19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CumhurİYet TAKVİM 15 Ağustos 1983 tmsak: 5.11 Güneş: 7.07 Öğie: 14.18 Nadir Nadi, • Genel Yayın Mudurü: Hasan Cemal, Müessese Mudüru: Emine Uşaklıgil, Yazı Işleri MJdürü: Okaj Gönensin, • Yazı Işleri Müdıir Yardımcısı: Ahmel Korulsan, Haber Merkezi Müdüru: Yalçın Bayer, Sayfa Düzeni Yönetmeni: Ali Acar. Ikindi: 18.08 Akşam: 21.09 Yatsı: 22.52 /*vı<i!vrıı\j~ı. v uugan, ı^ıvıııv. niKmu v c l u l H a y a , /\U/\IN/\: Mehmet Mercan, • Servis Şefleri: tstanbul Haberleri: Selahattin Güler, Dış Haberler: Ergun Bakı, Ekonomi: Osman Ulagay, Yurl Haberleri: Barbaros Gençak, Kultür: Aydın Emec, Magazin: Yalçın Pekşen, Spor Danışmanı: Abdülkadir Yücelman, Düzeltme: Konur Erlop, Araştırma: Şahin Alpay. ouroıar: w Ankara: K.onur soKaK INO: Z4/4 Yenışehır, lel:1758251758W İdare: 183335, • İzmir: Halit Ziya Bulvarı No: 65/3, Tel: 25470913123 • Adana: Ataturk Caddesi, T.H.K. Işhanı Kat 2/13, Tel: 145501973 • Basan ve Yayan: Cumhuriyel Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Tur Ocağı Cad. 39/41, Cağaloğlu, Ist. PK: 246lst. Tel: 5209703 Telex: 2224 Basıldığı Yer: YEN1 AS1R Gazete ve Matbaacılık Ltd.Ş. Mecidiyeköyls Kıbrıslı Rumlar, De Cuellar'ın önerüerinden meııınım kalmadı Rum basını genel olarak, BM Genel Sekreteri'nin Kıbns'ta iki toplumdan da ödünler isteyen raporunun Rum kesiminde pek olumlu karşılanmadığını, ancak bundan raporun reddedileceği anlamının çıkanlamayacağını bildiriyor. İZZET R1ZA YALIN LEFKOŞE Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin Kıbrıs özel temsilcisine Türk ve Rum taraflarına verilen "De Cuellar Raporu"ndaki öneriler, Türk tarafınca olduğu gibi Rum tarafınca da, siyasal partiler ve Bakanlar Kurulu düzeyinde ele alınıp incelenmeye başlandı. Rum yöi il neticilerin rapordaki önerilerden "memnun kalmadığı" bildiriliyor. Rum Temsilciler Meclisi'nde temsilcileri bulunan siyasal parti başkanlan veya yetkilileriyle bu konuda bir toplantı düzenleyen Rum Başkan Spiros Kipriyanu'nun bu ortak toplantıyı yineleyeceği öğrenildi. Raporla ilgili Rum görüşünün Lefkoşe ve Atina'daki temaslar sonucu belirleneceği bildirildi. Kipriyanu'nun, Rum siyasal parti liderlerine, "De Cuellar Raporu" hakkında bilgi verdiği, ancak iki sayfalık metni vermediği ileri sürülüyor. Buna karşın parti başkan ve temsilcilerinin BM Genel Sekreteri'nin önerilerini inceleyip görüş bildirmeyi kabul ettikleri ifade edildi. Rum basını, "Kıbrıs Rum (arafının, Genel Sekreterin nabız yoklama belgesinin içerdiği önerilerden memnun olmadığını, ancak bu memnuniyetsizliğin, bunun reddedildiği anlamına gelmediğini" yazıyor. Rumca gazeteler, "De Cuellar Raporu'nun, yüriitmeyasama •ve toprak konularının temel yönlerinden birkaçına değindiğini" bildirirken, "Taraflara karşılıklı ödün vermelerinin öneriidiğini" doğruluyor. Rum hükümetine yakın çevreler, Genel Sekreter'den bazı noktalarda açıklayıcı bilgi istenmesinin düşünüldüğünü belirtiyor. Önerilere ilişkin Rum tepkisinin ne olacağını söylemek için vaktin erten olduğunu, kesin Rum tepkisinin, Kipriyanu'nun Kıbrıs ve Yunan yetkilileriyle yapacağı temaslardan sonra belli olacağını haber veriyorlar. Rum yönetimi sözcüsü, "De Cuellar'ın nabız yoklamasının içeriği veya bu konudaki spekülasyon konusunda herhangi bir yorumda bulunmak istemiyorum" dedi. Ancak Agon Gazetesi, "Rum tarafının Genel Sekreter'in düsüncelerine evet dediğini, Kipriyanu'nun bunları geçen nisan ayında kabul ettiğini" yazdı. Alithia ise, "Raporun, Rum hükümeti için sürpriz olduğunu, resmi bir yorumda bulunulmamakla birlikte Rum hükümetinin girişimden hayal kırıklığına uğradığım" ileri sürdü. BYRD'ÜN AÇIKLAMASINDAN Rum sözcüsü, bu arada, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Richard Byrd'ün geçen günkü açıklamasının, Rum hükümetince memnunlukla karşılandığını duyurdu. Bu memnunluğun Reagan yönetimine duyurulduğunu söyleyen sözcü, "ABD Senatosu Dış llişkiler Komisyonu Başkanı Senatör Charles Percy'nin konuşmasını da olumlu karşıladıklarını, Byrd'ün, ABD'nin Kıbns'ta statükonun daimileşmesine müsaade edemiyeceği ve adanın tekrar bütünleşmesini desteklediği yolundaki demecinin memnunluk yarattığım" söyledi. SSK Genel Müdürü hakkında suç duyurusunda bulunuldu Mahkeme kararına rağmeı işe başlatılmayan diş dokto m Nevid tlkay Batum, Ge nel Müdürün ve Fersonel Da iresi Başkamnın memuriye görevini özel amaçla kötüyı kullandıklarını, savundu. ANKARA (Cumhuriyet Bü rosu) Trabzon idare Mahke mesi'nin kararına karşın görev başlatılmayan diş doktoru, Sos yal Sigortalar Kurumu Gene Müdürü Nuri Madazlı ile SSt Personel Dairesi Başkanı Erbi Türe hakkında suç duyurusundı bulundu. Diş doktoru Nevid îl kay Batum, Madazlı ve Türe'niı "mahkeme ilamını uygulama mak suretiyle memuriyet görevi ni özel amaçla kötüye kullandık lannı" savundu. Diş doktoru N. tlkay Batum Ankara Cumhuriyet Savcılığı'n; yaptığı başvuruda, Trabzon tda re Mahkemesi'nin kararını d < sundu. İdare mahkemesi kara rında, SSK Giresun hastanesim atanan, ancak "yararlı bir ele man olamayacağı" gerekçesiylı göreve başlatılmayan Dr. Ba tum'un görevine dönmesinin ka rarlaştırıldığı belirtildi. Kararda Dr. Batum'un hiçbir somut bel geye ve kanıta dayanmayan iddi alarla göreve başlatılmaması v( atandıktan S ay sonra atama iş leminin iptal edilmesinin yasala ra aykırı olduğu kaydedildi. Batum, savcılığa yaptığı su< duyurusunda, idarenin, mahkf me kararlarını geciktirmeksizi. uygulamak zorunda olduğun* değinerek , SSK Genel Müdür lüğü'nün İdare Mahkemesinit kararının temyiz edildiği gerefc çesiyle kendisini göreve başlat madıklanm söyledi. Batum, ya salar uyarınca karar temyiz edil miş olsa bile, temyiz sonucu bek lenmeksizin uygulanması gerektiğini ifade etti. Dilekçede Gene Müdür Nuri Madazlı ile Personel Daire Başkanı'nı Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na şikâyet ettiğini anımsatan Batum, Madazlı ve Türe'nin bu nedenle mahkeme kararını uygulamadıklarını savundu. Batum, Madazlı ve Tü re'nin haklarında kamu davası açılarak cezalandırılmalarını istedi. BM Genel Sekreteri De Cuellar Tekel Bakanı: Tuz önemli bir dışsatım ürünü olabilir Bakan Sadıklar, dünyanın yıllık tuz ihtiyacının 180 bin ton olduğunu, doğru dürüst işletildiği taktirde Tuz Gölü'niin yılda 200 bin ton tuz vereceğini söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bttrosu) Gümrük ve Tekel Bakanı Cafer Tayyar Sadıklar tekel maddelerinde tuzun, dışsatım ürünü olarak önemli bir gelir kaynağı olduğunu ve bu nedenle tuz kaynaklarının çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Cumhuriyet muhabirinin sorularını yanıtlayan bakan, tuzun yalnız besin maddesi olarak değil, kimya sanayiinin temel maddesi olarak da büyük değer taşıdığını belirtti ve şöyle devam etti: "Dünyanın yıllık tuz ihtiyacı 180 bin londur. Bizim bu luz Gölü doğru dürüst işletilebilse yılda 200 bin ton tuz verir. On yıl öncesine kadar ülkenin tuz ihtiyacının yiizde 10'nu karşılayan Tuz Gölü'miiz, son on yddır yiizde 6O'ı karşılar duruma geldi." Gümrük ve Tekel Bakanı Sadıklar, tuz kaynaklarımızın gereğince değerlendirilememiş olmasının sıkıntısını birkaç yıl önce çektiğimizi ve döviz darboğazının yaşandığı dönemde tuz d ı şalımı yapmak durumunda kaldığımızı hatırlattıktan sonra, bugiln az da olsa tuz dışsatımı yapabildiğimizi söyledi. TuzGölü'ndençıkarılan tuzun hemen kullanılabildiğini, oysa başka yerlerde tuzu bu duruma getirebilmek için birkaç tesise gerek duyulduğunu belirten Sadıklar şöyle dedi: "Bu göl tabiatın bize bir lütfu, bir tabiat harikası. Tabiat göle adeta bir tuz fabrikası kurmuş. Tuz gölünden elde edilen tuzun kalitesinin, dünyanın en iyilerinden olduğu söyleniyor." Bakanın verdiği bilgiye göre, Tuz Gölü'ünden elde edilen tuzun bir bölümü hemen kullanılabiliyor, bir bölümü de ince tuz haline getiriliyor. Bu işlemi özel kesimden iki fabrika yapıyor. Tekel'in fabrikası ise yıl sonuna doğru açılacak. Gümrük ve Tekel Bakanı, Tuz Gölü'nün çeşilli nedenlerle kirlendiği, ya da bozulduğu yolundaki söylentilerin, Konya Ovasının sulanması için yapılan drenaj kanalmdan kaynaklandığını, tüm iddialara karşı gerekli önlemlerin alındığını bildirdi. Bakanın bu konuda verdiği bilgi şöyle: "Konya ovası çukur bir çanak gibilir. Cumhuriyet öncesinde bu ovayı sulayabilmek için Almanlara, göllerden su taşıyan kanallar yaptınlmış. Cumhuriyet döneminde de barajlar yapılmış. Bu kanalların ve barajların getirdiği sular büyük baskınlara sebep oluyormuş. Bunu önlemek için 1974'te bir proje geliştirmişler ve yapılan drenaj kanalını Tuz Gölü'ne vermişler. Üç defa, sekizer metre yükseltilerek inşa edilen kanal 184 kilometre boyunda." Bakan Sadıklar, kısa bir süre önce inceleme yapmak üzere gittiği zaman, bu kanalın büyük bir kesimini gördüğünü, tarım ilaçlarının civalı artıklarının göle akması nedeniyle gölün kirlendiği yolundaki iddiayı dinlediğini ve bunun mümkün olmadığını bildirdi. Bir iki yıl önce yapılan incelemelerde tehlikenin dünya standartlannın altında olduğunun anlaşıldığını, ayrıca önceki yıl civaiı tarım ilaçlarının üretim, satış ve kullanılmasının yasaklandığını hatırlatan Gümrük ve Tekel Bakanı, kanalizasyon sularının karışmasından dolayı da kirlenmenin mümkün olamayacağını söyledi. "184 kilometrelik kanal boyunca giden ve havayla temas eden su temizlenir" diyen Sadıklar, gelen fazla sular nedeniyle gölün dengesinin bozulduğu yolundaki soruyu da şöyle yanıtladı: "Özellikle bunu incelemek için gittim. Bugün için kirlenme veya dengenin bozulması diye bir tehlike yok. Geleceğe yönelik bütün ihtimalleri de gözönünde tutarak devlet gerekli bütün tedbirleri alıyor." MÜHÜRLENECEK Mt? Mimar Sinan Üniversitesi'nin kaçak rektörlük binasının durumu ilgili Belediye şubesinde ve merkezde inceleniyor. tlgililerce inşaat hakkında kısa sürede bir karara varılacağı belirtiliyor... (Fotoğraf: Ender ERKEK) Rektörlük binası inşaatında işlemler "arapsaçma" döndü Mimar Sinan Üniversitesi'nin ruhsatsız olarak inşası süren "Rektörlük İdare Merkezi" inşaatı konusunda yetkililer değişik bilgiler veriyor. tstanbul Haber Servisi Is de bulunmadığı, ancak "konuyu tanbul Belediyesi'nin Mimar Siincelediği" öğrenildi. nan Üniversitesi'nin Fındıklı'da TOPLANTISALONU "usulsüz" olarak sürdürülen Rektörlük İdare Merkezi inşaa MÜHÜRLENMİŞTt Üniversite'nin bahçesinde, Katını mühürlemekten son anda vazgeçtiği öğrenildi. İnşaat üze raköy tarafında yapılan büyük rine çıkan tartışmalar, resmi ça toplantı salonu inşaatı bu yılın başlarında yapılan bir şikayet hşmalar "arapsaçına" döndü. üzerine mühürlenmişti. Belediye Eski adıyla Devlet Güzel Sayetkilileri inşaatın sürdürülmesi natlar Akademisi'nin Fındıklıdaki binasının bahçesinde Dol yolunda kendilerinden bir izin çıkmadığını ifade ederlerken, mabahçe tarafında yapılan Mimar Sinan Üniversitesi Rek"Rektörlük İdare Merkezi" inşatörlüğü, 29 temmuz 1983 tarihinatı ruhsatsız olarak sürdürülüde, 4 ekim 1982 ve 5067 sayılı kayor. Mimar Sinan Üniversitesi rar gereğince "Audiborium" adı yetkilileri inşaatla ilgili olarak şu verilen toplantı salonunun inşabilgiyi verdiler: "Kısa süre önce atına ruhsat verildiğini öne sürüBelediye tmar Müdürlüğü'nden yorlar. bir yazı geldi. 'İnşaatınız usule aykırı devam ettiği için mühürİnşaatla ilgili bir başka tartışlemek zorundayız' deniyordu. mayı da Anıtlar Yüksek Kurulu Belediye ile ilişkiye geçildi ve vatarafından verilen izin konusu zının yanlış anlaşılma sonucu kaoluşturuyor. Çalışma yeri üniverleme alındığı, inşaata ruhsat vesitenin hemen bitişiğinde olan rilebileceği belirlendi." Imar Mü Anıtlar Yüksek kurulu'nun, dürlüğü yetkilileri ise, konunun Rektörlük İdare Merkezi binası araştırılacağını belirttiler. İlgili projelerini inceleyerek, binanın şubenin de mühürleme girişimin"eski esere etkisinin minimum olduğu ve eski esere uyum gösterir nitelikte bulunduğu" görüşüne vardıklan öğrenildi. Ancak Anıtlar Kurulu'nun bir yetkilisi, "bize gösterilen proje bu nitelikteydi, ama uygulamadaki durumu bilemeyiz, bunun denetleme mercii biz değiliz" şeklinde konuştu. Kurul yetkilisi, bir kamu kuruluşu olduğu için bu konuda üniversiteye "tolerans" gösterildiğini de belirtti. "Rektörlük İdare Merkezi'nin yerinde daha önce bulunan ve öğrenci kantini olarak kullamlan binanın projesinin de Anıtlar YUksek Kurulu'ndan gecmemiş olduğu" yolundaki bir soru üzerine ise aynı yetkili şu yanıtı verdi: "Eski Eser Yasası 1973 yılında çıktıktan sonra, bu işler daha sıkı ele alındı. Resmi bir kuruluş olduğundan Anıtlar Yüksek Kurulu'na bina yapıldığı zaman başvurmamış olabilirler. Bunu belirlememiz olanaksız". "Rektörlük binası inşaatının bugünkü yerinde bulunan kantin binası, rektörlük yetkililerinin deyimiyle "yeni binaya yer açmak için" bir süre önce yıkılmıştı. Kürk imalatçılarının evcil kedilere olan ilgisi arttı Kiirkçü Kasım Yaman, "20 evcil kediden ancak bir ceket çıkıyor. Kedileri toplaması çok kolay olduğu için kedi kürkünden yapılan ceketler 35 bin liraya satılıyor" dedi. KEMAL KÜÇUK Sokaklarda başıboş gezen kedi ve köpeklerin yok edilme çaIışmaları sürerken, Hayvan Sevenler Derneği üyeleri özellikle kedilerin yok edilmesini endişe ile karşılıyor. "Kedilerimize tasma takamayız... Üstelik numaralı tasma takan kedi kimde var?" diyen dernek üyelerini asıl düşündüren kedilerinin kürk toplayıcılarının ilgi alanına girmiş olması. Arasıra sokağa çıkan kedilerinin belediye itlaf ekipleri tarafından yokedilmesinden korkan kedi sahibi üyeler, kedi kürkü toplayan açıkgözlerin de bundan yararlanacaklarını belirtiyorlar. Çeşitli kürkler yanında evcil kedi kürkü de satan istanbul'un büyük kürk mağazalarından birinin sahibi ile bu konuda konuştuk. Evcil kedi kürkünün yeni bir olay olmadığını yıllardan beri yaban kedisi ile beraber satıldığını belirten Kasım Yaman şunlan söylüyor: "Kedi kürkü diye satılan kürkler aslında normal 50 cm'lik ev kedilerinden daha büyük boyda ve sazlık kedisi diye adlandınlan vahşi bir kedidir. Tilki büyüklüğündeki bu kedinin tüyleri de uzundur. Ancak bunlann yanında evcil kedi kürkü de islenir. Ev kedileri insan yemeği yediğinden derileri daha sert ve tabaklanması da daha güçtür. Tüyleri kısa, boyları ufak olduğundan 1314 yabani kediden bir ceket çıkarken 20 evcil kediden bir ceket yapılmaktadır." Kürk avcılarının ve kürk toplayıcılarının arama ve vurma zahmeti olmadığı için evcil kedileri çok ucuza getirdiklerini belirten Yaman, bir yabani kedinin ıslak postunu 4000 liraya aldıklarını, bir evcil kedi postunun ise 1500 liraya alındığını söylüyor. Bu yüzden yabani kediden ceket 60 bin liraya satıhrken evcil kedi ceketleri 35 bin lira civarında satılıyor. Son günlerdeki yok etme kampanyasından Hayvan Sevenler Derneği üyelerinin ve bazı kedi sahiplerinin duyduğu endişeyi anlatıyoruz. Kasım Yaman'a, müşterilerir evcil kedi kürkünü nasıl karşıladıklarını soruyoruz "Genellikle rengini çok beğeniyorlar.. Bazıları evcil kedi olduğunu duyun; ca iğreniyor... Ama çoğunluf" rengi ve ucuzluğu yüzünden tercih ediyor" diyor. "Bize kürkler 10'ar 20'şer değil 5001000 tane gelir. Bunlann çoğunluğu tilkidir. Geri kalan çakal, kunduz, kurt kürkleri yanında daha az sayıda vahşi kedi gelir. Bu kedilerin yarısı evcil kedidir. Yoketme kampanyasından biz değil toplayıcılar kârlı çıkar. Hiç raba harcamadan 40 kedi toplasalar, biz ondan iki ceket yaparız. Bu kadar kürkün içinde bizim için değeri yoktur. Ama ucuz kürk giymek isteyenlerin işine yarar." Sendikalar Yasası'nı değiştiren tasarı bugün DM Komisyonu'nda görüşülecek ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Sendikalar Yasası'nı değiştiren tasarı, bugün DM Sağlık ve Sosyal Işler Komisyonunda görüşülecek. Türklş'in, aidat toplamakta zorluk çeken sendikaların sorununa çözüm getirecek bir hükmün tasarıya eklenmesini istediği öğrenildi. 2821 sayılı Sendikalar Yasasının yürürlüğe girmesinden sonra görülen aksaklık ve noksanlıkların düzeltilmesi amacıyla kısa sürede hazırlanarak DM'ye sevkedilen değişiklik tasarısı, şube genel kurallarına katılacak delegelerin seçiminin yargı gözetiminde yapılmayacağı hükmünü getiriyor. Sendika veya Konfederasyon yöneticilerinin kurulu bulunduğu işkolunda en az on yıl çalışmış olma koşuluyla seçilmelerini öngören hükmün tasarıya yanlışlıkla girdiği, bunun komisyonda düzeltileceği belirtildi. Yetkililer, Anayasada yöneticilerin sadece on yıllık işçi olmaları koşulunun yer aldığını anımsattılar. lasarıda ayrıca, kimya işkolu, petrol ve lastik işkolu ile birleştirilirken, banka ve sigorta işkolu 11 sayılı işkolu haline getiriliyor. öğrenildiğine göre, Türklş Komisyonu'nun bugünkü toplantısında tasarıya yeni bir hüküm eklenmesini önerecek. Türklş'in önerisinde, yasanın "İşçi sendikalarına aidat kesilmesi" başlıklı 61. maddesindeki esaslar korunurken, geçici maddede değişiklik yapılarak, geçiş döneminde aidat toplamakta zorluk çeken sendikaların bu sorununa çözüm getirilmesi yer alıyor. Tasarının bugün komisyonda görüşülmesi tamamlandığı takdirde, DM Genel Kurulu'nda öncelikle görüşülmesi bekleniyor. r~r MJOIT *" dan kalktığı gibi, genel olarak bu işi yapanların sayısında da büyük azalma var. Beyazıt Bakırcılar Çarşısı'nda tam 40 yıldır kalaycılık yapan Selahattin Aydın, "Artık", diyor, "bizim zanaat tarihe karışıyor". 55 yaşındaki Aydın, "tabiî", diye başını sallıyor, "zor iş, çok zor, kaçıyorlar, bizim işin yüzüne kimse bakmıyor. Çırak da yetişmiyor. Yazın, dışarda kızgın güneş, içerde kızgın ocak; kışın dışarda karayaz, içerde yine kızgın ocak... Katlanmak zor." Selahattin Usta, elinde bir tutam pamukla kalay yaparken, bir yandan da anlatıyor: "Oysa iş çok. Kalaycılıkta iş öyle çok ki, çoğu zaman yetişemiyoruz. Eskiden babası oğlunun elinden tutar getirirdi, oğlumu kalaycı yapın, derdi. Şimdi bunca iş var, kimse rağbet etmiyor" (Kadir CAN) İS» • KdÇiyOT'UMT' ı | laycııı.." Eskiden mahalle Zamanla bu ses duyulmaz oldu. Seyyar kalaycılar neredeyse orta aralannda duyulan seyyar esnaf seslerinden biriydi: "Ka Dernekler Yasa Tasarısı^nın görüşülmesinin en geç yarın tamamlanması bekleniyor DM'de bugün görüşülecek olan tasarıya göre medeni haklarını kullanma ehliyetine sahip ve 18 yaşını bitirmiş olan herkes, önceden izin almaksızın dernek kurabilecek. Öğretmen, okul yöneticileri ve öğrenciler dernek kuramayacak. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danışma Meclisi'nde bugün Dernekler Yasa Tasarısı'nın görüşülmesine devam edilecek. Tasarının Genel Kurul'dan en geç yarın cıkması bekleniyor. Tasarının bugüne dek kabul edilen 63 maddesinde, kimlerin dernek kurabilecekleri, kurulması yasak olan dernekler, derneklerin yurt dışındaki faaliyetleri, genel kurul toplantıları, üye olma, yasak veya izne bağlı faaliyetlere ilişkin hükümler yer aldı. Buna göre, medeni hakları kullanma ehliyetine sahip ve 18 yaşını bitirmiş olan herkes, önceden izin almaksızın dernek kurabilecek. Ancak hertürlü okul, öğretmen, yönetici ve öğrencileri, eğitim personeli dernek kuramayacaklar. Aynı şekilde yüksek yargı organları mensupları, haİcimler ve savcılar, mülki idare amirliği hizmetlileri, ordu mensupları, kolluk kuvvetleri üyeleri, kaçakçılık suçlarından mahkum olanlar, resmi ihalelere hile karıştırmaktan mahkum olanlar, kalpazanlar, siyasi ve ideolojik suçlardan mahkum olanlar da dernek kuramayacaklar. Kapatılan derneklerin yöneticileri ile bir siyasi partiden çıkarılan ya da siyasi partinin kapatılmasma neden olan parti üyeleri 5 yıl süreyle dernek kuramayacaklar. Dernekler bir örneğini 24 saat önce valiye vermeden bildiri dağıtamayacaklar. Dernekler, tüzüklerinde gösterilen amaç ve bu amacı gerçekleştirmek üzere sürdürüleceği belirtilen konuları ve biçimleri dışmda faaliyet gösteremeyecekler. Dernekler askerliğe milli savunma ve kolluk hizmetlerine hazırlayıcı öğretim ve eğitim faaliyetlerine girişmeyecekler. Bu amaçları gerçekleştirmek üzere kamp veya talim yerleri açamayacaklar. Üyeleri için özel giysi, üniforma, kol bağı veya benzer işaretler kullanamayacaklar. Öte yandan, geçtiğimiz hafta Genel Kurul'da alınan bir karar uyarınca bundan böyle Danışma Meclisi her salı sabahları saat 10.0013.00 arasında toplanacak ve üyelerle, MGK üyeleri tarafından verilen ve gündemde bulunan yasa önerilerini görüşecek. Gündem uyarınca DM'nin yarın sabah yapacağı ilk toplantıda Mehmet Akdemir ve 71 arkadaşının sağlık personeli hakkında yasa önerisi, Tevfik Fikret Alpaslan ve 11 arkadaşının tababet sanatlarının tarzı icrasına dair yasada değişiklik öngören yasa önerisi ele alınacak. Gündemde daha sonra Feridun Şakir Ögünç ve 10 arkadaşının Emekli Sandığı ve SSK Yasasına birer fıkra eklenmesini öngöen yasa önerisi bulunuyor. Enez'deki kazılarda Kanatlı Zafer ** e l ENEZ, (Cumhuriyet) Edirne'ye bağlı Enez ilçesinde sürdürülen kazılarda 12. yüzyıla ait 10 adet altın para, Kanatlı Zafer Tanrıçası Nike'nin heykeli bulundu. Enez ilçesinde Prof. Afif Erzem başkanlığında tstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakvltesi öğretim üyeleri i(e öğrencilerinden oluşan bir heyet tarafından Enez Kalesi'nde yapılan kazılarda 12. yüzyıla ait 10 altın para ile tunçtan yapılmış rahibe ve Kanatlı Zafer Tanrıçası Nike'nin heykelinin bulunduğu öğrenildi. Heyet Başkanı Afif Erzem'den alınan bilgiye göre kazılarda Osmanlı döneminin Prehistorik çağına kadar ulaşan çeşitli ve yüksek kalitede seramik buluntuların ele geçtiği ve bunların Edirne Müzesi'nde sergileneceği belirtildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle