25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
:UMHURÎYET/8 HABERLER 23 TEMMUZ 1983 Üniversitelerde eğitim ilkeleri hâlâ belirsiz Önümüzdeki hafta Ankara'da yapılması beklenen Rektörler toplantısında öğrenim siiresi ile sınav ve değerlendirme ilkelerinin aksayan ve çelişkili yonımlanan yönleri yeniden gözden geçirilecek. AStYE UYSAL tstanbul Haber Servisi Yeni Yüksek Öğretim Yasası'nın yürurlüğe girmesinden bugüne dek yaklaşık iki yıl geçmesine karşın, üniversitelerde "E|itim, öğretim süresi ile sınav ve değerlendirme" ilkeleri henüz açıkhğa kavuşmadı. Yasa maddeleri, okul yöneticilerince ayn ayrı yorumlanırken Üniversitelerarası Kurul'un 2 temmuz 1983 tarihinde kararlaştırdığı, YÖK'ün ise, bu yıl için sadece ilke olarak benimseyip henuz uygulamasına başlanamadığı "ders geçme", çoğu üniversitede önceden olduğu gibi şimdi de uygulanan tek sistem. Önümüzdeki hafta içinde Ankara'da biraraya geleceği bildirilen rektörlerin, öğrenim süresi ile sınav ve değerlendirme ilkelerinin aksayan ve çelişkili yorumlanan yönlerini yeniden gözden geçirecekleri öğrenildi. Öte yandan, 198283 öğretim yılına geç başlanması nedenjyıe yaz ortasına gelinmesine karşılık çoğu fakultede bitirme sınavları surdürülüyor ya da yeni başlatılıyor. 6 kasım 1981 tarihinde yürurlüğe giren Yüksek Öğretim Yasası'nm ardından, 1982 yılı ağustos aytnda YÖK sınıf geçme sistemini zorunlu kılan "Çerçeve Yönetmeliği" hazırlamıştı. öğrenim süresi ve sınav kosuüarı tumden değişen üniversiteler, çer çeve yönetmelik doğrultusunda yeni yönetmeliklerin hazırlanması ve öğrencilerin yeni koşullara uygun hale getirilebilmesi için düzenlenen ek sınavlar öğlar. Her iki üniversitede de üst smıflarda borçlu olarak geçilebilirken diğer bir deyişle ders geçme sistemi uygulanırken Yıldız ve Marmara Üniversiteleri'nde bütünlemede başarısız olunan retim yılının geç başlamasına derslerin kaç kez tekrarlanacağı yolaçmıştı. ve kaç kez sınavına girileceği Öğrencileri bir anda şaşkına açıklığa kavuşmuş değil. çeviren ve getirdiği sınırlamalar Bu tartışma sürerken.YÖK, ile tartışmalara yolaçan çerçeve başarısız olunan derslerin tekraryönetmelik, bugün de öğrenci iş lanıp tekrarlanmayacağı kararım leri yöneticileri ve öğrenciler ta senatolara bırakmıştı. Senatolar, rafından tam olarak anlaşılmış isterlerse fiziksel koşullarına gödeğil. re öğrer.cilerinin başarısız oldukYönetmelikle, her ders için sı ları derseleri tekrar etmeleri yenav hakkı ikiye indiriliyordu. rine, sadece smavlarına girmesiVe, bu haklan kullanmak da ko ne karar verebilecekler. şulluydu. Bitirme sınavına girÜzerinde çokça tartışılan diğer mek için iki ara sınavda o ders konular ise, iki yıl ve altı yıl sıiçin yüzde 40 başarı, bütünleme nırlamaları. 4 yıllık fakültenin 6 sınavı için ise bitirme sınavında yılda bitirilmesi koşulu binlerce o ders için yüzde 30 başarı ko öğrencinin okulla ilişkisinin keşulu aranıyordu. t.Ü. Cerrahpa silmesine yolaçar ya da kesilmesi şa Tıp Fakültesi'nin şu günlerde noktasına getirirken iki yıl sınırbitirme sınavına girmeye başla lamasına üniversiteler çelişik yoyacak olan üçüncü sınıf öğren rumlar getiriyorlar. Değişik uycileri, bu konuda şunları gulamaya yol açan yasanın 44. söylüyorlar: maddesinin ilgili bölümü şöyle: "...bir yüksek öğretim kuru"Daha şimdiden 250 kadarımız en az 23 dersten yüzde 40 munun birinci sınıfından öğrenibaşarıyı tutturamadık. Bitirme me başlayan öğrenciler, bu ögsmavında bu rakama yüzde 30'a renimin başlangıcından itibaren ulaşamayanlar da eklenecektir. en çok iki eğitim, öğretim yılı Yani üçüncü sınıftan takıntıstz içinde: sınıf geçme esasına göre olarak geçenlerin sayısı (oplam öğretim yapan kurumlarda bi600 öğrenciden en çok 100 ola rinci sınıf ın, ders geçme esasına göre öğretim yapan kurumlarda caktır." Bir başka sınırlama da, bütün ise ilk iki yanyılın biitün dersleleme sınavında başarılı olama rinde başarılı olmaya mecburyan öğrencilerin o dersi sadece durlar." Bu koşul, Marmara Üniversibir kez tekrarlayabilmesi. Tekrarlanan dersler yine başarılama tesi ile t.Ü. Edebiyat Fakültesi dığında, öğrencinin tek bir ders yöneticüerince şöyle açıklanıyor: "Birinci sınıf barajdır. Öğreniçin bile olsa okulla ilişiğinin kesilmesi, Çoğu öğrencinin önce ci, birinci sınıf derslerinin bir böki yıllardan ağır ders yükü kalan lümünden kaldıysa, ikinci yd saİTÜ ile Boğaziçi Üniversitesi' dece başansız olduğu dersleri nde, halen dördüncü sınıftaki tekrarlar. Eğer başarılı olabiliröğrenciler ikinci sınıftan kalan se ikinci sınıfın derslerini almaderslerini alabiliyorlar. Yöneti ya başlar." cileri, uygulamanın daha sonraki yıllarda da aynı şekilde sürme durumunda olduğunu belirtiyor Istanbul Manzaraları MUSTAFA EKMEKÇİ ANKARA NOTLARI Arkadaşımız Mustafa Ekmekçi yıllık izninin bir bölümünü kul^ landığından yazılarına bir süre ara verecektir. Ekmekçi'nin 20 temmuz çarşamba günkü yazısında belirttiği ancakteknik bir nedenle çıkmayan Hasan Hüseyin'ın Kan Grııhu şöyledir: ORH ( + ) ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL "Hizmetimi ihya etmemde fayda var raı?" r •hi SORU: 1941 ocak doğumluyum. 1959 yılı ocak ayında • da memur vekili olarak ve Emekli Sandığı'na kayıtlı ilk iş hayatım başladı. 19621964 arasında 24 ay maaşlı ve ' Emekli Sandığı keseneği yatırarak Yedek Subay öğretmenlik yaptım. Ancak, Emekli Sandığı'nda iki ayn sicil numaram bulunmaktadır. 1%5 de ise ilk defa SSK'na bağlı çalışmaya başladım. 19671970 arasında da özel sandığı olan bir bankada çalıştım. Bu bankadan ayrılırken özel sandıktaki emekli keseneğimi geri aldım. 1970'den bu ya , na da SSK'na bağlı çalışmaktayım. Bu durumda; ;u 1 Emekli olma hakkını hangi tarihte elde edebilirim? 2 Şimdiden herhangi bir müracaatta bulunmamda ; fayda var mı? 3 Özel banka sandığındaki hizmetimi ihya etmemde ''] fayda var mı? tSTANBUL i F K YANIT: 1 Sosyal Güvenlik Kurumları'na Tabi Ola i rak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesine tlişkin Yasa'ya göre "Kurumlardan herhangi birine ilk defa sigortalı olunan ta ! rih, sigortalılık süresinin başlama"tarihi olarak kabul edilmiştir. Emekli Sandığı'na ilk kez kesenek ödediğiniz şu,, bat 1959 sizin sigortalılık başlangıcınız sayüacaktır. Bu başlangıcın üzerinden 25 yıhn dolduğu şubat. 1984 de emekli olabilirsiniz. Şubat 1984 de prim ödeme gün sayı <* larınızın (Emekli Sandığı ve bankanm özel sandığı ile"1* SSK'da) toplamının en az 5.000 güne ulaşması gerekir. .'^ 2 Bugünden Emekli Sandığı'ndaki iki sicil numarasını bire indirmeniz için Emekli Sandığı Genel Müdürlü j ğü'ne başvuruda bulunursanız, ileride yapılacak bu konu { daki yazışmalarla emekli ayhğmızm bağlanmasındaki ge ~ cikmeyi önleyebilirsiniz. «».,«, 3 özel sandıktaki üç yıllık hizmetinizin birleştirilmesîr1 size bağlanacak emekli aylığı oranının % 4 artmasmı.d sağlayacaktır. * Kentin hangi yöresine bakarsanız bakın bir tarih göreceksiniz. Biiyük "Varka ve Çektlrmelerin"ağır ağır ilerlediği, tayfaların "Heyamola Heyyalesa" seslerinin kiirek vuruşlarına kanştığı Hi'Mç'te bugün, nesilleri tükenmiş teknelerin minyatürleri görülüyor. Kürekler kalkmış. Salapuryalarabirer motor uydurulmuş. Ama su motoru, ama deniz motoru. Tayfa yok, heyamola, heyyalesa yok. Çoğu İnebolu ve Kastamonulu olan tekne sahipleri, "Eskiden yıssa kürek Halden mal alıpÜsküdar'a Boğazagıderdik, o zaman gençtik. Şimdi motorla idare ediyoruz. Ama bu devir de geçecek" diyorlar. Resimde hal önünde yük bekleyen mavnalardan bozma motorlu tekneler görülüyor. (Fotoğraf: ENDER ERKEK) "Heyamola" devri bitti Doğan Öz davası \ Tutanaklardan Barış Derneği Davası Dikerdem: Savaşa hazırlanarak barışı korumak mümkün değil tstanbul Haber Servisi Barış Derneği Davası'nın 18 temmi'7 * n r ' ' oturumundn 66 sayfalıK sdv aıimasını 43'uncu sayfaya kadar okuyan Dernek Genel Başkanı Mahmut Şerafettin Dikerdem tkinci Dünya Savaşı'nın bitiminde uluslararası durum ve soğuk savaş dönemi, yumuşama dönemi, nukleer silahlar ve savaşa hazırlanarak barışı korumanın mumkün olmadığını söyledi. Dikerdem, Helsinki Nihai Senedi'nin soğuk savaş mirasını tasfiye ederek birbirinden farklı sosyopolitik sistemlere sahip devletler arasında barışçı ilişkiler surecinı başlattığını belirtti. Helsinki Konferansı'na gelinceye dek dunyadaki barış kavramının, savaşın var olmadığı ortam olarak anlaşıldığını bildiren Dikerdem sozlerini şöyle sürdürdü: "Oysa yalnız açık şiddetin yani savasın olmadığı bir ortam eksik bir barıştır, olumsuz bir barıştır. Gerçek olumlu barış, adaletin, eşitliğin var olduğu ve kuvvet kullanma olasılığının en aza indirildiği, giıvenliğin inandmcı olduğu bir ortamdır. Böyle bir ortamda sadece şiddete, kaba kuvvete değil, baskı ve sömürttye de yer yoktur." Dikerdem, savaşa hazırlanarak barışm korunmasının mümkun olamayacağına, nükleer silahlann niteliklerine değinerek özetle şöyle konuştu: "Gerçek şudur ki, nükleer alandaki teknolojik ilerlemenin silah sanayiinde yarattığı ihtilal nicel değil, nitel şıçramaya yol açmış ve böylece silahlanma, nerede duracağı belli olmayan bir yanşmaya dönüşmiiştür. Nükleer savaş tehlikesi bugün insanlık için korkulu bir düş olmaktan öte bir ciddilik ve giincellik kazanmış bulunmaktadır. Bu durumda müyonlarca insanın barış hareketine katılması, kitlesel kırım araçlarımn yapımına ve kendi ulkelerine yerleştirilmesiııe karşı çıkmasını ideolojik amaçlara ya da propaganda odaklannın etkisine bağlamak boşunadır. tnsanların en kutsal haklan olan yaşama hakkının tehlikeye düşmesi karşısında duydukları içgüdiisel tepki her türlü ideolojik etkiden ustün ve hiçbir propagandaya gereksinme duymayacak kadar güçlüdür." Türkiye'nin NATO'ya nasıl girdiğini, ABD ile Turkiye arasındaki ilişkileri açıklayan Dikerdem, "Dış politika kamuoyumuza yalnız uzmanlann anlaya* bilecekleri, kapalı kapılar ardında konuşulabilecek dokunulmaz bir tabu olarak tanıtıldıkça, dış politikanın denetimi sınırlı ve etkisiz kalmaya mahkum olmuştur." dedi. Soğuk savaşın kışkırtıcılığını yapan dış çevrelere çıkarlarıyla bağımlı olanların, halktan gerçek leri gizlemeye çahştıklanm, ABD'ye bağımlılığı yurtseverliğin denektaşı olarak gösterdiklerini ileri süren Dikerdem şunları söyledi: "Bu sağlıksız çabalann zehirli ürünlerinin 12 Eylül 1980 HarefcârTdan önceki dnipmde tophımumuzda yaptığı tattribat belleklerinüzde tazeliğini korumaktadır. Bugün de yaşadığımız ara dönemin olağan dışı koşullarından yararlanarak aynı zihniyetin sürdürülmek istendiğine tanık olmaktayız." Dikerdem dernek hakkında hazırlanan iddianame ve mütalâada yer alan Dünya Barış Konseyi ile ilgili bilgilerin esastan yoksun olduğunu belirterek bu bilgilerin Dışişleri Bakanlığı'ndan elde edildiğini ve dosyaya bu bilgilerin konulduğunu hatırlattı. CtA'NIN YAYINI Dikerdem Dışişleri BakanlığYnın Dünya Barış Konseyi ile ilgili değerlendirmesinin "Komünizm Sorunları" adlı Ingilizce derginin görüşleri ile benzer olduğunu öne sürerek dergi konusunda şunları söyledi: "İki ayda bir yayınlanan ve Ankara'daki Amerikan sefaretince adresime de muntazaman gönderilen bu dergide zaman zaman dünya barış hareketini eleştiren, Dünya Barış Konseyi'ni kötuleyen yazılar yer almaktadır. Derginin iç kapağında (Amerikan Enformasyon Ajansı) USİA tarafından yayınlandığı yazılıdır. Bilindiği gibi bu Ajans ABD'nin CİA kısa adıyla anılan Merkezi tstihbarat Ajansı'nın yayın merkezinin adıdır." Dikerdem Barış Derneği'ne yöneltilen suçlamalan yanıtlamak görevinin herkesten çok kendisine düştüğünü, sanık sıfatıyla yargılanan kişilerin, derneğin faaliyetlerine sürekli olarak katılmadığını, büyük çoğunluğunun da hiç bir faaliyete ortak olmadığını belirterek özetle şöyle dedi: "Turkiye Barış Derneği yasadışı bir örgüt hüviyetine hiçbir zaman bürünmemiş, devleti yıkmak, mevcut sosyal ve ekonomik düzeni değiştirmek amacına yönelik herhangi bir eylemde bulunmamıştır. Hakkımızdaki iddia ve mütalâanın ceza hukuku kavramına sığmayan, kendine özgü bir mantığı çağdaş hukuk anlayışıyla bağdaşmayan bir muhakeme tarzı vardır. tddianamede ve esas hakkındaki mütalâada söylendiği gibi Barış Derneği'nce (Meşruiyet veya edemi meşruiyet izafe edilmesi) için iddia makamının göz önünde tuttuğu kıslas, derneğin amacınm ve çalışmalarının yasalara uygun olup olmadığı değil, Barış Derneği kurucu ve yöneticilerinin deruni fikir ve arzularının doğrultusu olmuştur." Barış Derneği'nin savunduğu ilke ve duşünceleri iddia makamının dilediği gibi yorumladığını ve suç konusu yaptığını belirten Dikerdem, kendisinin askeri paktlara, emperyalizme, faşizme, militarizme, şovenizme, ırkçılığa karşı çıkmasmın iddia makamınca suç sayıldığını söyledi. Çiftçi 4. kez idama mahkum edildi ANKARA, (ANKA) Ankara Cumhuriyet Savcı Yardımcısı Doğan Öz'ü, 24 mart 1978 günü evinden çıktıktan sonra öldürmekten sanık olarak yargılanan tbrahim Çiftçi, dördüncü kez idam cezasına çarptınldı. Aynı dava^a yargılanan Hüseyin Kocabaş ise önce idam cezasına çarptınldı, daha sonra suça "feran iştirak" ettiği gerekçesiyle cezası 12 yıl ağır hapse çevrüdi. Çiftçi hakkında 26.12.1978 tarihinde Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılmış, ancak sıkıyönetimin ilan edilmesi üzerine mahkeme dosyayı görevsizlik kararıyla Ankara Sıkıyönetim Komutanhğı'na göndermişti. Komutanlık 1 Nolu Askeri Mahkemesi'nde, tbrahim Çiftçi 3.8.1979 tarihinde TCK'nın 149/2 maddesi gereğince silahlı katliam suçundan idama mahkum olmuştu. Askeri Yargıtay 1. Dairesi'nin bozduğu karara 1 Nolu Askeri Mahkeme direnince Ibrahim Çiftçi, aynı mahkemece 7.3.1980 tarihinde bir kez daha idama mahkum edildi. Bunun üzerine dosya Yargıtay Daireler Kuru'. a'na gitmi, )aireler Kurulu'nun da kararı bozması üzerine 1 Nolu Askeri Mahkeme karara uymuş ve tekrar yargıladığı tbrahim Çiftçi'yi 21.1.1981 tarihinde bu kez TCK'nın 450/4'üncü maddesi gereğince tasarlayarak adam öldürmek suçundan 3. kez idama mahkum etmişti. Bu kararın da Yargıtay 1. Dairesi'nce tekrar bozulması üzerine tbrahim Çiftçi, bu kez Hüseyin Kocabaş'ın da sanık olarak katıldığı davada Ankara Sıkıyönetim Komutanhğı 1 Nolu Askeri Mahkemesi'nce tekrar yargılandı. Ve mahkemenin dün aldığı karar ile 4. kez idama mahkum edildi. KITAP/YAYIN yeııi çıktı! Bu Seyda Ölmek NBOOİGBNGG» Öyku GfcNLL UAulTIM . , YADAAŞ Doklor Şcvkı Bcy Sok No 6 Dıvanyolu Istanbul Tef 520 74 72 Y^ 11 değerli kitaplar yaYimlar. veîiîçıktı! İKHANSELÇUK AĞLAMAKVE GULMEK (150TL ) PABLO NERUDA ŞIIRLER / Tufkçesı Enver Gokce a BJSOT 250 n ı FİKRET OTYAM • HÛ DOST (200 TL) AZİZ NESİN • SUÇLANAN VE AKLANAN YAZILAR (350 TL ) JULİDE GUÜZAR : IYİ AKŞAMLAR SAYIN SEYIRCILER |200 TL I ,, VEYSEL ÇOLAK : AŞKOLSUN (75 TL ) ALİ CENGİZKAN • COCUK ÖMRUMUZ (75 TL ) ' MA'HMUT T ÜNGOREN : SINEMAÖA KAD1Ntffi<ÖN9PfebH<(200 TL I '!«• SAROUT ŞÖLCUN • TARIH SİLİNCI VE EDEOİYAT BILlMi T275 TL ) ' ABDULLAH AŞCl.DAYAKDAOlTIMI (125TLI ı /<.«' U ıDö AHMET SAY • IPEK HALkYA TERS BINEN KED1 (150 TL.) CENGİZ BEKTAŞ . DUVARLARIN DIŞI DASENİN (150 TL) ALİ İHSAN MIHÇI : İNSAN KISIM KISIM YER DAMAR DAMAR (150 TL | AHMET T E L L İ S U C U R Ü D Ü {Tuk.ndı Ikincı bas.m. hsı.rlanıvor I urmontou MIHAILYUFYEV1Ç HANÇER \w 1111 YALÇIN YAYINLARI JAROSLAV HASEK'in Türkiye'de ilk kez tam metin çevirisi yapılan dev romanı snr ^ ^ Çeviren: Ataol Behramoğlu t.hM I n\0l1IM YM)\ \% Dokım V:vkı Be) Sok No 6 Uıvanyolu Uunbul Tel 52074 72 Düzce ÜGD ve ÜYD davasmda 8 sanığa 118 yıl hapis verildi GÖLCÜK (a.a.) Donanma ve Sıkıyönetim Komutanlığ Gölcük Askeri Mahkemesi'nde dün sonuçlanan davada, sağ görüşlü sekiz sanık toplam 118 yıl beş ay 10 gün ağır hapis cezasına çarptırıldı. Düzce Ülkücü Gençlik Derneği ve Ülkü Yolu Derneği yöneticileri hakkında Donanma ve Sıkıyönetim Komutanhğı Gölcük Askeri Mahkemesi'nde açılan dava bugün sonuçlandı. Askeri Mahkeme, dernek amaçlarınm dışına çıkarak yasal kuruluş altında cürüm işletmek için teşekkül meydana getirip karşıt görüşlü derneklere, lokanta ve kahvehanelere patlayıcı madde atmak, baskm düzenleyip tahrip etmek, bir kitapçı dükkânının kitaplarını satmasını engelleyerek ticaTet ve çalışma özgürlüğünü engellemek suçlarından yargılanan sanıklardan Hayrettin Şişman ve Zihni Uluçay'a 10'ar yıl 8'er ay ağır hapis cezası verdi. Mahkeme heyeti, diğer sanıklardan Mehmet Ali Yazıcı'ya 25 yıl 4 ay ağır hapis, Mustafa Karaoğlu'na 15 yıl iki ay 20 gün ağır hapis, Sacettin Sütlüoğlu'na 24 yıl 10 ay 20 gün ağır hapis, Alper Doğan Aynuray'a 16 yıl ağır hapis, Ismail Özcan Arslan'a 5 yıl ağır hapis ve Mehmet Seçkin'e 10 yıl 8 ay ağır hapis cezası verilmesini kararlaştırdı. Ayrıca, Düzce ÜGD ile ÜYD' nin kapatılmasına karar verildi. Diyarbakır: Yasadışı Bölücü Özgürlük Yolu DDKD ek davasının duruşmasında Müzeydin Aslan ve Aziz Karakaş tahliye edildi. Bir avuç öğretraenin verdiği ekonomik, demokratik ve mesleki savaşımın bayraklaştığı kitab. ŞAHİN YENİŞEHİRLİOĞLU : FELSEFE VE SANAT (225 TL.I OSMAN NUMAN BARANUS AĞRILAR TOPRAĞI (12&TL.) GÜRSEN TOPSES : EĞİTİM FELSEFESİ TEMEL SORUNLAR1 U00 TL ) SAADET TİMUR : BEŞ GÜNÜN OYKUSU (150 TL.) AHMET ADA : ACIYLA AKRAN (100 TL ) HÜSEYİN ATABAŞ: BİTMEYEN (100TL) GÜNEY DAL 8UZUL DÖNEMİNDEN HABERLER 1150 TLl NUSRET KEMAL OLÜM CEMBERİ (359 TL ) . DURAN Y1LMAZ YORÛK HİKÂYELERİ (150 TL ) . ZAFER ÖZCAN : ULUSLARARASI HABERLEŞME VE AZGEÜŞMİS ULKELER (180 TL.) İNCİ ARAL . KIRAN RESİMLERİ (180 TL.) A MÜMTAZ İDİL : GERCEKÜK VE ROMAN (200 TL.) TİMUÇİN OZYUREKLİ: MERHABA YAŞAMAK (100 TL| TURGAY GONENC • YÜZÜN SENIN (150 TL.) Genel Dogmm ADAŞ. Mithatpoşa Cad. 28 A, ANKARA Tel 17 80 39 (1000 TL. Y* ludar olan islvklerda posta pulu gonde^lme1ıdi!.\ OAYANISMA VA»IN (lHF.TİM KOOPF.RATIFİ PK 3CS KIZILAY ANSARA Tel ı / D9 CB KOMPLO Metin Kökten'in üçüncü kitabıdır Yazarın diğer kitablan: Doğan Hızlan Çağdaş Türk edebiyatın inceleyen, değerlendiren yanlv ASLAN ASKER ŞVAYK Türkçesi: REŞlT ERGENER 500 Lira Adres: Klod Farer Cad. No. 24/3 Türbetstanbul 1 TİK 2 ÖLÜMÜ BEKLERKEN Genel Dağıtım: YADA Doktor Şevki Bey Sok. 6 Divanyoluİstanbul Kaçak olarak Avusturya'ya geçmeye çalışan 14 Türk'e Yugoslav muhafızlar ateş açtı VİYANA (AP) Izinsiz olarak Avusturya'ya geçmeye çalışan 14 kaçak Türk işçisine Yugoslavya sınır muhafızlarının ateş açtığı bildiriliyor. Avusturyah sınır görevlilerinin bildirdiğine göre kaçak olarak Federal Almanya'ya geçmek amacıyla Yugoslavya'ya geçmeye çalışan Türk'lerden biri yaralandı. Avusturya Içişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, smırı izinsiz geçen gruptan iki kişinin yakalanarak sorguya çekildiği belirüldi. Kolundan yaralanan Mirbey Karpoga ile 18 yaşındaki Cihan Uiukaya'nın Avusturyalı yetkililere, Yugoslav sınır muhafızlarının 20'den fazla mermi ateşlediği söyledikleri belirtiliyor. ÜÜNYA KARlKATURCLiU'Rt DlZİSİ:2 yazılı ilişkikr (İncelemeDenemeEleştin Altın Kitaplar Yayıne 1 KAKTOS DİSK davası sürüyor tstanbul Haber Servisi 25 arahk 1981 yıhnda başlayan DİSK davası yargılamasında 122 nolu deliller dosyasının okunmasına devam edildi. Istanbul Sıkıyönetim Komutanhğı 2 Numaralı Askeri Mahkemede görülen davanın sabahki bölümünde çeşitli dernek ve kuruluşlardan demokratik platformla ilgili olarak DtSK'e gönderilen yazılar okundu. Bu belgelerin okunması öğleden sonra da sürdürüldü ve tahliye istekleri reddedilerek duruşma 27 temmuz çarşamba gününe ertelendi. Fiyati:200 TL. YAYINCILIK Prof. Dr. Besim Üstünel MAKRO EKONOMİ Yeni genişletllmlş bası çıtmıstır çılarda. Başlıca kltap TÜRKİYEM SERBESIFAH Yurdumuzun eski uygarlıklarını tanımak ister misiniz? ARKEOLOJİ VE SANAT YAYINLARI Katalog İsteyiniz Ankara Cad. 227/4 Kefeli Han Sırkeci Istanbul ARKEOLOJİ VE SANAT DERGİSl'ne Abone Olunuz Ankara Cad. 227/4 Kefeli Han Sırkeci Istanbul TUĞRUL TA1VYOL ELİNDEN TUTUN GÜNÜ ŞİİR ÜÇ ÇİÇEK YAYINEVİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle