Katalog

2 TEMMUZ1983 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Ozetle ABDHindistan Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakam George Shultz Hindistan'a başka ülkelerden bulamadıklan takdirde nükleer enerji santralı için gerekli olan Lübnan'ın Bekaa Vadisi'nde ilan edüen ateşkes siimalzemeleri sağlamak için söz rüyor. El Fetih bunalımını ve FKOSuriye arasınverdi. Bu arada ABD kongresidaki gerginliği sona erdirmek amacıyla diplomatik nin dört demokrat üyesibaşkan Reagan'a bir mektup göndere çabaların yoğunlaştğı görülüyor. •ek Hindistan'm 1968 ythnda yaDış Haberler Servisi FKÖ' diplomatik girişimlerin yoğunnlan nükleer silah teknolojisinin nün en büyük gerilla grubu El laştığı göze çarpıyor. Lübnan'yayılmastm önleyen uluslarara Fetih içinde, Arafat yanhları ile ın Bekaa Vadisi'nde Baalbek sı anlaşmaya uymayı kabul et isyancılar arasında şiddetli çar kentinde toplanan FKÖ temsilmediği için bu ülkeye yedek parcileri, dün yayınladıkları bildiripışmalara sahne olan Bekaa'da ça verilmesinin durdurulmasını ilan edilen ateş kes sürerken, de örgüt içindeki çatışmalan kıistediler. FKÖ'ye üye örgüt liderleriBekaaVadisi'nde Yaser Arafat'a bağlılık bildirisi yayınladı nadılar ve lider Yaser Arafat'a bağlı olduklarını açıkladılar. AA'nın Filistin Haber Ajansı Vafa'ya dayanarak verdiği habere göre, bildiriyi El Fetih, Habbaş grubu, Nayif Havatme grubu, Irak yanlısı Arap Halk Cephesi, Suriye yanlısı Saika grubu, Ahmed Cibril grubu ve Smir Goşe'ye bağlı Filistin HaJk Mücadelesi Cephesı itnzaladılar. Adı geçen son üç grubun Arafat'a başkaldıran gerillalara destek sağlayan Suriye yanlısı örgütler olması önemli bir gelişnu olarak yorumlanıyor. Bekaa Vadisi'nde önceki gün geç saatlerde ilan edilen ateşkese uyulduğu, ancak bölgede gerginliğin hâlâ sürdüğü bildiriliyor. Tarafların ortak olarak acıkladıkları ateşkes anlaşması, Bekaa'daki BeyrutŞam karayolunun çevresindeki gerillala mevzilerininkaldırılmasını ve bu yörenin tarafsız bölge ilan edilmesini öngörüyr. Bekaa'da ilan edilen ateşkes, FKÖ Yürütme Kurulu'nun Tunus'ta yaptığı olağanüstü toplantmın hemen ardından gerçekleşti. Yürütme Kurulu'nun 15 üyesinden Arafat karşıtı ikisinin katılmadığı Tunus toplantısında, son gerginliği giderebilmek amacıyla bir komite oluşturuldu. Altı kişiden oluşan komite, El Fetih içindeki bunalımı ve FKÖ ile Suriye arasında ortaya çıkan gerginliği çözmeye calışacak. Komite bu amaçla Bekaa'daki Filistinli savaşçılarla ve Suriye yetkilileriyle görüşmelerde bulunacak. A P ajansının Tunus kaynaklı haberinde, altı kişilik komitede Suriye yanlısı olarak tanınan Abdül Muhsin Abu Mayzer'in de bulunduğunu bildirdi. FKÖ lideri, Yaser Arafat'ın, Tunus'ta iki gün süren olağanüstü toplantıda, örgütün "her zamankinden daha güçlii olduğunu" söylediğini de belirtti. TopIantının ardından bir açıklama yapan FKÖ yetkilileri, El Fetih içindeki birliğin sürmesinin öneminin vurguiandığını belirttiler. Yetkililer ayrıca Suriye hükümetinin Arafat'ı smırdışı etmesini kınadılar. Ancak FKÖSuriye ilişkilerinin dostça sürmesi gerektiğini vurguladılar. MİNI ZİRVE Bu arada, Suudi Arabistan ve Cezayir hükümetleri, FKÖ ile Suriye arasındaki bunahma barışçı bir çözüm bulunabilmesi için bir mini Arap zirvesinin toplanması çağrısında bulundular. AP ajansının "iyi haber alan kaynaklara" dayanarak verdiği bilgiye göre, iki ülke yetkililerinden oluşan üç kişilik bir heyet Suriye'yi ziyaret etti. Heyetin Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad'Ia görüşemediği, ancak zirve nerisini ilettikleri kaydedildi. Suudi Arabistan Prensi Suud El Faysal çabalarıyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, "tüm Arap dünyası bu aıtlaşmazlığın bir an önce çözümienmesini istiyor" şeklinde konuştu. ARAP DÜNYASI FKÖ ile Suriye arasındaki anlaşmazlığın çözümü için diplomatik girişimler sürerken, Arap dünyasmda önemli gelişeler göze çarpıyor. Libya lideri Muammer Kaddafi 1976 yılından bu yana diplomatik ilişkileri olmayan Fas'a gitti. DUNYAT»A BUGUN ALİ SİRMEN AET ile işimiz zor mu? Avrupa Ekonomik Topluluğu dönem başkanlığının, Yunanistan ve Fransa'ya geçecek olması, basınımızı ve konuyla ilgili yetkililerimizi haklı bir endişeye düşürmüş bulunuyor. Basında çıkan manşetlerden bir inde olay şöyle özetleniyordu: "AET ile işimiz zor.' Doğrusu ya, karmaşık sorunfarı basite indirgerken, arada bir spekülatif başlıklar atarak, olayı gereğinden fazla büyütmek basında az rastlanan olaylardan değil. Bu olgu bizim basınımıza has bir özellik olarak görülmemeli, dünyanın bir çok ülkesinde böylesi olaylarla karşılaşılıyor. Ne var ki, bu kez olayın abartıldığını söylemek insafsızlık olacaktır. Gerçekten önümüzdeki dönemde AET ile işimiz zor. Yunanistan ve Fransa'nın dönem başkanlığını yüklenecekleri süre içinde işimizin neden zor olduğunu incelemeden önce, bir noktaya dokunmakta yarar görüyoruz. Aslında devresei sorunların dışında da, bizim AET ile ifişkilerimiz özde zor zaten. Bu zorluk öncelikle Ankara'nın AET ile ilişkiye girerken benimsediği yaklaşımdan doğuyor. Biz ekonomik bir kuruluş olan AET'ye, daha çok politik nedenlerle katıldık. Bu başlangıçta atılmış bir yanlış adımdı ki, acısını hâlâ çekmekteyiz. AET'nin Türkiye sorununa temelde yaklaşımının da sağlıklı olduğunu söylemek güçtür. Ortak Pazar dediğimiz topluluk, Türkiye'yi hem dışlamayı tam olarak göze almamakta, hem de onunla tam bütünleşmeye fazla eğilim göstermemektedir. Türkiye'yi arafta tutan bu davranış, daha da ileri gitmekte, zaman zaman AET ortak üyesine tanımadığı hakları üçüncü ülkelere sağlamakta bir sakınca görmemektedir. Olay, özünde AET üyesi ülkelerin, özellikle Fransa'nın denizaşırı ilgilerinin bir yansımasıdır. Bu temel bozukluğun düzelmesi, tarafların konuya yaklaşımlanndaki yanlışların giderilmesi kadar, her kalemde ayrıntıya inen dişe diş bir pazarlığın sonucunda sağlanabilecektir. AET ile bugünkü devresel sorunlarımıza gelince: Önce belirtmek gerekir ki, Ankara ile Brüksel arasındaki sorunlar salt Yunanistan ve Fransa'nın dönem başkanlıklarımn ürünü değildir. Özde var olan sorunlara, devresel olarak Türkiye'nin bir geçiş dönemini yaşamasının getirdiği yenileri de eklenmiş bulunmaktadır. Burada şu noktayı vurgulamak isteriz: Bu sorunlar, Türkiye'nin içinde bulunduğu geçiş döneminin yarattığı koşullardan olduğu kadar, AET'nin, genel dünya bunalımının da etkisiyle, yaşamakta olduğu ekonomik güçlüklerden de kaynaklanmaktadır. Acaba bu güçlükler aşılmaz bir engel oluşturmakta mıdırlar? Bu soruya "Evet" dememek için elimizde oldukça güçlü belirtiler vardır. Dünya ekonomisinde, Atlantik ötesinden başlayan ve Avrupa'ya doğru sarkan bir düzelme olduğu gözlenmektedir. Bu düzelmenin sürekli olup olmayacağını görmek için fazla beklemeye gerek olmayacağı kanısındayız. Bu gelişmeye koşut (paralel) olarak da, Türkiye'deki geçiş dönemi belirli bir aşamayı geride bırakmak üzeredir. 6 kasım seçimlerine doğru yönelen Türkiye, verilmiş olan takvime göre, normal düzene geçme çabasını yürütmektedir. Bu çabanın nasıl şekilleneceği konusunda somut veriler elde etmek için de, ekonomik bunalımdan çıkışın verilerini değerlendirmek için gerekenden daha fazla bir süreye gereksinim duyulacağını sanmıyoruz. Geçmişte yaşadığımız olayların kaçınılmaz sonucu olan sancılı geçişin, sağlıklı bir doğuma dönüşmesi halinde, iki düzelmenin çakışmasıyla ilişkilerdeki normalleşmeye elverişli bir havanın doğması güçlü bir olasılıktır. Bu durumda, ilişkilerimizin gerçekten gergin olduğu Yunanistan ve Fransa'nın dönem başkanlarının aşılması olanaksız güçlükler yaratmayacağı kanısındayız. Ancak burada bir noktaya çok dikkat edilmesi gerektiğini düşünmekteyiz. Türkiye, AET ile ilişkilerinde "gâvura kızıp oruç bozan" bir tutum içine girmemeye özen göstermelidir. Bu gö» rüş, teslimiyetçi bir politika izlenmesinin istenmesi anlamına gelmez. Ankara bağımsızlığındaki kıskançlığı sürdürmekle birlikte, Avrupa ile ilişkilerini koparmamanın gerekliliğini de anlamalıdır. Kendi görüşlerini, dirençle ileri sürerken Türkiye, AET ve dolayısıyla Avrupa (aynı zamanda Batı dünyası demektir) ile ortak paydayı da bulabilecek olanaklara sahiptir. Bunların akıllıca degerlendirilmesinde ülkemizin büyük yararları vardır. "Biz Avrupa ile bozuşalım, ABD ile daha sıkı ilişkilere girerek bu bozukluğu giderebiliriz" düşüncesindeki yanlışlık sanıyoruz olayların gelişmesiyle daha da belirgin bir hal almıştır. Kissinger'in "gayrısiyasi ve gayrıekonomik" gezisi, görüşmelerin belli bir anında, bu gerçeği bir kez daha vurgulamıştır sanırız. Tüm bu veriler, önümüzdeki dönemde AET ile işimizin zor olduğunu, ama bu zorluğun hiç de üstesinden gelinemez bir nitelik taşımadığını göstermektedir. "İstila" kelimesi Japontarihkitaplanna, "htila" kelimesi yeni baştan giriyor. Sözkonusu kelime Japonya 'nm ikinci Dünya Savaşı sırasmda Asya'daki hareketleri ile ilgili olarak kullamlacak. Japonya Eğitim Bakanltğı 'nın ders kitaplan konusunda çıkardığı birgenelgede, yurtseverliğe ve ülkenin savunması ile ilgili konulara daha fazla önem verileceği kaydedildi. Atina'da 15 bin kişi Amerikan üslerini protesto etti ATİNA (a.a.) Yunanistandaki Amerikan askeri Uslerinin kapatılmasını isteyen binlerce kişi, önceki gün Atina'da protesto yürüyüşü yaptı. Polis, göstericilerin 15 bin kişi olarak tahmin edildigini bildirdi. Buna karşın, gösterileri düzenleme komitesi, Atina Üniversitesi'nden Yunanistan parlamento binasına dek süren yürüyüşe 30 bin kişi katıldığını ileri sürdü. Bu gösteriler, solcu kuruluşların savaşa karşı çıkan kesimlerince düzenlenmişti. Yıınan turizmi Yunan resmi istatistiklerine göre, Yunanistan 'da bu ytlın ilk S ayında turizm sektöründe, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 8.6 gerileme kaydedildi. Libyalı korsan Geçen hafta Libya Hava Yolları'nın Romanya'dan kiraladığı biryolcu uçağını Güney Kıbns'taki Larnaka Havaalanına kaçıran ve daha sonra Rum polisine teslim olan ikihava korsanından birinin intihara teşebbüs ettiği bildirildi. Pahah anıta son tvyetler Birliği'nde Devlet, Çok pahalıya malolduğu " gerekçesiyle, İkinci Dünya Savaşı aleyhinde anıt yapılmamasını istediğini bildirdi. Bir Sovyet sanatçısı, konu ile ilgili olarak bilgi verirken Devlet Başkanı Yurt Andropov 'un ülkenin bir ekonomik darboğazdan geçtiği bir sırada, anıtlara bu kadar çok para harcanmasma karşı olduğunu kaydetti. Korsika'da dün yine bombalar patladı TÜRKLER VtYANA ÖNÜNDE tklnci Viyana kuşatmasının 300. yıldönümünde Viyana Sanatevi 6 ay için bir padişah otagına benzetildi. Bu binadaki sergiler 300 milyon liraya mal oldu. Ttirk Yıh Avusturyalılara yanm milyar liraya mal olacak Dış Haberler Servisi İkinci Viyana kuşatmasının 300. yıldönümünde Viyana yeniden Türklerle içiçe. Avusturyalıların, Osmanlılar karşısında kazandığı ilk ve büyük zaferin anısına Viyana ve çevre kentlerinde 13 sergi açıldı. Viyana'daki Sanatevi'nin dış çehresi bir otağa dönüştürüldü, Piyasaya bu konuyla ilgili tam 30 kitap çıkarıldı. 4 mayısta başlayan sergiler ekim ayının sonuna kadar sürecek. Genel olarak "Türk yılı" ilân edilen 1983 yılının yarısını dolduran bu şenlik, Avusturyalılara yaklaşık yanm milyar liraya mal olacak. 1933'de Hınstiyan Sosyal Partili Başbakan Engelbert Dollfuss'un iktidan sırasmda Viyana'yı Papa'nın elçisinin kurtardığı söyleniyordu. Hatta savaştan önce yapılan dini ayin, önem sırasmda savaştan önce geliyordu. Hatta o yıl yapılan resmi geçitlerde yüzlerce kişi "esir düşıtıüş Hınstiyanlar" rolünde yarıçıplak ve elleri bağlı olarak yeralmıştı. Aradan geçen bunca yıldan sonra Avusturyahlar duruma daha serinkanlı olarak bakmaya başladı. Artık Viyana kuşatması "HırıstiyanlıkMiisliimanlık savaşı" değil, egemenlik için çar pışan iki imparatorluğun mücadelesi olarak değerlendiriliyor. Sergi sırasmda Sanatevinin üst katında o dönemde yapılan Türk ve Avusturya börek ve çörekleri yeniyor, kahve içiliyor. Bu yılki törenlerde kahve ön plana geçiyor. Viyanahlar "Kahvehaneler kenti Viyana"ya kahvenin bu savaş sırasmda getirildiğini düşünüp, Türklere karşı derin bir şükran duyuyor. Efsaneye göre Türk kılığında Katolik Ordularına haber taşıyan Kolschitzki adh birine Osmanlıların Erzakı arasında ele geçirilen yirmi çuval kahve armağan edilmiş. O da ilk kahvehaneyi açmış. Tarihçiler, ilk kahvehaneyi kuşatmadan iki yıl sonra bir Ermeni casusunun açtığını kanıtlamış, ama 1983 yıh yine de "Viyana kahvehanelerinin 300. yılı" olarak kutlanıyor. Kahvehaneciler Derneği'nin yayın organında bu konuda şöyle deniyor: "Efsaneler gerçeklerden daha uzun ömürliidiir," Viyana'nın Sosyalist Belediye Başkanı da aynı kanıda: "Biz yine de Kolschitzki'yi destekliyoruz. tsviçreliler Giyom Tell'in oğlunun başındaki elmayı okla vurduğu çayın gösterdiginde onlara inanmıyor muyuz?" AJACCtO (AP) Akdeniz'de Fransa'ya bağlı Korsika adası dün yeniden bir dizi patlamaya sahne oldu. Ayrılıkçılann gerçekJeştirdiği sanılan bombalı saldırılarda bir polis karakolu havaya uçtu, iki devriye motoru batınldı ve bazı turist araçları Otolara kelepçe yakıldı. Londra'da polisler son birkaç Korsika güvenlik yetkilileri hafta içinde, yanlış yerlere parbombalı saldınlar sonucu büyük keden otomobillerikelepçeteyemaddi hasar meydana geldiğini •ek cezalandırmaya büyük bir söylediler. ıtzla devam ediyorlar. OtomoKorsika adasında, Fransa'dan rillerin arka tekerlerinden bir ta ayrılma yönünde mücadele eden tesine takılan demir kelepçeler, gruplann bombalı saldırıları son •ncak üç saatlik bir uğraş sonun aylarda giderek yoğunlaşmıştı. \a çilingir tarafından Dün gerçekleşen saldınlar ise, çılabiliyor. son ayların en büyük saldırısı niteliğinde. Ayrıhkçı gruplann saldırıları 1970'li yıllara kadar uzanıyor. Gııatemala'da gelecek yıl Kiırucu Meclis seçimleri yapılacağı açıklandı GUATEMALA CİTY (ANKA) Orta Amerika ülkelerinden Guatemala'da Efrain Rios Montt'un başkanlığındaki askeri cunta, gelecek yılın eylül ayında genel seçimler yapılacağını açıkladı. Genel seçimlerde, geçen yıl askıya alman Anayasa üzerinde değişiklik yapacak kurucu meclis üyeleri beîirleneceği bildirildi. Rios Montt'un bu kararının olağanüstü durum ilanından kısa bir süre içinde açıklanması gözlemciler tarafından ilgi ile karşılandı. Guatemala'da önceki gün askeri cunta olağanüstü durum ilan etmişti. Olağanüstü durumun, ülkenin önemli politikacıları ile bazı yüksek rütbeli subayların, Rios Montt'un istifasını istemeleri ve darbe söylentilerinin yoğunlaşması üzerine ilan edildiği belirtiliyor. Birleşik Amerika Dışişleri Bakanlığı, Guatemala'da ilan edilen olağanüstü durumun geçici olması ve olağanüstü durum cerçevesinde ahnacak özel önlemlerin ılımlı bir biçimde uygulanması dileğinde bulundu. İran, Irak'a karşı genel saldırıya geçtiğini bildirdi TAHRAN (THA) İran birliklerinin, cephe boyunca Irak'a karşı genel bir taarruz harekâtına giriştiği bildirildi. iran Islam Cumhuriyeti Sesi radyosundan yayınlanan İran Genelkurmay Başkanlığı savaş bildirisinde, havadan ve karadan Irak birliklerine cephe boyu başlatılan genel taarruz sırasmda yüzlerce Irak askerinin öldürüldüğü, çok sayıda mevzinin tahrip edildiği, araç ve gereçin elegeçirildiği öne sürüldü. Bağdat radyosundan yayınlanan savaş bildirisinde ise, "Gorepan" sınır bölgesinde bir tran birliğinin ablukaya alınarak tamamen imha edildiği, çok sayıda mühimmatın ele geçirildiği belirtildi. agiliz kilisesi îgiltere'de kilise, "Adamasma ' diğer bütün ölüm cezaları bir ıha tngiltere 'ye giremeyecek " >.di. Kilise 'nin yaytnladığı bilride, tüm kilise yöneticilerinin, tirilmek istenen ölüm cezasına idetle karşı olduğu belirtildi. ışbakan Margaret Thatcher, sa süre önce parlamentoda ptığı konuşmada, kanun kocuların, tngiltere 'de yeniden im cezası uygulanması lehinoy kullanabileceklerini ve bu fann herhangi bir parti baskısı nadan özgür olarak kullamlaeceğini söylemişti. GAYRİMENKUL SATIŞ İLANI KADIKÖY 3. tCRA MEMURLUĞUNDAN Dosya No: 1982/1505 Talimat Bir borçtan dolayı mahçuz olup açık artırma sureti ile satılmasına karar verilen KadıköyGöztepe mahallesi, Tanzimat ve Rıfai bey sokaklarmda kain 105 pafta, 949 ada, 77 parsel sayılı kat mulkiyekitine çevrili 1079 m2 mikıarlı, 9 kat, 4 dilkkan, 16 daireii bahçeli kargir apartmanın 500/8896 arsa paylı 8. Kat 20 nolu Dairesi Kadıköy 3. tcra Dairesinde satılacaktır. İMAR DURUMU: Dosyada mevcut Istanbul Beledresi Imar Mudurlüğunun 23.12.1982 tarih ve 6334 sayılı imar durumu il t : Mezkür 77 parseleayrık nizamda serbesl bina yüksekliği, en çok 20 M. bina derinliği, en az 5 M. önbahçe mesafesi, en az 4 M. yan ve arka bahçe mesafeleri % 25 bina sahası emsali, 1.8 inşaat sahası emsali verilmete olup k o r i nottaki gibi alınaca|ı, parselin ifraz edilemeyeceği ve iskan sahasında kaldjgı kaydedilmektedir. Ayrıca Notlar hanesi de vardır. EVSAFI: Söz konusu taşınmaz KadıkoyGöztepe mahallesi, 1 anzımat soka.ği ile Rıfatbey sokağının kesiştiği köşebaşındaki Tanzimat sokağından 8 kapıtaj numaralı SERKAN Apartmanının 8. kat 20numaralı dairesidır. Daire apartman giriş cepesinin sol tarafında bulunmaktadır. Daireden: Girişte hol, holün sağında bir oda, solunda balkonlu mutfak, karşısında L şeklinde balkonlu salon ve bir koridor, bu koridor üzerinde bıri balkonlu iki oda, ile banyo giriş holunun sol girisinde WC bulunmaktadır. Banyoda küvet, klozet ve lavabo tesisatları vardır. Mutfak tezgahaltı ve üstu dolaplarını ihtiva etmektedir. Döşemeler: Odalarda ve salonda ahşap parke, diğer mahallerde ise seramik ile kaplanmıştır. Dairenin su, elektrik ve kalorifer tesisatı mevcuttur. Binanın asansöru vardır. bina betonarma karkas sistemde bahçeli blok nizamda vasatın ustunde işçttjk ve malzeme ile ınşa edilmiştir. Bağdat caddesine yakın bir mesafededir. Bu bakımdan ulaşımı lyidir. Her turlu belediyecilik hizmetlerinden yararlanmaktadır. KIYMETİ: Bılirkişice söz konusu laşınmaza 5.300.000. TL.sı kıymet taktir edilmiştir. Satıs şartları: 1 Satış 8/8/1983 pazartesi gunu saat 13.30'dan 14.00'e kadar Kadıköy 3. lcra Dairesinde açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin % 75'ni ve ruçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle aiıcı çıkmazsa en çok artıramn taahhudu baki kalmak şartıyle 18/8/1983 perşembe gunu Kadıköy 3. (cra Dairesinde saat 13.3014.00'de ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da ruçhanlı alacaklıların alacağını ve satış masraflarını geçmesi şartıyle en çok artırana ihale olunur. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen kıymetin % 10'u nısbetinde pey akçesi veya bu miktar kadar mılli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lâzımdtr. Satış peşin para iledır, alıcı istediğinde 20 gunu geçmemek uzere mehil verilebilir. Dellâliye resmî ihale pulu, tapu harc ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden odenir. 3 Ipotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin ( + ) bu gayrimenkul uzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddıalarını dayanagı belgeler ile onbeş gun içinde dairemıze bildirmeleri lâzımdır; aksı takdirde hakları tapu sıcili ile sabıt olmadıkça paylaşmadan hariç bırakıJacaklardır. 4 satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse lcra ve tflâs kanununun 133. maddesi gereğince ihale feshedilir. tki ihale arasındaki farktan ve % 10 faizden alıcı ve kefillerı mesul tutulacak ve hiç bir hükme hacet kalmadan ker.dilerinden tahsil edilecektır. 5 Şartname, ilân larirıinden itibaren herkesin gorebilmesi için dairede açık k olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnarneyi görmuş ve munderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bılgi almak istiyenlerin 1982/1505 T. sayılı dosya numarasiyle memurluğumuza başvurmaları ilân olunur. 29/6/1983 ESKt DÜŞMAN Viyanalılar kuşatmadan 300 yıl sonra artık Osmanlı Sadrazamı Merzifonlıı Kara Mustafa Paşa'ya düşman gözüyle bakmıyor. KTFD htikümeti Referandum Yasası'ııı Meclise sımmadı İZZET RIZA YALIN LEFKOŞE KTFD Hükümeti "referandum yasa tasansı''nı Federe Meclis'e dün de iletemedi. Hükümet, "bu adımın yanlış anlaşılmamasını temin bakımından, karannı ilerki günlerde acıklamayı daba uygun" gördüğünü bildirdi. KTFD Meclisi toplantısına önümüzdeki salı, 3 temmuz'a dek ara verildi. Federe Meclis'in dünkü birleşiminde hükümetin bu yasa önerisiyle ilgili görüşünü açıklamak üzere kürsüye geien Başbakan Mustafa Çağatay, "bu safhada, dünyayı yanımıza almanın önemini dikkate alarak ve DenktaşDe Cuellar görüşmesini menfi yönden etkilememek için" yasa önerisini ınscher kral A Imanya Dışişleri BakaHans Dietrich Genscher'in, D Dışişleri Bakam George Itz'un davetlisi olarak 11 jmuz 'da resmi bir ziyaret için Mngton 'a gideceği açıklan 1T Yangın •upa Ekonomik Topluluğu nisyonu Orman yangtnlan ve yağmuru ile mücadele edilini ve bu amaçla 100 milyon upa Para birimi harcanmaistedi. Roma'da uzun ve sıcak bir yuz bekleniyor NİLGÜN CERRAHOĞLU ROMA Başkent Roma'da siyasi çevrelere göre Italya'yı uzun ve hükümetsiz bir yaz beİcIiyor. 5'li siyasi partiler koalisyonundan başka çare olmadığı yolunda birleşen siyasi liderler (Berlinguer dışında) bu koalisyonu kurmakta karşılaşılacak güçlükleri de yadsımıyorlar. 198182 döneminde Cumhuriyetçi Parti Genel Sekreteri Spadolini'nin başkanlığında denenen ve 18 aylık bir süreden sonra geçen yaz düşen 5'li koalisyon ortaklığı konusunda gözlemciler derin kuşkular taşıyor. çım arefesinde sıkı bir söi düellosuna girişen bu partilerin liderleri arasındaki rekabetin nasıl cözümleneceği, bu ortaklıktan nasıl bir hükümet politikası doğacağı, Başbakanlık koltuğuna kimin oturacağı, son derecegüç pazarlıklardan sonra kurulabilecek bir hükümetin hareket kabiliyetinin ne olacağı, böyle bir hükıimetin muhalefetteİci komünistlerle nasıl bir ilişki içine gireceği gibi sorular başkentte siyasi çevrelerce endişe yaratan konular olarak ortaya çıkıyor. Şimdilik iki büyük parti arasında (Hıristiyan Demokratlar ve Soslayistler) hakemlik yapmak görevini üstlenmeye hazır görünen Cumhuriyetçi Parti Genel Sekreteri Spadolini'nin Başbai:anhk koltuğunu kolay kolay başkalarına bırakmak istemeyeceği anlaşılıyor. Parti'nin oylarıyla nispi bir artış sağlayan Sosyalist Parti Genel Sekreteri Craxi ıse, öteden beri gözkoyduğu Başbakanlık koltuğuna sahip çıkmak için Spadolini ile sıkı bir yarışa girmeye hazırlanıyor. Seçimlerde ilerleme kaydeden her iki parti de, bu başarıyı siyasi güç dengesini değiştirmek için sermaye yapacağa benziyor. Bu arada Italya'nın demokrasi tarihinde uğradığı en büyük yenilgiyi hazmetmeye çalışan Hıristiyan Demokratların parti içindeki eski patronları arasında (Fanfani, Andreotti gibi) kıyasıya bir "hesaplaşma" dönemine girileceği sanılıyor. Yedikleri beklenmedik darbeden dolayı son derecede huzursuz olan Hıristiyan Demokratların bir yandan meydanı kolayca diğer koalisyon ortaklarına bırakmaktan kaçınırken, bir yandan da parti içinde son zamanlarda geliştirdiği "yenileme" politikası ile şimşekleri üstüne çeken DC Genel Sekreteri de Mita'nın istifaya zorlanacağı sanılıyor. De Mita'nın ısrarla "istifa etmeyeceğini ve bu yönde kendisine baskı yapılmadığım" iddia etmesine rağmen, gözlemcilerin pek çoğunun beklentisi bu yolda. Olayların bu şekilde geIişmesi halinde Hıristiyan Demokratlar arasında yeni bir Iiderlik mücadelesinin doğması kaçınılmaz görünüyor. Tüm bu unsurlar ilk kez 12 temmuz'da toplanması beklenen yeni parlamentonun ltalya'yı kolayca istikrarlı bir hükümete kavuşturmasını güçleştiriyor. " L a Repubblica"mn vurguladıği gibi son seçimler Italya'nın siyasi ve ekonomik sorunlannın çözümünü büsbütün zorlaştırıyor ve belki gene "bir çıkmaz sokağa yöneltiyor" Italya'da seçimlerin ardından Meclis'e sunmadıklannı söyledi. DenktaşDe Cuellar görüşmesi 4 temmuz günü İsviçre'nin Cenevre kentinde yapıiacak. lr Hükümetin referand> " 3'T;a tasansını Meclis'e sunmamasına karşıhk, Lefkoşe Bağımsız Milletvekili ve Meclis Hukuk ve Siyasal Işleri Komitesi Başkanı Fuat Veziroğlu yasa önerisini Meclis'e sundu. İtalyan Sosyalistleri: Hıristiyan Demokratlar taviz vermezse muhalefete geçeriz ROMA, (a.a.) İtalyan Sosyalist Parti lideri Bettino Craxi, geçen hafta sonu yapılan genel seçimlerde önemli oranda oy kaybına uğrayan Hıristiyan Demokratlar'ın yeni hükümetin oluşturulmasında bazı tavizler vermemesi halinde, Sosyalist Parti'nin muhalefete geçeceğini açıkladı. Parti yöneticileri ile beş saat süren toplantıdan sonra gazetecilere açıklama yapan Craxi "Haklı koşullar gözönüne alınırsa. Hıristiyan Demokratlar'la ve diğer küçük merkez parlileri ile yeni bir koalisyon hükümeti kurmaya hazırız. Ancak, Hıristiyan Demokratlar, seçimlerde hiçbir şey olmamışçasına hareket ederlerse, muhalefete geçmekten bir an bile çekinmeyiz" dedi. Siyasi gözlemciler, Craxi'nin bu açıklamalarım, kurulması muhtemel yeni koalisyon hükümetinin başbakanlığını istediği şeklinde yorumluyorlar. Seçimlerde oy oranını yüzde 2 artırarak, yüzde 11.4'e yükselen Sosyalistler'in yeni başbakanın Sosyalist olması için Hıristiyan Demokratlar'a baskı yapmaları beklenmekte. ıgola'da çatışma \ngola habar ajansı Angop, hlı kuvvetlerin Borjo eyale'eki Tsiba Ngomi kasabasma enledikleri operasyonda rekarşıtı Unita cephesine bağ> kişinin öldürüldüğünü bil<i. ng Kong giltere Dışişleri Bakanlığı g Kong'un geleceği konu'a Çin Halk Cumhuriyeti ile 'an görüşmelerin ikinci aşanın yakında başlayacağını adı. lan'da karışıklık (lc. (f. K. 126) ( + ) llgililer tâbirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: ;451 n günlerde büyük karışık•a sahne olan Sudan 'm güHıristiyan Demokratların, yaletinde yeni karışıklıklaışgösterdiği ve eyaletin tek Sosyalistlerin ve koalisyon içinılanının kapatüarak askeri de söz sahibi 3. büyük ortak îıam altına alındığı bildirili line gelen Cumhuriyetçilerin tekrar nasıl bir araya geleceği, se • Boğazıçi Unıversitesi ve İETT kartımı yitirdim. Geçersizdir. tRFAN ÖNEL • B.Ü. şebekemi kaybettim. Hükümsüzdür. ALBERT BENBASAT