13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 TEMMUZ1983 EKONOMİ CUMHURİYET/9 Günün Aynası AfşinEIbistan Termik Santralı Haziran 1984'te üretime geçiyor ADANA (Cumhuriyet Güney îlleri Biirosu) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fahir tlkel, yapımı süren AfşinElbistan termik santralinin birinci ünitesinin 1984'ün haziran ayında üretime geçeceğini açıkladı. Bakan tlkel, TürkiyeIrak ham petrol boru hattı kapasitesinin de artırılacağını söyledi. AfşinElbistan termik santrali ile yine Kahramanmaraş'ta Ceyhan nehri üzerinde kurulmakta olan Menzelet Barajı inşaatlannda önceki gün incelemelerde bulunan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı llkel, dün de TürkiyeIrak petrol boru hattımn Yurnurtalık ilçesindeki dolum ve yükleme tesislerini de gezdi. Bakan tlkel, dün Ankara'ya dönerken Adana havaalanında gazetecilere yaptığı açıklamada, yılda 8.1 milyar kilowat/saat enerji üretimi ile ülkemizin en büyük elektrik üretım tesîsi olacak olan AfşinEIbistan termik santrali yapımının hızla sürdürüldüğUnü söyledi. llkel, santralin ilk ünitesinin önümüzdeki 1984 yılının haziran ayı başlannda üretime geçeceğini açıklarken, diğer üç ünitenin ise 8'er ay ara ile devreye sokulacaklarını bildirdi. TürkiyeIrak petrol boru hattının genişletilmesi projesinin uygulamaya konulduğunu ifade eden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fahir llkel, halen devam eden boru hattı genişletme çalışmalarının 1984yılı sonunda tamamlanacağını bildirdi. Bakan llkel, bu tarihten sonra yılda 35 milyon ton olan petrol akım kapasitesinin 46.5 milyon tona ulaşacağını da söyledi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı llkel, Atatürk Barajının temelinin önümüzdeki ekim ayında atılacağım da açıkladı. Son iki yılın ortaya koyduğu gerçek: Sanayi ve bankalar "reel faizi" taşıyamıyor EYA/Databank konjonktür raporlarının Uçüncüsünde yer alan bir hesaplamaya göre Tüjv kiye'de ilk kez 1981 yılında yüzde yarım oranında Hr "reeTfaiz" ortaya çıktı, 1982 yılında ise reel faiz oranı yüzde 9'a yaklaştı. EYA/Databank'ın hesaplamasına göre halen bankalardaki toplam mevduata ödenen faiz ortalama olarak yüzde 27 düzeyinde. Enflasyon oranı (ki bunu belirlemek için toptan eşya fiyatlan esas alınmış) yüzde 20 düzeyinde tutulduğu taktirde tasarruf mevduatı yüzde 5 düzeyinde bir reel faize kavuşmuş olacak. Enflasyonun yüzde 25 olması halinde ise tasarruf sahibi reel faizden yoksun kalacak. 1981 öncesinde yüzde 40'a yaklaşan negatif reel faize para kullanmaya alışmış olan banka ve şirketlerin, reel faizlerin gündeme gelmesiyle birlikte neden zor durumlara düştüklerini anlamak aslında hiç de zor değil. Faiz maliyetlerinin tam da iç pazarın daraldığı bir dönemde gündeme gelmesi özellikle sanayi firmalarını ciddi fınansman kıskaçları içine soktu. Bankaların fon aktarma maliyetlerinin yüksekliği, mevduat sahiplerine % 89 mertebesinde reel faiz ödeyen bankaların bu parayı kredi müşterilerine satarken % 25'in de üzerine çıkan reel faizler uygulamalarına yol açtı. Enflasyon oranının % 25 üstünde faizlerle para kullanmak zorunda kalan, üstelik kendi öz kaynakları da yetersiz olan sanayi kuruluşlarının bu yükü taşımakta büyük zorluklarla karaşılaşmaları bu nedenle şaşırtıcı olmadı. Yüksek reel faizler bankaları da ciddi sorunlarla karşı karşıya getirdi ve faiz giderlerinin banka giderleri içindeki payı % 70'lere kadar tırmandı. Son alınan faiz kararlarıyla reel faizleri törpüleyerek sınai ve mali kuruluşîarın son üç yılda bozulan dengelerinin bir noktada yeniden kurulması amaçlanıyor. Ancak bu adımlar atıhrken reel faizden bir kez daha yoksun kalabilecek olan tasarruf sahibinin muhtemel davranış biçimini de kuşkusuz hesaba katmak gerekiyor. Faiz giderlerinin banka giderleri içindeki payı yüzde 70'lere kadar tırmandı. Ekonomi Servisi Türkiye'de tasarruf sahibinin, enflasyon oranının çok gerisinde kalan mevduat faizleriyle parasını bankada tuttuğu dönemde serpilip büyüyen sınai ve mali kuruluşlann, enflasyonun üzerinde reel faizlerin günderne gelmesiyle birlikte ciddi sârsıntılara girdikleri görüldü. Türkiye'de reel faizleri yıllardan beri ilk kez söz konusu olduğu 1981 ve 1982 yıllan aynı zamanda pek çok sınai ve mali kumluşun zorlandığı ve finansal darboğaza girdiği yıllar oldu. Euromoney: Türkiye, ekonomik bakımdan risksiz Bankalar geriee yörelere üvey evlut muamelesi yapıyor İZMİR, (Cumhuriyet Ege Bürosu) Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası Milli Güvenlik Konseyi'ne başvurarak kredilerde bölgelerarası eşitsizliğin kaldırılmasını istedi. Ticaret ve Sanayi Odası'nın Cumhurbaşkanı Kenan Evren ve MGK'ye sunduğu raporda daha sonra şöyle denildi: "Bölgemizde bilhassa özel bankalar topladıkları plasmanları gelişmiş bölgelerde kullandırmaktadırlar. Bölge tüccar ve esnafının kullandığı kredi limitleri diğer gelişmiş Dölgelere nazaran gülünç seviyelerdedir. Bankalara getirilecek kısıtlamalarla kredi dağıtımındaki bölgeler arası eşitsizlikler giderilmelidir." Erzurum ve çevresindeki yörelerde yapılan tesislerin büyük çoğunluğunun kredi maliyetlerinin yüksek oluş, işletme sermayesi yetersizliği, sanayi deneyim ve görgüsünün noksanlığı, işletme deneyimi (managemet) eksikliği ve kur farkları nedeniyle ya tamamlanamadığı ya da işletmeye alınamadığı vurgulanan Ticaret ve Sanayi Odası raporunda bu sorunlarla ilgili görüşler özetle şöyle sıralandı: "Yatırım kredisi maliyetleri çok yüksektir: Bölge sanayicisinin en büyük sıkıntılarından biri yatırım sırasında öz sermayesini ve alınan krediyi aynen kredi faizlerine geri ödemek durumunda oluşudur. Bölgede hakim agır iklim şartları ve kaynak sıkıntısı yatırım süresini uzatmakta ve yatırımlar asgari 34 yılda tamamlanabilmektedir. Bu süre içinde yatınmcı öz sermayesini ve almış olduğu orta vadeli krediyi kredi faizi olarak geri ödemekte ve yatınmcı öz kaynağını yatırım tamamlanmadan bitirmektedir. Bu nedenle geri kalmış bölgeler için yatırım kredisi faizleri asgari hadde indirilmelidir." Raporda daha sonda şu noktalar üzerinde duruldu: D İşletme kredisi maliyetleri çok yüksektir. Geri kalmış bölgeler için işletme kredisi asgari seviyede tutulmalıdır. D Bölgede yatınmları teşvik edici tedbirler alınmalıdır. Bölgeden işgücü, sermaye ve beyin göçünü önlemek için bölgede yaşayan her kesime bölgede kalmayı özendirici teşvikler getirilmelidir. Vergi indirim ve muafiyetleri bu konuda çok etkili olabilir. D Kur garantisinde müktesep haklar geri verilmelidir. 1978 başlannda 1 dolar yaklaşık 20 TL'sı iken bugün 190 TL'sına çıkarak 9.5 kat artmıştır ve böylece döviz kredisi alan firmaların borçları da bu nisbette bir artış göstermiştir. Hiçbir firma Doğulu sanayici ve tticcarlar: •Hl Merkez Bankası Araştırma Müdürlüğü yeniden düzenleniyor ANKARA (ANKA) Türkiye'deki en gelişkin bilgi toplama ve değerlendirme merkezlerinden olan Merkez Bankası Planlama ve Araştırma Müdürlüğü, yeniden düzenlenerek gelistirilecek. Bu konuda, kısa adı OECD olan Ekonomik Işbirliği ve Kalkınma Teşkilatı'ndan da teknik yardım alınacak. Merkez Bankası Planlama ve Araştırma Müdürlüğü'nün yeniden düzenlenmesi; veri toplama ve değerlendirmede mevcut çağdaş donanımın geliştirilmesi yanında, uzmanların eğitimini de kapsayacak. Faralyalı: Devlet piyasaya olan borcunu ödesin İZMİR (Cumhuriyet Ege Biirosu) Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Faralyalı, "Devletin piyasaya olan borçlarını zamanında ödememesi ciddi sorunlar yaratmaktadır" dedi. EBSO'nun aylık meclis toplantısında bir konuşma yapan Ersin Faralyalı mevduat ve Merkez Bankası faiz oranlannda sağlanan düşüşlerin kredi faizlerine de yansımasını istedi. Faralyalı, "Nihai kredi maliyetlerini yükselten ve bankalann plasman imkfinlannı sınırlayan vergi, katkı payı ve karşılıklar üzerinde yapılacak yeni düzenlemelerde nihai kredi maliyetlerini aşağıya çek • mek yoluna gidilmelidir" şeklinde konuştu. Ihracatın hızlanmaya başladığına da işaret eden Faralyalı, "Ne var ki, ihracatta risk ve kredi sorunu ihtiyaçlar düzeyinde cö Ege Bölgesi Sanayi Odası zümlenmedikçe ihracatta geliş Yönetim Kurulu Başkanı Ersin meyi sürdünnek mümkiin değil Faralyalı dir" dedi. Ihracatı yönlendiren, izleyen ve teşvik tedbirleri uygu emanetleri 158 milyar lirayı aşlayan Teşvik Uygulama Dairesi' mıştır. Bu miktann 40 milyar lınin personel yetersizliğinden ve rası geçen yıldan devir olup bu sene bu miktar 118 milyar lira rimli çahşamadığını vurgulayan daha artmıştır. Büyük miktarda Faralyalı hükümetin TUD için müteahhitlere ve tarımsal üretiyeni kadrolar kurmasını istedi. cilere olan bu borçlann bir an Yeni plan döneminin öce tasfıyesi ve böylece piyasanın yeni iktidara ekonomik tercih nispeten ferahlaması gerekir. hakkıtanımayacağı da belirten Şiddetli kredi darlığı ve pahalıFaralyalı, "Biitün bu önlemleri lığı çekilen bir ortamda devletin ve geçerli nedenlerle 5. Beş Yılpiyasaya olan borçlarını zamalık Plan uygulamasının bir yıl ernında ödememesi ciddi sorunlar telenmiş olması yerinde olmuşyaratmaktadır. Diğer taraftan, tur" dedi. Devletin piyasaya olan yılın ilk dört aylık dönemi itibaborçlarının arttığına da değinen riyle 135 milyon liralık bir biitçe EBSO Yönetim Kurulu Başkanı fazlası kaydeden devletimizin piFaralyalı sözlerini şöyle sürdüryasaya olan borçlarının neden dü: devamlı olarak ve hızla arttığını "Edinilen bilgilere göre, bu yıanlamak gerçekten zordur." lın ilk dört ayı sonunda biitçe 10 15 20 25 30 35 40 40 35 30 25 20 15 10 5 0 5 Fais: (Reel ve Nominal) > * ^ *u \ E&L !! Î53KSS3 #1 i \x I \ \ Iü 1976 1977 1978 1979 1980 1981 1982 İılilll Otomotivde üretim yüzde 29 arttı Otomobil üretiminin yüzde 34 artış göstermesine karşılık satışı yüzde 28 arttı. OYAKRENAULT'nın otomobil Taşıtlar üretim ve satışındaki payı di Çekici ğer iki fîrmaya oranla artış Kamyon Kamyonet gösterdi. Otomobil Otomotiv Sanayiinin ilk beş aylık üretimi 1982 6.046 2.427 12.172 408 ANKARA, (ANKA) Uluslararası piyasalarda etkin "Euromoney" dergisi, Türkiye'yi y abancıyatırımcılar için"ekonomik bakımdan risksiz" buna karşın "siyasal açıdan riskli" ülkeler arasında gösterdi. "Euromoney" dergisinde yer alan bir incelemede yabancı yatırımcılar için ülkeler iki ayrı yönden değerlendirildi. "Siyasal" değerlendirmede, ülkeler "istikrar" "ılımlı istikrarsızlık", "değişken istikrarsızlık" ve "ciddi istikrarsızlık" kategorilerine göre sıralanıyor. "Ekonomik" değerlendirmede ise, "kabul edilebilir risk", "dımlı risk," "büyük risk" ve "kabul edilemez risk" sıralaması yapıhyor. Bu sıralamalara göre, Türkiye 1981 yılına kadar ekonomik bakımdan "kabul edilemez risk" konumunda değerlendirilirken, bu yıl en olumlu grup olan "kabul edilebüir risk" sıralamasına dahil edildi. Buna karşın, siyasal bakımdan yeni partiler kuruluşuna ve seçimlere gidilecek olması nedeniyle Türkiye "ciddi istikrarsızlık" konumunda gösterildi. Bu konumdaki öteki ülkelerden Iran, Irak, Suriye ve Şili'den farklı olarak Türkiye, seçimlerin yapılması ve sivil bir hükümetin kurulması halinde, siyasal bakımdan "istikrara" doğru geçiş sağlayabilecek durumda sayılıyor. "Euromoney" için, merkezi Birleşik Amerika'da bulunan Frost and Sullivan firması tarafından hazırlanan "risk değerlendirme" raporunda, 24 Ocak kararlarını sürdürecek bir sivil hükümetin siyasal risk faktörünü kaldıracağı görüşü savunuldu. nın bu kadar bir yüke dayanmajı , '. mümkün değildir. Diğer taraftah büyük holdinglere bağlı firmalar ise holding bankaları vasıtasıyla ve bu bankaların %20'lik döviz tutma pozisyonlarından yararlanarak kur farkı öderrîgdep'^ tesislerini kurmuşlardır. Bir tarafta hiç kur farkı ödemeyen holding firmaları, diğer tarafta kendi bölgesine hiç değilse bir sanayi tesisi kazandırabilmek için döviz kredisi alan ve kur garantisi müktesep haklarının iptal edilmesiyle 5 yılda yaklaşık 10 katı bir borç yükü ile karşılaşan firmalar. Bu konuda saym Konseyimizin müzaharetini bekliyor ve 19761978 döneminde verilmiş ve daha sonra iptal edilmiş müktesep hakların iade edilmesini bekliyoruz. Çay ithal edUmezse darlık * ihtiıııali belirdi RİZE (ANKA) ÇayKur'un 1982 yıhna ait stoklarının çoktan eritildiği ve piyasaya verilen çayların ise 1983 ürününden elde edilen çaylar olduğu bildirildi. Rize Ziraat Odası yetkilileri ÇayKur'un bu yıl 400 bin ton yaş çay alımı yapması gerektiğini belirterek "ÇayKur'un şu anda piyasaya verdiği çaylar bu yılın üretimidir. Bu yıl Türkiye'de 90 bin ton kuru çay tüketileceği hesaplanmıştır, eğer kurum elindeki tüm imkanlan seferber ederek 400 bin ton çay almadığı takdirde bir kaç ay sonra büyük bir çay sıkıntısı başlayacak ve çay ithal etmek zorunlu hale gelecektir" dediler. Öte yandan ÇayKur Genel Müdürü Yılmaz Telatar mayıs ve haziran dönemlerinde üreticiden 181 bin ton yaş çay alımı yapıldığını ve üreticiye temmuz ayı içinde 2 milyar 842 milyon 500 bin lira ödeneceğini bildirdi. Te latar daha Önceki alımlarda ise üreticilere 9 milyar 280 milyon lira ödendiğini, kalan 500 milyor liranın temmuz ayı içinde verile ceğini belirtti. Telatar, çay sıkıntısı olup bl mayacağı konusunda bir açıklama yapmayarak sahilitösimlerinde ikinci sürgün alımlarına başlandığını ve ağustos ayı içinde de ikinci sürgünlerin bitirileceğini söyledi. 1983 787 739 Ekonomi Servisi Türkiye Otobüs 1.515 2.581 Otomotiv Sanayii'nde faaliyet Minibüs 461 197 gösteren firmaların taşıt üretim Midibüs 13.552 17.084 leri bu yılın ilk 5 ayında 1982'nin Traktör 37.056 47.649 ilk 5 ayına göre yüzde 29 artış TOPLAM gösterdi. Otomotiv Sanayii Derneği Kaynak: Otomotiv Sanayii Demeği (OSD) verilerine göre, 1982'nin ten OTOSAN'ın aynı dönemde nı döneminde yüzde 55,5'luk düilk 5 aylık döneminde 37 bin 56 üretimi yüzde 23 satışı da yüzde zeye yükseldi. Buna karşılık aytaşıt aracı üretilmesine karşılık, 10 azaldı. Buna karşılık, OYAK nı dönemde TOFAŞ'ın otomobil bu yıhn ilk beş aylık döneminde RENAULT'un üretimi yüzde 53, üretimindeki payı yüzde 49.4'ten üretuan taşıt sayısı 10 bin 593 satışı yüzde 43 artarken, TO yüzde 43,3'e yükseldi, OTOadet artarak 47 bin 649 adede FAS'ın ürettiği Murat131'lerin SAN'ın payı ise yüzde 2'den yüzulaştı. üretimi yüzde 1 /'lik satışı da yüz de 1,2'ye geriledi. OSD'ye göre en fazla üretim de 16'lık artış gösterdi. öte yandan 1982 yılının ilk 5 artışı yüzde 134 ile midibüste Yurdumuzda otomobil üreten ayında 876 adet otomobilin dışgerçekleşirken, bunu yüzde 3 firmanın toplam üretimi için satımını gerçekleştiren OYAK70'lik üretim artışıyla minibüs, de 1982'nin ilk 5 ayındaki payı RENAULT'un yanısıra TOFAŞ yüzde 34 artışla otomobil, yüz yüzde 48,5 olan Oyak tarafından da 330 otomobilin de 26 artışla da traktör üretimi Renault'un bu payı 1983'ün ay yurtdışına satışı yapıldı. izledi. Bu arada treyler çekicilerinin üretiminde ise yüzde 10'luk bir azalma olduğu belirlendi. Bu yılın ilk 5 aylık döneminde otomobil üretiminin yüzde 34 HAZIRLA YAN artmasına karşılık otomobil satışlannın artış oranı yüzde 28 düzeyinde kaldı. Anadol16'yı üretlkbahar ve yaz meyveleri ateş pahası fiyatlarla birer birer piyasaya çıkarken, okurlarımızdan aldığımız mektup ve telefonlarda bu meyvelerin sağhklı beslenme açısından ne ölçüde değerli oldukları yolunda sorularla karşılaşıyoruz. Eriğinden kirazma, kayısısından armuduna, kavunundan karpuzuna manav vitrinlerini rengarenk süsleyen ama fiyatları şimdilik 150200 liradan aşağı inmeyen yaz meyvelerine sofralarımızda ne ölçüde yer vermeliyiz? Ay sonunu güçlükle ge 7.466 2.635 16.268 367 Değisim(<7o) 10 23 9 34 6 70 134 26 29 Video kaseti üretiminde kullanılan parçalann ithaline izin verildi ANKARA (ANKA) Video kaset Üretiminde kullanılan parçaların ithaline izin verildi. Ticaret Bakanlığı'nın Resmi Gazete'de yayınlanan sirkülerine göre, video kaset parçaları, 2 sayılı liberasyon listesine dahil edildi. Buna göre, ithalatı yalnızca video kaset üreticileri Sanayi Bakanlığı'nın incelemesinden geçerek yapabilecekler. İthaline izin verilen video kaset parçaları arasında manyetik bant, kaset aksam ve parçaları yer alıyor. EV EKONOMISI MERAL TAMER Vitamin değerleri ise önemsizdir. daha ekonomik sayılırlar. Bu meyveleri yemekle, susuzluk Kavunkarpuzun hiç bir yararı gereksinmemizi lezzetli olarak, yoktur demiyoruz. Yazın sıcakyani ağız tadıyla gidermiş olu tan dolayı terlediğimizden, viicuruz. Petrol fiyatlannın bu denli dun terle birlikte kaybettiği su, yüksek olduğu, nakliye ücretle bu iki meyve aracılıgıyla, hem.de rinin meyvelerin kilo fıyatına ek lezzetli bir biçimde sağlanır. Üslendiği dikkate alınacak olursa, telik bu iki meyve idrar Adana'dan buraya getirilen söktürücüdür. kavunkarpuzu dar gelirli aileleSeftali, kiraz gibi yaz meyverin satın alması hiç de anlamlı leri kavunkarpuza oranla biraz değildir. daha besleyici olmakla birlikte Bu tür meyveler, ancak üretil yine büyük bölümleri sudur. dikleri yerde, yani nakliye ücre Ama içlerinde en değerlisi A viti eklenmeden tüketildiklerinde tamini ve potasyum içeren sarı kayısıdır. Ne var ki yine de bunlan besin değeri, portakal, greyfurt gibikış meyveleri olan turunçgıllerin besin değerleriyle boy ölçüşemez Yazın bir sürii para ödeyip meyve yemek yerine, her yerde bol ve ucuz bulabildiğimiz yaz sebzelerini satın almak hem çok daha ekonomik, hem de daha besleyicidir. Meselâ domates, sivri biber, marul, kıvırcık salata, taze yeşil soğan, yeşi) yapraklı sebzeler, hatta yeşil fasulyeyle daha ucuza daha sağhklı beslenebilmek mümkündür. Bunlarla besleniyorsak ve pahalı diye çocuklarımıza yaz meyvelerini yediremiyorsak, bir kaybımız yoktur. Benim önerim ev hanımlannın yaz aylarında pazarda ya da markette daima en bol ve en ucuz bulduklan sebzeleri ya da meyveleri satın almalarıdır." Avrupa Çimento Türkiye ve Yunanistan ekonomik ve Birliği Yönetim Kıırulıfnda turizm sorıınlarını konuşacak daimi üye olduk Türkiye ve Yunanistan hiiANKARA, (a.a.) Türk ve Yunan heyetleri ekonomi ve turizm konularını ele almak amacıyla biraraya geliyorlar. Bu konuda Ankara ve Atina'da aynı saatlerde bir açıklama yapıldı. İlk toplantının 2628 Temmuz tarihleri arasında Ankara'da yapılacağı bildirildi. Dışişleri Bakanlığı'nın bugün yaptığı açıklama şöyle: kümetleri, iki ülke Dışişleri Bakanlârlhın 9 Hazfran 1983'teki Paris buluşmalannı takiben yaptıklan teklifler uyarınca, karşılıklı menfaatlerini ilgilendiren ekonomi ve turizm konulannı ele almak amacıyla, iki ülke Dışişleri Bakanlıklarına mensup yüksek düzey yetkililerinin toplanmalannı kararlaştırmışlardır. Yazın sebze, meyveden daha ekonomik" tirdiğimizOıatta çoğumuzun getiremediği) bu hayat pahahlığında "fedakarhk" yaparak, ya da başka bir harcamadan kısarak satın aldığımız meyveler hiç değilse besin açısından değerli mi? Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Başkanı Prof. Ayşe Baysal, okurlarımızın bu konudaki sorularını şöyle yanıtlıyor: " Yaz meyveleri ve özellikle kavunkarpuz ekonomik olmayan meyve türleridir. Kavunkarpuzun büyük bölümü sudur. 10 yılda turizm gelirleri dünyada yüzde 435 bizde yüzde 50 arttı İZMİR (THA) Son 10 yılda dünyada dolaşan turist sayısı yüzde 100 artarak 300 milyon kişiye, turizm gelirleri ise yüzde 435 artarak 93 milyar dolara çıkarken, Türkiye'ye aynı dönemde gelen turist sayısı yüzde 5 artarak 1 milyon 300 bine, turizm gelirleri ise yüzde 50 artarak 300 milyon dolara yükseldi. Türkiye'nin dünya turist sayısı içindeki payı binde 1, turizm gelirleri içindeki payı ise, binde 3 düzeyinde bulunuyor. Akdeniz'de kıyısı olan 5 ülkede toplam yatak sayısı 3 milyon 101 bin. Italya 1 milyon 535 bin yatakla birinci sırayı alırken, Italya'yı 977 bin yatak kapasitesi ile lspanya,268 bin kapasite ile Yugoslavya, 266 bin ile Yunanistan ve 55 bin yatak kapasitesi ile Türkiye izliyor. Sanayiciler bazı kaplamasız sacları ithal edebilecek ANKARA (ANKA) Sanayiciler, demir ve çelikte haddelenmiş kaplamasız sacları koşullu olarak ithal edebilecekler. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın Resmi Gazete'de yayınlanan sirkülerine göre, ithalat. Ereğli Demir Çelik Fabrikalarına verilen siparişlerin teslim edilmeyen miktarları kadar yapılabilecek. Sirkülere göre, tahsislerle ilgilı mallar en geç yıl sonuna kadar gümrüklere getirilmiş olacak. DÖVİZ KURLARI Dövizin cinsl 1 ABD doları 1 Avustralya doları 7 Avusturya şilini 1 Batı Alman markı 1 Belçika frangı 1 Danimarka kronu 1 Hollanda florini 1 tsveç kronu 1 hviçre frangı 100 ttalyan ttreti 100 Japon yeni 1 Kanada dolan 1 Kuveyt dinan 1 Norveç kronu 1 Sterlin 1 S.Arabistan riyali 1 Fransız frangı Döviz alış 219.40 192.19 12.29 86.50 4.32 24.07 28.80 77.19 28.79 104.38 14.60 91.90 178.93 748.92 30.12 336.30 63.59 Döviz Efektif Efektif satış alış satış 223.79 219.40 225.98 196.04 182.58 197.96 12.54 12.29 12.66 88.23 86.50 89.10 4.40 4.10 4.45 24.55 24.07 24.80 29.38 28.80 29.66 78.73 77.19 79.50 29.37 28.79 29.66 106.46 104.38 107.51 14.89 13.87 15.04 93.73 87.30 94.65 182.51 169.98 184.29 763.90 711.47 771.39 30.73 28.62 31.03 343.02 336.30 346.39 64.87 60.41 65.50 ANKARA (THA) Türkiye Çimento Birliği Yönetim Kurulu'nda "daimi üye" olarak bulunma hakkını kazandı. THA muhabirinin Türkiye Çimento Sanayi Genel Müdürü Fazlı Emanetoğlu'ndan aldığı bilgiye göre, ayrıca Avrupa Çimento Birliği'nin "Koordinasyon grubunda"temsil edilme hakkı da elde edildi. Fazıl Emanetoğlu bu başarıların Yunanistan'da bir Fransız'ın başkanlığında yapılan Genel Kurul'da elde edilmesinin çok önemli olduğunu söyleyerek, "iki arkadaşın bu kurullarda yer ' alması sevindiricidir" dedi. Emanetoğlu, Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği'nin Avrupa Çimento Birliği içerisinde daha etkin faaliyetlerde bulunması gerektiğini belirtti. Emanetoğlu: "Kurulması söz konusu olan (tslam Ülkeleri Çimento Birliği) ve (Asya Ülkeleri Çimento Birliği) arasında bir köprü oluşturularak hem ülkemiz çimento sektöriinün modern teknolojilere göre gelişmesine yardımcı olacak, hem de gelişme yolundaki ülkelere çimentonun yanında mühendislik hizmetleri ihracının da daha geniş boyutlara ulaşmasını sağlayabilecektir" şeklinde konuştu. İçleri kireçlenen çaydanlıklar Meltem Güngör adlı okurumuz, içleri kireçlenen çaydanlıklar nedeniyle hemen hemen her yıl yeni bir çaydanlık almak zorunda kaldığını yazıyor. Yeni çaydanlıkların iç yüzlerinin çok kısa sürede kireçlendiğini, kireçleri temizlemenin bir türlü mümkün olamadığını yazan Meltem hanım, "lütfen beni her yıl yeni bir çaydanlık almaktan kurtann" diyor. Kireçlenen çaydanlıkların temizliği konusunda bazı önerilerimiz var. Bu önerilenlerin, çaydanlıklar iyice kireç bağlamadan, yani daha yenjyken zaman zaman uygulanmasında yarar olduğuna da ayrıca işaret etmek isteriz. • Çaydanlığın iç yüzeyi bireç bağladığıpda çaydanlığı eşit ölçülerde su ve sirkeyle doldurup kaynatın ve içinde bu karışım olduğu halde bir gece bekletin. • Ya da içine su koyarak yarım gün buzdolabında bekletin. Kireç soğuktan dolayı kabararak, suyla birlikte akıp gidecektir. • Porselen demliklerin içini temizlemek için suyla doldurarak ve takma dişleri temizlemek için kullanılan ilaçtan bir miktar ilave ederek yarım saat bekletin. Sonra çalkalayıp iyice yıkayın. • Demliğin içini sıcak su, limon suyu ve dörtte bir su bardağı sirke ile doldurup bir kaç saat bekletin, sonra yıkayın. 42 ülkede 83 tüketiciyi koruma örgütü bulunuyor İZMÎR (THA) Türkiye'de Tüketiciyi Koruma Yasası'nın henüz çıkmamasına karşın, dünyada 42 ülkede 83 tüketiciyi koruma örgütü ile bunlara bağlı 16 bin 786 şube bulunduğu saptandı. Ingiltere'de 900 şubesi bulunan ve tüketiciye danışmanlık yapan "Citizen Advice Buroeaux" isimli örgütün yayınladığı bir rapordan edinilen bilgiye göre, dünyada 42 ülkede 83 tüketiciyi koruma örgütü, bu örgütlere bağlı 16 bin 786 şube var. İlk olarak ABD'de kurulan tüketiciyi koruma örgütleri sayısının bugün 23'e ulaştığı belirtilen raporda, Fransa ve Isveç'te 5'er, Belçika, Batı Almanya ve Ingiltere'de 3'er, Danimarka, Hollanda, Norveç, Kanada ve Isviçre'de 2'şer, Avustralya, Endonezya, Hindistan, Finlandiya, Guyan, tspanya, Gana, Güney Afrika, Filipinler, Yugoslavya, Pakistan, Israil, Kore, Liberya, Polonya, Lüksemburg, Srilanka, Portoriko, Tayvan, Yeni ZeIanda, Zambia, Yunanistan, Malezya, Moritanya, Nijerya ve Trînidat'ta birer tüketiciyi koruma örgütü bulunduğu açıklandı. ALTIN GÜMÜS FtYATLARI Ahş Cumhuriyet Heşat 54 Ayar \2 Ayar Bilezik jümüş 25.200 24.500 3.490 3.175 85.00 Satış 25.250 25.000 3.500 3.285 87.00 KONYA, (a.a.) Konya Ticaret Borsası'na gelen ilk buğday ürünü 50.50 liradan işlçm gördü. Borsaya ilk buğday ürünü Karasınır kasabasından Mehmet Sarıca adlı çiftçi tarafından getirildi. Sinangil un fabrikalarınca alınan 300 kilo buğday karşılığında sembolik olarak Mehmet Sarıca'ya toplam 15 bin 500 lira ödendi. Konya'da borsaya gelen Uk buğday 50.5 liradan alındı Gömlek yakalarmdaki inatçı izler çıkarılabilir Gömlek yakalarında zamania oluşan inatçı izler, çoğu kez para verip yeni bir gömlek almamıza neden olur. Oysa yakadaki bu izler olmasa gömleğimiz pekala yenidir ve daha uzun bir süre kullanılabilir. Bazılanmız ise gömlek yakalarını sık sık çamaşır suyuna batırarak inatçı izleri gidermeye çalışırlar. Ama bu durumda çamaşır suyu yakayı kısa sürede yıpratıp, eskitir. Gömleğin ömrü kısalır. Gömlek yakalarını aşağıda önereceğimiz yöntemlerle temizlemeyi denerseniz hem yakadaki izler kolaylıkla kaybolur, hem de gömlek yıpranmamış olur. Hele bu yöntemleri gömlek yeniyken uygulamaya başlarsanız, belki de yakada hiçbir zaman inatçı izler oluşmayacaktır. • Yakası çok kirli gömlekleri yıkamadan önce üzerlerine saç şampuanı döküp ufak bir resim fırçasıyla fırçalayın. Şampuan vücut yağlarını eritir. • Ya da yakaya bolca tebeşir sürün. Tebeşir yağı emdiğinden kirler kolay çözülür. Bu uygulamayı yeni gömleklerde bir kez, eskilerde iki kez tekrarlayın. • Karbonat ve sirkeden macun kıvamma bir karışım yapıp kirli yakalara sürün ve çitileyin. Hasır eşyanm korunması Yaz mevsiminde hazır eşyaların kullanımı artar. Bu eşyaları daha uzun süre kullanabilmeniz amacıyla bazı önerilerimiz var: • Hasır çanta ve mobilyaların renginin sararmaması için zaman zaman tuzlu ılık suyla silin. • Hasır eşyanın kurumasını önlemek için arada bir limon esansı sürün. Balkonda ve kurusoğuk yerde bırakmamaya özen gösterin. • Kış aylarında rutubetli ve serin bir odada saklayıp, arasıra Vernel gibi bir yumuşatıcı ile silmeyi ihmal etmeyin.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle