11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/6 HABERLER 78 TEMMUZ 1983 TURfZM/83 YALÇ1N PEKŞEN YAZDI İSMAİL GÜLGEÇ ÇİZDİ BATA ÇIKA Akdeniz'de sîneklere karşı açılan savaşı yine sinekler kazammış Antalya'da Akdeniz'i görebilmek olası değil. Sadece Cumhuriyet Alam'ndan Akdeniz. "biraz" gözüküyor. Antalya'nın bu haline karşıhk Side, "tüm uğraşmalara rağmen" bozulamamış bir turizm yöresi. 1 Ismail Gülgeç'le birlikte, her birinin bir "cennet" olduğu söylenen turistik yörelerimize yapacağımız gezi "Akdeniz'in incisi" Alanya'dan başlayacak, kıyılardaki tüm "inci" ve "cennetleri" kapsayarak "Ege'nin incisi" tzmir'de son bulacaktı. Daha önce yaptığımız gezilerde sinek sorunu yüzünden ortaya çıkan korkumuzu gazetelerde okuduğumuz bazı haberler gidermişti. Yazılanlara bakılırsa turistik yörelerimizde sivrisineklere karşı "amansu" bir savaş açılmıştı. Bu yüzden gönlümüz rahat yola çıktık. Akdeniz'e indiğimizde gördüğümüz manzara savaşm sona erdiği ve banşın yeniden kurulduğuydu. Eğer gazetelerin yazdığı gibi daha önce bir savaş yapıltnışsa, bu savaşı sivrisinekler kazanmış bulunuyordu. "Cennet" sözü de bölgedeki turistik merkezlerimize tam anlamıyla uyuyordu. Buralan takım halinde ve eskisinden daha kalabalık olarak dolaşan "sivrisineklerin cennet"i olmalıydı. Iki hafta kadar süren gezi, hem sivrisinekler, hem de sineklerle savaş için kullanılan ilaçlar (aerosollar) üzerindeki bilgimizi epey arttırdı. Örneğin TV reklamlannda kullanılan sloganlar ve bu ilaçların "bayıltmayıp, öldürdüğü" yolundaki savlar geçerli değildi. Tersine bu ilaçlar öldürmüyor, bayıltıyordu. Yanhş anlaşılmasm sinekleri değil, ilaçh odada uyumaya çalışan bizleri,. Sinekler üzerindeki etkisini de araştırdık. Hayvanların nüfus artış hızına bakılırsa ne öldürüyoı, ne bayıltıyor, sadece besliyordu. llk gece Antalya'nın Lara bölgesindeki bir otelde yer ayırtmıştık. Otelin tam karşısında bulunan 06 Restaurant'da "sanat giineşimiz" Zeki Müren'in plaklan çalınıyordu. Otelin lokantasında da Çaykovski'nin "Fındıkkıran"ı. Asansörle odamıza çıkarken çantalarımızı taşıyan görevliye "bu müzikler sabaha kadar çalar mı?" sorusuna "yok, saat birde, ikide susar" diye yanıt alıyoruz. Akşam yemeğine yine iki tür müziğin karışımı ile başlıyoruz. Gece yarısına doğru müzikler tür değiştiriyor. 06 Restaurant'da müzik arabeske dönüşürken, otel diskoteğinde rock parçalan başhyor. Odanın tuvaletinde sifon çekme kolunun ucunda bir nazar boncuğu var. "Ne ince zevk" diye düşünüyorum. Çekince elimde kalıyor. Gece uykuya dalarken (iki tür müziğin dışında) duyduğum gürültülere bakılırsa otelde bir yer altı tüneli inşaatı sürüyor, bunun dışında küçük bir çocuk yuvası (kreş) işletiliyor, ayrıca bir odada bir takım insanlara işkence yapılıyordu. Oysa odanın duvarlarında üç dilde, otelin bir "dinlenme yeri" olduğu ve "saat 23.00'den sonra giiriilttt yapılmaması" rica ediliyordu. Ben bunlan okur ve çevreden gelen sesleri dinlerken saat 02.00 civarındaydı. Sabah erkenden iş başı yaptık. Otelin deniz tarafında bir tath su havuzu var. Hemen yanında dik merdivenlerle denize de iniliyor. Ben merdivenlerden denize inmeyi denediğim için bu otelde kalacak ve yaşı 40' m üzerinde olanlara Akdeniz'i görmeden dönmelerini ve deniz yerine havuzda serinlemeye çalışmalarını öneriyorum. Denemeyle sabit çünkü. Merdivenlerin yüksekliği nedeniyle dönüş yolunda bu dünyaya veda etme tehlikesi geçiriyor ve Akdeniz bölgesinin turistik broşürlerine yazılmış bir sloganın manasını daha iyi anlıyorum. Bölgedeki turizmciler denizin güzelliğini belirtmek için "Akdeniz'i görmeden ölme" şeklinde bir slogan yaratmaya çahşıyorlar. Bence bu güzel denize ulaşmanın zorluklarım da belirtmek için şu şekilde değiş tirilmeli: "Akdeniz'i gör ve öl". Kahvaltıda lüks otellerde moda olan kendi kendine hizmet (selfservice) yöntemine özenilmişti. Büyük otellerde fazla çeşit yiyecek bulundurulması nedeniyle uygulanan bu yöntem, bizim otelde tereyağ, reçel ve beyaz peynirden oluşan kahvaltı tabağı için düzenlenmişti. Acaba bu yolla üç çeşit yiyecek aras,ında turiste bir secme olanağı mı sağlanmak isteniyordu. Musluklu bir bidondan, tabaksız su bardaklarına doldurulan kaynarçay, güneşte yanmaya gelmvş turistlerin sadece vücutlarını değil, parmak uçlarını bile yakarak ülkelerine dönmelerini sağlamak içindi sanırım. Her katta bulunan yangın alarmının üzerinde "camı kırınu" diye yazılıydı ama herhalde bize zahmet olmasın diye camlar önceden kırılmıştı. Dışarı çıkmadığımız zaman JUristik yörelerimiz için kullanılan "cennet" sözcüğü gördüğümüz manzaraya tam olarak uyuyordu. Buralan "sivrisinek cenneti" olmalı. ÇÎZGİLERLE TATİL/83 İS&RŞILAYICI BAVULUARINlZl SiZ GULGEÇ ERST POPO ve eövLE BEN HfcR VIL"TURİZM „ DİYE TUTTURUR. GEZ.y.E ÇIKARlM FAKAT BİR TÜRLÜ Bu DENEN y 6 : KiS; OLUNC4 BULU RUZ PiVE &U KEZ GEZİYe VAU^INJ PEtc^E/vi'LE Ç.IKTIK. TLJR.iSTİk: < ! > • LVİ4 HAVA/JLANINDA GÖRDÜK... AN/4RSI KARSJ HASS«lS.;yET7MıZ: P OLUMCA ASP6NPO& VE PĞ A&USTOS Z AMA ASpENDOt>T 6ÖREMEPIK. GÖRDÜĞ.UMÜZ. larda yanımızda taşımak zorunda olduğumuz oda anahtarbklan ile de küçük çapta halter çalışmaları yapmak olasıydı. Bu işlerin faturasını otelden ayrıhrken ödedik. Odakahvaltı kişi başma yaklaşık 4500 lira. Kaldığımız otel bölgenin orta halli otellerinden biri sayılıyordu. Bu önemsiz oteli uzun uzun anlatmamızın nedeni, otel konusuna bir daha dönmek istemediğimiz içindi. Hemen hemen her yerde benzer koşulları yaşadık çünkü. Antalya'nın içi Nasreddin Hoca'nın bir öyküsünü anımsatıyordu. Hoca'nm "taşları bağlayıp, köpekleri salıvermişler" dediği gibi Antalya'da da güneşi salıvermişler, denizin önünü alabildiğine kapamışlardı. Kent içinde tur yapan turistlere Cumhuriyet alanının ortasmda her nasüsa kalmış bir boşluktan ünlü denizimiz "işte bu da Akdeniz" diye gösteriliyordu. Perge, Aspendos ve Side gibi turistik ve tarihi yörelerimize uzanan asfalt yol, at arabaları içinde ve motosikletler üzerinde hafiften "ızgara piliçe" dönmüş köylü vatandaşlarla ve Hindistan.manzaralarını andıran ineklerle dolu. Side'ye 10 km kala turistik bir manzara ile karşılaşıyoruz. Tamamen ters dönmüş bir kamyon dümdüz yolda ne ölçüde trafik harikaları yaratabileceğimizi kanıtlıyor. Yoldan geçen traktör şoförleri durmuş, aralannda konuşuyorlar. Biri "larar en azından bir milyon" diyor. "Şoför ölmiiş mü?" diye soruyorlar. "Bir ihtimal yaşar" diye yanıt veriliyor. Soruyu soran "Allah başka dert vermesin" diyor. Beriki "amin"liyor. SİDE TÜM UĞRAŞLARA KARŞIN BOZULMAMIŞ Side girişindeki otel, motel, pansiyon, restaurant, diskotek ve gazino reklamlannın bolluğu ve içerde karşılaştığımız manzara burada turistten çok turizmci yaşadığını gösteriyor. Diyonisos tapmağj girişinde Aspasianus anıtı üzerinde türkücü Mustafa Uzun'un posteri karşılıyor bizi. Side'nin denize inen ana caddesi balık lokantalanyla dolu. Fakat bir çoğunda lahmacun ve kebap satıhyor balık yerine. Caddenin tam denize açıldığı yer bir bakımsızhk öraeği. Betondan bir basketbol sahası, rastgele devrilmiş direkler, kendiliğinden yeşermiş otlar, molozlar.toprak yığınları... Bunların arasında Fransızca yazılı levhasma göre "12. ve 13. asırdan kalma Osmanh ve Karamanoğullanna ait, antik eserier" satan biri var. Bakırdan kap kacağı gözden geçi• riyorum. Eğer bımlar 12. ve 13» yüzyıldan kalma ise "bizim evdeki eşyalar iyi dayanmış" diye düşünüyorum. En azından 7 ve 8 asırlık olmalılar. Çoğu burada satılanlardan daha eski çünkü. Side, bozulmak için "çok uğraşdmış ama başanlamamış" gibi güzel. Bir yerde tngilizce sözlerle "Türkiye'nin en iyi dondurrnasını bir kere denemeniz" öneriliyor. "Tamamen el yapısı" çünkü. Biz Türkler ne dendiğini belki anhyoruz ama "tamamen el yapısı" dondurmanın nasıl yapılabileceğini gözünde canlandırmaya çalışan bir yabancıyı düşününce dondurmacımn neden sinek avladığını anlar gibi oluyoruz. Side'de yakışıkh gençler, kahverengi boyalı tahtaya dönmüş vücutları ve beyaz şortları içinde "hanr" vaziyette bekliyorlar. Ama bu "baarlık" boşuna. Turist kızların sayısv bir elin parmaklarını bile geçmeyecek sayıda. Bu yüzden eni boyuna eşit Ahnan ve Amerikah kızlar rüyalarında bile göremeyecekleri bir ilgi görüyorlar. Sanınm Türk erkeklerinin "çok centilmen" olduğu yolundaki görüşler bu tür kızlardan kaynaklanıyor. Yeniden Antalya'ya dönüp kentin içinden geçiyoruz ve öbür baştan çıkıyoruz. Konyaaltı'na giden yolda evlerden bir kale inşa edilmiş sanki. Konyaaltı plajı kentin tek nefes alma yeri olmalı. Kemer yolundayız... Yann: Fransız Tatil Köyünde çıplaklar kampı yok ama giyinik kimse de yok TURİSTTEN ÇOK "TURİZMCİ" Side'nin girişinde bulunan otelmotelpansiyon tabelalanndan Side'de turistten çok turizmcinin bulunduğu anlaşılıyor. , Tatil dönüşü Ege ve Akdeniz; Ankara, îstanbuPa aktı tZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Bayram öncesinde tatil yörelerine akan insanlar, hafta sonunda çahştıkları yerleşim merkezlerine dönme telaşını yaşadıkır. Çalışanlar alınan 1.5 günlük izinle 9 güne uzatılan bayram iznini bir tsıtile dönüştürerek özellikle Ege vç Akdeniz kıyılarındaki tatil merkezlerini doldurdular. Ege ve Akdeniz kıyıları son yılların en büyük yerli turist akınına uğradı. Çanakkale'den başlamak üzert: Akçay, Burhaniye, ören, Ayvahk, Dikili, Çandarlı, Foça, Çeşme, Urla, Seferihisar, Gümüldür, Kuşadası, Dikim, Güllük, Bodrum, Gökova, Marmaris, Datça, Fethiye gibi turistik yerler tamamen doluydu. Izmir'de kentte kalanlar bayram günleri, günübirlik denize gitmek için Konak Meydanı'nda Gümüldür, Çeşme otobüsleri önünde uzun kuyruklar oluşturdular. Geçtiğimiz cuma günü başlayan turistik yörelere akın, hafta sonu ters yöne işledi. Tatilin son günlerinde çalışanlar, tatil merkezlerinden işyerlerine büyük dönüş yaşadılar. Izmir Santral Garajı yılın en hareketli günlerini yaşadı. Ege kıyı şeridindeki tatil yörelerinden tzmir'e dönenler yanında, Istanbul, Ankara ve diğer yerlerden tatile gelenler arasında Izmir üzerinden yaşadıkları yere gitmeyi seçenler, ya da seçmek zorunda kalanlar, otobüslerde yer bulma ve işlerine yetişme telaşını yaşadılar. Bayramla birlikte "tamamen" dolan, tatil siteleri, moteller, oteller ve pansiyonlar, bayram sonrası boşalmaya başladı. Iç turizme hareketlilik kazandıran bayramın ardından, yollar hareketlendi. Ancak, bu kez tatile gidiş için değil, işe dönüş için. RADAR REKLAM A ^ Ülkemizin en buyük sanayi ve ticarı kuruluşlarına reklam hizmetleri sunan ajansımızın, gittikçe yoğunlaşan çalışma temposuna, kısa sürede, uyum gosterebılecek nıtelikte: • • • • • • • Dinamik, çalışkan Giyimine, konuşmasına özen gösteren Hızlı daktilo kullanan Çok iyi İngilizce bilen Dosyalama yöntemlerine vâkıf iç ve dış yazışma akışını yonetecek Deneyimlı ^onetici Sekreter arıyoruz. VANK1ÇIOI ••SON ON YILIN EN UZUN ÖMÜRLÜ HÜKÜMETİ •ÖZALINYANKI'YAÖZEL DEMECİ:24OCAKKARARLAR1 ALTERNATİFSİZDİR • GURBETÇİLERİN ÇİLEYOLU *AVUSTURYA POLİSİNİN OYUNU • FUHUŞOTO KADINLAR Aliyon Sok. Erman Han Kat. 4, Beyoğluistanbül adresine doğrudan başvurmalan veya 143 15 75 (5 hat) No.lu telefondan randevu almalan rıca olunur. Başvurular kesınlıkle gızlı tutulacaktır. İstekl ilerin, MtLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI DERS ALETLERİ YAPIM MERKEZİ (Ikinci Akşam Erkek Sanat Okulu) MÜDÜRLÜĞÜ T.C. SATINALMA İLANI Bayram tatilini 9 güne çıkartanlar İstanbul dışına gittiler. Ege ve Akd e n i z kıyılarına gidemeyenler ya da 9 gün tatil yapamayanlar günü ^ birliğine tstanbul çevresindeki kıyıları doldunırlar. Günübirliğine bile olsa denize gidemeyenler de tstanbul'un park ve bahçelerinde dinlendiler. Beyazıt alanındaki alanındaki havuz başı da bu dinlenme yerlerinin başında yer aldı. ıstanbul'da "şöyle bir" gezmeye çıkanlar Beyazıt'ta çınarın altında otıırup, havuzun sularına bakıp serinlemeye çalıştılar... (Fotograf: Erdoğan KÖSEOĞLU) Kitap gibi dergi Cumhuriyet Bilgisayar Ekleri (Eksik eklerinizi 40 TL.'lık pul göndererek isteyebilirsiniz) Bizim English İngilizce/Türkçe aylık dergi "InglUzM kolaydır" Gazipaşa caddesinde deniz kıyısında (Eminoğlu Apt.) telefonlu, möbleli apartman dairesi (30 bin TL'ye) kirahktır Başvuru: 520 97 03 / 56 Yalova'da İSTANBUL PAKET MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN Elde kalmış paketlerin 25.7.1983 pazartesi günü saat 10.00'da Tophane'deki Paket Posta Müdürlüğü binasında açık artırma suretiyle satışlarının yapılacağı ilan olunur. Basın: 20411 1 Okulumuz döner sermayesi 1983 mali yılı eğitim araçlan merkezine ait arızah makinalar için satınalınacak gerekli malzeme listesi kapalı zarf usulü teklif almak suretiyle satınalınacaktır. 2 SATINALINACAK MALZEMELER: 1 Viktor Klart Sinema Makinası yedek parçalan. 2 Terta Saunt 20192018 Model sinema makinası yedek parçalan. 3 BellHovel sinema makinası yedek parçaları. (202 Model) ı 4 Ukrayna sinema makinası yedek parçalan ;ı3 5 Meopta sinema makinası parçalan. m| 6 Çeşitli projeksiyon lambaları. 7 BellHovel sinema makinası yeni tip 1698 model parçalan. 8 Fimağ jeneratör parçalan 9 Wimpover jeneratör yedek parçalan. NOT: Her kalem çeşitinin ayrı ayrı Hsteleri mevcuttur. 3 lsteklilerin satınalma şartnamesi ve yukanda sıralanan malzeme gruplannın tastikli listelerinden dilediklerini Ders Aletleri Yapım Merkezi (2. Akşam Erkek Sanat Okulu) Müdürlüğü Gazimahallesi Si J lahtar Caddesi No: 21 PK.l Ankara adresinden mesai saatlerinde 1 > ücretsiz olarak temin edebilirler. ' 4 Teklif vermede girdikleri kalem muhteviyatı üzerinden °7o3 nisbetinde geçici teminat alınır. 5 Teklif verebilecek firmalar adreslerini bildirdikleri takdirde istedikleri grup malzeme listelerini ve şartnameleri adreslerine posta ile gönderilir. tsteklilerin teklif getirdikleri zaman Ticaret ve Sanayi Odasına kayıth olduklannı belgelemeleri şarttır. 6 Yukanda belirtilen malzeme gruplarının son teklif verme tarihi 5 Eylül 1983 pazartesi günüdür. 7 Satınalınacak malzemelerle ilgili protokol ve şartnamelerin Noter damga res>mi vs. masraflan ilgili firmalara aittir. 8 Okulumuz döner sermayeli bir kuruluş olduğundan 2490 sayılı yasaya tabi değildir. Ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine yapmakta serbesttir. Basın 21369
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle