12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1UMHURÎYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER manlı Devleti'ni temsil eden "Tttrk Mustafa Ağa", başta Çar olmak üzere Rus resmi görevlilerine yapmadık aşağısamayı (hakaret) bırakmamış, sonunda "ben sizin memleketinizde vallahi de durmam, billahi de durmam?" diyerek St. Petersburg'an aynlmış, Çar'ın kendisine armağan ettiği, yağlıboya pek övünçlü (mağrur) görüntüdeki bir portre'nin üzerine dışkısını ettikten sonra, onu herkesin görebileceği bir çöplüğe attırmışür. Buna karsüık Çarlık Rusyası'run Istanbul'daki Elçisi A. Tolstoy da Rumlardan yararlanarak casusluğun her çeşidini başarıyla yapmaktaydı. Osmanlı topluluğu içersindeki Türk halkı da Çarlık Rusyası'na karşı aşınnın aşırısı kin duygulanyla gencinden yaşlısma, kadınından erkeğine dopdoluydu. Bunu yalnız tarihsel yazılı yapıtlarda değil "Evliya Çelebi" nin ünlü Seyahatname"sinde bile saptamak olanakhdır (Cilt 7). "Çelebi"yi bilginleTden cok halktan biri saymak daha doğrudur. 272 YIL ÖNCE BUGÜN... Kral XII Kaslos, bu durumları çok iyi bildiğinden Osmanlı topraklarına gelmişti. Amacı canını kurtarmaktan çok, Osmanlıları Ruslarla bir savaşa tutuşturmaktı. Bu nedenle yaptığı, yaptırttığı çeşitli kışkırtmalarla birlikte, bunlara eklenen ekonomik, siyasal, askersel, diplomatik nedenlerden ötürü "Bâbı Ali" 21 kasım 1710'da Çarlık Rusyası'na savaş ilân etti. Kısa bir süre sonra da, yetmiş bin kişilik Rus Ordusu'nu arkası çok çok geniş bir bataklığa gelmek üzere, yüz bin kişilik bir Osmanlı Ordusu "Pruf'ta çok ustahkla kuşatıverdi. Çar I. Petro, sevgili kansı Çarice I. Katerina kuşatmanın ıçerisinde kalmışlardı. Osmanlı Ordusu genel bir saldırıya geçmenin son hazırhklarmı yapmaktaydı. Kuşatılanlann tutsak olmalanndan ya da toptan kıhçtan geçirilmelerinden başka hiç bir seçenekleri kalmamıştı. Çar'ın Ordusu'nda üstelik cephane, yiyecek, su sıkıntısı da başlamıştı. Sözün kısası Çar, Ordusu, Rusyası ölüm kalım saatlarmı yaşamaktaydı. Deli Petro iyice çılgına dönmüştü. Bar bar bağınyor, saçını başım yoluyor, yerlerde ağlayarak tepiniyordu. O sırada Rus beysoylularından (aristokrat) Yahudi kökenli Baron P. Şafirov, Deli Petro'ya şu öneride bulundu: "Majeste Kutsal Çar Hazreüeri!... Osmanhlan bu kuşatmadan vazgeçirmenin iki yolu vardır. Biri bol bo) riişvet dağıtmak, ikincisi "Aman dileyenlere (mttste'men) asla kılıç çekilemez!" biçimindeki şariatın ünlü kurahndan yararlanmak. tzin veriniz Osmanlı Ordulan Başkomutanı üstelik Sadrazan» da olan Baltacı Mehmet Paşa'nın karargfthına "Barış" istemek için gideyimî..." RÜŞVET, ŞERİAT.... Baron P. Şafirov iki koruyucusuyla birlikte beyaz bayrak çekerek Osmarüı asker birliklerinin tuttukları tepelere dörtnala at koşturarak geldi. Baltacı Mehmet Paşa ile kısa bir konuşma sonunda daha önce Çar'a söylediği üzere "rüşvef'ten de tslamsal şeriaf'tan da olağanüstü yararlandı. 23 temmuz 1711'de "Pnıt Banşı" yapıldı. Çarlık Rusyası savaş yenilgisine uğramış sayılmaktaydı. Ama siyasal bakımdan aklın hayalin asla kabul edemeyeceği bir utkuyu kazanmıştı. Çar I. Petro, Çarlık Rusyası, tarih sahnesinden salt biçimde silinmekten kurtulmuştu. Osmanlı Devleti, "rüşvetli", "seriaüı" bu "bes para bile etmez Banş"ın cezalanm daha sonralan az çekmedi: 1768, 1787, 1806, 1854, 1877, 1914'te Çarlık Rusyası ile kıyasıya hep savaş hep savaş. Rusya'ya hep toprak kaptırma... "Pnıt Kuşatmasf'ndan canını, kansım, ordusunu, Rusya'sı'nı çok çok ucuza kurtaran Çar I. Petro, kuzeye doğru sevinç naralan atarak at koştururken, güneye çekilen Osmanlı Ordusu'nda kösler vurmakta, alınan rüşvet rubleler sayılmakta, "Mehterân Bölüfcü'nden şu marşın dizeleri kulakları sağır edercesine göklere yükselmekteydi. "Allah yoluna cenk edelimt... Şfln alalun «an!../ Kur'an'da zafer vaat ediyor Hazretl Yezdan( Tann)!". SONUÇ Ama nesnel bir tarihçi de kuşkusuz ki şunlan söylemekteydi: Sizler o rüşvet yiyici, şeriatçı kafalannızla, hem savaş, hem de uluslararası siyaset alanında zor kazanırsınız utkuyu. Atatürk "Şeriatçı Devlet Düzeni"ni iş olsun diye yıkmadı. Askerlikte eşsiz bir taktikçi olan bu öke (dahi> insanlık tarihinin bilincine çok derinden erişmiş çağdaş toplumbilirncilerin deyimiyle "Karizmatik bir Önder''di. Kuru fasulye"yi sevmeyen kişi varsın onu sevmesin, ama ulusunu seven bir kişiyse Atatürk'ü sevmek şöyle dursun ona tapsm tapsın!... Bu tapış insana değil "us"a secde olur. 23 TEMMUZ 1983 Tarihteıt Bir Y aprak Erzurum Kongresi, ulus olma bilincinin doğup, çağdaş bir devlet olarak Türki ye Cumhuriyetine ulaşılan başlangıçtır. Atatürk "şeriatçı düzen"i iş olsun diye yıkmadı. Gerilemiş Osmanldıktan ileri Türklüğe geçmek için gerekli olanı yerine getirdi Atatürk. PENCERE Din ve Politika Malatyalı Mehmet Ali Ağca, Papa 2'nci Jean Paul'ü az daha öldüreyazdı. Batı basını olayı "20'nci Yüzyılın Suikastı" diye niteledi. O günden bu yana Mehmet Ali Ağca'nın kimin nesi, nenin fesi olduğu tartışılıyor. Ağca acaba CIA ajanı mıdır? KGB maşası mı^ dır? Nedir? önemli değil. Herkes işine geldiği gibi kullanıyor Neden? • Çünkü çağımızda din, etkin bir politika aracıdır. Batılı diyor ki: Ağca'yıKGBkullandı. Çünkü Papa 2'nci Jean Paul Polonyalıdır. Leh Valesa, Papa'ya tapıyor. Dayanışma Sendikasıyla 2'nci Jean Paul arasındaki etkileşimi yalnız KGB değil, bütün dünya biliyor. Sovyetler Birliği'nin gizli örgütü, Papa'yı ortadan 4li kaldırmakla çok şey sağlıyacaktı. Gerçekten 2'nci Jean Paul yaman bir adam; Polonya'nın altını üstüne getiriyor, yeryüzünün en katı mezheplerinden Katolikliği siyasal eylemde kullanıyor; ama, Doğu basını da diyor ki: Papa'yı öldürmekle iş değişmez; Papa'mn biri gider, öteki gelir. Ağca; sağcıdır, faşisttir; CIA maşasıdır. Hıristiyanlık dünyasını sosyalizmden soğutmak, DoğuBatı gerginliği yaratıp Avrupa'ya yeni nükleer silahlar yerleştirmek için gerekli ortamı oluşturmak amacıyla Reaganizm yalanlar uyduruyor. •k Doç. Dr. SIRRI AKINCI Erzurum Kongresi'nin (23 Temmuz 1919) yıldönümü bugün. Ikinci Meşrutiyet'in (o günlerin deyimiyle Hürriyet'in ilanının) de yıldönümü. Çağdaşlaşmayı başaramadığı için gerileyen, yenilgilerden kurtulamayan Osmanlı yönetiminin tümden çöktüğü sırada, Türklüğü yüce varhğına kavuşturup yepyeni bir devlet kuran Mustafa Kemal Paşa, 64 yıl önce bugün Erzurum Kongresi'ni toplayarak fiilen giriştiği kutsal görevine resmen başlamıştı. Bu başlangıç, geri şeriat düzeninden kurtulunup ulus varhğvna dayanan çağdaş bir devletin kuruluşuyla noktalandı. Derim ki, Atatürk'ü gerçekten anlayarak içten duygularla sevecek kişi önce tarihimizi, hiç değilse son üc yüzyıllık dönemi bilmelidir. Işte 272 yıl öncesinden bir tarih yaprağı: kalesi "Bender"e geldi. Bu günlükte Osmanlı tahtında Sultan III. Ahmet, "Sadaret" (Başbakanlık) katında da Çorlulu Ali Paşa oturmaktaydı. Karlos'un Osmanlı topraklarına sığınmasım "Sezavâri namusı Saltanat" (Sultanhğın namusuna uygun) saydığmdan, Padişah bu olguyu çok memnunlukla karşıladı. Osmanlılann "Demirbaş" nıtenîini verdikleri XII. Karlos kafası işler bir adamdı. Ne serüvenci ne de törenciydi. Az ama öz konuşurdu. Söylevleri "laf salatası" değildi. O üstelik o günkü Avrupa politikasının akımlannı, Osmanlı Devleti ile Çarlık Rusyası'nın birbirine candan düşman olduklarını tarihsel dayanaklan, ayrıntılarıyla öğrenmişti. O dönemin Çarlık Rusyası yeni yeni gelişmekteydi. Askersel Ulkülerinden başlıcası Azak Denizi'ndeki gemilerini Karadeniz'de de yüzdürmekti, Çünkü bu ikinci deniz bütünüyle Osmanlı denetimindeydi. Padişah III. Ahmet buyrultularında şunu özellikle vurgulamaktaydı: "Moskof lâininin (kör şeytanın eşi) bir tek kayığının bile Karadeniz'e geçmesine asla nzâyı şâhânem yoktur." Osmanlı devlet adamlan da özdeş kanıdaydılar. Çarlık Pusyası ile diplomatik ilişkiler de "şekerrenk"ti Çar I. Petro döneminde Rusya'da Os ÖNCE DEMİRBAŞ ŞARL... lsveç Krah XII. Karlos 1682'de doğdu. On beş yaşında tahta çıktı. Az sürede lsveç'i Avrupa devletlerinin en güçlülerinden biri durumuna getirdi. Kendisine karşı düşmanca birleşmiş birkaç devleti askersel yenilgilere uğrattı. Sonra Çarlık Rusyası ile savaşa tutuştu. O sırada bu Ulkenin başında Osmanlılann " Akbıyık" ya da "Deli" dedikErzurum Kongresi bütün leri Çar I. Petro bulunmaktayyurtsever aydınlann bilgisinde ve dı. Onunla birkaç kez savaştı. bilincindedir. Bu nedenle tarih 1701'de Moskova'ya girmek üstüne ben bugünkU söyleşimi üzereydi. Ne var ki 1812'de N. başka bir yıldönümüne, 23 Tem Bonaparte'ı,1942 de A. Hitier'i muz 1711'in öyküsüne yönelte yenilgiye uğratan "Mareşal Kış" ceğim. Böylece Atatürk'ün onun da karşısına bembeyaz üniTürklüğü nelerden kurtardığını formasıyladikildi. 1709'daUkbir kez daha hep birlikte anım rayna'mn "Poltova"sında Çar samış olacağız. Konuma geçme I. Petro ile kıyasıya savaşmaya den önce şunu belirteyim. Danıs başladı. Ayağından yaralandı. ma Meclisi'nde saym bir üye Savaş onun için yenilgiye dönüşAtatürk'e karşı olduğu kesin mek üzereydi. Kral ya Çarlık ama nedense adını vermediği bir Rusyası Orduları'na tutsak dükişinin şu incisini dile getirdi: şecek ya da o sırada Balkanları, "Atatürk kuru fasulyeyi seviyor Romanya'yı, Kınm'ı egemenlisa ben de sevmek zorunda deği ğinde tutan Osmanlı Devleti'ne lim." (30 Haziran 1983 günlü sığınacaktı. O ikincisini yaptı. 3 gazetelerden.) ağustos 1709'da Osmanlı sınır OKTAY AKBAL EVET/HAYIR İki Okur Mektubu "29 Haziran 1983 tarihli 'Dolar ve TL' başlıklı yazınız benim ve eşimin almış olduğu ücretin bugünkü alım gücü konusunda beni düşüncelere götürdü" diye yazmış bir okur... Doğrusu ya, o yazıyı yazdıktan sonra tanıdık tanımadık kişilerle bu konuda çok konuştum. Falih Rifkı'lar, Ahmet Rasim ler biriki altın alırlarmış yazılarına. Bu hesaba göre bizlerin en az yirmiotuz altın kazanmamız gerek, ama nerde! Otuz altın, bugünkü para ile 750 bin lira! Hangi gazete verebilir bunu! Ama Meşrutiyet döneminde yazarlar bu kadar bir kazanç sağlayabiliyorlarmış.. BİLtM/TEKNİK YÖNETEN ÖMER GÜZEL Adını yazmamış okurum diyor ki: İlk işe başladığım 1975 yılında maaşım yaklaşık TL. 1.600idi ve o tarihlerde şayet yanlış anımsamıyorsam altının gramı TLBOr civarındaydı. Gelirime göre oranladığımda o günkü şartlara göre 20 gram altın alım gücüne sahiptim. Halen özel bir şirkette çalışıyorum. Eşim ve benim aylık gelirimiz ortalama 60.000: TL. Bugün için 22 ayar altının gramı 3.550r TL. civarında, bu kez oranladığımızda 16.90 gram altın alım gücüne sahibiz. Eşimin de 1975 yılmda 1.60Gr TL. civarında maaş aldığını dikkate alarak bugünkü altın fiatlan karşısında; Maaş/1975 Altın/gram TL.1.600r TL.8ft : 20 gram ı'L.1.600: TL.80r : 20 gram Toplam 40 gram Maaş/1983 Altın/gram TL.40.000: TL.3.550V : 11.27 gram TL.20.000: 5,63 gram TL.3.550V : Toplam 16.90 40 gram 16.90 gram : 23.10 gram 23.10 gram x TL. 3.550r : 82.005. TL. 8 sene içinde (Her sene yapılan maaş zammına rağmen) 82.0057 TL. gelir kaybına uğramış olduğumuz açıkça ortaya çıkıyor. Geçenlerde bir süpermarketten alışveriş yaparken 60 yaşlarında bir bey dikkatimi çekti. Tezgâhtardan siparişlerinin 250350 gram olarak tartılmasını rica ederken sıkılganlığını buzdolabının bozuk olduğunu söyleyerek gizlemeye çalışıyordu. Ses tonunun nezaketi ve tavırlarının sinirliliği, yakası keçeleşmiş beyaz gömleğine ve dikişi sökülmüş rengi soluk gravatına ve yırtık ayakkabılarına kanşıyordu. O gün, onun için hiçbir şey yapamamanın çaresizliği içinde oradan ayrıldım." • İ.A. adlı bir okur da "Atatürk'ü Yaşatmak" başlıklı yazım konusunda şunları söylüyor. "Yaşam boyu 'Cumhuriyet' okumuş, yaşlanmış bir kişiyim. İnançlarıma, görüşlerime uygun olduğu için okuyorum. Ya da görüş ve inançlarımı 'Cumhuriyet' okuyarak elde etmişimdir. 27 Haziran günlü yazınızı okurken düşündüm: Gerçek inanç ödün vermez. 12 Eylül'den sonra, 'Devrim' sözcüğünü kullanmakta direnmeniz bana göre gerçek devrimciliğinizin kanıtıdır. Ancak sözünü ettiğiniz kişi 12 Eylül'den sonra Arapçasını kullanmaya özen göstermiştir. Hem de çok dikkatle izlediğim televizyon konuşmasında. 'Devrim' sözcüğünü kullanamayan, kullanmaktan kaçınan kişi devrimci olamaz. Milli Eğitim Bakanlığı'nda yetkili bir görevli, Atatürk ilkelerine gerçekten bağlı ise, 'Devrim' yerine 'Inkılâp' demez, diyemez. Tüm okullarda Din derslerinin zorunlu kılındığı bir bakanlıkta görevini sürdürmez, sürdürmemelidir. Atatürk, böyle yaşatılmaz. Devrim bir bütündür ve kişinin sözü ile eylemi tutarlı olmalıdır." Dünyanm robot ntifusu hızla artıyor Önümüzdeki yirmi yıl içerisinde lokantalarda servis yapan garsonlann yerini alacak robotlara olduğu kadar, evlerde cam silen, temizlik yapan robotların varhğına da alışmak gerekecek. Kuşkusuz tekrioloji insanoğlunu çöp sepetine atıyor, ama "akıllı" aygıtlar birçok işi daha kısa zamanda ve daha ucuza yapıyorlar. Bu konuda en hızlı gelişme endüstriyel üretimde kullanılan robotlarda sağlandı. KurguBilim fılmlerindeki robotlar henüz hayal ürünü olmakla birlikte insan gücünden daha hızlı çalışabilen, programlanmış mekanik kolların endüstriyel üretimde giderek büyük önem kazandıkları da bir gerçek. Bilgisayar uzmanları ve mühendisler ortak çalışmaları sürdürerek daha karmaşık işlerin üstesinden gelebilen robotlar üretmekteler. Robot üretiminde yarışa giren kuruluşlardan bir kısmı fotobilgisayardan yararlanarak robotlarının yeteneklerini geliştirirken, diğerleri de hafif yapı malzemesi kullanarak çahşma hızını artırmakta ya da sesü komutlara duyarlı elektronik düzenekler yerleştirmekteler. 1980'lerde kusursuz hale gelmiş kol ve el sistemleri bulunan robotların insan sağhğına zararlı kimyasal maddelerin ve radyoaktif malzemerjn üretildiği fabrikalarda bütün işleri üstlenecekleri umulmakta. Bu tür fabrikalar robotların devreye girmeleriyle dışardan kumanda edilerek yönetilecek. Ayrıca kömür madenleri ve amyant fabrikaları gibi çalışma koşullan insan sağhğına son derece zararlı üretim birimlerinde robotlar her işi görebilecek. İnsanlık adına bu çok olumlu gelişmelere rağmen endüstri toplumlannda çok basit işlerde bile insan gücünün yerini robotlann alması bir tercih sorunu ve gelecekte bir takım sosyal sorunlara neden olabilecek nitelikte bir gelişme. önümüzdeki yirmi yıl içerisinde lokantalarda servis yapan garsonlann yerini alacak robotlara olduğu kadar evlerde cam silen, temizlik yapan robotların varhğına da alışmak gerekecek. AKILLI BULAŞIK YIKAMA MAKINASI Akıllı makinalar dizisinin ilk ürünleri günlük yaşama girmeye başladı bile. ABD'de General Electric fırmasırun geliştirdiği bir bulaşık yıkama makinası temizliği tam yapamadığı ya da bir tabak kırdığı zaman bu hatalannı elektronik olarak duyurabiliyor. Aynca cihaz herhangi bir onanma ya da parça değiştirmeye gerek sinim duyduğu zaman mikroprosesörler (elektronik devreler) aracıhğıyla sinyaller vererek bunu haber yeriyor. Bu sistem daha da geliştirildiğinde elektrikli ev araçlarmın gereksiz tamir masrafları ve tamircinin yanlış bir uygulama yapma olasılığı ortadan kalkacak. Geliştirilmek üzere olan başka bir sistemde, bozulan cihaz, hangi parçasının değiştirilmesi gerektiğini saptadıktan sonra telefonla fabrika tamir servisine bağlantı kurmakta ve gereken bilgiyi aktarabilmekte. Haberleşme sisteminde ortaya çıkacak bir arıza durumunda ise cihaz sahibi tamir servisini telefonla arayacak ve ahizeyi cihaza yaklaştırarak gerekli komutu vermesine yardımcı olabilecek. Tamir servisi cihazın hangi parçasının bozulduğunu öğrendikten sonra niteliğine göre, kolay değişebüecek bir parçayı posta ile gönderecek ya da servis görevlisini cihazın bulunduğu adrese yollayacak. Bilim adamlan tüm bu ilerlemelere rağmen yeryüzündeki her sorunun robotlar yarduruyla halledilemeyeceğini de vurgulu yorlar. Peki, gerçek nerede? 20'nci Yüzyılda bile dinsel inançların Doğu ve Batı Avrupa1 da etkili politika silahı olduğu çarpıcı gerçektir. İsrail, Tevrat'tan da öte söylenceler üzerine oturtulmuş din••; sel devlettir. Rum Ortodoks kilisesi, papaz değil, politikacı yetistirir. Heybeliada'daki Rahip Okulu, bu siyasanın üniversite, sidir. Ermeni Gregoryen Kilisesi de siyasal ağlarını Lübnar£ . dan başlayarak çeşitli ülkelere yaymıştır. Bütün dünya ajansları Lübnan'daki çatışmalarda "Sağcı Hı \ ristiyanlar" ve "Solcu Müslümanlar" deyimini neden kullanıyor? Bir gerçeği vurguladığı için değil mi? \ • Yakın tarih boyunca emperyalist Batı, İslam'daki dinsel bağnazlığı alabildiğine sömürmüştü. Yalnız Müslümanlık dünyasında geçerli bir yöntem değildi bu; Hindular, Budistler ve ben, zerlerinin uyuşukluğu, bilinçsizliği, akılcılıktan yoksunluğu,,' emperyalizmin ekmeğine tereyağı sürüyordu. Bağımsızlık Savaşımızda, emperyalizmin Hal'rfe'yi Anadolu'ya karşı nasıl kullandığını tarih kitapları yazar. Ortadoğu'da Birir ci Dünya Savaşı'nda ingiliz Lavvrence, akılsız ve bilinçsiz Müslümanları tek parmağında oynatmıştır. Ne var ki son dönemde, İslam ülkelerinde emperyalizme karşı direnme eylemlerinin itic'ı gücü olarak Müslümanlığı devreye sokan bir devinim başlamıştır. İran'daki islam Cumhuriyeti böyle kuruldu. Bu tarihsel olayın lideri Humeyni diyor ki: Amerika şeytandır." Batı, Humeyni'ye öfkeleniyor; bağnazlıklasuç/uyor;a/na,"Şeytan Amerika" en bağnaz İslam monarşilerini korumak için "ÇÖvik Güç" kurup Anadolu'ya yerleştirmeye çabalıyor. • Türkiye'de Müslümanlığı Kemalistlere karşı kullanmak isteyenler teğımsızlık savaşında yenildiler; Halife düşmana sığındı, yurt dışına kaçtı; Laik Türkiye Cumhuriyeti kuruldu. Ne var ki İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Türkiye'de İslamı emperyalizmin sömürü politikası için kullananlar seçim sandıklarında başarı kazandılar. Nereye kadar? istam dünyasında Müslümanlığı emperyalizme karşı silab olarak yorumlayan siyasal akımlar, Cezayir'den başlayıp Libya'ya ve iran'a dek yayılınca, Türkiye'deki ortam da bu gelişmeden etkilenmeye başladı. İslam ülkelerinin elindeki petro' dolar gücü bu siyasetin maddi kuvvetini yaratıyordu. Türkiye^ de seçim sandığında dinsel inançları kullanmak isteyen sermayeci siyasal akım ikiye çatladı; Antiamerikan eğilimleri İslamın özüne uygun biçimde yorumlayan politikacılar ağırlıklarını duyurmaya başladılar. Türkiye, İslamı Amerikancı siyasanın itici gücü olarak kullananlardan çok çekmiştir; Atatürk devrimlerini kemirenler bunlardır. Ne var ki bu süreç artık tükenme yolundadır ve yeni etkenleri gözardı ederek geleceğin hesaplarını yapantar yanılacaklardır. BAKIRKÖY ÜÇÜNCÜ NOTERLİĞİNDEN İLANEN TEBLİĞ Avcılar 19.1.1983 İHTARNAME BAKIRKÖY ÜÇÜNCÜ NOTERLtGİNE BAKIRKÖY/tSTANBUL MUHATAP : CANAY PAZARLAMA MURAT LAKAY ADRESİ : Rasimpaşa Mah. Yesilay Sk. 15/12 Kadıköy tst. KEFİL : GIDASAN G1DA MADDELERİ PAZARLAMA TİC. SAN. A.Ş. ADRES : Londra asfaltı Opsan yanı Avcılar KEFtL : FAHRETTİN YARAŞ ADRES : GIDASAN GIDA MADDELERİ PAZARLAMA Londra asfaltı Opsan yanı Avcılar 1 Muhatap ile bankamız arasında miinakid 18.8.1981 tarih 171 no.lu 2.000.000 .TL.Iık kredi mukavelesine islinaden Sen. Üz. Avans kredisi Uullandınlmıştır. Ancak teminat olarak alınan senetlerin protesto olması nedeniyle hesabımz teminalsz kalmıştır. Dolayısı ile hesabımz 19.1.1983 tarihi itibariyle katedilerek 794.972.162.TL. lık alacağımız muaccel hale gelmiştir. 2 Muhatap ile bankamız arasında akdedilmiş bulunan kredi mukavelesinin 2. maddesi geregince muaccel hale gelen alacağımız 794.972.62.TL'nın 15 gün zarfında nakden ve def'aten bankamız veznesine yatınlmasını aksi takdirde kanuni yollara müracaatla muhataplar aleyhine dava ikame edeceğimizi ve bilciimle masraflannda uhdelerine lahmil edilecegini biidiririz. SAYIN NOTER: Beş nüsha olarak tanzim edilen işbu ihtarnamenin bir nüshasının muhatap ve kefiline tebliğini tebliğ edilen nüshasının tarafımıza iadesini bir nüshasının da dairenizde hıfz edilmesini rica ederiz. Saygılarımızla AKBANK TÜRK ANONİM ŞİRKETİ tMZA İMZA TURGUT HAClEVLtYAGİL ŞAZİYE ŞİMŞEKER Keşidecinin isteği gibi tebliğat kanunu hükümlerine göre muhataba PTT aracılığı ile tebliğ olunur. Erkekler için yeni bir kisırlık testi Erkeklerde döl verebilme yeteneğinin saptanmasmda yeni bir uygulama geliştiriliyor. Ahsılagelmiş biçimde yapılan sperm sayımları yerine Harmster (Kobayla akraba bir hayvan) yumurtalarının kullanıldığı yeni yöntemin çok daha duyarlı ve kesin sonuçlar verdiği savunuluyor. Hawaii Tıp Fakültesi doktorlannın gelişürdikleri bu yöntemde erkek spermlerinin bir başka canhnın yumurta hücreleri üzerindeki etkileri inceleniyor. 550 kişilik bir grup üzennde yapılan araştırmada daha önceden döl verebilme yetenekleri kanıtlanmış erkek spermlerinin yumunaianıı en az %15'ini etkiledikleri saptandı. Kısırlık şüphesi olan kişilerde ise spermler yumurtaların en fazla %11'ini etkileyebiliyor. Bu konuda incelemeler yapan kadındoğum uzmanları da yeni yöntemin, klasik sperm sayımlarına kıyasla daha duyarlı ve güvenilir olduğu görüşüne katıhyorlar. MARTIHOTEL MARMARİS ÖIVKRTATİLKÖYÜ KUSADASI BODRUM tunzmseyahat BARBAROS BULVARI ,35/3 BEŞİKTAŞİSTANBUL Tel.: 161 10 74161 82 26 KADIKÖY İRTİBAT 337 61 07 rtur SEKETUR MOTEL ~* ALAADDİNOTEL ^ ALAIMYA <\J? lDünya Bankası kredileri kullanılarak aşağıda miktarlan yazılı taşıtlar, Veteriner Işleri Genel Mudürlilğü'ne satın almacakür. 2lhale 2490 sayılı yasaya göre değil uluslararası rekabete (International Competative bidding) esasına göre yapılacaktır. 3Firmalar ihale ile ilgili teklif zarflarını 8.Ağustos.l983 Pazartesi günü saat 12.00'ye kadar, Veteriner Işleri Genel Müdürlüğü AKAY No: 3 BAKANLIKLAR Ankara adresine teslim edebilirler. 4Postadaki gecikmeler ve telgrafla yapılan teklifler nazarı itibare alınmaz. 5lhale dokümanı Veteriner lşleri Genel Müdürlüğü'nden temin edilebilir. Almacak taşıtlann cinsi 75 adet station vagon 35 adet Pick up Basm: 21602 TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI VETERİNER İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN Duyuru 55.OOODATCA TELEX.26I05ORORTR Döıi kisi 55.000TL.'den itibaren yarımpanstyon K)gün9gece,Ozel otobüsterle gidişdtMJ$,Ybldakiikramlar,RehbertiUhizrnetteri,Tesislerde 8 gün 7gece TAM PANSİYON KONAKLAMA T r B T.IVI.TOTEÜ Agurubu100i AKTUR VİLLALARI MALİYE BAKANUĞl'NDAN MALİYE MÜFETTİŞ MUAVİNLİĞİ GİRİŞ SINAVI Maliye Müfettiş Kurulu Başkanlığı'nca 5.9.1983 pazartesi günü saat 09,30'da Ankara ve tsıanbul'da Maliye Müfettiş Muavinliği Giriş Sınavı açılacaktır. GtRİŞ S1NAVINA KATILABİLMEK İÇİN: a) Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesinde yazılı niteliklere haiz olmak, b) 1 1.1983 tarihinde (30) yaşım doldurmamış bulunmak, c) Siyasal Bilgiler, Işletme, tktisat, Hukuk, Iktisadi ve ldari Bilimler Fakültelerinden (veya bu vasıfları haiz olduğu Milli Eğitim Bakanlığı'nca tasdik olunan yurtdışı fakülte veya yüksek okullardan) birini bitirmiş olmak gertkmektedir. lsteklikrin sınav için gerekli belgelerle sınav konulannı belirten kitapçığı, adları geçen fakültelerle, Ankara Teftiş Kurulu Başkanlığı'ndan, istanbul ve İzmir Defterdarhklannda Maliye Müfettişlerinden, bizzat veya mektupla sağlayarak, başvurma ve kağıt işlemi için en geç 22.8.1983 pazartesi günü çahşma saatinin bitimine kadar Maliye Teftiş Kurulu Başkanlığı'na başvurmaları rica olunur. SINIRLI SORUMLU BOĞAZİÇt ELEKTRÎK DAĞITIM MÜESSESE MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN BtLDİRİLMİŞTİR 1 Müessese Müdürlüğümüzün ihtiyacı 165 adet 15 KV, 315 adet 35 KV.'luk akım transformatörleri ile H 4 adet gerilim transformatörleri kapalı zarfla birim fıat almak suretiyle, şartnamesi gereğince iç piyasadan satın alınacaktır. 2 Bu ihalenin geçici teminat miktarı 1.500.000. TL.'dir. 3 Bu ihaleye ait şartnameler, Millet Caddesi No. 86 Kat 3 Fınd\kzade / İSTANBUL adresine yerleşik Makina tkmal Satınalma Grup Müdürlüğü'nden 2.500. TL. Bedelle temin edilebilir. 4 Teklif mektuplan, en geç 25.7.1983 günü saat 14.00'e kadar Müessese Müdürlüğümüzün 2. kat 205 no.'lu rnuhaberat servisine verimiş otacaktır. 5 Postadaki gecikmeler dikkate alınmaz. 6 Müessese Müdürlüğümüz 2490 sayılı yasaya tabi olmayıp, ihaleyi yapıp yapmamakta ve ihalenin tamamını ya da uygun gördüğu kısmı dilediğine vermekte serbesttir. T.E.K SINIRLI SORUMLU BOtiAZİÇI ELEKTRİK DAÛIT1M MÜESSESESt MUUURLUGÜ BAKIRKÖY ÜÇÜNCÜ NOTERİ HÜSNÜ GÖK DUYURU Karekökdört Dersanesi Müdürlüğü'nden Kurumumuzda bir yıl süreyle görevlendirilecek pedegojik tormasyona sahip, yeterli ve dersane deneyimi bulunan matematik, fizik, kimya ve biyoloji dersi öğretmenleri aranrhaktadır. tsteklilerin şahsen dersane müdürlüğüne başvurmalan duyurulur. Tel: 23 837 ADANA AKBANK AVCILAR ŞUBESİ TARAFINDAN 19.1.1983 tarihin de tanzim edilerek muhataplara keşide ve tebliğ edilmek üzere dai remize tevdii edilen ihtarname 19 Ocak 1983 tarih ve 3235 yevmiyı sayısı ile muhataplann adresine gönderilmi; ise de muhataplardaı CANAY PAZARLAMAMÜRAT LAKAY adına çıkarılan tebliğa PTT tarafından (GÖSTERtLEN ADRESTE YAPILAN TAHKİ KATTA MUHATABIN ADRESİ BİLİNMİYOR MAHALL1 MUHTARL1Ğ1NDA DA KAYDINA RASTLANMAD1ĞINDA1 BİLA TEBLİĞ İADE25.1.1983) şerhi ile iade edilmiş bulunduğur dan AKBANK AVCILAR Şubesinin 19.4.1983 tarih ve 1846 sayı yazıları gereği istek üzerine muhatap CANAY PAZARLAMA M l RAT LAKAY'a ilanen tebliğ olunur. Basın 8145 DİŞ TABtBİ ORHAN TÜZÜN Levent, Güvercin Durağı, Gazeteciler Yapı Kooperatifi C 3 HK D.7 Saat: 913 Tel: 164 57 25 Randevu ahnması rica olunur.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle