11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9TEMMUZ1983 KÜLTÜRYAŞAM CUM HURİYET/5 Dünyadla en kolay boşanan insan benim., Beni taklit etsinle r. Ceketimi alıp çıkıp gidiyorum. Zaten çoğutılukla tekme atuıy orum. Sanc ıtçılarla evleitdiğim için. Ayşa'yı (Tunah) ele alalım. Ayşe bir çiçakçi kızdı. Uğyraştım, didindim. Ayije Tunah oldu. Bana tekmeyi vurdu. Özetle Sumela ve Ayasofya Camii Trabzon 'un tarihi yapılanna yönelik ilgi büyük. Kentin Maçka ilçesindeki Sumela (Meryem Ana) Manastırı 'nı ziyaret edenlerin sayısı gün geçtikçe artıyor. JÜLİDE GÜLİZAR Maçka 'ya 17kilometre uzaklıkf "15 yıldır emekli bir sanat yaaki dağların yamaçlanna yapışık olan Sumela 'yı altı ayda yerli zarı olarak, düşiinsel yaşamımı ve yabancı 5796 kişi gezdi. Trab durdurma yolunda çaba sarfetzon 'un merkezinde bulunan 13. tim. Kendimi yeni tutmaya çalışyüzyıldan kalma Ayasofya Mü tım. Asıl önemlisi, Ata'mızın zesl de, son altı ayda 14.624 kişi 100. doğum yılında yazdıklarım ve verdiğim konferanslar oldu. tarafından gezildi. Ata'mızın evrensel kişiliğinde Yeni yıldız sevginin yerini aradım. Yalnız "Nutuk" bile yetti bana, kayRirhard Gere nak olarak. Yurt sevgisi, insan & ABD sinamestmn son yıldızı sevgisi, insanlık sevgısinin biiRichard Gere. "Subay ve Cen tünieşmiş olduğunu gördiim." Ünlü sanat tarihçisi ve müzitilmen "den sonra "Serseri Aşıklar"m ABD'de çevrilen tekrarı kolog Cevat Memduh Altar bunın başrolüne çıkan Gere, üni gününü böyle anlattı. Dün'ün de versitede Shakespeare oynadı. ne olduğuna gelince: lstanbul'Ardından rock şarkıcısı oldu. daki Alemdar Nümune MekteDaha sonra Broadyvay'de "Gre bi, Nişantaş] Sultanîsi... Leipzig ase" müzikalinin başrolüne çık Landeskonservatorium, A.Ü. tı. Önümüzdeki günlerde Co DTCF çeşitli görevleri, kitaplappola'yla "Cotton Club"ıçevir rı, çevirileri, uluslararası kongmeye başlayan ünlü yıldız, yaşa relere sunduğu bildiriler, yabancı mının amacının "Coriolanus"te ülkelerde verdiği konferanslar, oynamak olduğunu söylüyor ve aldığı nişanlar... şöyle diyor: "Sonra kendiıni Sayın Cevat Memduh Altar, emekliye ayırır, New Jersey'de sizinle çok şey üzerinde konuşucam eşya satan bir dükkân açıp labilir ama, diyorum ki, yalnız müzikten söz edelim. Çağdaş köşeme çekilirim." Tiirk miiziğinden. Ne dersiniz? Harry James öldü flk olarak Atatürk ve Tiirk mii19301940 yıllarınm ünlü beyaz ziği desem? trompetçisi Harry James, Çağdaş Türkiye'nin ne çeşit Las Vegas'ta öldü. Harry bir müziğe ihtiyacı olduğunu, eşJames, orkestrasıyla birlikte üç siz bir sanat gücüyle farkeden infilmde oynamış, "OneO'Clock sandır Ata'mız. Geleneksel tek Jump", "You Made Me Love sesli müziğimizi ve halk ezgileriYou", "The Flight of the mizi çok severdi. Sık sık sofraBumble Bee" adlı plâklanyla sında bulunmak şerefine eriştimilyonlar kazanmıştı. 67 yaşın ğim için buna tanık oldum. da lenf bezi kanserinden ölen Ama, bu sevgısinin yanısıra, yetrompetçi ve orkestra şefî James, ni Cumhuriyet'in yeni kuşaklaNr zamanlann ünlü yıldızı Betty rının, nasıl bir müziği sevmesi îrable'ın kocasıydı ve dört ço gerektiği konusundaki düşüncecuğu vardı. leri, girişilen çabalara ışık tutacak nitelikteydi. Konservatuvar bu ışıkla kuruldu. Geleneksel monodik Türk müziği ve sınırsız boyutlara sahip halk ezgilerimiz, yeni müziğimize temel olacak ve öz bunlardan alınacaktı. Işte o zaman bütün dünya Türk müziğini anlayacak ve sevecekti. Ata'mız, 1934'de Meclisi açış nutkunda "Bir ulu Ulusumuz için gerekli olan müzigi Atatürk biıldu Emektar müzik adamı C. Memduh Altar anlatıyor: GORDUK KONUŞTtrK Yalçın Peheın Cevat Memduh Altar sun yeni değişikliğindeki ölçü, musikide değişikliği kavrayabilmesidir" demışti. Çok sesli Tiirk müziğini nasıl değerlendiriyorsunuz? Halen gelişme yolunda. Burada esin kaynağımız, tarihimiz, kültürümüz, donmamış, kurallaşmamış ve daima yenilik yolunda olan ulusal geleneklerimizdir. Genç bestecilerimiz monodikmodal Türk musiki edebiyatından, zengin ve özlü halk ezgilerinden, dolaylı, doğrudan ya da tam bir özgürlük içinde esinlenmelerle, gelecefin ulusal Türk sanat müziğini yaratma çabasındalar. 1934'den bu yana yalnız çok sesli Türk müziğimizin opera bölümüne, Ata'nın da yardımıyla bestecilerimiz "Özsoy", "Bayönder", "Taş •Bebek" gibi birer perdelik operalardan sonra, "Kerem'Y'Köroğlu", iki "Gılgamış", "Nasrettin Hoca", iki "Deli Dumrul", "Midasın Kulakları", "Gülbahar" vb.'yı kazandırdıIar. Bunlara bakınca karamsar olmak mümkün mü? Karamsar olanlar böylesine bilimsel ve sanatsal çalışmayı anlayacak yetenekte olmayanlardır. Hiçbir gücün durduramayacağı, doğanıri evrimsel çabası, mesleğinin eğitimini gereğince görmüş Türk sanatçılarına yardımını esirgemeyecektir. Çağdaş, ulusal, çoksesli Türk Sanat Müziği, uluslararası sanattaki yerini eşit hak ve düzeyde alacaktır. Avrupa'daki müzik eğitimini tamamlayıp 1927'de yurda dönen Cevat Memduh Altar, iki arkadaşıyla birlikte Atatürk tarafından kabul edilmiş. Sonraları Çankaya'daki yemeklere ve Marmara Köşkü'ndeki Salı Çayları'na katılır olmuş. O yıl Ankara Musiki Muallim Mektebi'nde Nazariyat Öğretmeni olarak başlayan meslek yaşamı 40 yıl sonra Konservatuvar'da opera tarihi öğretmeni ve yönetici olarak noktalanmış. Haa, bir de TRT Genel Müdür Program Yardımcılığı var son olarak. Bu arada unutulmayacak hizmetlerinden biri de Ankara Devlet Konservatuvarı'nın kuruluşundaki katkıları. Sayın Altar, bir zamanlar Ankara Radyosu'da tzahlı Batı Müziği Programlan'nı hazırlar ve sunardınız. Yumuşacık sesiniz ye sakin anlatımınız sanırım belli bir yaştaki dinleyicilerin hâlâ kulağındadır. Sizi Batı müziği uzmanı olarak tanırlar. Peki, Türk müziği için düşünceleriniz? Itrî, Dede Efendi, Hafız Post gibi, eserleriyle ölmezliğe ulaşmış ustalarımız var. Bunlardan elbette yararianacağız. Klasik Türk müziği konservatuvarı mutlaka kurulmalıdır. Monodikmodal Türk musikisi, bircok ulusa nasip olamayan zenginlikte bir müziktir. Halk ezgilerinde ise sınırsız bir güzelIik var. Elbette bunlan da korumak gerek. Bir zamanlar harika çocuklarımızın... Evet, onların yetişmesine, gelişmesine olanak veren bu yasanın, takdir gücünden yoksun ve aciz birtakım kimselerin baskısıyla kaldırılmış olması, bir cinayettir, Ata'ya komplodur. Tutmamıştır ve tutmayacaktır. Sayın Altar, teşekkür ederim. I Hayri Küçük (solda) Yalçın Peksen'c 16 evliliğin öyküsün ü anlatıyor... (Fotoğraf: Ender ERKEK) 17. evliliğine hazırkınan ünlülerin meneceri Hıiyri Kiiçük Hayri Küçük'ün Ulus Mahallesi'ndeki "Boğaza nazır" dairesinin kapısını genç bir hanım açtı. Beklcmemizi söyleyerek bizi, zevkle döşenmiş bir salona aldı. Biraz sonr.a ünlü menecer üstten üç düğmesi açık ipek gömleği, sol elinin küçü k parmağında taşıdığı üç: taşh pırlantalı yüzüğü ve ayağında tokyolan ile "Özürler dileyerek " yanımı za geldi. Ellerimizi sıkarken yanaklanmızı da öptü ve fotc ı muhabiırimiz Ender Erkek'le beni gün boyu Paco Rabenne kok uları içinde dolaşma imkanına kavuşturdu. Bi r iki halhatır sorma cümlesinden sonra konuşmamıza başl adık: Sayın Hayri Küçük, siz aslında gazino ve eglence dünya sının tanırıan bir menecerisiniz. Fakat bizim okuyuculanmız bunları bilmeyrbilir. Yaptığınız işleri kısaca özetler misiniz? "Geçen seneki k;arım kimdi yahu?" Herkes nasıl evlt ;niyorsa ben de evleniyordum. Ama herkes evll kalıyor, siz boşanıyorsunuz. Kardeşim ben şöhretlerle evleniyorum. Şöhret olunca hazmedemiyorlar. Peki 16 kere evlen miış biri olrırak size bir soru sorayım: Evlilik iyi mi köttt mü? Evlilik her zaman iıyi ve güzeldir. Boşanmak kolay Hayri bey boşanmak bu kadar kolay mı? Bazıları 2025 sene bekliyor. Dünyada en kola;y boşanan insan benim. Beni taklit etsinler. Nasıl yapıyorsunı i z siz? Ceketimi ahp çık ı p gidiyorum. Nereye? Yine nik ı ıh dalresine mi? (Gülerek)Yok hay ı ır. Zaten çoğunlukla tekme atıhyorum. Sanatçılarla evlendiğim iç: in.. Bunlann hepsi sa ı natçı mı idi? Yok ama hemen I lemen sanatçı camiasından sayıhr. tsimlerini öğrenetı ilirmiyiz? Şimdi isimleri pat diye hatırlayamam. Düşünmem lazım. Ciddi mi bu? Vallahi ciddi. Unu tuyorum isimlerini. Bak şimdi düşündüm. Geçen seneki kanm kin idi yahu? "Hayri KiiçükAllah büyük" Sizin okuyucu beni tanır aslında. Çünkü ben tabanın da i.abanındün geldim bugünlere. "Hayri Küçük, Allah büyük" dedin iz mi bilirler beni. Çadır tiyatrolarında çok dolaştım ben. Ne demek "Hayri Küçük, Allah büyük" Şimdi kardeşim ben çok kişiden t.ekme yedim, sille yedim. Hep sonunda "Hayri Küçük, Allah büyük" dedim. Yani "Ben Hayri Küçiik'sem, Allah büyüktür" diyorum. "Bu yaptığınız yanınızıı kalmaz" diyorum. Nitekim kalmadı da.. önce işlerinizi biraz açıklarstınız bn sözleriniz daha iyi anlasılacak. Benim işlerim.. Yirmi sene ölünrıle pençeleştim. Akrobattım. Tel c ambazı.. En kuvvetli akrobat cambazdım. Tel üzerinde nmmaralar yapıyordum. Asıl soyadım SarıoıŞlu'dur. Fakat bana "Küçük Hayı i " derlerdi. Sonra bunu soyadı gibi aldım. "Hayri Küçük, Allah büyük" diye tanındım. Sonra eğlence dünyasında menecer oldunuz galiba. Hayır akrobasiden sonra çadır tiyatroları... Anadoluda turneler yaptım. Ordan tanır sizin okuyucularınız beni. Tiyatrolarla birlik :te menecerlik hayatım başlamifjtır. Menecerlik ve para Hayri bey menecer likten biraz söz eder misiniz? Ne yapıyorsunuz birini şöhrete ul aştıı mak için? Bir kere bir sanatç ının kendisinde yetenek yoksa bir şey ol Lanetli ressam James Ensor Zürih ve BrüksePde iki dev sergiyle anıbyor Kültür Servisi Resim tarihinin en ilginç adlarından, lanetli ressam James Ensor, bugün bile çok kişinin merakını uyandıran, tedirgin edici bir sanatçı. Önce Isviçre'nin Zürih kentinde düzenlenen, daha sonra Brüksel'de 30 ekime kadar sürecek Meriç Sümen dev bir sergiyle anılan Ensor, Belçika'nın Ostende kentinde Varna\a gitti Ankara Devlet Opera ve Balesi doğdu. 1860 yılının bir karnaval Baş Koregrafı, devlet sanatçısı, günü. Bir Ingiliz babayla bir FlaAnkara Devlet Balesi baş bale man annenin çocuğuydu. Çok rini Meriç Sümen, Uluslararası küçük yaşta resmi, matematiğe Varna Bale Yanşması 'nda seçi yeğlediği ortaya çıktı. llk resimci kurul üyeliği yapmak üzere lerini de Ostende kentinin günçağrılı olarak dün Bulgaristan 'a lük yaşamından esinlenerek yapgitti. 1980 yılında yine Varna ' tı. Ve hemen ağır yergilere uğrada, 1981 yılında daMoskova'da dı. Bu ilk resimlerinde, kapalı düzenlenen iki uluslararası bale yüzler ve dışarıyla bağlantıyı yarışmasında seçici kurul üyeli kesmiş çekili perdeler dikkati çekiyordu. ği yapmıştı. 1884 yılında Oscar Maur'ın Çuvaldız Grubu kurucusu olduğu Çevre XX'ye girdi. Ama bu öncü olduğunu Jergisi öne süren hareket bile onun tabÇuvaldız Karikatür Grubu, dün lolanna sahip çıkmadı. Neredeyse açık seçik biçimde, tablolarıBursa Devlet Güzel Sanatlar nı yollamasa daha iyi olabilece4 kademisi 'nde bir sergi açtı. 14 'emmuz gününe kadar sürecek ği kendisine söylendi. Çünkü, ilan sergiye, Yılmaz Aslantürk, çok sevdiği ve katıldığı Ostende Karnavah sırasında adım başı Erhan Atılgan, Levent Alper, rastlanan maskelerin resmini yaSerdar Gürkan, Sait Oktay ve pıyordu Ensor. Ve bu resimler, 3asri Sönmez katılıyor. annesiyle babasının işlettiği dükkânda, oyuncakların, kıvır zıvıBeş kişilik nn, hediyelik eşyaların arasında Sovyet Kültür yığılı duruyordu. Bu resimlerde ilk dikkati çeken, Zürih'teki serUeyeti gide de yer alan "Şaşkın MaskeSovyet Dışişleri Bakan ler"dİT. 1883'ün bu tablosunu ığı'ndan beş kişilik bir kültür 1890'da yaptığı ve yine aynı ser'eyeti, Dışişleri Bakanlığımızın gide görülebilen "Asılmış Adaonuğu olarak Türkiye 'ye geldi. mı Paylaşamayan Maskeler" izSCB Dışişleri Bakanhğı Kültür ledi. Ve de New York'taki Metiairesi Genel Müdürü Yuri Ki ropolitan Müzesi tarafından veinçenko başkanlığmdaki heyet, rilen "Ölüme Meydan Okuyan I nkara 'daki resmi görüşmeleri Maske". Bunlarda Ensor'a Ini bitirdikten sonra tstanbul'a giliz. kanından geçen kara mizaheçip 11. Uluslararası tstanbul la Flaman kökeninden gelen ür'estivali'ni izleyecek. künçlük dikkati çekiyordu. Bunun en iyi yansıdığı "tsa'nın Anli Ressam Li Brüksel'e Girişi"yle Çevre XX'den koptu. Çünkü burada iuşan öldü ilk kez dinsel bir konuyla masÇin resminin en ünlü adlarmdanke iç içe geçiyordu. i Kuşan 'ın 11 haziran günü PeEnsor'un resimlerinde genelin'de öldüğü açıklandı. Yeni îikle ortaya çıkan, insan biçimiİn Haber Ajansı 'nın bildirdiği ne maskeyle meydan okunması. e göre, 86 yaşında ölen sanat Yargıçların, doktorların karika', 34 yıl süreyle Pekin Güzel Sa türünü yapmakta yararlanıyoratlar Akademisi'nde ders ver du bu maskelerden. Kötülerin i, bazı yapıtları dış ülkelerde zaferini ister gibiydi. 'tblis Dzits 'rgilendi. ve Hihanox'un "tsa'yı Cehenneme Götürüşü" bu eğilimin en fazla dışa yansıdığı tablosu oldu, Utchcock ' Ensor işi daha da ileriye götürıpzanndan fırlıyor dü ve iskelet biçiminde kendi portresini yaptı... Ve 18801900 Büyük gerilim ustası, yöneten Alfred Hitchcock'ıın °aycho" adlı filmini hâlâ ımsayanlar vardır. Baş rolletde AnthonyPerkins ve Janet igh 'in oynadıkları filmin demı yirmi yıl sonra çevrildi. tchcock hayranları, "Usta Kültür Servisi Yeni kurulan 'zarından fırlayacak," diyor Düşün Yayınevi, Mektuplar Di• ama, Richart Franklin'in fil zisi'nin ilk iki kitabını yayınladı. nde yine başrole çıkacak olan Dizinin ilk kitapları, "GoetUhony Perkins hiç rahatsız de he'nin Mektuplan" ve "Mike. AJkıl hastanesinde yirmi yıl lanj'ın Mektuplan". "Goethe'nin Idtktan sonra kaçmayı ve ye Mektuplan"nı dilimize Melahat cinayetler işlemeyi başaran de Togar çevirdi. "Mikelanj'ın Mekolünü büyük bir keyifle oynu, tupları"nı ise Attila Tokatlı Türkçeleştirdi. Sayın'dan Ersoy'a Kimlere menecerlik yaptınız v«ya kimleri yetiştirdiniz? Valla şekerim hangisini sayayım.. Hemen hemen çok kişi vardır. I ımel (Sayın), Gönül (Akkor), Ayşe Tunalı.. Bülent Ersoy.. İlk sahmeye ben çıkardım Bülent Ersoy'u.. Fahrettin Aslan çıkardı diye yazılıyor Fahrettin'e ben verdim ikiyüz lira yövmiye ile.. Bülent'i bana Adni ın Saner, Hulki Saner'irroğlu, getirmişti. Zayıf, karakuru bir çocu k getirdi. "Sen elinden tutarsan bir şey olur" dedi. Efendi, terbiyel i "şurda otur" dediğin zaman beş saat yerinden kalkmayan bir çocu ktu. O haliyle yardımcı oldum. Gönül (Akkor) ile evliydim o zam< ınlar. Bazı ekstra işlere götürdük. Birden ne oldum delisi oldu.. Ne oldum delisi olanların finali çok acı olur bizim meslekte.. Ben 64 yıllık yaşamımda bunları çok gördüm.. Hayri bey iltifat falan değil ama gerçekten yaşınızı göstermiyorsı ınuz. Gençliğin sım ne acaba? Çok evlendiğinizi duyduk. Yoksa bu nıu? Nasıl bir adamım biliyor musun? Şimdi ben burada yemek yerken 1 îirisi "hadi" dese Antalya'ya yola çıkabilirim. Bütün dert ve kede rlerin dışında kalmayı prensip edindim. Hiç bir ihtirasım yok. Sade ce güzel yaşamayı.. Yirm li sene ekmek parası için öldüm ben çünkü akrobathkta, on tane ka ıburgamı kırdım. O zamanlar yemekleri tabakta değil, lokantaları n vitrinlerinde göründüm. Gidip lokantalarda yemekleri kokladığı m olmuştur. ! jimdi galiba epey yol iilmışsınız. Kapıda?rabanızıgördük. Son mode IBMW. Üstünde "Hayri Küçük, Allah büyük" yazıyordu da ordan anladık. lBirtek sermayem o işte.. 1Ju ev? I lu ev kira.. ama ev sahıibi ile anlaştık. Alacağız inşallah. Selma ile evleniyorum. S elma kim? Sı ize kapıyı açan hanım. Tanıştırmadım mı? Kendisi 1982 dans kraliçe; sidir. Y ine mi evleniyorsunuz? Biz sizi epey evlenmiş biliyorduk. E !vet. Epey evlendim ama şöhret olunca bana tekmeyi vuruyoı iar. Kı ıç kere evlendiniz? Re smi onaltı evlilik yaptmı. Bu bir rekor galiba. Bel ki dünyada vardır ama T ürkiye'de daha fazlasını duymadım. An ıa ben evlilikleri ayrılmak için yapmadım yani. Pel (i neden yaptınız? Sanatçı parayı kazanmaya başladı mı... Milyonları vururlar, fakat menecer ücreti geldiği zaman tekmeyi vururlar adama. Mesela Bülent Ersoy, gecede beşyüz bin lira alırdı, ben elli kuruş almadım. maz. Varsa eğer elinden tu tarım. Ondan sonra bazı piyasa çalışmaları yapar, tanıtırım. Müzik bilginiz var mı? Müzik bilgim şöyle: N'ota falan bilmem ama yıllar yılı bu işin içinde olduğum için halkım ın müzik açısından ne beklediğini biliyorum. Halkın hangi tür sanatçıyı beğendiğini biliyorum. Hangi tür sanatçıyı bcgeniyor halk? 16 e vlilik Halk şjşman sever Bizim halk saygılı, scyircisine inebilen, aile düzenine bağlı.. Biraz da güzel olacak. Sayın Küçük bu meslekte para kazanma durumları nasıl? Şimdi sanatçı parayı kazanmaya başladı mı.. Milyonları vururlar fakat menecer ücreti geldiği zaman tekmeyi vururlar adama. Menecerin yüzdesi ne kadardır? Yüzde ondur ama alamaz ki.. Mesela Bülent Ersoy gecede beşyüzbinlira alırdı, ben elli kuruş almadım. Ben hep bütün gücümle onları şöhret yaptım, onlar beni kovdular. Hepsi değil herhalde.. Bütün şöhretlerin hepsi budur. Yalnız Emel Sayın'ı bunlardan ayırmak lazım. Peki Hayri bey sorması ayıp bu iş bu kadar parasız ise niye yapıyorsunuz? Sonra "Bu evi alacağım" diyorsunuz. Sonra kapıdaki araba. Bunlar gökten zembille mi iniyor? Tabii biraz kazandık zaman zaman. Ama içi bizi, dışı eli yakar derler ya. Kontrolsüz güvencesiz bir yaşam. Peki Hayri bey iyi evlilikler size. Sağolun, MASKELER Ensor'un en sevdiği konu maskelerdi. Yirmiden fazla tablosunda bundan yararlandı. Yukanda 18901900 yıllarınm başyapıtı "Büyük Yargıç" görülüyor. Bir özel kolleksiyondaki tablo serginin yıldızıydı. yılları arasında, Ensor belli başlı yapıtlarını ortaya çıkardı. Ama ondan sonra 50 yıl yaşadı. Garip bir biçimde, yaratıcılığını tükettiği, atölyesine çekilip resim yapmak yerine harmonium çaldığı günlerde başarı kapısını çaldı. Sergiler birbirini izledi. Ostende'de bir Ensor Anıtı dikilir, ressamın yakınları bir "Ensor'u Sevenler Derneği" kurarlar. 1929 yılında da, Belçika Kralı 1. Albert ona Baroncuİc payesi verdi. Aynı ilgi koleksiyoncuları da sardı. 1900 yıhnda başlayan ve gitgide artan Ensor tutkusu, özellikle beş yıldır dünya piyasalannda rekor üzerine rekor kırıyor. 1980 yılında "Atölyedeki Iskeletler" adlı tablosu 60 milyon Türk Lirası ediyor, öbür tablolarının fiyatı da yükseldikçe yükseliyordu. Ama Ensor, bu saygı gösterilerine, anıtlara, heykellere, payelere, alaycı bir biçimde bakıp omuz silkiyor, üzerine yapıştırılmak istenen etiketlere yanaşmıyor, öteki ressamlarla yapılan karşılaştırmaları, "Beni hiçbir akıma sokamazsınız" diyerek yadsıyordu. Dediği de doğruydu. Çağdaşı ressamların hiçbirinden esinlenmeyen, kimseye esin kaynağı da olmayan Ensor, ardında çocuk da bırakmadan ölecekti. TAEıİHTE BUGÜıN Mümtaz Arıkan KAL££> t4£2'O£ t 9U6ÜM, SULTANH.MEHMET'İNBO&AZİÇİ'NDE, ANAD, 0LU HÎSARlNIN KAffŞ/SINDA V4Pl?RC>IĞI KALEfou* 4ELÎUİSAZİ) TAMAMlAHDI. B/2AAI±"'NALIN MASINOAl V ÖNCE, ONLAHA KAR4PENİZDEN 6ELESİLBCSK GIOA VEKtLIÇ YAGP/MLARINI EN6.ELUE. MEK ÜZ£t ?E YAP/LAN KALE ÜÇAY Ğİ&İ Ç&C * VS4 BİR SÜRE. OE W£A £~P/iMİÇr/. PLANINI MİMA.Ç MUSLİHİTIİN'İN HA2lRLAP/Ğf W>/ 1O8İNE yA,WN İŞÇİNİN Ef 4E&/LE GERÇEKl£?rteİLMİŞrİ. ÜÇ Bi'YÜK KULE İLE 13 KÜÇUK BURÇ VE ARA DUVARLA>\ OAN OLU$ VW K4l£HİN PENİZ YAMINOAKİ KAPlSt' ! ÖMÜNDE i ^ BİR KORUMA OUI/AKl l/AGD/38ÛYÜK KULEDENJL1ENİ2 TABAF/SJCVİK/ HAÜLPAŞA MULESİ 12 KÖŞEU, 2AĞANOSPAŞA VE SARtCAPAŞA KULELEKİ SİLİNi 0/C ŞEKLİNPE OLUA> ÛS7t£/?i AH$AP ÇATILARL'İ KAPATILM/ÇTt. 9 Temmuz Sahaflar Çarşısı'nda Müteferrika büstü açıldı Kültür Servisi Asırlık Sahaflar Çarşısı'nda dün düzenlenen törenle Türkiye'deki ilk matbaanın kurucusu İbrahim Müteferrika'nın büstü İstanbul Belediye Başkanı Abdullah Tırtıl tarafından açıldı. 43 dükkandan 18'i onarılan, zemini parke döşenen ve bahçesi yeşillendirilip çiçeklendirilen Sahaflar Çarşısı'ndaki Mütteferrika büstünün açılış töreninde konuşan Eminönü Şube Müdürü Sami Erdeıtı, çarşının tarihini anlatarak, "tstanbul Türkiye1 nin, Eminönü de İslanbııl'un çarşısıdır. tstanbul'a hizmetlerimiz bu çarşı ile tamamlanmadı. Bundan sonra da tarihî para ve görsel sanatlar (Ressamlar) çarşısı çalışmalarına başlayacağız" dedi. Eski belediye başkanlarından Prof. Fahrettin Kerim Gökay, İlk Türk gazetecilerinden İbrahim Hakkı Konyalı ve Vali Yardımcısı Adnan Kızıldağlı'nın da bulunduğu törende, Sahaflar esnafı adına Turan Türkmenoğlu tarafından Eminönü Şube Müdürü'ne çarşının altın anahtarı verildi. Törende Sahaflar Çarşısı esnafı adına tbrahim Manav da bir konusma yaptı. Çarşıda tören nedeniyle Cilt, Ebru, Karagöz, Müzehhip, Tezhip ve Minyatür sanatına ilişkin uygulamalı sergilerle, İbrahim Müteferrika'nınbastığı ilk eserler ve Matbaayı Âmire'de basılan kitap, resim, hat eserlerinin taş baskıları sergileniyor. Taş baskı sergisi bundan sonra çarşıda sürekli olarak yer alacak. 50 YltL ONCE Cumhuriyet Samsun (Jarşamba hattı Esasen hattın sermayesinı'ie hükümet şerikti. devlete g eçti Dünkü içtimada eski şirketı.n tasfiyei hesabatını Dün Hayda rpaşa 'da Devlet mutazammm rapor okunmuş Demiryollar ı müdiriyeti ve epey devam eden binasında M 'aliye Hukuk müzakereden sonra hesabı müşaviri Sel ahattin, tstanbul Ziraat Bank<ası müdür Ahsen, kati raporu kabul ve hat fiilen Devlet Demiryollan meyamna Defterdar M 'ustafa Devlet ithal olunmuştur. Demiryollan mmuhasebecisi Ayrıca Sivas Erzurum Kazım Beyle rle Samsun hattmm ilk 45 kilometresi Çarşamba schil demiryollan inşaatı için Vekaletçe müesseseleri içtima müteahhitlere lazım gelen etmişJerdir. direktifler verilmişlir. Hissedarlann mUracaatlan Bu kısımda hattın etüdüne üzerine hükı imet bu hattı ayın beşinde başlanmtştır. satın aJmağu' karar vernıişti. 9 Temmuz 1933 Elaziz şube hattı münakaşaya konmuştur. Bu ay içinde ihale pdilecek, inşaata başlanacak, Yeni Defterdarlık teşkilatı dün Vilayete ve Defterdarlığa resmen tebliğ edilmiştir. Maliye Vekaleti bu teşkilata göre yeni kadroyuhüzırlamaktadır. Yeni kadro ağustosta Ankara'ya dönecek olan Maliye Vekili Mustaf' d Abdülhalik Bey tar'djından tasdik edildikten 'Mnra buraya bildirilecektir. 19331983 Düştin Yayınevi ilk kitaplarını çıkardı Yeni Maliye Teşkilatı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle