasa değerinin 4 milyar lira dolayında olduğu tesbit edilmişti. 28 sanığın bu olayla ilgili olarak yargılandığı davada Askeri Savcı 22 sanık için ölüm, 6 sanık için 10 ile 24 yıl arasında hapis cezası isriyor. SİLAH KAÇAKÇILIGI DAVASI Ankara Sıkıvonetim Komutanlığı 4 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde 16 sanıklı yeni bir silalı kacakçılığı da\ası basladı. İddianamede sanıklar hakkında 10 ile 24 yıl arasında değişen lıapis ce/aları isteniyor. SODEP tl Raşkanı Yalçın Oğuz HP İl Başkanı, politikanın kendisine göre bir iş olmadığını düşünüyör ama DM Sinop üyesi Ozer Gürbiiz'ün hatırı için bu işi yapıyor. ŞEVKİ YILPIRIM Sinop'ta ilk örgütlenen oarti VIDP'nin il BaşkanıavukatÜlkii Dizdaroğlu ile bürosunda konu>urken, bize; daha önce çeşitli kademelerinde görev aldığı siyasi partinin genel merkezine 12 Ağustos 1980 günü, arkadaşlaıyla birlikte çektikleri telgraftan iözederek, izlenilen yol ve tutumun yanlış olduğunu bildirdiklerini anlattı. 1961 yılında CKMP Gençlik Kolları Başkanlığı ile siyasal yaşama atıldığını söyleyen Dizdaroğlu; geçen dönemdeki parti genel merkezlerine çektikleri "uyarı" telgrafından tam bir ay sonra gerçekleşen 12 Eylül olayı ile haklılıklarının "teyid" edildiğini belirtti. 44 yaşındaki Ülkü Dizdaroğlu, 1970 yılında İl Başkanlığı'na seçildiği partinin bu görevinden 1978 yılında ayrıldığını söyledi. "Neden MDP?" sorumuzu, "Biz 12 Eylül felsefesine gerçekten inanarak bu partiyi seçtik ve Sinop'ta kurduk." diye yanıtlayan Dizdaroğlu'nun bu sözlerine ikinci başkan Murat Y ıldırım da şu eki yapma gereği duydu: "Hakkımızda çeşitli söylentiler dolaştırılmaya çalışılıyor. Bizim gönlümüz MDP'de değil, başka partideymiş gibi dayanaktan yoksun, asılsız şeyler.Tabii, bizi bilen biliyor. Bu söylentileri çıkaranlan da.." İl Başkanı, avukat Ülkü Dizdaroğlu, milletvekilliğine aday olup olmayacağı yolundaki sorumuzu yanıtlarken; siyasi partilerin ülkeye hizmette birer araç olduklarından, bu amaçla, Sinop örgütünü kurdukları partinin il yönetiminden başka yerde görev almak gibi bir düşüncesi olmadığını söyledi. Seçimler hakkında tahmin yapmak istemeyen Dizdaroğlu, "pırıl pırıl arkadaşlardan güçlii bir örgüt oluşturduk, şansımız çok" demekle yetindi. DYP VE GAZETE Sinop'un üç önemli caddesinden biri olan Atatürk Caddesi üzerinde basımevi bulunan ve haftalık "Demokrat Sinop" gazetesinin sahipliğini yapan DYP il Başkanı Ayjlaıı Ayyridız ife ga MDP kendisine şaııs tanırken, ANA.P bir milletvekili bekliyor zetesinin bürosunda konuştuk. 1921 doğumlu olduğunu belirten Ayyıldız, 1954 yılından bu yana il düzeyinde politikanın içinde olduğunu, pek çok parti kurduğunu, İl Başkanlıkları yaptığını anlattı. Ayhan Ayyıldız, yeni siyasal döneme geçişte, uzun bir bekleyişten sonra DYP'ni seçişini de şöyle anlattı: "Politika ileriyi görebilme sanatıdır. Bu işler pek öyle aceleye falan gelmez. Partiler kuruldu. Tüzükleri, programları belli oldu, biz de anlayışımıza, düşüncelerimize en uygun olan DYP'ni seçtik." HP MERAK EDİYOR Halkçı Parti, Sinoplu seçmenin en çok merak ettiği bir oarti. Sinoplu'nun bu merakı, DM Sinop üyesi Özer GUrbuz'un, bu partinin Genel Sekreteri olmagünkü yönetimin demokrasiye geçiş çabasına yardımcı olabilmek düşüncesiyle atıldığını da söyledi. Şen, seçimi kazanmak bir amaç olmasma karşın, kazanmak ya da kaybetmenin çok önemli olmadığını belirtti. ÖNCE DYP ANAP İl Başkanı Ahmet L. Bulak ile kent bahkhanesinin hemen yanındaki ticarethanesinde görüştük. Bulak, ANAP İl Başkanlığı'ndan önce DYP'nin 15 kişilik il yönetiminin onaylanmış listesinde de yer alıyordu. Nedenini sorduğumuzda şu yanıtı verdi: "DYP il yönetiminde adımın olduğu doğrudur. Fakat istifa ettim, ANAP İl Başkanı olunca aynı konuyu emniyetten de sordular. Ben, 24 Ocak kararlanmn kurucusu ve savunucusu Özal'ın partisini seçtim." Bir bankanın çeşitli kademe ve şubelerinde 20 yıl görev yaptıktan sonra 1971 yılında emeicli olan 1926 doğumlu Ahmet L. Bulak, bugüne değin politika ile İllerde siyasi durum ve partiler SINOP DYP tl Başkanı Ayhan Ayyıldız 80 sanıklı DevYol davasında Askeri Savcı 65 beraat istedi İZMİR, (THA) Ege Ordu ve Sıkıyönetim Komutanlığı 2 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde görülen Antalya Kumluca DEVYOL davası karara kaldı. Askeri Savcı esas hakkındaki görüşünü açıklarken tutuksuz 65 sanığın kanıt yetersizliğinden aklanmalarını, tutuklu 13 sanığın da 515 yıl aTasında değişen hapis cezalarına çarptırılmalarını istedi. Askeri Savcı sanıklardan bazılannın DEVYOL adına Antalya yöresincle örgütsel çalışmalar yaptıklarını, karşıt gruplarla taşlı sopalı çatışmaya girdiklerini öne sürdü. Askeri Savcı'nın örgüt üyesi oldukları ve örgüt adına çeşitli eylemlere katıldıkları gerekçesiyle 515 yıl arasında ağır hapislerini istediği sanıklar şunlar: Yusuf Torunoğlu, Ramazan Tüfekçi, Hayati Çınar, Ramazan Koçyiğit, Mustafa Öner, Hasan Atlı, Bekir Köseoğlu, Ali Gök, Salih Arıcı, Cezayir Eren, îsmet Akboğa, Turan Sakarya, Şaban Aktaş. Tutuksuz sanıklardan 65'inin kanıt yetersizliğinden aklanmaları talebinde bulunan Askeri Savcı, esas hakkındaki görüşünde Ceınal Kızükaya ile Cemil Kızılkaya adlı sanıkların dosyalarının davadan aynlması gerektiğini bildirdi. Duruşma, sanıkların son savunmalarını yapmaları için ileri bir tarihe ertelendi. BOZMA KARARI ÜZERİNE "Kurtuluş" üyesi olmaktan ikinci kez yargılanan iki sanığın 15 ve 8 yıllık hapis cezaları, 10 ve 6 vıla indirildi. Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 2 No'lu Askeri Mahkemesi, Askeri Yargıtay Daireler Kurulu'nun bozma kararına uyarak Kurtuluş örgütüne üye olmaktan hüküm giymiş 5 sanığı yeniden yargıladı. ANKA'nın haberine göre, aynı suçtan daha önce 15 yıla hüküm giymiş Erdoğan Turan bu kez 10, 8 yıl hapis cezası alan Yunus Kıvıleım 6 yıl hapse mahkum oldular. öteki üç sanığa 5'er yıl hapis cezası verildi. Askeri Yargıtay Daireler Kurulu, 2 No'lu Askeri Mahkeme'nin kararını, sanıklar hakkında TCK'nın 168/2. maddesinin uygulanması gerektiği gerekçesiyle bozmuştu. KÖKŞALOĞLU'NUN ÖLDÜRÜLMESt Kapatılan Cumhuriyet Halk Partisi'nin Istanbul Milletvekili Abdurrahman Köksaloğlu'nun 15 temmuz 1980 tarihinde öldürülmesi ile ilgili davada Muammer Erdoğan tanık olarak dinlendi. Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 2 No'lu Askeri Mahkemesi'nde yapılan duruşmada, daha önce talimatla alınan ifadesinde milletvekilinin öldürülmesi sırasında elinde silahlı bir şahsı gördüğünü ve tanıyabileceğini belirten Muammer Erdoğan, mahkemedeki ifadesinde duruşmada kendisiyle yüzleştirilen sanıkların olay sonrası gördüğü eli silahlı şahsa benzemediğini söyledi. Duruşma ileri bir tarihe ertelendi. Abdurrahman Köksaloğlu'nun öldürülmesi davasında Osman Tüfekçi ölüm, Mustafa Fidan 515 yıl hapis cezası istemiyle yargılanıyorlar. İKİ PKK SANIĞI BERAAT ETT! Yasadışı PKK (Apocular) örgütüne üye oldukları iddiasıyla yargılanan iki sanık beraat etti. Ankara Sıkıyönetim 2 No'lu Askeri Mahkemesi'nde dün sonuçlanan davada Mahkeme Heyeti Davut Bulut ve Fevzi Aydoğan'ın yasadışı PKK örgütüne üye olduklarını kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlanamadığı gerekçesiyle beraatlerine karar verdi. KOÇYİĞİT DAVASI Verdiği yalan ifade ile MHP davasının seyrini değiştirmekten yargılanan Hicabi Koçyiğit'in duruşması, mahkeme heyetindeki değişiklik nedeniyle yapılamadı. Mahkeme heyeti, sanıkların tahliye istemlerini inceledikten sonra Mustafa Düzün'ü tahliye etti. ANAP tl Başkanı A.Lütfi Bulak ANA.P İl Başkanı, Ahmet Bulak önceleri DYP'nin listesinde yer almış sonra istifa ederek "ÖzaVın partisini"'1 seçmiş. sından kaynaklanıyor daha çok. Özer Gürbuz, 1977 seçimlerinde aday olduğu partiden milletvekili seçilememişti. Daha sonra Cumhuriyet Başsavcı Yardımcılığından DM'ne Sinop üyesi olarak gitti. Gürbüz'ün HP Sinop il örgütünü oluştunabilmede hayli sıkıntılı günler geçirdiği de biliniyordu. HP Sinop İl Başkanı A. Hamit Şen'i Sinop'un tek gezinti yeri olan şehir parkında bulabildik. Yanındaki dostlarından izin alarak konuştuk. 30 yıllık memuriyet yaşamından 1976 yılında emekli olduğunu, politikaya ilk kez atıldığını anlatan A. Hamit Şen'e "Politika nasıl birşey?" diye sorduğumda "bana göre değil" yanıtını aldım. "Neden H P ? " diye sorduğumda da "Özer Bey (Gürbüz)i severim" dedi. 62 yaşındaki emekli memur A. Hamit Şen, politikaya; buhiçbir ilişkisi olmadığını, "diirüst sermaye"den yana bulunduğunu belirtti. "Seçimde ne olur?" sorumuza "Meclise Sinop'tan bir kişi sokabileceğimizi sanıyorum" dedi. Sinop'ta, adından en çok sözedilen, SODEP İl Başkanı avukat Yalçın Oğuz'u bulabilmek pek o kadar kolay olmadı. Mesleği ve yeniden sıvandığı siyasal uğraşı gereği SinopAnkara ve Sinop'un diğer ilçeleri arasında adeta mekik dokuyordu. Bürosunda buluşabildiğimizde de Ankara'dan yeni dönmüştü ve yorgundu. "Yorgunluk alışkanlığım oldu. Hem, demokrasi uğruna koşuşturmak da yormuyor insanı." dedi. Yalçın Oğuz bir yandan bizimle konuşurken, bir yandan da ilçelerden gelen belgelerin düzenlenip dosyalanmalarını son bir kontrolden geçiriyor. SODEP'in.SİDOp'ta merkez, Ayancık, MDP tl Dizdaroğlu Başkanı Ülkii HP İl Başkanı A. Hamit Şen Erfelek, Gerze, Türkeli ilçe örgütleri, genel merkez onaymdan sonra Cumhuriyet Savcılığı'na verilmek üzere hazır. Boyabat ve Durağan'daki çahşmalar sonuçlanma aşamasında. 197377 yılları arasında bir dönem milletvekilliği yapan 44 yaşındaki, SODEP îl Başkanı avukat Oğuz, o dönemki siyasi partilerin tutum ve gidişlerini beğenmediği için politik hayattan çekilip aday olmadığını söyledi. Yalçın Oğuz yeniden politikaya girişini de şöyle açıkladı: "Özgürlükçü, sosyal adaletçi Atatürk ilke ve devrimlerine gerçekten inanmış kadro ve fikirlerin oluşturulacağı bir demokratik rejim kurulabilmesi umudu ile Sosyal Demokrasi Partisinin Sinop II Başkanlığı görevini aldım." Yalçın Oğuz'la bürosunda konuşmamız sırasında merkez İlçe Başkanı Özdemir Yaşbala, İl yönetiminden Okan Sümer ile merkez ilçe yönetiminden Burhanettin Tugral da bulunuyordu. SODEP'in Sinop'ta en rahat örgütlenen parti olduğu görüşünde birleşiliyordu. Oğuz, "partide görev almak isteyen çok sayıda ve birbirinden değerli arkadaşlarımızı gücendirmemek içîn büyük özen göstermek zorunda kaldık.." diyordu. SODEP İl Başkanı Yalçın Oğuz, tahminleri bir yana bırakarak'tüm siyasi partilerin ülke için hayırlı olmasım ve yeni siyasi dönemde başarılı hizmet vermelerini diliyor. Ve "Türkiye'nin 12 Eylül öncesine yeniden dönmeye tahammülü yoktur. Bu dönemde herkese ve hepimize büyük görevler düşüyor. Sağlıklı bir demokrasiye geçiş için elimizden gelen tUm gayretleri sarfetmek görevimiz olacaktır." diyor. Memleketi Sinop'tan adaylığını koyacağını açıklayan DM Sinop üyesi ve Halkçı Parti Genel Sekreteri Özer Gürbüz, çalışma yeri olarak seçtiği Sakarya caddesi üzerindeki bir kırtasiye dükkânında yaptığımız konuşmamızda "partimiz, güçlü ve inançlı Sinop tl örgütü ile daha da güçlenmiştir. Orgütlenme ve parasal sorunların çözümünde, gücü ve güvenine dayandığımız halkımızın yakın ilgi ve desteği en büyük yardımcımız olmakta dır" dedi. ;!«« 11 Yargıtay bir Yılmaz: Derneğe insancıl duygularla katıldım sanığın 20 yıl hapis Kemal Anadol 29 sayfalık savunmasında, "Dava nasıl olağanüstü siyasal bir görünüm içindeyse olağan cezasını hukuk ölçiilerinin de dışında bulunuyor." dedi. bozdu Barış Derneği Davası İstanbul Haber Servisi îstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı 2 No'lu Askeri Mahkemesi'nde görülen Barış Derneği davasına Metris Askeri Ceza ve Tutukevi duruşma salonunda savunmalarla devam edildi. Savunma yapan Mardin eski bağımsız milletvekili Nurettin Yılmaz, "Amacı insanların daha mutlu olmasım sağlamak olan Barış Derneği'ne üye olmaktan gurur duyuyorum" dedi. nu, "Tüm insanlar gibi halkımızın da daha mutlu yaşaması için barışı savunduğunu" bildiren Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti: "Teröre, anarşiye ve her türlü dikta rejimine karşı olduğum için, bunlara karşı olduğuna inandıgım için Barış Derneği'ne ilgi duydum." Yılmaz, TBMM'nin sorumluluk taşıyan bir üyesi olduğu, savaşa karşı barışı benimsediğini belirterek, "dünya siyasi hukuk tarihinde savaşa karşı barışı savunan bir Barış Derneği'nde yönetici olduğu için tutuklanan ve hakkında kamu davası açılan ilk milletvekillerinden biri oldum" dedi. REHA İSVAN Öğleden sonraki oturumda söz alan Reha İsvan mahkemenin idareye müdahale etmek istemediğini bildiğini, ancak cezaevi yönetiminin uygulamaları sonucu erkek arkadaşlarının duruşmanm yapıldığı yere kâğıt, kalem ve yiyecek sokmalarına izin verildiğini, kadınlara izin verilmediğini söyledi. Reha İsvan, içeriye yiyecek sokamadığı için aç olduğunu, bu konuyu dilekçeyle bildirmek istediğini, ancak kâğıt ve kaleminin cezaevi idaresitarafındanalındığını belirtti. Mahkeme, İsvan'ın istemini uygun görerek yemek yemesinin sağlanması için duruşmadan çıkmasına izin verdi. GÜNDOGAN GÖRSEV Daha sonra savunma için başka suçtan tutuklu Konuk Yayınevi sahibi Gündoğan Görsev'e söz verildi. Görsev, daha önce Kabakoz Cezaevi'nde bulunduğu sırada savunmasını hazırladığını, ancak 22 ağustosta Metris Ceza ve Tutukevi'negetirilmesinden sonra kontrof için savunmasımn ve eklerinin cezaevi yöneticileri tarafından alındığını söyledi. Görsev, savunmasının bir bölümünün geri verildiğini, diğerlerinin cezaevi yöneticilerinde kaldığını, savunma için gerekli kâğıt, karbon kâğıdı kitap gibi gerekli araçların da iade edilmediğini bildirerek savunmasını tamamlamak için süre istedi. SEMRA ÖZDAMAR Mahkemenin Görsev'in istemini kabul etmesinden sonra sinema sanatçısı Semra Özdamar'ın savunmasına geçildi. Özdamar, mahkemeye verdiği 31 sayfalık savunma metninANKARA, (ANKA) Askeri Yargıtay Birinci Dairesi, Fuat Şahin adlı şahsı öldürdüğü gerekçesiyle sanık Kemal Alhan hakkında verilmiş 20 yıl ağır hapis cezası kararını bozdu. Fuat Şahin'in öldürülmesi olayıyla ilgili olarak hem Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 3 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde, hem Kemal Alhan, hem de 1 Numarah Askeri Mahkemede tdris Kubasık ve Mithat Karakoca adlı sanıklar yargılanıyor. Askeri Yargıtay Birinci Dairesi, bozma karannda, açılan davalar arasında olay ve sanıklar yönünden tam bir benzerlik bulunduğunu belirterek, "Bu nedenle her iki davanın birleştirilerek mevcut delillerin birlikte değerlendirilmesi sonucu karar verilmesi gerekir" dendi. Yargıtay kararında şu ifade yer aldı: "Varsayıma dayalı gerekçe ile Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı nezdinde kurulan Bir No'lu Sıkıyönetim Mahkemesi'nde serbest bulunan sanık Mithat Karakoca hakkındaki davayı da etkileyecek şekilde birleştirmeye gerek olmadığı görüşü ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve kanuna aykırı bulunduğundan hükmün bozulmasına karar verilmiştir." edildi."Bu aranmakta olan yat düşmanı korsan tekyonunda yüzlerce tekne kontrol edildi. Bu sırada bir süredir aranm ne de ele geçirildi. Operasyonlar sırasında Poyrazköy limanındaki yat ve motor sahiplerini tehdit ederek, yatları tahrip suçundan 7 ağustos gününden beri aranmakta olan "Bünyamin Reis" adlı tekne polisin dur ihtarına uymayarak kaçmaya çahş«ı. Kısım amirlerinden " t a m yol" emrini alan "Savaş1" motorundaki görevliler, yaptıkları kovalamaca sonucu tekneyi Poyrazköy girişinde yakaladılar. Boğaz Komutanlığı tarafından da arama emri çıkarılan teknenin kaptan ve sahipleri Mustafa Türkmen (27) ve ağabeyi Ilyas Türkmen (40) gözaltına alınırken, tekne de Deniz Polisi Kısım Amirliği'nın önüne çektirildi. Saat 0.6'ya dek süren "Yıldırım1" operasyonuna Deniz Polisi Şube Müdürii Sevgi Güler, Şube Müdür Yardımcısı Şefık Demir ile Komiser Savaş Sümer de katıldı. Fotoğrafta, yaklaşık 20 gündür aranan "Bünyamin Reis" teknesinin sahipleri görülüyor. (Fotograf. Ali ALAKUŞ) "Yıldırım1" operasyonu ^ görevlilerince gerT .T... " Y ı l d ı r ı m 1 " operas Iranlı 27 öğrencinin tahliye istemi kabul edilmedi İstanbul Haber Servisi İki senedk tutuklu bulunan yüksek okul öğrencisi 27 İranhnın tahliye istemıeri dün de kabul edilmedi. lranlı öğrenciler Hutneyni rejimini protesto etmek amacıyla İran'ın tstanbul Konsolosluğunu işgal etmek ve güvenlik kuvvetleri ile çatışmaya girmek iddiaları ile suçlanıyorlar. İran'daki Humeyni rejimini protesto etmek amacıyla 6 ekim 1981 tarihinden iran'ın İstanbul Konsolosluğu'nu işgal ettikleri ileri sürülen 27sanığın yargılanmasına dün İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi. tstanbul'da çeşitli Üniversitelerde öğrenim gören ve 2 senedir tutuklu bulunan öğrenciler duruşmalarda suçlamaları kabul etmemelerine karşın İran'daki Humeyni rejimine karşı olduklarını vurgulamışlardı. Bir daha tran'a dönmelerinin söz konusu olmadığını söyleyen öğrenciler, îran Devrim Mahkemelerince haklarında idam kararı çıkarıldığını belirterek, "Bu durumda öğrenimimizi tamamlayıp herhangi bir ülkede iş bulmak zorundayız. Ancak tutuklu kaldığımız süreler içinde öğrenim durumumuz da tehlikeye düşmektedir. Bir an önce tahliye edilmemizi talep ediyoruz" dedi. Dünkü duruşmada Konsolosluk arşiv memuru Rıza Şirzat tanık olarak dinlendi. Türkçe bilmediği için tercüman aracılığı ile ifade veren Şirzat, konsolosluğu işgal edenleri tanımadığını belirterek, "Kaçmak için pencereden atladığım sırada ayağım kırılmış" dedi. Bu arada arşiv memuru Şirzat'ın tercümanlığını kimin yapacağı mahkemede sorun yarattı. Konsolosluk avukatının gösterdiği tercümana, sanık avukatlarının karşı çıkması üzerine sanıkların arkadaşı olan İranlı bir öğrenci de ikinci tercüman olarak mahkemede hazır bulundu. Olay sırasında konsoloslukta telefon memuresi olarak çahşan Leyla Kakareş tanık olarak verdiği ifadesinde şunları söyledi: "Yüzleri maskeli kişiler geldi. 'Korkmayın kimseye bir şey yapmayacağız. Biz kendi topraklarımızda, haklanmızı aramak istiyoruz' dediler. Camlar, kapılar kırıldı. Ancak hiç tabanca görmediğim gibi, binanın içinde silah sesi dahi duymadım." Tahliye istemlerini heyet değişikliği ve delillerin toplanmamış olması nedeniyle kabul etmeyen mahkeme, dinlenmeyen tanıkların yeniden çağırılması için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Dünkü duruşmaya rahatsızlığı nedeniyle gazetemiz yazarlarından Ali Sirmen ile 11 ağustos tarihli oturumdan sonra Ankara TKP davası ile ilgili olarak gözaltına alınan Orhan Taylan katılmadı. 26 sanığın bulunduğu duruşmada; mahkeme heyeti istanbul 1 numaralı Askeri Mahkemede görülen TKP davası ile ilgili bazı belgelerin kendilerine geldiğini ve TKP davasında da yargılanan Semra Özdamar'ın oradaki dosyasının bu dava ile birleştirilmesinin istendiğini açıkladı. Söz alan Semra Özdamar her iki davanın birleştirümesi istemine katıldığını bildirdi. Avukat Turgut Kazan birleştirilmesi istenen davalann kendilerini de ilgilendirdiğini, Semra Özdamar'ın durumunu inceleyip daha sonra görüş bildirmek istediklerini söyledi. Avukat Hasip Kaplan Barış Derneği davası sanıklarından Nedim Tarhan'ın Ankara Sıkıyönetim Komutanlığ: 2 Numaralı Askeri Mahkemesi 'nde KÖYKOOP Genel Başkanı sıfatiyle yargılandığını, Ankara'daki davada, Barış Derneği'nin de konu edildiğini bildirerek Nedim Tarhan açısından her iki davanın birleştirilmesini istedi. Mahkeme istemler konusunda oturum sonunda karar vereceğini bildirerek savunmalara geçti. Mardin eski bağımsız milletvekili Nurettin Yılmaz, 18 sayfalık savunma metninde, Diyarbakırda hakkında açılan başka bir dava ile ilgili açıklamalarda bulunduktan sonra Barış Derneği davasındaki suçlamalara değindi. Yılmaz, iddianame ve mütalaadaki suçlamaların yeterli delile dayanmadığını ileri sürerek, "Amacı insanların daha mutlu olmasım sağlamak olan Barış Derneği'ne üye olmaktan gurur duyarım" dedi. "Bir parlamenter olarak, insancıl bir kişi olarak samimi duygularla" derneğe üye olduğu NURETTİN YILMAZ Amacı insanların daha mutlu olmasım sağlamak olan Barış Derneği'ne üye olmaktan gurur duyduğunu belirtti. (Fotograf: Deniz TEZTEL) de, dünyada her şeyın aklına gelebileceğini, ancak barışsever olduğu için yargılanacağının aklına gelmediğini bildirerek şunları söyledi: "Savaş kışkırtıcılığının, çığırtkanlığının yoğun olduğu günümüzde, savaş kültürünün yaygın olduğu dünyamızda, barıştan yana olmanın ancak eğitimle, evet insanın emekleme çağından ölümüne dek sürdürülmesi gereken bir eğitimle sağlanabileceğine ve bu nedenle barış dernekleri gibi kuruluşlann yanısıra tek tek bireylere, özellikle ana babalara da büyük bir sorumluluk düştüğüne inanıyorum." Sanatçının, yaşamsever olduğunu, savaşa karşı çıktığını bildiren Özdamar, "Savaş hepimiz için büyük bir tehlike. Ortalığı kasıp kavurduğunda, insanlan savcı ya da sanık diye ayırmayan ve ne yazık ki hayal olmayan bir tehlike," diye konuştu. KEMAL ANADOL Özdamar'dan sonra savunma yapan Zonguldak eski milletvekili Kemal Anadol bu davanın siyasi bir dava olduğunu, her siyasi olay gibi tarih sayfalarında yerini alacağını bildirdi. Anadol, mahkemeye verdiği 29 sayfalık savunma metninde şu görüşlere yer verdi: "Dava nasıl olağanüstü siyasal bir görünüm içindeyse, olağan hukuk ölçülerinin de dışında bulunuyor. tnsanlığın uğruna kanlı kavgalar verdiği, yazıldığı satırların altında ıstırap, gözyaşı ve kan bulunan evrensel hukuk ilkeleriyle çelişen, zindan ceza ve ölümler pahasına elde edilen hukukun genel ilkelerine ters istemlerle karşı karşıya bulunuyoruz." Kemal Anadol 'un savunmasını tamamlamasından sonra mahkeme Gündoğan Görsev'in gelecek celseye kadar savunmasını hazırlayabilmesinin temini için cezaevinin yönetmeliği doğrultusunda imkan tanınması için Metris Askeri ceza ve tutukevine yazı yazılmasına karar verdi. KöyKoop davasında da yargılanan Nedim Tarhan'ın o davadaki yargılama nedeninin Barış Derneğidavasıyla ilişkisi bulunmadığını bildiren mahkeme birleştirme konusunda red kararı verdi. Semra Özdamar'ın TKP davasındaki dosyasının bu dava ile birleştirilmesi konusunda gelecek celse karar verileceğini açıklayan mahkeme, duruşmayı son 3 kişinin savunmasını yapabilmeleri için 29 ağustos pazartesi saat 10.00'a erteledi. Bekir Çelenk'in 15 gün içinde Askeri Savcılığa başvurması istendi ANKARA, (THA) 4. Kolordu ve Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Savcılığı, Bekir Çelenk'in 15 gün içinde savcılığa başvurmasını istedi. 4. Kolordu ve Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Savcılığı'ndan yapılan duyuruda, uluslararası uyuşturucu madde ve silâh kacakçılığı yaptığı iddiasıyla hakkında gıyabi tutuklama karan bulunan Bekir Çelenk'in soruşturmasının yapılabilmesi için şahsen başvurması gerektiği belirtilerek, "Zabıta araştırmasına göre gıyabi tutuklama istemli sanığın adresinde bulunamadığı anlaşıldığından 15 gün içinde Sıkıyönetim Askeri Savcılığı'nda, hazır bulunması veya konutunu bildirmesi ihtar olunur" denildi. DUYURU • İstanbul Barosu Genel Kurulu için seçmen listeleri, Beyoğlu 1 Nolu tlçe Seçim Kurulu Başkanlığı'nca Baro merkezinde ve Beyoğlu Adliyesi'nde 25.8.1983 günü askıya çıkarılmış olup, 27.8.1983 cumartesi günü akşamına kadar askıda kalacaktır. Meslektaşlarımızın, listelerde adlarını kontrol etmeleri rica olunur. İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle