Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
TEMMUZ1983 ***• HABERLERİN DEVAMI CUMHURÎYET/U blonya, Kremlîn içîn yanında Gierek bize bir tngüiz liştarafi 12. Sayfadal , sloganlar politikası, umulan berali geliyorsa, Jaruzelski 'yi de gözümüzde kötü bir sosyal deıgeyi sağlamamıştır. mokrat gibi gösterecek bir ekip CB BAŞKA tarafmdan gelecekte yönetümefcNTEMLER ARAMALI SSCB dengeye kavuşmuş bir sini bekleyebiliriz. Bu Polonya lonya istiyorsa, başka yön için çok güç bir dönem olacaknler aramak zorundadır. Hem tır, ama Moskova'ya da beklestayı yutması, hem de onu diği sonuçlan gctirmeyecektir. ucunda tutması olacak şey de Tam tersine "beton" un yönedîr. Yeni bir yöntem olarak timinde Polonya, barut fıcısıy>eton" u desteidemeyi seçebi ken fıtili ateşlenmiş bir barut fı. Anlaşıldığı kadanyla, Sovyct çısma dönecektir. Pek uzun sürnetiminin bir bölümü bu seçe meyeceğini sandığım bir süre kten yanadır. Bu durumda sonra, yeniden parti komite biateşe verildiği >lonya'nın nasıl Jarazelskl 'nin nalarının görülecektir... Ancak, kuramsal olarak başka değişkenleri de gözardı edemeyiz. Sovyet gemisinin dümeninin, Stalin'in ölümünden sonra içte ve dışta bir "bnzlan çözme" politikası uygulayabilecek, en azından Kruşçev 'inki kadar büyük bir siyasal yaratıcılık gösterecek birinin eline geçmesi de olanak dışı sayılmamalıdır. Bugün böyle bir strateji barış ve elde edilenin korunmasıyla doğrulanabilir ancak. Kremlin'de, Sovyetler Birliği'nin bir dünya savaşmdan zaferle çıkacağı inancında olan tek kişi bulunduğunu sanmıyorum. DÜNYA'YI ANLAMAK GEREK Böylesine bir durum Polonya'ya bir .demokratikleşme, reformlan gerçekleştirme ve ulu5.al uzlaşmayı sağlama fırsatı verecektir. Bu uzak gelecekte gerçekleşebilecek bir şey, biliyorum. Ama burada, Varşova'dakİ zindanımda, hareket halindeki bu dünyada nasıl bir umut ışığı aramam? Umut kıvılcımları inatla düşüncelerimi ışıtıyor ve dünya değiştirilemese bile en azından onu anlamak gerektiğine inanıyorum. Günümüzün dünyası banş ve uzlaşma yolları bulmak için büyük bir gereksinim duyuyor. Polonya da bu gereksinimi paylaşıyor. Banşa ve uzlaşmaya giden yollardan biri Polonya'dan geçebilir. Bugün Polonya'da bir uzlaşmaya varma olası mı? Hayır. Ülkeyi yöneten komünistler Polonyalıların özerklik isteği karşısmda pes etmedikçe bu olanaksızdır. Gelecekte olası mı? Bilmiyorum. Yalnızca gerekli olduğunu biliyorum. Polonya ve bütün dünya için... TARÎH, HATALAR VE ŞİDDET KAR1ŞIMIDIR Uzun ve güç de olsa, bir pazarlık masasımn çevresinde yapılan görüşmeleri coplar, gözyaşartıa bombalar, tanklar ve toplar, sonunda kısa, orta ve uzun erimli füzelerle sürdürmeyi yeğleyen herkes için, Polonya anlaşmazlığınm şaşırtıct biçimde bir banşçı çözüme ulaşmasınm uluslararası gerilimleri gevşetici bir hareket noktası, bir güçlülük ve umut kaynağı olması da yabana atılamaz. Ben bu umutla Papa II. JeanPaul 'ün Polonya'ya gelişini bekliyorum. Çünkü Goethe 'nin "tarih bir hatalar ve şiddet kanşımıdır" sözü doğruysa, barış ve insan hakları havarisi olan H. Jean Paal insanlann hatadan kacınmalan ve şiddetten vazgeçmeleri için elinden geleni yapmıştır. Son olarak, iki çift sözüm var. 18 aydır cezaevindeyim, önce Bieloka'daydım, başka gözaltına ahnanlarla, oradan başka KOR militanlanyla Varşova Merkez Cezaevi'ne aktanldım ve "ko*vete başvurarak Polonya rejlmini devirmek ve Polonya'nın savunma yeteneklerini zayıflatma hazıriıklan yapmakla" suçlandım. Şubat ayından beri, kırk kahn ciltte toplanmış olan kanıtlan öğreniyorum. Içişleri Bakanhğı görevlileri ve askeri savcılar iddia makamma bir gerçeklik görünüşü bile sağlamak zahmetine katlanmadılar. Iddianamenin saçmalığı her sayfada göze çarpıyor. Herhalde bu nedenle, ıddıanameyi bir an önce benden geri almaya çahşıyorlar... Kendi rahatlıkları için koydukları yasalara bile saygıh kalamadıkları açıkca görülüyor. Başlayacak olan dava saçma bir hınç ve bir peşin mahkumiyet dokusu, Stalin dönemi duruşmalarının beceriksizce bir taklidi olacak. Hayale kapıldığım yok, verecekleri ceza ağır. En azından birkaç yıl hapis. benimle ilgili herhangi bir af çıkacağını da sanmıyorum. Kuşkusuz, parmaklıklar ardında uzun yıllar geçireceğim. Ama hiçbir af dilekcesine imza atmayacağım. KOR'a ve Dayamşma Sendikası'na Jaruzelski' den beni bağışlamasmı istemek için değil, halkımm bir daha kimseden kendisinin bağışlanmasını istememesi için girdim. Bayram hediyesi ahnmayan üç kardeş intihara kalkıştı MERSİN, (Comhuriyet) Babalannın kendilerine bayramlık giysi almadığına üzülen üç çocuk, ellerine geçirdikleri bir tüp uyku ilacını aralannda paylaşarak içmek suretiyle toplu intihara kalkıştılar. Bir süre önce iflas eden ve piyasaya yaklaşık 40 milyon liranın üzerinde borçlanan Mersinli inşaat müteahhidi Ahmet Canynrt'un çocukları 8 yaşındaki Ferhan, 7 yaşındaki Ercan ile 6 yaşındaki Ozan, ellerine geçirdikleri bir şişe Mogadon uyku ilacını aralannda bölüşerek içmek suretiyle toplu intihara kalkıstılar. Mideleri yıkanan üç kardeş kurtanldı. Ermeni terörüne 21. şehidi Brtiksel'de (Baştarafı 1. Sayfada) ka polisi, katili olay yerine getiren şoförü bularak sorguya çekti ve katilin eşkali hakkında ayrıntılı bilgi aldı. Buna göre, katil, orta boylu, oldukça yapılı biri, yatay çizgileri olan bej bir gömlek ve bluejean pantolon giyiyor. Belçika polisine göre, katil büyük bir olasıhkla bir başka ülkeden Brüksel'e geldi. ERMENt ÖRGÜTLERİ YARIŞ HALtNDE Brüksel Büyükelçiliği ldari Ataşesi Dursun Aksoy'un öldürülmesinin Ermeni tedhiş örgütlerince adeta bir yarış halinde üslendiği görüldü. llk olarak Brüksel UPI bürosuna telefon eden bir kişi, olayın sorumluluğunu Ermeni Gizli Kurtuluş Ordusu'nun (ASALA) üslendifini söyledi. Ardından Paris'te AFP'ye telefon eden bir ses de, "Biz Ermeni Soykınmı Adalet Komandolanyız" dedi. BBC'ye göre, üçüncü bir kişi de Paris'te bir ajansa telefon ederek, olayı "Ermeni Devrimci Ordnsu" adlı örgütün gercekleştirdiğini söyledi. Dışişleri Bakanhğı'ndan yapılan açıklamada, Bakanlık Müsteşarı BüyükelçiErcümentYavuzalp'in Belçika'nın Ankara Büyükelçisi Marcel Van De Kerckhove'u Bakanlığa çağırarak menfur saldırı nedeniyle Türk hükümetinin tepkisini bildirdiği kaydedildi. Türk hükümetinin, saldırganının biran önce yakalanarak adalete teslim edilmesini istediği de açıklamada yer aldı. Açıklamada daha sonra şöyle denildi: "Belçika Biiyükelçisi olaydan büyük üzüntü duyduğunu, bu insanlık dışı saldınyı kendilerine karşı da yapılmış bir saldırı olarak telakki ettiklerini ve hükümetinin saldırganın yakalanması için elinden gelen bütün çabayı sarfedeceğinden emin olduğunu belirtmisıir. Bu alçakça cinayet de, bundan evvelkilerde olduğu gibi sadece failinin başta ruh ve vahşetini kanıtlamaktan öteye gidemeyecektir. Arkadan adam vurmanın ve vahşetin sonucunun hiisran olduğunu tecrübe ile yaşamış olanıann hâlâ bu yola başvurmalannın yaratacagı yegane sonuç, çarpıttıklan tarihi bizzat kendilerinin tekzip etmeleri olacaktır. Bu cinayetler mesnetsiz Ermeni iddialan ile beyni yıkananlan herhalde uyandıracak ve gerçeklere ışık tutacaktır. Ermenilerin bu yeni vahşetlerinin sonunda gene hüsran olacağını acı şekilde anlamalan gecikmeyecektir. Alçakça işlenmiş birkaç cinayetle Türk milletinin sindirilebileceğini hayal etmenin, mensup oldukları cemaatin idrak gücüne bizzat kendilerinin hakaret etmelerinin ötesinde bir anlamı yoktur. Türk Dışişleri camiası dimdik görevinin başındadır ve başmda olnıaya bilenmiş bir azimle devam edecektir." Belçika hükümetınce yaymianan bildiride, her türlü siyasi eylemin şiddetle kmandığı ve bu gibi eylemlerin tekrannı önlemek için esasen alınmış olan önlemlerin daha da pekiştirilecektir" bildirildi. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Aksoy'un eşine ve Dışişleri Bakanı llter Türkmen'e birer mesaj göndererek, başsağhğı dileğinde bulundu. Evren, Aksoy'un esi Şaziye Aksoy'a gönderdiği mesajda, "Dışişleri Bakanlığı'nın değerli mensuplarından eşiniz Brüksel Büyükelçiliği ldari Ataşesi Dursun Aksoy'un haince bir saldırı sonucu şehit edilmesinden derin üzüntü duydum" dedi. Başbakan Bülend Ulusu ve Dışişleri Bakanı llter Türkmenr Aksoy'un eşine birer başsağhğı mesajı göndererek duyduklan üzüntüyü dile getirdiler. Türkmen, Brüksel Büyükelçisi Faik Melek'e de taziyet mesajı gönderdi. Bu arada Belçika Dışişleri Bakanı Leo Tindemans da, Brüksel Büyükelçisi Melek'e telefon ederek olaydan duyduğu Üzüntüyü bildirdi ve katilin yakalanması için mümkün olan herşeyin yapılacağını vaadetti. İSLAMKÖY'LÜ AKSOY 1944 yıhnda Isparta tslamköy'de doğan Dursun Aksoy, Erkek Sanat EnstitüsU muhabere bölümünü bitirdi. 30 Kasım 1976'da Dışişleri Bakanlığında göreve başladı. 29 Ekim 1979'da Brüksel'e atanan Aksoy'un görev süresi ekim ayında sona eriyordu ve Türkiye'ye dönüş hazırlıklarına başlamıştı. Hatta Aksoy, eşyalannın bir kısmını Türkiye'ye yollamıştı. özlem (13), Çiğdem (10) ve Ümit (4) adında Uç çocuk babası olan Aksoy'un eşi Şadıman Aksoy, kocasının öldürüldüğünü öğrendikten sonra sinir krizleri geçirdi. Dursun Aksoy'un Isparta'da bulunan babası Ömer Aksoy "Alçakça saldın sonucu öldürülen oglumun kanı yerde kalmayacak. Devletime güvenim son, suz" dedi. Şehit Dursun Aksoy'un naaşının Türkiye'ye getirilmesi için Belçika hükümetince özel bir uçak tahsis edileceği açıklandı. Aksoy'un naaşının gerekli işlemlerin tamamlanmasından sonra 19 veya 20 temmuzda Türkiye'ye getirileceği bildirildi. PARTİ BAŞKANLARI MESAJ YAYINLADI MDP Genel Başkanı Turgut Sunalp, SODEP Genel Başkanı Cezmi Kartay, Anavatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Halil Şıvgın, tdari Ataşe Aksoy'un şehit edilmesi nedeniyle olayı kınayan bildiriler yayınladılar. UĞUR MUMCU GOZLEM brahim aştarafı 1. Sayfada) fbrahtm Denizder, Uluslarası Çalışma örgütü'nün (İLO) >'uncu dönem konferansma ıtılmak Uzere 26 mayıs günü ttiği tşviçre'de bir kalp krizi germiş ve "Hospital Da Latour" îstanesine kaldınlmıştı. Bu ada, tutulduğu mide kanseri îdeniyle ağır bir ameliyat geçi:n Denizcier, o tarihten bu yaa koma haline girmişti. Denizer, dün sabaha karşı geçirdii üçüncü kalp krizi sonucunda ldü. Türklş Oenel Başkanı Şevket 'ılmaz, tbrahim Denizcier'in lüm haberini bayram tatilini geirmekte olduğu Yalova'da öğendi. Konıederasyon lcra Kuulu'na gerekli hazırlıkların ya)ilması talimatını veren Türklş 3enel Başkanı Denizcier'in ölünü ile ilgili şu açıklamayı yaptı: "Türk sendikacıhk hareketilin en önde gelen liderlerinden [brahim Denlzcier'i bu sabaha karşı kaybettik. Denizcier, 1946 vılından beri işçilerin hak ve çıkarlannın korunması ve geliştlrilmesi mücaddesinln öncülerindendi. 1946'dan bu yana, Türk sendlkacılığının en ileri atılımlanndan Denizcier'in önderlffl rdır. Türk işçisi en bttyük lirierinden birini kaybetti. Acımız büvüktür." Denizcier'in cenazesi önümuzdeki günlerde yurda getirilecek. DENİZCİER KİMDİRÎ lbrahim Denizcier, 1923 yılmda tstanbul'da doğdu. 1946'dan itibaren sendikacılığa başlayan tbrahim Denizcier, işyeri sendika temsilciliği ve çeşitli sendikai görevlerde bulundu. 1952 yılında Istanbul'da "Nakliyat Sendikası"mn kuruculan arasmda yer alan Denizcier, aynı tarihte lstanbul'da kurulan Istanbul Sendikalar Birliği'nde sırasıyla dört dönem başkanvekilliği ve başkanhk görevinde bulundu. 1952'de Istanbul Tütün, Müskirat, Gıda ve Yardımcı İşçi Sendikalan Konfederasyonu'nu kuran Denircter, bu federasyonun ^ajkanJıkrgOrevini de yürüttü. 24 yıldan beri Türktş Yönetim Kurulu'nda görev yapan Denizcier, 1969'da 42 sendikanın bir araya gelmesiyle federatif sistemden, milli sisteme dönüşttirülen Tek Gıdalş Sendikası'nm kurucusu oldu ve o tarihten başlayarak bu sendikanın genel baştanhğmı sürdürdü. 1%3'de Türkiye İşçi Partisi kuruculan arasında yer aldı. Türktş genel başkanlığına 1979 yıhnın mayıs ayında seçilen Denizcier, aday olmayarak göevden aynldığı haziran 1982 ta•ihine kadar Türklş Genel Başonlığını yaptı. Denizcier, aynı iönemde Uluslararası Hür Işçi ıdikaları Konfederasyonu İcd Kurulu üyeliğine, Uluslararası lur İşçi Sendikalan Konfedeasyonu Asya Bölgesel Teşkilaı (ARO) başkan yardımcıhğma ieçildi. Denizcier, 1969 yıhndan )u yana yaklaşık 2 milyon ttyeli Jluslararası Gıda ve Yardımcı şçiler Federasyonu başkan yarlımcılığı görevini de sürdürnekteydi. Evren 5 bin kişiyle bayramlaştı fBaştarafı l. Sayfada) alkışlarla karşılanan Evren, kamp sakinleri ile bayramlaştıktan sonra bir yorgunluk çayı içti. Buradaki bayramlaşmada eski Kara Kuvvetîeri Komutanı ve DM üyesi Eşref Akına ile Köyişleri ve Kooperatifler Bakanı Münir Raif Güney de vardı. Kampta, Askeri Yargıtayda tetkik hakimliği yapan Cevdet Aslangül, Evren'e hitaben yazdığı "Bayramınız Kutlu Olsun" isimli şiirini verdi. Daha sonra, Vakıflar Bankası kampma geçen Evren, burada diğer kamplarm temsilcileri ile bayramlaştı. Bir buket çiçek sunan küçük bir kız çocuğu Evren'e "Bu çiçegi vermekten eurur dnyuyorum ' dedi. EvrerTin ismini sorması üzerine, kız çocuğu "Adım Burçin Yigitgiiden, 9 yaşmdayım" diye cevap verdi. Evren'ih "Sen Yigitgüden Paşa'mn nesisin?" sorusuna, "kızıyım" karşıhğını verince, Evren, "Amma da büyümüşsün. Bu kadar çabuk nasıl büyüdün?" dedi. Vakıflar Bankası Kampı'ndan sonra Harita Kampı'na geçen Evren, kamp sakinlerinin alkışları ile karşılandı. Evren, Kocaeli "Minikler Krallçesi" olduğu belirtilen beş yaşındaki Işıl Birek isimli kız çocuğunu bir süre sevdi. Evren, bu kamplarda bayramlaşmalar sırasmda yaklaşık beş bin kişinin elini sıkarak bayramlaştt. Ayça isimli bir tek torun sahibi olan Cumhurbaşkanı Evren'in yaklaşık dört ay önce bir torun sahibi daha olduğu öğrenildi. Evren'in kızı Gühty Alpaslan'dan olan ikinci torunu da kız. Bursa'da, "Neşei Ivfuhabbct" müzikal gösterisi yapmak için bulunan Emel Sayın ve Yıldınm Gürses ile bazı sanatçılardan oluşan topluluk bayramın ilk günü deniz otobüsü ile Evren'in kaldığı kampa bir gösteri yapmak için geldi. Programı Orgeneral Ersin, Orgeneral Yüksel ile kızları ve damatları ile birlikte izleyen Evre/ı'e hitaben, gösterinin başında Emel Sayın, "Sizİn yanınızda dalma huzurluyuz. Size bu gösteriyi yapmaktan onur duyacağız" şeklinde kısa bir konuşma yaptı. Günlerini denize girerek, zaman zaman yürüyüşler yaparak geçiren Evren, zaman zaman da Cumhurbaşkanhğı yatı "Halas" ile gezintiler yapıyor. Geçen yıl bu yatla, ilk avında 11 lüfer, daha sonraki gezintilerinde de bol miktarda balık avlayan Evren, pazartesi günü akşam üstü "Haİas"la balığa çıktı. Ancak, son bir haftadır Erdekli balıkçılann da yakındığı "Kesaf'lık o gün de vardı ve Cumhurbaşkanı bu kez balık yakalayamadı. DENİZ ANALARININ İSTİLASI şılığını verdi. Evren, kendisine çiçek sunan 5 yaşındaki küçük bir kızı uzun süre sevdi ve onunla şakalaştı. Daha sonra Zeynep isimli bu kız çocuğunun şarkıcı Alpay'ın kızı olduğu öğrenildi. Evren, Rahmi önen'e ve çevresindekileri hitaben, "Dün Vakıflar Bankası kampını ziyaret ettim. Çünkü bütün kamp temoraya gelmişlerdi. Rahmi Bey herhalde biraz bunıldu. Ama, işte buraya da geldim ve misafirperverliğinizden çok hoşnut oldum" şeklinde konuştu. Evren, önen'le ıkili konuşmalan sırasında sivrisineklerden yakındı ve sineklere karşı girişilen küçük kapsamh mücadelelerin bir yarar getirmeyecefcini söyledi. Evren, kampta gazetecilerle ilgili bir espri yaparak, "Bu adımımı da görüntüleyecek misiniz?" dedi. Cumhurbaşkanı Evren dün beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Nurettin Ersin ve Ege Ordu ve Sıkıyönetim Komutanı Orgeneral Süreyya Yüksel'le birlikte Yalova'da incelemelerde hulundu. Erdek'ten Yalova'daki Hava Harp Okulu Eğitim Kampına inen Evren, Istanbul Vali Yardımcısı Adnan Kızıldağh, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Haydar Saltık, Donanma Komutanı Oramiral Zahit Atakan, Kuzey Deniz Saha Komutanı Koramiral Orhan Bulutlar tarafmdan karşılandı. Kampta bir süre dinIenen Evren daha sonra Yalova Termal tesislerine gitti, 1928'de tran Şahı Rıza Pehlevi'yi ağırlamak için yapılan Atatürk Köşkünü gezdi. Onarımı bir süre önce durdurulan Termal Otelini gezerek bilgi alan Evren, otelin yakınmdaki mide için yararlı olduğu belirtilen şifah sudan içti. daha sonra Yalova Atatürk Devlet Üretme Çiftliği ile Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Yalova Araştırma Enstitüsüne gitti. Öğle yemeğini enstitüde yiyen Evren, tuvaletin sifonunun iple bağlı olduğunu görünce "Parasını ben vereyim, bu ipin yerine zincir takın" diyerek ilgililere espride bulundu. Evren ve beraberindekiler daha sonra Erdek'e döndüler. Evren bu sabah Soma TermikSantralını ee^c" 1 ' (Baştarafı J. Sayfada) Susar, Kemal llıcak'ın denetimindeki Yankı dergisinin Cenevre muhabiridir. Moreno ile llıcak arasında bu derece somut iş ilişkisi söz konusudur. llıcak'ın avukatı Prof. Sahir Erman, hakkındaki Sıkıyönetim Mahkemesince verilmiş tutuklama kararlan nedeniyle yurt dışında bulunan Mehmet Karamehmet ile yurt dışında dava konusunu görüşmüştür. Karamehmet, kendisi ile yaptığım bir telefon görüşmesinde bu buluşmayı doğrulamıştır. Aynı konuyu, Zeytinburnu Adliyesi baro odasında, sayın Erman'a sormuş ve aynı yanıtı almıştım. Bu görüşme ve buluşmanın yadırganacak yanı yoktur. Çünkü dostlar arasında güç günlerde yardımlaşma dostluk ve arkadaşlık gereğidir. Buraya bir nokta koyup, başka konuya geçelim. Mığırdıç Şellefyan, Kemal llıcak'ın çok "aziz dostu" ve "iş arkadaşı"d\r. Elimdeki belgeler, bu iş arkadaşlığını kanıtlamaktadır. Mığırdıç Şellefyan, Kemal llıcak'ın kefilidir. < Tercüman gazetesinin baskı makineleri, Şellefyan'ın "mutemetliği" ile gümrüklerden çekilmiştir. Ziraat Bankası İstanbul Eminönü Şubesinin 20 Aralık 1967 gün ve 33412 sayılı "borçlu cari hesap mukavelesi" bu belgelerden bir tanesidir. Ziraat Bankası Genel Müdürlüğünün 10.8.1971/90 ve 1971/65 sayılı tutanağı, Beyoğlu Şubesi 470 sayılı ticari kredi müşterisi Şellefyan'ın Tercüman gazetesinin "mutemedi" olduğunu göstermektedir. İstanbul Birinci İflas Memurluğunun 971/22 sayılı dosyasında yeralan İflas Dairesi raporunun 5'inci sayfasında bu ilişkilere değinilmektedir. Elimizdeki bu belgeleri Devlet arşivinden söküp atmaya ya da kazımaya olanak yoktur. Buraya da bir nokta, daha doğrusu bir noktalı virgül koyup, bir başka dosyaya göz atalım: Altan Öymen arkadaşımızla birlikte 1975 yıhnda kamucyuna sunduğumuz "mobilya yolsuzluğu" lsviçre'de "I.B.P. 75/1000 Lausanne" adresine bağlanmıştı. Bu yolsuzluğa karışan şirketlerden biri, "Etablissement Mopar" adlı bir şirketti ve şirket bu adreste görünmekteydi. Ve bu adres, ünlü Mığırdıç Şellefyan'ın oğlu Arden Şellefyan'ın evini göstermekteydi! Bern Ticaret Ataşeliğinin 12.3.1975 gün ve 551 sayılı teleks notu ve aynı Ataşeliğin 7.5.1975 gün ve 879 sayılı yazısı Ticaret Bakanlığı arşivlarindedir. ŞellefyanYahya Demirel ortaklığı belgelerle kanıthdır. IlıcakMığırdıç Şellefyan ilişkileri de kefalet senetleri ile belgelidir. Kimse bunlara "hayır" diyemez, kimse bunları yok sayamaz. "Mobilya yolsuzluğu" ile ilgili yayınlan sürdürdüğümüz sırada, Tercüman gazetesinde "ihracata vergi iadesi ve kaçakçıhk" başlığı ile bir inceleme yazısı yayınlanmıştı. 29 Mart 1976 günlü inceleme yazısı mobilya yolsuzluğunun "kaçakçıhk suçu oluşturmadığı " savını işlemekteydi. Yazının sahibi, Gümrük ve Tekel Bakanlığı Teftiş Kurulu eski Başkanıydı. Ve adi, Ekrem Cimilli'ydi.. Bakanlık Teftiş Kurulu eski Başkanına, bu yazıyı niçin yayınladığını ve bu yazı için, niçin Şellefyan'ın dostu llıcak'ın gazetesinl seçtiğini soracak değildik. Hiç şüphesiz, bu yazıyı iyiniyet, mesleki merak ve içgüdü ile yazmaktaydı. Ve herhalde, IlıcakŞellefyan ilişkisinı ae bilmiyordu. Şimdi ne ilginç rastlantıdır ki, Kemal llıcak'ın gazetemiz aleyhine açtığı 35 milyon liralık tazminat davası, mobilya yolsuzluğu konusunda bu yazıyı yazan Ekrem Cimilli'nin yakını olan Zeytinburnu yargıcı Hasan Baydur Cimilli'nin Önündedir. Daha önce birkaç kez yazdık: Karıkoca llıcak'lar, Zeytiıtburnu Savcısının oğlunu avukat tutmuşlardır; Yargıç Cimilli de aynı niteliktekj dava nedeniyle, İstanbul Toplu Basın Mahkemesinde tartışttğımız kanıtları ve dinlediğlmiz tanıkları değerlendirmeden hüküm verme yoluna gitmektedir. Yargıçla aramızda "tarafsız hüküm" verilmesine engel olucu bir "husumet" doğmuştur. İlgili yerlere'7)usumef/" belirten başvuruları yapmış bulunuyoruz. Bu başvurular, şu günlerde, inceleme aşamasındadır. Dava konusu, İbrahim Telemen adlı bir sabıkah silah kaçakçısının İzmir Sıkıyönetim Askeri Savcılığına verdiği yazıh ifadedir. Yazdığımız her satır gibi, bu konuyu da kanıtlamış ve Telemen'in elyazılı ifadesini, dosyası ile birlikte mahkeme önüne getirmiş bulunuyoruz. Bu ifadeleri yok saymak ve niteliğini değiştirmek de olanaksızdır. Yargı erkine ve tek tek yargıçlara saygımız sonsuzdur. Bu yüzden, tarafsızlığı zedeleyecek her olayı, bu saygının doğal gereği olarak belirtmeyi kaçınılmaz bir yurrtaşlık görevi sayıyoruz. Zeytinburnu Adliyesi'ndeki sayın savcı ve yargıçiarın, onlar adına gösterdiğimiz bu titizliği anlayışla karşılayacaklarından emin olduğumuzu da belirtmek istiyoruz. Yazımızı iki küçük haberle bitirelim: Birinci haber: Yıllarca görünmez ellerle korunan, Mığırdıç Şellefyan'ın yurda getirilmesi ya da yurttaşlıktan çıkarılrnası için sürdürülen işlemler son bulmak üzeredir. Eğer, üç yıl önceki bir yayınımız olmasa, bu dolandırıcı, "diplomatik pasaport" alarak soygunlarına kırmızı pasaportu da aiet edecekti. Yayınımız, en azından bu dolandırıcılığı da önlemiştir. İkinci haber de şöyle: Telemen'in 1972 yıhnda elyazılı ifadesinde adını verdiği kişilerle ilgili incelemeler, bugün de devam etmektedir! Kaçakçıhk ile ilgili birçok ceza maddesi, adları verilen bu kişilerin çevrelerinde anlamlı valsler yapmaktadır. Bu dosyalar da ellerimizdedir. Sayı olarak, kişi olarak, tarih olarak, hepsi evet hepsi! Yıllardır bu kavganın içindeyiz. Nice baskılara, tehditlere ve engellere karşın bugünlere geldik. Yıllardır, yolsuzluk, rüşvet ve kaçakçıhk konularında yaptığımız yayınların her sözcüğü, her satırı, her noktası ve virgülü, gerçeklere, yalnız gerçeklere dayanmaktadır. Görüyorsunuz, yayınlarımız, bu yayınların yapılmasından bir süre sonra devlet eliyle de dogrulanıyor. Bunları çürütmeye, yadsımaya, değerini düşürmeye, yok saymaya kalkacak kim olursa olsun, bu gerçeklerin aitında ezilir ve ömür boyu bu yükün altından katkamaz. Sıcak bayram sakin geçti Thatcher Baştarafı 1. Sayfada) Thatcher'm en azından terör eyemcilerine karşı idam cezasma ieri dönülmesini isteyen önergen çoğunluk bulabileceği kamsı raygındı. önergelerin tümünün ra kadar büyük bir farkla rediedilmiş olması Başbakan rhatcher'ın sertlik politikası için jir yenilgi olarak yorumlanıyor. Başbakan Margaret Thatcher Üm önergeleri desteklerken, [çişleri Bakanı Leon Brittan teör eylemleri için idam cezası iseyen önerge dışındakilere karşı ;ıkıyordu. Tferör eylemcilerine karşı idam ttzasınm getirilmesi isteği özelikle Kuzey lrlanda'nın Güney Iranda ile yeniden birleşmesini is. eyen İRA gerillalarıyla mücadeeye yönelik. Tasarı kabul edilseydı tngihere, NATO ittifakı içinde idam cezasının uygulandığı ikinci Ulke Dİacaktı. Halen Türkiye idam celasmm bulunduğu tek NATO ülkesi. Erdek îezaevindeki bir Ermeni müslüman oldu ERDEK, (Cumhurlyet) Erk Kapalı Cezaevi'nde yatmakı olan Ermeni asıllı Serkis Dik i (42)Erdek Müftülüpne başurarak müslüman oldu ve "Ratıazan" adını aldı. Eşya ve para hırsızlığmdan iki »fila mahkum olan ve Sağmalcıar Cezaevi'nden buraya göndeilen Istanbul doğumlu Serkis, :ezasmın bir yılını tamamladı. (Baştarafı 1. Sayfada) 390 erkek, 365 kız çocuğu dünyaya geldi. na çekti. Riva, Kilyos ve Şile, Ege kıyılannı aratmayacak ka 25ÖLÜ dar kalabahktı. Florya, YeşilBayramda yurttaki çeşitli traköy, Ataköy ve Menekşe'de denize girenlerin sayısı 100 bini aş fik kazalarında 26 kişi öldü, 63 kişi de yaralandı. En büyük kamıştı. Istanbul'dan Tekirdağ'a kadar olan sahil bandı plajsız ol zada, bir at arabası tren trafından ezildi. Izmir'in Torbalıduğundan, bu kıyılar da yazlıklan olanlarca doldurulmuştu. Is ödemiş ilçeleri arasında çalışan tanbul'un sahil gazino ve lokan motorlu trenin, hemzemin geçittaları üç günü "kesat" geçirdi > te çarptığı bir at arabasındaki Tahtakıl ailesinden 5 kişi öldü, ler. iki kişi de yaralandı. Karabağlar tSTANBUL'DA NELER semtinde bir hemzemin geçitte OLDU? de, yolcu treni bir otomobile lstanbul'da adi suçlardan 58 çarptı Mustafa Gençer, Ali Genkişi bayramı gözaltında geçirdi. çer ve Şanal Kökten yaralandı. Adi olayların yansma yakın böIstanbuPdan Gönen'e gitmekte lümünü hırsızlık ve trafik kaza olan bir otomobil, Karacabey ları oluşturdu. Bayrampaşa'da yakmlarında aşırı hızdan devrilEvren, bayramın ikinci günü çocuklarının yaramazlıklarına saat 18.00'de Ziraat Bankası di, sürücü Dursun Şimşek, Ferdayanamayan Ayten Çalışkan, gi Çiloglu ve Salih Çokal öldü. kampını ziyaret etti. Evren ve uyku hapı içerek intihara kalkış Mersin'deki yazlık evine bayram beraberindekileri kampta Ziraat tı. Şile'de geçimsizlikten ilaçla için giden Gaziantepli işadamı Bankası Genel Müdürü Rahmi intihara teşebbüs eden Saime Mecit Özdinç, oğlunun yönetiOnen ile eşi karşıladı. Kamp sakinlerinin sevgi gösterilerine teKaragöz tedayi altına alındı. Be mindeki otomobilin yaptığı kaşekkür eden Evren, önen'e "Bubek'te Berna Üstün (28) adlı ka za sonucu yaşamını yitirdi. özgün büyük bir deniz anası akını dın evinin balkonundan atlaya di.ıç'in üzerinde 10 milyon para vardı. Denize giremedinT'dedi. rak intihar etti. Gaziosmanpa çıktığı bildirildi. Gümüşhanenin Onen, "Burada daha az keşke şa'da bayramın ilk günü bir ka Tekkeköyünde uçuruma yuvarburaya gelseydiniz. Buyunın budınla ilgili tartışma yüzünden lanan minibüste, 18 kişi yarada girin" deyince, Evren, Ahmet Karasaban'ı öldüren Se ralandı. lstanbul'da 29 trafik ka"Bflseydik buraya gelirdik" karbahattin Sevimli'yi yaralayan zası oldu. tstanbul'da SefaköySUIeyman Karaer yakalandı. Or Florya kavşağında Nazif Erol taköy tskele Caddesi üzerinde yönetimindeki HTK 784 plakalı Şevket Bayram kimliği belirlene otomobil, Mustafa Eski'nin (9), (Baştarafı 1. Sayfada) meyen kişilerce bıçaklanarak öl Kartal Soğanh'da Mustafa KaDevlet Hastanesine kaldırıldılar. dürüldü. (Bajtarafı 12. Sayfada) raahmetoglu vönetimindeki otoDaha sonra Ankara'ya gönderilTEK'in bazı onarımlan nede mobil Şerife Öztürk'ün, Çuramıyla hesaplaşması, Polonyalı diler. niyle özellikle Kadıköy'de uzun bulclu'da da bır otomobil kimseyirciyi o kadar ilgilendirmiyor. Kayadüzü köyü, kaza haberi süre elektrik kesilmeleri oldu. liği belirlenemeyen bir çocuğun tkinci Dünya Savaşı'ndan sonBayrampaşa Esenler Nenehatun ölümüne neden oldular. Yurdun ra Polonya'da bir devrim oldu ve daha sonra düzenlenen cenamahaltesinde içme suyuna kana öteki yerlerinde meydana gelen ğunu söyleyebiliriz, ama niteli ze töreni dolayısıyla olağanüstü lizasyon kanşmca yörenin şu şe can yitimli kazalar, devrilme, ği Fransız Devrimi'nden çok bir gün yaşadı. Linyit tşletmesinbekesi kapatıldı. Esenler'in ya çarpma sonucu meydana geldi. farklıydı. "Danton" Fransa'da de çalışan köylülerden bazılan, nısıra çeşitli arızalar nedeniyle çok iyi karşılandı. Çok seyirci önlemlerin yetersizliği sebebiyle Sefaköy, Küçükçekmece, Koca 12 KİŞİ BOĞULDU buldu. Fransızlar açısından bu sıksık kazalar meydana geldiğisinan, Fatih, Etiler ve Zeytinburfilm amacma ulaşmıştır. Paris' ni öne sürdüler. Bayram süresince serinlemek 1%5 yıhnda aynı işletmedeki nu'nun bazı bölgeleri de bayrate altı hafta gösterildi. Aslında için deniz, baraj ve göllere giren grizu patlamasında 68 kişi ölmı susuz geçirdi. çok iyi bir film. tyi bir film ama, 12 kişi boğularak öldü. tstanERKEKLER ÇOGUNLUKTA Polonya'da olay olmadı. örne müştü. Bu arada oluşturulan bir bul'da Alim Eser'in (19) boğulbilirkişi heyeti raporunu hazırlağin, Wa]da'nın her fılmi PolonŞeker bayramı süresince çeşitli duğu olay Sarayburnu önlerinya'da 56 milyon kişi tarafmdan yacak. hastane ve doğumevlerinde dün de, Metin Demirci'nin (18) öldüseyredilir. "Mermer Adam"ı 7 yaya gelen çocuklarla tstanbul' ğü olay da Alibeyköy barajında milyon, "Demir Adam"ı 4 mil• Nüfus cüzdanımı kaybettim un nüfusuna 775 kişi daha eklen oldu. Bayramın ilk günü Sanyon kişi izledi. "Danton" ise yenisini alacağımdan eskisinin di. Hastane ve doğumevlerinden yer'de iskele önlerinde kimliği tahminlerimize göre, 300500 bin hükmü yoktur. OSMAN TOK edinilen bilgiye göre, bayramın belirsiz 30 yaşlannda bir ceset arasmda seyirci topladı. KURT ilk gününden dün akşama de&in bulundu. Bülent Danton ile Yeniçeltek'te (Baştarafı 1. Sayfada) nin çıktığı ve sahneye çıkacağı görüşünü savunuyor. ENGEL YOK Olayın aslı bu iki görüşten de değişik. Çünkü Bülent Ersoy'un sahneye çıkması ne Valiliğin, ne de Emniyet Müdürlüğü'nün iznine baglı. NEREDEN ÇIKIYOR? Fakat tartışma yine de sürüyor. Bayram öncesi Lunapark gazinosunun gazetelere verdiği tam sayfa ilânlarla bu tartışma kapanır gibi gözüktü ama önceki günkü Bayram gazetesinde yayınlanan bir ilân tartışmaları yeniden başlattı. Ersoy'un programı bir hafta süreyle ertelendi. Eğer bir değişiklik olmazsa Ersoy 21 temmuz perşembe günü Bilgilerinize... sahneye çıkacak. Bu tartışmalar nereden kaynaklanıyor? Konuya yakın çevreler bunlardan şu anlamı çıkarıyorlar; "Bülent Ersoy yine (Baştarajı 1. Sayfada) kendine özgü bir reklam peşin nümüze pekçok yönetmen onun de". Üç yıllık aradan sonra sessenaryolarını film haline getirdi. siz sedasız sahneye çıkmayı kendine yediremeyen sanatçı "bü Öldü|ü gün de, Türkiye Radyoyüklügünü" 15 günden beri sü ları Üstel'in "Osman'ın Misafirren tartışmalarla kanıtlayama leri" adlı üç bölümlü bayram mış olmalı ki bu işi bir hafta da oyununun ilk bölümünü yayınha sürdürmek amacında. Bir lıyordu. Üstel'in cenazesi, bugün haftalık bir gecikmenin de Ersoy'a hiç bir zarar vermeyeceği belirtiliyor. Ersoy'un alacağı ücret kesinlikle gizli tutuluyor ama gazino dünyasının ileri gelenleri bu rakamı tahmin edebiliyorlar. "Ersoy gecede 750 bin lira almadan sahneye çıkmaz" diyorlar. Bu ücretin en alt sınırı... Aslında üç yıldan beri süren reklam kampanyasının ve son günlerde artan tartışmaların bu rakamı 1 milyon lira sınırına bile vardırabileceği inancındalar. Ersoy büyük bir olasıhkla gelecek, perşembe günü gecede 1 milyon lira alarak sahneye çıkacak ve son beş yıldan beri hep kendisine ait olan "en yüksek ücreıli şarkıcı" ünvanını koruyacak. Tabii eğer bu ikinci reklam merakı yeni bir îahne yasağına neden olmazsa. Ahmet Üstel, radyoda öğleyın Şişli Camii'nde kıhnacak namazdan sonra Zincirlikuyu mezarhğı'nda toprağa verilecek. Devlet sanatçısı kemancı Suna Kan'ın ilk kocası olan ve ondan Ömer adlı bir oğlu olan Üstel'in 1970 yıhnda evlendiği ikinci eşinden de bir kızı bulunuyor. Yazarımız AHMET ÜSTEL'İ yitirdik. Acımız sonsuzdur. CÜLDÜRÜ ÜRETİM MERKEZİ