25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
75 AĞUSTOS 1983 * * * * HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/ll Evren: İstîkrar 23 parti lam temelleri atmaktır." ÇOK PARTİ Cumhurbaşkam Kenan Evren, daha sonra seçimlere ve partilere ilişkin olarak da şunları söyledi: "Onttmüzdeki seçimden sonra geçiş döneminin çok kritik bir dönem olduğunu unutmayalım. Daha önce yaşadığımız o curcunalı döneme bu geçiş döneminde girmemek için lüzumundan fazla partilerle seçime girilmemesini istememizin en büyük nedeni budur. Ne kadar çok kamplara aynlırsak, o kadar bölünecek, birbirimize düşecek ve sonunda zayıflayacağız. Dünyaya şöyle bir göz gezdirecek olursak 1015 parti veya daha fazla partilerle seçime katılan milletlerde kunılan hükümetler daima koalisyon olmakta ve neticede beş veya altı ayda bir hükümet diiş12 Eylül öncesinde ülkenin çe mekte, yeni hükümetler kurulşitli kamplara bölündüğünü söy makta, tekrar düşmekte, tekrar İeyen Cumhurbaşkam daha son kunılmaktadır. tki ya da üç parti ile kunılan meclislere bakıyoruz, ra şöyle devam etti: "Bu kamplann birbirine kar bu gibi meclislerden çıkan hüküşı, kin ve nefret hisleriyle dolu metler daha uzun ömürlü oluolduklannı biliyorsunuz. Çiinkü yorlar. Ancak seçimden seçime içinde yaşadımz. O günlere bir degişiyorlar. Ve dolayısıyla o üldaha geri dönmek ve yaşamak kelerde istikrar olmaktadır. tşistemiyorsanız önümüzde yapı te devletin sağlam temeller üzelacak seçimlerde çok dikkatli rine oturtulması hususunda siz davranacaksınız. Unutmayınız vatandaşlanmızdan sagîayacagıki bu giize) tabloyu bozmak is mız destek, sağduyu ile bunu bateyenler vardır. Sizleri gene fa şaracağız. Vatandaşlanmızın bulan parti veya filan mezhep diye güne kadar esirgemedikleri deseskiden oldugu gibi kamplara tegi bu sahada da yapacaklanna bölmeye çalışacaklardır. Falan inanıyorum. Şuna inanız ki, her Alevidir, filan Sünnidir diye ara şeyin fazlası zararlıdır. Fazla fanıza yine ayrılık tohumları eke kirlik nasıl zararlı ise fazla zenceklerdir. Sonra da bu aynlıklan ginlik de insanların rahatını kaistismar ederek birbirlerinin çırır. Fazla para zarar getirir mi iizerlerine saldırtmaya ve dola diyorsunuz. Bunu fazla zenginyısıyle yurtta sağlanan huzur ve lere sorun. Nasıl rahatsız oldukistikran bozmaya gayret edecek lannı söyleyeceklerdir. Fazla yelerdir. Bu oyunlara alet olmaya mek, fazla içki, fazla sigara, fazlım. Onlar çeşitli yolları deneye la eğlence, fazla sıcak, fazla socekler. Bu yolların hepsini tıka ğuk velhasıl haddinden fazla yalım. Bu topraklar üzerinde olan güzel şeyler bile zararlıdır. yaşayan, aynı dini paylaşan öz ve Hatta fazla uzun boylu, fazla kıöz Türk olduğumuzu unutmaya sa boylu da zararlıdır. Yani birlım. Ve yine unutmayalım ki bu şeyin azı da zararlıdır, çoğu da topraklar üzerinde yaşayan ve zararlıdır. O halde kararını bulkendilerini Türk vatandaşı ola mak zorundayız. tşte bu kararı rak kabul edenler ayn dinde ol siz bulacaksınız. Eğer rahat etsalar bile bizim vatandaşımızdır mek ve huzur istiyorsak 12 Eylar. Atattirk'iin bize bıraktığı lül öncesini yaşamak istemiyormilliyetçilik anlayışı da budur. sak, bu kararı bulmak zorundaKabul ettiginiz Anayasa da bu yız. Onun içindir ki baraj sistenu söylüyor. Bizler, kanunlara mini koyduk. Yüzde 10 barajı uymaya mecburuz. Kanunlara aşamayanlar milletvekili çıkarauymazsak anarşi doğar. Ardın mayacaklar. Bu baraj hem yurt dan terör başlar. Ve bunun so hem il çapında olacak. Burada nucunda da 12 Eylül evvelsi dö bir hususu ısrarla belirtmek istinem hasıl olur. Biraz önce söy yonım. Amacımız ülkemizde silcdigim gibi şimdi yaşamakta ol yasi istikrarı sağlamak ve surekli duğumuz bu güzel tabloyu boz ve de gerçek bir demokrasinin mak isteyenler olacaktır. Bunlar yerleşmesini sağlamaktır. la mücadeleyi fikri yönden de lste bunun için yeni siyasi parkazanmak zorundayız. Bunun güç bir miicadele olduğunu bili tileria kuruluşunda ve milletveyorum. Ama imkânsız değildir. kili adaylannın tesbitindc büyük Anarşinin tekrar hortlamaması bir titizlik göstermekteyiz." ve huzurun bozulmaması için VETOLARA ÜZÜLMEYİN milletçe her türlü gayreti sarfetCumhurbaşkam Kenan Evmek zorundayız. Bunun için ön ren, daha sonra MGK'nın vetocelikle devletin sağlam temeller larına değindi, ve bu vetoların Uzerine oturtulması gerekmekte şeref ve haysiyet meselesi yapıldir. tşte bütün uğraşımız bu sağ mamasını istedi. Cumhurbaşkanı şöyle devam etti: "12 Eylül 1980 öncesindeki siyasi partilerin devamı mahiyetinde olacak siyasi partilere, ayrı(Baştarafı 1. Sayfada) ca benzer tutum ve davranışlayük bir kalabalık vardı. Nitekim ra yönelmiş partilerin yeni kuruPlaj sahipleri bu kalabalığı lacak siyasi hayatımızı ve de"korkunç" olarak nitelediler ve mokrasimizi tekrar yozlaştırmaöğleden sonra kimsenin gelme lanna fırsat verilmeyecektir. Bumesi için jandarmadan yardım nun için namzetleri bnce geçmişistediler. Bunun üzerine jandar teki ilişkilerine daha sonra da sima yolu keserek Gümüşdere pla yasi davranışlan açısından incejına gidenleri geri çevirmek zo liyoruz. Bazı partilerin bir kısım runda kaldı. kurucu , üyeleri, açıkladığım Olaya Sarıyer Cumhuriyet hususlar dikkate alınarak veto Savcılığı el koydu. Nöbetçi Savcı edilmişlerdir. Bu vetolar hiç Gültekin Şahverdi, boğularak kimseyi töhmet altına sokmak ölen 7 kişinin cesedinin Istan için yapılmaraıştır. Demokrasibul'a getirildiğini belirterek şun ye geçiş döneminin özelliği diklan söyledi: kate alınarak yapılan vetolar bir "Kilyos'ta bu tür olaylar her namus, şeref ve haysiyet meseyıl malesef tekerrür ediyor. Kil lesi yapılmamalıdır. Şunu açıkyos çok tehlikeli bir bölge. Bu lıkla ifade edeyim ki, veto ediradaki plajlarda fırüna nedeniyle len kişilerin bu durumdan alınkumda çukurlar oluşuyor. Ani malan ve üzülmeleri için hiçbir bir fırtınada da kıyıya dönmek neden yoktur. Bildiğiniz gibi kuzor oluyor. Bu yüzden Kilyos' rucu meclis kanunu çıktıktan ta denize girenler, sahilden faz sonra da DM üyeliği için 10 bila açdmamalıdır. Bu arada an nin üzerinde aday müracaat etne ve babalara da büyük sorum ti. Bunların içinden ancak 160 luluklar düşüyor. Gözlemlerime kişiyi seçtik. Nasıl seçilmeyen digöre bu tehlikeli bölgede çocuk ğer üyeler bu konuyu bir şeref ve lannı denize bırakıyorlar ve ye haysiyet meselesi yapmamışlar terince ilgilenmiyorlar. Boğula ise siyasi parti kurucusu olarak rak ölenlerin arasındaki çocuk veto edilenler de aynı şekilde kalar bu yüzden hayatlarını kay bul etmelidirler. Nitekim 12 Eybetmiş olabilirler. Bu konuda an lül öncesi partilerde adaylan, ne ve babaları uyanyorum." parti genel meclisi ve parti genel ölenlerden 5'inin cesedinin ai başkanları feshediyordu da ses leleri tarafından alındığı, Gönül çıkanlmıyordu, bir şeref ve hayKonca ve Nureül Yüdız'ın ise siyet meselesi yapdmıyordu, o Şişli Camii morgunda bulundu halde bizim yaptığımız vetolann da bir şeref ve haysiyet meselesi ğu bildirildi. Kilyos'dan dönen bir başka yapılmamasını burada dile getigörgü tanığı ise şunları söyledi. riyorum." "Saat 13.00 sulanydı, birden Seçim bittikten sonra çekişme rüzgfir ve yağmur başladı. Rüz ve sataşmaların bir yana itilmegflr çok kuvvetliydi. Bütün de sini isteyen Cumhurbaşkam seniz, köpüklerle kaplanmıştı. çimi kaybeden veya kazananlaYağmur da fazlaydı. Yollar ça rın birbirleriyle kucaklaşmasım mur olduğundan yollara saplan istedi. mış bir çok otomobll vardı. DeHer gün seçim havasının yamirciköy'den Levent'e ancak 2.5 şanmaması gerektiğini kaydeden saatte gelebildik. Orada ölenler Evren, 12 Eylül öncesi parti liolacağını tahmin ediyorduk." derlerinin her gün televizyon ve METEOROLOJİ NE DtYOR? radyodan konuşmalarının, halYeşilköy Meteoroloji Müdürü kı bıktırdığını ve tiksinti uyanErcan Erus fırtınanın dün dırdığını söyledi. lşsizlik,eğitim 13.00'den itibaren Istanbul ve konularına da değinen Cumhurçevresini etkilediğini, bunu da başkam son olarak Yozgat'm soha önceden duyurduklarım bil runlan üzerine konuştu. dirdi. "Kilyos'daki olay, fırtınaCumhurbaşkam konuşmasınnın yanı sıra Karadeniz'in özel, dan sonra beraberindeki heyetliğinden kaynaklanıyor. Deniz le birlikte YİBİTAŞ işletmesine kıyısında oluşan girdaplar bizce gitti. Burada incelemelerde budenize girenler için tehlikeli bir lunan Cumhurbaşkanı bir bridurum arzediyor" dedi. Erus, finge katıldı. Öğle yemeğini de Istanbul ve çevresindeki tırtına burada yiyen Evren, bir süre isnın saatteki hızının 8090 km'yi tirahat etti. Çimento ve Kraft bulduğunu bildirdi. Torba Fabrikası, çocuk yuvası, bira fabrikası ve devlet hastane• ALMANCA dilde Matema sini gezdikten sonra Çamlık'ta dinlendi. Saat 16.30'da ise helitik, Fizik dersleri • 161 65 70 kopterle Ankara'ya döndü. (Baştarafı 1. Sayfada) merak etmeyin. Hiç birini silmeyeceğimiz gibi bu ili de silmeyiz. Aşık Hurşit silmeyeceğimizi biliyor ama, bize biraz tarizde bulunuyor. Bize karşı gösterdiğiniz bu bttyiik ilgi, bizleri çok mutlu etti. Sizleri böyle biiyiik kardeşlik ve birlik içinde görmek bizleri hem sevindiriyor, hem de milletiraize hizmet arzumuza hem bir bız hem güç katıyor. Belki de uzun yıllardan bcıi bu meydanda böylesine bir araya gelmemiştiniz. Halbuki bugiin , kardeşlik, sevgi ve huzur dolu bir ortam içerisinde bir araya gelebfliyorsunuz. Bu birlik ve beraberlik tablosunun aynı şekilde bundan sonra da devamını göniilden diliyorum. Nitekim karşımdaki pankartta "bizi bize sevdirdiniz" diyor. bu sevgi ilelebet devam etsin." Van depremzedeleri (Baştarafı 1. Sayfada) sine yapılmış sekiz bloktan oluşan sosyal konutlarda huzursuzluk almış yürümüş. Kimi ev arıyor; kimi sağa sola dilekçe verip derdine çözüm bulmağa çabalıyor; kimi de "yok canım, olmaz öyle sey. Bir çözüm bulurlar, bizi evsiz barksız koymazlar" deyip çevresine moral veriyor. Ama hepsinin söylediği ortak bir şey var, o da şu: "Gidecek yerimiz yok.. Ev tutacak paramız yok.. Van'da toprağımız yok.. Kısacası dünkü "depremzede" bugünkü "işgalciler" "biz işgalci falan değiliz" diye feryat ediyorlar. "Biz de bu memleketin evladıyız. Devlet Afganistan'dan gelen göçmenlere ev veriyor, toprak veriyor da, niye bizim yerleşik düzenimizi bozuyor" diyorlar. Ama karar bir kez verilmiş; çıkartılacaklar yerlerinden ve buralan devlet memurlarına lojman olarak kiraya verilecek. Mahmut Çıplak, yedeksubayhğını yeni bitirmiş, öğretmenlik için tayinini bekliyor. Ilk bilgiyi ondan alıyoruz: "Bizi 1976'da buraya yerleştirdikten sonra, 1977 nisanında bir tebligat geldi, 'İsteyenler memleketlerine dönebilirler' diye. Toprağı olan 15 aile kalktı gitti. Toprağı, işi olmayanlar da burada kalıp ekmek parası için iş aramaya koyuldu. O zaman devlet, birçok erkegi çeşitli işlere yerleştirdi. Şimdi, 7 yıl sonra, tutup evinize dönün diyorlar. Bu olacak iş mi?" Çıplak'ın sözlerini 4045 yaşlarında bir kadın, Sabiha Uyar kesiyor. "Evladım kirası neyse verelim, geçmiş borçlarımızı da taksitle alsınlar, ama bizi çıkartmasınlar" diyor ve ekliyor: "Bize işgalci diyorlar. Biz buraya zorla gelmedik. Devlet getirdi. Tarlam yok, sabanım yok, hayvanım yok.. Memleketteyken memur lojmanlarına çamaşıra gider dbrt oğlumun kannlarını doyurmaya çalışırdım. tstanbul'a geldik, ben konfeksiyon atolyesinde çalışıyonım; çocuklarım hem okuyor hem de sağda solda çıraklık edip bir sanat öğreniyorlar. Biz halimizden memnunuz". Bakanlığa göre "işgalci" kendilerine gore "bu memleketin evladı" depremzedeler, Van'a dönmemeğe kararlılar. Sabiha Uyar, dönmek istemeyişlerinin nedenini çok açık biçimde şöyle anlatıyor: "Evladım, ben Van'ın Muradiye kazasında doğdum büyüdiim. Yok yokluk var, ama az çok neyin ne olduğunu bilirim. Hepsi benim gibi değil kü. Köylerde doğup büyüyenler var.." Sabiha hanım sözünun burasında durup eliyle, eteklerine yapışmış çocuklarım gösteriyor. Gözleri buğulanıyor bakarİcen. Ve şöyle diyor: "Bu çocuklann çoğu İstanbul'a gelene kadar Türkçe konuşmasını bilmiyorlardı. Burada öğrendiler. Koşuyorlar, oynuyorlar, çocuk olduklannı bildiler garipler. Kadınlar da öyle.. Buraya gelirken 78 çocukla geldiler, burda bilinçlendiler. Doğum kontrolünün ne olduğunu öğrendiler. Erkeklerimiz el kapılarında heba olmaktan kurtuldu." Öte yandan İl tmar Müdürlü îrarfın yakında büyük Iran yöneticilerine yakın bir Lübnanlı din adamı bize yakın gelecekte, Iran kuvvetlerinin son Hac Umran ve Mehran saldırılarından çok daha kapsamh ve buyuk çapta bir saldırıya girişmesi ihtimalinin kuvvetli olduğunu söyledi. BAGDAT'IN TECRİDt Söylentilere bakıhrsa, Mehran çevresinden Irak kuvvetlerini temizleyen Iranhlar Bağdat'adoğru değil Kut'a yönelik bir saldırıya girişecekler. Eğer bu gerçekleşir ve başarıya ulaşırsa Bağdat guney Irak'tan tecrit edilecek. Burada üzerinde en çok durulan son askeri başarı kuzey Irak'ta girişilen operasyon. Hac Umran ve Derbend Boğazı'nı ele geçirmeleri sayesinde Iranhlar şu avantajlan sağlamışlar: 1. Irak kuvvetleri ile lran Kurdistanı'ndaki silahlı güçler arasındaki bağlantıyı keserek cephe gerisini güvence altına almışlar. Şimdi tran Kürdistan Demokrat Partisi, Komala ve Halk Mucahitleri ile Tudehli kaçaklardan oluşan silahlı gruplar Kürdistan dağlarından başka herhangi bir yerde etkinliğe sahip değiller. Karayollan ve şehirlerden uzaklaştırılmış durumdalar. 2. Hac Umran ve Derbend Boğazı, Revandiz üzerinden Erbil'e giden yolu kuşbakışı denetliyor. Burada Iraklıların askeri faaliyeti olanaksız hale getirilmiş. TALABANİ BARZANİ ÇATIŞMAS1 tlginç bir bilgi, bir zamanlar Barzani'nin en buyuk rakibi olan ve daha sonra Suriye desteğinde Bağdat rejimine karşı mucadele eden Kürdistan Yurtseverler Birliği adlı örgutun lideri Celal Talabani'nin Bağdat rejimiyle uzlaşarak Hac Umran'da Iran guçleriyle Mesut Barzani'nin Irak Kürdistan Demokrat Partisi gerillalarına karşı savaşmış olması. Celal Talabani, Hac Umran'da kaybederek Erbil ve Suleymaniye'ye çekilmiş ve bu iki kentte Irak rejimi, otoritesini onun aracılığıyla sağlıyor. Ancak, burada yapılan değerlendirmelerde Erbil'in ve özellikle Suleymaniye'nin geleneksel olarak Barzani yanlısı olduğu ve Talabani'nin oralarda fazla uzun sure tutunamayacağı. Bu değerlendirme de doğrulanırsa, bir süre sonra sadece orta cephede değil, kuzey Irak'ta da ilginç gelişmelere tanık olunabilir. Irak ile tran arasındaki bugunlerde tezatlara bir başka örnek de gazetecilerin durumu. Bir zamanlar yabancı gazeteciler için bir "cehennem" durumunda olan Iran'da şimdi çok kolay çalışma şartları var. Bu kolaylık daha havaaiamnda başlıyor ve Irşadı tslâmi Bakanlığı'nda sürüyor. Sürekli olarak gazeteciler cepheye taşınabiliyor. Ama savaş koşullarının acımasızlığının kaçımlmaz bir sçnucu, ölümle buluşabiliyorlar. Önceki gün, Irsad (enformasyon) Bakanlığı'nın bir mihmandarı ile Reuter muhabiri Mehran'da Iraklılardan alınan alanları gezerken bir mayına basarak hayatlarını kaybettiler. ttalyan Haber Ajansı ANSA muhabiri ile Iran Haber Ajansı IRNA'nın bir muhabiri ve Japon Asahi Shimbun Gaze tesi'nden bir muhabir yaralandılar. ğü yetkilileri, Van depremzede(Baştarafı 1. Sayfada) lerinin söz konusu konutlara olarak anlatıp yazdıklan ile Tahyerleştirildikten bir yıl sonra, ran'daki ortam tam bir tezadı kendilerine yapılan "kazazede sergiliyor. yardımı"nın kesildiğini, bu kişi"Ceng ceng ta pinızi,", yani lerin zaten bir süre sonra da zafere dek savaş. Kamuoyunda Van'dan çağrıldıklarını söylediler. Van depremzedelerinin artık esen ruzgârbu. Bu duygu ve iststanbul nüfusuna kendi isteği ile tek, lranlıların savaşa meraklı olmalarından çok, biraz intikam katılan yurttaşlar durumuna gelduygularının ama büyük ölçüde diklerini ve her istekli katılana savaş sonucunda Irak'a boyun da konut bulamayacaklarını bil eğdirebilecekleri inancının karıdiren yetkililer, "bu yurttaşlar şımından ileri gelivor. şimdi ne yapacaklar? Vandaki Sabahlan ve öğleden sonraları konutlan yapıldı mı?" şeklindegazete bayilerinin önünde öbek ki bir soruyu da "Bu Van'ın so öbek biriken insanlar cephe ile ilrunu bizim sorunumuz değil. gili son haberleri büyük bir meKonuyla Bakanlık ilgileniyor, biz rakla okuyorlar. Geceleri sokakgelen talimatı uyguluyoruz" şek lardaki insan yığınları daha da linde yanıtladılar artıvor. Ülkede canlılığın, bir başka deyimle devrim atmosferinin henüz kaybolmadığının önemli (Baştarafı 1. Sayfada) göstergelerinden biri cuma nasu'nun bu öneriye karşı olumsuz mazlan. Üç gun önce cuma hutbir tutum aldığını ve Bakanlar besini okuyan Iran'ın güçlü adaKurulu üyelerine şunları söyledimı, meclis başkanı Rafsancani'yi ğini bildiriyor: dinlemek ve cuma namazını kıl"Arkadaşlar ben MDP listemak için 100 binin üzerinde insinden, bağımsız olarak adaylısan yine Tahran Üniversitesi'nin ğımı koyacağım. Kararım bukampüsunu doldurmuş ve çevre dur. Size de tavsiye ederim. Ta sokaklara taşmıştı. Bir başka bii şahsınızla ilgili kararı kendigösterge ise savaşa gönullü gitniz vereceksiniz. Aslolan hükümek için kurulan ve Besic adı vemet çalışmalannın aksamamasırilen halk seferberliği örgutünun dır." ulaştığı güç. Çocuklardan yaşlılara kadar her yaştan insanı safÖte yandan ANKA ajansı kalarına kabul eden Besic, şu anbineden 4 bakanın daha da 3 milyon kişinin silahlı eğitiMDP'ye gireceğini ileri surdu. mini tamamlamış ve cepheye Ajansa göre Maliye Bakanı Adsürmeye hazır durumda. nan Başer Kafaoğlu, Kültür ve Turizm Bakanı tlhan Evliyaoğlu < Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Turgul, Koyişleri ve (Baştarafı 1. Sayfada) Kooperatifler Bakanı Münir Gu hakkı kazanan adaylan okulda ney'in bugun MDP'ye girmesı ilân edecek. Bu öğrencilerin kebekleniyor. sin kayıt işlemleri 2427 ağustos UGUR MUMCU GOZLEM Ulusu, de siyasal gelişmelere yansıyacak özelliklerınin olması gerekmez mi? Hiç şüphesiz gerekir. İş ve sermaye çevrelerinin bir kesimi niçin "şirket kurtarma operasyonu"na kaşı çıkıyor? Ve neden "24 Ocak Kararlan"n\ bir ceşıt "ekonomik anayasa" ilan edenler arasında çatışmalar giderek buyüyor? Konuya çeşitli açılardan bakmak olasıdır. Örneğin, iş ve sermaye çevreleri ile sağ partilerin çağdaş ve çoğulcu demokrasinin çok gerisindeki ilkel çizgiierde dolaştıklarını söyleyerek, bunların hepsini aynı kefeye koyabilirsiniz. Bu yaklaşım biçimi, bir bakıma, hiç de yanlış olmaz. Çünkü, bugüne dek Batı türü çoğulcu demokrasiyi savunmuş bir tek işveren kuruluşu ile sağ partiye rastlanmış değildir! Öyledir ama "siyaset" dediğimiz sanat, biraz da "iç çelişkiler" adını verebileceğimiz olgulardan yararlanmaz mı? Yararlanır. "İç çelişkiler" son günlerde, iş çevrelerinde en keskin noktalara kadar dayanmıştır. içinde bulunduğumuz tekelcı süreç, küçük ve orta sermayeyi yoketmiş, banka ve banker düzeni, büyük bunalımlara sürüklenmiştir. Böyle bir ortamda, karşıt çıkarların, eskisine göre daha da kesin bir çatışmaya yolaçması kaçınılmazdır. Aslında, izledığımız, gözlediğimiz de bu değil midir? İçinde yaşadığımız ekonomik bunalım, dipten gelen dalgalar gibi, ergeç, siyaset dünyasına da yansıyacaktır. Belki o zaman, orta ve küçük sermaye, tekelci kapitalizmin kuyruğuna katılmayacak, kendilerine "milliyetçi" ve "muhafazakâr" ettıkleri yapıştırılanların peşlerinde sürüklenmeyecektir. Böyle bir oluşumda, kartlar yeniden karılacak dengeler yenıden oluşacak, siyasal kadrolar biçim ve öz değiştireceklerdır. Böyle değilse, böyle olmayacaksa, ilan ettikleri yakın ve uzak hedefleri hemen hemen aynı olan sağ partiler niçin biraraya gelmediler ve gelmiyorlar? Bu ayrılığın, hiç şüphesiz kişisel nedenleri de vardır; bunları yadsımak elbette olanaksızdır. Fakat, yarınki yol ayrımlarının şimdiden sinyalleri yanmaya başlamıştır: Bunları görmezlikten gelmeye de olanak yoktur. Evet böyle değilse, aynı "serbest piyasa düzeni"ri\ savunan iş ve sermaye çevreleri niçin kendi aralarında amansız bir savaşa tutuşmuşlardır? Hiç şüphesiz, bu çatışmaların, bu aynlıkların temelinde uzlaşmaz çıkar çatışmalan yatmaktadır. Bu çatışmalar, şimdilik, siyasal arenaya gereğı gibi yansımıyor. Sözcüler, gereği gibi, net ve açık olarak yerlerini almıyor. Bu görünüş de geçicidir. Bu çatışmaların odak noktasından geleceğe günlük kaygıların ötesinde, çok geniş açıdan bakmakta yarar var. Demokrasi, karşıt çıkarların, barışçı yol ve yöntemlerle uzlaşma aradıkları bu düzenin adı değil midir? Çok sürmez, bu gidişle, söz gelişi, bundan sonraki seçim döneminde, dünden ve bugünden farklı tablolara rastlanabilir. Sağ kesim, bugün büyük bir bunalımın içine doğru sürükleniyor. Bugün yüzeysel gibi görünen çatışmalar, yarın daha da keskinleşecek ve dün sağ partilerin çatısı altında toplanan oylar, önce kendi içinde bölünecek, sonra da Batı türü çoğulcu demokrasiyi savunan sola açık parti ya da partilerde toplanacaktır. Sağ, Türkiye'nin geleceği değil, yakın geçmişidir. Hem sabıkalarla dolu bir geçmiş!.. NOT: İlhan Selçuk'un "/ş/ne dön "çağrısını alınca, hemen elimdeki dosyalara göz attım. Dosyalar, çok kişinin uykusunu kaçıracak belgelerle dolu. Kim, nerede, ne yapıyor? Hepsini biliyoruz, zamanı gelince, bunları, eskiden olduğu gibi, tek tek yazacağız. "Şellefyan düzenF'nin hesabını tek l b tek soracağız, haberleri ola! Anadolu Bu arada MDP yetkilileri Ulusu'nun alacağı tavır konusunda herhangi bir bilgileri olmadığını ve kendilerinin de Ulusu'nun bugun yapacağı açıklamayı beklediklerini söylediler. Kilyos'ta tarihleri arasında yapılacak. Ön kayıtlar posta ile yaptlamayacak. Bu arada, Milli Lğitim Bakanlığı yetkilileri, velilerin posta ile başvuru kabul edilmemesi konusunda eleştirilerine, "Posta ile başvurunun kabul edilmeyeceği sınav kılavuzunda da ilân edilmişti. Hem İstanbul'da oturan bir ailenin çocuğunu örneğin Diyarbakır'a gondermesi dıişünülemeyeceğine göre, öğrenci velisinin bizzat başvurması zor değildir" yanıtını verdıler Anadolu Liseleri'nde kesin kayıtlar sonrasında kalan açık konANKARA, (Cumhuriyet Bu tenjanlar Milli Eğitim Mudürrosu) Üniversite seçme ve yer lukleri'nde ve okullarda ilân edileştirme sınavları sonucunda bir lecek. yüksek öğretim programına girme hakkı kazanan öğrencilerin kesin kayıtları sırasında tüm üniversitelerde aynı belgeler (Baştarafı I. Sayfada) "'Taksimetreli taksiler dolmuş istenecek! duraklarına sokulmuyor. Taksi ,lsteneçek belgeler şöyle durakları ise yetersiz. Beş taksisıralanıyor: lik durakta 20 tane taksi duru• 1983ÖSYM kimlik kartı yor. Hâl böyle olunca, taksimetve sonuç belgesi, reli taksiler müşteri bulamadık• Mezun olduğu okuldan alı lan zaman sürekli dolanmak zonan diploma ya da yeni tarihli nında kalıyorlar veya 5 vatandaş mezuniyet belgesi (başarı belge bir olup gidecekleri yer için taksi mezuniyet belgesi yerine geçer simetre açtırıyorlar. Ancak trali değildir), fik polisi aracı durdurup yolcu• Nüfus hüviyet cüzdanının lara taksi olarak mı, yoksa dolonaylanmış örneği, muş olarak mı bindiklerini soruyor. Yolcular taksi olarak bin• tkametgâh belgesi, • Askerlik çağına gelmiş ve diklerini söylediklerinde trafik daha yukarı yaştaki erkek aday polisi onlara, birbirlerini tanıyıp lar için bir fakülte ya da yüksek tanımadıklarını, adlannı soruyor. Haliyle yolcular birbirleriokula kaydolmasında askerlik bakımından sakınca olmadığına nin adlannı bilmiyorlar. Bunun dair belge (ilgili askerlik şubesin Uzerine dolmuş yaptıgı gerekçesiyle taşıtın plakası iptal ediliyor. den), • 12 adet 4,5X6 boyutlannda Şoförler ne yapacağını şaşırmış durumda. Bu konuların bir çöfotoğraf, züme kavuşturulması gerekir." • Kayıt ögrenim harcı. Yüksek okullara kesin kayıt için aynı belgeler istenecek Şoförler Lord Kinross'un eskî eşi (Baştarafı 1. Sayjatta) lümseyerek,"Angela Türkçe'de melek demek. Onun için Türkler bana Melek Hanım diyorlar" diye yanıtlıyor bu sorumuzu. Angela Rauf 71 yaşında olmasına karşın, dimdik ve incecik. Beyaz pantalon, pembe spor bir gömlek var üzerinde. ~ Şimdi evli olduğu Ali Bülent Rauf, Angela Rauf un dördüncü eşi. Angela az konuşuyor, yoğun ve uzun yılların gerisinde kalan olayları, ayrıntılan anımsamakta güçlük çekiyor. Mavi gözleri dalıyor, sorularımıza sık sık "Buna bakmam gerek, bilemiyorum" biçiminde yanıtlar veriyor. Angela Rauf'un ikinci eşi olan Lord Kinross için şunları söylüyor; Lord Kinross, Churchil'in yeğeni olan ilk eşimin arkadaşıydı. Kinross'la 1938'de tanıştık, çok sevdim, boşanarak evlendim. 1948'de ayrıldık. Lord Kinross "Atatürk" adlı kitabı yazmak için birçok kere Tiirkiye'ye geldi. Türkiye'nin birçok yerini dolaştı. Beş yılhk uzun bir çalışma sonunda "Osmanlı Imparatorluğu'nun Gerileyişi ve Çöküşü, Kurtuluş Sava şı ve Türkiye Cumhuriyeti'nir Doğuş ve Yükselişi" adlı üç bö> liimden oluşan iinlii eseri "Ata türk"ü yazdı. Lord Kinross'la Angela bo şandıktan sonra birçok kez gö rüşmüşler, Londra'da sık sık gö rüşmelerin yanında Lord Kin ross 1972 yılında Türkiye'ye ge] diğinde de görüşmüşler. tNGİLİZ SOYLUSU Angela Rauf, Lord Kinros gibi bir ingiliz soylusu. Gemic bir aileden geliyor. Türkiye'yl ilgisi Lord Kinross'la tanışma: dan çok öncelere uzanıyor. Ing liz donanmasına da amiral ola amcası 19191920 yılları arasır da Hazar Denizi, Karadeniz \ Marmara dolaylarında buluı muş. "O zaman düşmandı ama, Türkiye ile ailemin ilgisi zamandan başlıyor" diyor. Loı Kinross'la evli olduğu döneme Lord Kinross henüz Türk tar hiyle ilgilenmiyormuş. Angel Rauf Türkiye'ye yerleşme kar; rını son eşi Bülent Rauf'la bi likte vermiş. Ali Bülent Rauf b Osmanlı Paşası'nın oğlu. Kr Faruk'un kız kardeşi Faize ile ] yıl evli kalmış. Bu evliliğin soı ermesinin ardından, Londra'c Angela ile karşılaşrmş ve evleı mişler. Ali Bülent Rauf yazar ı çevirmen. Angela.Bülent Bey' Türkiye'ye yerleşme kararını a malannın öyküsünü şöyle öze liyor. •'Bülent Iel968'de evlendi Güzel ve ucuz bir yer anyord Buraya geldik, sevdik ve kaldı Türkiye'yi çok seviyonım. Çı güzel bir ülke. Geldiğimiz eşim bir kitap yazıyordu. 1 Son Sultan adlı bu kitabı, hen yayınlanmadı." Ali Bülent Rauf, bir Mevk dervişi. Bitez'deki evinde çev menlik yapıyor. Mevlevi Ingilı ler, kendisine yardım ediyor. 1 günlerde Muhiddin Arabi'yi 1 gilizceye çeviriyor. Ali Büle Rauf'la yurt dışında bulunduı için görüşemedik. • Boğaziçi Un. kimlik ve pas mu kaybettim. Geçersizd HA YRI ÇETİNKA YA TURİZM < Y f A 1001 528 66 29 522 89 97 Özel Otobüsle HerCuma Tesiste 1 hafta Vartm Pansiyon ortur turizm sunar «'FIVATLA.RI rrrıtıfF TİRKİYTNİN EN LİKS FERİBOTU M/F ANKARA Niltııria MARU H0TEL475OO MARMARİS î U c 0 10 gün 9 geca n«r Cun.a kesin narekat htKktUü ON TAM PANSIY MAftMAK)^ T.M.T OTEL yanmpansıyon 36SOO MAPÎJ <or.t MlâABOİM « m MANVA T M T..P» Kurban Bayramı'nda (1326 Eylül) İstanbulPireMaltaTunusPalma De Majorca Barcelona Nice CenovaCivita Vecchia(Roma)İstanbul Deniz yolları işletmesi yetkili satış acentası > SEKET\JR OTEL 2 8 5 0 0 ALAOTA aUABOÜI0W2Q5OO DATQA MiHıır MBÇA 4kİ5lllk AKTUR VİLLAUARI 55000 AMMN Muau« özal otobüs, Ortur Ikramları, Mrvıs ve vergı flyatlanmızı datılldlr. Barbaıos Bulvarı.35/5 Beflktas T.1.16110 74 İ5TAN8UL 161 82 26 1G1 22 81 Tlx :26105 oror 337 51 07 İSTANBUL Cum Cad 135 Elmadağ Tel 146 04 20 (4 hat) ANKARA Tunus Cad 6/4 Bakanlıklaf Tel 18 20 15 18 57 48 İZMİR KızılayCad 1/B Tel 21 87 13 10 Gun 9 Gect Her Cunıa Kcsın Hareke F ı y a t U n m ı u ozel otobı» • İkramlar 4 Rchberınıı 4Servts ve Vergıler dihıldır ftğf Barbaros Bulvarı 3S/S ***' Be^ıklaş Isl I fîl 10741618226 1612281 Kadıkoy Aber.tur J J7 bi 07 TURİZM İLÂNLARINIZ PAZARTESI VE PERŞEMBELERİ BU KOŞEDE 141601814736 01440 TURJZMIN YENİ KEŞFETTİĞİ ESKİ DÛNYA * M I S IR Pıramitler ve fıravunlar dıyarında lur 9 gun, uçak İle Istanbul Kahıre Istanbul ve Luksof Katiıre, * gece de• lüks otellerd« yanoi panstyon konaklama 4 gun deluks yuzer otel tle NH nehrı uaerindc tam pansıyon seyahat, Kahıre Assuan, Luksor ve dıger yerterdeki îiyaretler tum hızmetler 90 000 TL + 465$ Utuslararası oğrencı vç gençltk kfmlık kartlan (ISTC FIYTO HOSTEL) Yurt dışında hsan Kufsları ve ftansa •NANTES UNIVERSITESINOE lısart oğrenciliğı Ist: Tel. 356 44 12 3SS16 99 5 kl»i 10 gün 40.000 •Tertemiz deniz. ekonomik tatil. Edremit korfezinde ALTINOLUK ta ana yol ve deniz arasında BUTUN DAİRELERİ DENİZE VE ORMANA CEPHELİDİR. 1 2 odalı geniş balkonlu, rıerbirlnde buzdolabı ve ocaklı mutfak bulunan dalrelerlmlz tamamen müstakildlr. Bebeglnizle yaslınızta tatil yapma Imkanı vermektedlr. Bol su elektrik, telefon mevcuttur. Slzlere emsalslz doga güzelliğine sahip olan bu yorede unutamayacağınız bir tatil fırsatı verlyoruz. MOTEL (ÖLÜ DENİZ) Haîaskajgazt Cad m ' ? Pangaliı ISTANBUL Te! 117 81 74 140 38 91 Rez:Tel:1025PK:15 FETHlYE(Büro) TelOlüdeniz 1 (Dırekt) "Tatildeki eviniz"
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle