19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/6 HABERLER 18 AĞUSTC Davalarsoruşturmalar Barış Derneği davası Mahkeme gerekçeli kararı açıkladı Behramoğlıı: Sanatçıları yok sayarsak kültür adına elimizde hiçbir şey kalmaz tstanbul Haber Servisi Barış Derneği'nin 15 ağustos tarih1 oturumunda savunma yapan 1 Türkiye Yazarlar Sendıkası Genel Sekreteri Ataol Behramoğlu, "Görüşlerini benimseyelim ya da benimsemeyelim, sanat ve kiıllur tarihimizde yerleri yadsınamayacak olan sanatçılarımızı yok sayarsak, elimizde ulusal kiıltur adına hiçbir şey kalmaz" dedi. Aynı oturumda savunma yapan Avukat Medet Serhat, "Demokrasilerde her göriışte insanlar olabilir ve fikirlerini açıklayabilir" dedi. Bizde de bunun birçok örnekleri vardır. Ve her nedense bu şer kuvvetleri tarafından ülkemiz aydınları Moskova'ya itilmişlerdir." Serhat, mütalaada bütün sanıkların TCK'nun 141. maddesi ile cezalandırılması istendiğini hatırlatarak, savcının sadece sanığın aleyhine olan delilleri toplamakla değil lehinde olan delilleri de toplamakla görevli olduğunu ileri sürdü. Derneğin sonradan illegale dönüştüğü iddiasına karşı da 12 Eylül öncesi dernek hakkında herhangi bir soruşturma açılmadığını, kurulduktan "Doğan Oz, kamu görevlilerinin sindirümesi için öldürülmüştü" Gerekçeli kararda: "Site Yurdu'nda yapılan aramadan sonra Millet Meclisi'nde maktul aleyhine konuşma yapılnuş, bazı yayın organlannda yazılar çıkmıştır. Maktul bu nedenle hedef seçilmiştir." ANKARA (ANKA) Ankara Cumhuriyet Savc:Yardımcısı Doğan Öz'ü öldürmekten sanık olarak Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 1 Nolu Askeri Mahkemesi'nde idama mahkum edilen tbrahim Çiftçi hakkındaki gerekçeli hüküm açıklandı. Gerekçeli hükümde, savcı Öz'un, 18 ocak 1978 gunü, Levent Özyörük adlı kişinin öldürulmesi olayı üzerine faillerin ülkücü görüşün egemen olduğu Site yurduna kaçmaları ihtimaline karşı, bu yurtta arama yaptırdığı ve 64 kişiyi gözaltına aldırdığı hatırlatılarak şöyle denildi: "Bu olaydan sonra ülkücü örgutler maktule muber karşı olmuşlar, kapatılan bir siyasi partinin yöneticisi de maktul aleyhine Millet Meclisinde konuşma yapmıştır. Ülkücü görüşü destekleyen yayın organlannda maktul aleyhine yazılar çıkmıştır. Maktul, Site yurdunu aratmasından sonra ülkücü örgütlerce hedef seçilmiştir. Savcı Doğan Öz'ün görevini uygularken öldüriilmesi kamu görevlilerinin sindirilmesi amacına yöneliktir." Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Mahkemesi heyeti, gerekçeli hükümde, firari sanık Hüseyin Demirel ve diğer sanık Hüseyin Kocabaş'ın içinde yer aldığı diğer örgüt mensuplarının açık kimliklerinin tespit edilemediği bir örgütçe maktulün öldürülmesine karar verildiği belirtilerek, "eylem sanık tbrahim Çiftçi tarafından gerçekleştirilmiştir" denildi. Sanık Ibrahim Çiftçi'nin idam, Hüseyin Kocabaş'ın önce ölüm, sonra fer'i iştirak nedeniyle 12 yıl ağır hapis cezasına çarptırılması kararının gerekçesinde, "tbrahim Çiftçi'nin geçmişteki hali, nedamet duymaması, suç kastının yoğunluğu, maktulün görevindeki icraatı nedeniyle yaratılan lehlikenin ağırlığı ve eylemin mahiyeti nazara alınarak sanık hakkında TCK'nın 59'uncu maddesi uygulanmamıstır" denildi. Hükümde, sanık Hüseyin Ko• cabaş hakkında şöyle denildi: "Hüseyin Demirel, Hüseyin Kocabaş'a nazaran örgüt içinde Ust düzeyde bir yöneticidir. tbrahim Çiftçi'nin kesin talimatı ve silahı HUseyin Kocabaş yerine Hüseyin Demirel 'den aiması tabiidir. Bu nedenle Hüseyin Kocabaş'ın eylemi daha alt düzeyde bir yönetici olması nedeniyle Hüseyin Demirel'in eylemine nazaran teşvik mahiyetinde görülmüştür." POLİTÎKA VE OT MEHMED KEMAL Müteferrika'dan beri.. Üçüncü Sultan Ahmet döneminde Fransa'ya büyii rak Yirmisekiz Mehmet Çelebi gönderilmiş. Mehmet ( elçilik kethüdası (Başkâtip) olarak oğlu Sait Çelebi' almış. Bir yıl Paris'te kalan baba oğul, bu süre içind kirlerden yararlanmışlar. Yirmisekiz Mehmet Çelebi Sait Çelebi, İbrahim Müteferrika ile dost olmuş. Döm ilk basımevini kurmuşlar ibrahim Müteferrika da köke Macar dönmesidir. Sonradan Müslüman olmuş ve İbra almıştır. Sait Çelebi'nin babası Mehmet Çelebi'nin d< şirme olduğunu biliyoruz. ibrahim Müteferrika olsun, Sait Çelebi olsun Osma başka birkaç yabancı dil biliyorlar. Sait Çelebi, 1732'd< 1741'de Fransa'ya elçi atanıyor. Üçüncü Sultan Osrm minde de 1755'te beş buçuk ay kadar sadrazam oluy zirlik adı altında paşalık kazanıyor. ibrahim Müteferrika, mesleğini sürdürüyor ve bir ç basıyor. İlk günlerde elyazması kitapçılarla arası açıln Kuran basmıyacaöını büdirmesi, bu konuda bir de fet\ lanmasıüzerineanlaşmazlıksonaeriyor. İbrahim Müt nın bastıgı kıtaplar arasında 'Usulülhikem fi nizamt yani devlet şekilleri hakkında filozofların fikirleri adlı olaı lldir. Devlet şekilleri üstündeki tartışmaiar, Müteferrika bı yayımladığı dönemden beri sürüyor. Tartışmanın n belirlemek için bu kitaptan bir pasajı alıyorum: "... Dünyanın hükümdarlan ve idarecileri, din, mez re ve âdet birbirine aykırı olup, görüş dereceleri de far ğundan halkların yönetimi ve işlerinin başka başka yö re bağlanıp devlet ve cemiyet ilkeleri de ayrı ayrı şekilU rulmuştur. Bu konuda söylenen sözler üç büyük filozo sistemlerine dayanmaktadır. Birincisi Eflatun sistemidir' miştir ki halk bir akıllı ve adaletli padişaha biat ve ita tabi olmak gerek ve bütün devlet işlerini onun rey ve h rine bırakmak ile eline istir1' verip hükmüne razı oln reklidir. Bu çeşit devlet ve saltanat Yunan filozoflan dilir narşiya adıyla şöhret bulup yeryüzü sultanlarının çoğı re göre meydana gelmiştir. Bu şekilde hükümdarın yüks dan gelmiş olması makbul ve muteberdir. İkinci Aristotelis sistemidir ve o demiştir ki egemenli devletin ileri gelenlerinin elinde olmak gerekir. Şu şel içlerinden biri hepsine başkan secilip ötekileri de yönı danışmada ortak ola; ta ki bir kimse soyu sopuyla yü ve şahsilik kazanıp müstakil adalet yolundan sapması kün olmaya... Bu çeşit filozoflar Aristokrasiya derler. r sözü hikmet anlamına. Halk ayan idaresi derler. Vened leti bu usul üzeredir. Üçüncüsü Demokratis sistemidir. O demiştir ki saltar resi halkın olmak gerektir. Ta ki kendilerinden zulmünü mek ellerinde ola... Bu şekilde idare yolu seçimdir. Mesı on köy halkı içlerinden birer ikişer akıllı ve becerikli bil adamı seçip hükümet merkezi olan ve divan kurulan yer dereler; bu onar köy temsilcisi de içlerinden birer kişiyi ler, vara vara hepsinin temsilsici olan on kişi seçile... B < hepsi bu on kişinin idaresini kabulde ıttifak etmiş olur. C bir yıl divanda oturup idare işlerini göreler. Gelecek yıl d usulde on kişi daha seçilip geçen yılda hükümet edenler hasebesini göreler; zulmü meydana çıkanın hakkındaı ne... Bu şekilde olan devlete Demokrasiya derler, yani D ratis fikrince hükümettir. Halk mebuslar idaresi derler. E Felemenk ve İngiltere bu usul üzeredir." Bugünkü dile 'Devlet Şekilleri Hakkında Filozofların Fi diye aktarılabilecek olan bu kitabın basımı 1731'dir. Arada ğı yukarı iki yüz elli yıldan çok bir süre geçmiştir. Hâlâ ı devlet şekilleri üstünde tartışıyoruz. Gerçi cumhuriyete verdik ama, demokrasinin ne olacağı, nasıl yürütülecef le partiler demokrasısının kurulması üstünde çelişkilerimi tur. Bu çelişkileri otorite ile çözümlemek istiyenlerimiz ege dir. Tartışma, biçim henüz oturmadığına göre, ilerde de cektir. Arada beliren suskunluğun boy vermesine bakrr başka bir gürühünün işareti olabilir. İbrahim Müteferrika'nıı yıl önce yazdıklarını nasıl okuyorsak, bizimkileri de okuyacaklar. ATAOL BEHRAMOĞLU: Tarihsel, kultürel, siyasal nedenlerle ya da ulkemiz hakkındaki bilgisizlik sonucu tüm dünyada ürkütücü bir onyargı ve duşmanlık çemberiyle kuşatılmış durumdayız. hemen sonra dernek illegale dönmuşse soruşturmanın açılmış olması gerektiğini söyledi. Derneğin amaçlarına uygun bir şekilde taalıyet gösterdiğini bildiren Serhat "Derneğin bütün faaliyetleri açıktır. Üyeleri aydın kişilerdir. Dolayısıyla gizliliği ve herhangi bir kuruluşu paravan yapmaya ihtiyaçları yoktur" dedi. Serhat savunmasının sonunda banşın canhlık ve hayat, savaşın ise vahşet demek olduğunu, amaçlarının savaşa karşı olmak olduğunu söyledi. Mahkemeye 8 sayfalık bir dilekçe veren Ataol Behramoğlu, savunmasmda Nazım Hikmet'le ilgili düzenlenen toplantılara katılmakla, konuşma yapmakla suçlandığını belirterek, kendi çevirisi olan ve Aleksandr Fevralski tarafından yazılan "Nazım'dan Anılar" başlıkh kitaptan Mahkeme Abdullah Baştürk'ün tüm belgelerin bölümler okudu. okunmamasım adaletsizlik olarak nitelemesini <\\İGD tarafından düzenlenen bir toplantıda Nazım Hikmet'siplini bozan bir davranış olarak değerlendirip celten şiir okumuş olduğu için suçseden çıkarılmasını kararlaştırdı. landığına değinen Behramoğlu, 12 Eylül öncesi ve sonrası aralatstanbul Haber Servisi 29 temmuz günlü DİSK davası rında tstanbul Alman Kültür DİSK davasında dosyada yer yargılamasında 122 nolu deliller Derneği, Ankara Sanatseverler alan ancak yargılamada okuna dosyası üzerinde sanıkiarın göKulübü gibi siyasetle ilgisi burak değerlendirmeye alınmayan ruşlerinin tamamlanmasından lunmayan birçok kuruluşun dübir kısım belgelerin "iddiaları sonra 123 nolu deliller dosyasızenlediği toplantılara katıldığını, çürütme açısından çok önemli" nın okunmasına geçildi. Dosyabu toplantılarda şiir okuduğunu olduğu gerekçesi iie okunması dan zapta kayıtları geçirilen basöyledi. Behramoğlu şair olarak nın istenmesi, tartışma konusu zı belgeler okunduktan sonra, şiir okumasının çok doğal olduoldu. sanıklardan diyecekleri soruldu. "gunu vurguladı. DİSK Genel Başkanı Abdul Soz alan DÎSK Genel Başkanı Ataol Behramoğlu, Namık lah Baştürk'ün 29 temmuz gun Abdullah Baştürk, soz konusu Kemal, Tevfik Fikret, Mehmet lü duruşmada yaptığı bu konu dosya içinde DİSK tarafından Emin Yurdakul, Ziya Gökalp, daki istem, "yargılamanın tak zamanın Cumhurbaşkanı, BaşMehmet Akif, Halide Edip Adıdir hakkına mudahale" olarak bakanı, Genel Kurmay Başkanı, var gibi görüşlerini benimseyedeğerlendirılerek reddedıldi. Sıkıyönetim Komutanlıkİanna lim ya da benimsemiyelim sanat Okunmasında ısrar edince de DISK tarafından gönderilmiş ve ve kültür tarahirnizde yerleri Başturk, disiplin cezası ile duruş DİSK'in o gunun koşullarında yadsmamıyacak olan sanatçılamadan çıkanldı. Bir sonraki 3 ülke sorunları, terore ilişkin dunmın yok sayarsak elimizde uluağustos günlü duruşmada ise ta şüncelerini yansıtan yazılar oldusal kültür adına hiçbir şey kalrafsızlık konusuna değinerek ğunu bildirdi. "Düşüncelerimimayacağını bildirerek sözlerini Duruşma Yargıcının reddini is zi yansıfan, bize göre en önemli şöyle sürdürdu: terken Mahkemeye hakaret su yazılardır. Iddiaları, iddianame"Çok şiıkur ülkemizde bugiin çundan tutuklandı ve bir g: ı deki suclampları ortadan kaldısavunduğumuz bu anlayış gittik sonra, aynı mahkeme tarafından racak nitelikteki bu yazıların, saçe yaygınlık kazanmakta, Nazım 7 gunluk hapis ve hucre cezası vunma açısından, bizim için çok Hikmet in ulusal kültür mozayiönemli oldukları için okunmasına çarptınldı. ğimizin en koparılmaz parçalanı rica ediyoruın" dedi. Yargıç rından biri olduğu gerçeği onun Genel Sekreter Fehmi Işıklar da okunacak delıllerin seçilmesinin siyasal göriiş ve eylemlerine tüdosyada yer alan belgelerden mahkemenin "takdir yetkisi" miiyle karşıt kişi ve çevrelerce de yargıç takdiri ile seçilerek delil içinde kaldığını buna "müdahagittikçe anlaşdmaktadır. Mahkeolarak okunanların, "aleyhlerin le" edilemiyeceğini söyledi. Başmenizin Barış Derneği'nce diide olanlar seçiliyor izlenimini turk mahkemenin takdir yetkizenlendiği iddia edilen bir Nazım uyandırmaması" gerektiğini bil sine mudahale gibi bir amaçları Hikmet toplantısıyla ilgili olarak dirdi. Yargıç ancak delıllerin ta olmadığını, ancak siyasi nitelikvereceği kararın, derneğin ya da mamının okunması aşamasın teki bu davada, dunya görüşlebizlerin cezaJandırılıp cezalandıdan sonra, sanıkiarın delil okun rini, ekonomik anlayışlarını dirılmamamızdan çok daha fazla ması isteminde bulunabilecekle legetiren, DISK'i olduğu gibi orasıl bu bakımdan, ulusal kültürini bir kez daha bildirerek, 123 taya koyacağına inandıkları 5 rümüzün nasıl geniş ve birleştinolu dosyada okunan deliller delilin okunmasının kendileri rici bir anlayışla değerlendirilme üzerinde ancak söz verebileceği için buyuk onem taşıdığını si gerektiğini göstermek bakıbelirtti. ni açıkladı. mından tarihsel bir önem taşıyacağına inanıyorum" DEMOKRATtK KURULUŞLAR DlSK'in çağırdığı Demokratik Platform toplantısına katılma kararının da mütalaada suç sayıldığmı hatırlatan Behramoğlu, bu kararın yakın dostlan, uyeleri olan aydınların, yazarlann, sanatçılann, bilim adamlannın katledildiği, can güvenliğinin tamamen ortadan kalktığı bir dö SODEP'te çatlaklar dikkat nemde ülkede banş ve kardeşlik çekiyor, MDP klasik ve ılımortamının yaratılmasında bir katkıları olabilir düşüncesiyle lı oylann peşinde, DYPyüzer gezer oylan kolluyor, ANAP alındığını açıkladı. Behramoğlu, delil dosyasında merkezi eski birpavyon bulunan bir emniyet raporuna değinerek, bu raporda Dünya FATİH GÜLLAPOĞLtT" Barış Konseyi'nin Doğu Berlin'TRABZON Trabzonlu bir de düzenlediği bir toplantıya ka gazeteci arkadaşım tarif ediyor: tılmakla suçlandığını, böyle bir "Yahu kime sorarsan sor göstetoplantıya katılmadığını belirte riıier. Dallas Pavyon hangi binarek şunları söyledi: daydı de, hemen gösterirler..." "Söz konusu emniyet rapoBu modern Karadeniz ilimızrunda, başkaca yanlış bilgilerin yanı sıra kişisel yaşamın doku de eski "Dallas Pavyon" yeni nulmazlığını ve kutsallığını ren "Anavatan Partisi Trabzon tl dde eden ve bu anlamda butün Merkezf'ni kolayca buluyoruz. uygar anayasalara ve insan hak 11 Başkanı Eyüp Aşık Ankara'lanyla ilgili evrensel belgelerin ya gittiği için ikinci başkan Fahözüne aykırı, birtakım yersiz ve rettin Kurt ile tanışıyoruz. Mügereksiz isnat ve iddialar yer teahhit Fahrettin Kurt, "Politi MDP Trabzon il Başkanı Saalmaktadır. Yargı organlarının ka ile hiç uğraşmadım. Bizim lih Zeki Ramoğlu bu türden raporlardaki dayanık partinin özelliğidir bu." diye şöyle bi, Süleyman Sarıalioglu, Omer sız, geçersiz, sağlıksız bilgilere başladığı sözlerini ihtiyaç duymuş olmasını şiddet sürdürdü: I>utfi Ömerbaş... Bu isimlerin le yadırgamış olduğumu yeri gel"Her ne kadar politikaya gir Ankara'da olduğu ve partinin mişken belirtmemi de yargı or mediysek de, Türkiye sahnesin Trabzon il levhası asılmadan yeganına duyduğum saygının gere de oynanan oyunlann içinden çı ni dönem için "hazırlıklarda olgi olarak görmenizi dilerim." kardığımız sonuçlardan, Türki dukları" söyleniyor... ye'nin problemlerinin böyle genç Daha o söylentiler kulağımızMEDET SERHAT ve diııamik bir kadro ile çozüm dan silinmeden ŞODEP ll ÖrguBehramoğlu*ndan sonra sözlü leneceğine inanıyoruz!" tu 2. Başkanı Ömer Gürsoy ile savunma yapan avukat Medet Bu sözleri dinlerken, odada tanışıyoruz. Ömer Gursoy, "ÇeSerhat da hazırhk soruşturması Anavatan Partisi'nin "genç", kişmeler olması doğal. Sosyal ve sonrasında bu davada barış, "dinamik" kadrosundan bazı si demokrat yapının gereğidir bu. barıştan yana olanlar yargılanı malarla zaman zaman yüz yüze Tartışma olmalıdır. Ama çatlakyor imajının yaratıldığını belir geliyoruz. Rize'den farklı, Trab lar olmamalıdır..." diyor. terek, mahkemenin bu kanaat zon Anavatan Partisi orgutu! Bu ESKİ YASSIADALI te olmadığını tahmin ettiğini genç ve dinamik ekip, sağ siyasi Trabzon MDP ll Başkanı 12 söyledi. yelpazenin 12 Eylül sonrasında mart 1921 Of doğumlu Salih ZeHazırhk soruşturması aşama Rize'de "Sessizluk"u terrih eden ki Ramoğlu, Adnan Menderes sında bilirkişi tahkikatı yapıldı kesiminden siyasi kafada farklı ile birlikte yatmış Yassıada'da... ğını, bu raporun veriliş biçimi değil. AmaTrabzon'da "Sessiz Sonra da Arsin Cezaevi'nde luk"a hayır demişler ve Anavanin bilirkişi ile ilgili maddeleri ih1962'ye kadar kalmış. Siyasi kılal ettiğini ileri süren Serhat sa tan Partisi çatısı altında "dina sıtlama kalktıktan sonra 1973'de mizmleri"ni sürdürmeyi vunmasını şöyle sürdürdu: kendi siyasi yelpazesinin temsiyeglemişler... cisi partiye girmiş. "Demokrasilerde her görüşte TANIDIK tSİMLER Eski Yassıadalı Ramoğlu, insanlar olabilir ve fikirlerini "MDP Türkiye'nin gelecek siyaaçıklayabilirler. Ancak olağaSosyal Demokrasi Partisi ll nüstii dönemlerde bir takım jur Merkezi'ni bulmadan önce ku si yapısına rahat cevap verebilenaiciler tarafından bclli bir gö laktan kulağa dolaşan bazı isim cek ve yeni bir kadrolaşmaya imrıişte olanlar hain ilan edilirler. ler duyuyoruz. Ahmet Salih Çe kân teşkil edecek. Bunun için DISK davası Sanıklar: Lehimize olan deliller okunsun Soz alan Fehmi Işıklar, özetle şöyle konuştu: 123 nolu deliller kla><yrü ICPriği incelendiğinde iddianameyi çiırutecek, temelini sarsacak, gerçek dışılığını ortaya koyacak delillerden oluştuğu gorülecektir. tddianameyi çürütecek belgeler lam olarak okunmadığı takdirde bu dosyanın değerlendirildiği kanaatinde degilim. Yargıcın yeniden "delil ikamesinde talepte bulunun" demesi uzerine, yeniden söz alan Abdullah Başturk, "Ben dosyayı burada gördüm. Diğer arkadaşlarım onu da görmüyor. Nasıl ikame etsin? DİSK'in anarşi ve terore ilişkin alınması gerekli onlemlerle ilgili görüşlerini okumuyorsunuz. Anarşi ve terorle suçlanıyoruz. Şimdi bunda adalet var mı?" şeklinde itirazda bulundu. Mahkeme Baştürk'ün duruşmadan çıkanlması cezasını uygularken kararda şöyle denıldi: "123 nolu deliller klasorunde tüm belgelerin okıınmamış olması halinin adaletsizlik ve vicdansızlıkla izah edileceği ve kendisinin bu goruşle olduğunu muzırren iki defa tekrarlayan sanık Abdullah Baştürk'ün bu hali disiplini muhil bir davranış olarak değerlendirilip mahkeme başkanı tarafından 353 sayılı K.nun 143/2 maddesi gereğince salondan çıkanlması bu celseye mahsus olmak üzere öngöruldu." Baştürk'ün salondan çıkarılmasından sonra söz alan Av. Mehmet Ali Aybar, duruşma salonunu vicdan huzuru içinde terketmenin adaletin bir gereği olduğuna işaret etti. Adaletin kurallardan once ahlâki değer yapısı olduğunu, sanıkiarın bir kısmı tutanağa geçmiyen istemlerinde, dosyada okunmayan bazı belgelerin okunmasını istediklerini ve lehlerine olduğuna inandıklannı vurguladı. Sanıkiarın lehlerine olduğuna inandıkları söz konusu belgelerin dosyadaki sıra numaralarını belirterek, bu delıllerin okunması halinde o gunku yargılamadan görevini yapmış bir avukat olarak vicdan huzuru ile ayrılmış olacağını sövledi. Diğer sanıklar tek tek soz alarak söz konusu delillerin okunmasını istediklerini bildirdiler Mahkeme okunacak delillerin takdirinin sadece mahkemeye ait olduğu ve sanıkiarın ancak delillerin tumünün okunmasından sonra istemde bulunabilecekleri gerekçesi ile gerek Aybar, gerekse sanıklardan gelen istemleri reddetti. Izmir THKPC ve Soma Devrirnci Kıırtuluş davaları sonuçlandı ft,^ Haber Merkezi Ege Ordu ve Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri IVİahkemelennde gorulmekte olan Soma Devrimci Kurtuluş ile Izmır ve yoresi THKP/C davaları sonuçlandı. 1 Numaralı Askeri Mahkemedeki THKP/C davasında sanıklardan Ahmet Sayın Koç, Sermet Uzdoğan 13'er yıl, Adnan Koçak Demir 6 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırılırken, Esra Koç, Levent Gedik, Mehmet Kurnaı, Suat Akar, Mustafa Yavaşgel, Ayşe Rezzan Gedik (Üresin) ve Ahmet İllerde siyasi durum ve partiler TRABZON Çeşitli kesimlerin ağırhklarını nereye koyacakları bekleniyor DYP Trabzon il Başkanı A. Mustafa Kamburoğlu seçtim" diyor. Ramoğlu, "Biz 5 milletvekili çıkarmayı amaçlıyoruz Trabzon'dan. Gerisini de Halkçı Parti alır. Eğer SODEP seçime girebilirse SODEP alır" şeklinde konuşuyor. Ramoğlu "klasik ve ılımlı bazı kesimlerin oylannı almayı düşündüklerini" belirttikten sonra siyasal duşuncesinı şöyle ozetliyor: "Biz bütun Türklere, dunya Türklerine sempati duyup Anadolu'da medeniyet yaratmaktan ibaret olan Atatürk milliyeiçiliğini benimsiyoruz." Anayasa oylamasını örnek gösteren Ramoğlu şöyle diyor: "Tabanın suni bir görunüşü vardır. Şimdi bazı fanatik kişiler tabanı etkilediklerini sanıyorlar. Anayasa oylamasından 10 gün kadar önce aynı fanatik kişiler Celal Bayar da red oyu verecekmiş onun için red vereceğiz diye laf dolaştırdılar. Ben de Bayar'ı telefonla aradım. Celal Bayar bana red gorüşünde değilim dedi. Ben de bunun üzerine kampanya açarak Anayasa'ya red oyu verilmemesi için çalıştım." Halkçı Parti 11 Başkanı Mehmet Kara Ankara'da olduğu için Başkan Yardımcısı Bilal Nalçacıoğlu ve tl Sekreteri Hüseyin Çelik ile gorüştuk. Nalçacıoğlu "SODEP'in ne olacağını bekliyoruz" diyor. II Başkanı Mehmet Kara'nın emekli binbaşı olduğunu belirten Nalçacıoğlu, "Biz karma ekonomiyi tercih ediyoruz. Emek ve sermayeyi eşit değerlendiriyoruz. Onun için Halkçı Parti'yi seçtik" şeklinde konuşuyor. Nalçacıoğlu, "Milletvekili adayı olacak mısınız?" biçimindeki sorumuza, "Eğer fayda mülahaza edilirse hazınm" diye karşılık veriyor. Nalçacıoğlu Halkçı Parti'nin seçimdekı şansını sorduğumuzda ise bize şu yanıtı verdi: "Köylii diyor ki, paşa nereyi işaret ederse oraya gideceğiz..." tSİM ÇEKTt Doğru Yol Partisi İl Başkanı Vakfıkebirli avukat Mustafa Kamburoğlu'nu şans eseri yakaladık. Şans eseri yakaladık, çünkü Kamburoğlu hergun bir ilçeye gidiyor ve örgütlenme çalışmalarına bizzat katılıyor. "Neden DYP?" diye soruyoruz. Bu soruya Kamburoğlu, "tsim beni çekti, ve ismin Trabzon ve çevresinde çok iyi karşılanması da bir başka sebep" karşılığını veriyor. Kamburoğlu iddialı konuşuyor, "tsmet Paşa'ya bağlı olanlar da sırtımı sıvazlıyorlar. Biz gerçek paşacıların da oylanna talibiz" diyor. Kamburoğlu seçim tahminiyle ilgili sorumuzu yanıtlarken, "durgun" ve "yüzer gezer" reylerin öneminden bahsediyor. MDP'nin ise "dargın" reylere talip olduğunu vurguluyor. Koşar delil yetersizliğinden beraat etıi. SOMA DEVRtMCt KURTULUŞ DAVASI Aynı mahkemede gorulen yasadışı Soma Devrimci Kurtuluş davasında ise 5 sanık çeşitli hapis cezalarına çarptınldı. Mahkeme, oldurmeye teşebbüs, gizli örgut kurmak, bildıri dağıtmak, afiş asmak suçlarından yargıladığı Ferit Bilgin'i önce idama çarptırdı, daha sonra bu cezasını omur boyu hapse çevırdi. Sanıklardan Ali thsan Uysal ve Turan Fındıkoğlu 4'er yıll2'şer aya, İbrahim Korkmaz ile Halil Göçer 2'şer yıl 9'ar ay 10'ar gun hapis cezasına çarptırdı. 3 SAĞCI MAHKÛM OLDU ADANA 6. Kolordu ve Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nde İçel'in Tarsus ilçesinde Cumali Şahin'i taammüden öldürmek suçlarından yargılanan sağ goruşlu Mehmet Erdem, Mehmet Ali Dur ve Aykut Sözer 812 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırıldılar. Mahkeme sanıkları önce ölüm cezasına çarptırdı, ancak bu cezalar daha sonra 812 yıl hapis cezasına çevrildi. ÇALIgANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL Deneme 1475 sayılı Iş Yasası'nda değişiklik yapan 2869 sayılı yas maddeyi de aşağıdaki şekilde değiştirmiştir. "Deneme Süresi: Madde 12. Süreklihizmetakitlerinde deneme süresi ev bir aydır. Ancak bu süre toplu iş sözleşmeleriyle üç aya k uzatılabilir. Bu sure içinde taraflar hizmet aktini bildirims tazminatsız feshedebilirler. Ancak, işçinin çalıştığı günler içiı ret ve diğer hakları saklıdır." Bu madde ile getirilen yenilik, "ücret bakkı" dışında "d hakları" da içermesidir. Bu maddeye ilişkin değerli hukuk j mımız Sayın Mustafa Çenberci'nin İş Kanunu Şerhi yapıtım açıklamasını aktarmakta yarar görüyoruz. "İş sözleşmesinin kuruluşu ile işçi ve işveren, karşılıklı olaı bir yandan bir takım hakfare mâlik, öbıir yandan da bir la borç ve yükümlere maruz bulunurlar. Oysa, taraflar iş sdzleş siyle kendilerini bağlarken, çokluk birbirlerini tanımamakta lar. Bu nedenle, sözleşmenin başarılı ve yararlı olacağı yön den, kararsızlık ve kuşku içindedirler. tsterler ki birbirini bir s denedikten sonra sözleşmenin başarılı ve yararlı olmadığı ta sına vardıklarında tazminatla sorumlu tutulmaksızın c bozabilsinler. tşte, bu maddede öngörüien deneme şartı ile iş sözleşmesi, b le bir ihtiyacı karşıiamaktadır." 44 polis kumarhaneden rüşvet almaktan yargılanıyor tstanbul Haber Servisi Kumarhaneden rüşvet aldıkları iddia edilen 44 polis ile polislere rüşvet verdikleri öne sürülen iki sanığın yargılanmasına başlandı. Istanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesinde dün başlanan davada tutuklu olarak yargılanan kumar oynadığı ileri sürülen kahvehanenin sahibi Ali Özdemir ile tutuksuz yargılanan kahvehane çalışanı Battal Zor ve bir polis memurunun sorguları yapıldı. Sanıklar ile ilgili iddianamede, Ali Özdemir'in çahştırdığı kahvehanede kumar oynandığı ve baskına gelen polislere 1520 bin lira rüşvet verildiği belirtiliyor. Kahvehane sahibi Ali özdemir, sorgusunda iddiaları reddederek "Ben kimseyi tanımıyorum. Kimseye de rüşvet vermedim." dedi. Savcılıkta alman ifadelerini de kabul etmeyen Ali özdemir bu ifadelerin zor altında alındığını ileri sürdü. Kumar oynandığı belirtilen kahvehane cilışanı Battal Zor ve polis memuru Mehmet Sav da sorgularında suçlamaları kabul etmediler. Tutuklu sanık Ali özdemir'in tahliye istemini reddeden mahkeme heyeti, başka yerlere tayin olan ve tutuksuz olarak yargılanan 41 polisin ifadelerinin alınması için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. T.C. ŞtŞLt 2. İCRA DAİRESİ MENKL'LÜN AÇIK ARTIRMA tLÂNI Dosya No: 1983/1305 E. Bir borçtan dolayı hacizlı ve aşağıda cins, miktar ve kıymetlerı yazılı mallar satışa çıkanlmıştır. Birinci artırma 24/8/1983 gunü saat 10.0010.15 de Halaskargazi Cad. Pekın Apt. 21. de yapılacak ve o gunü kıymetlerinin %75 ine istekli bulunmadığı takdirde 25.8.1983 gunu aynı yer ve saatte 2. arttırma yapılarak en çok fiyat verene satılacağı ve satış şartnamenin icra dosyasından görülebilecegı masrafı verildiği takdirde şartnamenin bir örneğının isteyene gönderilebileceği, fazla bilgi almak ısteyenlerın yukarıda yazılı dosya numarasıyla icra memurluğuna başvurmalan ilân olunur. Muhammen kıymeli \dedf Cinsi (Mahiyeti ve önemli nitelikferi) Lira Krş. 25.000.00 1 Brother Hesap makinası 15.000.00 1 Facit Hesap makinası 20.000.00 2 Teletrans hesap makinası 150.000.00 1 Paynır markalı Pikap Radyo, teyp Muhtelif Çocuk konfeksıyon giyim eşyas Basın8860 tLÂN Esas No: 1983/635 Konkordatonun tasdikini isteyen (Bursa Doğan Hali ve Mobilya îmalatı sahibi) Rüstem Çiçek vekıli Avukat ErolIlhan Durukan tarafından açılan korkordatonun tasdiki davasının duruşması 4/10/1983 günü saat 10.00 da Bursa Asliye 4. Hukuk Mahkemesi duruşma salonunda yapılacaktır. Konkordatonun tasdikini isteyen Rüstem Çicekin Konkordatonun tasdiki talebine itiraz edenlerin haklarım müdafaa için duruşma günü ve saatinde mahkememiz duruşma salonunda hazır bulu.imaları ilcinen teblığ olunur. Basın 23057 BURSA ASLİYE 4. HUKUK MAHKEMESİNDEN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle