12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 TEMMUZ 1983 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 Ozetle \avaş Biike ve tedilek Erdem 24. Akşehir Nasreddin Hoca enlikleri çerçevesinde düzenleen "9. Giilmece Öyküsü Yarış~ tası"nda bu yılilk üç dereceye irebilecek yapıt bulunamadı ve a mansiyon verilmesi kararlaş'nldı. Seçici Kurul'un karanna re, Savaş Biike "Nereden Neeye" ve "kumpanyalan Kumtanyası". Özdikel Erdem de 'Zamparalık Nişanı" adlı öykürriyle mansiyona layık görüldü?r. Her iki yazara da, ödülleri, temmuz çarsamba günü düenlenen bir törenle Akşehir iultur Salonu 'nda verildi. Duyduk Gördük Belediyenin yükümlülükleri üzerine Istanbul Belediye Başkanı A bdullah Tırtıl, son basın toplantısında Belediye'nin taksi ücretlerini denetlemekle sorumlu olmadığını açıklamıştı. Bu haber "Cumhunyef'te yaymlandıktan sonra, Hasan Pulur "Hürriyet"teki köşesinde Tırtıl'm bu tutumunu eleştirmişti. Bunun üzerine Tırtıl, yardımcılarına emir vererek "konu"yu araştırmalanm istemis. Şimdi, yardımcılarının yapacağı araştırmanın sonucunu bekliyormuş. Eğer "Belediye taksi ücretlerini denetlemekle yükümlü değildir," sonucunu alırsa açıklama gönderecekmiş. Biz hemen söyleyelim: Belediye'nin en büyük sorumluluklanndan biri vatandasın "soyulmasmı"önlemektir. (1580sayılı Belediye Kanunu Madde 15 fıkra 9: "... Otobüs, otomobil ve emsali (şimendiferlerden maada) nakliye vasıtalarınm sağlamlığına, temizliğine dikkat ederek bunların azami haddi istiabisini ve tahammül derecelerini ve sınıflannı ve numaralannı tayin ve işletenlerin ehliyet ve sıhhatlerini murakabe ve ücret tarifelerine riayetlerini temin edecek tedbirler ittihaz etmek ve icabında bunları bizzat temin ve idare eylemek ve mevzu kanunlar mucibince selahiyettar dairelerden verilen vesikalara müsteniden işlemlerini ruhsata bağlat "t re aktaracağız... 32 kısım tekmili • birden... tşte başlıyoruz: • Cadde ve sokaklarda ayna gibigöz alıcı eşyayı örtmeden taşımak. 1 • Yapılışları, görünüşleri ve t kokulan ile gelip geçenleri tiksindirecek, rahatsız edecek, çöp, sakatat, yaş deri gibi şeyleri açıkta taşımak. • Halkın arzusu hilafına resim çekmek, • Can'u tavuk ve diğer hayvanÜstelik Belediye'nin öyle "bü lan baş aşağı taşımak, yük" sorumluluklan da var ki, • Hayvanları dövmek, eziyet saymakla bitmez. Tırtıl, Beledi etmek, hayvan oynatmak ve döye Başkanı olduğundan beri bu ğüştürmek, hayvamn takatımn tür denetimler biraz aksadığı için üstünde yük yüklemek, halkın Istanbultam bir "curcuna" için şefkat hislerini rencide ederceside kaldı.. Biz de Belediye'nin ne kırbaçlamak, kırbaç tozlu raflarına kaldınlmıştır dü şaklatmak, şüncesi ile bu yetkileri bir kez da• Parklardaki kanepelerde yeha hatırlatalım dedik... tstanbul mek yemek, içki içmek ve Belediyesi'nin koyduğu yasakla yatmak, n (uymayanlan cezalandırmak • Umumi yerlerde yatak kılıBelediye'nin yetki ve görev alağı ile dolaşmak, (sokağa piiama nı içindedir) zaman zaman sizle ile çıkmak) kesinlikle yasaktır... oljenitsin ülkesine lönme umudıtnda Ulkesi Sovyetler Birliği'nde uruttuğu muhalefet çalışmala<ndan öturu 1974 yılında yurt ışına surulen Nobel Edebiyat dıilu sahibi Aleksandr Soljenit'n, BBC Televizyonunda katılığı bir soyleşide, bir gun Sovetler Birliği'ne donmeyi umut ttiğini soyledi. "Gulag Takımaaları" ve "tvan Denisoviç'in iayatında Bir Gun " romanlamın yazan, "artık pek o kadar enç sayılmam. Bu yuzden, zalan benden yana değil. Ama taih umulmadık olaylarla dolu'ur" dedi. E5'e yakın oturmak şans mı? lüzik Sarayı ıçılıyor Emirgân Korusu içindeki üç ırihi yaptdan Beyaz Köşk, 15 ün sonra açılıyor. Türkiye Tuing ve Otomobil Kurumu taramdan Müzik Sarayı olarak düenlenen ve baştan başa restore dilen Beyaz Köşk'ün önünde, apımı sürmekte olan 400 kişi1 bir açık konser alanı var. şkün 100 kişilik ana salonun'a ve yan odalarında da kış ayvında Oda Müziği konserleri erilecek. Aynca, köşkün büyük alonlanndan biri Türkiye'de ilk ez "Müzik Kitaphğı" olarak lüzenlendi. Biz de değerli müzik aleti yapıyoruz Kültiir Servisi Istanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Enstrüman Yapım Bölümü öğrencilerinin ürünleri Nişantaşı Urart Sanat Galerisi'nde sergileniyor. Geçen yıllarda benzeri bir kez de Izmir'de açılan bu sergide 21 öğrencinin yaptığı keman, viyolonsel, kudüm, ut, tambur, vigut, kemençe ve gitar olmak üzere toplam 45 parça yer alıyor. Ağustos başına kadar açık kalacak olan sergide en ucuz çalgı, gövdesi cevizden, göğsü selviden yapılan ve 20 bin lira değer biçilen keman, en pahalısıysa akçaağaçtan, abanozdan, ladinden yapılan ve 600 bin lira değer biçilen bir viydlonsel... Sergide yer alan biri alto, öteki soprano olmak üzere iki kemençe de Enstrüman Yapun Bölümü odacısı olan Nural Yumlu'nun ürünü. Nural Yumlu öğrencilerin atölyedeki çalışmalarını izleyerek ve bölüm başkanı Cafer Açın'ın yardımıyla kemençe yapmasını öğrendiğini söylüyor. Vurmalı sazlar, nefesli sazlar, mızraph sazlar, yaylı sazlar ve tuşlu sazlar olmak üzere beş ayn dalda hem kuramsal hem uygulamalı öğretim yapılan Enstrüman Yapım Bölümü'nde öğrenciler kemandan gitara, tamburdan piyanoya kadar birçok çalgıyı üretebiliyorlar. Yaptıkları müzik aletleri için gerekli tüm malzemeyi hatta tutkalı bile kendilerinin aldığını söyleyen okulun 2. sınıf öğrencisi Arslan Çekiç, "Aradığımız kalite ve çeşitteki malzemeyi hemen bulamıyoruz. Çoğu kez oduncularda malzeme aramaktan derslere giremiyoruz" diyor. Yaptığı kemençelerle sergiye katılan Arslan Çekiç, okulları hakkmda şunları söylüyor: "Oknlda hemen biitün enstriimanlann yapımı öğretiliyor. Haftada 20 saat atölye çalışmasının yanısıra, Tiirk müziği, Batı müziği solfeji, meslek teknoloji ve teknik resim dersleri göriiyoruz. Bizler enstrümanlan piyasada bulunan ya da yurtdışından getirilenlerin fiyatlannın çok altında bir fiyata mal ediyoruz. Örneğin, Avrupa'dan getirilen piyanolar yaklaşık 6 milyon lira, oysa biz onlann çok daha kalitelisini bir milyon liraya yapıyoruz. Öğrencilerin iki önemli sonınu var. Birincisi sağlam ve kaliteli malzeme bulmak, ikincisi çalışabilecek yer sağlamak. Ülkemizde hem enstrüman, hem de enstrüman yapımcısına gerek var. Memed Nazım, Güllü Aybar da aynı binada. Bitişikteki Caf£ Gymnase'da sabah kahvesi, akşam kahvesi, siirttyle kahve içiliyor. Mübin Orhon (solda) resimlerini göstereceğine söz veriyor. Memed'in (ortada) gözlerinde astigmat çıkmış, bugün ilk kez gözlük takıyor. Yakında bir lise varmış. Komet (sağda), Mübin Orhon'la Memed'e takıhyor: "Yarın tatil bitiyor, okullar açılıyormuş. Burası şenlenir artık." Birkaç giin sonra gazeteler, uzun yıllardan beri Paris'te yaşayan Tiirk ressamı Mübin Orhon'un ölüm haberini veriyor. (Fotoğraf: Turgut SALGAR) /\f*l ^ MJRl IYİT* a Hı m u Günlerden25 nisan 1981. Paris'te Raspail Bulvan, 210 numara. Burası neredeyse birTiirk evi. Ressam Mübin Orhon burada oturuyor. Ressam Komet (Gürkan Coşkun), Münevver Andaç, Aynca enstrümanlann dışalım olanağı da bir hayli yüksek. Eğer bir enstrüman fabrikası kurulsa, hem okuldan mezun olan bizler issiz kahnayız, hem de ülkemizdeki enstrüman açıgı kapanır." Sergide uzmanlarca ses ve kalite bakımından kurallara uygun bulunan 45 çalgı aletinin yanısıra, söz konusu aletlerin yapımı da uygulamalı olarak sunuluyor. 'Jesus Christ Superstar" Bııdapeşte'de Norman Jewıson'un 1973'de evirdiği "Jesus Christ Supersar" adlı film, on yıllık bir ge•ikmeyle Macaristan 'ın başkenti tudapeşte 'de üç sinemada birlen gösteriliyor. Hz. tsa'nınyaammı dile getiren filmin Macaistan'da bu kadar gecikmeyle töstejçilmesine değinen Komulist Partisi yayın organı ' 'Neps:abadsag", bunun, dine verilen rir bdün olabileceğinden kuşkuanılmasından kaynaklandığını lelirtti. Kentlerde kimi yoUar açthrken seviniür, kimi yollar açıhrken de üzülünür.. Adana'da da bu tablo sık sık yaşanır durur. Birkaç yıl ö'nce E5 Karayolu 'nun kent içinden geçirileceği güzergâh belirlenerek kamulaştırmaya gidildiğinde evi yıkılanlar üzülürken, arka plandayken yolun açılmasıyla birlikte evi cadde üstüne çıkanlar seviniyorlardı. Şimdiyse, 4 ay ö'nce tçişleri Bakantığı 'mn yaymladığı bir Geçtiğimiz pazar sabahı istihgenelge, evi E5 Karayolu üzebarat servisimizin telefonu çalrinde olanlann huzurunu kaçırdı. Gazetedeki telefonlar zaten dı. tçişleri Bakanı Selahattin Çesürekli çalar ama sabahın erken tiner, Edirne'de başlayıp Hatasaatlerinde pek arayan olmaz. ya dek uzanan E5 Karayolu'Hele pazar sabahmda... Neyse, nun güzel bir görünüme kavuştelefonu açart arkadaşımızla te turulması içinilgililere emir verlefondaki ses arasında şöyle bir mişti... konuşma geçti: Bakanlığın bu genelgesinden "Alo, ıstihbarat servisi mi?" sonra ES'in geçtiği tüm il ve II"Evet efendim" çelerde belediyelerce çalışmalar "Ben Vahap Esendağ. Yeni yapılırken, Adana Belediyestde Düzen Partisi Genel Başkanı." kendi sımrlan içinde kalan bö"Buyrun efendim." liimde yeni düzenlemelere gitme"Yazılı bir beyanat vereceye başladt. gim." Adana Belediye Ekipleri cad"Evet, dinliyorum." de üzertndeki ev ve işyerleri sa"Teybiniz var mı?" hiplerini bu konuda uyanrken, "Ne yapacaksımz teybi?" çit düzenlemesi,çiçeklerekilme"Teybe okuyayım daha kolay si, tüm ev ve işyerlertnin temiz olur." boyanması isteniyordu. Bu kez "Maalesef yok ama isterseniz bu kesimde oturanlar yeni düteleksle geçebilirsiniz. Teleksmiz zenlemelerm kendilerine parasal var değil mi?" yük getireceği düsüncesiyle yakı Teleksle geçilse olmaz mi? nırken, Belediye'de düzenlenen bir toplantıda başkan yardımcılarından Halil Ibrahim Kuloğlu, basın mensuplarına, "Bu bir emirdir. Yerine getirilmesi gerekir. Bizim yapacağımız hiçbir şey yok. Belki de bu vatandaşların en büyük şanssızlığı E5 üzerinde oturmalarıdır" diyordu... Kimbilir, belki de yülar önce sevinenler için, E5 artık Sayın Kuloğlu'nun dediğigibi, "Şanssızl'k Yolu" olmuştu... Kuaför ŞahirH sakın yubana atmayın Ankaralı okurumuz Hasan Koç, evine bıraküan ilginç bir el ilanım bize yollamış. Kendisine tesekkür ediyor ve Kuaför Şakir Ünaldı'nm pazarlamacı dehası önünde saygıyla eğiliyoruz Pazarlamamn önemini kavramış bir kişi olarak, Şakir Ünaldı, evlere dağıttığı ve tabii tümünü aktaramadtğımız ilanında aynen şöyle dtyor: Sayın Hammefendiler; Bildiğiniz gibi kuaförlük denince akla gelen tek kelime siz hanunefendilerin saçlanmzda, yüzlerinizde, el ve ayak parmaklannızdaki ek güzellik ve ilavelerin icra edildiği temizlik ve ütizttği ile özeBiği olan müessesedir... Müşterilerimize güven kanıtı 23 senelik meslek hayatımız TürkiyeAvrupa diploması olarak üç başart gösterge tablolartmız dahi bizim dehalanmıza gösterdiğimiz icraatlann ürünüdür. Bu müessesemizin 12 yıldan beripürüzsüz bir şektlde bugüne sizlerin btze vermiş olduğunuz değer övgü karşılığında inançlı ve bilinçli çalısmalarımızın öncülüğü ile gelmiştir. Türkiye 'de ender raslanan güneş ışını veren makinemizin de yardımı ile, boyalı, meçli, kmaü ve naturel saçlannıza sonsuz başan ve en ufak bir zaiyat olmadan kahn, ince dalga yaptığımızı söylüyoruz ve söylediğimiz de sanat dünyasında büyük tepki yapmıştır. Gelin ve nişan başı video çekimi, renkli resimler çekimleri için istek halinde şehiriçi hirlerarası evinizde icraatL. , pılmaktadır. Kuaför Şakir muhit özentisi değil, gerçek sanata önem veren hanımefendilerin kuaförüdür. Yazdıklanmız reklam olmayıp sokak arası olması nedeni ile bizim imkânlarımızı size tanıtma pusulası olup kanıtlan mümkündür. Haber verildiğinde kimsesiz çocuklara, yuvalara ücretsiz saç kesimi yapılmaya gidilir. Okuldan gelecek fakirlik yazısı karşılığı çocukların belirli günlerde ücretsiz saçt kesilir. Muhtardan gelecek fakirlik yazısı karşıhğı gelinlik kardeşlerimizin başı ücretsiz yapılır. Öncülük bizden, takdir sizdendir. KEMAN AÎLESİ ÎTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Enstrüman Yapım Bölümü Oğrencilerinin Yapıtlan Sergisi'nde en pahalı köşe Keman Ailesi'nin yer aldığı bölüm. Resim sanatı ve ressam bozuntuları EŞREF ÜREN Son zamanlarda resim galerileri çoğaldı. Ressam bozuntuları da çoğaldı. Resim yapmasını bilmeyen, anlar görünmek isteyenler de bir o kadar arttı. "Pompler" ve "Pseudo" sıfatlarına layık kimseler güzel bir sergiyi gezerken, "Efendim, benim Jannm değil!" derler. Dilleri "güzel" demeye varmaz. Buna bilgisizlikleri ve olmayan gururları engeldir... Dünyanın neresinde olursa olsun, her sanatta olduğu gibi resimde de bir nitelik, bir kural vardır. Ondan habersizlerin dilinin pelesengi"Bu benim Janrım değil!" sözü, "Benim tipim değü"der gibi bir şey! Herhangi bir resimde biçim değişir, fakat kurallar lök gibi ayaktadır. Tevekkeli Braque, "Kurallan severim, heyecanımızı kasar, aklımızı başımıza getirir" gibi bir anlama gelen bir söz söylemiş. Kurallan inkâr etmeye bilmem mecal var mıdır? Okullar ne işe yarar kurallar olmazsa? Resmin de dil gibi bir grameri vardır. Zaten kurallar "büyük" HAYVANLAR hmaii Guigeç Joan Baez ytitterrand'la buluştu ABD'lifolk şarkıcm Joan Baız, Fransa C. Başkanı Fran:ois Mitterrand'la Elystes Saran 'nda bir öğle yemeği yedi. Yenekten sonra gazetecilerin soru'arına karsılık, Baez, Mitter•and'lapek çok şeyden söz ettik'erini, ancak kendisi için başta *elenin şiddete yer vermeyen bir iünya olduğunu bettrtti. Joan Baez, Paris'in ünlü Concorde Alanı 'nda bedava bir konser ve•ecek. Şiddetten uzak bir dünya ıdanacak olan bu konserde aşk îarkıları söyleyecek Şarlo üzerine bilinmeyen gerçekler ortaya çıktı la karşüaştı. "Bunların pek önemi yoktur" diyen Oona, "Holywood"u gördükten sonra şaşırdı kaldı. 100.000 metre filmi elden geçiren Brownlow, iki ay süren çalışmasının sonunda yepyeni bir Chaplin'le karşılaştı. Oğrendikleri arasında çok ilginç şeyler vardı. örneğin, "Altına Hücum" önce altı ay boyunca Alaska'da çevrilmiş, sonra stüdyoya geçilip herşeye baştan başlanmıştı. Chaplin, "The Kind"i çevireceği sıra kendisine para vermek istemeyen yapımcılarla kavgaya tutuşmuştu. Çare kalmayınca, hepsini stüdyo avlusuna toplayıp onlara küçük Jacquie Coogan'la dans numarasını yapınca tüm direnişi kırmıştı. "Altına Hücum"u çevirmeden çok önce, Chaplin, küçük ekmeklerin valsini Douglas Fairbanks'ın evindeki bir akşam yemeğinde yaratrruştı. Şarlo tipini öfkeli ve kinci bir soytarı olarak yaratışını da şöyle açıkhyordu: "Çünkü gttldürii, çoğu kez kötü niyete dayahdır." Chaplin'e Şarlo adını veren de 1915 yılında filmlerini Fransa'ya getiren bir film ithalatçısıydı. Onun sayesinde Şarlo adı bütün dünya dillerine yerleşmiş kalmıştı. Kültür Servisi Charlie Chaplin'in 1918 yılında çevirdiği "Nasd Film Yapdır?" adlı 23 dakikalık yapıtını, o dönemde yapımcılar sevmemişlerdi. SineÜnlü film yapımcısı Coppoma tarihinin büyük hazineleri a 'mn gişe rekorları kıran sonfilarasında yer alan Chaplin yapıtni "JedVnin Dönüşü", Joan D. ları arasında, bu nedenle baştan v'mge tarafmdan kitaplaştırıldı beri bu kısa filmi sayılıyordu. >e çok geçmeden en çok satan Ancak, Kevin Brownlow ve Dadtaplar listesinin tepesine tırvid Gill, Chaplin'in dul karısı nandı. "New York Times" gaOona'nın yardımıyla pek çok .etesinin verdiği listeye göre, şeyle birlikte bu filmi de ortaya ABD'nin değişik ybrelerindeki çıkardılar. Gerçek bir polis so'400 kitabevinden alınan sonuçruşturmasını andıran bu çalışma ar, "Jedi'nin Dönüşü"nün iki sonunda ortaya Chaplin'in selaftadır en çok satan kitap olnaryosuz çalıştığı gerçeği çıktı. luğunu ortaya koyuyor. Vnlü Pilatoda çekimin gidişine göre asusluk romanları yazan John senaryoyu ayarlayan Chaplin, .e Carri'nin son yapıtı "Küçük "gag"larını da anlık esinlerin solezginci Kız" ise listede ikinci nucunda değil, enikomı uzun süırada. Nornıân Mailer'in son ren araştırmalar sonunda ortaya omanı "EskiAkşamlar" birstiçıkarıyordu. ° başlarda gittikten sonra son 45 yaşında olan ve Abel Ganıfta dokuzuncu sıraya düştü. ce'in ünlü "Napolyon" filminin eksik bölümlerini bulan Ressam Fra Angelico Brownlow, "Hollywood" Kevin adlı is. yuzyılda Italya 'da yaşayan belgeseline başlarken Charlie tüyuk ressam Fra Angelico, Pa Chaplin'e geniş yer verme karala II. JeanPaul tarafmdan rındaydı. Yeni ölen Chaplin'in 'tnutlu" kişiler arasına alındı. karısı Oona, ona arşivlerinin kar )ominiken keşişi olan Fra An pısını açtı. Brownlow, Chaplin'i gelico 'nun adı bundan böyle 18 avucunun içi gibi bildiğini sanırubat gunuyle birlikte anılacak ken, "Profesör" ve "Nasıl Film •e katolik takvimlerinegeçecek. Yapılır" gibi bilmediği iki yapıt 'JedVnin Dönüşü'" ?ok satıyor samimi eserlerden çıkanlmıştır. Bu yapmaaksızlık kurallann imkan demek değildir. Aksine o nitelikte bir yapıt, sanat eseri mertebesine ulaşır. Yoksa şimdiki gidişimizde olduğu gibi yapılanlar, resim sanatı namına bir cinayettir. Eski tstanbul argosu ile söyleyeyim, "uydurmasyon" ve "aşırmasyon'dan öteye gidemezler. Bir örnek göstermek isterim. İki büyük müzisyen düşünelim. tkisi de ayrı ayrı konser piyanolannın önündeler, aynı eseri maharetle çaldıklannı kabul edelim. Birinin ötekinden üstün, hatta farklı olmasının nedeni, yorumdadır. Bu samimiyet üstünlüğünden gelir, kanımca. Matisse bir kitaba koyduğu ön yazısında "samimiyet, samimiyet" demiştir. Braque'la Matisse'in sanat eserine bakışlarında bana göre bir zıthk yoktur, bilâkis bir yakınhk ve bütünlük görmekteyim. Hiçbir resim akımı, zırvalamamak şartıyla, kurallann dışında olmamıştır. "Benim Jannm değil!" teranesi bir snobizm eseridir. tyi bir ressam her tür resim hakkmda kurallara vurarak doğru bir kanıya varabilir. Bunların dışındakiler lafı güzaftan ibarettir. Aynca, gerekli değişikliklere karşın resim sanatmda kuralsız yapılanlar "pseudo" yani "yapmacık"ür, "sahtedir", kalp akçadır. Resim bir din ise (dindir, inanıştır) akımlar onun mezhepleridir. Hiçbir mezhep dinin sınırlarını aşmaz! [M TARİHTE BUGÜN Mümtaz Ankan POGUNUN BUYUSÜİ 1329'CA BUGÜN,İrALYANRESSAMIFAUSro 2ONARO, 7S YAŞINPA, SAN REMO'ÛA ÖlPÜ. 169O'lARM,OOĞUHUN &UYÜSÜNE KAPlLlP İeiHNgUL'A GBLUİŞ, MD/&H IT.ABDÜLHAMİr'l'H DEİÜSİSİYLE UZUN YILJLAR. KALARAK ÇALIŞMlŞrt. KISA Ş.UÜBPBAİA7U/&A YAŞAUTtYI SENlMS£MİŞ,FES &İY/P TESBlH ÇEKMEYE BAŞLAMtŞTI.RESiMLERİUOE İSTANBUL'U VE ÎNZANLARINIB/R KARTPOSTAL AUL*Y/ŞmA AAJLATtMyA ÇAUŞTI.BUARADA, /SMARlAMAfJ T74RİHÎ KO MULARI TUVALEAK7XR£>f. 13H'PE,İTALYANLARIN TISABLUSGARP'A GlRMELE Rİ ÜZ£R/A{£ iSTAfJ&UL'PANAYRILAtJ ZONARO, İTALYA'YA DÖHUÛŞTÜ.. 19 Temmuz 50 YIL ONCE Cumhuriyet istanbuVun planı nasıl olmalı? Bir müddetten beri şehrimizin pianını yapmak üzere lstanbul'da tetkikatta bulunan Fransız şehircilik mütehassısı M. Lamberd dün kendisile görüşen bir muharririmize bu mesele hakkmda şu izahatı vermiştir: " istanbuVun plamnı yapmak pek güçtür. Bu plan yapılırken şehrin içtimai ve iktisadi vaziyeti gözönünde tutulmahdır. Belediye bundan evvel bazt planlar yaptırmıstır. Bu planlardan istifade edilebilir. Fakat bu kâfi değildir. Çünkü şehrin umumi vaziyetini anlamak için mahallelerin de vaziyetierini tespit etmek icap eder. Bunun için de yüksek yerlerden şehrin muhtelif resimlerini almak lâzımdtr. Ve bütün bunlardan evvel de bir inşaat nizamnamesi hazırlamak icap eder. îstanbul üç mühim kısma aynlmıştır. Îstanbul, Beyoğlu, Usküdar.lstanbul'un plant yalnız Îstanbul için yapılabilir. Umumi kaide ve nazariyelerden istifade edilemez. 19 Temmuz 1933 19331983 tedbirlerle son zamanlardaki maliyet fiatının bir müddet evvelkıne nazaran eksilmiş olması bu fiatlarm tenezzültinde muessir olmuştur Izmir'in seneki geçen ithalatı Gandi yeniden açlık grevi yapacak PUONA 18 (a.a.) Umumi Validen bir mülakat almak tesebbüsürripn vazgeçen Gandi'nin yeniden bir açlık grevine başlaması ihtimali vardır. DENİZ ÖZEN Kesım Sergısı Bodrum Kalesi 720 Temmuz Şeker ucuzluyor Sınava Doğru (Eksik sayıları 75 TL'lik pul göndererek isteyebilirsiniz.) Isteme adresi: Türkocağı Cad. 3941 CağaloğluIstanbul Beş, on gun evvel 68 kuruşa kadar çıkanlan perakende şeker fiyatları dün 4555 kuruşa kadar düşmüştur. Ihtikarla mücadele etrafmda yapılan neşriyat ve şekerin elden ele zincirleme geçmesinp mani olmak üzere alınan tzmir 18 (A.A.) Izmir Ticaret Odası 1932 senesinde Izmir Limamna yapılan ithalatın senelik bir istatistiğini hazırlamıştır. Bu istatisüğe nazaran 932 senesi zarfında tzmir Limamna 12 milyon 893,451 lira kıymetinde mal ithal olmuştur.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle