23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20AĞUSTOS 1983 EKONOMÎ CUMHURİYET/9 Günün Aynası Garanti belgesi verilecek ürilnü Sanayi Bakanlığı saptayacak ANKARA (a.a) Sanayi ve Teknoloji Bakanhğı'nca gerekli görülen sanayi tesisleri için imalat yeterlik belgesi, mamuller için de kalite belgesi ahnmasını zorunlu kılan, "Sanayi mamullerinin kalite denetimi hakkında kanun tasansı"nın görüşülmesiÎ tktisadi İşler Komisyonu'nda oaşlandı. Tasarıya göre, Sanayi ve Teknoloji Bakanhğı'nca gerekli görülen sanayi mamulleri için, imalatçıları tarafından garanti belgesi verilmesi ve garanti süresi içinde vecibelerin yerine getirilmesi zorunlu olacak. Sanayi mamulü imal edenler, mamullerinin veya ambalajları üzerine etiket koymak ve bunlara uygun imalat yapmak zorunda olacaklar. Halkın can güvenliği, sağlığı ve Türk Silahh Kuvvetleri'nin savunma gücüyle doğrudan ilgisi, Sanayi ve Teknoloji Bakanhğı'nca tespit ve ilan edilen sanayi mamulUnün mecburi standart veya şartnamesine aykın olduğunun tespit edilmesi halinde, yargılama sonuçlanıncaya kadar mamuller satıştan men edilecek. Hükümet: Hazırlanan veya hazırlanmış bir ekonomik önlemler paketi yok Altının yıldızı yeniden parlamaya başladı Ekonominin geleceğine ilişkin belirsizlik, altına yönelişi hızlandırdı Tatilini geçirmek üzere yurda gelen işçilerin ve özellikle arap turıstlerin altın merakı ile sünnet mevsimine girilmiş olması, altın talebini canlı tuttu. Banka sisteminin eski çekiciliğini yitirmesi ve emlak piyasasının bir türlü canlanamaması boşta kalan tasarrufları tek "sağlam" yatırım alanı altına kaydırdı. Bununla birlikte, altın fiyatlarında son günlerde kaydedilen yükseliş, dünya borsalarındaki artışın yanısıra, Türk Lirası'nın geleceğine ilişkin kuşkuların artmasından ve ekonomik göstergelerdeki kötüleşmeden kaynaklanıyor ENDtSELER Doların iki ay süren hızlı tırmanışı, resmi kuruyla piyasa fıyatı arasındaki makası iyice açınca, yakında devalüasyona gidileceği söylentileri yaygınlaştı. Resmi kuru 234 lira olan doların, piyasa fiyatının 260 lirayı aştığı öne surülüyor. Türk Lirası'nın geleceğine olan bu güven•sizlik altına yönelişi artırıyor. Diğer yandan enffasyon oranmın resmi hedefin çok Ustünde gerçekleşeceği beklentisi, dışsatım ve işçi dövizi girişindeki gerilemenin artarak sürmesi, büyüme hızı tahmininin nerdeyse yarı yarıya düşürülmesi ekonomik durumun geleceğine ilişkin belirsizlikleri artırdı. BELİRStZLİKLER Hepsinden de önemlisi yeni bir istikrar programının hazırlandığı söylentisi, IMF heyetinin belirlenen süreden önce gelmesi ve seçimlerin yaklaşması soru işaretlerini iyice fazlalaştırdı. Soru işaretlerinin fazlalaştığı bir ortamın en güvenli sığınağı olan altın da hemen bu olumsuz görünümü yansıttı ve prim yaptı. Belirsizliklerin sürmesi durumunda altına olan talebin daha da artması kaçınılmaz görünüyor. Ayrıca hasat mevsimine girilmiş olması önümüzdeki günlerde altın fiyatlarının artacağı kanısını güçlendiriyor. Ekonomik göstergelerdeki kötüleşmenin yanı sıra, yeni bir istikrar programının hazırlandığı haberleRadyodan yayınlanan hükümet bildirisinde "Hü ri, IMF heyetinin belirlenen süreden önce gelmesi kümetimiz ekenomik ve sosyal gereklerin icap et ve seçimlerin yaklaşması altın talebini artırdı. tirdiği kararları alan ve uygulayan bir yapı ve anlayatları bu gerilemeden pek fazyışa sahiptir" deniyor. MURAT KÖPRÜ mik politikalann sonuçlan görevli tüm Uniteler tarafından değerlendirilmekte ve bu değerlendirmeler Bakanlar Kuruluna sunulmaktadır. Uygulanan programla ilgili olarak alınması gereken tedbirler süratle tespit edilmektedir. TRT Yasasmın 11. maddesi geBasında yer aldığı biçimde hareğince radyodan yayınlanan hü zırlanmış ve de hazırlanmakta kümet bildirisi şöyle: olan bir ekonomik önlemler pa"Son giinlerde basında yer keti yoktur. Hükümetimiz ekoalan hükümetçe yeni ekonomik nomik ve sosyal gereklerin icap önlemler alınacağı yolundaki ha ettirdiği kararları alan ve uyguberler nedeni ile konuyu değer layan bir yapı ve anlayışa sahiplendiren Bakanlar Kurulu tara tir. Bugüne kadar her konuda olfından aşağıdaki açıklamanın duğu gibi ekonomideki gelişmeyapılması kararlaştırılmıştır: leri de yakından izleyen ve değerHükümet tarafından ekono lendiren hükümet, gerekli tüm mik gelişmeler sürekli olarak ta kararları zamanında almaktadır. kip edilmekte, uygulanan ekono Almaya da devam edecektir. ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Hükümet, dün radyodan bir bildiri yayınlayarak, hükümetçe hazırlanmış veya hazırlanmakta olan bir ekonomik önlemler paketi bulunmadığıni bildirdi. Türkiye'de altın fiyatları belirgin bir artış kaydediyor. Dünya borsalanndaki yükselişin yanısıra, ekonominin geleceğine ilişkin belirsizlikler nedeniyle altına yönelişin hızlanması fiyatları artırıyor. Hasat mevsimine girilmiş olması, önümüzdeki günlerde altın talebinin ve dolayısıyla fiyatların daha da artmasını getirecek. Uzmanlar "altın bir adım geri gitse de iki adım ilerler" görüşünü savunuyorlar. DÜNYADA İNDİ TÜRKİYE DE ÇIKTI Son aylarda doların herkesi şaşkına çeviren tırmanış: dünya borsalarında bir ons altının 408 dolara kadar gerilemesine neden olmuş, ancak Türkiye'de altın fila etkilenmemişti. Hatta Ağustos başıyla birlikte altının hızlı bir tırmanış eğilimi içine girdiği gözlendi. Bu hafta başından itibaren doların "irtifa" kaybetmesi ve dünyada altının 10 dolara yakın yükselmesi Türkiye'deki tırmanışı daha da körükledi. Bu gelişmeler sonucunda temmuz sonunda 25 bin liradan işlem gören Cumhuriyet altını kısa sürede 27.500 liraya çıktı, külçe altının gramı da 3600 liradan 3700 liraya yükseldi. TALEP CANLIYDI Dünya borsalarında altının düştüğü dönemde Türkiye'de bir düşüş olmaması, altına yönelik talebin canlılığım korumasından kaynaklandı. Bankalar Kararnamesine açıklık getiren tebliğ Resmî Gazete'de yayınlandı Ticaret Bakanı Kemal Cantürk, bir milyon birinci televizyonu fabrika isçisi Mustafa Dündar'a armağan etti. 4 Profilo Holding 1 milyonuncu televizyonu üretti Ekonomi Servisi Profilo Holding'e bağh Telra A.Ş. dün bir milyonuncu televizyonunu üretti. Bu konuyla ilgili olarak düzenlenen törende konuşan Profilo Holding Yönetim Kurulu Başkanı Jak Vamhi "Türkiye bugiinü değil yannlan dttşttnerek yatınmlannı ona göre yapmalıdır" dedi. Ticaret Bakanı emal Cantürk de "Daha 20 yıl önce Türkiye'de televizyon kunılsuıı mu, kunılmasın mı tartışması yapılırken bugün renkli televizyon iiretme noktasına vardık" şeklinde konuştu. Tebliğde, bankaların bundan böyle "Merkez Şube" adı altında bir tek şubeleri olacağı belirtildi. ANKARA (a.a) Maliye Bakanlığı, bankalar hakkında 70 sayılı kanun hükmünde kararname ile ilgili bir tebliğ yayınladı. Resmi Gazete'nin dünkü mükerrer sayısında yayınlanan tebliğde, nerede kurulursa kurulsun bir bankanın en az bir milyar lira sermayeye sahip olması gerektiği belirtildi. Bankaların bundan böyle "merkez şube" adı altında bir tek şubeleri olacağı bildirilen tebliğde, ödenmiş sermaye ve yedek akçelerin bundan böyle bilançoda değil, üç aylık hesap özetlerinde gösterileceği kaydedildi. Tebliğde, banka ortaklarının bilinmesi ilke olarak alındı. Bu amaçla bir yandan bankaların hisse senetlerinin ada yazılı olması koşulu korunurken, diğer yandan hanV» <;prnipvp';inin en az yüzde 75'inin gerçek kişilere, şahıs şirketlerine ve herbirinin banka sermayesindeki payı yüzde 10'u aşmamak kaydıyla hisse senetlerinin tamamı ada yazılı olan ve sermayesinin yüzde 51'i gerçek kişi ortaklardan oluşan sermaye şirketlerine ait olması koşulu getirildi. Ulusu: Getişmiş Türkiye'ye kaynakları tam kapasiteyle kullanırsak ulaşırız İstanbul Maslak'ta Atatürk Oto Sanayi Sitesi 2. kısım inşaatının temelini atan Biilend Ulusu, kiiçük sanayilerle ağır sanayî kuruluşlarının işbirliği yapması gerektiğini söyledi. dıkları ilk günden itibaren sanayi bolgelerinin teşvikine büyük önem verdiklerini söyledi. Ulusu, şöyle devam etti: "Bu bölgelerin yer seciminin iyi yapılması şartı ile şehirlerimizin planlı ve düzenli gelişmesine yardımcı olacağına, sanayinin hızlı ve dengeli gelişmesinde bir rol oynayacağına inanıyoruz. Kiiçük sanayi sitelerini sınai gelişmenin ve büyümenin temel taşlarını oluşturan esas çekirdek olarak kabul ediyorum. Sanayileşmenin sağlam ve verimli bir yapıda surdurülebilmesi için küçük organize ve ağır sanayi kuruluşlarının sıkı bir işbirliği içinde çalışması ve dengeli bir bütün tesk.il etmesi gerekir." lhracat potansiyeli yüksek butün şehirlerde uygun çalışma alanı bulamayan küçük sanayi tesisleri eksikliğinin hissedildiğini bildiren Başbakan Ulusu, "Büyük sanayi yatınmlannı mtimkün olabildiği kadar ekonomik olabilme özelliğini kaybetmeden yurdumuzun bütün bölgelerine kaydırmayı ve yurt sathında dengeli bir şekilde dagıtmaya dikkatle itina ediyoruz. Küçük sanayicilerimizi de bir bölgede toplayarak daha düzenli bir şehirleşmeye yönelik teşebbüsleri de teşvik ediyor ve destekliyoruz" dedi. Ulusu daha sonra şöyle konuştu: "Milletçe arzu ettiğimiz gelişmiş Türkiye idealine ulaşabilmemiz, kaynak ve imkânlarını planlı, programlı bir şekilde tam kapasite ile ve devamlı olarak kullanmamıza baglıdır. En önemli kaynağımız ise insandır. Ulusu, bu çerçevede 1980 yılında 3,8 milyar lira olan küçük sanayi üstyapı inşaa kredisinin 1981'de 7,8 milyar liraya, 1982'de 10 milyar liraya çıkarıldığını bugüne kadar 27 milyon. 500 bin işyerini kapsayan 9 site kurulduğunu, 50 sitenin inşaatına da devam edildigini söyledi. Başbakan, hükümetin sadece işyerlerinin yapılıp gerçekleşmesini yeterli görmediğini, küçük sanayicilerin finansman, tedarik, iç ve dış pazarlama ile üretimde kalite kontrolü ve standartlaşma alanlarında ortak hareket etme olanağı sağlayan ortaklıklar ve kooperatiflerin güçlenmesindeki desteklemeyi zorunlu saydığım kaydetti. Ulusu daha sonra Denizcilik Bankasının Haliç ve Camialtı tersanelerinde inşa edilen Bolu Cevher gemisi, römork, pilot motorları ve Fıkratepe arabalı vapurlarının işletmeci kuruluşlara teslim törenine katıldı. Törende, Ulusu'dan sonra bir konuşma yapan Denizcilik Bankası Genel Müdürü, hizmete giren gemiler hakkında bilgi verdi. DahS^nrV.eipyitrTefsânesiride inşa'edilen'fceVrfefgernîsi D.B.' • Deniz Nakliyat'a, Haliç tersanesinde inşa edilen "Km 1501" römorkörü ile PUot 02", "Pilot 03" motorları Devlet Demiryolları Işletmesi'ne ve Fıkratepe arabalı vapuru, Şehir Hatları tşletmesine teslim edildi. kiye'ye birçok sanayi dalında ileri teknolojiler getirdiğine dikkat çeken Kamhi şöyle konuştu: "Türkiye'de ilk translstörlü televizyonu Ureten ve ilk televizyon ihracatı yapan kunıluş biziz. 1 milyonuncu televizyonu da biz ttrettik. Ülkemize sürekli bilgi alış verişi sağlandığı taktirde, topluluğumuzun beceremiyeceği bir konu yoktur." Telra'mn ürettiği 1 milyon birinci televizyonu fabrikanın işçilerinden Mustafa Dündar'a armağan eden Ticaret Bakanı Kemal Cantürk "Kalkınmanın odak noktası insan unsurudur. Profilo'nun daima ileriye dö Insan unsuruna gereken önemi nük yatırımlar yaptığmı ve Tür vermeye çalışıyoruz" dedi. SSK, konut kredileri için 10 milyur lira ayırdı ANKARA (THA) Sosyal Gazete'de yayınlanarak yürürlüSigortalar Kurumu Genel Müdü ğe giren konut yönetmeliği ile de rü Nuri Madazlı, kurumun 1983 bu konuda önemli değişiklikleyılında konut kredileri için dağı rin sağlandığını belirtti. trfgıası amaçıylairK)milyarıUra' , ..JSSK veriJerİDe göre, yılbaşınayuUJığjnı söyledi. * .ı » .• ,.t> dajı bugjlne kadar, 1 n\ilyar 23 .• • Tmılyon 323 bîn 233 lira tutannda konut kredisi verildi. Madazlı, bir süre önce Resmi Faralyah: îşçi,memur kesimi geçim sıkıntısmdan kıırtarılmalı İZN A (Cumhuriyet Ege Bürosu) Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Faralyah "Türkiye bugün için işsizlik sorununa çözüm getirmek, işçi ve memur kesimini geçim sıkıntısmdan kurtarmak zorundadır" dedi. EBSO tarafından düzenlenen başarıh sanayicilerin ödüllendirilmesi töreninde konuşan Ersin Faralyah, sanayileşmenin yatırım demek olduğunu belirterek, başarıh işadamlannın lokomotif olacakları kuruluşlara ülkemizin ihtiyacı bulunduğunu söyledi. EBSO Yönetim Kurulu Başkanı, yüksek kredi faizinin sanayiciyi yıldırdığı ve yatırımdan vazgeçirdiğini kaydederek mevduat faizlerine enflasyon oranının üzerinde faiz ödenmesi gerektiğini belirtti. Törende daha sonra beş ayrı dalda ödüllendirilen iş adamlarına plaketleri verildi. 1982 yılında başarıh olmuş toplam 58 sanayiden 4O'ı altın, 18'i başarı belgesi aldı. tstanbul Haber Servisi Başbakan Bülend Ulusu, "Milletçe arzu ettiğimiz gelişmiş Türkiye idealine ulaşabilmemiz, mevcut kaynak ve imkanları planlı, programlı ve devamlı tam kapasiteyle kullanmaya baglıdır" dedi. Ulusu, Türkiye'nin bunu baBankaların kredi ve özkaynak şarabilmesindeki en önemli kaypolitikalarını ahenkli bir şekilde uygulamalarının başkoşul oldu nağın insan olduğunu belirterek, ğu ve verecekleri kredinin banka "Türkiye, kalkınmasını çiftçisiyle, işçisiyle, sanayici ve tüccanyların özkaynaklarının 20 katını la, esnaf ve memuruyla, bütün geçmemesi gerektiği anlatılan milletin çalışkanlığı bilgi ve katebliğde, bankaların bu dengeyi en geç 22 Temmuz 1985 tarihine biliyeti Üzerine bina etmeye meckadar kurmaları gerektiğini burdur" şeklinde konuştu. Başbildirdi. bakan Ulusu, dün İstanbul'da Maslak yolundaki Ataturk Oto Tebliğe göre, bankaların özSanayii Sitesi 2. Kısım inşaatının kaynaklarının yuzde 25'i uzerin, temelini attı. Ulusu, burada yapde büyük krediler açabileck. tığı konuşmada, göreve başla EV EKONOMİSİ HAZIRLAYAN: MKRAL TAMER ŞİRKETLERDEN HABERLER Elektro Mekanik 511 milyon kâr etti Elektro Mekanik Sanayi Tesisleri A.Ş. 'nin 1982yılı faatiyeti sonunda 511,3 milyon lira kâr ettiği bildirildi. Gazetemizde DEStYAB verilerine dayamlarak yayınlanan bir yazıda Elektro Mekanik A. Ş. 1983 yılını zararla kapayan kuruluşlar arasında gösterilmişti. Satm aldığınız yiyecek bozuk çıkarsa ilk tepkiniz ne olnıalı? Bozuk yiyeceği çöp tenekesine atıp bir daha o dükkândan alışveriş etmeye tövbe etmek mi? Parayı sokağa attığtmz için kendinizi suçlamak mı? Bozuk yiyeceği aldığınız yere götürüp tazesini istemek mi? Büyük bir marketten, bir cumartesi öğleden sonrasında tavuk aldınız. Eve gelir gelmez buzdolabına koydunuz. Ertesi gün pişirmek üzere ambalajından çıkardığınızda baktınız ki tavuktan "ağır kokular" geliyor. Türkçesi tavuk bozulmuş... Ne yaparsınız? Tavuğu çöp tenekesine atıp bir daha da o marketten alışveriş etmeye tövbe mi edersiniz? Tavuğu çöp tenekesine atarken, bir yandan da tavuğu ahrken neden ambalajım açıp da içini koklamadığınız ve parayı sokağa attığınız için kendinizi mi suçlarsınız? Yoksa pazartesi sabahını bekleyip kokmuş tavuğu aldığınız yere götürür ve durumu anlattıktan sonra, tavuğu tazesiyle değiştirmelerini mi istersiniz? • • • Karpuzun daha turfanda olduğu, kilosunun 100 liranın altına düşmediği dönemde canınız karpuz çekti. Evde çocuklar da karpuz istiyor. Bütceniz elvermediği halde başka bir şeyden kısıp karpuz alayım dediniz. Komşu manava "tatlısı olsun" diye uyarıda da bulundunuz. "Aşkolsun kötüsünü verir miyim size abla. Her gün yüzyüze bakıyoruz" diye bir yanıt da aldınız. Ve 500 lirayı bastırıp, koltuğunuzun altında tatlı bir karpuz olduğundan emin olarak evinize döndünüz. Baktınız ki karpuz tatsız, kabak... Ne yaparsınız? "Karpuz kapalı kutu, adam içini ne bilsin" diyerek karpuzu çöp tenekesine atıp, parayı da çarçur ettiğinize mi yanarsınız? "Ne yapalım bir kere para verdik" diyerek tatsız matsız karpuzu sonuna kadar yemeye ve evdekilere yedirmeye mi uğraşırsınız? Yoksa "Manav bana bir de tatlı diye güvence verdi. Kendisi de tadına baksın bakalım" deyip, karpuzu kaptığınız gibi manava gider ve yenisiyle değiştirmesini mi istersiniz? Günlük yaşantımızda bu örnekleri kolaylıkla çoğaltabiliriz. Jelatin kâğıdını açıp da tazegevrek bir bisküvi ısırmayı beklerken, sabundan kolonyaya çeşitli kokular sinmiş, rutubetlenip yumuşamış bir biskuvinin tadsızlığını ya da taze bir yoğurt yiyeceğim derken ustü göz goz olmuş fışıramış bir yoğurdun ekşiliğini duyumsadığınızda benzeri seçenekler çıkar karşımıza... Kendi deneyimlerimiz ve gazeteye başvuran okurların deneyimlerinden cesaret bularak sizlere elinizdeki bozuk malı alıp satın aldığınız yere başvurmanızı öneriyoruz. Belki şaşıracaksınız ama "Müşteri daima haklıdır" ilkesi ulkemizde hâlâ geçerli ve hemen hemen hiçbir dukkân sahibi müşteriyi geri çevirmiyor. Marketteki tezgâhtar özür dilemese bile tavuğu geri alıyor ve aynı ağırlıktaki bir başkasını paketleyip size veriyor. "Cumartesiden pazartesiye bekleyen tavuk pekala kokabilir" diye aslında haksız, ama kendine göre savunabileceği bir yorum bile getirmiyor. Komşu manav karpuzu alıp, yerine yenisini verirken, yeni karpuzu kesip tadına bakmayı ve size de tattırmayı ihmal etmiyor. Bozuk mallara karşı mücadelede başarı, sanırız tüketicinin bilinçlenmesi ve kendi haklarını koruma konusunda ısrar ve kararlılığından geçiyor. Haklıysanız ve hakkınızı korumasını biliyorsanız bozuk mal alarak parayı sokağa atmanın önüne geçebilirsiniz. Bozuk gıda maddelerine karşı yayın organlarında bir süre önce başlatılan kampanya da bu konuda sizi yüreklendirecek niteliktedir. Aldığınız her bozuk gıda maddesini mutlaka geri götürün. Götürdüğünüz yerde ters bir davranışla karşılaşmaktan da korkmayın. Bu olasılık oldukça az... Çok küçük bir ihtimalle de oisa diyelim ki on girişiminizden birinde terslendiniz. Bir hesap yapın. Dokuzunda siz kârlısınız. Onuncusunda başarıh olmasanız bile, sizi tersleyen dükkan sahibi sonra bu konu üzerinde düşünüp taşınacak ve hakkını arayanlar çoğaldığı ölçüde onları tersleme cesaretini yitirecektir. Özışık tnşaat sermaye artırdı Işıklar Holding kuruluşlarından olan Özışık tnşaat ve Taahhüt A.Ş. 10 milyon lira olan sermayesini 300 milyon liraya yükseltti. Özışık tnşaat Şirketi yetkililerinden edinilen bilgiye göre, özellikle çelik konstrüksiyon endüstriyel ve sosyal yapılar, içme suyu, sulama ve drenaj kanalları, her türlti nehir islahı ve tünel inşaatlarmda faaliyet gösteren firma, halen Kayseri Develi Ovası'nın 15 bin hektarlık bölümünun sulama ve derivasyon tesislerinin yapım işini yürutüyor. Kuşçulu: Enerji darboğazı, ödenıeler dengesi açığını 197879 yılları düzeyine çıkartır İSTANBUL (UBA) İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Nuh Kuşçulu "Türkiye enerji darboğazını . aşamazsa ödemeler dengesi tekrar 197879 yıllarına dönebilir" dedi. Kuşçulu, hemen hemen bütün sanayi kuruluşlarının jeneratör kullanmak zorunda kaldığını bunun da fueloil tüketiminde büyük bir yer işgal ettiğini de belirterek şöyle devam etti: "Fueloil ile çalışan makinelerin kömüre dönüştürülmesi ça . lışmalan sonucunda Türkiye linyit kömürü ithal etmek durumuna geldi. Özel sektör termik santral kuramaz. Ancak kendi çapında küçük barajlar yapabilir. Bu da, zamanında önlem alınmamasından kaynaklanıyor". TEK Genel Müdürü Kamil Toktaş'ın fabrikalar birleşip kendi elektriğini kendisi Uretsin artanı da bize satsın" görüşlerine karşıhk Kuşçulu şu görüşlere yer verdi: "Kendi elektriğini kendin üret, gibi bir mantık kendi dövizini kendin bul anlamına gelmektedir. Bunun sonuçlarını da hepimiz biliyoruz. Kısaca şunu belirtmek isterim ki kendimiz için değil verimli bir yatınm olacağına kanaat getirirsek satmak için elektrik üretiriz." heyeti ortak dışsatım yapma önerisinde bulundu İSTANBUL, (ANKA) Türkiye'ye gelen Dubai Ticaret Heyeti, dün Istanbul'da OTİM ticaret merkezinde incelemelerde bulundu. Heyet Başkanı Juna Al Naboodah, müteahhitlik hizmetleri için de iki ülke arasında ilişkilerin geliştirilmesi gerektiğini belirterek, "Türkiye'de ortak yatınmlara girebiliriz. Yanlız yabancı sermaye kanununda yeterlik olması gerekmektedir, Türk kardeşlerimiz isterlerse sanayii yatınmı yapmamız mümkiindiir. ihracatı da birlikte yapablliriz" dedi. Sanayi Bakanı: Şikâyet varsa tuvalet kâğıdı da ithal ederiz İpek Kâğıt Genel Müdürü Bülent Eczaabaşı, bazı türlerde gözlenen stkmtının ge~ çici olduğunu söyledi. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Turgtıt, "Bulunmadığını bildirsinler, tuvalet kâğıdı da ithal edelim" dedi. Turgut, sanayici Ertuğrul Soysal'ın, "Memlekette pil ve akü varken bunlann ithaline izin veren Sanayi Bakanı, 1 aydır bulunmayan tuvalet kâğıdını ithal etmek için ne bekliyor" biçimindeki konuşmasına, Cumhuriyet muhabirinin sorusu üzerine şu karşıhğı verdi: "Tuvalet kâğıdı bulunmadığını bildirsinler, şikâyet etsinler onu da ithal edelim. Pil ithaline gelince pilciler tekel kurdular, tüketiciye fahiş fiyatla satıyor, diye şikfiyetler oldu. Bu Bakanlığımıza geldi. Pil ithali bunun üzerine oldu. Ve liberasyona alındı. Ibvalet kfiğıdı için de şikâyet varsa onu da alırız onun yokluğuna ait bana şu ana kadar birşey gelmedi." Konuyla ilgili olarak görüşlerine başvurduğumuz İpek Kâğıt Genel Müdürü Bülent Eczacıbaşı ise Türkiye ihtiyacının 3 katı kapasiteye sahip olduklannı, ancak dışsatım taahhütlerini yerine getirmek için iç piyasada bazı türlerde geçici bir sıkıntının söz konusu olduğunu söyledi. Eczacıbaşı, dışsatım taahhütlerini yerine getirdiklerini ve 20 temmuzdan itibaren tümüyle iç piyasaya yönelik üretim yaptıklannı belirterek sıkıntının önümüzdeki günlerde ortadan kalkalacağını bildirdi. İzmir Fuarı'nı bugün Ticaret Bakanı Kemal Cantürk açıyor Ekonomi Servisi 52. Uluslararası İzmir Fuarı bugün saat 18.30'da düzenlenecek bir törenle Ticaret Bakanı Kemal Cantürk tarafından açılacak. 10 eylüle dek uluslararası nitelikte açıİc kalacak olan fuar 20 eylüle kadar da ulusal nitelikte devam edecek. 52. tzmir Uluslararası Fuannı törenle açacak olan Ticaret Bakanı Kemal Cantürk sabah bir basın toplantısı düzenleyerek güncel ekonomik konularda bilgi verecek. Cantürk'ün Tariş'in borçlan ile ilgili olarak açıklamalarda bulunması bekleniyor. Uzun yıllar çalışmış bir okurdan uyarı DÖVİZ KURLARI Dövizin Cinsi 1 ABD Doları 1 Avustralya Doları 1 Avusturya Şilini 1 Batı Alman Markı 1 Belçika Frangı 1 Danimarka Kronu 1 Fransız Frangı 1 Hollanda Florini 1 Isveç Kronu 1 tsviçre Frangı DO ltalyan Lireti 100 Japon Yeni 1 Kanada Doları 1 Kuveyt Dinarı 1 Norveç Kronu 1 Sterlin 1 S. Arabistan Riyali Döviz Alış 235,15 207,71 12,62 88,75 4,43 24,61 29,51 79,32, 30,07 109,25 14,90 96,65 190,56 805,72 31,69 357,15 67,60 Döviz Satış 239,85 211,86 12,87 90,53 4,52 25,10 30,10 80,91 30,67 111,43 15,19 98,58 194,37 821,83 32,32 364,29 68,95 Efektif Alış 235,15 197,32 12,62 88,75, 4,21 24,61 29,51 79,32 30,07 109,25 14,15 91,82 181,03 765,43 30,10 357,15 64,22 Efektif Satış 242,20 213,94 13,00 91,41 4,56 25,35 30,40 81,70 30,97 112,52 15,34 99,55 196,28 829,89 32,64 367,86 69,63 "Çalışan kadın bazen aîle bütçesine yük olabilîr" Adana'dan bize yazan Ayşe Şimşek adh okurumuz "Ben de bu köşeden çalışan hanımlara bir öneride bulunmak istiyorum" diye söze başhyor ve çalışan hanımları, kazandıklan parayla çalışma hayatı için harcadıkları parasal ve fiziksel değerlerin bir karşılaştırmasını yapmaya çağırıyor. Ayşe Şimşek bir yıl kadar önce oturmuş, yapmış bu hesabı ve sonunda vermiş istifasını. Şimdi de hiç pişman olmadığını söylüyor. Ayşe hanım 18 bin lira maaşla bir devlet kuruluşunda çalışıyormuş. Çahştığı için çocuğunu yuvaya yolluyormuş. Yuvaya ve 15 günde bir evini temizlemeye gelen kadına ödediği paranın toplamı ayda 10 bin lirayı buluyormuş (İstanbul'da olsa kuşkusuz 1520 bini bulurdu). Ayrıca her gün kendi deyimiyle "toplum içine çıktığı için" daha çok sayıda giysi ve ayakkabı almak zorunda kalıyormuş. Ayda 1500 lira kadar da yol parası veriyormuş. Velhasıl işten kazandığı tüm parayı çahştığı için harcıyormuş. Kendisine kalan ise sıfıra sıfır, elde var sıfırmış. Ayşe Şimşek, "Bugüne kadar bu hesabı neden yapamadığıma yanıyorum. Herhalde gündelik sorumluluklar, bana bu durumumu düşünme fırsatı vermedi," diyor ve 8 yıllık memuriyetten sonra şimdi evinde oturup cocuğuna bakmak, rahatça yemek pişirmekten mutluluk duyduğunu yazıyor. "Evde olduğum için daha az elbise ve ayakkabı eskitiyorum. Üstelik bazı şeyleri evde dikmekle sağladığım parasal kazanç da cabası" diyor Ayşe hanım ve çalışan kadınları bu konu üzerinde bir kez düşünmeye davet ediyor. Ayşe Şimşek'in de mektubunda vurguladığı gibi kendisinin verdiği örnek kuşkusuz ki tüm çaıışan ııanımiar ıçın geçerli olamaz. Çünkü kiminin maaşı yüksektir ve çalışma hayatı nedeniyle yapması gereken tüm harcamaları karşıladıktan sonra eline önemli bir miktar para da kalabilir. Kiminin evinde, annesi, kız kardeşi gibi ev işlerine yardım edecek, cocuğuna bakacak, hatta dikiş dikebilecek candan yakınları bulunabilir. Kimisi ise parasal yönden hemen hemen Ayşe hanımla aynı durumda olduğu halde iş hayatını sürdürmeyi, evde kahp ev işi yapmaya tercih edebilir. Ama belki de okurlarımız arasında Ayşe Şimşek'in durumunda olan, yani isteksiz çalışıp da iş hayatının yoğunluğu ve evdeki sorumluluklar arasındaki kısır döngüde çalışma hayatının kendisine parasal kazanç sağlamadığının bilincine varamayanlar bulunabilir. lşte sözümüz onlara... Çekoslovakya Çalışma Bakanı Istanbul9a geldi İSTANBUL (a.a.) Çekoslovakya Çalışma Bakanı Dr. Ondurich Frantisek dün saat 16.00'da uçakla tstanbul'a geldi. Yeşilköy Havalimanında Vali Yardımcısı Hasan Fehmi Konyalı tarafından karşılanan Çekoslavakya Çalışma Bakanı Dr. Frantisek ziyaretinin iki ülke arasındaki teknik ve ekonomik ilişkilere olumlu katkıda bulunacağı ' na inandığını söyledi. ALTIN GÜMÜŞ FİYATLARI CUMHURtYET. REŞAT 24 A YAR 22 AYAR Bilezik G ÜM ÜS ALIŞ 27.450 26.000 3.685 3.350 83.00 SATIŞ 27.550 27.000 3.695 3.460 85.00
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle