23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
:UMHURİYET/4 KÜLTÜRYAŞAM 18 TEMMUZ 1983 ELEVIZYON i 20.00 Atatiirk ve Misakımilli 128 Ocak 1920'de Meclisi Mebusan'da kabm' edilen Misakımilli'tnin oluşturuı'mastnda Atatürk'ün rolü, Misakımilli'nin metni ve \ maddeleri üzerine Nazmi Kal, Çihat Akçakayahoğlu ile konuşacak. DERGILERDE BU AY Varlık CELAL USTER 20.30 Haberier 21.00 Hava Durumu 21.10 Minik Bale 21.15 Küçük Mo (Renkli) Dizinin bu son böttimünde küçük yaşta büyük üne kavuşan Küçük Mo kendisine armağan edilen atla gezinti yaparken başına beklenmedik bir kaza gelir v&Bu kaza onun tüm yaşamını değiştirecektir. 22.05 Türk Halk Müziği Raci Alkır ekrana geliyor. 22.20 tz BırakattRar Programda Ord. Prof. Dr. Emin Onat'ın hayatı, yaptığı işler, 5ıraktığı izler komı ediliyo r. Semih Sergen 'in sunduğu programa Prof. Dr. Metin Sö'zen ve Yüksek Mimar Mühendis Gungör Kaftana konuşmacı olarak katüıyor. 22.50 Haberier 23.00 Kapamş İZLEYİCİ GÖZÜYLE Naklen yayınlar ve TRT'nin bir başarısı (!) daha 2426 haziran tarihleri arasında yapılan Balkan Atletizm Şampiyonası tüm sporseverlerin beklediği, atletlerimiz için sınav niteliği taşıyan bir spor olayıydı. Ancak, ülkemiz için büyük bir spor organizasyonu sayılabilecek olan bu yarışmalara karşı TRT'nin gösterdiği ilgisiz.Hk, çağdaş yayınaltk anlayışıyla bağdaşmayacak türdendi. Sporda kalkınmaya hız verdiğimizin söylendiği sıralarda TRT'nin ülkemizde pek sık düzenlenmeyen böyle bir şampiyonadan izieyicUerini yoksun bırakması bağışlanmayacak bir vurdumduymazlıktı. ,Avrupa Kupası maçlarını döviz karşıhğında naklen veren bu kurum, burnumuzun dibinde, hmir'deki bir uluslararası şampiyonayı görmezden geldi. Bu neyle açıklayıacak bir garipliktir? TRT yetkililerinin yine kös dinleyeceklerini bildiğimizden onlara sözlerini dinleteceklerin dikkatine sunulur. Bu yapılan ayıptır, çok ayıp. ERDAL KOÇ/Düzce ÇIPLAK DALINDA tFSAK ÖDÜLÜ Belçikalı fotoğraf sanatçısı Rbger de Groof, 'Erotik" yapıtıyla tFSAK'm ödülünü aldı. Çıplak Dalı'ndaki VARLIK Temmuz 1983 sayısıyla tam ellinci yıldönümüne erişmiş oluyor. llk sayısı Temmuz 1933'de yayınlanan Varlık Dergisi, ülkemizin çetin yayıncılık koşullarında çok uzun bir maratonu başarıyla sürdürüyor. Derginin bu sayısında, haziran ayı başında ölen Alman yazar Anna Seghers, Joachim Seyppel'den Mustafa Ziyalan'ın çevirdiği bir yazı ve Anna Segbers'den Ahmet Cemal'in çevirdiği "Tolstoy'un Dünya Mirası" başhkh incelemeyle anıhyor. Tuncer Uçarol, aynntıh bir incelemeyle, Varlıİc Dergisi'nin 19331945 arası ilk yıllarını değerlendiriyor. Mebmet Başaran'ın "Varlık ve Köy Enstltüleri" yazısı ile Ataol Behramoglu'nun dergiye ilişkin anılaıı, derginin eUinci yüdönümü sayısını bütünlüyor. Varhk'ın "Her Sayı Yeni Bir Ozan" köşesinde yedi şiiriyle birlikte Mustafa Ziyalan tanıtılıyor. SANAT CEVRESİ SANAT ÇEVRESt, özelükle plastik sanatlarda her aym etkinliklerini özlü bir biçimde toparlayıp okurlara sunma özelliğiyle önem kazanan bir dergi. Derginin temmuz sayısının ilk ağızda göze çarpan özelliğiyse, Kenan Özbel özel sayısı niteliği taşıması. Ressam, folklor ve etnografya araştırmalan ve öğretmenliğiyle tamnan Prof. Kenan Özbel bu sayıda Mahmut Cuda'nın "Degerli Yoldaşım Kenan Özbd", Yusuf Durul'un "Hocam Prof. Kenan özbel", Mustafa Aslıer'in "Kenan özbel Halk Sanatlan Müzesi", Yaşar Kemal'in " Anadolu Kadın Kıyafetleri ve Ellşleri Sergisi", Sezer Tansug'un "Kenan Ozbel'e Saygı" ve Eflatun Cem Güney'in 1972'de kaleme aldığı "Örgti ve Nakış" yazılarıyla tanıtılıyor. 11. Uluslararası lstanbul Festivali çerçevesinde düzenlediği "Türk Halk Kıyafetlerinden Örnekler" sergisiyle büyük ilgi gören Prof. Kenan Özbel' in aynca bir kronolojisi sunuluyor. Kısırlıktan kurtıümanın yolları nl fotoğraf. Ama tümünde bir derinlik eksikliği var sanki. Ve iFSAK'ın artık gelenekleşen genel bir özenti kokusu. Asıllayanşmalanndan biri daha 11. ts rının gücüne, derinliğine ulaşatanbul Festivali etkinlikleri ara mamış ikinci sınıf kopyalar, sında sonuçlandı ve sergilendi. ikinci elden CartierBresson'lar, Bu yıl kırk yedi ülkeden bin yüz Eugene Smith'ler.Strand'lar, Klein'lar, Koudelka'lar, hatta yetmiş bir kişinin katıldığı bu ya Hamilton'lar. Üstelik yalnızca rışma ülkemiz adına gerçekten eskilere, klasikleşmiş ustalara övünülecek bir ekin olayı. Hiç özenilmiş. Bir Gibson, Michals, bir sanat dalında uluslararası dü Vogt, Krims ya da Sieff benzeri zeyde bir yarışma, sergi, gösteri aradı gözlerim, bulumadım. Sevb. düzenleyemeyen ülkemiz ye çilen yapıtlar da, ödüller de doni yetme fotoğraf sanatının etek ğallıkla bu çizgideler. Bin billerine tutunup, üstelik amatör mem kaçmcı altın madalyasmı lerin, bu işe sevgi bağlanyla bağh alan Raota, Eugene Smltta'in kişilerin inarulmaz özverileriyle, otuz kırk yıl önce durduğu yergörkemli bir etkinliği ortaya çı lere varmaya çabahyor. (Bana karabiliyor. Bunun için de baş sorarsanız daha on fırın ekmek ta tFSAK'ın çalışkan yöneticileri yemek yemesi lâzım.) olraak üzere bu çabaya omuz veUzun süredir FIAP (Federatiren tüm kuruluş ve kişileri canon Internationale de I'Art Phodan kutlamak gerek. Yarışmanın düzenlenme ve tographique) adının kanştığı sersunulma başarılanmn ötesinde gilerde, yanşmalarda bu sığlığı gözlüyorum; uzun sanatsal düzeyine baktığımızda seziyorum, olgu üstüne düşünüsüredir bu ise aynı olumlu şeyleri söylemek yorum, fotoğrafçı dostlarla tarpek kolay değil. "Kendini olum tışıyorum, anlamaya çalışıyosuz yargının çekiciliğine kaptır rum. Kesin bir açıklamaya varma" diyor Sabahatün Eyübog mak kolay değil ama saruyorum lu, kardeşine yazdığı bir mektup sorun FIAP'in çevresinde ta. Bu öğüdü, bana verihnişçe düğümleniyor. sine tutmaya çalışıyorum, ama Fotoğraf dünyasında, birbiryine de olumsuzlukları görmelerini sürekli olarak etkileseler de mek, söylememek elden gelmiyor. Sergiyi gezenler, saydam gösterisini izleyenler katılırlar mı bilmiyorum, sonuçta ortada duran fotoğraflar dizisinde bir yüzeysellik, bir tekdüzelik sıntıyor gibi geliyor bana. Teknik açıdan ustaca çekilmiş, türlü marifetlerle basümış, usta işi grafik düzenlere oturtulmuş bir sürü pınl pı tFSAK 3. tstanbul Uluslararası Fotoğraf Yarışması Knvazl<o edebiyat YAZKO EDEBtYAT'ın bu sayısında, 1940 Kuşağı'nın toplumcu ozanlanndan Niyazi Akıncıoglu, Asım Bezirci'nin uzun bir incelemesiyle yeniden değerlendiriliyor ve ozanın 1943'te yayınlanmış "Bursa" ve 1945'de yayınlanmış "Edirue" adh şiirleri sunuluyor. Gene, Naim Tirali'nin 1944'de yazdığı "Kahvede Kavga" öyküsü geçmişten bugüne uzanan bir sunusu derginin. Sevinç Özer'in geçen sayıda ilk bölümü verilen "1960'tan Bu Yana Roman ve Kısa Öykiide Kentleşme Olgusu ve Kentlileşme Sorunları" konulu incelemesi bu sayıda tamamlanıyor. Nİyazi Akıncıoglu dışında derginin bu sayısında tlhan Berk, Sabahattin Kudret Aksal, Arif Damar, Metin Eloğlu, Şükran Kurdakul, Ayhan Hünalp, Sait Maden, Erdoğan Alkan, Mehmet Kıyat, Ahmet Cemal, tsmail Uyaroğlu, Tugrul Tanyol ve Turgay Fişekçi'nin şürlerini de bulabilirsiniz. or/cestra ORKESTRA dergisi temmuz sayısında da salt müzik alanına değgin yazılarıyla, sanatm belli bir alanına özgü az rastlamr dergilerinden ohna özelliğini sürdürüyor. Bttlent Tarcan'ın "Dinleyeceğimiz Büyük Eser,", Okan Demiris'in "Muasır Medeniyet", Kâmil Şekerkaran'ın "So ' nınlar Düşünceler", Faruk Yener'in "Çalgılann Kralı: Piyano", Ercüment Tarcan'ın "Tonmaysterlik", Kemal Gür'Un "Klasik Baü Müziğinden Seçmeler", HalU Bedi Yönetken'in "Mehterhanei Hakani Marşı" başhkh yazıları ve Üstün Duruel'in Semih Argeşo'yla söyleşisi bu sayının bellibaşlı ürünleri. Fethi Kopuz, Mehmet Barlas'ın "Musikimiz ve Biz" yazısına değinirken şöyle diyor: "Sayın üstadım, bu tür bir müziği yaygın hale getirmeyi, hissi yönden istemeniz, kuşkusuz en doğal hakkınızdır. Ancak Ata'nırtbu müziği içki masasına ayınp çoksesli müziği de halkına yaymak isteyişinin bir nedeni olmahdır. Bu nedeni tartışmak, sadece, iki müziği de iyi tanıyanlarla olabilir. Aksi hallerde, lâf salatası çıkar meydana." SAMtH RİFAT RADYO TRT1 05.00 Açıhş program ve kısa haberier 05.05 Ezgi Kervanı. 05.30 Şarkılar ve Oyun Havaları. 06.00 Köye haberier. 06.10 Bölgesel yayvn. 06.30 Günaydın. 07.30 Haberier. 07.40 Gunün içinden. 10.00 Arkası yarın. 10.20 Reklamlar. 11.00 Kısa Haberier. 11.05 Türkçe Sözlü Hafif Müzik. 11.20 Nermin Demirçay'dan Şarkılar. 11.40 Bizden Sıze Halk Müziği. 12.00 Kısa Haberier. 12.05 Reklamlar. 12.10 öğle Üzeri. 12.55 Reklamlar ve Radyo Programlan. 13.00 Haberier. 13.15 Hafıf müzik. 13.30 Bölgesel yayıtı ve reklamlar. 14.30 Tst.lzm.Ç.Ova Antalya. 14.45 Ögteden sonra (2). 16.00 Kısa haberier. 16.05 Can Etili'den Türküler. 16.25 M.Sağyaşar'dan Şarkılar 16.45 Hafif Müzik. 17.00 Olayların içinden. 17.30 Bölgesel yayın ve reklamlar. 18.00 Çocuk Bahçesi 18.15 Haftanın Çocuk Şarkısı. 18.20 Fasıl. 18.50 Hafif müzik ve reklamlar. 19.00 Haberier. 19.30 Yurtıan sesler. 20.00 Köyumuz köylümüz. 20.20 Bilge Pakalınlar'dan şarkılar. 20.40 Türkçe sözlü hafif müzik. 21.00 Kısa haberler. 21.05 Türk sanat müziği dinleyici ısteklen. 21.35 Erkekler topluluğu. 22.00 Piyano Soloları (KM). 22.25 Tuğrul Şan'dan türküler. 22.40 S.Mutlu Akbulut'dan şarkılar. 23.00 Haberier. 23.15 Gecenın içinden. 00.55 Gunun haberlerınden özetler. 01.00 Program ve kapamş. han özek'ten Şarkılar. 09.15 Tarihte bu hafta. 09.30 Sabah konseri. 10.0W Beraber ve Solo Türküler. 10.20 Ayten Zenger'den şarkılar. 10.40 Yamun güveni "Çocuklanmız". 11.00 Türküler geçidi (Ank.V 11.20 Hafif müzik. 11.40 Ziya TaşKent'olen şarkılar. 12.00 Ank.Rad. çoksesAi korosu 12.15 Nazmıye özgül'den türküler. 12.30 Klâsik Erkekler korosu. 13.00 Haberier. 13.15 Saz Estrleri 13.30 Hafif MUzik. 13.45 Bir roman/ Bir yazardan hikâyeler. 14.00 Türk folklorundan damlalar (THM). 14.30 Yabancı dil öğrenelim. 15.30 Bir album. 16.00 Türk Musikisi Sözlüğü. 16.20 Arkası yann. 16.40 Türkülerden Bir Demiît. 17.00 Olayların içinden. 17.30 Küçük konser 18.00 Küçük koro (TSM). 18.30 Edebiyatımızdan Seçmeler 19.0001.00 TRT1 ile ortak yayın. belirgin çizgilerle ayrılmış birkaç alan, birkaç düzey var. Röportaj fotoğrafı, salt sanatsal amaçlı fotoğraf, moda fotoğTafı, spor fotoğrafı vb. birbirlerinden ayn yollarda, ayn ortamlarda, ayn koşullarda devinen, gelisen olgular. Bir de bunların dışında amatör fotoğrafçıhk diye bir uğraş var. Her dalda at oynatabilen, kimi zaman (ülkemizde ve kimi başka az gelişmiş Ulkelerde olduğu gibi) içtenliğin, yaratma coşkusunun, sevginin önderliğinde önemli derinliklere ulaşabilen, ama çoğunlukla (gelişmiş Batı ülkelerinde olduğu gibi) küçük kentsoylunun hafta sonu eğlencesi dtizeyinde kalan bir uğraş. Böyle olunca da gelişmesi derinlemesine değj! yatayda, görünüşte, gösterişte oluyor. Parlak bir görünüm, bir iki marifet küçük kentsoyluyu doyuruveriyor. Ustalar, ünlüler taklit ediliyor. Pul ya da kelebek toplayıasımn sabrıyla pınltıh görünümler gerçekleştiriliyor. Ama tutkuyla, aayla, sevgiyle, kinle ya da us gücüyle yapılmıyor fotoğraf; uğrunda acı çekilmiyor, savaşılmıyor, ölünmüyor. (Capa'yı, Smith'i, nice şçhidi unutmamalı.) FIAP bu düzleme oturmuş bir kuruluş. Bütün FIAP sergilerinde, kataloglarında aynı sığhğı gözlemek olası. İFSAK'ın gerçekleştirdiği ulusal yarışma sergilerinin, teknik düzeyin daha düşük olmasına karşın, daha içten, daha heyecan verici olması da sanırım ülkemizde böyle bir kısır düzlemin daha oluşmamış olmasından. Açmazdan kurtulmak için bu yanşmayı FIAP himayesinden çıkarmak, FIAP görüntüsünden uzaklaştırmak gerektiğine inanıyorum. Böylece neredeyse kemikleşmiş bir katüımın dışına çıkılabilir, yarışma başka bir düzeye alınabilir. Bunun yanısıra çekici ödüllendirmelere gitmekte ve daha önemlisi, Seçici Kurul'a uluslararası duzeyde yetkin fotoğraf adamları çağırmakta sayısız yararlar var. Bunlann zor işler olduğunu ve tFSAK'ın şu anda bile gücünün çok ötesinde bir başan gösterdiğini, bunu da özveri sınırlannı zorlayarak yaptığını bilmiyor değilim. Ama önemli olan bu bilince varmakta, atın başıru bu yöne çevirmekte. Freiburg Yanşması'na, Venedik Biennali'ne ulaşamazsımz belki hemen, ama pazar fotoğrafçüığı düzeyinden sıynlmak da çok zor olmasa gerek. TRT III 06.58 Açıhş ve program. 07.00 Güne başlarken. 08.00 Sabah konseri. 09.00 Türkçe haberier. 09.03 Barok müzitc 09.30 Men At Work'ün Business As Usual Albümü 10.00 Pop Dünyasından. 11.00 Öğleye doğru. 12.00 Haberier. 12.12 Bir Albüm. 13.00 Konser saati 14.30 Caz müziği. 15.00 Müzikli Dakikalar. 16.00 Günun konseri. 17.00 Haberier. 17.12 Sizter için. 18.00 Müzik kervanı. 19.00 Haberier. 19.12 Akşam Konseri. 20.15 Hafif muzik. 20.30 Caz Sanatı. 21.00 Müzik Sohbetleri 22.00 Haberier. 22.12 Gecenin getirdıklen. 23.00 Ülkeler ve Orkestraları 24.00 Gece ve müzik. 01.00 Program ve kapamş TRT II 06.58 Açıhş ve program. 07.00 Solistlerden seçmeler. 07.30 Haberier 07.40 Türküler ve oyun havaları. 08.00 Sabah ıçın rrfuzık 09.00 Tur RADYODAN HAFTANIN SEÇMELERI Yolun Yansından Sonra Perşembe 10.30 TRT2 Aleattin Bataçekapdı'nın hazırladığı bu dizide Türk edebiyat ürünlerindeki yaşh ve emekli tiplerin icinde bulunduklan sorunlan, durumları ele alınarak bu sorunların nasıl çözülebileceği araştırılıyor. Dizinin bu programında Melih Cevdet Anday'ın "Aylaklar" adlı romanmdaki Leman Hanım tipi üstünde duruluyor. Aylaklar dramatize edilerek Leman Hanım'ın durumu vurgulanıyor, sonra da Doç. Dr. Engin Eker bu tipin psikolojik çözümlemesini yapıyor. BULMACA saııal/cclcbiç.'aL GÖSTERt'nin bu sayısında "Aym Dosyası" "Femiıum Nedir, Ne Değildir?" tartışmasına ayrılmış. 11. Uluslararası lstanbul Festivali, FUiz Ali Laslo, Emin Çetin Glrgin, Yaşar tlksavaş ve Selma Tükel'in yazılarıyla değerlendirilirken, "Yaşayan EJeştinnenlerimiz" dizisinde Raşit Kerim, sinema eleştirmeni AtUla Dorsay'la bir söyleşide bulunuyor. Gösteri'nin bu sayısının gerçek sürprizi, Onat Kutlar'm yıllar sonra yeniden bir öyküsüyle, "Karameke"yle yüz yüze getirmesi bizi. tncelikleTİe yüklü öyküsünü okudujumuz Onat kutlar'la Kemal Özer'in yaptığı bir de söyleşi yer alıyor dergide. öte yandan, Güven Turan "Boşanma" adlı şiirinde "Kitaphktaki boşiuklar/Üstü kâgıtsız/Deftersiz masa/Gardropta sallanan askılar.../Kiralık bir evi/Geziyor gibiyim/Odalara girip çıktıkça" derken, Refik Durbaş "Geçiyor" adh şiirinde " Giyinmiş/korkulan/soyunmuş acılan/Dağlar sırtında/ytireği sularda/geçiyor/mutlu evlilik sabahlan" diyor. Gösteri BİLİM VE SANAT'ın bu sa * yısında, Anna Seghers bu kez Sargut Şölçün'ün "Kazanraanın Sembolü: Anna Seghers" yazısıyla anıhyor. Cem tdiz, "Müzige Boyutlu Bakabilmek" adlı yazısıyla, derginin geçen sayısında yer verdiği müzik tartışmalarını değişik bir açıdan sürdürüyor. Ali Taygun "Yine Şu lstanbul Festivali" başhkh yazısında on bir yıldır sürdürülen tstanbul Festivali'ni eleştirici bir yaklaşımla değerlendirirken, bu geniş kapsamlı kültür etkinliğini yerli yerine oturtmaya çahşıyor ve bundan sonraki yıllar için bazı öneriler getiriyor. BÎLLIVL SANAT >A n FULLER'tN BtR YAPITI Buckminsıer Fuller in gerçekleştirdigi CJevelanJ'daki Amerikan Metal Derneği sosyal tesisinde.kubbeyi oluşturan dayanıklı inşaat malzemeleri, her noktası gün ışığıyla btttiinüyle aydınlanabilen bir yapının gerçekleşmesini sağlıyor. Öğleden Sonra Perşembe 14.45, TRT1 Sea Nurhat'ın hazırladığı bu öğleden sonra programında sanayileşmenin koşullan, 11. Uluslararası lstanbul Festivali'nin özeti, efsane hayvanlarının yaşayıp yaşamadığını araştıran bilim dah üzerine bilgiler ve Montaigne'in denemelerinden birkaç Örnek yer alıyor. Programda ayrıca çeşitli müzik parçalan da sunuluyor. Düşünürlüğü mimarlığının önünde bir çagdaş usta: Buckminster Fuller AFİFE BATUR Mimarhk dünyasının ünlü adlarından ABD'li mimar Richard Buckminster Fuller 27 haziran gunü Los Angeles'te öldü. 1895 yıhnda Milton'da (Massachusetts) doğan B. Fuller, yirminci yüzyıUn sanayi estetiği sorununa yeni yaklaşımlar, yeni boyutlar ve biçimler getiren bir tasarlamacı ve düşünürdü. Teknoloji karşısında, mimarhğın ilkelerinin hem moral ve kuramsal, hem de üretim düzeyinde irdelenmesi gerektiğini savunan ve bunu araştırma ve buhışlan ile gösteren, bu nedenle de alışılmış mimar tanımına pek uymayan bir kişilikti. Formel mesleki eğitimi, Harvard Üniversitesi'ndeki iki yıllık öğrenimle sınırlı kalmıştır. (191315). Savaş başlayınca deniz subayı olarak orduya katılmış, savaş sonrasında ise çeşitli ticaret ve sanayi işletmelerinde çalışmıştır. Fuller'in mimarlıkla, tasarlama ve yapı ile ilişkisi biraz geç başlamış, fakat hemen ilgi çekici önerilerle kendini duyurmuştur. llk olarak 1927 yılında "Dymaxion Evi" adını verdiği bir tür makinekonut tasarımı gerçekleştirdi. Tasarım ve uygulaması mimarhk çevrelerinde ilgi uyandırdı. Adı "dinamizm + maksimum etkinlik" kavramlarından türetilmiş olan "Dymaxion Evi", ev'le ev'e ilişkin teknik donatı birliğınin performansmı gösteri neyi amaçlayan bir projeydi. 1932 35'te üç tekerlekli "Dymarion Auto" ile aynı düşüncenin daha ileri bir modelini geliştirdi. 1946'da yaptığı Wichta Evi, fabrikada yapılmış bir seri üretim ürünü idi. Daire planh evin örtüsünün eğriliği, yüzeyinin kaygan ve parlak düzlüğü bir uçağı hatırlatıyordu. Bu imge, teknik ideale inanan Fuller'in aradığı anlatımdı. Ev taşınabiliyor ve her yerde kullanılabiliyordu. Tüm donatısı ev yaşamının uzun etüdlerinden sonra geliştirilmişti ve sökülüp takılabiliyordu. Kısaca, WichitaEvi, mimarhğın geleneksel kavramlarına ve ilkelerine değil, fakat yeni davranışçı düşüncenin ve teknolojinin kavramlarına oturan bir tasarımdı. Ashnda, B. Fuller'in meslek adamı olarak önemi ve buna bağh olarak ünlenişi yaratıcı strüktür araştırmalanndan ve cesaretli önerilerinden kaynaklanmaktadır. Tasarladığı dörtgen, sekizgen vb. biçiminde plastik, keçekarton, metal vb. malzemeli küçük ve standart birimlerin öğelerin birleşiminden oluşan çelik kaburgalı çokgen bir ağdokusu olan yerölçümsel (geodesique) kubbeleri bulucusunun adıyla bütünleşmiştir. Fuller'in kubbeyi seçişi estetik bir tercih veya üslup kaygısı yahut geleneksel mimariye bağhlığından değildi. Tersine, kubbe matematik ve lojik olarak üzerini örttüğü yüzeye mümkün olan en büyük mekânı sağlayan örtü biçimi olduğu yani maksimum etkinlik verdiği içindi. '50'li yılların flash buluslarından biri olan bu yerölçümsel kubbelerin ilk büyük uygulaması 1953'te Ford Motor Comp. için yapıldı. (Dearsorn/Michigan). 1958'de Louisiana'da Union Tank Car Company için gerçekleştirdiği kubbe. 117 m.'lik capı ve 35.3 m. yüksekliği ile altında o güne kadar ulaşılmamış büyüklukte bir serbest mekân sağhyordu. Fakat asıl 1967 yıhndaki Montreal Uluslararası Sergisi'ndeki ABD Pavyonu için yapılan 80 m. çapındaki kubbe, bu strüktürün ve bulucusunun dünyaca tanınmasına yol açtı. Fuller'in düşünür ve bulucu olarak etkinliği, mimar olarak etkinliğinin önünde oluşmuştu. Mimarhk üzerine kuramsal yazıları ve kitapları, büyük ABD üniversitelerinde verdiği ders ve konferanslar akademik çevrelerde tartışılırken, New York'ta Manhattan Yarımadası'mn üzerini iki bin mil çaplı saydam bir yer ölçümsel kubbe ile örtüp koruma Önerisi, kamuoyunu çevre sorunları üzerine uyaran yazıları ile birlikte etküeyip düşünduren eylemlerdi. Istanbul Festivali'nden SOLDAN SAĞA XI On kademeh atletizm yarışması. 2/ Uydumuz... Bir çeşit keten patiska ya da basma. 3/ Mefkure... Bir zekâ oyunu. 4/ Bebeğın kesilmiş göbeği... Bir yağış şekli. 5/ Eskı Hint epik şiirinde kullanılan beyit... Işın. 6/ Doğu muzığinde özel bir yöntemle bestelenen, dört dizeden oluşan bir şarkı çeşidi. 7/ Bir Nota... ınak... Baryumun sımgesi. 8/ Ongun... Alaturka muzikte bir makam. 9/ Bir sure önce bağımsızhğına kavuşan Gilbert Adaları'nın yeni adı. 1/ Vatan hasreti, nostaljı. 2/ Bir ay... Kanal. 3/ Kır koşusu... Bir nota. 4/ Elektrik kuvvetini gerektikçe akım halinde harcamak üzere toplamaya yarayan aygıt... Merkezden uzak olan. 5/ Ulkemizın devlet işareti... Topun gerisini kapayan kapak. 6/ Zeus'un kuSu kılığına gireYUKAR1DAN AŞAGIYA rek seviştiği kadın... Sinırler. 7/ Ekonomide kendi kendine yeterlik... Eski bir tann. 8/ Fransızca "isim"... Meşın çanak, maşrapa. 9/ tkinci atom bombasının atıldığı Japon kenti. Perşembe 19.12, TRT3 lstanbul Radyosu Müzik Dairesi'nin produktörlerince hazırlanan ve 11. Uluslararası tstanbul Festivali'nde yer alan konserlerin sunulduğu programın bu bölümünde Viyana Üçlüsü'nün konseri var. Eski Başkentler Cnma 9.15 TRT2 tlhan Baş'ın hazırladığı program dizisinin bu bölümünde Anadolu'daki çivi yazıları konu ediliyor. Ayrıca Hitit çivi yazısından örnekler ver..iyor. Programa konuşmaa olarak tstanbul Arkeoloji Müzeleri Çivi Yaz\sı Uzmanı Fatma Yıldız katüıyor. YAZKO ÇEVtRt'de, derginin yönetmeni Ahmet Cemal, derginin üçüncü yılının ilk sayısında YARIN'ın temmuz sayısında, yeni girişimleriyle ilgili bilgiler Yugoslav sanatçı Blaje Koneksi sunuyor. Azra Erhat Çeviri dört şiiriyle tanıtılıyor. Anna ödülü'ne ilişkin bilgilerden sonSeghers, ölümüyle, bu ay birçok ra, şimdiye kadar "Çeviri Üstüdergide olduğu gibi Yarın'ın da ne" genel başlığı altında yayınbaş konularından biri. Yılmaz lanmış olan, çevirinin çeşitli soOnay'ın "Anna Seghers'i Tanı runlarma değgin yazıların bunmak" başhkh yazısı, somut kay dan böyle Yurdanur Salman ve naklara dayamlarak incelenme Özcan Özbilge yönetimindek ye, ele alınmaya muhtaç bir ya Çeviri Kuramı ve Çeviribllim zı. Özdemir Nutku ise, "Muhsin başhkh bağımsız bölümde yeı Ertuğrul 91 Yaşında" yazısıyla alacağını açıkhyor. Öte yandan bu tiyatro ustamızm Türk Tiyat Yazko Çeviri'nin çeşitli yazıı rosu'na katkılarını tarihsel bir çevrelerini, akımları ve yazarla temel üstünde ortaya koyuyor. rı bundan böyle elden geldiğin ce toplu bir biçimde vereceğiı öğreniyoruz. Bu çaba, dergini bu sayısında "Vfetnam Yazını bölümüyle başlatılmış oluyor Derginin temmuzağustos sayıs ÇAĞDAŞ ELEŞTİRİ'nin bu nın bir özelliği de, Mehmet B ayki sayısında Ramis Dara, Ce fat'ın hazırladığı, Zeynel Kıra mal Süreya'nın şiirini inceliyor. Gül Işık, Şeyda Ozil, Fatn DanTnın "Cemal Süreya'nın şi Akerson ve Sema Rıfat Güzı iri; o, içinde yaşadığı toplumun, şcn'in katkıda bulunduğu "Tü geri düşüncenin 'konum', 'bi DUinin Yapısı" eki. Bizde Ce^ çim' ve 'renk'inden pek de öyle Çapan'ın dilimize kazandırd dışan çtkmış sayılmaz," diye bi "Sanatın Gerekliligi" adlı kv tirdiği vazısı bir tartışma getirir bıyla tamnan Avusturyalı ya; mi acaba? Ekrem lşın, "Melih Ernst Fischer'in ünlü "Frs Bey Takımı" başhkh yazısında, Kafka" denemesini, Kafka'i Halit Ziya Uşaklıgil'in "Aşkı doğumunun 100. yıldönumu < Memnu"sunda tarihkültür layısıyla Almanca aslından > met Cemal çevirmiş. birey ilişkisini çözümlüyor. eBstiri lstanbul Festivalinden Cumartesi 23.00, TRT3 Düzeltme: 17 Temmuz tarihh Armağanh Pazar Bulmacası'nda soldan sağa 13. sıranın yukarıdan asağıya 9. sutunla kesiştiği kare AÇ1K, buna karşılık 13. sıranın 10. sütunla kesiştiği kare KAPAL1 olacak. Düzeltir okuyucularımızdan özür dileriz. tstanbul Radyosu Müzik Dairesi prodüktörlerinin ortaklaşa hazırladıkları bu programda, 11. Uluslararası lstanbul Festivali'ndeki konserlerden örnekler ve özetler sunuluyor. Programm bu bölümünde Ruşen Güneş ve Judith Ulug'un resitalleri yer alıyor. TELEFON DEGİŞİKLİĞİ BİLGİ KİTAP KIRTASİYE'NİN 17 74 03 17 04 67 olan telefonları 34 41 06 34 41 07 olarak değişmiştir. Not etmenizi rica ederiz. Bilgi Kı tap Kırtasiye Sakarya Caddesi No: 8 KızılayAnkara
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle